Catalog

1 TEMMUZ 1990 CUMHURİYET/15 HAVA DURUMU TURKIYEDE BUGUN nfleteorotoıı Genel Muduriuğu nden aiı nan bılpye göre yuntun do$u kesıınlen parçalı bulutlu Doju Karademz ıle Oofiu AıadokTnun kuzeydoöusu sajanak ya ğçlı ötekı yofcr az bulutlu ve açık ge- çecek H/l* SICAKLIÛ Degsmeyecek RUZGAR Kuzey ve batı yonlerden h a i ara sıra orta kuvvette esecek Demaer de nngâı. Doflu Karadenız de yııOız ve larayetdan. BaO Karadenız Marmarave Eg»'de yitdc ve poyraz Akdenadegun- bahsı ve karayelden 3-5 Ege açıklannda yer yer Z7 deno mlı mzla esecek Denız mutedl dalgalı olacak. Van gMunde ha- Adapazan Adyaman Afyon Ağ- Ankara Antakya Antalya Artvtn va parçalı ve az DukıBu geçecek Ruzgâr kuzey ve batı yonlerden ha ffl ara sıra orö kuvvette esecek Göl kucuk dalgat olacak Gö-us uak lığı 10 km dolayında bulunacak Bilecıfc Bıngol Bıtks Bokı Bmsa ÇanaMale Deruzlı wrDyat A 32° 17° Edırne A 35° 19° Erzmcan A 28° 12° Erarum Y 21° 5c Esksehr A 28° 11° Garantep A 3D° 18° ûresu A 33°23°GümuşnaneA A 22°i3°H*kar A A 35°20°lsparta A A 32° 17» tetanöul A A 29° 12° fanır A A 26°14°KarS Y A 24° 11° Kastamonu A A 27° 11° Kaysen A A 32° 17" Kırktareh A A 29°20°Kmsa A Y 23° 8°Kutaüya A A 33° 19° Halatva A 35° 1«° Maı sa 33° 15° K Maraş 26° 12° Mers n 21° 5°Muğa 28°13°Muş 35° 19° Nığde 24° 16° Onkı 23°16°Fte 29° 13° SaTisün 28°13°Sırt 29° 18° Srop 35°23°S.«s 21° 5°Tekrdaö 25= 10° Trabzon 24°W°Tuncef 32° 15° Uşafc Z7°12°Van 28° 12° Yozgat 29°15°ZonçuUak A 35=22° A 35° 23° A 32° 23° A 35° 20° A 25"= 12° A 25° 12° y 24° 16° A 23° 16° A 24° 16° A 35° 19° A 24° 16° A 23° 9° A 28° 19° A 24° 16° A 28° 13° A 30° 14° A 24° 11° A 23° 9° A 23° 16° O *" •yağmurtu ss* ^ karfc A-acı* B-tdJuKu G-guneşt (Hartı BULMACA SOLDAN SAĞA. 1 2 3 1/ Turkıye ıle Yuna- nıstan arasındakı ge- çışı sağlayan sınır ka- pısı 2/ Göçebelerın konak yerı Bıle bıle en kötu ve en ahlak- sızca dav ranışlarda bulunan 3/ Bır no ta Dınsel ınançları olmayan Hollanda- nın plaka ışaretı. 4/ Kumtaşı Yurdumu- zu çevreleyen denız- lerden bırı 5/ Adları aynı olanlardan her bırı Sodyum bıkar- bonatla yapılan, kokaın turevı uyuştu- rucu madde 6/ Yarı Temız 7/ Bır akademık unvanın kısa yazılışı Bır yuzeyın uzerındekı mce çızgı Boru se- sı 8/ Yaylı bır çalgı Içınde anason, sakız gıbı kokulu maddeler olmayan üzum rakısı 9/ Saldığı koku hekım- lıkte antıseptık olarak kullanılan bıle- sık YLKARIDAN AŞAGlYA: 1/ Çokkocalıhk 2/ Bır tur kalın ve ka- ba kumaş Bellı bır bölgede yajayan ha>vanların tumu 3' Gunev Afrıka Cumhurıyetı'nın plaka ışaretı Kaygı Sumerlerde sağlık tanrıçası 4/ Göklenn en vuksek katı Anma. 5/ Turlu nedenlerle basarı gosteremeyen kımse. Tutun ıçme aracı 6/ Güreşte bır oyun Yılanın derı değıştırırken attığı den 7/ Bır şeyın kenarı Bır ışı yaptırabılme gucu Bır nota 8/ tstanbul'un bır semtı. Çeşıt. 9/ Çeşıtlı felsefe oğretılennden seçılmış duşuncelerı bırleştırme yön- temı ve bu >öntemle çalışan fılozoflann oğretısı bO YIL ÖNCE Cumhuriyet Ankara Telefonu 1 Temmnz 1930 Ankara-îstanbul telefonunun bugun bınncı seneı devrıyesıdır Posta, telgraf ve telefon ıdareı umumı>esının çok cıddı mesaısı ıle tatbık sahasına tnuvaffakıyetle konulan Ankara telefonu bır senedır raukemmelıyetle ışlemektedır Bu hat, şüphe yok kı ıkı şehrı tamarnen yaklaştırmış ve her ıstenıldığı zaman mukâleme ımkânmı hazırlamak ve temın etmek suretıle sımsıkı bırbırıne bağlamıştir Telefon muhaberatı gıttıkçe fazlalaştığı ıçın mevcut hatta bır yemsının ılâvesı duşünuluyor 1 Temmuz 1929'da 3 bın kusur rakamale başlayan muhaberelenn son aylarda yükselerek 6 bınle, 7 bın arasında takarrur ve tehalüf etmesı mukâleme unkânmın genışletılmesınde kuvvetlı bır âmıl olmuştur _ . , Posta, telgraf ve teJefon mudüru umumısı Fatyrı ve Ankara fonetık telefbau muduru Nıvazı Beylerm bu netıceyı ıstıhsalde çok kuvvetiı ve takdıre değer hızmetlerı geçmıştır Fahrı Beyı hattın tesısınde muvaffakıvetı Nıyazı Beyı de durust ve puruzsuz ıdaresı ıtıbarıle tebrıke lâytk buluruz Nıhayet kendı eserımu olan Ankara telefonu memlekette fennın ve medenıyetın tatbıkı noktasjndan buyük bır kazançtır AMBUKAN P I L O TRadyolannı Ter«lh «>««• •Idanaıaı - o u^ 1 «. Flalı •» llrr 1 Temmuz 1929'da başlayan Ankara-Istanbul telefonunda mukâlemeler şu suretle yukselmıştır Temmuzda 3432, ~*ustosta 3922, eylulde 4749 teşrınıevvelde 4915, nnjsanıde 5643, kânunuevvelde 6538, kânunüsam 1930 - ,5321, şubatta 5551, martta 5904, nısanda 7151, mavısta 7589, haaranda 6984 30 YIL ÖNCE Cumhuriyet Hürriyet Suçlarına Af 1 TEMMUZ 1960 "Hürnyet mücadelesı uğrunda bazı suçlann affı" ıle "sılah taşıyan veya bulunduranlann affı"na ve "ınkılâbın korunmasına" daır kabul edılen üç geçıcı kanun, bugünku Resmı Gazetede yaymlanmıştır Her uç kanun da, >ayımı tanhınden ıtıbaren >-tırurluğe gırmış bulunmaktadır Dığer taraftan, 27 mayıs mıllı ınkılap hareketının yapıldığı günün sabahı, Daşbakanlık Musteşan Kurmay Albay Alpaslan TUrkeş tarafından Ankara radyosundan okunan tnesajlar da bugunku Resmı Gazetede >ayınlanmıştır Hürnyet mücadelesı uğrunda ışlenen bazı suçlann affma daır geçıcı kanun Hurrıyet mücadelesı uğrunda ışlenen bazı suçlann affına daır geçıcı kanunun metnı aşağıdadır "Madde 1) - 27 Mayıs 1960 tanhınden evvel ışlenmış bulunan, a)- Türk Ceza Kanununun 158 ıncı maddesının 3 uncu fıkrasına aykın fııllerden 159 uncu maddesıne uvan, Bakanlıkları alenen tahkır ve tezyıf eylemekten, b) Türkıye Buyuk Mıllet Meclısı Tahİcıkat Encumenlennın vazıfe ve salâhıyetlerı hakkındakı 7468 sayılı Kanuna muhalefetten, c) Hurrıyet mücadelesı uğrunda, toplantılar \e gosten yuruyuşlen hakkındakı 6761 sayılı Kanuna muhalefetten dolayı takıp altında bulunanlar ıle mahkûm edılmış olanlann suçlan ve cezaları butun netıcelenyle bırhkte affedılmıştır Madde 2- Mıllı Bırhk Komıtesımn 22 sayılı teblığmde ve 31 mayıs 1960 tanhlı ve 4/2 savılı karannda vazılı olanlann ve bu teblığ ve kararda bahsı geçen suçlardan dolayı mahkûm edılmış bulunanlann suç ve cezalan bütıin netıcelerıyle bırhkte affolunmuştur Madde 3- Bu kanun yayım tanhınden itıbaren yUrürlüğe gırer Madde 4- Bu kanunun ıcrasına Adalet Bakanı memurdur " GEÇEN YIL BUGÜN Cumhur.Y et 90 bin göçmen EMMUZ 1989 Bulgarıstan'ın zorunlu göçe tabı tuttuğu soydaşlarımızın sayısı dun 90 bını buldu Tren ve karavolu ıle gırışlerın hızlandığı Kapıkule'de dun Avrupa bağlantılı tren ıle 350, Bulganstan trenıyle ıse 1284 kışı daha geldı Otomobılle gırış yapanların sayısının ıse oğie saatlerıne kadar 800'e ulaştığı öğrenıldı Edırne'de Trakya Unıversıtesı tarafından Bulgarıstan'ın haksız