23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
16 TEMMUZ 1990 EKONOMİ CUMHURÎYET/13 Gelir payı ödemeleri • ANKARA (AA) — Kamu Örtakhğı Idaresi BaîkanhğYnca (KOl) 8 ocakta elektrik ve köprü gelirlerine endeksli çıkartılan 100 milyar lirahk 2 yü vadeli C tertibi gelir ortaklığı senetlerinin l'inci dönem gelir paylan bugün (ödeniyor. Gelir payı *Wemeleri, Ziraat ve Iş ,fiankası şubeleri tarafından yapüacak. (100 bin liralık kupürlere 24 bin 330 lira, 500 bin lirahk kupürlere 121 bin 650 lira, 1 milyon lirahk kupürlere 243 bin 300 lira, 5 miyon liralık kupürlere 1 milyon 216 bin 500 lira, 10 milyon liralık kupürlere de 2 milyon 433 bin lira gelir payı ödenecek. En güçlü bin • ANKARA (ANKA) — Vakıflar Bankası, Akbank, Yapı ve Kredi Bankası, sermaye üzerinden kârhlık kriterine göre yapılan sıralamada Avrupa'nın en iyi 100 bankası arasında ilk 10'a girdiler. "The Banker" dergisinin her yıl yaptığı 'dünyanın en güçlü 1000 bankası' araştırmasında varhklar üzerinden kâruhk kriterinde ise Akbank, Avrupa'nın 2"nci, dünyanın 6'ncı bankası oldu. Hampetrol ithalatı • ANKARA (AA) — Türkiye'nin hampetrol ithalatı, bu yılın ilk dört ayında bir önceki yıhn aym pnemine göre miktar oazında yüzde 12, değer bazında da yüzde 23 oranında arttı. Hazine ve Dı§ Ticaret Müsteşarhğı (HDTM) verilerine göre ocak-nisan döneminde 1 milyar 1.9 milyon dolar karşılığında 7 milyon 10.6 bin ton hampetrol ithal edildi. Geçen yıhn aym döneminde ise 815.2 milyon dolar karsıhğında 6 milyon 278.3 bin ton hampetrol ahmı yapılmıştı. Bu yıhn ilk dört ayında ithal edilen hampetrolün 4 milyon 415.3 bin tonu Irak'tan, 1 milyon 218.3 bin tonu Iran'dan, 880.6 bin tonu Libya'dan, 265.4 bin tonu Cezayir'den ve 230.8 bin tonu da Sovyetler BirligTnden alıodı. Hububatta kalite ytiksek • KONYA (AA) — Türkiye'nin hububat amban olarak bilinen ve ülke ihtiyacının sekizde birinin karşüandığı Konya yöresinde, bu yıl hububat kalitesinin geçen yıllara «öre daha yüksek olduğu ldirildi. Konuya üişkin ı.Jgi veren Tanm tl Müdürlüğü yetkilileri, yörede bu yü başta süne ve kımıl olmak üzere hububat hastahk ve zararulanna karşı yapılan mücadelede başan sağlandığım ve ürün kalitesinin geçen yıllara göre yükseldiğini söylediler. öncelikli yöreler • ANKARA (UBA) — Yatınm teşvikleri, özel sektörü ilk kez kalkınma öncelikli yörelere itti. Haziran ayında özel sektör yatınmlan, Marmara ve Ege gibi bu sektörün Şgi duyduğu yörelerde ilk kez yüzde 30-35 oranında gerilerken kalkınmada öncelikli yörelere özel sektör yatınmlan yüzde 512 oranında arttı. Kamu kesimi ocak-haziran döneminde kalkınmada öncelikli yörelerde tek kuruşluk yatınm yapmazken yatınm teşvikleriyle özendirilen özel sektörün bu yörelere 4.5 trflyon lira akıttığı gözlendi. GAP İdaresi • ANKARA (Cumhariyet Btirosu) — Anayasa Mahkemesi'nin trilyonluk harcamaları Devlet Ihale Yasası kapsamı dışma çıkaran, yöredeki belediyelerin yetkilerini GAP idaresine devreden '88 sayıh KHK için HP'nin yaptığı iptal başvurusunu bugün sonuçlandırması bekleniyor. Anayasa Mahkemesi raportörünün, SHP'nin başvurusu doğrultusunda, dayandığı 3268 sayıh Yetki Yasası anayasaya aykın bulunarak iptal edildiği için 388 sayıh KHK'nın "yok hükmünde" olduğunu belirterek iptal edilmesi yönünde göruş beürttiği öğrenildi. Diinva Bankası Kalkınma Raporu: 4 IAnası, kuzusıınu övdüDünya Bankası'nın 121ülkeyi ele alanl9%raporunda, Türkiye, Jamaika, Filipinler ve Kostarika ile birlikte istikrar programlarını demokratik ortamlarda uygulamayı başarmış ülkeler arasında sayılıyor. Türkiye'de 1983 yılı örnek gösterilip demokrasiyle istikrar programlannın bir arada uygulandığı vurgulanarak bunun yeni Doğu Avrupa demokrasileri için değerli bir ders olduğu öne sürülüyor. Ekonomi Servisi — Dünya Bankası'nın 121 ülke hakkında son temel göstergeleri açıkladığı 1990 Dünya Kalkınma Raporu yayımlandı. Raporuo başında, Dünya Bankası Baskanı Barber B. Conabk imzasıyla yayımlanan yazıda, son on yüda dünyanın du- rumu üzerine şu yorum yer alıyor. "1980'li yülann sonunda, dün- ya ekoBomlsindeki büyüme vasat dfizeydeydi. Ancak oıtaya tek reok bir lablo çtkmadı. Sanayfleş- miş ülkderde biiyiime, ticaret ve yaünm •ı«»ıı»H« olumlu gdjşme- ler göriUdü. Güney Asya'da ve özcüikle Dogu Asya'da kisi başı- na gelir arttı ve dolayısıyla yok- sullnk azaldı. Ancak Latin Ame- rika'daU bazı ülkeierde ve Sahra Afrikast'nda Idşi başına gelir, ya- sama standartlan ve yatınm döş- tii." Raporda, gdişmekte olan ülke- lerin Dünya Bankası'nın uyum politikalanm uygularken, karşı- laştıklan zorluklan konu alan bir yonuııda TürViye de Jamaika, Fi- Upinier ve Kostarika ile birlikte re- formlan demokratik bir siyasal ortamda uygulayan ve başan ka- zanan ülkeler arasında sayılıyor. Yorumda, söz konusu ekonomik politikalann, siyasal kanşıklıklara yol açtığı vurgulanarak şöyle denildi: "Bazılan, uyum politikaJanmn uygnlanabilmesi için en elverişli ortamlanıı otoriter rejimler oldu- gnnu, çiınkü bn iktidarlann bir parlamenter muhalefetie agraş- raak zonında olmadıklannı ve da- ha uzun vadeli plan yapma liik- siine sahip olduklannı ileri sür- müşrür. 1973'ten sonra Şili, 1980lerin başında Kore ve 1980'lerin ortasında Gana örnek gösterilmektedir. Ancak demok- ratik yönetimler altında refonn- lann uygulaodıgı örnekier göste- rilebilir. 1980lerde Jamaika, 1986'da Filipinler, 1983te Türki- ye, 1980'lerin ortasında Kostari- ka bu tür ülkelerdendir. Bu ör- neklerde, liderier esld ekonomik yönetim biçimlerinden duyulan memnuniyetsiz&ğe dayanarak, pi- yasaya yöoelik polmkalan 'ilerici' olarak niteleyip savunurlar. Yeni ekonomi kurmaylanniB iktidara geldiği ve esld eUbin poUtikata- rının halkın gözönden dastügü yerierde, güçlü refonn yapma sansı vardır. Bu gibi dunımlarda. 'Doğu Bloku'nda alarmDoğu Avrupa ve Sovyet ekonomilerinde geçen yıhn son aylannda başlayan durgunluk, 1990'm ilk üç ayında daha da derinleşti. Aln Doğu Avrupa ülkesinde, 1990'ınilk çeyreğinde sanayi üretimi, geçen yıhn aym dönemine göre yüzde 13.4 azaldı. Ekoaomi -Servisi — Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomik Ko- misyonu'nun açıklamasına göre Dofu Avrupa ve Sovyet ekonomi- lerinde geçen yılın son aylannda başlayan resesyon, 1990'm ilk üç ayında daha da derinleşti. BM Avrupa Ekonomik Komis- yonu'nun topladığı verilere göre altı Doğu Avrupa ülkesinde, 1990'ın ilk çeyreğinde sanayi üre- timi, geçen yılın aym dönemine oranla yüzde 13.4 oranında azal- dı. Sovyetler Birliği'ndeki üretim- de ise aynı dönemler içinde yüz- de \2 azahna görüldü. Altı ülkede söz konusu dönem- lerde ihracat yüzde 14.2, ithalat ise yüzde 5.8 gerüedi. Sovyetler Bir- liği'nde ise ilk üç aylık rakamlara göre ihracat yüzde 7 oranında aza- lırken, ithalat ise yüzde 6 arttı. Boytece bu ttlkenin dış ticaret açığı 3.8 milyar dolar gibi rekor bir ra- kama ulaştı. Birleşmiş Milletler Avrupa Eko- nomik Komisyonu'nun (ECE) yaptığı yoruma göre Macaristan ve Polonya'da IMFnin önerileri doğrultusunda alınan tedbirler ilk sonuçlannı verdi. Ancak IMF po- litikalan, özeüikle Polonya'da ön- ceden tahmin edilenden çok daha derin bir resesyona mal oldu. Ra- porlara göre uluslararası bankalar Sovyetler Birliği, Macaristan ve Bulgaristan'a verdikleri kredileri kısmaya başladılar. Doğu Avru- pa'ya "Marshall yardunT türü destek vermesi amacıyla yeni ku- rulan Dogu Avrupa tmar ve Kal- kınma Bankası, 1991 yıündan ön- ce kredi veremeyeceğinden, IMF ve Dünya Bankası kredileri Doğu Avrupa için büyük onem taşıyor. SSCB'nin alünı Sovyeıler Birliği'nde 1989 yüın- dan beri yaşanan ithalat furyası. VOLK8K PARLAMENTO'DA BİR İNEK — Tanm sektörüne yapılan haksız muameleyi protesto için geçen per- şembe Doğu Berlin'deki Dogu Alman Parlamentosu'na bir inek gömrdüler. (Fotograf: AP) ülkeyi ödeme güçlüğüne soktu. Son altı ay içinde SSCB'nin nakit yokluğu nedeniyle karşılayamadı- ğı döviz yükümlülüklerinin tuta- n 2 milyar dolan aşıyor. SSCB'nin dış ticaret açığının bir bölümünü, 30 milyar dolarlık altın rezervin- den bir miktar altın satarak kar- şıladığı behrtiliyor. Ancak Sovyet- ler Birliği, altıruru sonuna kadar kullanmak istemiyor. Polonya'da IMF Bu yılın ilk altı ayında, Polon- ya'da bir devlet kuruluşu olan Merkezi Istatistik Ofısi tarafından açıklanan verilere göre sanayi ürürüeri saOşı, geçen yıhn aym dö- nemine göre yüzde 28.7 oranında azaldı. Fınancial Times gazetesin- de çıkan bir habere göre Polonya hükümetinin uyguladığı IMFnin 'istikrar programı", en fazla ha- fif sanayi ve gıda sektörlerini et- kiliyor. Bu iki alanda da altı ay- hk üretim düşüşü, geçen yılın ay- nı dönemine göre yüzde 40 gibi re- kor bir dUzeyde istikrar programı- nın ilk sonuçlanna göre dövizle yapılan ihracatta yüzde 10.8Tik bir artış sağlanarak, döviz fazlası 2.1 milyar dolara ulaştı. Bunda, dö- vizle yapılan ithalatta büyük kı- sıtlamaya gidilmesi de etkili oldu. Bu arada Polonya'nm COME- CON içindeki ticaret fazlası da ilk altı ayda 2.5 milyar ruble gibi re- kor bir rakama ulaştı. Çünkü Po- lonya, COMECON içinde yaptı- ğı ticarette ithalatını yüzde 40 ora- nında düşürürken, ihracatı yalnız- ca yüzde 2.6 indirdi. Çekoslovakya'da kuyruklar Çekoslovakya'da son olarak gı- da ürünlerine yapılan zamlar ül- kede kuyruklara yol açtı. Fiyat ar- tışlan bazı ürünlerde çok yüksek boyutlara ulaşıyor. örneğin mey- ve suyu, 3.40 krondan bir anda 17 krona çıkanldı. Sütte zam yüzde 10O*e ulaştı. Baa et ürünleriyle te- reyağında da yüzde yüze yakın zam yapıldı. Zam yapılrnadan az önce halk mağazalara hücum ede- rek stok yaptı. Romanya'da benzin zammı Romanya'da Ulusal Kurtuluş Cephesi hükümeti, uygulayacağı istikrar programına, petrol ürün- lerine yapılan sübvansiyonlann kaldırüması ve dolayısıyla benzin fiyatlanna yüzde 100 zam yapd- masıyla başladı. Reuter' in bildir- diğine göre Ekonomik Refonn Bakanı Adrian Severin, 9 temmuz- da televizyonda yaptığı açıklama- da, sanayi üretimindeki "dnınatik" düşüfün, hükümeti önlern alrnaya zorladığım belirt- ti. Severin şöyle dedi: "Et ve süt gibi temel gıda maddelerini des- tekiemek için bazı sübvansiyorüan kaldırmalıyız." Bakan, daha son- ra Çavusesku'nun düşüşünden bu- güne, Romanya'da yafcıt tüketimi- nin üç kat arttığını belirtti. Süb- vansiyonlann kaldırılmasıyla ben- zin fiyatlannın iki kat artacağım öğrenen Rumenler, 9 temmuz ge- cesi Bükreş'teki benzin istasyon- lannın önünde üç kilometre uzun- luğunda kuyruklar oluşturarak, ucuz benzin stoku yaptılar. ÇiftçUer ayakta Son günlerde Doğu Almanya ve Polonya'yı çiftçi gösterileri sarsı- yor. AP'nin bildirdiğine göre Do- ğu Alman bira üredcileri ve hay- van yetiştiricileri Batı Almanya 1 nın kendileriyle haksız rekabet yapoğım ileri sürerek sımrlan blo- ke ettiler, hayvanlarıyla birlikte başkentte parlamento önünde gösteri düzenlediler. Doğu Alman bira üreticileri, Batı Almanların birada daraping yaptığını ileri su- rüyorlar. öte yandan Polonya'da da çiftçiler, traktörleriyle yollan kapatarak Dayanışma hükümeti- ni protesto ettiler ve hükümetten tanm ürünlerini desteklemesini is- tediler. talebi kısmaya ve yeniden yapı- lanmaya vönelik reformlar teknik ve ekonomik olarak mümkiin ola- büdigince hızla nygnlanabilir. Hızla hareket edilirse, uygulanan ekonomik programın kredibiUesi artar, direniş oUsdıfı azalülır ve yeni liderier de reformun politik sonuçlanndan yararianabUirier. Bu dersler, yeni Dogu Avrupa de- mokrasileri için de önemlidir." Raporda daha sonra şu görüş- lere yer veriliyor: "Ne kadar kötü olursa olsun, krizler, pothflca degişikBti için da- ha çok destek saglar, reformlara karşı grsplann direnişini zayıfla- ür, politikacılann teknokratlara dayanma ve gıivenme egillmini artnnr. Hükumeüer içeride zor- raUaria karsıla^tıklanııda, yaban- a sermaye akımı reformun siyasi acıdan desteklenmesi için hayati bir rol oynayaMHr. Gana ve Tnr- kiye'deki reformlar, hüküıneUe- re tam zamanında verilen dış des- tekle kolayla$Unlmı»Ur. " Türkiye'nin durumu Dünya Bankası'nın temel gös- tergelerine göre Türkiye, 121 ül- ke arasında "Ah-orta gelirii" ekonomiler grubuna giriyor. 1988 rakamlanyla kişi başına milli ge- üri 1280 dolar olan Türkiye, bu acıdan 121 ülke arasında 56. sıra- da bulunuyor. Kişi başına milli gehri Türkiye'den daha yüksek olan ülkelerden bazılan şöyle: Pe- ru 1300 dolar, Ürdun 1500 dolar, Suriye 1680 dolar, Mauritius 1800 dolar, Trinidad ve Tobago 3350 dolar. 1980-1988 arasındaki yülık enflasyon rakamı yüzde 39.3 olan Türkiye, bu konuda pek çok ül- keyi geride bırakmış durumda. Bu dönemde hiperenflasyona doğru giden Bolivya, Penı, Meksika, Brezilya, Arjantin, tsrail gibi ül- keierde enflasyon ortalaması yüz- de 70'ten başlıyor, JÇ haneü ra- kamlara doğru gidiyor. Onlardan hemen sonra da aralarında Tür- kiye'nin de bulunduğu bir başka gnıp geliyor. Enflasyon oranı Türkiye'den daha düşük ülkeler arasında ise Mısır yüzde 10.6, Fas yüzde 7.7, El Salvador yüzde 16.6, Jamaika yüzde 18.7, Tunus yüzde 7.7 gibi ülkeler sayılabili- yor. Dünya Bankası raporuı.a gö- re Türkiye'de insanlar 1988 yıh verilerine göre ortalama 64 yaşın- da ölüyorlar. Isviçreh', Norveçh, tsveçli, Kanadah ve Hollandahla- nn ortalama ölünı yaşı 77, Japon- lar ise 78 yaşına kadar yaşayabil- me şansına sahip. Kendi grubu- muzda yer alan diğer ülkelere ba- kıldığmda Jamaikalılar, Botswa- nahlar, Ecuadorlular, Ürdünlüler ve Polonyahlann, Türklerden da- ha uzun yaşama şansı olduğu gö- rülüyor. Rapora göre Türkiye'nin 1988 rakamlanyla toplam 39 milyar 592 milyon dolar dış borcu oldu- ğu gözüküyor. Bu acıdan Türki- ye, aym yü, 19 ülke arasında 7. sırada yer alıyor. Dünyanın en borçlu ülkesi Brezilya'nın 1988 yı- lı toplam dış borcu 114 milyar 592 milyon dolar. EKONOMİ NOTLARI OSMAN ULAGAY ;Sıcak Para3 ve Enflasyon: İlginç Bir Ömek.. . . Ulkenin Avrupa Para Sistemi'ne katılacağı söylentilerinin yay- gınlaşması üzerine spekülasyon hızlandı ve iki hafta içinde 1.2 milyar dolarlık bir sermaye girişi oldu. Bunun büyük bölümünü, ülkedeki yüksek faiz oranlarını ve ülke parasının istikrarını çeki- ci bulan kısa vadeli fûnlar oluşturdu. "Merkez Bankası bu durum karşısında önlem almak geregini duydu ve finans kuruluşlarını uyararak sermaye gırişimlerini sı- nırlandırmak için yabancıların sermaye swap ışlemlerinı 90 gün süreyle askıya alacağını açıkladı. "Merkez Bankası bununla da yetinmeyerek daha sonra bir ön- lem daha aldı ve dışarıdan borçlanacak şırketlenn borçlandık- ları tutarın yüzde 40'ını faizsiz olarak Merkez Bankası'na yatır- maları zorunluluğunu getirdi. "Bu önlemler, finansal sistemı liberalleştırme yolunda atılan adımlardan bir geri dönüş anlamına gelıyordu, ama Merkez Ban- kası kendisini önlem almak zorunda hissetmiştı. "Durumu degerlendiren bir yabancı bankacı, 'Kısa vadeli ser- maye girişi ulkenin para arzını öylesine etkilemeye başlamıştı ki Merkez Bankası'nın karşı önlemlere basvurması zorunlu ha- le gelmişti' diyordu. "Ülke parasına talebin artması ilk bakışta ülke parasına gü- venin arttığını gösteren olumlu bir gelişme olarak görüldü, ama ülke parasının değer kazanmaya başlaması herkesin hoşuna git- medi. özellikle ihracatçıtar aşırı değerlenen ülke parasının ül- kenin uluslararası rekabet gücünü kıracağını ve bir yandan ih- racatı caydırırken diğer yandan ithalatı özendırerek dış ticaret açığını büyüteceğini ileri sürdüler. "Merkez Bankası Başkanı, 'Ülkede tüketim malı talebi çok güçr lü ve hükümetin kredi kontrollerini arttırarak tüketimi sınırlama çabaları da yarar sağlamıyor, çünkü halk daha az tasarruf ede- rek ve tasarruflarını tüketıme yönlendırerek bu tüketim furyasım sürdürüyor' diyerek etkili önlemler alınmadığı takdirde bu duru- mun hükümetin enflasyonla mücadelede karşılaştığı sorunları arttıracağını belirtiyor." Financial Times gazetesinin 2 Temmuz 1990 tarihli sayısın- dan yaptığım bu uzunca alıntıda anlatılan ülke Portekız. Porte- kiz'in Avrupa Para Sistemi'ne katılacağı söylentilerinin yoğun- laşması üzerine Portekiz Eskudosu'nun değerleneceği beklen- tisine giren spekülatörlerin Portekiz'e yönelık yoğun bir sıcak para hareketini başlatmaları, sonunda Porteke Merkez Bankası'nı bu hareketi caydıncı önlemler almaya zorlamış. Bu noktada önemli olan soru şu: Bir ülkeye dışarıdan kısa va- deli sermaye akması iyi bir şey değil mi? Neden Portekiz Mer- kez Bankası buna karşı önlem almak geregini duyuyor? Bir ülkeye kısa vadeli sermaye akması ıyi de bu paralar ülke- nıze doğru akarken günün birınde geri gidebileceğıni de hesa- ba katmak zorundasınız. Bu paralar belkı bugün size, ekonomi- nize b'ir ek kaynak yaratıyor, sizi rahatlatıyor ama kısa vadeli dö- viz yükümlülüklerinizi de büyütüyor Dolayısıyla bu konuda he- saplı gitmekte yarar var. Dış ticaret açığının ve cari ışlemler açı- ğının büyüdüğü bir ortamda bu nokta daha da önem kazanıyor. Çok kısa vadede belki daha da önemlisi ise bu kısa vadeli sermaye girişinin yarattığı enflasyonist baskı. Dışarıdan hızlı ser- maye girişi ülke içinde para arzını arttıran, artışa zorlayan bir etki yapıyor ve bu suretle de enflasyonla mücadeleyi zorlaştırı- yor. Ve öncelikle bu nedenle Portekiz Merkez Bankası kısa va- deli sermaye girişini caydıncı önlemler almak geregini duyuyor. Finansal liberalıeşme programından geri adım atma pahasına da olsa bu yönde önlemler alıyor. Gelelim Türkiye'ye. Türkiye bugün giderek büyüyen dış ticaret açıkları ve buna bağlı olarak büyüyen carı işlem açıkları venyor ve bu açıkları kı- sa vadeli borçianarak, kısa vadeli sermaye girişleriyle finanse TC Merkez Bankası ne yapıyor? ' Sayın Saracoğlu'nun her vesileyle açıkladığı gibi TC Merkez Bankası da son dönemde yalnızca satın aldığı dovizlerin karşılı- ğı olarak piyasaya para çıkartıyor. Burada tabii hemen şu sorular akla geliyor: TC Merkez Ban- kası acaba bu dövizlen satın almak için gereğinden fazla para çıkartma noktasına gelebilir mi? Bunun sonucunda Portekiz'de gündeme gelen tehlike, yani enflasyonu azdırmatehlikesi Türki- ye için de gündeme gelebilir mi? Bunlar sanıyorum artık üzerinde durulması gereken sorular. Kulağıma geldiğine göre çok önemli bir uluslararası kuruluşta da bu sorulara cevap arayan bir çalışma yapılıyor ve ilk bulgu- lar Türkiye'de enflasyonun en güncel nedeninın artık kamu açık- ları değil döviz karşılığı hızla artan para arzı olduğu izlemmîni yaratıyor Portekiz örneğinden alınacak dersler var galiba. İthal otoda füze hızı Otomobil İthalatı OUatıll Mercedes 270 942 BMW 170 1177 Alfa Romeo 157 311 ötroen 111 1159 Peugeot 16 184 Nissan - 10 Opd 223 573 General Motors — 15 Honda 40 576 Lada 1363 3902 Skoda 534 1851 SuzuM 174 765 ItmHI Itatrn B «|Mı Aro 69 281 Mazda 1074 2278 Audi-VVV 21 145 Dacia 503 1280 OkJcrt 102 403 Subaru 55 193 Toyota 351 1572 Jaguar 4 30 Jeep 17 41 Moskowic - 7 Toplam 5.261 17.731 EUROPEAN MANAGEMENT DEVELOPMENT AND TRAINING PROGRAMMES IN ISTANBUL JULY-DECEMBER 1990 W0RKSH0P 26-28 SEPT SUPPORTING THE COMPUTER SYSTEMS END USER 15-19 OCT CUSTOMER CONTACT SKILLS 24-26 OCT THE MANAGEMENT COURSE 12-16 NOV PRESENTATION SKILLS VVORKSHOP 21-23 NOV EXPORT FINANCE POR SALES REPRESENTAT1VES 21-23 NOV CREATIVE THINKING PROBLEM SOLVING ' 17-19 DEC MERITSYSTEMSLTD INC(M)PEIMT10N»TrHMEMC V A m L I A I t O f MAVAGEMEKTCENTREEl'ROre BRISSELS T E L I 3 4 - 4 3 4 2 1 İ 4 2 2 2 İ FAX 131 2 9 0 8 ?1 tASE M)TE SPECIA1 DISCOIMS ARE AVA1LABLE FOR RtdlsrRATlONS M \Dh AT LEAST 7 WEEKS IN ADV ANCE Ekonomi Servisi — İthal oto- lar Türkiye otomobil parkımn gözbebeği olma yolunda ucuzla- ması yanında tüketici kredileriy- le de desteklendiği için cazibesi ar- tan ithal otolann pazaf payı ge- çen yüa göre katlanarak artıyor. Otomobil tthalatçüan Derne- ği'nin rakamlanna göre geçen yıl oto pazarından yüzde 4.2 oranın- da pay alan ithal otomobiller, bu yılın ilk yansında yüzde 17.2'lik bir paya ulaştılar. Yıhn ilk yarısı- na ilişkin ithalat rakamlan konu- sunda bir açıklama yapan Otomo- bil tthalatçüan Genel Sekreteri tl- han Çetinkaya, ithal otolann pa- zar payının yüksehnesinin birkaç nedeni olduğunu belirterek bu ne- denleri şöyle sıraladı: "Pazar paymuı arüşı genelde it- hal otomobfllerİB fiyatlannın uy- gunluğn yanında, sabş ve satış sonrası hizmetleriııin her gecen giin miişterilerin gıivenini artOnr biçunde geüşroesinden kaynaklan- maktadır. Bankalarca ve taksitli satış yapan finnalarca otomobil kredisine daha fazla fon aynlma- sı da sabşlan desteklemiştir." Otomobil Ithalatçıları Derne- ği'nin verilerine göre geçen yıl pi- yasaya çıkan 123 bin 476 otomo- bilin 5 bin 162 adedi ithalat yoluy- la getirildi. Bu yılın ilk 6 ayında ise pazara sürülen 103 bin 262 oto- mobilin 17 bin 731'i ithal edildi. Boylece 118 bin 314 yeru' otomo- bilin üretildiği 1989 yılında ithal otolann yüzde 4.2 olan pazar pa- yı, bu yılın ilk yansında dört kat- tan fazla artarak yüzde I7.2'ye tır- mandı. Bu yılm Uk yansında yer- li otomobil üretimi 85 bin 531 ola- rak gerçekleşti. Yılın ilk yansında yapılan oto- mobil ithalatında Doğu-Avrupa ülkderinden getirikn otolar ilk sı- rada yer alıyor. Ocak-haziran dö- neminde ithal edilen 17 bin 731 otomobilin 7 bin 479"u söz konu- su ülkelerden getirildi. Japon otomobilleri de ocak- haziran döneminin gözde ithal otolan arasında yer aldı. Söz ko- nusu dönemde Turkiye'ye 4 bin 818 Uzak Doğu kaynaklı otomo- bil girdi. LEBIB YALKIN YA YIMLARI 'Yüriirlükteki mevzuat' K İ T A P L I Ğ I N I Z D A K İ MEVZUAT ÜÜYÜRÜRLÜKTE Mİ? MEVZUAT "Föy-Volant'la" her zaman günceldir. Yayımlarımızda; her scriye aıt ana kanun ı\e ek ve ilgılı Kanunlar, Kararnameler, Tüzükler, Yönctmelikler Uygulamayla ılgtli — Yüksek Mahkeme Kararları, — Tebliğler, Tamimler, Genelgeler vs. yeralmaktadır Yüriirlükteki mevzuatta değişiklik yapıldığı takdirde. değişiklikler ve ilaveler metne ışlenmekte. eski şek:iler de ayrıca venlmektedır Konulan dıpnotlatıyla ilgili mevzuat arasında ırtıbat kurulmakta. boylece konuların muntazam bir jekılde îakıbı muı kün olmaktadtr Yayımlarımız hakkında geni^ bilgi almak ıçın lütfen şirketimize başvurunuz veya broşür ısteyınız YAYIMI ARIMI7 D VÇRGİ MEVZUATI L2 İŞ HUKUKU MEVZUATI [I SENDİKALAR ve TOPLU SÖZLEŞME MEVZUATI Z. SOSYAL SİGORTA MEVZUATI Zl BAĞ-KUR MEVZUATI Z TÜRK PARASI KANUNLARI (Banka ve Sermaye Piyasası Mevzuatı) Z TÜRK PARASININ KIYMETİNİ KORUMA (KAMBİYO) MEVZUATI Z TEŞVİK MEVZUATI • D C c c c • D r; İTHALAT MEVZUATI İHRACAT MEVZUATI GÜMRÜK MEVZUATI AVRUPA EKONOMİK TOPLULUĞU (AET) MEVZUATI TURİZM MEVZUATI BELEDİYE MEVZUATI İMAR MEVZUATI DEVLET İHALE KANUNU VE İLGİLİ MEVZUAT İMALAT SANAYİ İ MEVZUATI 3 LEBİB YALKIN YAYIMLARI VE BASIM İŞLERİ A.Ş. Buyükdere Cad. Gültepe Ecza Sk (Eczaabaşı fabrikası yan sokağ>) No- 6 Safter Han Kat: 1 80640 İstanbul Tcl: 179 67 50 (8 hatj Fax 178 90 64
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear