Catalog

28 MART 1990 * * HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/17 Pakdemirli: Devleti madara etmeyin GERCEK(Baştarafı 1. Sayfada) ten yakınanlar, derebeylik dü- zşnlerinin kalıtımlan altında ezi- lenler, yoksulluktan belleri bü- külenler ve umutlarım yiürenle- rin tepkilerinde bütunleşerek kitlese! protestolara geçmeleri de çeşitli yorumlara yol açmakta, olumsuz görüntüyü dev aynala- rına yansıtmaktadır. Bu kargaşa içinde, Cumhuri- yet Türkiyesi'nde Milli Misak'a aykırı düşlemlerini gerçekleşti- rebileceklerini sananlann yanıl- güan büyümekte, Lozan'ı hiçe smyacak bir konuma girmekte- dirler. "Cumhuriyet" bu yanılgdarm şimdiden önüne geçilmesi için uyarı görevini zaman zaman ye- rine getirmektedir. Gazetemiz -sık sık vurguladı- ğtmız gibi- Türkiye Cumhuriye- ti'nin kuruluşuyla eşzamanlı ve esanlamlıdır. Bu kuruluş, Ana- dolu 'da "Aydınlık " çağının ger- çekleştirilmesine dönüktür; laik, demokratik, çağdaş bir düzenin halk katlarında işlerliğe kavuş- masıyla mutluluğa kavuşabile- ceğimize inanıyoruz. Anadolu halkını birbirine düşmanlastıracak girişimlerin halka düşmanlıktan başka bir anlamı olamaz. Milli Misak'a sırt çevirenlerin, Lozan'ı geçer- siz sayabilecek kadar aymazltğa düşenlerin, Türkiye Cumhuriye- ti'ni bölmeye çalışanlann Ana- dolu halkına en büyük kötülü- ğü yaptıklartm söylemeye bile gerek yoktur. Bu biçimde bir si- yaset, kö'yde olsun, kasabada ol- sun, yurttaşlan bir çıkmaz soka- ğa itecek, büyük acılara sürük- leyecek, demokrasiye açtlış için gerekli koşullardan uzağa düşü- recektir. Cumhuriyet Türkiyesi'- nlparçalamaya kalkışanlann bu ham hayalden vazgeçmeleri kendileri için de bir iyilik ola- cakttr. Ülkemizde bugünkü yöneti- min zayıflıklarından yararlana- rak mesafe almış gibi görünen- lerin akıllarmı başlarına devşir- melerinde gerekli ilk koşulun al- fı kesin bir çizgiyle çekilmelidir: Bu ülkede yaşayanlann ortak is- tenci neyse o olacaktır. Ortak is- tenç, Ulusal Bağımsızlık Sava- şı'yla kurulmuş laik ve demok- ratik cumhuriyetin "Milli Misak" smırlan içinde birlikte yaşama kudreüdir. Ne sonınumuz, ne derdimiz, ne davamız varsa bu çerçeve, bu sınır, bu kapsam içinde çozece- ğiz. Kimse bunun ötesinde bir rüya görmesin; çünkü o riiya bir kâbusa dönüşür ve uyuyanlar- la uyufujanlar gözlerini açtıkla- rında gerçeklerle karşılaşuklan zaman iş işten geçmiş olur. •k * * Nuh Mehmet Kaşıkçı, enflasyon tahminleri konusunda farkh açık- lamalar olduğunu hatırlatarak, Devlet Bakanı Güneş Taner'in başka bir enflasyon rakamı verdi- ğini söyledi. Eskişehir Milletvekili Mustafa Balcılar da, bakanların enflasyon konusunda farklı konuştuklarını ifade ederek, "Siz 'Enflasyon yüz- de 42'den aşağı inmez' diyorsu- nuz, bir başka bakan çıkıp, 'Bu benim şahsi meselem, yüzde 30'un altına indireceğim' diyor. Biz de vatandaş da bu çelişkiyi anlamı- yoruz. Biriniz deflatörü gösterip yüzde 52 diyor, diğeriniz, yüzde 42, bir başka bakan da yüzde 30, hangisi dogru?" diye sordu. Pakdemirli, ANAP milletvekil- lerinin eleştirilerini yanıtlarken, eskiden ekonominin tek elden yu- rütüldüğünü, ekonomiden, önce Turgut Özal'ın, daha sonra da Ka- ya Erdem'in sorumlu olduğunu anlattı. Pakdemirli, "Daha sonra Sayın Yusuf Özal ekonomiden so- rumlu idi. Şiındi ise çok baslı yö- netim benimsendi. Bu yeni uygu- lamanın ne derece dogru olup ol- madığını benden değil, Sayın Baş- bakan'dan sorun. Sayın Başbakan yanıt versin" dedi. Enflasyon tartışmalannın yapıl- ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) — Maliye ve Gümrük Bakanı Ekrem Pakdemirli, hükumetteki koordinasyonsuzluğu ve uyum- suzlukları sert biçimde eleştirdi. Pakdemirli, ekonomide çok baslı yönetimin benimsendiğini, yapı- lan işlerin propagandasmda yeter- siz kalındığını, Doğu ve Güneydo- ğu'da olaylara karşı daha etkin mucadele edilmesi gerektiğini söy- ledi. Pakdemirli, "Vatandaş biz- den etkili icraat bekliyor. Artık ne yapacaksak yapalım" diye konuş- tu. Başbakan Yıldınm Akbulut ise, hükümette ekonomiden 4 ba- kanın sorumlu olmasının rahatsız- lık yaratmayacağı görüşünü yine- ledi, "Ben koordine ediyorum" dedi. Kulislerde, "Ya ekonomiyi tek başıma yönetirim, ya da bir haf- ta içinde istifa ederim" dediği ıs- rarla savunulan Maliye ve Güm- rük Bakanı Ekrem Pakdemirli, hükumet çalışmalarına ilişkin eleştirilerini yapmak üzere geldi- ği grup toplantısına girişinde ga- zetecilerin, "Genel başkan aday- lığınızt mı açıklayacaksınız?" so- rusuna, "Nereden çıkartıyorsu- nuz, bunlan siz uyduınyorsumız" yanıtını verdi. ANAP'ın dün yak- laşık 4 saat süren grup toplantı- sında konuşan Pakdemirli, vatan- daşın ANAP'tan ciddi ve etkili hizmetler beklediğini, hükümetin ve partinin icraatın propaganda- sında yetersiz kaldığını söyledi. Pakdemirli, "Enflasyonda işsizlik- te ve birçok konuda başansız ol- duğumuz söylentileri çıkanlıyor. şuu vukuundan beterdir" dedi. Pakdemirli, eylül ayında büyük grev dalgası beklendiğine dikkati çekerek, Çalışma ve Sosyal Gü- venlik Bakanı lmren Aykut'un grev dalgasma hazırlıklı olmasını istedi. Adalette reform yapılması ge- rektiğini savunan Pakdemirli, hâlâ Osmanlı döneminden kalma bazı kanunların yurürlükte olduğunu, en kısa zamanda bunlann değiş- tirilmesi gerektiğini söyledi. Sağlık Bakanlığı'mn tartışmaya açtığı Sağ-Kur yasa taslağına da değinen Pakdemirli, "Sayın Ba- kan sağlık konusunda vatandaşa iyimser mesajlar vermek ıstiyor, ama dikkatli olmalıyız. Verilen sözler gerçekleştirilmeli, yapıla- mayacak işler konusunda söz verilmemelidir" diye konuştu. Pakdemirli, genel ekonomik durumu da değerlendirdiği konuş- masında, yurtdışında bulunduğu için gnıp toplantısına katılamayan Devlet Bakanı Güneş Taner'i de eleştirdi. Pakdemirli, programda deflatörun yüzde 54 olarak hesap- landığını, enflasyonun yüzde 42'lere düşebileceğini kaydederek, "Ancak daha aşağıya inecegini dü- şünmek hayaldir. Bu rakamlann »«ı-C TArA c v u r v r i dışında enflasyon tahminleri w- MLSTAFA EKMEKÇI^ pılmsLsını, bunlann konuşulmasını da doğrn bulmayorum" dedt Pakdemirli, enflasyonla ilgili bilgi verirken, Kayseri Milletvekili dığı sırada ekonomiden sorumlu devlet bakanlarından Işın Çelebi- r.in grup toplanusında bulunma- ması dikkat çekti. Grup toplantı- sı surerken Çelebi, saat 14.00'te Cumhurbaşkaru Turgut Özal tara- fından kabul ediidi. Cumhurbaş- kanüğı Basın Sözcusu Kaya Tope- ri. Çelebi'nin göruşme sırasmda geçen hafta tstanbul'da yapılan İSEDAK Izleme Komitesi toplan- tısı hakkında bilgi verdiğini söyledi. Doğu ve Güneydoğu Pakdemirli, Doğu ve Güneydo- ğu olaylarına da değinerek, "Cumhurivetin ilk yıllannda bile eşkıya ile başa çıkıldığını" anım- sattı, "O dönemde eskıyanın kö- kii kazındı. Devletin bu kadar güçlü olduğu dönemde mi eşkıya ile başa çıkamıyoruz. Üç-beş kıçı kınk eşkıya ile mi başa çıkamaya- cagız? Devleti madara etmeyin" biçiminde konuştu. Pakdemirli, "ANAP programı, hükumet programı uygulanarak hiçbir şey olmuyor. Yeni program, sloganlar lazım. Kongrenin de er- kene alınması şart" dedi. Maliye ve Gümrük Bakaru'nın konuşma- sı'nın bazı bölümleri bazı ANAP miUetvekillerince alkışlandı. Pak- demirli'nin konuşması zaman za- man "Aramıza hoşgeldin hoca" sözleriyle kesildi. Akbulut'un yanıtı Başbakan Akbulut grupta yapı- lan konuşmaları yanıtlamak üze- re sakin bir yüz ifadesiyle kürsü- ye geldi. Akbulut konuşmasında ANAP programıyla seçim kazan- dıklarına ışaret ederek, "Neden programımızı değiştirelim? Ne- den değişikliğe gerek var. Bu- nu anlamak mümkün değil" bi- çiminde konuştu. Enflasyon hede- finin yüzde 42 oiduğunu vurgula- yan Akbulut, "Ama bir bakan çı- kıp yüzde 30'a indirilebileceğini soylerse, bunu da eleştirmemek la- zım. Milletvekilleri de bundan ra- hatsız olmamah. Çıinkü enflasyo- nun psikolojik yönii de vsr" dedi. Ekonomiden 4 bakamn sorum- lu olmasmın da sorun yaratmaya- cağını savunan Akbulut, "Kimse bundan rahatsız olmasın. Ben ko- ordine ediyorum" diye konuştu. Akbulut, Pakdemirli'nin "Şuu vu- kuundan beterdir" sozlerini yanıt- larken şunları söyledi: "Birçok şuu olabüir. Ama bun- lan da ortadan kaldırmamız la- zım. Mesela bir dergide birçok Pakdemirli, iplerikoparıyor (Cumhuriyet Bürosu) — Maliye ve Gümrük Bakanı Ekrem PakdemiriTnin dun ANAP grubunda hükumet ve parti çalışmaları- na yönelik eleştirileri. bakanlıktan istifa edeceği söylentilerini yoğunlaştırdı. Pakdemirli'nin '•dördüncü genel başkan adayı" olacağı yömindeki yorumlann artmasından son- ra Başbakanı TBMM'deki makam odasında zi- yaret eden ANAP grup başkanvekilleri, '•Pakdt- mirli'nin konuşmasıyla ciddi bir rahatsızlık doğduğnnu" belirterek, "Sayın Pakdemirii'nin eleşürdiği diğer bakanlarla hükumet içinde gorev yapması çok giıçleşmiştir, bu soronu en kısa za- manda çözmeniz gerekecektir" değerlendirmele- rini Başbakana ilettiler. Grup başkanvekiüerini dinleyen Akbulut'un, "iMerak etmeyin. hallederiz" dediği öğrenildi. Bu gelismeier olurken Pakdemirli'ye yakm çev- rekr, Maliye ve Gümrük Bakam'nın istifa ede- ceği yönünde bir izlenim edinrrsediklerim bildir- diler! Başbakanhğa yakıa çevreler de istifa soy- lentilennin gerçegi yansıtraadığını savundular. Pakdemirli'nin dünkü grup toplantısmdaki ko- nuşmasının, bugün de Bakanlar Kurulu'nda gun- deme gelmesi bekleniyor. Bu arada TBMM'deki çalışmalanndan sonra bakanlığa gelen Pakdemirli, saat 20.30'a kadar makamında çalıştı. Pakdemirli, gece evine giden gazeteeüere de "istirahate çekHdifi" mesaii'sı ilet- mekle yetindi. Oîe yandan Pakdemirli'nin grup konuşması parti içinde genel başkanhk için yeni bir adayın ortaya çıktığı yorumlarına yol açtı. Peğerlendirmeler ANAP içi muhalefetin genel baskan adaylann- dan Hasan Celal Gözel. Pakdemirli'nin konuş- masını. "Anunıza hoşgeldi" sözleriyle yorumla- dı. Güzel, kuliste Pakdemirli'yi tebrik etü. Pak- demirli, gazetecilerin toplantı sonrası yönehtik- ieri, "Konuşmamzla adayhğınızı açıklanuş mı oldunuî" sorusuna yanıt vertnedi. De\1et Baka- nı Vehbi Dinçerler de konuşmayı. "Zaten aday- dı. üzerindeki çarşafı kaldırmış oldu" diye yo- rumladı. ANAP milletvekiHerinden Mehmet Yüzügiiler, gazetecilerin sorulannı yarutlarken, Pakdemirli'- nin konuşmasını, "Genel baskan adayı irienimi aldım. Bir başbakan da Ege'den olsun'' biçimin- de değerkndirdi. Ordu Milletvekili Yılmaz Sanioglu, Pakdemir- li'nin, bakanlığımn çalışma alanı dahil her konuda konuştuğunu ifade ederek, "Geııel başkan adayı izlenimini edindim" dedi. Kars Milletvekili Kerem Güneş ise, "Çok en- fes konuştu. Genel başkan adavı olduğu uleni- mini almadım, Her kabine oyesi ve partili konu- şabilir. Ayakta alkışlandı" değerlendirmesini yaptı. milletvekili arkadaşımız için yol- suzluk iddialan yer aldı. Şimdi bunlan dogru mu kabul etmemiz lazım? Bu haberde adı geçen ar- kadaşlanmız dava açsınlar, zaten bu kabil suiistimaller yapanlan biz de aramızda tutmayız." ANAP grubunda tçişleri Baka- nı AbdUlkadir Aksu da Doğu ve Güneydoğu Anadolu'daki terörle ilgili olarak bilgi verdi. Aksu, PKK terOristlerinin Mardin'in bazı ilçelerinde vaıandaşı kışkırttığını ifade ederek, "Cizre'de vatandaş PKK kışkırtmasına alet olmuştur" dedi. Aksu'nun bu sözleri uzeri- ne Van Milletvekili Aydın Arvasi, "Binlerce kişi sokağa dökiilmüş yiıriimüş. Hepsini mi PKK kışkır- tıyor?" diye sordu. Aksu'nun bu soruya "Evet, PKK kışkırüyor" yanıtını vermesi üzerine, Mardin Milletvekili Nuretrjn Yılmaz ile Si- irt Milletvekili Kemal Birlik söz ıs- tediler. ANAP grup yöneticileri, Yılmaz ve Birlik'e söz vermedi. Birlik ve Yılmaz'ın bakanın bu değerlendirmesi ve kendilerine söz verilmemesi üzerine sinirlenerek kulise çıktıklan görüldü. Birlik, kuliste Cumhuriyet muhabirinin sorusu üzerine, "CMaya yanlış ba- kıyoriar. Bizi konuşturmadılar. Bakan bilinen şeyleri söyledi. Ba- sın toplantısında ne söylediyse grupta da konuştu. Ben bakanın teşhislerine katılmıyonım" dedi. Nurettin Yılmaz bilgi verdi Mardin Milletvekili Nurettin Yılmaz, grup toplantısından son- ra, 18.30'da önce Başbakan Yıldı- nm Akbulut, sonra da Cumhur- başkaru Turgut Özal tarafından kabul ediidi. Yılmaz'ın, Akbulut ve Özal'a Güneydoğu olaylanyla ilgili bilgi verdiği öğrenildi. Bazı ANAP milletvekilleri de Güneydoğu olaylarının ayrı bir grup toplantısında görüşülmesini önerdiler. Ancak ANAP milletve- killerinin çoğunluğunun bu öne- riye sıcak bakmadığı, bölgeye gi- den Antalya milletvekiHerinden Hasan Çakır'ın da "Ben bu konu- da konuşmayı Jogru bulrnuyorum" dediği öğrenildi. ANAP grubunda söz alan Ela- zığ Milletvekili Nizamettin Özdo- ğan, uzun süredir krom işletmele- rinde PKK ile yerel bazı güçlerin işbirliği yaparak krom hırsızlığı yaptıklarını, krom işletmelerinde yapılan düzenlemelerle PKK'nın çıkar kapısının kapatıldığım, bu nedenle de 9 mühendisin öldürül- düğünü öne sürdü. Devlet Bakanı tbrahim Özde- mir de krom hırsızlığını doğrula- dı. GOZLEM UGUR MUMCU (Baştarafı 1. Sayfada) nın yoğunlaşması ve köy ağalığının kaldırılması için de kap- samlı bir toprak dağılımı akla gelen ilk çözüm yollandır. Doğu ve Güneydoğu'nun toplumsal yapısı değişmedik- çe sorunlar da bitmez. Bölgede yaşayan insanların anadillerini özgürce konu- şabilmeleri de gerekir. Bu açıdan sorun, birölçüde, insan haklarının ülke gene- linde ve bölgede eksiksiz olarak uygulanması ile çözülebi- lir gibi görünüyor. Ulkernizde kaç milyon Kürt kökenli yurttaş yaşıyor? Böy- le bir istatistik veri yok. Bu yüzden, ülkemizde yaşayan "Kürt" sayısını bilemiyoruz. Kaldı ki evlilik yoluyla da Kürtler, Türkleşmiş; Türkler de Kürtleşmiştir. Böyle bir toplumda Kürt ve Türkü ayırmanın ve birbirine düşman etmenin anlamı nedir? Türkler ile Kürtler, çağlar boyu birbiriyle kaynaşmışlardır. Bugün herhalde, Güneydoğu'da yaşayan Kürt sayısından çok daha tazla Kürt kökenli yurttaş Batı illerinde yaşıyor. Askeri ve sivil bürokraside, ticarette ve siyasette Kürt kö- kenli yurttaşlar, hiçbir engelle karşılaşmadan, uğraş alan- larında ve mesleklerinde doruk noktalarına kadar tırmanı- yorlar, Bugün ANAP hükümetinde bir degilbirkaç "Kürt kökenli" bakan var! Kürt kökenli milletvekilleri ise çeşitli partilere dağılmış du- rumdalar. Ankara ve istanbul gibi büyük kentlerin "Kürt