uygulamalarını anlatmak amacıvla "Arşıv Belgelerıne Göre, Osmanlı Dönemınde Bulganstan'da Turk Yerleşımı" konulu sempozyum vapıldı Sempozyumda konuşan Devlet Bakanı Ercument Konukman, "Bulganstan'dan gelen Turklerı, şerefle Turk vatandaşı yapmak ıstedığımızı ılan edıyoruz" dedı ' Madrıd ~^t:£)'-\ • Belgrad'"''* ;ÇJ£^, _ TUIIUS « » ... ^ /«<;am Kahıre » DUNYAOA BUGUN AfnsiB OoTl Amman Alına Bağdai Barceıona Basel BeJsad Bertn Bo™ Sruksd BiKtaueste Cenevre Ceoyif Cıdde Oubat Frankfurt Gıme Heisınkı Katare Kopenhag Köln Lefkoşa >, 6C A 31° A 34° A 38° A 28° k 26° A 32= Y 25C Y 24° Y 18° A 30° A 25° A 31° A 41° A 43° Y 24° A 31° B 7° A *3° Y 18° Y 24° A 35° Len ^y aö Lond'3 Madnd Mılano Monlreaı Mostmva ( Munfı New v ofk Osk) i Pans Pag Rıyaö Rorra Sotya Şam J Tel/Ww ) Imus Vafjoa ı Vfenedık Vıyana / A 21° i 1fi° 1 70f \ 29° \ 34° \ rr> i 22° \ 79P t 14° 1 21° < 25° \ 43° » 30° » 3?° \ 33° ( 34° ^ 33° \ zr> » 29° * 26° MasnmgtmA 29° Zurıh \ 26 IART1SMA Görsel Paşa'yı Zîyaret Etmedim 26mayısı 27 Mayıs'a bağlayan gece Harb Okulu'ndaki toplantı ve çalışmalarda baştan sona kadar bulundum. Buradaki faaliyetleri de ileride yayımlayacağım hatıralarımda açıklayacağım. Gazetenızde "30 Yıl Sonra 27 Mayıs" baş- lığı altında Sayın Suphı Karaman tarafından yazılmış olan hatıralarda şahsımla ılgıh kısım larda yanlışlar vardır Ilende hatıralanmı ya- ynmladığım zaman bırçok gerçeklerın ıçyüzu ortaya çıkacaktır Yalmz bazı hususlann özet olarak açıklanmasında yarar görüyorum Merhum Cemal Gursel Paşa, 2 Mayıs 1960 tanhınde, Millı Savunma Bakanı merhum Et- hem Menderes'e hıtaben kendı el yazısı ıle es- kı harflerle bır mektup kaleme almıştır Bem çağırarak mektubu vermış ve hıç kımseye gös- termeksızın kendı odamda emır subayı Bln- başı Şeref Be>'e mektubu uç nusha olarak dak- tılo ettınnemı emretmıştır Emrını yenne ge- tırdıkten sonra yazılan mektubu kendısıne arz- ettım Kendılerı uçünu de ımza ettıkten son- ra eskı vazı el yazısı musvedde ıle bır nüsha- suu bana vererek muhafaza etmemı, dığer bır nüshavı da Mıllı Savunma Bakanı'na venlmek uzere zarflamamı ıstedı Bır nushasıru da ken dı yanında alıkoydu Bakan'a aıt olan mek- tubu o gun Bakan'a göturdu ve verdı Akşam saat 20 OO'de emır subayı Bınbaşı Şeref Bey'ı evıme gondererek Bakan tarafından o akşam acele bakanlık makamına çağrıldığını ve he- men Namık Kemal Maballesi'ndekı evıne gel- raemı emrettığını bıldırdı Emır subayı Şeref Bev ıle derhal evıne gıttım Bana "Bakan Be- vefendı tarafından bakanlık makamına acele çagnidığını" söyledı ve ne düşundüğümu sor- du Ben de cevap olarak hemen guvenlık ted- bırlerı almak ıçın on beş yırmı dakıka musa- ade buyurmalannı nca ettım Kabul buvur- dular Oradan Genel Kurmay Mnhafız Kıt'a Komutanlıgı'na gıderek bulduğum subay ar- kadaşlarımızla guvenlık tedbırlen alarak evın- den Cemal Paşa'ya refakat ederek bakanlık odasının kapısına kadar getırdım kısa bır go- ruşmeden sonra bakanlık makamından çıktı- lar ve bırhkte koruma altında tekrar evıne gel- Bîr Oy Bir Oydur Elbettekı Senato'nun ANAP'la boylesıne yakın durması, binlerce oğretim uyesi, onbinlerce öğrencisi, yuzbinlerce mezunu ile İstanbul Universitesi'nin ANAP'tan yana olduğu anlamını içermez. Öyle ise ANAP'lı olmak, bu karar ile Senato'nun sırtında kalmıştır. İstanbul Üni\ersitesı Senatosu, olanca hızı ıle ve "bu>uk bir gızlılık ıçınde" Tur- gut Özal a onursal doktora payesı "tev- cıh etmeğe" karar vermış Neden böylesı- ne hızla 7 Neden gızlı 9 Konu gundeme alınmamış, ancak uç beş dakıka a>nlabıl- mış Bır tek karşı o> çıkmış Bu tutumun gerekçesı, olsa olsa ışın kamuoyu onünde tartışılmasından kaçınmak olabılır Karar çıkmadan once sorunun tartışılmasını on- lemenın gızlı- açık bazı nedenlen buluna- bılır bunlar da bıa aşar Ama şu koşullar ıçınde, Turgut Özal'ın neden onursal dok tor vapıldığını öğrenmek her yurttaşın. • ozellıkle deîstanbul Unıversıtesı'nde oku- muş olanlann soz göturmez hakkıdır, bır bakıma hem de ödevıdır Turgut özal a onursal doktora payesi sunmak ağır bır yanlıştır beklenenm çok ötesınde sakıncalar ıçenr Bız ANAP'a karşı olan bır paıtının üyesıyız, elbette Türkıye'nın en eskı bılım kurumunun özal'a doktorluk payesı vermesını hıç mı hıç ıstemeyız Ne var kı asıl kavgılanmız, bu konumuzu kat kat geçen anlamlar ta- şır Bunlan açmaya çalışmak da borcu- muzdur Bır yüksek öğretım kurumu elbette poh- tıka ıle ılgılenmelıdır Ne var kı bu turden kuruluşlar, oncelıkle, buyük açılı, genış çaph sorunlara el atmalıdır Bır öğretım uvesı, kışısel olarak, güncel polıtıka konu- lan ıle haşır neşır olabılır hatta olması ıyıdır yararlıdır Ama bır ünıversıte, gü- nubırlık, dumanı üstünde tüten bır soruna el koyarken çok duyarlı olmak zorunda- dır Az açmaya çalışabm Bır an ıçın dıye- lım kı ANAP'ın savı doğrudur ve hâlâ yuzde otuzbeş oylan vardır, bu halde bıle Turk halkının yüzde altmış beşı Ozal'ın cumhurbaşkanı seçılmesını doğru bulmu- yordemektır Ötesı var özal ın ongordu- ğu cumhurbaşkanlığının çerçevesı gızlı kapaklı bır olgu değıldır Her gün gurul gürul anlatılır, sezdınhr açıklanır Bu çı- ğırda eleştınler yapılır, bunlar yalanlan- maz, tadı çıkanlarak doğrulanır Bu be- lırgın yapı şu anda yurûrlükte olan anayasaya uymaz Bunu da bılmeyen yok tur Bu özlemı, bu hedefi savunan tek sı- yasal kuruluş ıse ANAP'tıt Şu halde, fs- tanbul Ünıversıtesı Senatosu, son karan ıle ANAP'la, düşünebılınecek en aşın öl- çude uyumlu, anlayışh bır yola gırmıştır Nerdeyse Senato ıle ANAP arasında ör- gensel (uzvı) bağlantı bulunduğu ızlenımı uyandıracak bır karar venlmış böyle bır davranış "uygun görülrauştür". Ama elbet- te kı Senato'nun ANAP'la böylestne ya- kın durması bınlerce öğretım üyesı, on binlerce oğrencısı yüz bınlerce mezunu ıle tstanbul Universitesi'nin ANAP'tan yana olduğu anlamını ıcermez Öyle ıse ANAP"lı olmak, bu karar ıle Senato'nun sırtında kalmıştır Bır bılım-öğremm kurumu, tuzel kışılığı ıle güncel, sıcak bır konuda yön tutarken çok tıtız olmak zorundadır, bu çok açık Yann çok yakın bır gelecekte, "vahim bir vanılgıya" duştüğü ortaya çıkabılır Bu "bilimsel >akJaşjm"la bağdaşmaz Daha da ağın, halkın büyuk çoğunluğu ıle ters düştüğü belırlenebılır Çözüm nedır 9 Senato karannı değıştı- dık Yolda ve evınde aramızda geçen konuş- malan ılende açıklayacağım Kendılerı ertesı gün sabah saat 5'te makam arabası ıle Izmır'e hareket ettıler O sabahtan sonra 27 Mayıs 1960 gunu saat 11 30'da Ankara'ya teşnflen ne kadar bır daha kendılerı ıle hıç göruşme dım O tanhten sonra görevlı olarak Izmır- dekı NATO Karargâhı'na gıttım Bır gun ıçe- rısınde oradakı gorevımı bıtırerek Ankara'ya dondum Gıdış ve gelışlerımı asken uçakla yaptım îzmır'de bulunduğum sırada Ceraal Gursel Paşa'yı hıç ayaret etmedim Kendısı ıle göruşmedım Bunun dışındakı, trenden ınışı- mm bınışımın ve Cemal Paşa'yı zıvaret ettığı- mm ıstıhbaratçılar tarafından tespıt edıldığı şekhndeki ıddıalann gerçekle hıçbır ılışkısı yoktur 26 mayısı 27 Mayıs'a bağlayan gece Harb Okulu'ndakı toplantı ve çalışmalarda baştan sona kadar bulundum Buradaki faa- hyetlerı de ılerıde yayımlayacağım hauralanm- da açıklayacağım Ancak Radyoevı'nın açtı- rılması ve yayımlanan ılk bıldırı tarafımdan hazırlanmıstır Bıldıruıın hazırlanmasında hıç- bır kımsenın katkısı olmamıştır Bu açıklamalarımın sayın gazetenızde ya- vımlanmasını rıca eder, saygılar sunanm. \LPARSLAN TLRKEŞ Ankara nr Değıştırmezse senatorler görevlenn- den aynlırlar yerlenne başkalan gelır Bunu ıse oncelıkle kamuoyunun etkısı sağlar ve gore\ kamuoyuna yon \eren ku- ruluşlann çabalanna kalır Prof. Dr. Ergenç' ı kutlamak ıçın tele- fonla aradık Soz arasında basının ıkı bu- vuk muhalıf partının konu ıle ılgısinı de sorduk Doğru anla>abıldıkse sonur şu Basın bu soruna pek yakın durmamış Tazmmat davalannın bın ınıyor bın kal- kıyor, elıne her kalem alan nerdeyse "groggy" oldu olacak Zaten bu alan bızı aşar dışımızda kalır DYP den bırçok kutlama telefonu telgrafı gelmış Nedenı de apaçık ortada Çünku Demırel ışe ıç- tenlıkle yaklaştı. canla başla sanldı Bızım partıden ses seda çıkmamış Yanı, bır uye olarak bu ış de bızım "sırömızda kal- dı" Başka yetkılılen aradık bulamadrk Partımızın en ustunde sorumluluk almış ıkı yonetıcısı hem bılrm adamıdırlar, hem de yıllannı öğretım uvelığıne vermışlerdır O sırada bın Danımarka'dan Tunus'a geç- mıştı, oburu Kırkpınar da başına gelen büyûk haksızlığı dıle getınyordu Her- halde Özal ın şu anda uygulamaya çalıştı- ğı, gelecekte uygulama ozlemı çektığı cumhurbaşkanlığının yapısı. çerçevesı önemsız gorulmuş olmalı Daha da önemlısı. bu çığırda Tûrkıje nın en eskı bılım-öğrenım kurumundan alınmış olan fetva benzerı karar değersız sayilmış ol- malı Senato'nun, başka kurumlann kararla- n, özlemlerı bugun olmazsa yarın. yann olmazsa obür gun değışır Sevınmek ıçın de dövünmek, kaygılanmak ıçın de bu turden kararlara tepkı gostermesı gere- kenlere, oncelıkle onlara bakmak doğru olur, vararlı olur ORHAN BARLAS tstanbul Türkiye"yakılacak silahlar"a talip Turkıye ABDnın sılah ındınmı kapsamında ımha edecegı sılahlara talıp oldu ABOden atınacak sılahlar sılahsızlanma dışı' bolge ılan edılen Guneydoğu ya kaytiırılacak Profesor Hasan Konı Irak'ın cehennem topu yaygarası bu tur bır sılah kaydırmasını kamuoyunda haklı gostermek ıçındı Kuşlora ölüm Tüm dûnyada koruma altma alınmış olan bınlerce nadıde kuşun banndığı Menderes Deltası kurutuluyor Kredı, Dunya Bankası ndan kuşlann ölüm karan ıse DSIden Alman basın ve yayın organlannın konuya genıs yer vermelerınden sonra ıçte ve dışta tepkıler artıyor Yerahından yerüstüne... TBKP Genel Baskanı Sargın ve Genel Sekreter Kutlu polıtıka dışı yaşarnlarını anlattı Uzun suren yurt dışı surgünü aynı hucrede yüzyuze 30 ay, olum oruçları Yeraltından yerustune yenı bır yasam Bın guneşı dığerı çamuru özlemış Sımdıkı yaşamlannda neler var' Tek cumleyle ozetlıyorlar 7aşamı yakalamaya calışıyoruz" TANRI, KADIN DÜSMANI MI?• Yüzyıllardır kutsal kıtaplardakı konumlarına ses çıkarmayan kadınlar için suskunluk dönemı bıttı Avrupa'tJa ve Türkıye'de kadın artık toplumdaki konumunu ve kımlığını sorguluyor "Yoksa Tann kadın düsmanı m ı r • Sorbonne Unıversıtesı Islamı Arastırmalar Bolumu öğretım üyesı Lübnanlı Profesor Hasan Asa "Butün dınler erkekler tarafından gelıstırıldı yayıldı ve hepsı kadını baskı altında tuttu" • Araştırmacı Yaprak Zıhnıoğlu. "Allan erkeklerı o kadar kayırıyor, o kadar onlardan yana kı, cınslyetsiz olması mümkün değıl Tann bence erkek " • Medenı Hukuk Profesörü Huseyın Hatemı 'Bır yığın uydurma hadıs var Kuran-ı Kerim'de cinsler arasında esıtsızlık yoktur Haklarda da larklılık yoktur." 90'lara girerken seks Masturbasyon oral seks orgazm, saç rengı bırlıktehk türu Kım nasıl bır cınsel yaşam pesınde' Dr Delvın'ın 3000 kısı üzennde uyguladığı anket 90'ların ılk cınsel yasam anketı Güclü, temix,yasal uyuşturucular... Daha çok enerjı daha cok seks daha cok rahatlık mutluluk ' Yenı kuşak uyuşturucu ve uyancılar doğal, tumuyle zararsız ve bağımlılık yaratmayan özellıklere sahıpler • Meksıkalı romancı Fuentes. ' Sovyetler Sınatra doktrinini benımsedı ABO de 'Herkes sevdığı parfümu sursun' diyen Manlyn Monroe doktrinıni ben'msemeli" • Sağlık taramasında Türk mucızeti Dunyada ılk kez Türkıye'de yapılmaya kalkışılan ve tum nıriuu uygulanacak olan sağlık taraması, Bakanlık'la hekım örgötlerinin kavgasına yol açtı • ' lcerıden' lotoğraflarla Franco döneminde kumlan untü Ispanyol Yabancılar Leıyonu Olmeyı ve öMûrmeyı ogrenmek ıçın 50 ayrı ülkeden toplanmış 6 bın paralı asker • Ankaralı avukal cıftın ' ıhbarlı' eviılıklerı Tarfıan Ertek esı Gunfer Karadenız Ertek ı ıhbar ettı Zına yaptı Hem de bır muvekkılinı kendı pasaportuyla yurt dışına kaçırdı " HAFTALIK HABER DERGİSİ ANKARA NOTLARI MUSTAFA EKMEKÇİ Muzır İşler... Refah Partısı Genel Baskan yardımalarından, eskı Adalet Ba- kanı Şevket Kazan, 18 Hazıran 1990 gunü Dıl Tanh Coğrafya Fa- kültesı Dekanlığı'na yazdığı bır mektupta şoyle der 'Fakultenızın Fransız Dılı ve Edebıyatı öğrencılerınden Nevın Çetın bugun yapılan sozlu ımtıhana başörtulu olduğundan La- tın Dılı ve Edebıyatı öğretım görevlısı Haydar Donmez tarafın- dan alınmamıştır Usul ve kanuna aykın olan bu dururna el koymanızı ve öğrerv cımıze muzahır olmanızı ozel olarak saygılarımla rıca ederım " Refah Partılı Şevket Kazan, ımza yerınde "Avukat" dedıkten sonra "Adalet eskı bakanı' demeyı de unutmaz Kazan'ın mektubunu alan DTCF Dekanı Prof Dr Ruçhan Ank, Latın Dılı ve Edebıyatı Anabılım Dalı Başkanlığı'na şu yazıyı ya- zar Fransız Dılı ve Edebıyatı Anabılım Dalı öğrencılerınden 880112403 numaralı Nevın Çetın'ın 861990 tanhınde yapılan 'La- tın Dılı ve Edebıyatı sozlu sınavına alınmadığı hakkındakı Avu- kat Şevket Kazan tarafından verılen dılekçe ekte sunulmaktadır Söz konusu derse aıt sozlu sınavın görevlendıreceğınız bır öğ- retım uyesı tarafından yapılarak sonucun dekanlığımıza bıldırıl- mesını saygılarımla nca ederım " Bayan Rüçhan Arık'ı gazetecıler ryı tanır Muzır Kurulu Baş- kanı'dır Açık saçık resımler bastılar dıye çok dergının başını yak- mıştır Şevket Kazan a, Anayasa Mahkemesı karan karşısında hemen yanıt verebılecekken muzahır', yanı yardımcı olmaya gl- rışır Başını açmak da 'muzır' ışlerden mıdır ne bıleyım? Sonra ne olur? Latın Dılı ve Edebıyatı Anabılım Dalı Başkanı Prof Dr Güngöt Varınlıoğlu, 19 Hazıran 1990 günü özetle şu yanıtı venr "Öğrencı Nevın Çetın, Latın Dılı Gramerı I yazılı sınavına ba- şı açık gırmışken sözlü sınavına başörtulu gırmek ıstemıştır Ken- dısıne, bu konuda Anayasa Mahkemesı nın karan, bunu duyuran Ankara Unıversıtesı Rektorlüğu ıle DTCF Dekanhğı'nın yazılan ışığında açıklamada bulunulmuştur Öğrencı sınava gırmemeyı yeğlemıştır Bu durumda çoktan sonuçlanmış, notları belırlerv mış bır sınava sonradan bır oğrencının alınamayacağı açıktır Ne- vın Çetın, bütünleme sınavına başörtusuz olarak gırecektır Bılgılerınıze sunanm Saygılarımla" Muzır Kurulu Başkanı Bayan Prof Rüçhan Arık, "muzır" de- dığı yayınlara gösterdığı şıddetı Atatürk ılkelerıyle devrımlerıru savunmada neden gösterememekte acaba, dıye usa bır kuşku gelmıyor değıl hanı Hem Anayasa Mahkemesı'nın, rektörlüğün kararlarına uyulması ıçın yazılar yazıyor hem de bunları çığne- mede hıç mı hıç duraksamıyor Bır öğretım üyesı, bır olay nede- nıyle dekanlığa yazdığı bır yazıda özetle şöyle dedı 'Atatürk'un kurduğu bu fakultede laıklık ılkesını korumamafc pahasına koltuklarını korumayı düşunen yönetıcılenn varattığı or- tamda uzuntunun de ötesınde utanc duyuyorum Fakultemızde laıklık ılkesı, başörtulu kız öğrencılerı sınıfta, ko- rıdorda bahçede görüp koşe bucak kaçan derslerıne başörtu- lu öğrencı alanlara kucak açan yonetıcılerle değıl, yasalara aykın bır kılıkta fakülteye gınldığınde gırenlerın kımlıklerını toptayarak haklarında soruşturma açan yonetıcılerle korunur Yonetıcıler, bulundukları mevkılere laık cumhurıyetı temelın- den sarssınlar dıye sarsanlar karşısında suskun kalsınlar dıye, yasa ve yonetmelıklerı ayaklar altına alsınlar dıye getırılmemiş- lerdır Uzulerek söylemek ısterım kı, bugünkü yonetıcılerle basörtû- su sorununun çozuleceğıne ılışkın ınancımı yıtırdım, ama soru- nun yakın bır gelecekte cözüleceğıne ılışkın ınancımı yrtırmedım Bu konuda fakultemızde belıren engellerı aşmak ıçın ülkemiz- de kendılerıne umut bağlayacağım desteklennı sağlayacağım laık makamlar vardır " *Dıl Tarıh Coğrafya Fakultesı nde Iran uyruklu kız öğrencıler de var mı? Bunlar, Turkıyelı yandaşlarıyla bırhkte korıdorlarda başörtulu mü dolaşırlar'' Bunlara başörtülennı çıkarmalan soy- lendığınde hemen Iran Elçılığı gırışımlerde bulunur — Efendım bunlar bızım yerel gıysılenmızdır, derler Yere) gıy- sılerı fılan değıldır Humeynı düzenının Türkıye'ye, laık Türkıye Cumhurıyetı'ne gıydırmeye çalıştığı gıysıdır Bır de DTCF'nın al- nında, Türkçesıyle "Yaşamda en gerçek yol gösterıcı bılımdır" dıye yazar ' En hakıkı murşıt Humeynı dır" dıye yazmaz Hacı Turgut Bey, Çankayadakı gorevınden ındınldığı gün, Muzır Ku- rulu Başkanı bayan dekan da oradakı gorevınden uzaklaştırıl- malıdır Ataturk, kadınlara böyle olsunlar dıye mı haklar tanıdı dersmız 7 Muzır Kurulu Başkanı'nı fena haide yakalanmış durum- da görüyorsunuz Iran Dışışlerı Bakanı velayetı, ıkı hafta önce Pakıstan'da yapı- lan bır toplantıda, 'Islam devrımı artık Türkıye'ye ıhraç edılmıştır" demış Mıllıyet te Yalçın Doğan yazıyor, bunu 19 hazıran gunü BBC'de vermış Anadolu'da tankatların yaptıklarını düşününca, ınsanın yüreğı kararıyor Iran, Islam devrımını Türkıye'ye "ıhraç" etmış öyle mû Nasıl etmış? Başörtusunun altında mı 9 Anıtkabır'e grtmeyerek mı 9 As- lında, Iran'ın elçılerı, Türkıye'ye geldıklerınde Anıtkabır'e gıdıp, saygı duruşunda bulunup özel defterı ımzalıyorlar, ancak bunun basına verılmemesını rıca edıyorlar Bır de şu var Iran Elçılıği Türkıye'de, cumartesı-pazar gunlerı değıl perşembe-cuma gün- lerı "tatıl" yapıyor Bızım eskı Osmanlıda olduğu gıbı Avrupa 1 daysa oranın kurallarına uyup cumartesı-pazar gunlerı "tatıl" yapıyor ' Turkıye Müsluman ülke" deyıp cumalan tatıle ağırlık verıyor' Yanılıyor Türkıye, Muslüman ulke değıl, laık bır ulkedır Bunu, Iran yonetıcılerının de Suudı Arabıstan yonetıcılerının de öğrenmesı, bılmesı gerekır İLAN İPSALA KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN Esas No 1986/310, Karar No 1989/46 Ipsala ılçesı Karpuzlu kasabası sımrları ıçerısındee bulunan Orfa- na, Bıyıklı ve Bağlar adası olarak bılınen çıftlıklere ılışkın dava 29 5 1989 tanhınde hukum altına alınmıştır Dava sonunda dava ko- nusu parsellerden 1 2120 parselın 808 019 m 'lık bölumunun Bekır Sayım, Ayşe, Me- ral, Serpıl, Ercan, Ertan, Penhan Gumulcınelı, Sabıha Esen, Zergü- zel Yuce, Sıdıka Onbulak adlanna, bu parselın 1.773 799 m I 'hk b*- lumunun Hazıne adına, 2 Dava konusu 2122 parselın 125 202 m ! 'lık bolûmunün Hatıce, Nun, Yahya, Ismaıl, Hakkı, Ahmet Gökturk, Seyıde Özcan ve Hafî- ze Akgul adlanna, bu parselın 416148 m "lık bölümumln Hazıne adına, 3 Dava konusu 2117, 2118, 2121, 1110, 1307, 1308, 2107, 2112 par- sellenn tumunun Hazıne adına, 4- 1306, 2108, 2109, 1137 parsellerın DSİ Genel Müdurluğü adına, 5 1305 parselın 396 882 m: 'hk bölumunun Bekır Sayım, Ayşe, Me- ral, Serpıl, Ercan, Ertan, Penhan Gumulcınelı, Sabıha Esen, Zergü- zel Yuce, Sıdıka Onbulak, Mukerrem, Azız ve Ahmet Şenkon, Mü- nevver Ulgenalp, Senıha Ayhan Kömurcuoğlu, Hatıce, Mehmet, Sa- dettın ve Muhıttın Akar adlanna, bu parselın 4 037 000 m"uk bölu- munun Hazıne adına, tapuya tescıhne karar venlmıştır Taraflardan A>şe Ildıran, Hayn>e Kaykılar, Bahıre Tansı, Hatıce Keser Raşıt Dıcle, Emıne Dedeağaç, Emıne Dıcle, Ayşe Dıçle, Azırae Dıcle, Nurten Dıcle, Recep Gok, Hedıve Başar, Nıgar Yalçın, Ayfer Badem, Husevın Yetışır ve Yucel Akar'a ışbu karar ve karan temyız edenlere aıt tem>ız dılekçelen tum araştırmalara rağmen teblığ edıle- memıştır Bu nedenle, Bu şahıslara 7201 sayıb Teblıgat Kanunu'nun 28, 29 ve 30 madde- len gereğınce karar ve tem>ız dılekçelennın ılanen teblığıne karar ve- nlmıştır Avnı yasanın 31 maddesı uyannca ılanın gazetede yayunı tanhınden ıtıbaren ışbu karar ve temvız düekçelennın adı geçen şa- hıslara teblığ edılmı, ve 15 gun sonra bu şahıslar yönünden karann kesınleşmış sayılacağı ılanen teblığ olunur 11 6 1990 Basın 47085 ANKARA ÜNİVERSİTESİ TÜRKÇE OĞRETİM MERKEZİ (TÖMER) istanbul Şubesı'ne yaz aylannda (Temmuz, Ağustos, Eylül) Türkçe öğrenmek uzere çok sayıda yabancı öğrencı gelmektedır Bu öğren- cılerı ucret karşıhğında evlerınde mısafir etmek ısteyenler aşağıda be- lırlılen adrese başvurabılırler Adres TOMER lnonu Cad Bağodalan Sk No 18 Gumuşsuyu/Taksım Tel 152 51 54 Basın 28179