23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
9 ŞUBAT 1990 İNSANLAR F Ü S U N Ö Z B İ L G E N CUMHURÎYET/7 G Ö R Ü Ş Köylü Biz köylüteri çok severiz. Şehre gelirierse onlardan kapıcı ve amele yaparız. Oğuz Atay ÇEVREDEN DOLARA, HALIDAN TURBEYE 1990'ların moda rengi: YeşilRE.NKLER, yaşanan yıllara zaman zaman damgasını vuru- yor. Örneğin dünyada devrim dalgalarının kabardığı, ideolo- jilerin baştacı edildiği 196O'lı yd- lann renkleri kızıl ve kırmızı idi. Kırmın bayrakların dalgalandı- ğı 1 Mayıs törenleri, Kızıl Ru- di'ler, kan ve karanfil o yılların ürunleri. Sonra kırmızılann renkleri soldu, pembe ve gide- rek haki tonlara geçildi. 1990'lar geldiğinde ülkemiz- de ve dünyada moda olan renk yeşil. Kuşkusuz yeşilin de turlu tonlan ve her tonunun ayrı an- lamı var. tşte yeşiller ve işte kullanılı- cıları: Yeşiller ÇEVRE YEŞtLl: Ağacın, çi- menin doğanın yeşili hem dün- yanın uygar ulkelerinde hem de Turkiye'de giderek moda oldu. Içinde yaşadığımız doğayı koru- mak için Batı ulkelerinde "Ye- şiller Partikri" doğdu. Şimdiler- de Turkiye'de de, özellikle ay- dın kesimlerde pek moda. Sana- vileşmeden ve buyük kentlerin beton renklerinden bunalanlar yeşile ilgi duyuyor. DOLAR YEŞİLİ: ABD Do- ları'nın özellığı, bır beyaz kâğı- dın üzerine konulup Uzerinden çizgi çizildiği zaman beyaz kâ- ğıda yeşil rengini bırakması. Do- ların sahte olup olmadığı böyle anlaşılıyor. Dolar yeşili ANAP iktidan ile birlikte ulkemizde de pek moda oldu. Artık vitrinler- de görduğümuz eşyalann değe- rinden cumhurbaşkanlarıran ev- lerinin kiralanna kadar her mal dolar yeşili ile ölçulüyor. Dolar yeşili meraklıları arasında yay- gın olan söz "DoJan veren diı- dügıi çalar" Bu yuzden toplu- mun hâkim kesimleri saatlerinin ibrelerini ABD'ye ve yeşil ABD Doları'na göre ayar ediyorlar. Son bir yıldır dolann liraya kar- şı değeri biraz düşük tutuldu, ama esaslı bir devalüasyon bek- lentisi de para piyasalarına hâ- kim bulunuyor. TÜRBE YEŞİLİ: Turkiye'de giderek hâkim olan bir mcda da türbe yeşili kullanmak. Peygam- berin sancağının rengi olan bu yeşil camilerin mihraplarında, türbelerin örtülerinde kullanılı- yor. Muslüman çevrelerin terad rengi olan turbe yeşili giderek koyu taassup isteyen çevrelerin de bayrağı halinegeliyor. Tari- katlar, türbanlılar ve hocalar ta- rafından fazlaca kullanılıyor. ÇUHA YEŞİLİ:- Kumar me- rakhlannın pek sevdiği yeşil. Es- kiden yeşil çuhalarda gelişen bu merak giderek borsa kapılarına kadar yayıldı. Türkiye'yi şimdi- lerde borsa kumarının heyecanı sarmış durumda. Parasıru cebi- ne koyan hisse senedi almak için birbirini çiğniyor. Evler, apart- manlar satıhp borsada yükselen senetlere yatırılıyor. 5 milyarhk malvarlığının karşüığı çıkanlan senetlerin toplam değeri trilyon- lara kadar yükseliyor. Bu kuma- nn meraklıları bir süre sonra el- BEKLEYEN ADAM Mesul Yılmaz Godot'n bekleyip duruyor. (Fotoğraf: Rıza Ezer) ZAMAN HIRSBLARI Kokteyller, ziyaretçiler, patronlar HEPİMİZ bır şeylere yetişe- memekten şikâyet ederiz. Ya iş- lerimizi bir plana sokmamışızdır ya da beklenmeyen bir işle karşı- laşmışızdır. Acaba biz mi zama- nımızı iyi kullanamıyoruz, yok- sa bizim dışımızda gelişen bazı olaylar mı zamanı iyi kullanma- mızı engelliyor? Bizim dışımızda ve içimizde yarattığımız zamaııı öldürutu olaylar neler? Bunlar- dan nasıl kurtulabiliriz? tşte Amerikalı araştırmacı Mac Kenzie 1970'h yıllarda bu konu- yu araştırmış. Zaman Kullanma Sanatı isımli kitagta yer alan araştırmaya göre zamanı ölduren olayları "dışınuzdaki hırsızlar" ve "içimizdeki hırsızlar" olarak iki gruba ayrıhyor: Dtşımızdaki hırsızlar: — Beklemediğirniz telefon go- rüşmeleri, bunların yararsız yere uzaması. — Çalışma arkadaşlarıyla meslektaşlann kendi sorunlarmı ya da başka konulan göruşmek için araya girmeleri. — Açık kapı polıtikası. Başka- larının sorunlarıru çözmek için kendimizi görevli kabul etmek. — Ziyaretçilerin, müşterilerin, bayilerin ani baskınları. — Personelin yeterince yetiş- miş ya da uzmanlaşmış olmama- sı. — Patron ya da daha kötusü çok sayıda patronlann bulunma- sı. — lş yemekleri, yabancı ziya- retçilere verilen onları teşvik nı- teliğindeki kokteyller ve akşam yemekleri. — Sık sık yapılan kötü hazır- lanmış, uzun süren toplantılar. — Ailemizle ilgjli ya da kişisel idari nitelikli işlerimiz. — Otomobil, çamaşır makine- si ve televizyon vb. gibi aygıtla- nn onanm ve bakımları. — Çocuklanmızın doktora, müzik ve spor dersine göturulup getirilmeleri. — Ev temizliği, kurslar, mut- fak işleri. İçimizdeki hırsızlar: — Karmaşık ve değişken hedef ve oncelik seçimi. — Gıinlük çalışma planıran ol- mayışı. — Bir türlü bitmeyen, her za- man üzerinde çalışılmakta olan işler. — Kendi kendini zorlayıcı ni- telikte daha önceden smırlı tarih- leri saptamayı bilmemek. — Daima daha çok iş çıkar- maya eğilimli olmak, kusursuz iş yapmak istemekte direnmek. — Düzen yokluğu, dağınık bir büroda çalışmak zorunda kal- mak. — Sorumluluğun belirgin ol- mayışı. — tş vermeyi bilememek. — Ayrıntılar Ustünde gereğin- den fazla durmak. — Anlaşmazlıklann çozümün- de gecikmek. — Yeniliklerin karşısına çık- mak. — Çok sayıda ve dağınık ka- zançlar. — 'Hayır' derneyi bilememek. — Enformasyonun ve iletişi- min yetersizliği ya da aşırı düzey- de oluşu. — Çok çabuk karar vermek ya da reddetmek. — Yorgunluk, fonn düşüklü- Kenzie'nin çıkardığı bu hırsız- lar üzerine yapılan araştırmalar göstermiş ki dış hırsızların çoğu içimizdeki hırsızları gizleyen ya- pay hırsızlardır. Eğer "hayır" de- meyi bilemiyorsak bu, ziyaretle- rin boşu boşuna uzamasına, yo • gunluklara ve saçma uğraşlara neden oluyor. Önce içimizdeki hırsızlardan kurtulmamız gereki- yormuş. Dışımızdakiler ona bağlı olarak ortadan kalkıyorlarmış. SAKSOFON VE MODERN DANS Ruh duygu vücut AMERİKALI unlu caz grubu Stene Lac>r Scxtet, hafta başında Ataturk Kültur Merkezı'nde cazseverlere guzel bir dinleti sundu. Konserin ilginç bır bölumu de Christine Brodbeck'in soprano saksofon eşliğınde sunduğu modern dans gösterisi oldu. Brodbeck'in olağanüstü vücut hareketleri konseri değişik bir gösteri biçiminde renklendirdi. İsviçreli dansçı, dans uzerıne düşüncelerinı "Ruh, duygu ve vücudun organik iç oyunn, viicul ve zihnin saflaşması işlemi, ruhsal huzursuzluğun boşalması" dıye yorumluyor. (Fotoğraf: Muharrem Aydın) lerindeki hisselerin gerçek kar- şılığı ile karşılaşınca "ağlaşma modasını" yaratacaklar. Futbol halısı SAHA YEŞİLİ: Buyük kent- leri pıtrak gibi saran yeşil halı sahalarda futbol oynayanların moda rengi. Saati 150 bin lira- dan kiralanan sahalardaki me- raklılar gece yansından sonra saat 03 'te kar yağışı altında bi- le oyunlannı sürdürüyorlar. GUnde bir iki milyon lira kaza- nan halı saha sahipleri arasında ilçe belediyeleri ve profesyonel futbolcular da yer alıyor. LİKÖR YEŞİLİ: Lüks lokaıı- taJarda içkili muhabbetierin ar- dından kahve ile birlikte gelen nane likörü de pek moda. "Mü- essescnin ikramı" olan bu yeşil, dolar yeşili ile ölçülen hesabın kolay sindirimini sağlıyor. HAKİ: Yeşilin koyu bir tonu olup genellikle askerler tarafın- dan kullanılıyor. Sevilmeyen bir renk, hiçbir topluma yakışrru- yor. 80'li yıllarm moda rengiy- di, artık modası geçti inşallah. ŞARKI YEŞtLİ: "YeşUim, yeşilim, yeşilim aman", "Yal- nız benim için bak veşil yeşil" ve "Yeşil gozlerinden muhabbet kapbm" gibi şarkılarla temsil edilen bu yeşilin de modası geç- ti. Artık gözlerde kontakt lens yeşili kullanılıyor. 199O'lı yıllar için son söz: İyi yeşil kötü yeşili kovar... HERKESBİÜYORAMA Zeybek yeni öğrenmiş GAZETECİLERİN polisler tarafmdan tartaklarunalan uzun süredir gundemde. Gösterilerde, yürüyüşlerde polisçe yaralanan, makineleri kınlan gazetecilerin, durumu gazete sayfalannda da manşetlere çekildi. Son olarak Prof. Muaramer Aksoy'un cenaze töreni sırasın- da polislerin gazetecileri tartak- laması TV haberlerinde bile yer aldı. Yani gerginleşen polis- gazeteci ilişkilerini sağır sultan bile duydu. Ama Kültür Baka- nımız Namık KcmaJ Zeybek, kültür işlerine fazla dalmış ol- malı ki konuyu geçenlerde bir gazetecı arkadaşımızdan öğren- di. Zeybek, Küllür Bakanljğı 1989 yılı tiyatro ödüllerini ver- mek için Ataturk Kültür Merke- zi'ne gelmişti. Bir gazetecinin güvenlik görevujerinin son gün- lerde gazetecilere karşı saldırgan tutumu ve tartaklamalan hak- kında ne duşündüğünü sorması üzerine şöyle yanıt verdi: "Ben... Affedersiniz... Hangi tartaklanmalar? Konuyu tam bi- lemiyonım. Şu anda sizdcn öğ- reniyorum." ZEYTİNBURNU KONGRESİ SHP'de yenilikçiler örgütte SHP'de 'Yenilikçi Sosyal Demokratlar' grubu kurultayda Baykal listesini S kişi ile delmişti. Kurultaydan sonra bir değerlen- dirme yapan parti içi muhalefet grubu, kendilerini örgütlerde ka- bul ettirme mücadeiesini sürdür- meyi kararlaştırdılar ve ilk başa- rılarını hafta başında yapılan Zeytinburnu ilçe kongresinde kazandılar. tstanbul'un Zeytinburnu ilçesi yönetiminde istifalar olunca, bir türe önce muhalefet grubundan olan İlçe Başkanı Ali Güzelce genel merkezce görevden alın- mıştı. tlçe kongresinin delegele- ri beşte bir orarunda imza top- layarak kongrenin tüzukte belir- tilen zamanda yapılmasını sağ- ladılar. Kongrede genel merkez- cilerin ve Zeytinburnu belediye başkanının desteğini alan Metin Dogan ile 'Yenilikçiler'in adayı tbrahim Yiğit çekişti. İlçe yone- tim kurulu her iki gruptan kar- ma olarak oluşurken ilçe baş- kanlığını tbrahim Yigit kazandı. 76 oya karşı 88 oy ile ilçe baş- kanlığıru 'Yenilikçi Sosyal De- mokratlar'ın adayının kazanma- sı, parti içi muhalefet grubunu sevindirdi. Şimdilerde Ankara ve Izmir1 in ilçeleri başta olmak uzere gö- revden alınmış bulunan çeşitli il- çelerde yapılacak olan kongreleri kazanmak için yeni bir atak baş- latıyorlar. SHP'nin yeni Merkez Yönetim Kurulu da öteden beri tüzükte öngorülen süreler için- de yapılmayıp bekletilen ilçe kongreleri ni tuzüğe uygun ola- rak zamanında yapmak uzere karar aldı. Çekışme parti tabanına kay- mış bulunuyor. HAYVANLAR /.s-w-ı/t UU.K: KİM KİıME DL M DL'MA BEHN, AK PİK>İİK PIYALE MAMLA Bl'RBRl'/VIIZfM GCZ. BEBF5SINDE \ 3AKA.UM. HIZLI GAZETECİ SEL:DET$E\ :\LX ZATtALiMZıM KuüS ÇİZGİLİK KÂMİL M4S.4R.4CI iteMDi n^n TWm AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEMAL GÖKHAN GÜRSES <ş GARFIELD J/I/DII/S yEMEĞE : B&ŞLAM+ '.{ ÖNE E< V -) } b- SJ&OLİ V GASFIELD TARİHTE BUGİİN m unz tnik ı\ 9 ŞUBAT GEMI ALIMINDA YOLSUZLUK KUŞKUSU.. 1939PA BU&ON, ALMAMYA'YA ıSMAgLAHAZAIC 'HfA ETTIRILEN \J4 yAS/SlK^lÇr(. 3/& SulSEPıR ALMANYA'PAH • MAH &EMILE&1M KAZASILAIZtHP SAK.UKLA& V£ BU MEPENL6 SIK SK ALfMMASl UZES/NE OLUŞTVeULAN KOMıSYON Ç.AL'ŞA/IALAS YAPMlŞrt OfZNE&tU, ET/eu£K GEMtStNiN MUKAl/ELEOEKı OZEi-L/kH-ESE UY- &UN OLMAPIĞI , 13 M/L HIZ YAPMASI SE - NU BlLE TEtSS YCfJDE -4ŞA - GOZLEMLEMMıÇrt O S/ejGLAK, G>£Ml ALıVHNPA BAZ' YOL£UZLUKLA£ yAPlLDlĞl SOYLBNrıSI K4MUOYUNPA OLOUKÇA Y4YGf*JPt-.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear