23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
10 AĞUSTOS 1990 CUMHURİYET/7 ÎNSANLAR F Ü S U N Ö Z B Î L G E N G Ö R Ü Ş Olke yönetimi Ulke yönetmesini gerçekten bilenler, bûyükleri hayal kınklığına duşürmeden, küçükleri mutlu etmeyi başanrlar. Nlcoia MachiaveUi 9BIN0YFARKI KAPANIR Ml? Bayrampaşa'da seçimdüğümüBAYRAMPAŞA, belediye seçimi nedeniyle bayram yeri- ne döndü. Her yerde bayrak- lar, mikroforüardan yükselen propoganda ve şarkılar, el ilanlan, afışler, çalıp söyleye- rek dolaşan mikrofonlu oto- bûs ve minibüslerle tam bir şenlik. BiitUn bu şamata, yerel se- çimlere göre SHP ile ANAP arasında 9 bin olan oy farkını nc yönde etkileyecek? Sorun bu noktada düğümleniyor. 1987 yılında yapılan milletvc- 1 MAYIS INCELENIYOR kili seçimlerinde ve 1989 yılın- da yapılan yerel seçimlerde kulianılan geçerli oylann par- tilere göre dağılımı, Bayram- paşa'da 19 ağustosta yapılan seçim maçının skoru hakkın- da ban ipuçları veriyör. Bu rakamlar şöyle: Bayrampaşa ilçesinde kuüa- nüan geçerli oy toplamı: 1987 mv seçimi: %.798 1989 yerel seç.: 77.049 Bu geçerli oylann partilere göre dağüımı da şöyle: 1987 1989 SHP 24.660 23.335 ANAP DYP DSP RP 35.776 13.423 14.298 7.503 14.663 15.005 13.246 10.262 Görüldüğü gibi SHP yerel seçimlerde seçmenini biraz azalmayla hemen hemen koru- muş. ANAP seçmeninden 20 bine yakını sandık başına git- memiş. Gidenler de DYP ve- ya Refah Partisi'ne oy vermişler. DSP de seçmen sa- yısını bin eksilme de olsa konımuş. Bu durumda bütün seçim iafişler... 1 Mayıs, lstanbul DGM'de incelemede. DGM hâkimleri Şemsettin Şenal, Osman Şen ve Gultekin Turan, 1 Mayıs afişlerini inceleyerek bu afişlerde bir suç olup olmadığını saptayarak karara varmaya çahşıyorlar. Gün gelip Türkiye'de de duşünce suç olmaktan çıkanlınca, gösteriyürüyuşleri, örgutlenme özgurluklerı tanınınca hâkimlerimiz de bu tür afiş ve ilanlarda suç unsuru araştırmaktan kurtulacaklar. (Fotoğraf: Nilgün Toptaş) AVUKA1A IHT1YACIM YOK Ahmet Kaya basınlaeğleniyor BtR süre önce Gülhane Par- kı'nda verdiği konserde olay- lar çıkan ve Kürtçe şarkı söy- lediği gerekçesiyle gözaltına alınıp DGM'ye sevk edilen Ahmet Kaya tutuksuz yargı- lanmak üzere serbcst bırakıl- dı. İMÇ Bloklan'nda ortağı olduğu Banş Kasetçilik'te ar- kadaşımız Muharrem Aydın'- ın sorulannı yanıtlayan Ahmet Kaya, şunlan anlatıyor: — Gdzaltma alınmanız na- nloldu? KAYA — Ben konserin bit- tiği gece Elazığ'a gitmiştim. Kayınpederim vefat etmişti. Orada ben 'Ahmet Kaya aranıyor' yaasıru okudum ve çok şaşırdun, ben bulunmaya- cak bir adam değilim ki... So- nuçta önce Gülhane görevlile- rinin savcılıkta ifadelerini al- mışlar. Sonra ben tstanbul'a geldim. Evde oturuyorduk, kapı çalındı ve görevli memur- lar geldi. Ben de üstümü giyip, emniyet müdürlüğüne gittim. "Kendilerine neden beni çagn-ıyorsnnuz" diye sordu- ğumda "Gülhane konserine İB^ICU bir darnm var" dediler. Şubede gayri insani bir yakla- şım gönnedim; oturduk, ifa- demi aldılar, bir geceyi orada geçirdim. DGM'ye gittim ve oradan tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldım. Çok yakın bir zamanda mahkeme- miz var. Kendimi ben savunu- yorum, aynca avukat tutmu- yorum, beni benden daha iyi savunacak hiç kimsenin oldu- ğunu da sanmıyorum. — Bize yapüğuuz münfp ta- nımlar mısınız? KAYA — Kimileri özgün, kimileri ise protest-arabesk, devrimci-arabesk diyorlar. Be- nim yaptığım müziğe isim ko- yamadıklan için, yani geçmiş- te bazı ağzı laf yapan insanla- nmız kalktılar buna özgün müzik dediler. Ben özgün de- KAYA — bk kez basına teslim oldum. melerine kesinlikle karşıyım. Ben kesinlikle özgün olma- dım. Daha doğrusu herkesin yaptığının kendine göre özgün olduğunu söyledim. Bir Orhan Gencebay'ın muziği de kendi- ne göre özgundür. Ancak bu- nu genelleştirdiğiniz zaman özgün durtıma geliyor. Ben toplumcu sanat dedim, top- lumcu muzilyledim. Halkımı- zın veya dünya halklannın ya- şadıklarını, yaşayacaklannı, dar anlamda tahlil eden, bunu hayatta şekillendiren, bu şekil- lenmeyi gündeme getiren mü- zik olarak nitelendirmiştim bunu. Bunu böyle anlattım. Fakat gelgelelim bizim insan- lanmızın Ahmet Kaya denildi- ğinde akıllarına, hep lümpen edebiyatının gündeme getirdiği bir sanatçı olarak, yani daha doğrusu 'eylülist' bir sanatçı olarak getirdiler. Oysa ben her zaman söyledim, geçmişi ol- mayanın geleceği olmaz. Uzaktan kaval çalmak gerçek- ten kolaydır. Onun için akıl- lannı başlanna devşirsinler, olumlu veya olumsuz yazı ya- zacaklarsa gelsinler benim ya- nıma, gözüm olsunlar. Biraz yaklaşsınlar bana. AUah hep- sine selamet versm... — Basına neler soyleyecek- siniz? KAYA — Muzik yaşantım boyunca baktım ki basınla di- yaloglar sağlıklı değil. Onlar- la dalga geçmeye başladım, si- zin dışınızdaki magazin bası- nına söylüyorum. Bana elli bin defa "hayaünı anlat" dedik- leri ve "farklı" olmasını iste- dikleri zaman şunlan söyledim onlan bile yazdılar: Babamın Adıyaman Yaylı Sazlar Orkestrası'nda kemana olduğunu; solist kemana ol- duğunu, doğru dürüst dili ve konuşması olmayan, hayatta okula gitmemiş olan annemin de Devlet Opera ve Balesi'nde soprano olduğunu; babamın senfoni orkestrası ile Malat- ya'ya geldiğinde opera ve ba- lenin deposundan keman ça- larken annemi tarudığını söy- ledim ve bu insanlar bunu bi- le yazdılar. Ne söyleyebilirsin bu insanlara... Ve ben bunla- rı magazin basıruna söyledi- ğimde bana "Yahu ne kadar etkileyki. Zaten biz anlamış- ük siziB 'müzisyen' bir aileden geldignizi" dediler. ÇOCÜK PARKI TABELASI Latin harfleriyle "Arabesk" BURSA'nın Namazgâh semtinde bulunan 'Namazgâh Çocuk Parkı'nın tabelası. La- tin harfleriyle mi yazılmış, yoksa Arap harfleriyle mi belli değil. Türkçe bihneyen turist- lerin Araplara hitap eden bir park olduğunu sanmalan da olası. Namazgâh tlkokulu'na çok yakın olan bu parkta ge- nellikle Namazgâh semti genç- leri basket oynuyorlar. Parkın - diğer devamulan da semtin emeklileri. Basketçi gençler, okulda öğrendikleri Atatürk'- ün harf devrimi ile Namazgâh Parkı'nın tabelasını kıyaslar- ken, harf devriminde çocuk olan emekliler de Türk dilinin ve Türk Abecesinin Arap Abe- cesine özlem duyanlar elinde ne hale getirilebileceğini göru- yorlar. (Fotoğraf: Adnan Baş- topçu) şamatası ve paartısı bir yana ANAP'ın çabası, yerel seçim- lerde sandık basına gitmeyen secmeni kendi partisine kazan- dırmak. Eğer bunu başanrsa seçimden galip çıkabiür. Çün- kü 1987 seçimlerinde SHP'den daha fazla oy almış durumda. SHP ise yerel seçimlerdeki rakamlara bakarak SHP ile ANAP arasında 9 bin farkı ol- duğunu ve kamuoyu yoklama- larına göre puan yitiren ANAP'ın bu 9 bin secmeni ye- niden kendi partisine oy ver- meye ikna edemeyeceğini düşünüyor. Biraz da buna gü- vendiği için olsa gerek kendi parti içi sorunlannı çözme- mekte de dirençü görünüyor. Nedir parti içi sorun? Bay- rampaşa'da yerel seçim için aday saptaması yapılırken An- kara'da genel merkezin gön- derdiğı üye listelerinde 600-700 kadar uyeninismine ras tlanma- nuştı. Vahit Çahn'm aday ol- masını istediği için uye ağırlıklı yoklamada kendi adayını gös- termek işteyen genel merkez, klasik bir oyun olarak bu iş- lemi yapmış ve diğer aday adaylan çekilince yoklamada Çalın'm adayhğını kesinleş- tirmişti. Bu klasik oyundan sonra başkan adayı kesinleşti, diğer adayların küskünlükleri de Genel Başkan Erdal tnönii ta- rafından giderildi. Hatta gecen cumartesi günü Bayrampaşa'- da yapılan SHP mitingine ge- len Erdal Inönü, diğer uç aday adayını da Vahit Çalın'ın ya- nında kürsüye çıkararak par- ti içi kırgınhklann bittiğini ilan etmeye çalıştı. Inönü üstüne düşeni yaptı ama genel merkez ekibimn oyunlan bitmedi. SHP'nin uye listesinde yer almayan 700 SHP'li şöyle diyorlar: "Şn anda ANAP'lıları DSP'lileri üye olarak kaydedi- yorlar da bizi nedense uye ola- rak yazmak istemivorlar. Örgütlen sonımlu genel sekre- ter yardımcısı Erol Çevikçe, bizim üyeliğimizin kabul gör- mesi için hakn direniyor. Ya- ni ne yapalım DSP üzerinden veya ANAP'tan geçip mi SHP'ye öye olmalı. Tek iste- diğimiz üyeliğinıizin kabnlü, onn bile yapmıyorlar..." Işte boyle. ANAP 9 bin sec- meni sandık basına getirmeye çahşırken, SHP yönetimi 700 üyeyi kaydetmemek için halen direniş içinde. GÖNÖMÖZE FIKRALAR UYGUN Bizi ayıracak biri yok mu? KAHVEDE iri yan, güçlu kuvvetli iki delikanh Irak ve Suudi Arabistan harbi çıkarsa kimin kazanacağı yolunda tartışıyorlardı. Münakaşa, alay, hakaret, küfür, tehdit... Derken ayağa fırladılar. Ağızlanna geleni söylüyorlardı birbirlerine.. Aralarındaki birkaç metrelik mesafe de yavaş yavaş azahyordu. 80 santim, 60, 50, 20.. Işte göğüs göğüse geldiler. Birbirlerine yapıstılar. Birlikte ellerini kaldırdılar. Yumruklarını sıktılar. Gözlerini kapadılar. Tam o sırada daha sinirli göruneni haykırdı: —Ulan, dinine yandığımın, bizi ayıracak bir Allah'ın kulu yok mu aranızda? • • • OTEL kâtibi, yeni gelen yolcu için fiş dolduruyordu. Sordu: —Mesleğüıiz? —Yazar. —Sanatımz nedir? —Yazar dedim ya... —Anlatamadım. Yani neyle geçinirsiniz? —Kalemle. Kâtip hemen meslek hanesine yazdı: "Kalem tüccarı." • • • TÜRKİYE'den yeni dönen bir Romanyah, arkadaşma anlatıyordu: —Ah, bilsen dostum ne eşsiz memleket... Gezmek mi istiyorsun otomobil emrinde. Beş para vermeden gez gezebildiğin kadar. En büyük lokantalara girip bedava karaım doyuruyorsun, istediğin elbiseleri bedava alıyorsun. Arkadaşırun ağzı açık kaldı: —Yok yahu, demek Turkey'de böyle yaşadın sen... —Ben değil, canım. Kızkardeşim... KÎM KİME DUM DUMA BEHlç AK ÇİZGİLİK KÂMtL MASARACI AĞAÇ YAŞKEN EGtLİR KEMAL GÖKHAN GÜRSES GARFIELD jm DAVIS n TARtHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 10 Ağustos TARt GEMISININ UCUZ GBZILERt 1365'TE BU6ÜN, OENİZCıUK YOLCU G£tMLER(NOeM TASt, 8tg OıZl TU- RiSTf'K AK0ENI2 SEFEHLERlHİH tL«NE BAŞLAMIÇTt. ~ZO eÜUDE 4Oi.rMA*/'SLO6A- M/YC4 SUMULAN GEZI, IÇ TURtZMİ CAfJ- LANOIRMA AKMCI TAŞtkAAKTAYDt-&UN4 KA&ŞtfJ, rüKLAR OAHA ÇOK YABANCILA- RfN iusisiui çstcMtş, r/m.( GEMIS<NE UCÜZ 6E2İLER( NEOENİYLE "SEÛ/It/A GEMt " AO/ VER.tLM<ŞT!. İSTAH8UL 'OAN BAŞLAYAU 2O GUHLÜK GEZtLER IÇıM, SA- &AH,ÖĞC£,4KŞAM YEMEKLERlYLE SİRLIK- TE, KİŞl BAŞIfJA 1. MEI/Kf BiLErİ 37? TL; 2. MEVKİ Z7S TL\ 3. MEi/Kf İSE fOO TC'YOrf. TÜRK VE DÜNYA KARİKATÜRÜNDEN Nehar Tüblek MİIOÜ Panıc (Yugosia>ya)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear