23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURÎYET/16 SPOR 13 MAYIS 1990 E Bahçe'yiFeyyaz ve Metin'in (2) golleri ile3-1yenen Siyah-Beyadılar30 yıl sonraIstanbul'da turattılar Beşiktaş şampiyon••Beşiktaş: 3 - E Bahçe: 1 GOLLER: Dk.32 Bilal, Dk.33 Feyyaz, Dk. 45, 69 Metin. HAKEMLER: Özcan Oal (8), Kemal Yeşeren (i), Adnan Turkkan (6). • BEŞİKTAŞ: Engin (7) — Recep (8), Gökhan (7), Ulvi (7), Kadir (7) — Rıza (7), Şenol (8), (Ali 6), Mehmet (8), Walsh (9), Feyyaz (8), B. Metin (8). FENERBAHÇE: Schumacher (3) (Nurettin 6) — tsmail (2), Vişnevski (5), Nezihi (5), Erdi (4) — Hakan (2), B. Şenol (5), Oğuz (3), Muj- dat (5) — Bilal (4) (Şenol ?). Aykul (5). KULLANDlGl SERBEST ATIŞ: Beşiktaş 18, Fenerbahçe 7. CEZA ALANI İÇİNDEN ŞLT: Beşiktaş 8, Fenerbahçe 3. GEZA ALANI DIŞINDAN ŞUT: Beşiktaş 5, Fenerbahçe 1. KALEYt BULAN ŞUT: Beşiktaş 8, Fenerbahçe 3. DIŞARI GİDEN ŞUT: Beşiktaş 5, Fenerbahçe 1. KOŞE AT1ŞI: Beşiktaş 6, Fenerbahçe 4. OFSAVTA DLŞUŞ: Beşiktaş (7), Fenerbahçe (1). SARI KARTLAR: tsmail, Nezihi, Vişnevski, B. Şenol (F. Bahçe). KIRMIZI KART: Hakan (F.Bahçe) SEYtRCİ: 22.127 HtLMİ TÜRKAY Ve Beşiktaş tam 4 yıllık bir ara- dan sonra mutlu sona ulaştı. Son ttç yıldır ligi sürekli olarak ikincı tamamlayan Siyah Beyazlılar bu kez aynı hataya düşmediler. Beşiktaşlıda dün coşku muhte- şemdi. Beşiktaş, Inönü Stadı'nı dün bayraklarla, balonlarla süs- lemişti. Beşiktaşlı dun lnönü'de her yere hâkirn olmuştu. Beşiktaş- lı dün Inönü'ye gelirken ailesini de yanında getirmişti. Beşiktaş dün 'derby' maçtan önce Fener- bahçe'yi yenip şampiyon olaca- ğından emindi. Evet, Beşiktaşlı bu yıl kar, yağ- m'ur, çamur demeden maçlara koştu. Beşiktaşlı hiç takıraını yal- nız bırakmadı. Beşiktaşlı, Beşik- taş'ı başından sonuna kadar des- tekledi ve sonunda Fenerbahçe'- yi de yenen Siyah Beyazlılar, tum seyircisi önünde şampiyonluk tu- ru attı. Gerçi tur organizasyonu o kadar görkemli olmadı ama bu- na da şukretmek gerek. Çünkü Si- yah Beyazlı taraftar maç sonrası futbokusuna forma için adeta duşman gibi saldırdı, kimileri kurtuldu, kimileri sıyrıklar aldı. Ne pahasına olursa olsun böyle gunde olup biten ufak tefek şey- lerin önemi yoktu, önemli olan Beşiktaş'ın şampiyon olmasıydı. Davullar, zurnalar maç sonrasın- da hep Beşiktaş için çalıyordu. Beşiktaşlılann hepsi ellerinde bay- raklan sokaklara dökülerek "şehir" tunına çıkmışlardı. Çün- kü Beşiktaş hak etmişti bu şampi- yonluğu. Ligin en güçlu ekibiydi Beşiktaş. Sadece dört yenilgisi vardı Siyah Beyazlı takımın Bun- lardan ikisi Sarıyer'e, diğerleri de Ankaragücü ile Trabzonspora'- ydı. Ligin en fazla gol atan takı- mıydı Beşiktaş, en az gol yiyen ta- kımı da yine Beşiktaş'tı. Evet, başkan bir başka mutlu, yeni yö- neticiler bir başka mutlu, Gordon Milne bir başka mutlu. Futbolcu- lar bir başka mutlu, taraftar bir başka mutlu. Evet, dunku "derby"de üstiın olan taraf ilk'maçta olduğu gibi yine Beşiktaş'tı. Beşiktaş, Fener- MAÇIN ELEŞTİRİSI Şen ola Beşiktaşşen ola! ABDÜLKADtR YÜCELMAN Beşiktaş şampiyon oldu. Tüm bir lig boyunca döktüğü alın terinin, ortaya koyduğu futbolun, attığı nefis gollerin meyvesi- ni dün topladı ve büyük bir coşkuyla şampiyonluğu kutladı. Beraberlik bile Beşiktaş'ı şampiyon yapmaya yetiyordu. Ama o Beşiktaş futbolun gol, golun de futbol olduğunu biliyordu. Li- gin en çok gol atan takımı olarak final oynadığı Fenerbahçe ma- çında da üç gol attı. Hem de birbirinden güzel üç gol. Beşiktaş 90 dakika boyunca rahat, fakat tempolu ve istekli oynadı. Pla- nı gol ve galibiyet uzerineydi. Orta sahada Şifo Mehmet, sol ka- natta Walsh ile mukemmel ikili oluştururken Şenol, Feyyaz ve Metin'e habire top veriyor ve oyunun temposunu surekli sürdü- rüyordu. Rıza ise Müjdat'ın markajındaydı ve geride Beşiktaş dörtlüsü belki de ligin en kolay bir 90 dakikasını çıkanyordu. Fenerbahçe'de ise B. Şenol ve Hakan orta sahayı tutmaya ça- hşıyor, Oğuz ise o klasik temposunu sürdürüyordu. Ama Fener- bahçe'de gol atacak kimse yoktu. Aykut maç boyunca seke se- ke dolaşıyor, Bilal ise rakibinin arkasına saklanıyordu. Tek ha- ta yaptı Beşiktaş, Hakan'ı boş bıraktı ve Bilal topu köşeden ağ- lara gönderdi. Engin hatalıydı, ne var ki hata yapan tek kaleci Engin değildi. Schumacher de arka arkaya yaptığı hatalarla ta- kımını çökerten kaleci oldu. Bütün yan toplara sadece bakan Schumacher, Feyyaz ve Metin'in kalenin dibinden attığı gollere engel olamadı ve Veselinoviç belki de bu sezonun en doğru ka- rarını vererek Schumacher'i kaleden aldı. tkinci yarıda Beşiktaş'ın super futbolunu çaresizlik içinde sey- reden Fenerbahçe sinırlenince hem iyice oyundan düştu hem de oyun disiplinini iyice yitirdi. Bu arada Hakan'ın Şifo'ya girme- si ise Fenerbahçeli futbolculann çaresizliğinin en belirgin örne- ğiydi. Fenerbahçeli futbolcular en azından Beşiktaş'ın futbolu- nu alkışlamasa bile seyretmesini bilmeliydi. Fenerbahçe'nin yapamadığını bız yapalım ve ligin en çok gol atan, en az gol yiyen bir gol kralı çıkaran ve centilmenlik ödül- leri alan Beşiktaş'ı kutlayalım. Şen ola Beşiktaş şen ola! Geç kalan şampiyonluk METİN TÜKENMEZ Dun tnönu Stadı bir şampiyonluk öykusune daha tanık oldu. Haftalardır ozlemini duyduğu, zaman zaman rakiplerinden ko- pup puan farkını arttıran, ama zaman zaman da Fenerbahçe 1 nin ayak izlerini çok yakımnda hisseden Beşiktaş mutlu sona ulaş- tı. Aslında, oynadığı futbolla butün sezon boyunca, taraflı ta- rafsız tüm spor kamuoyunun beğenisini kazanan Beşiktaş'ın ama- cına çok daha önce ulaşması gerekiyordu. Ama inatçı Fenerbahçe çok zorlu anlar yaşamasına karşın yarışı bırakmadı. Fenerbah- çe'nin bu inadı dün de sürüyordu. Bilal'in ayağından kazandığı golle Beşiktaş yandaşlarını bir an korkuya düşürdu. Ama bu korku yersizdi. Çunkü, dünkü Beşiktaş ile Fenerbah- çe arasında büyük farklar vardı. Bu fark, saha içi organizasyo- nu ve oynanan futbol açısından o denli büyüktû ki, Fenerbah- çe'nin bu skorla kurtulması büyük bir şans. Beşiktaş, hem Fenerbahçe'nin silahlanna engel olmak, hem de kendi oyununu başarıyla uygulamak için saha içi organizasyo- nunu iyi kurmuştu. İki kanatta Rıza ve Walsh taktik görevlerini çok iyi yapıyor, Şenol ve Mehmet ise ortada Oğuz ve Hakan'a oynayacak ailan bırakmıyorlardı. Fleride tek başına kalan Aykut da Beşiktaş savunması arasında kaybolunca Beşiktaş üstunlüğunu kolayca kabul ettirdi. Evet, Beşiktaş'ın yıllardır oynadığı istikrarlı futbol giderek üru- nü vermeye başladı. Lig ikinciliği, geçen yü kupa şampiyonluğu ve bu yıl da çifte şampiyonluk. Bu yukseliş son derece sağlıklı birçıkış, değilmi? Helal olsun AYDIN GULEŞ Tum sezon boyu olduğu gibi dün de Beşiktaşlılar, şampiyon- luklarını ilan ederken, futbol adına en olumlu şeyleri yapıp yine en az hata yapan taraftılar. Bunun içindir ki dünkü final sayüan maçı da çok rahat ve farklı kazanıp hakları olan şampiyonluk- larını ilan ettiler. Fenerbahçe'nin kadrosunda kişisel becerisi yük- sek Oğuz, Aykut, Hakan ve Schumacher gibi çok yetenekli oyun- cular var. Ancak bu oyunculann borusu sadece Beşiktaş dışın- daki takımlara ötüyor. Kâğıt üzerinde Beşiktaşhlarla eşdeğer ve hatta daha üstün olan Fenerbahçeliler, sahaya, yeşil çim üzerine çıkınca adeta yok oluyorlar. Dün de Beşiktaşlılar sanki bir Avrupa takımı, kendileri ise fut- bolun en basit pas kurahnı bile uygulayamayan yerli bir takım gibiydiler. Mehmet, Recep, Şenol ve Metin'ın müthiş çabaları ya- nında Beşiktaş'ta görevini yapmayan oyuncu yoktu. Bu oyuncu- lann üstlendikleri görevleri en iyi şekilde yapmaya çalışıp takım- lan için kapasitelerinin üstünde mücadele etmeleri, Beşiktaş'ın kolektif oyununun da istikrarının da çoğunlukla kazanmasının da bana göre en büyük nedeni. Her zaman olduğu gibi Beşiktaş için Fenerbahçe'yi yenmek hiç de zor olmadı. Schumacher, Oğuz, Hakan, Müjdat, B. Şenol, tsmail ve Erdi de kendilerine olağa- nüstu yardımlarda bulundular. bahçe karşısında kazamrken hiç zorlanmadı. Skor üç değil daha da fazla olabilirdi, eğer, Walsh, Feyyaz müsait durumdaki pozis- yonlarda toplan auta atmasalar- dı. ilk 20 dakikalık bölumde top sürekli orta alanda oynandı, her iki tarafın da futbolcuları son de- rece heyecanlı olduklarından hu- cumdan çok savunmaya yönelik oyunu yeğliyorlardı. 32. dakika- da Bilal'in golu geldı. Az sayıda- ki Fenerbahçeli taraftar bu golün sevincini ne yazık ki doğru dürüst yaşayamadı bile. Çünkü hemen bir dakika sonra Metin'in ortasıy- la Feyyaz skorda dengeyi sağla- mıştı. Coşkusu muhteşemdi Be- şiktaşhnın. "Şarnpiyon... Şampiyon" seslerı altında inliyor- du Inönu Stadı. Fenerbahçe şaşır- mıştı. Hakem özcan Oal durak- lamaları oynatırken yani 46. da- kikada Rıza'nın kornerine Metin nefıs vurmuş ve skoru 2-1 yapmış- tı. tkinci yarıda etkili olan taraf yine Beşiktaş'tı. Fenerbahçe'de el- le tutabilecek doğru durüst bir futbolcu dahi kalmamıştı. 69. da- kikada kazanılan serbesı atışta to- pun başında Rıza vardı. Yaptığı guzel ortaya kafayı vuran yine Metin'di. Skor 3-1 olmuştu. Her- kes hakem özcan Oal'ın bitiş dü- duğunu bekliyordu futbolcusunu kucaklamak, şampiyonluk sevin- cini yaşamak için ve Oal düdüğü- nü çaldı, Beşiktaş şampiyonluğu- nu ilan etti. Hakem özcan Oal'ı da kutla- mak istiyoruz. Böylesine önemi büyük olan karşılaşmada bütün pozisyonları yakından izleyen, düdüklerin hepsinde haklı olan, futbolculara konuşma fırsatı ver- meyen, Hakan'ın Mehmet'e gir- diğı pozisyonda hiç düşünmeden kırmızı kaıtını cebinden çıkartan Oal'a maalesef yardımcıları ayak uyduramadılar. özellikle de Ke- mal Yeşeren. Portre Beşiktaş HALtT DERİNGÖR Beşiktaş, Fenerbahçe'yi 3-1 ye- nerek şampiyon oldu. Bir anlanı- da, futbolda adalet yerini buldu. Beşiktaş, bu mutlu sonu, yöneti- mi, antrönerü, teknik direktörü, futbolcusu ve seyircisiyle 4 yıldan beri bekliyordu. Bize göre: Eğer bir kulübün başkanı, pa- ra yerine sevgi ve saygıya dayalı bir yönetim biçimi kurmuşsa, ra- kiplerinden sevgi ve saygı kazan- mışsa, hoşgörülu ve sevecen ise; Eğer bir teknik direktör, işin- den başka birtakım ayak oyunla- rına girmiyor, basınla ve kamuo- yuyla diyaloglarına belirli bir me- safe koyuyorsa, prensip sahibiy- se, rakip futbolculann bile sevgi ve saygısını kazanabiliyorsa; Eğer bir takım, kendi içinde sevgi ve saygıya dayanan bir ar- kadaşlık yaratabiliyor, bir butün haline gelebiliyorsa, üzulünecek veya sevinılecek zamanlarda tek bir vücut halini alabiliyorsa, mes- leklerine saygılı' futbolculardan kurulmuşsa, sorumluluklan pay- laşabiliyorsa, Bir takımın seyircisi, yıllardan beri ikinci olan takımını azalarak değil, giderek çoğalmak suretiyle destekleyebiliyorsa; Böyle bir takıma şampiyonluk anamızın ak sütü gibi helal olsun Hiddink: EBahçe 2. yarıda çözüldü Spor Servisi — Maçı izleyenler arasında PSV Eindhoven'in eski teknik direktörü Guus Hiddink de vardı. F.Bahçeli yöneticilerle anlaş- mak için tstanbul'a gelen Hiddink maçla ilgili "2. yarıda F.Bahçe'nin zaafları ortaya çıktı ve bu devrede çözüldüler" dedi. Hiddink, F.Bah- çeli yöneticilerle anlaştığını ve yarın sözleşme imzalayacağını da söyledi. Fenerbahçe'yi bir ke* daha yene- rek ş a m piyO nluin elde eden Siy^h- Beyazlılar, seyireileri önünde tur atarken bir ha\li mutluydular. Ka- zanılan şampiyonlukta kuşknsuz ki kaptan Rıza'nın payı buyüktü. Nitekim Beşiktaş kaptanı sahada omuzlara alındı. Maçta peşi sıra gelen goller, Beşiktaş'ın >edek kulıibesini de se\ince boğmuştu. Maç bitiminde ise sojunma odasına koşan futbolcular, Gordon Milne^ nin patlatrjğı şampanya ile mutlo sonu vaşadüar. Taraftarlar ise, Stadı şampiyon" sesieri ile inleltiler. (Fotoğraflar: Mustafa Ersoy / Asena Özkan / Levent Yücelman / Necmi Gülümsel / Murat Yıgcı) IZLENİMLER Beşiktaşlılar soruyor: Veysel nasılsm? İBRAHİM Y1LD1Z "Zavallı Fener..." sesieri bir uğultu gibi Dolmabahçe Stadı'nı kapladığında, seref tribününde oturan Başkan Metin Âşık'ın su- ratı renkten renge giriyordu. Ok- sijen tüpu bitmiş bir hasta gibiy- di Âşık. Simsiyahtı. Nasıl olma- sın ki, daha birkaç gün önce mil- yarlar verdiği futbolcular sahada ne yaptığını bilmez haldeydiler. Neydi Oguz'un hali? Ne top tu- tabiliyor ne pas atabiliyordu. Ya Hakan? Profesyonel bir sporcu, futbol emekçisi arkadaşına kasten tekme atar mı? Bunun mantıksal bir açıklaması olabilir mi? Bu ta- kım Türkiye'nin en büyuk kulup- lerinden biri. Bu oyuncular nere- de oynadıklanru saruyor? Futbol belli kurallarla oynanan bir spor olmasa, tribündeki o kadar insan niye otursun yerinde? tnerler sa- haya senin attığın tekmenin daha güzelini yapıştırırlar ayaklarına. Sorun bu futbolculann tekme at- ması değil, tekmeye yönlendiren- lerin hâlâ bu kulüpte teknik so- rumlu olarak barınmasıdır. Tak- tik anlayış, fiak gucü, çağdaş fut- bol düşüncesinin hâkım olduğu günümüz futbolunda Veselino- viç'in Fenerbahçesi şimdiye dek ne yaptı? Bu sorunun yanıtı bu- lunduğunda gerçek ortaya çıka- caktır. Dün bu sorunun yanıtını aramak anlamsızdı. Bunlar, ol- mayan seylerdi Fenerbahçe adına. Diyelim ki tum bu özellikler Fe- nerbahçe takımında olsaydı sonuç ne olurdu? Karşına çıkılması guç bir dev gibi ayakta duran Beşik- taş vardı. Sen ne denli anti-futbol oynasan da gaddarca tekme sa- vursan da bu devi durduracak al- ternatife sahip değildin. tşte bu nedenle "Veysel nasılsın" yazılı pankartın yanıtını bekliyoruz. Sahadaki bu tekme çirkinliğine karşın taraftar işin farkındaydı. Maç öncesi motorlarla Üsküdar'- dan gelenler aralarında oldukça uygar tartışmalar yapıyorlardı. Hatta, bileti olmayan bir Fener- bahçeli gence fazla biletini veren Beşiktaşlı taraftar, "Biz Beşiktaş- lıyız, karaborsacı değil" diyordu. Stadı pankartlar ve flamalarla do- natan Beşiktaşlılar ilginç tezahu- ratlar üreterek Fenerbahçe ile alay ediyorlardı adeta. "Deplasmana hoşgeldin Ankargücü..." diye boş tribünleri gösteren Siyah Be- yazlılar. "Ölmeye gddik" diye bağıran Sarı Lacivertlilere, "Öleceksiniz, öleceksiniz" şeklinde karşılık ve- riyorlardı. Maç bitiminde kimse ölmemişti, ancak Fenerbahçeliler "ölmekteuse Iribünden kaçmayı" yeğlemiş olacaklar ki son 15 da- kikada tribünleri terk ettiler. Beşiktaş büyük bir kulüp. Ya Fener, ya Galatasaray. Birincisi bu sezon ötekilere oranla daha buyük olduğunu kanıtladı ve dün ezeli rakibini yenerek şampiyon- luğunu ilan etmenin mutluluğunu yaşadı. MAÇ SONRASI Önce şampanya sonra tur Soyunma odasında patlatılan 5 litrelik şampanya ile şampiyonluğu kutlayan Siyah-Beyazlılar, daha sonra sahaya dönüp 30 yıl sonra ilk kez kendi sahalarında tur attılar. yıp soyunma odasına gitmişti? Bunun bir nedeni vardı. Çunkü bu takımın temelinde dostluk ve arkadaşlık var. Futbolculann he- men soyunma odalanna gitmele- rinin sebebı hasret kaldıkları şa- mpiyonluğu ilk önce kendi ara- larında kutlamaktı. tlk başta gazeteciler odaya alınmadı. Soyunma odasından taşan sesler ise "Siyah - Beyaz - En Büyük Beşiktaş"tı. Aşın ta- lep üzerine odaya girmeyi başa- ASENA OZKAN Ve Beşiktaş sonunda mutlu so- na ulaştı. Hakem Özcan Oal'ın maçı bitiren düdüğü ile 1989-90 Türkiye Birınci Ligi şampiyonu olan Beşiktaşlı futbolcular bir anda ne yapacaklannı şaşırdılar. Bazıları üzerlerinden formalan almak isteyen taraftarlardan ka- çarken bazıları da koşarak so- yunma odalanna gittiler. Şampi- yon olmuş takım neden tur atma- ran basın mensuplan ise karşıla- rında elinde S litrelik şampanya şişesi ve futbokularla sarmaş do- laş olmuş Teknik Direktör Gor- don Milne'yi görduler. Futbolcu- lar delice bağınyor, o da onlara katılıyordu. Soyunma odasındaki sevinci anlatmak mümkün değildi. 4 yıl sonra gelen şampiyonluk Beşik- taş'ta herkesi sonsuz mutlu et- mişti. Öyle ki Başkan Seba şa- mpiyonluk turu atmayı unutan futbolcularına haber gönderip tekrar sahaya çıkarttı. Taraftar- lann isteği de böylece gerçekle- şiyor ve Beşiktaş 30 yıl sonra ts- tanbul'da tur atıyordu. NOTLAR Inönü Stadı evi gibiydi ARİF KIZILYALIN • Inönü Stadı dün tarihi gunle- nnden birini daha yaşadı. Bitime 1 hafta kala ezeli rakibi ve takipçisi Fenerbahçe'yi 3-1 yenen Beşiktaş, şampıvonluğunu ilan ederken tüm Siyah Beyazlı taraftarları da sevin- ce boğdu. • Beşiktaşlı taraftarlar maç ön- cesi tnönü Stadı'nı bir düğün evi ör- nefi süslemişlerdi. Tribünlerin bü- yuk bir bolumünü dolduran Siyah Beyazlılar takım soyunma odasın- dan cıkar çıkmaz da sahayı konfeti ve sis bombası yagmuruna tuttular. Atılan sis bombaları saha kenann- daki bayraklann tutuşmasına neden olurken itfaıye ekipleri bu alev alan flaraaları kısa surede söndürduler. •k Maçın devre arasında yediği goller nedeniyle arkadaşlan ve me- najer Selim Soydan ile tartışan F. Bahçe kalecisi Toni Schumacher ikinci yanda takımdaki yerini alma- dı. Kaleye Toni'nin yerine Nurettin geçerken bu oyuncunun bir pozis- yonda sakatlık gecirmesi üzerine Be- şiktaşlı taraftarlar "Müjdat kaieye, Miıjdat kaleye" diye tempo tuttular. • Karjılaşmayı her iki kulübün Başkanı Aşık ve Seba yan yana iz- lediler. Anakent Beledıye Başkanı Nurettin Sözen ile Futbol Federas- yonu Başkanı Şenes Erzik de karşı- laşmanın konukları arasındaydüar. Bir ara Beşiktaşlı taraftarlann "Ka- leye kaleye Metin Âşık kaleye" di- ye bağırmalan üzerine Siyah Beyazlı kulubun Başkanı Seba ayağa kalka- rak taraftarları susmaları için clıy- le uyardı. • Ve 90 dakika sona erdiğinde saha taraftarlann hücumuna ugra- dı. Futbolcuları omuzlara alıp üzer- lerindeki formaları kapabilmek için birbırlenyle yanşan taraftarlar özel- likle Metin, Gökhan, Feyyaz ve Şi- fo Mehmet'e buyük sevgi gösterisin- de bulundular. Beşiktaşlı futbolcu- lann buyuk bölumü maç bitiminde tur atmadan soyunma odasına girer- ken kaptan Rıza ve Gökhan omuz- lara alınıp küçük bir turdan sonra alanı terk ettiler. •* Takım soyunma odasına in- dikten sonra tribünleri boşaltmayan taraftarlar Suleyman Seba'ya, "Ta- ru gormeden gitmeyiz, buyük b«ş^ kan takımı sahaya getir" diye bagır- dılar. Bu tezahuratlar uzenne Beşik- taşlı futbolcular sahaya çıkarak şa- mpiyonluk turu attılar. • Maç öncesi, iki takım taraftar- ları arasında çıkan taşlı. sopalı kav- gada 20 kişi yaralandı. Iiderlerden kııtlama Spor Servisi — Cumhurbaşkanı Turgut özal ve siyasi parti liderle- ri, Beşiktaş'a kutlama mcsajlan gönderdiler. Cumhurbaşkanı özal, Siyah-Beyazh kulübe gönderdiği telgrafta aynı başanyı Avrupa Ku- pası'nda da yinelemelerinı istedi. Başbakan Yıldınm Akbulut, SHP Genel Başkanı Erdal tnönu ve DYP Başkanı Suleyman Demirel de Be- şiktaş'ı kutladılar. Trabzon: 1 Galatasaray: 0 • STAT: Avnı Aker HAKEMLER: Ünal Ünal(S), Er- gun Akın (5), Ali Kunar (5) TRABZONSPOR: Levent (5), Is- maıl (4), Yesiç (6), Kemal (6), Er- han (4), Lemi (6), Hami (7), Ogiin (6), Orhan (4), K.Hamdi (6), (Su- at 5), tskender (7) GALATASARAY: Hayrettin (5), tsmail (5), (HasanSJ, Cüneyt(S), Tugay (6), Muhammet (5), B.Sa- vaş (6), Yusuf(5), Serhat (5), Pre- kazi (6), Tanju (S), Erdal (S) GOL: Dk. 40 K.Hamdi Günün içinden Gfireş — Polonya'run Poznan kentinde devam eden Avrupa Grekoromen Güreş Şampiyona- sı'nnda dün mindere çıkan Türk sporcuları, yaptıkları maçları kaybettiler. Bu sonuçlarla Türk- iye madalya şansını da yitirdi. Transfer-Dış transferde Steau Bükreşli Rotariu ile anlaşan G.Sa- ray, Lacatus'tan vazgeçti. Laca- tus için Romenler toplarn 7,5 mil- yar lira istediler. Sutopu-Sutopu 1. küme 1. dev- re maçlarına Burhan Felek Yüz- me Havuzu'nda devam edildi: Gunün sonuçlan şöyle: tYtK KJ- nah: 21-10, ASSK-G.Saray: 5-6, ODTÜ-Göztepe: 11-18. At yanşı-Dün koşulan lstanbul at yanşlannda altüı 5-4-8-2-13-4 biçiminde sonuçlandı. Günün programı Ankara (19 Mayıs): 15.30 Gençlerbirliği-Konyaspor, Sam- sun (Şehir): 15.30 Samsunspor- Sanyer, Mafaıtya (Şehir): 15.30 Malatyaspor-MKE Ankaragücü, Bolu (Şehir): 15.30 Boluspor- Karşıyaka, Adana (Şehir): 15.30 Adanaspor-Sakaryaspor, Bursa (Şehir): 15.30 Bursaspor-Adana Demirspor, tzmir (Akancak): 15.30 Altay-Zeytinburnuspor. 2. LtG (A Grubu): tstanbul (Beykoz): 15.30 S. Beykoz- Bakırköyspor, tsUnbul (Kası- mpaşa): 15.30 Kasımpaşa- Kocaelispor, tstanbul (Eyüp): 15.30 E.B.Eyüpspor-Orduspor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear