Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet
Sahibı Cumhunytt Matbaacıhk ve Gautecılık Türk Anonım Şırkeıı adına
ISıdir Nadi • Genel Yayın Müduru H n u Ctmıl. MUcssesc Müdurü
E B I K Upkiıgil, Yazı Işlerı Mudııru Ok*y Goanaıı. • Habcr Merkezı
Müdüru VaK» Baytr, Sayfa Duzcnı Yûneımem. Aiı Acv, # Temskıter
ANKARA Ahntt TM, İZMİR Hikuct Ç « n k « * . A.DA.NA
!ç Polıtıka Cttal HijİMipç, Dıs Haboier Eı*u Brda. Ekonomı Cragu Turfcu. I; Saıdıka Şakraıı Krtcna. Kuhur CrtU l'scr,
Egıum G«KXI Şarbn. Haba Araştırma Isröl Bcritıa. Yun Haberterı Ncalcl Dojan. Spor Danışmanı AbduUudir v.ua*ma.
D121 Yizılar Ktnm (,«fcjt»n, Arajtırma Şlllu Mpv, DOzritmr Abdl*t V u n 0 Koofdınalâr U ı » Konfcaa. # Mah Işfcr
~ • 3ul,En>4 Eıiut, • Muhasebe Bufesl Vser # 3uı«' PUniama- S o p Ojmaııbc^oghı • Reklanı \v^ Tonm. • Ek Yavmiar Huh*
Mrjol • Idare HaKjia Ganr. • Iştomr Oader Çdfc. • Bı]g>-lşl«n Nail inal. • Perconel Srvp Bosunaotfcı.
Basan ve Hmnt CumhurKt Maıbaaolık vc Ga«crök T-\$. T\irk Oo*ı Cad. 39/ 41
343M la PK 246-lsunbuL Td. 512 05 0! (30 hjl), IÖOL 2Z246 Fa*. (1> 526 «0 T •
Buroto- A n k « Zı>a Gokalp Btv Inkılap S No 19/4. Td. 133 11 41-47, Stia. 42344 fta. (4) 13]
05 6< 9 Umir H Zıya Blv 1352 SJL'3 Td 13 12 30. TtİBC 52339 Fta. (51) 19 53 60
# Adanc lnonu Cad 119 S No I Kl I Td. 19 3? 52 (4 tıatl THcı 62155 Fu. (71) 19 37 52
TAKVİM: 9 HAZİRAN 1990 tmsak: 3.26 Güneş: 5.24 Öğle- 13.08 Ikindi: 17.07 Akşam: 20.41 Yatsı: 22.31
İlle termik santral!
Japonfirma
AHağa'yı
çok istiyor
Aliağa'da termik santral inşası projesini
üstlenen Japon firmanın yetkilileri,
Türkiye'nin projeden vazgeçmeyeceği ve ilk kez
uygulanacak yap-işlet-devret modelinin diğer
ülkelere iyi bir örnek oluşturacağı
kanısındalar.
VECDİ SEVtĞ
TOKYO/ANKARA — Japon
yatınmcılar, Aliağa'da yap-işlet-
devret modeliyle kurulması plan-
lanan termik santralı Türkiye'de
yatınmlann devamı açısından
"doaom noklasj" olarak görü-
yorlar. Japon iş çevreleri, proje-
nin engellenmesi durumunda di-
ğer yatınmlann geleceği için de
karamsar görüş taşıyorlar.
Aliağa Tennik Santral Proje-
si'ni üstlenen Japon Electric Po-
wer Development Şirketi'nin yet-
kilileri, Türkiye'de gerçekleştir-
raeyi planladıkları yap-işlet-
devret modelini "flgiııç" bulduk-
larıru belirterek uygulama olana-
ğı bulmalan durumunda projeyı
diğer azgelişmiş ülkeler içın ör-
nek göstereceklerini beürtiyorlar.
Termik santral için oluşturulan
Japon konsorsiyumunda Mıtsu-
bushı adına görev yapan Tatsu-
»a kazama, Cumhuriyet'in sonı-
larını Türkçe yanıtladı:
— Aliaga Termik Santral Pro-
jesi buyük tepki aldı. Japonlann
çevreye verdikleri önem de bilini-
yor. Bu tepkilere ragmen ısran-
nuın nedeni ne?
KAZAMA — Biz Aliağa'daki
projemizi yap-işlet-devret mode-
İi açısından önemsiyoruz. Şimdi-
ye kadar yurtdışı yatınmlanmızı
sürekli müteahhit olarak yaptık.
Türkiye'de ise yeni bir sistem de-
neyeceğiz, 15 yıl santralı işlettik-
ten sonra size devredeceğiz. Bu 15
yıl içinde teknolojisiyle çevre fak-
törlenyle maliyet denetimiyle ya-
ni her şeyi Ue işin sorumlusu ola-
cağız. Bu proje, bizim için yeni
bir model denenmesi açısından
önemli. Eğer Türkiye'de başarılı
olursak, bunu diğer ülkelere de
kaydıracağız. Yani Türkiye'y: bir
örnek olay olarak görüyor ve
önemsiyoruz.
— Isranıuzın boyuru bir örnek
oiayı da aşar nitelikte. Böyle bir
vaDnmdan vszgeçseniz kaybımz
ne olnr ki?
KAZAMA — Bizim kaybımız-
dan çok sizm kaybımz önemli.
Bu proje üzerinde anlaşma sağ-
landı. Projenin asıl sahibiTürki-
ye. Türkiye'nin talebine uygun
bir yatınm modeli geliştirdik ve
uzun müzakerelerden sonra an-
lasma sağladık. Şimdi, Turkiye
"v«zgeçers«" bu bizim, ülkenize
inancımıan, güvenimizin sarsıl-
masına yol açar.
— Bu sarsılmamn boynta ne-
dir, yeni bir yatınm için, yeni bir
proje için baska bir ortamda ma-
saya oturulmaz mı?
KAZAMA — Işte önemli nok-
ta bu. Japon işadamının görü
şimdi Aliağa'da. Eğer proje ger-
çekleşmezse, "Türkler sözünde
darmadı" denecek. Sonunda da
Japon yatınma Türkiye'ye ilgi
duymayacak.
— Bu sizin kişisel görüşiinüz
olmalı..
KAZAMA — Hayır. Bu Ja-
pon işadamlarırun açık görilşü.
Birçok fırma, Türkiye'ye ilgi du-
yan birçok şirketin yetkilisi aynı
görüşte. Bu görüşü ben değil şir-
ketimizin yöneticileri Türk yetkj-
lilere her fırsatta Uetiyorlar.
— "Aliağa oJmazsa Turkiye il-
gi alanımız dışına çıkar" mı di-
yorsunuz?
KAZAMA — Evet, Japon işa-
damının, hukumet çevrelerinin
görüşü bu yönde Bize güvenme-
meniz, bizim de size güvenimizi
etkileyecektir. Bu nedenle proje-
mizde ısrarlıyız.
Turkiye
öte yandan DPT Yabana Ser-
maye Başkanı tbrahim Çakır da
Japon işadamlannın Aliağa ko-
nusundaki duyarlılığının kendi-
sine de sürekli ıletildiğinı bildir-
di. Çakır, "Japoolar çevre soru-
nana çöziim buJamadıklan içia
projeden vazgeçildi gibi bir izle-
nitn dogmasına her zaman
karşılar" dedi. Yabancı Sermaye
Başkanı, projede çevreye önemi
sadece Turkiye tarafının değil Ja-
pon tarafırun da verdiğini kayde-
derek "Projeden vazgeçUnıesi ke-
sinlikle mümkun degildir.Turki-
ye söznnden dönmeyecektir.
Santral, çevre korunarak kmnla-
cak ve örnek olacakdr" diye
konuştu.
Heryiğidin bir yoğurt yiyişi, bir de TVden maç izleyişi vardır...
Tele-tipler maç başına!İSMET BERKAN
Dunku maç nasıldı? Ya bu ak-
şam ne yapacaksınız?
Dunya Kupası başladı baslaya-
lı. dunya ustundekı yaklaşık I mil-
yar ınsanın 8 temmuza kadar ak-
şamları ne yapacağım çok ı>i bı-
liyoruz. Dun akşamdan başla>a-
rak 8 temmuz akşamı yapılacak
fınal maçına kadar evlerdeki ek-
ranlarda "Butun >ollar Roma'va
çıkacak."
24 takım arasında yapılacak
olan 52 karşılaşmayı sadece TV
ekranlanndan izleyeceklerin sayısı
1 mılyar olarak hesaplanıyor. Ma-
çı doğrudan statlarda izleyecekle-
rin sa>ısı ise en çok 100 bin ola-
biliyor.
"Stat se\ircisı" diye adlandın-
labilecek olan bu grubun millıye-
tine göre maçları nasıl bir ruh hali
içinde seyredeceğı ve seyir sırasııı-
da neler yapabileceği kolayca tah-
mın edilebilir. Oysa maçı tek tek
evlerde, bir ekranın karşısına ge-
çerek izleyecek olan 1 milyar kı-
şinin seyir sırasında yapabılecek-
leri statlardakilere göre çok daha
büyük bir zenginlik ıçeriyor.
Bilebildiğiıniz, derleyebildiği-
miz kadanyla "ekran karşısında
maç izleyicisi" tipleri ve bu tiple-
rin başhca ozellikleri şöyle sırala-
nıyor:
Ke>ifçiler Bu kışıler, maçtan en
az 10 dakika önce TV'nin karşı-
sında ayaklarını uzatarak oturabi-
lecekleri yerlerini hazırlar, min-
derleri en uygun pozisyona geti-
rir, evde sözunu geçirebildiklerı-
ne ekranın açısını bile ayarlatır,
bazı ışıklan söndurtür, elınin uza-
nabıleceği yere ufak-tefek >iyecek-
lerinı, ıçeceklerini ve kul tablası-
nı >erleştırir, minımum enerjiyle
sıgara çıkartıp yakabilecek şekıl-
de hazırlarurlar. Uzaktan kuman-
da aleti vazgeçılmezaksesuarlan-
dır. Rahatsız edılınce muthiş bo-
zulurlar. (Aman dalaşmayın!)
Alkolikler. Bunlar, aslında "ke-
yifçiler"in bıryan kolu olarak da
kabul edilebılırler. Ya kendilerine
sürekli içki servisı yapacak bırını
el altında hazır bulundururlar ya
da içki ve buzlarını kol mesafesı-
ne yerleştırirler. Geri kalan ozel-
likleri "keyifçiler"le aynıdır. Maç
sonuna doğru mahmurlaşıp 90.
dakika gollerini kaçırabilirler.
TribuncüJer. Tek başiarına maç
seyretmezler, seyretseler bile hiç
zevk almazlar. Mutlaka eve en az
uç arkadaş çağırıp, bağıra bağıra,
tartışa tartışa maçı izlerler. Yalnız-
lıktan hoşlanmayan tiplerdir. Ek-
rana el kol hareketleri yaparlar.
Takım tutaniar Bazı ulke ya da
ülkelere doğal bir sempati besle-
yenlerle bazı ulke veya ülkelere an-
Spikerler Bütün maç boyunca en az Mecbnriyetçiler Bunlar çoğunlukla
TRT spikerleri kadar konuşup hem maçı kadındır. Sevgili kocalarını, ya da yeni
anlatırlar, hem de spikerin yaptığı bütün tanıştıkları sevgililerini kırmamak için
yanlışları yakalayıp ona laf yetiştirmeye maçı mecburen seyredip mecburen
çahşırlar. Bu tipler bu işi topluluk futboldan anlarmış gibi yaparlar.Zamanla
önünde yapmaktan büyük zevk alırlar. futboldan anlayanları da çıkabilir.
tıpati besleyenler bu sınıfa girer-
ler. Ya sempati duydukları takımı
en fanatik seyircı gibi desteklerler
ya da nefret ettıkleri ulkenin ta-
kımı kımınle oynarsa oynasın kar-
şı takımı tutarlar. Vlaça kendıle-
rinı en iyı kaptıran onlardır.
Renk tutaniar Takım tutanlar-
dan başlıca farkları, kendı ulke-
lerinde gönul verdıklerı kulubun
renklerıni taşıyan ulke takımları-
yunca en az TRT spikerleri kadar
konuşup hem maçı anlatırlar hem
de spikerin yaptığı butun yanlış-
lan yakalayıp ona laf yetiştirme-
ve çalışırlar. Bu tipler, bu işi top-
İuluk önünde yapmaktan da bu-
>uk zevk alırlar.
Putlan Maç boyunca dunyayla
ve hayalla butün ilgilerinı keser-
ler, hıpnotıze olmuş gibi ekrana
tık venr, aslında kendilerının bu
işi ne kadar ıyı becereceğinı anla-
tırlar. Bunlann içinde kendılerını
santrforun yerine koyanlara da sık
sık rastlanır.
Üçuncu Dunyacılar: Bu tipler,
her durumda ezilen tarafın yanın-
da ver alırlar, onun kazanmasını
ısterler ve doğal olarak her sefe-
nnde kaybederler. Desteklenen ta-
kımlar çoğunlukla 3. Dunya ulke-
Keyifçiler Bu kişiler maçtan en az 10 dakika önce
TV'nin karşısında ayaklarını uzatarak oturabilecekleri
yerlerini hazırlarlar, minderleri en uygun pozisyona getirir,
evde sözünü geçirebileceklerine ekranın açısını bile
ayarlatır, bazı ışıkları söndürtür, elinin uzanabileceği yere
yiyeceklerini,içeceklerini ve kül tablasını yerleştirirler.
nı her ahval \e şeraıt altında des-
teklemeleridir Örneğın Fenerbah-
çelılerın Romanya \e tsveç'ı des-
teklemesi beklenıyor.
Amigolar: Bu tipler, "keyifçi-
ler" ve "alkolikler"ın özellıkleri-
nı bazı eklemelerle aynen tasırlar.
TV'nin karşısına bayrak ve kaş-
kollanyla geçenler de görulmuş-
tur.
Tele-spikerler Butun maç bo-
Joğru bakarlar. Zaman zaman gol
olduğunda kuçuk mimıkler yap-
tıkları da görulse bile genel eğilim-
len hıcbir hayat belırtisı gösterme-
mektir. Derin ıç dunyaları oldu-
ğunu zannedenler genellikle bu
tiplerdir.
Ben olsaydımcılar Bu tipler,
kendılerını o an oynamakta olan
takımlann teknik direktoru gibi
görürler. Sürekli kadro kurar, tak-
lerinin takımı olduğundan bu tıp-
lerın adı "Üçuncu Dünyacı"du.
Negolar: Bu tipler de her du-
rumda "negatiftirler. Hıçbır şe-
yi beğenmez, sürekli eleştirirler.
Üstelik eieştirileri de yapıcı değii,
yıkıcıdır. Mukemmelıyetçi olduk-
îarını duşunerek avunurlar,
Re-playciler Maç seyretmek ye-
nne çoğunlukla baska işlerle ilgi-
lenirler, ama gol olduğunda koşa
koşa ekran karşısına geçıp "re-
play"ı, ustelik de "slow-motion"
olarak seyrederler. Hep çok meş-
gul, ama hayatta önemli anları ka-
çırmamak isteyen tiplerdir.
kumandacılar Maç seyreder-
ken TVr
'lennin uzaktan kumanda-
sıyla sürekli oynar, TV'nin renk-
ışık ajarlannı habıre değiştırıp se-
si bir açar bir kaparlar Birlıkte
maçı ızleyenlenn konsantrasyonu-
nu bozdukları için sık sık eleştı-
rılırler.
Zapperlar: Kumandacılarla
aşağı-yukarı aynı ozellikleri göi-
termekle birlıkte, onlardan başlı-
ca farkları arada bir kanallar ara-
sında da gezmtıler vapıp sonun-
da yenıden maça dönmeleridır.
Genellikle maçı yalnız seyredenler
arasında görulur. Her şeyı aynı
,anda yaşamak ısteyip her şeyı ka-
çıranlar bu tıplerden çıkar.
Mecburiyetçikr Bunlar çoğun-
lukla kadındır. Çok sevdıklerı ko-
calarını ya da yeni tanıştıkları sev-
gililerini kırmamak için maçı mec-
buren seyredip mecburen futbol-
dan anlarmış gibi yaparlar. Za-
man içinde tekamul gosterip fut-
boldan gerçekten ıyı anlayanlan-
na da rastlanmıştır.
'Rus Evf
RusyaVla
bestseller
Haber Araşbrma Servisi — Ca-
sus romanı türünün en usta yazar-
lanndan biri olarak kabul edilen
John Le Carre'nin son romanı
"Rns Evi" Sovyetler Birliği'nde
'best-seller' oldu.
Bütün yazarhk kariyeri boyun-
ca soğuk savaş ve casuslar uzeri-
ne yazan Le Carree, uzun yıllar
boyu anlattığ] Sovyetler Birliği ve
Moskova'yı ilk kez 1987'de gördü.
Moskova'ya bu ilk ziyaretinden
sonra 'glasnost sonrasının ilk ca-
sus romanı' olarak kabul edilen
'Rus Evi'nı kaleme alan Le Car-
re, bu kitapta casuslann dürryasıy-
la normal dünyarun birbirinden ne
kadar farklı olduğunu anlatıyor.
Bundan bir sure önce Rusçaya
çevrilen roman, Le Carre'nin Rus-
çadaki dörduncü kitabı. Yazarın
KGB ile Batılı gizli servisler ara-
sındaki mucadeleyi anlatan kitap-
ları bugüne kadar Rusçaya çevril-
medi. İçinde Sovyet ajanlanmn da
bulunduğu ve Rusçada çıkan bir
kitap olan Rus Evi şimdiden 1
milyon Rus tarafından satın alın-
mış durumda. The Sunday Times
gazetesinin muhabiri Harry Ritc-
hie'nin aktardığına göre Mosko-
va'da gazete satıcılannın önünde,
ulkenin en çok aranan dergisi olan
Ogonyok'u satın almak isteyenier-
le Rus Evi'nin Rusçasını satın al-
mak isteyenler yan yana iki kuy-
ruk oluşturuyorlar.
*Rns Evi'nin kahramanı bir ca-
sus değil, bir yayıncı. Moskova1
daki bir kitap fuanna katılan Bar-
ley Scott Blair, sarhoş olduğu bir
gece bir kişiyle taruşır ve tanıştığı
kişi bir süre sonra ona bir paket
yollar. Fakat Blair'in eline geç-
mez, İngiliz gizli servisine gider ve
içindeki notların Rus nukleer fü-
zelerinin neden hedeflerini doğru
olarak vuramayacağıru açıklayan
fizik ve matematik formülleri çı-
kar. Bu bilgi hem Batı'yı hem Do-
ğu'yu dehşete duşürür. Bınncısi
bilginin doğru olduğunu anlama-
nın tek yolu fuzelerin ateşlenme-
sidir, ikincisi bilginin doğru olma-
sı halınde soğuk savaş da bunca
yıllık nukleer silahlanma da boşa
gidecektir.
Böylesine ilginç bir paradoksu
romanlaştıran Le Carre'nin Sov-
yerler Bırhği'ndeki hayranlan ara-
sında Mihail Gorbaçtn'un eşi Ra-
isa da bulunuyor. Raisa Gorba-
çov, çok defa Le Carre'yi övdü. Ye-
ni dönem Rus şiirinin önde gelen
ısimlerinden Andrey Voznenski ise
Le Carre için "virtiioz" diyor.
Vazgddi. YaÜanmnbakımınıtamamJadıktaıısomadenizeaçüanpek
g ç o k
^ j p B p -
y ^ ^ Akdeniz'in sulanna kendilerini bıraktılar. Hafif
bir meltemle birlıkte yazın tadını çıkannaya başlayan yatçılar bazen de oldukça guç durumda kalıvorlar.
Rüzgâr kesilince indirilen kurtarma kayıgı koca yaö çekmeye çalışıyor. Bo> le gorüntuleri heraen hemen
her koyda görmek olası. Aynı yontem demirleme için de oygulanıyor. (Fotograf: Merih Ak)
Yaz ayları dışında aranan umut
5 yddızlı otele
kongre dopingi
Türkiye'de son yıllarda çok sayıda 5 yıldızlı
turistik otel yapıldı. Bu tesislerin yöneticileri
yaz aylan dışında umutlannın kongre turizmi
olduğunu, ancak tesislerdeki salon
yetersizliğinin bu konuda bir handikap
olduğunu söylüyorlar. Kongre turizmi yüzde
5-30 arasında değişen bir kapasite yaratıyor.
SERDAR KIZIK
İZMİR — Kongre turizmi 5 yıl-
dızlı otelleri kurtanyor. 5 yıldızlı
oteller yaz sezonu dışında doluluk
oranlannın yüzde 20 ile 401ık bö-
lümunu kongre turizminden sağ-
lıyorlar. Buyuk kentlerdeki 5 yıl-
dızlı otellerin müdurlerı, kongre
turizminin önemli bir potansiyel
olmasına lcarşın özellikle salon ye-
tersizliği nedeniyle bu alandan ye-
tennce yararlanılmadığını söylü-
yorlar.
Teknolojik ve bilimsel gelişme-
nin hızla ilerlediğı dunyamızda
buna bağlı olarak bilgilerin akta-
nldığı, yeni kararların alındığı
kongrelenn onemi giderek artıyor.
Kongrelere bağlı olarak ortaya çı-
kan turizm hareketi de birçok ül-
kenin bu alandaki gelirleri arasın-
da önemli bir yer tutuyor. Öyle ki
bugun Uluslararası Kongre buro-
larında birliklerinde, kongre turiz-
mi hareketine yön veren örgutlen-
meler, organızasyonlar yapılıyor.
Bu konuda kataloglar bile yayım-
lanıyor.
Turkiye için kongre turizmi ye-
ni bir olgu. Bu alanda önemli bir
potansiyel olduğunu gören işlet-
meler, konuya sıcak bakıyorlar.
\ncak ulkemizde buyuk ölçekli
kongreleri düzenleyecek kapasite-
de toptan salonlan bulunmuyor.
Türkiye'deki kuçük ve orta oiçekli
250 dolayındaki toplantı salonu
için kongre turızmine önem veren
kuruluşların yetkililen, "yetersız"
diyorlar. Yine de özellikle 5 yıldız-
lı otellerin doluluk kapasitelerin-
de kongre turizmi, önemli bir yer
tutuyor.
Kongre turizminden önemli öl-
çude gelir sağlayan 5 yıldızlı otel-
lerin mudurleri bu alandaki kapa-
siteye dikkatleri çckıyorlar. Buıı-
lardan B Ankara Oteli'nin mudu-
ru Haluk Muminoglu, kongre tu-
rizminin Akdeniz ve Ege bölgele-
rinde daha yoğun gerçeklestiğini
söylerken "Baskenl için bu anlam-
da uluslararası buyuk fuarlar diı-
zentenmeli. Bojlece Ankara için
bir kaynak saglanabilir. Kongre
turizminden bizim sagiadığımız
kapasite yüzde 20 dolayında"
diyor.
Ankara Pulman yetkilisi Tıilin
Tokgöniil ise kongre turizminin
Türkiye'de yeterince bilinmediği-
ni ve bu alandan yararlamlmadı-
ğını vurgulaıken "Genel olarak
toplantı salonlan vetersiz. Bir de
acentalann organizasyonlarında
son anda bazı pıiriizler çıkabili-
yor. Bu alanda yeteıii deneyim ol-
madıgı için bazı zorluklar
yaşanıyor" diye görüşlerini
açıklıyor.
Tokgönul, otelin kongre turiz-
minden yuzde 30 dolayında kapa-
site yarattığını söylüyor. Antalya
Sheraton Müdur Yardımcısı Neca-
ti Kayın ise yaz sezonu dışında
kongre turizminden yuzde 20"lik
bir kapasite beklediklerini
söylüyor.
Istanbul'da B. Tarabya Oteli
Müduru Münir Canlıbay da otel-
lerınde yoğun bir kongre turizmi
hareketi yaşandığını söylerken 200
kişilik toplantı salonlarında daha
çok ulusal ölçekli kongrelenn dü-
zenlendiğinı, yaz aylan dışında bu
alandan yuzde 40'lık bir kapasite
sağlandığım soyîuyor. lstanbul
Hilton'un mudurü Demir Giirel
ise yıllık ortalamada kongre tunz-
minden yüzde 4-5'lik doluluk ora-
nına katkı sağlandığım belirtiyor.
AkyoPdan
YÖK'e:
fe
Aldıewellik
?
• ANKARA (ANKA) —
Milli Eğitim Bakanı Avni
Akyol, dünyarun çeşitli
ülkelerinde uygulanan
mütevelli heyet sistemlerinin
iyi incelenmesi gerektiğini
belirterek YÖK'e
"aklıevvellik" suçlamasında
bulundu. Akyol, "ABD'de
mütevelli heyeti var.
Oradaki sistemde bak
bakalım, mütevelli
heyetinde kimler var, ne
katmışlar, okuluna,
yönetimine, onu
bilmeyeceksiniz, aynen
alalım diyeceksiniz, bu
akbevvelliktir" dedi. Avni
Akyol, başkanı olduğu
Milli Eğitim Vakfı'nın
10'uncu genel kurul
toplantısında yaptığı
konuşmada mütevelli heyeti
sistemini "Türkiye'nin
bunyesine" uydurmak
gerektiğıni söyledi.
YURTKUR'a
10 bin yatak
• ANKARA (AA) —
Yükseköğrenim Kredi ve
Yurtlar Kurumu
(YURTKUR) Genel
Mudürü Osman Nuri Filiz,
önumüzdeki öğretim yılında
toplam 10 bin 600 yatak
kapasiteli yeni öğrenci
yurtlarmın hizmete
gireceğini açıkladı.
YURTKUR Genel Müdürü
Filiz, halen kuruma bağlı
öğrenci yurtlannda yaklaşık
105 bin öğrencınin
barındığını belirterek bu
konudaki ihtiyacın yüzde
78'ini karşıladıklarım
kaydetti. Filiz, önumüzdeki
yıl öğrencilerin hızmetine
verilecek yeni yurtların
Edirne, lstanbul, Oenizli,
Duzce, Amasya, Sakarya,
Rize ve Elazığ'da
kurulacağını bildirdi.
PTTnin teşhir'
uygulaması
• ESKİŞEHİR
(Cumhuriyet) — PTT
Genel Mudürlüğü, borcunu
ödemeyen telefon aboneleri
için "teşhir uygulaması"
başlattı. Borç nedeniyle
kapatılan telefonlan
arayanlar, bant kaydı ile
uyarılarak telefonun
konuşmaya kapatıldığı
bildiriliyor. Hattı kesilen
telefonlan arayanlar, "Sayın
abonemiz, bu bir teyp
bandıdır. Aradığınız
numara konuşmaya
kapalıdır. Gerekli bilgiyi
220202 numaralı telefondan
öğrenebUirsiniz" uyansıyla
kârşılaşıyorlar. PTT anza
servisine ait olan bu
numaradan ise adı geçen
abone telefonun borcundan
dolayı kesili olduğu
bildiriliyor. Anza servisi
görevlilerı, "borcunu
ödemeyen aboneyi teşhir"
amaçlı olduğu savunulan
uygulamanın 7.6.1990
tarihinde verilen emir
doğrultusunda başlatıldığını
söylediler.
Çevre Koruma
Kurumu
• ANKARA (AA) —
Başbakanlık özel Çevre
Koruma Kurumu
Başkanlığı'na Başbakanlık
Müşaviri Mustafa Keten
atandı. Devlet
Bakanlığı'ndan yapılan
açıklamada, Tanm Orman
ve Köyişleri Bakanlığı eski
Müsteşan ve halen
Başbakanlık Müşavirliği
görevini sürdüren Mustafa
Keten'in, Prof. Tunca
Toskay'dan boşalan,
Başbakanlık özel Çevre
Koruma Kurumu
Başkanlığı'na atandığı
bildirildi.
Karaciğer
nakli
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) — Ankara
Üniversitesi Veteriner
Fakültesi öğrencisi Meral
Argüder'e ABD'de
karaciğer nakli yapıldı.
Winconsin Üniversitesi
Hastanesi Karaciğer Nakli
Bölum Başkanı Prof. Dr.
Münci Kalaycıoğlu
başkanlığındaki bir ekip
tarafından gerçekleştirilen
ameliyatla, beyin
kanamasından ölen bir
kadının karaciğeri Meral
Argüder'e takıldı.
Argüder'in sağlık
durumunun iyi olduğu
bildirildi. Türkiye'de
yapılan muayenelerde
yaşamını surdürmesi için
karaciğer nakli gerektiği
saptanan Argüder, Veteriner
Fakültesi Dekanı Prof.
FetTuh Dinçer'in başlattığı
kampanya sonucu parasal
yardım sağlanarak ABD'ye
gönderilmişti.