Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
10MART 1990 KÜLTÜR-SANAT CUMHURÎYET/5
Festival rezervasyonlan
• Kiiltür Servisi — 31 mart - 15 nisan günleri arasmda
yapılacak 9. İstanbul Uluslararası Film Festivali'nin
rezervasyon formları ve broşürleri 12 man pazartesi
gunünden başlayarak Atatürk Kültur Merkezi ve tüm
festival sınemalan gişelerinden dağıtıma çıkacak. Bu yıl
tum sinemalar için rezervasyonlar tek bir merkezde,
Atatilrk Kültur Merkezi ön fuayesinde yapılacak.
Doldurulan formlann 17-20 mart tarihlerinde saat
10.00-18.00 arasında AKM on fuayesinde görevKlere
teslim edilmesi gerekiyor. Rezerve edilen biletler 24-26
mart tarihleri arasında yine AKM ön fuayesinde
sahiplerine teslim edilecek. AKM Sinema Salonu'nda
gösterilecek filmler için önceden rezervasyon
yapılmayacak. Bu filmlerin biletleri 28 marttan
başlayarak AKM Sinema Salonu gişesinden satılacak.
Rezervasyondan arta kalan biletler yine 28 marttan
itibaren festival sinemalarının gişelerinden satışa
sunulacak. Festival gösterilerinin bilet fiyatlan 7 bin lira
olarak saptandı. Ancak festival sinemalarında 12.00
seanslan ve AKM Salonu'nda tüm seanslar içîn biletler 4
bin liradan satılacak.
Festivalde yenilikler
• Kültur Servisi — 9. Istanbul Uluslararası Film
Festıvali'nde bu yıl iki yeni uygulama var. Bunlardan biri
"Son Dakika Filmleri". Program ve broşur hazırlarurken
daha kesinlik kazanmayan bazı filmlen izleyiciye son
anda sunmayı amaçlayan bu uygulama için gösteri
çizelgesinde boş seanslar bırakıldı. tkinci yeni uygulama,
"Geceyarısı Sineması!' Festival yöneticileri, "surprizlere
hazır izleyicileri" 31 mart geceyansı Sinepop Sıneması'na
bekliyorlar. "1 Nisan Şakası" olarak ne izleneceği, ışıklar
> kararıp film başlayıncaya kadar belli olmayacak. Benzeri
bir gösteri de 7 nisanda tekrarlanacak. Bu fümler için
biletler, gösterim günleri Sinepop gişesinde sağlanacak.
^Kanadım Degdi Sevdaya'
• Kiiltür Servisi — Ferda Ereren'in "Kanadım Değdi
Sevdaya" adlı ilk kaseti çıktı. Üniversite yıllannda müzik
çalışmalanna başlayan Ereren, halk müziğinin ezgisel ve
armonik yapısınm yeterince irdelenmediği ve yeniden ele
alınması gerektigi görüşünde. Türk Halk Müziği uzerine
teorik çahşmaları da olan müzisyen, ilk kasetinde
çokseslendirilmiş türkülerin yanı sıra, geleneksel halk
muziğinden yola çıkarak yaptığı müzikleri de sunuyor.
"Kanadım değdi Sevdaya" adlı kasete Mehmet Erenler,
Yusuf Sorgun, Çetin Akdeniz ve Orhan Hakalmaz
(bağlama), Mustafa Akdeniz (bas bağlama), Ersin Baykal
(Çello, kemane), Osman Aktaş (kaval), Yaşar Taner
(ney), CelaJ Özsan (ritm), Nevcivan özel (tar), Sevınç
Ereren, Zeynep Çustan ve Ayşe Kuş (vokal) katkıda
bulundu.
Gnıp Son Perde'nin konseri
• Kiiltür Servisi — Grup Son Perde bugün saat 18.00'de
Bilsak'ta bir konsev vcrecek. Aydın Ince, Nejat Çarkacı
ve Bülent Aksan'dan oluşan topluluk, konserde kendi
bestelerini seslendirecek. Anadolu ezgilerini Batı müziği
kalıplarıyla işleyen topluluk iki yıl önce kuruldu. Gitar,
mandolin ve kemandan oluşan enstrümanlanyla 'natürel'
çoksesli müzik yapma amacında olan Grup Son Perde,
önümüzdeki günlerde de Ankara Gazi Üniversitesi'nde
bir konser verecek. Bestelerini çoğunlukla Nejat
Çarkacı'mn yaptığı topluluk, müziğin sadece "problem
anlatıcı" değil, 'dinlendirici' olması gerektigi görüşünü
savunuyor. Topluluğun seslendirdiği parçalarda neşeli
temalar da yer alıyor.
Demir kardeşlerin başansı
• Kiiltür Servisi — Yaşamını Belçika'da sürduren Nihat
Demir ile Marmara Üniversitesi Guzel Sanatlar Fakültesi
doçentlerinden Cevat Demir'in yapıtları Briiksel'deki
Cirque-Royal adlı kültur merkezinde sergileniyor. Sergide,
Belçikalı tekstilci L. Kirchfınk ve heykelci E. Noiret'in de
çalışmalan yer alıyor. Nihat Demir'in 19 özgün cam
resrni ile Cevat Demir'in 20 resminin yer aldığı sergi, 31
marta dek açık kalacak. Nihat Demir ve Cevat Demir,
geçen yıl Belçika Kralhğı Ulusla Altın Madalyası'na
değer göriilmele.ri sonucu, Belçika Wallonne Kültur
Bakanlı|ı'nca sergiye davet edildiler. Nihat Demir'in yine
Brüksel-La Communaute Germanafone'deki "Plastik
Sanatlar ve Müzeler" konulu sergide üç yapıtı yer aldı.
Bunlardan biri Kelmis Müzesi'nden, diğerleri ise
Germanafone Devlet Koleksiyonu'ndan getirildi.
\azarlar Birligi ödülleri
• ANKARA (AA) — Türkiye Yazarlar Birliği
tarafından yılın yazar, fıkir adamı ve sanatçılarına
ödülleri bugün törenle veriliyor. Roman dalında M.
Necati Sepetçioğlu, şiir dabnda Necat Çavuş, fikir
dahnda Ahmet Kabaklı, araştınna-inceleme dalında
Şükra Karatepe, deneme dalında Nabi Avcı, eleştiride
Osman Kılıç, çocuk edebiyatında Kemalettin Tuğcu,
tercüme dahnda Mustafa Armağan, dilde İskender Pala,
yaymcıhkta Söğüt Yayıncılık, basın haberi dahnda Cenk
Başlamış, röportajda Ardan Zentürk, sinemada Mesut
Uçakan, TV haber programında Mehmet Ali Birand, TV
belgeselde Mehmet Ali Ozpolat ve MuammeT Göz, radyo
yayınlarında Yahya Erdem, Turk muziğinde Yalçın Tura
ve tiyatroda Yılmaz Karakoyunlu odüle değer görülduler.
Gençler için yaza yarışması
• Kültur Servisi — Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği,
19 Mayıs Gençlik Bayramı dolayısıyla gençler arasmda
ödullü bir yazı yanşması düzenliyor. "Kültürel ve
Toplumsal Koşullan ile Nasıl Bir Türkiye'de Yaşamak
îstiyorsunuz?" konulu yanşma, 18-24 yaş grubundaki
tüm gençlere açık. En çok beş daktilo sayfası ile 15
Nisan 1990 tarihine kadar derneğe ulaştınlması gereken
yazılann özgün olması ve başka bir yerde yayımlanmamış
olması gerekiyor.
I M Z A G Ü N Ü
Emre Kongar
Bugun 14.00-16 00 arası
kıtaplannı ımzalayacaktır
GA L L E R i A
A T A K 0 Y
THY kımlığımı kaybettim.
Hukumsuzdür.
SUATALPAY
BİLSAK'TA
BUGÜN
10 Mart Cumartesi:
14.30 GÜNLERİN
GÖTÜRDÜĞÜ:
"Zincirbozan"
Süleyman DEMİREL, DYP
Genel Başkanı
18.00 KONSER: Gnıp Soo
Perde. Özgiia Folk. Aydın
İNCK
19.00 TlYATRO: "tşte Ba*
lşte Gövde tşte Kanatlar"
Yazan: Sevim BURAK,
Oynayan B1LSAK
TlYATRO ATÖLYESt
10.00-01.00 arası CAFE-
FOYER-BAR
BİLSAK herkese açıktır.
BILSAK Sıraselviler, Soğancı
Sok. No: 7 ClHANGtR
143 28 79-143 28 99
Anton Çehov'un 'Üç Kızkardeş'i Istanbul Şehir Tiyatroları'nda
Gerçeklîk ve şîîrsellîkÜç Kızkardeş / Anton
Çehov / Çeviren: Ülkü
Tamer / Yöneten:
Leonid Heifets / Dekor:
Josif Sumbatoşvili /
Kostüm: Sevim Çavdar
/ Oyuncular: Arsen
Gürzap, Candan
Sabuncu, Neşe Altıner,
Berrin Koper, Yalçm
Boratap, Toron
Karacaoğlu,Argun
Kınal, Şükrü Türen,
Salih Sankaya /
îstanbul Belediyesi Şehir
Tiyatrolan.
DİKMEN GÜRÜN
UÇARER
Ülku Tamcr'in akıcı dilinden
izliyoruz Proaorov kardeşlerin bir
boşluktaymı; gibi olmanın sancı-
smı çekişlerini, çevrelerindeki ya-
şama ayak uyduramayışlannı ve
duzen içinde sıkışıp kalmışlıkları-
nı. Yönetmen Heifets "Çehov icfaı
yoşam bir takım küçük aynntılar-
la, insanı uzen. yıpralan, nıhuou
baskı altına alan bir olgudur"
derken ona ozgü atmosferi ger-
çekliği, şürselliği ve ürizmiyle ya-
şatma araacının güduyor "Üç
Kızkardeş"te. Belki Heifets'in
burada "Vişne Bahçesi"ndeki ka-
dar etkileyici olamayışı "Üç Kar-
deş'le yaşanan olaylann olaysız-
lığmdan kaynaklanıyor, kaldı ki
yönetmenin yakaladığı resimler
yine kişiyi Çehov'un duyarh dün-
yasına götüruyor, insan Uişkile-
rindeki incelikleri vurguluyor.
Çehov kişilerinin en büyük
özelliklerinden biri değilmidir
mutluluğu arayışlan ve yasama is-
teğiyle dolu oluşları? trina-Maşa
ve Olga'yı kemiren, davranışlarını
etkileyen bir kâbustur sanki yaşa-
dıkları ortam, ama içlerinde sü-
rekli kopan fırtınalardır onlan ay-
nı zamanda yaşamdan bir şeyler
bekleraeğe, yaşama dört elle sa-
rılmaya iten. trina'nın çoşkusu
ondaki bu isteğin bir parçasıdır.
tRİNA, MAŞA VE OLGA — Anton Çehov'un İstanbul Şehir
Kızkardeş" adlı oyununda (soldan sağa) İrina'yı Neşe Altıner, Maşa
dan Sabuncu canlandınyoriar. (Foloğraf: Özcan Yaman)
Bir kez isyan eder, tükendiğini sa-
nır trina. Bu paüama yeniden
güçlendirecektir onu. Neşe Altı-
ner'in yörumunda genç kızın
umutlanru, arayıslannı, düş kınk-
lıklarını ve yeni yaşam biçimine
uyma direncini zevkle izleriz.
Yaptığı işlerden tiksinti duyduğu-
nu açıklayan, ama aynı zamanda
da Tuzenbah gibi, çalışmanın an-
lamsız yaşam biçiminden soyut-
lanmanın tek yol olduğu tezini sa-
vunan Îrina'nın "Çalışmayı bor
goren insanlardao geliyoruz" söz-
leri önemlidit. Yaşadıklan orta-
ma.eğitimleri, kültur ve görgü dü-
zeyleriyle yabancı kalan uç kız-
kardeşin kişise) sancılarından da-
ha ötede, geçiş dönemi Rusyası'-
ndaki çalkantılann irdelenişidir
Prozorov'larm sancıları. Maşa
adeta kapana kıstınlmışçasına ge-
çirdiği günlerde yaşamın aniam-
sızhğını sorgular hep. Verşinin'-
le ilişkisinin tutkuya dönüşü bu
yakışıklı subayın kocası Kuligin'-
Tiyatrolan'nda sahnelenen "Uç
'yı Arsen Gürzap ve Olga'yı Can-
in tersine Maşa'dakı incehğı so-
luklaması, onunla aynı dilı konuş-
ması, onunla aynı ortamdan gel-
miş olmasından kaynaklaaır. Bu
taşra kentinde yaşam iz bırakarak
geçmiştir genç kadının üstünden,
ama o da bir Çehov kadmı ola-
rak sonunda "yaşamalıyız" diye-
cektir her şeye karşın. Arsen Gür-
zap, Ranyevskaya'dan sonra Ma-
şa'da da ince bir Çehov yorura-
cusu olduğunu gösteriyor. Asker-
ler giderken "Niye acı cekrjsjmi-
zi ağrenebilseydik" diyen Olga
ileride genç kuşakların tadacağı
mutlulukları duşlerken kendi du-
rumundaki insanların bunalımla-
nnı dile getirir. Değişim sürecin-
de arada kalmış olmanın bilincin-
dedir o da Verşvnin gibi. Prozo-
rov kardeşlerin her zaman ayak-
ları yere basan kişisi olarak yaşa-
mı sürdürmeğe gayret eden
Olga'da Candan Sabuncu genç
kadının bu olgunluğunu veren yo-
rumuyla Irina-Maşa-Olga uçgeni-
ni lamamlayan kişi. Maşa'nın
"knçuk burjuva" olarak nitelen-
dirdiği Nataşa üç kızkardeşin ta-
şıdığı değerlerin karşıtlannı top-
lamıştır kişiliğinde. önceleri on-
ların yarundayken duyduğu ezik-
lik sonradan onlan ezme duygu-
suyla yer değişürecek ve her an
varlığını hisseıtirecektir Uç kızkar-
deşin yaşamlarında. İnce, duygu-
sal, yumuşak Çehov kadınların-
dan farkhdır Nataşa. Berrin Ko-
per'in Nataşa yörumunda top-
lumsal değişiınin getirdiği çelişki-
lerin one çıkışı rahatlıkla algıla-
nır. Çebutikin bu değişime ayak!
uyduramamanın getirdiği umut-l
suzluğu umursamazlık ve içkıyle
bastırmaya çalışırken Andrei'irt
zayıflığı Nataşa ve Protopopov
gibilerin gucu karşısında yok olup
gıtmek şeklinde belirlenir. Verşi-
run ise ınsanlann acı çektiğınin bi-
lincindedir, ama bunun nedenle-
rini sorgulamaz. Maşa ya da Ol-
ga gibi. Gelecekte yaşanacak mut-
luluklar için bu kuşak çekilmesi
gereken acıları çekecektir. Yalçın
Boratap fıziğı ve yumuşak yoru-
muyla rolun gerektirdiği kişi. Ay-
nı şey Çebutikin'de Toron Kara-
cao^iu için de geçerli. Argun Kı-
nal'ın iyi yurekli, heyeoanlı, ama
sığ Kuligin'i, Şükrü Tıiren'in ro-
mantik idealist Tuzenbah'ı, Salih
Sankaya'run saplantıh ve huzur-
suz Solyoni'si, Ayhan Kavas'ın
kişilıksiz Andrei'si Çehov'un "Üç
Kızkardeş"de çizdiği ilginç port-
relerden bazıları...
Sevim Çavdar'ın kostümleri ve
J.Sarnbatoş>Tİi'nin dekoru Çehov
atmosferinı butunleyen unsurlar.
SANATGALERÎLERİNDEBÎR GEZİNTÎ
Çokluktan birliğe
Mehmet Aksoy heykel sergisi / Urart Sanat
Galensi / 1-31 mart.
1981 yıhndan bu yana çalışma-
larmı Berlin'de sürduren heykeltı-
raş Mehmet Aksoy. yapıilannı
Ankara'dan sonra Istantnıl'da ser-
gilemeye başladı. Aksoy'un Urart
Sanat Galerisi'nde açtığs ve mart
ayı sonuna kadar sürecek olan ser-
gisi "Vahdet-i Vücnt" adını taşı-
yor. Sanatçı bu sergisinde kadmı
ve erkeği taşta bütünleştiriyor.
"Dıinyanuı oluşumundan bu
yana, zamanı içinde saklıyor taş"
diyor Mehmet Aksoy. "Önümde
dnran taşlaşmış zaman knllesi.
tçinde. o zamanda dunyanın us-
tünden gecen buluttann resmi kal-
mış, denizin, gokyu/unün resmi
kalmış. Taşla çalışırken zaman,
günnmüzle gecmiş arasında kayı-
yor. Taşı, taşa vurarak çaltşan ilk-
çag insamnın elleri: benün vidia
oclu murcu, çekici, pnömatik akt-
leri, elmaslı testereleri, diskleri tu-
tan ellerimle kanşıyor, zaman ka-
yıyor, birbirine yaklaşıyor."
Eleştirmen Kaya Özsezgin ise
sergi dolayısıyla hazırlanan kata-
logda Mehmet Aksoy'un yapıtla-
nnı şöyle değerlendiriyor: "Ak-
soy'un son yülarda tutku ölçusün-
de bir sevgi ve çahşma aşkıyla bağ-
lanmış gorundugu 'Vahdet-i
Vücnt' dizisi. hejkeller. çokluktan
birliğe, aykıniıktan bütunlüğe, da-
gılmaktao ozdeş olmaya yonelti-
ci tslam felsefesinin, birbirine sım-
sıkı sanlmış iki insan bedeni çe>-
resinde somutlaşmış ifadesinden
başka bir şe> degildir."
Soyutlamanın
ak perdesindenBilgi Alkor resim - desen sergisi / Maçka Sanat
Galerisi / 27 şubat - 7 nisan.
Bilge Alkor'un Maçka Sanat yer aldı.
ZAMAN VE TAŞ — Mehmet Akso>, Upkı zaman gibi taşa da hâ-
kim olunamayacağını söylüyor.
40'lardan
17 ressanı
1940 Kuşağı Günümüzde
resinr sergisi /Tem Sanat
Galerisi / 3-30 mart
TEM Sanat Galerisi'nde açılan
"1940 Koşagı Günümüzde" baş-
hklı sergi, 4O'lı yıllarda etkinlik
gösteren 17 ressamın yapıtlannı
bir araya getirerek çağdaş Türk
resminin önemli bir kesitini izle-
yiciye sunmayı amaçlıyor.
Sergide Fahir Aksoy, Avni Ar-
baş, Turgut Atalay, Femıh Başa-
ğa, Cihat Burak, Nejad Melih
Devrim, Şükriye Dikmen, Tiraji
Dikmen, Abidin Dino. Leyla
Gamsız, Neşet Giinal, Nedim
Günsur, Nuri İyem, Mehmet Pe-
sen, Selim Turan, Adnan Varınca
ve Mumtaz Yener*in yapıtları yer
alıyor.
Galeriden yapılan açıklamada,
1940 kuşağının birbirinden farklı
eğilimlerin, resimsel anlayışların
yer aldığı zengin bir zaman dili-
mini kapsamakta olduğu belirti-
lerek bu yıllar içinde resım üreten
sanatçıların uç ana başlık altında
toplanabileceği söyleniyor: Figü-
ratif.soyut.gerçekçi resim anlayışı.
Galerisi'ndeki sergismde, sanatçı-
run resim ve baskıları bir araya ge-
tirilmiş. Alkor, öğrenimini 1956-61
yıllan arasında tstanbul Güzel Sa-
natlar Akademisi ve Münih Gü-
zel Sanatlar Akademisi'nde,
1969-71 yıllan arasında ise Roma
Güzel Sanatlar Akademisi'nde
sürdürdü.
Alkor, resimlerini tstanbul, An-
kara, Roma, Milano, Venedik, Lü-
neburg'da kişisel sergilerde sergi-
ledi. Sanatçmm yapıtlaırı ttalya,
Norveç ve Federal Almanya'da
açılan çeşitli karma sergilerde de
Alkor'un Milano'da Galleria
Ciovasso'da açtığı bir serginin de-
ğerlendirmesıni, İtalyan eleştir-
men Giorgio Seveso şöyle yapıyor:
"Konulu resmin son derece
güncel canlılığını bize anımsat-
mak için karşımıza konmuş, yuk-
sek nitelikte, çok usta bir 'ressam-
ca ve teknik' bilincin kendini gos-
terdiği \apitlar bunlar. Sanatçı,
soyutlamanın bomboş, ama bir
şeyler sezdirid ak perdesinden,
akkor olmuş, sıvılaşıp taşan, sar-
sılan madde parcaian çekip çıkar-
tıyor. Olgun, belleğe kaalan >apıt-
lar bunlar."
Bugünden yarına Ayaz
Mustafa Ayaz resim sergisi / Atatürk Kültur
Merkezi / 6-30 mart
Resimlerini Atatürk Kultür
Merkezi'nde "Bugünden Yanna
11" başlığı altında sergileyen Mus-
tafa Ayaz, "Yapıtlanmda soyut
değerlerle somut değerler iç
içedir" diyor \e ekliyor: "Sürekli
çizip boyadığım kadın temasında-
ki figürlerin korapozisyon şema-
sı içerisinde yeni bir kişilik kazan-
malan zorunludur. Doğasal ve op-
tik değerlerin benim olabilmesi
için onlann asti kişiliklerini >iti-
rip parçalanarak yeniden butun-
leşmesi ve sanatsal formlara dö-
nuşmeleri gerekiyor." Resimlerin
öyİcüsunun tamamen plastik so-
runlarla ilgili olduğunu belirten
Mustafa Ayaz, "Doğanm optik
görünümü doğada kalsın. Bana
onun hamuru. yaşamıma giren
anısı, sanat motifi haline gelebi-
lecek genel kanunlan gerek" di-
yor.
Mustafa Ayaz, resimleriyle ilgili
olarak şunları söylüyor: "Söz ve
yazı ik anlatamadıklanmı renk ve
çizgilerle tual uzerinde anvor,
mutlu oluyorum. Bu arayış sanat-
çımn bir çeşit kendini yazması olu-
yor."
1963 yılmda Gazi Eğitim Ens-
titüsü Resim-İş Bölümu'nû bitiren
Mustafa Ayaz, Hacettepe Üniver-
sitesi Güzel Sanatlar Fakultesi'n-
den emekli oldu. Bugüne dek 28
kişisel sergi gerçekleştiren ve çeşitli
Ödüller kazanan sanatçı, yurtdı-
şında da sergüere ve bienallere ka-
tıldı.
Jean PaulBelmondo "Cyrano de Bergerac"la ûyatroya döndü
Sahnede6
koca bururf Belmondo
CYRANO İLE 3. GENÇLİK — Bir Fransız eleştirmen Belraondo'-
nun Cyrano yorumu için "Konservatuvarda geçen yıllar, sinema-
daki 'Bebel' yıllanndan sonra Belmondo, Cyrano ile üçüncu
gençliğini yaşıyor" diyor.
SABETAY VAROL
PARİS — 56 yaşında tiyatro-
ya 'hızh' bir dönüş yapan unlü si-
nema oyuncusu jean Paul Bel-
mondo, "Cyrano de Bergerac"ı
oynuyor. Turk seyircisinin
'Angelique' filminden tanıdığı
Robert Hossein'in sahneye koy-
duğu 1990'ın Cyrano'su şimdiden
Fransa'da bu vılın tiyatro olayı
olmaya aday. Vurdulu kırdılı
filmlerin ak obat oyuncusu Bel-
mondo, sanat yaşamına atıldığı
ilk yılların aşkı olan tiyatroda
guçlu bir oyun yeteneği olduğu-
nu karutlıyor. Belmondo'lu Cyra-
no ve Bergerac Theatre Marigny
Salonu'nda iki haftadır kapalı gi-
şe oynuyor. Yıllar sonra tekrar
sahneye çıkan Jean Paul Belmon-
do'nun, geçerüerde olen heykeltı-
raş babasının ve konservatuvar-
daki hocalannvn, "Gerçek mesle-
ğine ne zaman döneceksin?" eleş-
tirilerini de yanıtladığı ifade
ediliyor.
Geçen yuzyılın sonlarında
Fransız yazar Edmond Rosland'-
ın yazdığı "Cyrano de Berge-
rac", sadece Fransa'da değil bel-
ki de bütün dunyada en çok tanı-
nan tiyatro oyunlanndan biri.
Kaç kez oynandığmı ve kaç reji-
sor tarafından sahneye konduğu-
nu bilen yok. Birçoklarının
"bayat" \e fazla halkçı bir oyun
saydığı Cyrano^u yeniden tartış-
ma gundemine getiren Hossein -
Belmondo ıkilisi, bu oyunla tak-
dir toplanıayı başardı. Zaten hal-
kın beğenisine olumlu yönde hi-
tap edecekleri konusunda kimse
şuphe etmiyordu.
Çünkü uç ismin her biri, Cyra-
no de Bergerac, Jean Pauf Bel-
mondo ve Robert Hossein, kitle-
yi surukleme konusunda birbiriy-
le yarışabılecek nitelikte. Robert
Hossein, Fransız Devrimi'nin
200. yüının kutlandığı 1989'da,
"Fransız İhtibli" filmiyle genış
kitleye seslenme konusunda, diğer
iki isımden aşağı kalmadığını çok-
tan gosterdi. Öburlerini tanıtma-
ya bıle gerek yok. Ama guç oian
tiyatro kritiklerinı ve bu tür gos-
terilere burun kıvıran 'seckinler'i
olumlu yonde etkilemekti.
"Koca bumn"a burun kıvır-
mak kimin haddine? Robert Hos-
sein'in yeni Cyrano de Bergerac
yorumlaması, 19. yüzyıl halk ti-
yatrosuna bir çeşit "selam
çakma" olarak değerlendirildi.
Başka bir deyişle, adı geçen tiyat-
ro türü, yani bulvar tarzının biz-
zat kendisi "tiyatro" haline geti-
rilmiş. Nhekim tiyatro eleştirmen-
leri bu oynayış tarzıyla Belmon-
do'yu sahnede 'mükemmel' bulu-
yor. Liberation gazetesinde eleş-
tirmen Jean Pierre Thibaudat Bel-
mondo'nun oyununu şu sozlerle
anlatıyor: "Belmondo'ya Cyra-
no'da oynarken incek>in. Hare-
ketleri takla atarak belikopterden
atlayan akrobatın hareketleri de-
ğil. Sahnede yerini tam olarak bi-
len ve en ufak bir hata vapmayan
oyuncunun hareketleri. Sesi, Pir-
reot'nun, profesyonelin ya da Do-
ulos'un sesi değil. Konuşmalarda
sesli harfler uzuyor, sessizler yu-
varlaklaşıyor. cümleier genişliyor,
kafiyeler hafiflivor. Konservalu-
varda geçen yıllar, sinemadaki
'Bebel' yüianndan sonra Belmon-
do, Cyrano ile uçuncu gençliğini
yaşıyor."
Samer'in
sergisi
• KUItür Servisi — Emir
Sarıer'in resim sergisi 7-24
Mart 1990 tarihleri arasında
Etiler Tanak Sanat
Galerisi'nde açık kalacak.
1981 yılmda DGSA-EUSYO
Grafik Bölümu'nden mezun
olan Saner, bir yıl sonra
kazandığı bursla İtalya'ya
gitti. Daha önce 2 kişisel
sergi açan Sarıer,
"Istanbul'un Yeşil Alan
Sorunları" afiş
yanşmasında birincilik,
"Iküsadi Araştırmalar
Vakfı" amblem
yanşmasında birincilik,
"Antalya Altın Portakal"
afiş yarışması turizm afişi
dalında uçüncülük ve
"İstanbul Uluslararası
Çocuk Kitaplan Fuan"
amblem yanşmasında
birincilk ödüllerini kazandı.
Kadıköy'de
konser
• Kultür Servisi — Ayangil
Turk Müziği Orkestra ve
Korosu, 12 mart pazartesi
günu saat 20.00'de Kadıköy
Halk Eğitim Merkezi'nde
bir konser verecek. İki
bölümden oluşan konseri
Ruhi Ayangil yonetiyor.
Konserde Mutlu Torun,
Selahaddin İçli, Canan
Akın, Yalçın Tura ve Necati
Giray'ın yapıtları
seslendirilecek.
BUGÜN
• Çağlayangil konulu
Kadıköy Gençlik
Kitabevi'nde saat
15.30'daki Tanju
Cıhzoğlu'nun yöneteceği
"Atatürk'ten Günümuze
Türkiye'nin Dış Politikası"
konulu söyleşinin konuğu
eski Dışişleri Bakanı İhsan
Sabri Çağlayangil.
Çağlayangil "Anılanm"
isimli kitabını imzalayacak.
• İmza günü Leyla Erbil,
Bakırköy Belediye Tiyatrosu
kitap standında saat
14.00-18.00 arası kitaplarını
imzahyor.
• Kadın yönetmenlerden
Bakırköy Belediye
Tiyatrosu'nda, Sinema Kadın
Yönetmenler Haftası
kapsamında Mahinur
Ergun'un "Gece Dansı
Tutsakları" ve Doris
Dorrie'nin "Erkekler" isimli
filmleri gösteriliyor.
İSTANBUL
BÜYÜKŞEHİR
BELEDİYESİ
ATATÜRK KİTAPUĞI
MART 1990 KULTÜR
ETKİNLIKLERI
• 10 Marı Cumarıesı
Toplanıı Salonu
l'n»er ORAL karagö7 (josterisi
Saat 12.00
Zuhal OLCAV Muzık Söyleşisi
Saat 14 00
V öneıen: Soner OLGUN
• 10 Mart - 18 Mart
Gırış
Ataturk Kııaphjı Kartpostal
Koleksi>onu Sergısı
Kıyafetler I
• 14 Ma^ı Çarşanıba
Toplanıı Salonu
Atüla BtRklYE ile Sovleşı Saat
16.00 "Kııap Tanüımı %e
Tanıtırncılıjı"
Yönoen Farul. ŞÜ\X'N
• !5 Mart Perşembe
Topiantı Salonu
Adaan OZER Şıır Söyleşısı
Saaı 16.30
Yoneıen. Enver ERCAN
• 15 Mart - "" Nisan
Sergi Şalonu
M«e ÖZGENCİL Resim Serg^ı
Avilış Saat 18.00
• 17 Mart Cumanesı
Topiantı Salonu
(jn*er ORAL Karagöz Goaervsı
Saaı 12.00
Özdemir ERDOĞAN Muzık
Soyle>ısı
Saâl 14.00
Yöneten Soner OLGUN
• 21 Mart Çarşamba
Topiantı Salonu
Panel - "Kıtap Nereye"
Saaı 15.00
Konuşmacılar Crdıl ÖZ
Demirl«ş CEYHl N
Mehmel ll.KURl H
Bekir VILDIZ
Yöneten Atılla BİRKIYE
• 22 Mart Perşembe
Toplanıı Salonu
Afşw TİMVÇİN Şıır Söşleşisı
Saat 16.30
Yöneten: Enver ERCAN
• 24 Mart Cumanesı
Topiantı Salonu
L'o>er ORAL Karagcz Göaerısı
Saat 12 00
Abdalkadir ELÇİOĞLL Muzık
Sö>leşısı Saat 14 00
Yöneten. Soner OLGLN
• 28 Mart Çarsamba
Topiantı Salonu
Konferans - Atilta ÖZKIRIMLI
Saat 16 00
"tnsanlara, Ha>atımıza >e
Kuaplara Dan'"
• 28 Man - 28 Nisan
Ginş
Aıaturk kıtaplıgı Kanpostal
Koleksıyonu Sergisi Kıyafeıler II
Avilı; Saat 18 00
• 28 Man - 18 Nisan
Gırış
Turkıye'de 1989 yılmda Odul Man
Kıtaplar Sergisi Açilış Saaı 18.00
• 29 Mart Perşembe
Toplann Salonu
Huseyın HAYDAR Şıir Söyleşısı
Saat 16 30
Yönelen Enver ERCAN
• îl Mart Curaattesı
Topiantı Salonu
Un\er OR\L karagoz GOıterısı
Saat 12 00
Erkın KORA\ Müak Soyieşısi
Saaı 14 00
Yoneıen Soner OLGUN
Şıır Sdyleşılerı ve Panel Turkıye
Yazarlar Sendikası. Muzık
Söylesüen ne Boom Müzık Dergısi
ışbtrlıgı ile tct;ekleşlınlmckıeıiır