kökenli" milletvekilleri de var. O zaman bu olayları nasıl değerlendirecegiz? "Baskı yapılmasın"... Tamam!.. "Kürt halkı, anadilıni kul- lansın"... Tamam!.. "Kürtçe türküler de söylensin"... Bu da tamam! Sorun bunlarla bitiyor mu? Hayır, bitmiyor. PKK'nın amacı, bölgede bir "Kürt devleti" kurmaktır. Te- rörün amacı budur. PKK, bu amaçla saldırılar düzenlıyor. Bu amaçla çoluk-çocuk demeden cinayetler işliyor. Bu amaç ve bu cinayetler nasıl görmezlikten gelinir? Güneydoğu'da toplumsal sorunlar çözülse de -hiç kuş- kunuz olmasın- terör ve terorizm sürecektir. İspanya'da ETA (Euzkadi Ta Askatasuna), Fransa'da ARC (Action Pour la Renaissance de la Corse) ve FLB-ARB (Front de Liberation de la Bretagne - Armee Revolution - Naire Bretonne), İrlanda'da IRA (Irish Liberation Army) na- sıl terör yöntemleri ile ayakta kalıyorsa, PKK da üslendiği Suriye'de terör eylemleri ile ayakta duracaktır. Can güveniiği, insan haklarının başlıcasıdır. Bölgede can güvenliğini yok eden bu terör örgütünün cı- nayetlerine başta, "Kürt kökenli milletvekilleri" karşı çıkma- hdırlar. PKK'nın acımasızca öldürdükleri insanların büyük bir kısmı da Kürt kökenlidir. Bu sayın milletvekilleri, PKK tarafından kurşuna dizilen bebeklerin, annelerin, babalann, köy koruculannın. öğret- menlerin, askerlerin, polislerin, subayların, astsubayların ve mühendislerin de milletvekilleridir! Yöre halkı için gösterdikleri duyarlığı PKK terörüne karşı da göstermeleri sayın milletvekilleri için birer insanlık gö- revi olmalıdır! "İnsan hakları", bölgeleri, soyları, siyasal düşünceleri, ide- olojileri, din ve mezhepleri aşan ve bunlann hepsini birden kucaklayan evrensel bir kavramdır. İnsan haklarını, İstanbul'da da Ankara'da da Edirne'de de Diyarbakır'da da Kars'ta da Mardin'de de Antalya'da da aynı duyarlık ve içtenlikle savunmak gerekir. HayriKozakçıoğlu: Bölgede Kürtçülük var Özal, Torumtay'la görüştü MGKtoplanıyorANKARA (Cumhuriyet Büro- su) _ Milli Güvenlik Kurulu, bu- gün CumhurbaşkaruTurgut Özal'- ın başkanlığında aylık olağan top- lantısını yapacak. Toplantıda Gü- neydoğu'da yaygınlaşan terör olayları değerlendirilecek. Bakan- lar Kurulu'nun bugünkü toplantı- sının ana konusunu da terör olay- larının oluşturması bekleniyor. MGK toplantısı öncesinde, Cumhurbaşkanı Özal dün Genel- kurmay Başkanı Orgeneral Necip Torumtay'ı Çankaya Köşkü'nde kabul etti. Cumhurbaşkanlığı söz- cüsü Kaya Toperi, Cumhurbaşka- nı Özal'ın perşembe günü İstan- bul' a gelme olasılığının bulunma- sı nedeniyle görüşmenindüne alın- dığıru söyledi. Görüşmede, Güney- doğu'daki olaylarla ilgili son geliş- melerin ele alındığı kaydedildi. 22 martta Cumhurbaşkaru Özal başkanlığında Çankaya Köşkü'n- deyapılanterör konulutoplantıda ortaya çıkan görüşlerin ışığında il- güi birimlerce yapılan değerlendir- meler, MGK toplantısında görüşü- lecek. ANKARA — Olağanüstü Hal Bölge Valisi Hayri Kozakçıoğîü, Güneydoğıi- daki olayların temelinde Kürtçülük ve bö- lücülük olduğunu belirterek, "Asgari müştereklerde birleşen bir milli politika, olayın kesin çözümüdür. Ama bilmiyo- rum, >-apanar veya yapmazlar" dedi. Milli Güvenlik Kurulu'nun bugün yapılacak toplantısına katılmak üzere Ankara'ya ge- len Kozakçıoğlu, uçakta Cumhuriyet'in sorulannı yanıtlarken, Güneydoğu'daki son olaylarda zırhlı araçlara ateş edildi- ğini, araçlaı üzennde kurşun izleri bulun- duğunu, gösteri yurüyüşleri sırasında gü- venlik guçlerine ateş eden grupların vi- deo bantlan ile fotoğraflarını MGK'ya sunacağını söyledi. Bölgedeki olumsuz olaylara "milli mesele" olarak bakılması gerektiğini söy- leyen Hayri Kozakçıoğlu, şunları söyle- di: "Milli bir meselede olay sadece böl- ge valisinin, devlet güvenlik güçlerinin, asayiş komutanının görevi değildir. Bu bayrağın altında yaşayan herkes. bu me- seleye milli bir mesele divorsa. üzerine bir gorev düştügünü kabu) etmesi lazım. Bi- risi bana sorduğu zaman, 'Bölge valisi olarak ne yaptın?' Ben ona şunu soraca- |ım, 'Sen vatandaş olarak, kuruluş ola- rak, defnek olarak ne yaptın?' Eğer ba- na cevap verebiliyorsa, görevini yerine ge- tiriyorsa. görevini yapmıştır. Eğer bir şey diyemiyorsa benim kadar orada görev v-apmamış demektir." Cizre'deki gelişmeleri yerinde görmek üzere bolgeye gelen 6 milletvekilinin gö- rüşecek yerel siyasi yetkili bulamadığını kaydeden Kozakçıoğlu, "Diyalog nası) kurulacak? Niye parti başkanı otmuş o kişi" diye sordu. Hayri Kozakçıoğlu, so- runun çözumlenmesinde, halk ile devlet arasında diyalog kurulmasının temel şart olduğunu vurguladı. Özel timin yıpratılmak istendiğini ile- ri süren Kozakçıoğlu şöyle devam etti: "Ben size Nusaybin bandını izlcteyim. Olayın son dakikasına kadar Özel Hare- kât olayda yok. Sadece karakol polisiyle mahalli polis var. devlet kuvveti var. Son dakikaya kadar diğerleri yok. Ama >ine beş bin kişi dagılmıyor. Yani Nusaybin olayında Ozel Harekât'ın devreye girmesi en sonunda mecburen olmuş oluyor. Her grupta hata olabilir, hatalı olan varsa in- celenir. Ama efendim, Özel Harekâl top- tan kötüdür. Niye kötüdür? Ne yapmış- tır Özel Harekât? Gözaltına Özel Hare- kât almıyor ki? Sonra o gözaltına alınan 138 kişiden 74 kişiyi DGM tutukladı. De- mek ki boşuna gözaltına alınmamışlar?" "Vatandaş çıksın pahalılığı protesto et- sin, vatandaş çıksın, esnaf konuşsun, kimseye saldırmadan yürüsün; kimseye dokunulmaz. Kanunsuz gösteri yüriiyü- süyse bunu tertipleyenler tespit edilir. Sav- cılığa verilir. Savcılık da ne yaparsa yapar" diyen Kozakçıoğlu, Güneydoğu- daki olayların böyle değerlendirilemeye- ceğini savunarak şöyle dedi: "Ama vatandaş kalkar da, orada asker varken. şu varken, bu varken 'Kahrolsun Türkiye', 'Biji Kurdistan', 'Kurtlere azadi' derse, olayın şekli değişir. Olay sadece ka- nunsuz gösteri yüruyuşü değildir. Olaytn temelinde bölücülük olayı yanyordur. Ya- ni İstanbul'daki öğrencinin çıkıp da, 'Kahrolsun faşıstler' deraesi ile 'Kahrol- sun Türkiye' lafı aynı değildir. 'Biji Kurdistan; lafı aynı değildir." Gösteriler sırasında silahh bazı grup- lann zırhlı araçlara ateş ettiklerini de sa- vunan Hayri Kozakçıoğlu, "Gelin, zırh- lı araçlann üzerlerine bakın. Lzerlerin- de kurşun deligi var. Yani sadece Özel Harekât timlerine yapılmış değildir. Yu- kandan keşif taburundan inen askeri ara- cı. eger o zırhlı araç olmasaydı oradaki birkaç tane polis, asker şehit olacaktı" di- ye konuştu. Söz konusu bantlan ve fotoğrafları MGK'ye sunacağını söyleyen Kozakçıoğ- lu, şunları dedi: "Mesele sadece böyle taş atma meselesi değildir. 'Kahrolsun iktidar' dersin, 'kahrolsun faşizm', der- sin, 'kahrolsun sosyalizm' dersin. Ta- mam, o zaman bir şey olmaz. Yani bö- lücülük amacı gütmediğin takdirde soy- lediğin olaya biraz daha yumuşak gözle bakabilirsin. Mesela ikinci giin aynı şey olmuştur. Siz, lütfen gelen parlamentcr- lerle bir görüşün.' Altı parlamenter ikin- ci günkü kanunsuz gösteri yüriiyüşüne ta- nık olmuştur, kaymakamlık binasının önünde. Onlardan dinleyin. Bendeki vi- deo bandı görmenize gerek kalmaz bel- ki. Sonra kanunsuz gösteri yapan niye kaymakamlığın önüne saldırsın? Efendim Tanm Orman Müdürluğü'nün binasında ne var? Orada mı var Özel Harekât timi? Özel Harekât timine düşman olan, git- sin onun binasını yaksın. Tarım Müdür- luğü'nün binasmı mı yakacak? Bunante4> melinde devlet düşmanlığı vardır. Oraya katılanların hepsi devlet düşmanıdır de- mivorum. Ama onlan vönlendirenler. o binayı yaktıranlar devlet düşmanıdır. Devlet düşmanlannın karşısına hepimiz birlikte karşı çıkmazsak, yıkılan çatının altında beraber kalırız. Onu, bunu sak- lamaya gerek yok. Bizim bölgemizde Kürtçülük vardır. bizim bölgemizde bö- lücülük vardır. Devletin temeline dinamit koymak isteyenler vardır. Ama bunlann iyi tespit edilmesi lazım. bunlann vatan- daşın arasına karıştınlmaması lazım." Kozakçıoğlu, "Sorunun çözüm yönte- mi ne olabilir" şeklindeki soruya şu ya- nıtı verdi: "Bu, milli bir politikadır. Çok dügüm- leri bulunan, milli eğitimi. ekonomisi, sosyali, devlet güvenlik güçleri, istihda- mı, yerleşme düzem... Askeri de gelse, se- çilmişi de gelse. "A" partisi de gelse, "B" partisi de gelse asgari müştereklerde bir- leşilen bir milli politika bu olayın kesin çözümüdür. Ama bilmiyonım. yaparlar veya yapamazlar." MflflR £T 1£ZWOPÜLURl l â Herkese1 BEDAVA: 1 Pınar Açık Kangal Sucuk ^ alan herkese 1 2 Paket Pınar Soyulmuş Sosis alan herkese Pınar Salam alan herkese poşette Ağzının tadını bilen, PMMR CT 'in sağlıklı lezzetini seçen herkes, ödüle layıktır!