Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
12 HAZİRAN 1990 CUMHURÎYET/15
HAVA DURUMU TURKIYE DE BUGUN
Meteorolojı Genel Mudürluflu nden
alınan bılgıye göre yurdun kuzey ke-
arrHen parçalı buhıflu Tralcya ıle Mar
mara Batı ve orta Karadertız ıle Iç
Anadokı'nun kuzeyı sağanak ve yer
yer nöfc gûrültülu sajanak yağışlı dı
Oer yerier az buluttu ve açık gececek
HA/A SICAKLIĞI Yağış atan yerierde
bıraz azalacak Oğer yerierde dejış
meyecek RUZGAH Kuzey ve batı yoo
terden hafif a n sm orta kuvvette ese-
cek Dendenmcbe rûzgâr Karade
ncrtte gûnbaösı vetodos.Marmara ve
Egrtfc günbateı ve karayelden Atate-
nırte ıse kıble ve lodostan 2-4 açık
larda yer yer 5 kuvvetınde saatte
4 16 açıklarda yer yer 21 denız mıü hıda esecek Oakja yukseklı
6ı 0 5 1 5 m açıMarda 15-2 dolayında bulıtnacak Van Golu nde
hava Az buluthj ve açık geçecek Ruzgât guney ve batı yonler
den hafif ara sıra orta kuvvette esecek Gol kuçuk dalgalı ola-
cak Gdruş uzaklıjı 10 km dolayında bulunacak
Adana
Adapazar
Mıyanun
A!yon
Afln
Ankara
Antakya
Antalya
Artvn
Aydın
Baklasr
Bılecık
Bıngbl
Bıtlîs
Botu
Bursa
Canakule
Çomm
Demzl
32°21°Dıyart>akır A
28° 18° Ed me Y
37° 16° Erancan B
34° 12" Erzurjm B
29° 10° E5«şet»r V
29°15°GazaıHep A
30°20°Gm!sun B
29° 16° Gumuşhara B
28» 17° Hakkân B
35° 17° IspaıU A
33° 15° Istantaıl Y
27° 16° tznw B
27°10°Kars B
27° 11° Kasomonu Y
28° 14° K^sen B
32° 15* Kıriitorelı Y
3!° 20° Konya B
30° M° Kutahya B
34° 18° Uatatya B
38°18°Mansa
26° 15° K Maras
34° 16° Mecsn
26° 5°Mu#a
30°14°Muş
38° 17° Nığ*
28°16°0n)u
29°14°ito
30°i4°Samsun
30P13°Snrt
24° 16° Sınop
34°16°&vas
28° 7°lekmSaJ
29° 12° fabzon
32° 12° lınceü
24°16°U$al<
32° 14° Van
32°15°Yozoa'
34° 16° Zonguktok
B 33° 18°
A 35° 18°
A 29° 21°
B 32° 19°
B 26° 12°
B 32° 15°
B 28» 17"
B 30° 17°
Y 28° 18°
A 39°Zİ°
Y 26° 20°
B 30» 14°
Y 25° 15°
B 30° 18°
A 29° 12°
B 31° 14°
B 27° 12°
B 30° 13°
Y 27° 20°
'yaOmurtu A-açık B buhjflu G-gunesli K kart S sıst Y-yaJmuıtı
m k fOslo fC\c\r\ l \ rrclSinKl _^^
USıO \ \ ^^ £^b%
«»> < ^ ^ b Moskova
Kopenhag .
^ • B e r l ı n ^ ^
• Parıs ^
•Vıyana JiZurıh . /
Kahıre •
DUNYADA BUGUN
AjTtstenlan
Amman
Atına
Ba*UI
Barceto-a
Basel
Beıgıaû
Berlm
Bonn
Bruksei
Budapeşte
Cemvre
Cezayir
Cıdde
Oubaı
Frankfun
Gım«
HeianKi
Kahıe
Kopenhag
KAki
Lefkoşa
B 18°
B 38°
8 30°
B 42°
B 26°
B 17°
Y 28°
B 16°
B 18°
8 19°
B 20°
8 16°
B 30°
B 43°
A 47°
B 18°
°, 29°
b 23°
B 36°
Y 23°
B 18°
B 30°
Lfinıngrad
Londra
Madnd
Mtano
Montreal
Moskova
Munh
Ne* Vbrk
Osto
Parre
Prag
Rıyad
Roma
Sotya
$am
Tel Am
liınus
Varşova
Venedık
Viyaru
B ir
B 22°
B 32°
B 24°
A 30°
B 19°
A 32°
B 26°
B 23°
B 16°
B 43°
B 25°
Y 29°
B 39°
A 32°
A 30°
Y 18°
B 28°
Y 20°
VösftmgttıA 31°
Zunh B 17°
BULMACA
SOLDAN SAĞA:
1/ Pupa ıle orsa ara-
sında gemının omur-
gasına 45 derece açı
ıle esen ruzgâr 2/
Harman savurmakta
kullanılan tahtadan
tarım aracı Kurk
hayvanlarının göbek
kısmından .alınan
parçalarla >apılan
kürk 3/Anlatım 4/
Buyuk çıvı Tevfik
Fikret'm, htanbul'a
lanetler yağdııdığı un-
lu şıırı 5/ Su Bır
mal ya da paranın
emek venlmeden sağladığı gelır 6/ Do-
laylı olarak anlatma Ince >apıh 7/
Türlü nedenlerle başanh olama>an
kımse. Bır renk 8/ Kum falı Utanç
duyma 9/ Bmne dokunsun dıye söy-
lenen söz Meyvelı ya da kakaoiu bır
pasta çeşıdı
YUKARIDAN AŞAGlYA:
1/ Yuzu yay bıçımınde bır veşıt keser
2/ Eskı dılde ayak tngıltere yasama
meclısı 3/ Okyanusların çok derın ke-
sımlerıne venlen ad Vucut ısısı 4/ Utku llaç. 5/ Tutun dızmek,
kurutmak ve ışlemek ıçın kullarulan ustu kapalı sergı Terbıyesız
kımse. 6/ Güney Amenka'dakı dağ sırası Tufek, tabanca gıbı sı-
lahlann uzun demır bölumu 7/ Orkestra şefı 8/ Bağışlama Ge-
lır 9/ Avlanırken avcıların hayvanlardan gızlendığı yer Eskı Mı-
sır'da guneş tanrısı
60 YIL ÖNCE Cumhuriyet
Devlet Bankası
12 HAZİRAN 1930
B M Meclıs bugun saat 11 'de Reıs Vekılı Hasan Beyın
riyasetınde toplandı Devlet Bankası teşkıhne daır layıhanın
rnilzakeresıne başlanıldı
Malıye Vekılı Saraçoğlu Şukru Bey, söz alarak dedı kı
—Muhterem efendıler' Bır ıhraç bankası teşkılı ıçın
hukümetırnızın epı zamandır çalışmakta olduğu
malumunuzdur Hazırlanan layıhada, teşkılı mukarrer
Devlet Bankasının mümkun olduğu kadar ıyı bır muessese
olması ıçın mütehassıslardan da ıstıfadeyı ıhmal etmedık
Layıhayı bugun Meclıse takdırn etmış bulunuyoruz Heyetı
alıyenız bugun ıktısadı
hayatımızın en buyuk, yenı ve
modern bır cıhazını tetkık
edecektır Kanunda paramız
kıymetımn tespıtı ıçın ne
kadar kuyudat lazımsa,
hepsini koydük Bunu şımdi
okunacak maddeler \azıhan
gösterecektır Bu mılhırn layıhanın müstacelen müzakeresını
teklıf ve nca ederım "
I I A L K
Hufialık resİmll halk mccmu«S4
1 ird oû»h**4 buKOa çHttı
30 YIL ONCE Cumhuriyet
Nadir Nadi
Asıl güyenliği
kendimizde arayalım
12 HAZİRAN 1960
Hurrıyetlerını kazanan mılletler, o
uğurda çektıklerı ıstıraba bır daha
katlanmamak kaygusu ıle daıma temınat
ararlar İdare edenlerın zamanla bır
tahakkum rejımme doğru kaymak
ıstemelerı, en ılen memleketlerde bıle
gorulen bır eğılımdır Halk bunu
tecrube ede ede, yüzyıllar boyunca
acılara uğraya uğraya anlamışür
Anayasalarda >er alan temel
hak ve hurn>etlerın guvenlığe
bağlanması, böylelıkle ıdare
edenlerın bır gun kötu yola
sapmalarının onlenmesı bu ıtıbarla çok önemhdır
Kısa zamanda bıze yenı bır anayasa projesı hazırlamakla
görevlı bılım komısyonundan mıllet ıyı bır eser beklıyor
Her bırı kendı alanında bır otorıte bılınen sa>ın
profesörlenmıze guveruyoruz Bellı bır sure jçınde mumkun
olabılen en ıyı çalışrnayı başaracaklarına ve vatandaş
haklarını bır gün şunun bunun elınde oyuncak olmaktan
kurtaracaklarına ınanıyoruz
Yalruz unutmayalım kı, son tahlılde asıl temınat, her zaman
ve her yerde olduğu gıbı, yıne halkın uyanık ıradesme bağlı
kalacaktır
Hıtler'ın tekekı ve keyfi ıdaresıne karşı Almanya'da,
aydınlar tarafından gösterılen tepkıler azımsanacak kadar
zayıf da değıldı Fakat bır kısım halk, adamın canbesıne
kapılmıştı O da bunu ustaca somurmesını bıldı, emrındekı
propaganda teşkılatı ıle bırı, on gıbı gösterdı Aydınları
hakır gördu, alaya aldı, onlarla kalabahk arasında bır
uçurum açmaya çalıştı Böylece tepkı gucu zayıflayan
mıllet, hak ve hurrıyetlerınden olmerdı
tdarenın, ufak da olsa, ılk bakışta önemsız de sayılsa,
herhangı bır haksızlığını görup susmak buyuk hata olur
Üçüncu Cumhurıyetın başlangıcında Fransız mılletı
vatandaş haklannı tıtız bır dıkkatle korumayı ıhmal
etmıyordu Dreyfuss olayı uzenne kopan fırtına bu
bakımdan hâlâ bır ornek olarak dıllerde dolasır Eğer o
zaman Fransız basını, başta Zola, \ahudı asıllı bıçare bır
subayın uğradığı adaletsızlığe karşı oylesıne şahlanmasaydı,
uçuncu Cumhunyet daha yırmı yuzyüın başlannda
soysuzlaşır, kısa zamanda çökerdı
Şu gerçeğı aklımızdan çıkarma>alım Haklarımızın asıl
temınatı bızızdır Hazırlanacak Anayasa ne kadar
mükemmel olsa da, humyetlerımız uzenne her gun, her
saat, tıtreyeceğızdır Usulsüz ve yolsuz tasarruflar nereden
gelırse gelsm, kımı hedef tutarsa tutsun, bunlara karşı
cephe almak boynumuzun borcudur -Oyumu verdım, falan
partı ışbasına geldı, artık rahat edebılınm
Demeyeceğız Oyumuzla kurduğumuz mechslen adım adım
kontrol edeceğız Insan haklanna saygı duyan bır ıdarevı
yurdumuzda devamlı kılmak ıstıyorsak, bır an gevşememeyı
göze alacağız Kışılen överek, bu\uk adam yaratmak
sevdasından da vazgeçmelıyız Bır adamın buyukluğu
oturduğu koltuğun onemı ıle değıl, memlekete yaptığı
hızmetlerle olçulur
GEÇEN YIL BUGÜN Cumhuriyet
Zorunlu göçte rekor
12 HAZİRAN 1989
Bulgarıstan'ın zorunlu pasaport vererek sınır dışı ettığı
Turklerden bır günde en buyuk partı dun geldı Cumartesı
gecesınden dun akşama kadar Kapıkule ve Derekoy'den
karayoluyla gırış yapanların sa>ısı 2 bını astı Boylece,
mayıs ayından ben Turkıye'ye gınş yapan Turklerın sayısı 7
bını buldu
TARTISMA
D^ramacı Sonınu; Sonuç
Bir devlet memurunun başkanlığını yaptığı bir kurul, aynı
devlet memurunun başkanlığını yaptığı bir vakfı denetlemekle
görevli ise burada bir çarpıklık vardır. Bu durum görev
ahlakına aykırıdır.
Yaklaşık bır av kadar önce TARTIŞMA su-
tununda YOK Başkanı Sa>ın Doğramacı'nın
aynı zamanda Bılkent Unıversıtesi Muteveüi
Hcyeti Başkanı olmasını yadırgadığımı, huku-
ka ve ahlakaa>kırı bulduğumuyazmıştım Bu
göruşlenmı Sayın Doğramacı cevaplandırdı-
ğı gıbı sorunun değışık yönlenne değınen çe-
şıtlı yazılar da çıktı Hem bazı yanlış anlama
İarın önune geçmek hem de kamu oyunun ya-
mltılmasını engellemek ıçın son bır cevap yaz-
mam gereklı oldu
Tartışmaya katılan Sayın Sozan Yıldınm ıle
Seraıh Bavcan'a hemen şunu söyleveyım Bil-
kent'e kesınlıkle karşı değılım Doğramacı'yı,
Bılkent'ı kurduğu ıçın eleştırmek akhmdan bı-
le geçmedı Ortada bır sorun olduğu kesın
Ama bû sorunun Bılkent kapatılarak çözum
lenmesını hıçbır zaman önennedım Bılkent'ın
şımdılık son derecede başanh bır yukseköğ-
retım kurumu olduğu kanısındayım Bılkent'ı
yeğleyen bınlerce lıse mezununun da yennde
davrandıklannı sanıyorum Aslında sorunun
çözttmu ıçın Bılkent'ın kapatılmasından çok
daha kolay bır yol var Doğramacı'nın YÖK
başkarüığından alınması önerdığım çözum de
bu zaten
Sayın Doğramacı, Yıldınm ve Baycan, şu
goruşu savunuyorlar Prof Ihsan Doğrama
cı Bılkent'ı kurdu ve yönetıyor Ama bu faa
lıyetınden kazanç elde etmedığı ıçın aynı za-
manda, YÖK başkanı olması son derece do-
ğal Sayın Baycan Mıllı Egıtım Bakam'nın
kurduğu okulla Sağlık Bakam'nın kurduğu
hastanenın de doğal karşılanması görüşünde.
Tartışmacılar, bu duşuncelennde eğer samımı
ıseler -kı bu oldukça şuphelı- son derece de
sığ duşundukleruıı söylemek zorundayım Her
şeyden önce "Kazanç amacı gudulmezse çıkar
çatışması yoktnr" fikn yanlıştır Aynca olay
YÖK başkanının servetuu vakfedıp bu vakfın
da bır okul kurması değıldır YÖK başkanı bır
vakıf kurmuş ve bu vakfın da baş yönetıcısı
olmuştur Vakıf ıse kuruluşu ve ışleyışı tama
men YOK'ün ızın ve denetımıne bağlı bır yük-
seköğretun kurumu ışletmektedlr Benım eleş-
tırdığım sakatlık ışte burdadır
Yıne ıkı senaryo yazayım Bınncısı hayalı
Mıllı Eğıtım Bakanı kendı servetı ıle bır vakıf
kurar Bu vakıf özel okul ışletecektr Bakan
vakjf mütevellı heyeünm de baskanıd r Bır dı-
lekçe yazar ve vakfımn özel okul açacağından
bahısle Millı Egıtım Bakanlıgı'ndan ızın ıster
Dılekçesını alarak vakıf bınasından çıkar Ba-
kanlığa gelır Makamına oturur ve d lekçenın
uzenne, "Uygandur. Gere^ı yapılsın'' dıye ya-
zıp ımzalar ve dılekçeyı özel Okullar Genel
Mudnrn'ne göndenr Okul açılır ve çalışma-
ya başlar Bakanlık okulu denetler, mufettış
göndenr \e günün bınnde Bakan kendı ken-
dıne bır resmı yazı yazar "Vakıf mutrvellı be-
yeti başkanlığını yapbgınız okul son derece-
de basanlıdır Candan kutlanm."
İkıncı senarjo gerçek:
YÖK Başkanı bır vakıf kurar ve mütevellı
heyet başkanı olur Vakıf başkanının ımzası
ıle YÖK'e başvurur, "unıversıte" açmak ıçin
irin ister. YÖK izni verir ve YOK başkanı im-
zası ıle vakfa ızın belgesını gonderir. Yukse-
kogreüm Yasası'ıun ek 3 maddesı uyarınca va-
kıf ünıversıtelenrun kuruluşuna ızın verme yet-
kısı Yuksek öğretım Kurulu'ndadır Aym ya-
sanın ek 10 maddesıne göre de&"Bu kurum-
lar mali, ıdari vc ekonomık konularda Yuk-
sek Ogretım Kuralu'nun gozetım ve denetımi-
ne tabıdırler"
Bır devlet memurunun başkanlığını >aptı-
ğı bır kurul, aynı devlet memurunun başkan-
lığını yaptığı bır vakfı denetlemekle görevlı ıse
burada bır çarpıklık vardır Bu dunım görev
ahlakına aykırıdır Bence hukuka da aykırı-
dır YÖK başkanının vakıf yönetıcısı olması-
na olanak tanıyan Yüksek Oğretım Yasası bu
aykırılığı gıdermez Esasen bu durumun ve
YÖK başkanı olarak Sayın Doğramacı'nın ış-
lemlerının yaptırımı da Yuksek Ogretım Ya-
sası'nda aranmamaJıdır
Prof thsan Doğramacı, Türkıye unıversıte
sıstemını bılınçlı olarak çökertenlenn baş uy-
gulayıcısı olmakla kalmamış, YÖK başkanlı-
ğı görevını de kötıiye kullanmıştır Bu göre-
vınden derhal alınmalıdır
Şımdı gelelım uzum yeme konusuna Prof
Doğramacı, unıversıteye dönduğümde hem
uzum yememı hem de uzumu başanyla pay-
laşmamı salık venyor İlk yanmı cevaplayan
Prof Bahrı Savcı ıse dıyor kK
"Eskı gorevlennıze uzumlere kavuşma şevki
de donmevınız... Ozerk unıversite - ozerk pro-
fesor - ozerk unıversıte yonetımı ve unıversite
ıçınde bılımsellıkten baskasına ıltıfat etmeme
gelenegıoı gen geürmek ıçın donunuz. Lni-
versıte ıçınde bovle brr ozgurluk savaşımına
yanlı olup onu şımdıden başlatmış olanlan,
unıversıte ıçınde guçlendınnek ıçın donunuz."
"Uzum yemcye donmuyonım" demekle ne
kastettığımı okuyucunun takdınne bırakıyo-
rum Ama her ıkısı de hocam olacak yaşta ıkı
profesörden acaba hangısını dınlemelıyım
Akademık ölçüler açısından bu sorunun ce-
vabını bulmak kolay Tabıı kı tngilizce bır kı-
tabın Turkçe çevınsını profesörluk tezı olarak
sunan hangısı ıse onu dınlemeyeceğım.
Bır konu daha Prof Doğramacı, Bılkent
ıle ılgılı olarak kımse ıle pazarlık etmedığını
ıddıa ederek bu konuda yazdıklarunı (yanı
ANAP mılletvekıllen ıle pazarlık ettığı olayı-
nı) hayalı olarak nıtelıyor Sayın Profesör bu
tekzıpte oldukça gecıkmemış mıdır7
Pazarlık
olayı benım yazımdan haftalarca önce bütün
gazete^erde çıktı ve YÖK Başkanı bu haberle-
rın hıçbırıru yalanlamadı Aynı olay gazeteler
yazınca doğru, Nurkul tnan söyleyınce haya-
lı mı oluyor
7
Nıhayet son bır nokta Sayın Suzan Yıldı-
nm şövle dıyor,
"Şıkâvetçı. YOK sıstemıne karşı, ama o sıs-
temde çalışmava donecegını sovluvor. Haktan
ahlaktan soz eden kımse en azından kendi
ıçınde tutarlı olmalıdır."
Benım mesleğım unıversıte hocalığı Türkı-
ye"dekı yegâne unıversıte sıstemı boz-jksa bu-
nunla mucadele etmern ve kendı bıldığım gı-
bı hocalığımı vapmam bunları sağlamak ıçın
de fakulteme dönmem (ustelık mahkeme ka
ran ıle ve yönetımın haksızlığını kanıtlayarak)
tutarsızlık mıdır
7
Sa>in Yıldınm'ın yazısından
anlaşıldığı kadar kendısı ülkemızı yöneten ık-
tıdara karşıdır Anavatan ıktıdarını Turkiyei
yı çağdışına ıtmekle suçlamaktadır "Kendi
ıçınde tutarlı olması içln" Suzan Hanım'm
Turkıye'vı terk etmesını mı ısteyeceğız
7
Doç. Dr. NURKUT İNAN
Kamnoyıma Açık Mektnp
Eylemimiz, bedenlerimizi bir silah olarak ortaya koyarak
giriştiğimiz siyasal protesto eylemi, temelinde kişisel bir
çozumu içermiyor, tersine ozgür bir basımn yaratılmasını
hedefleyen toplumsal muhalefetin, toplumsal tepkinin kuçük
de olsa bir parçasım oluşturuyor. Toplumsal tepkinin bir
dışavuruş biçimini ifade ediyor.
özgür bır basın ortamının gerçeklestmlmesı
ıçın, söz basın-düşünce özgürlüğı) ıçın, on yıldan
ben cezaevlennde tutulan gazetecıler olarak Bar-
ün Özel Tip Cezaevı'nde 22 Mayıs 1990 tanhın
de başlattığımız açhk grevı eylemım sttrdünıyo-
ruz
Özgür bır basın ortamının yaratılması lehın-
de kamuoyunda var olan potansıyeün, önemlı öl
çüde kendını dışavurmasında ıtıcı bır rol oyna
yjfcağını duşunduğumuz açlık grevı eylemım,
uzunca bır donem surdunne karmrlıltgında olda-
gumuzun bılınmesını ıstıyoruz
Basına, 413 sayılı kararname ve eklçp ıle >e
mden suskunluk aşısı yapıldığı ve bır kısım ba
sın kuruluşlannın baskı polıtıkasına tepkısız bo-
yun eğdığı yenı bır Takrir-i Snkûn ortamında, ey-
lemımız, toplumsal tepkinin kendısını ıfade edı;
bıçımlennden bınnı oluşturuyor
Toplumsal ve tanhsel bır kuraldır, bılınıyor Fı-
zıkı baskı mekanızmalarımn varlığı ve sUrekhlı-
ğı, fızıkı bır karşı-zorun, fizıkı zor güçlenn bı-
rıkmesının ve uygun koşullarda da kendını açı-
ğa vurmasırun maddı zemınını hazırlıyor tnsan,
mevcut hukuk sıstenunın de onayiadığı fizıkı
siyasal baskı ve zora karşı tepkısını, oncak fizıkı
olarak, fizıkı varhğını tek başına veya topluca or-
taya koyarak dıle getırebılıyor
Genel bır toplumsal tepkı bınkımımn kendı
ayakları uzenne oturamadıgı ve tek bır kanalda
bırleşemedığı yapısal koşullarda, e>lul öncesın-
de basın özgurlüğü hakkını kuDandıklan ıçın 750
yıla varan hapıs cezalanvla on yüdır cezaevlennde
tutulan basın mensuplannın, fizıkı zorun karşı-
sında, tutsaklık koşulları karşısında ortaya ko
yacaklan tek sılahlan, bugune kadar kauldıkla
n sayısız açlık grevı sonucunda artık ıyıce yıp-
ranmış olan bedenlendır, yüreklen ve beyınlen-
dır, ellennden çekılıp alınmadığı surece de ka-
lemlendır
Belırh siyasal odakların basın ozgurlüğüne ve
ınsan haklanna sahıp çıkar bır görüntu vermek
ten bıle artık gönullu olarak vazgeçtıklen, yürut
me erkırun yasama orgarumn ışlevlenoı de dev-
raldığı ve 141-142 tartışmalannın TBKP lıderle
nnın tahlıye edılmesı ıle bırlıkte gundemden du-
şunllmeye çalısıldığı bır siyasal ortamda, basın
özgurlüğü ve örgütlenme özgürlüğu hakorun kul
lanılmasında, bu hakkın savunulmasında bır kı
lometre taşı ışlevı taşıması ıçın ancak tek sila-
hınuz olan bedenlenmızı ortaya koyabılırdık
lnsanın şıddete, tutsaklık ve kuşatılmışlığa kar
şı, sahıp olduğu tek varlığı, bedenını bır sılah ola
rak ortaya koyması şıddetı degU şıddete karşı do-
ğal ve meşru bır tepkıyı, bır karşı tavn ıfade edı-
yor
Bedenlenmızı sılah olarak kullanarak siyasal
bır protesto tavn sergüememızın, doğal ve meş-
nı bır tutum olarak değerlendınleceğını umuyo-
ruz
Düşüncelennden dolayı, düşüncelennı serbest
çe ıfade etrnelennden dolayı ınsanlann yargılan-
dığı, 750 yıla varan hapıs cezalarıyla cezalandı-
nldığı bır siyasal ortamda basın özgurluğünden,
ınsan haklanndan, açık kı söz edılemez
Olsa olsa "eylttl" dönemının ve eylül polıtıka-
larınm venı bır siyasal çerçevede sürdürülmekte
olduğundan söz edılebılır
Duşünce ve basın özgurluğünün cezalandınl-
ması, ancak engızısyon hukukunda yer alabılı
yor
Bugün gelınen noktada 141, 142, 159 rakam-
lan, bırer Ceza Yasası maddelen olmalannın öte-
sınde, artık çok fazla bır anlam ıfade etmıyor
Toplumsal pratık, 141, 142, 159'un ördüğü
"yâsak" duvannı aşnuş durumda Toplumsal pra
tık, engızısvonvan hukuk kurallannın sınırladı-
ğı alanın dışına çıkıvor, kendı hukukunu yaratı-
yor
Fiılı hukuk, yazılı hukuku aşıyor, aşındınyor
Eylül yargılamalannı, eylül yargılamalanmn sı-
yası ve hukukı sonuçlannı, bugün artık yargıla-
yıcıları dahı savunamıyor
Ama eylul yanplamalan bütün sıyası ve hukukı
sonuçlanyla ortada, varhğını sürdürüyor Basın
mensupları ve bınlerce siyasal tutuklu yaklaşık
on yıldır cezaevlennde tutuluyor
Kamuoyu, arok hukukun çıfte normlannı, açı-
ğa çıkmış açık haksızhklan mahkûm ediyor
Ankara DGM'nın TBKP lıderlerı hakkında
tahhye karan verdığı duruşmada, haksızlığa karşı
toplumsal tepkı "haksızlık o kadar buyuk ki is-
yan ediyorum" ıbaresınde dıle getınhyor
Gınştığımız siyasal protesto eylemi, açlık gre-
vı eylemi, aynı zamanda açık haksızlığa karşı tep-
kinin, eylül yargılamalanna karşı tepkinin bır ıfa-
de edılış tarzı olarak alınmalıdır
Eylemimiz, bedenlenmızı bır sılah olarak or-
taya koyarak gınştığımız sıvasal protesto eylemi,
temelinde kışısel bır çözümü ıçermıyor, tersıne
özgür bır basımn yaratılmasını hedefleyen top-
lumsal muhalefetin, toplumsal tepkının küçük de
olsa bır parçasım oluşturuyor Toplumsal tepki-
nin bır dışavuruş bıçımını ıfade ediyor
VELİ YILMAZ / OSMA1S TAŞ
Hukumlu Gazetecıler
Ozel Tıp Cezaevı
Bartın / Zonguldak
Not: Bartın Cezaevı 'dekı açhk grevı dun so-
na erdmldı
A MULTINATIONAL COMPANY
IS LOOKING FOR
1 - SALES ASSISTANT
* Unıversıty graduate
* Young and dynamıc
A second foreıgn language ıs an asset
* Expenence m PC's
Completıon of mılrtary servıce
2— ACCOUNTANT
' Unıversıty graduate
* Young and dynamıc
* Minımum two years of accountıng
expenence
" Expenence ın PC's
* Completıon of mılrtary servıce for male
candıdates
Suıtable candıdates should send theır CV's
vvıth a recent photograph to the belovv address
latest by June 16
VaHkonağı Cad 11/2 Harbıye 80220 lstanbul
SATILIK YAZLIK VİLLA
Gemlık Karacaalfde denıze 10 metre
dublex şahane doğa
Tel: 340 12 50
MEHMET GÜMÜŞ
GÜL YANGINI OMRÜMÜZ 1
DINLETISI
Vokal: LATİFE GEÇKİN
G u n : 1 3 H a z i r a n 1 9 9 O S a a t 19.OO
Yer: Unverdl Slnemaaı - Haznedar Bahçellevler
u n ı z ı
Bir Umut Daha
Gnıp'un, en iyi «S'liklerde
Hk 7'ye giren kasetini
ALOINIZ MI? 2. BASKI
Tıım kasttçilenle
KPt MUZIK TkPIM
IMC i BIOK N0 İ2«4
UNK«P«m ISTMMtll
IEL 512 M M 513 22 17
Ikl 511 II 9*
KIRALIK
ŞARKOY'de
Denız kenarında mobılyalı yazlık
159 46 81
ANKARA NOTLARI
MUSTAFA EKMEKÇt
Akrep ile Timsah...
Nâzım Hıkmet,' Dunyanın En Tuhaf Mahluku" şıırınde, şöyle
der
"Akrep gıbısın kardeşım/korkak bır karanlık ıçındesın, akrep
gıbı
Serçe gıbısın kardeşım/serçenın telaşı ıçındesın
Mıdye gıbısın kardeşım/mıdye gıbı kapalı, rahat/ve sönmüş bir
yanardağ ağzı gıbı korkunçsun kardeşım
Bjr değıl/beş değıl/mılyonlarcasın maalesef
Koyun gıbısın kardeşım/gocuklu celep kaldırınca sopasını/sü-
rüye katılıverırsın/ve adeta mağrur koşarsın salhaneye
Dunyanın en tuhaf mahlukusun yanı/hanı şu derya ıçınde
olup/deryayı bılmeyen balıktan da tuhaf
Ve bu dûnyada, bu zulüm/senın sayende
Ve açsak, yorgunsak, alkan ıçındeysekA« hâlâ şarabımızı ver-
mek ıçın/üzüm gıbı ezılıyorsakkabahat senın demeye de dılım
varmıyor ama/kabahatın çoğu senın, canım kardeşım'"
Halk yığınları uzenne, koylu çoğunluğu, ışçı çoğunluğu uze-
nne yazmak ıstıyordum Nâzım'ın dızelennı okuduktan sonra yaz-
maktan vazgeçtım Bır yazıyı kım ıyı yazmışsa, neden ona
bırakmamalı tümcelerı'7
Kımı gerıcı polıtıkacılar, kalabalıklan aidatmasını ıyı mı bılıyor-
lar7
' Benım cıcı vatandaşım1
' deyıverdı mı akan sular duru mu
venyor? Daha da ılen gıdtlebılır
—Ah benım bı tanem1
Canımdan çok sevdtğım, güzehm' Hay-
dı senınle gezelım'
Haydı doğru salhaneye, sonra kasaba1
Kasaba seçımlerı, az
bıraz öyle mı oldu ne7
—Bak, sana neler alacarrV? Ustunü, başını düzecem1
Şımdı,
kasaba oldun, benım sayemde, sonra ılçelık verecem, ıllık vere-
cem kı ılık gıbı!
Bekleyın sız, daha ne numaralar var, yenı yenı, tornadan çık-
ma, ustasının ağzı bır karış açık kalır alımallah1
Kaldı da
Koyierı kasaba yaparak oy toplamanın, 1960 öncesınde, oy ver-
meyen Kırşehır ılını ılçe yapma arasında hıçbır ayrım yoktur Ha,
oy vermeyen ılı cezalandırıp, ılçe yapmışsın, ha, oy versın dıye
köyü kasaba, kasabayı ılçe, ılçeyı ıl yapmışsın Bır gün bunların
hesabını verırsın kı, nasıl olduğuna sen de şaşarsın1
Akreple tımsahın öyküsünü bılmeyen mı var?
1946 seçımlerınde, babam oyunu köyde kullandı Bırlıkte gıt-
tık Anam, oy vermeye gıtmedı llçeden koye dek yüruyerek gıt-
tık Oy sandığı Hocalar köyünün okulunakonmuştu Doğduğum
koy Demokrat Partı'nın oy pusulaları, bır taşın altındaydı Pusu-
laların başında da komşumuz DP'lı Sarıalıoğlu Mehmet Ağa var,
Mehmet Ağa komşumuz Ama babamla araları azıcık şekerrenk'
Babamın adı da Mehmet, Mehmet Ekmekçı Babam, taşın al-
tındakı oylara doğru yönelıyordu Kibrıt Durmuş seslendı
—Aman dayı, oraya değıl, buraya geleceksın'
Kibrıt Durmuş Dayı, ölünceye dek CHP'lı kaldı Babam, o-yö-
ne gıdıp, CHP lıstesını aldı, sandığa attı Karma lıste yapılabılı-
yor muydu, şımdı unutmuşum O seçımlerde, Konyadan lıse
öğretmenımız Mustafa Çetıner de adaydı, ona oy verılmesı ıçın
çalışıyorduK Bağımsız aday olan oğretmenımızın kazanabılmesı
olanaksızdı Ama şımdı düşünüyorum demokrasıye geçılışın ılk
yılında yapılan bır mılletvekılı seçımınde bağımsız adaylar ol-
ması ılgınçtı Oğretmenımızın oy pusulalarını yollarda dağıtırken
bır olay oldu llçenın kaymakamı, camı tıklatarak benı çağırdı,
daha bır şey söylemeden elını cebıme attı, hocamızın oy pusu-
lalarını aldı, bana da oğutledı
—Haydı şımdı gıt, bunlar sana yakışmaz dedı
Çok canım sıkılmıştı, 1946 seçımlerıyle ılgılı "yolsuzluk" sav-
ları ılen sürülduğünde hep o dönem bürokratlarının ışguzarlık-
lannı duşünürüm Bunlar, demokrasıye geçmeyı tçtenlıkle ısteyen
Ismet Paşa'yı. sanıyorum çok üzmüştü Ama bu 1946, şımdı
1990'dayız Inönu kı, bır 1950 seçımı yaparak, ıktıdarı devretmış
Qemokrat Partılılerın alınlarını ağartacak, öyle bır seçimlerı var
mı? Yok" 27 Mayıs devnmını getırme becerılerı var' Ferda Gu-
ley'ın "Cem Yayınları
1
nda çıkan "Kendını Yaşamak' adım ver-
diğı anılarında okuyorum, Adnan Menderes, "Bentenchmesabık
(eskı) başkan dedırtmem'" dıyor Demokrat Partı nın acı sonu
burada yatıyor Bulup okuyun, Ferda Guley'ın kıtabını daha ne-
ler bulacaksınız? Hacı Turgut Bey hıç muhalefet olmadı muha-
lefet yuzu gormedı 'Ben muhalefet olmami' dedı Muhalefet
olmamak ıçın mı Çankayaya tırmanmanın yollannı aradı Keş-
ke muhalefet olabılseydı' Çankayada, gorıllennın arasında, Is-
maıl Gulgeç'ın tımsahı gıbı oturmasaydı
Ferda Guley'ın kıtabını daha bıtırmedım, okuyorum Okudu-
ğum bölümler demokrası ıçın derslerle dolu Yıl, 1963 şubatı-
dır CHP'lı Malıye Malıye Bakanı Ferıt Melen'ın, AP'lı Ihsan
Gürsan a yanıtları sırasındakı sataşmasına AP'lıler -onlar o za-
man muhalefettedırler- karşılık vermek ısterler Ancak Meclıs baş-
kanvekıh, ıctuzuğu uygulayarak toplantıyı kapar, AP'lılere söz
vermez Ertesı bırleşımde, AP'lıler söz ısterler CHP'den "usul
adına" söz ısteyen Ferda Guley, başkanvekılının uygulamasına
karşı çıkarak, sözlerını şöyle bıtırır
" Çok değerlı bır yazarımızın (FR Atay) yıllarca önce bır ya-
zısında yazdığı gıbı demokrası muhalefetler rejımıdır ıktıdaıiar
rejımı değıldır Devlet ve hukumet olan her yerde Afrıka'da yenı
kurulmuş olan bır devlette de ıktıdar vardır fakat sadece demok-
rası ıle yönetılen ulkelerde muhalefet vardır Ingıltere'de ıktıdar-
lann haklan, muhaletetlenn ımtıyazlan vardır Hatta, muhalefettekı
partı, Işçı Partısı de olsa, krariçenın muhalefet partısıdır Iktıdar-
lar haklarını alabılmek ıçın savaşım verırler, muhalefetler ıse te-
pe tepe ımtıyazlarını (ayrıcalık) kullanırlar "
Güley, daha sonra şoyle der "Evet, tuzükte olmasa bıle, mu-
halefete bız bu ımtıyazı tanımalıyız Kaldı kı dün hak sahıbı ol-
muşlardır (Soldan AP sıralanndan' alkışlar)
Ferda Guley'ın konuşmasından sonra AP mılletvekılı Seyfı Öz-
türk, başkanlığa bır önerge verır, hükümetten sonra ana muha-
lefet partısıne söz verılmesını onerır Meclısı yöneten Meclıs
Başkan Vekılı şunlan söyler
—Efendım usul hakkında Güley arkadaşımız güzel konuştu,
"Içtüzukte buna daır bır hüküm yoktur, ama bır teamul kuralım"
dedıler, yeterlık önergelen geldığı zaman grup sözcülerının hü-
kümetten sonra her halükârda konuşması ıstenmektedır Iyı ol-
muştur, bır teamül kurulmuştur
ILAN
MARMARA ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ'NDEN
Ûnıversrtemız Hukuk Fakültesı Eğıtım Yüksekokulu iktısadı ve İdan Bı-
lımler Fakültesı ve Tıp Fakültesı'nde açık bulunan aşağıda anabüım daflan
belırtıten kadrolara 2547 sayılı kanunun ılgılı maddelen uyarınca yardımcı
Doçerrt ve Araştırma Gorevlıst alınacaktır
1) >^rdıma Doçentlık kadrosuna alanmak ısteyenlerın özgeçmışlerını dok-
tora belgelerını bıhmse) çal şma ve yayınlann 4 nusha halınde sınava gıre-
ceklen yabancı dılı belırten dılekçelerıne ekleyerek (varsa yardımcı doçent-
lık yabancı dtl başar be gesı) ılgılı fakulte dekanlıklarına
2) Araştırma Gorevlılığıne başvuracakların özgeçmışlerını, bılımsel araş-
tırma ve eserterını dılekçaterıne eklı olarak ılgılı fakulte dekanlıklarına,
llan tanhınden ıbbaren 15 gün ıçınde başvurmalan gerekmektedır
llan olunur
ADRESLER
M U Eğıtım Yüksekokulu Ziverbey Kuyubaşı Durağı KadıkyİSTANBUL
M U Hukuk Fakültesı Hastaneler Cad Haydarpaşa/İSTANBUL
M U Tıp Fakültesı Hastaneler Cad Hapdarpaşa/İSTANBUL
M Ü Iktısadı ve Id Bıl Fak Ressam Namık Ismaıl Sok No 1 Bahçebev-
ler/ISTANBUL
HUKUK FAKÜLTESI
Anabilim Dalı Kadro Unvanı Aıtodl
Idare Hukuku Yardımcı Ooçent 1
EĞİTİM YÜKSEKOKULU
Anabilim Dalı Kadro Unvanı Adedi
— >ardımcı Docent 1
İKTİSAOİ VE İDARİ BİLİMLER FAKULTESİ
AnabtUm Dalı Kadro Unvanı Adedı
Ingılızce Işlet Böl
Ingılızce Işlet Bol
TIP FAKULTESİ
Yardıma Doçent
Araştırma Görevlısı (Pazarlama A D)
Anabillm Dalı Kadro Unvanı Adedl
Morfok)|i Yardımcı Doçent 1
Psıkıyatn Yardımcı Doçent 1
NOT Adaylarda aranılacak şartlar
— Ingılızce Işletme Bolumune (Pazarlama A D) başvuracak adaylann ıyı
derecede Ingılızce bılmesı gerekmektedır (Araştırma Görevlısı ıçın)
— Mortolojı Anabilim Dalı Yardımcı Dcçentlığıne başvuran adayiarın de-
vamh statüde çabşması sen-ı ner vereoıteeK duzeyde lısan (Ingılızce Almanca
ve Fransızca) bılmesı gerekmekted<r MıkrotxyolO)i Anabilim dalında uzman
olması gerekmektedır
— Psıkıyatrı Anabilim Dalı Yardımcı Doçenthğıne başvuran adayiarın de-
vamh statude çalışması semıner verebılecek duzeyde lısan (ıngılızce) bıl-
mesı gerekmektedır Çocuk psıkıyatrısı bılım dalında uzman olması gerek-
mektodır
Basın 27027