23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
21 ŞUBAT1990 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 D.Almanya'da nükleer kaza • DOĞU BERLİN (AA) — Demokratik Almanya'nın kuzeyinde bulunan Rostock kenti yakınlarındaki Greifswald nükleer santrahnda dun bir kaza olduğu bildirildi. D.Almanya Resmi Haber Ajansı ADN, santrahn 4 numarah reaktörünüri devre dışı bırakıldığını kaydetti. Ancak kazanan onemi konusunda ayrıntı vermedi. D.Alman yetkililerin isteği üzerine söz konusu santralda inceleme yapan F.Alman uzmanlar, reaktörlerin metai yıpranmasmdan dolayı çok hassaslaştığını bildirmişlerdi. Iran'da idamlar • TAHRAN (AA) — lran'da, uyuşturucu kaçakçıbğından suçlu bulunan ikisi kadın 34 kişinin idam edildiği bildirildi. İran'da 21 Ocak 1989 yıhnda yürürlüğe giren yasa uyarınca idam edilenlerin sayısı böylece 1.034'e ulaştı. lran'da yayımlanan Kayhan gazetesinin haberinde, askeri nitelikli Islam Devrim Komiteleri'nin önümüzdeki hafta içinde, başta ülkenin batısı olmak üzere, uyuşturucu kaçakçılannın kimliklerini ve yerlerini tespit etmek için çok geniş bir operasyon düzenleyecekleri belirtildi. U Peng'in uyarası • PEKİN (AA) — Çin Başbakanı Lı Peng, halkın, 'ulusal butünlüğü bozmaya yönelik komplolara karşı uyanık olmasını' istedi. Yeni Çin Haber Ajansı'na göre Li, parti yöneticilerine hitaben yaptığı konuşmada, içten ve dıştan bazı çevrelerin, ulusal azınhklar ile Çinliler arasında nifak tohumu ekmeye çalışttklarını söyledi ve Pekin yönetiminin, bölücü faaliyette bulunan gruplan yok etmemesı halinde ülkede toplumsal çatışma ve kargaşa başgösterebileceğini ifade etti. Li, Çin'de yaşayan ulusal azınlıklara mensup insanlann sayısının 80 milyon, Çinlilerinse 1 milyar olduğunu belirtti. Havel ABD'de • VVASHINGTON (AA) — Çekoslovakya Cumhurbaşkanı Vaclav Havel, Amerika'yla ticareti arttırmak ve ülkesinin itibarını yükseltmek amacı taşıyan ABD gezisine başiadı. Geçen yılın son sekiz ayında tutukluluktan cumhurbaşkanı seçilmeye doğru bir süreç yaşayan oyun yazarı Havel, Doğu Avrupa'daki de"lişimlerden sonra Washington'u ziyaret eden ilk Doğu Avrupah lider oluyor. Çekoslovakya'nın ABD Büyükelçisi Rita Klimova, Havel'in gezisiyle ilgili olarak yaptığı açıklamada, "Temelde Batılı bir ülke olduğumuzu göstermek istiyonız. 40 yıldır gösterdiğimiz sıkıcı ve sert yuze sahip olmadığımızı göst( rmek istiyoruz" dedi. Lübnan'da anlaşma • BEYRUT (AA) — Lübnan'ın başkenti Beymt'ta rakip Hıristiyan güçler arasında 19 gündUr devam eden çatışmalara son verümesi konusunda anlaşma sağlandığı bildirildi. Lübnan'daki Hıristiyan ordu birliklerinin komutanı General Michel Aoun ile Lübnan Güçleri (LF) milislerinin komutanı Şamir Caca arasında arabuluculuk eden üç kişilik heyetten Şakir Ebu Süleyman, Lübnan'ın Sesi Radyosu'ndan yaptığı açıklamada anlaşmaya varıldığını bildirdi. Süleyman, 6 maddelik anlaşmayla, iki gündür devam eden ateşkesin sürmesinin ve LF'nin varlığının devam etmesinin garanti altına alındığını belirtti. Dış gündem canlıAnkara dış politikada birçok cephede sorunlarla mücadelede ABD İLE SEİA KRİZİ ABD ile Türkiye arasındaki Savunma ve Ekonomik İşbirliği Anlaşması (SEİA) ek mektubunun onaylanmasının ikinci yılı dolarken Ankara verilen birçok sözün yerine getirilmediği inancında. ATİNA-SOFYA YAKINLAŞMASI Bulgaristan'ın son zamanlarda Türkiye'ye karşı Atina'nın geleneksel argümanlarını kullanmasının arkasında, değişen uluslararası ortamın Sofya'ya verdiği "yalmzlık" hissinin yattığı bildiriliyor. TROTESTANLARA HAK' İDDİASI Avrupa Parlamentosu Başkan Yardımcısı Sir Fred Cathervvood'un, Devlet Bakanı Ali Bozer'den "Protestan hakları konusunda belge hazırlanmasına ilişkin teminat aldığı" yolundaki sözleri yalanlandı. KIBRIS ZİRVESİNE HAZIRLIK BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar'ın gözetiminde 26 şubatta Nevv York'ta yapılacak Denktaş-Vasiliu zirvesi için adanın iki kesiminde de yoğun hazırlıklar tüm hızıyla sürüyor. Denktaş cuma günü Türkiye'de. SEİA ek mektubuna uyulmadı Onaylanmasının ikinciyıhnda ABD, verilen birçok sözü tutmadı ANKARA (Cumhuriyet Büro- sa) — Türkiye ile ABD arasında- ki Savunma ve Ekonomik İşbirli- ği Anlaşması (SEİA) ek mektubu ikinci yılını doldururken Ankara 1 daki askeri ve diplomatik çevre- ler, Türkiye'ye verilen birçok sö- zün yerine getirilmediği görüşünü taşıyor. Ermeni tasansımn gün- demde olraası, ABD'nin SEtA 1 dan doğan yükümlülüklerini ne ölçüde yerine getirdiği sorusunu daha da güncelleştiriyor. Milli Sa- vunma Bakanı Safa Giray, tasan- nın geçmesi halinde çeşitli anlaş- maların gözden geçirileceğini be- lirterek, "Onlann anlaşmalara uy- •nadıgı noktalan ortaya çıkanp, ona karşı ne mümkünse yapılacaktır" dedi. Süresi 1985'te dolan SElA'yı 1990*10 aralık ayına kadar uzatan ek mektup 21 Şubat 1988'de Ba- kanlar Kurulu'nca onaylanmıştı. Ek mektubun onayından iki yıl sonra, Dışişleri ve Genelkurmay yetkililerinin SEİA konusundaki I *tatrainsizlikleri"nin daha çok as- keri yardım, FMS kredileri ve ikili ilişkileri bozan yersiz hareketler konusunda yoğunlaştığı öğrenildi. Ek mektupla Türkiye'ye verilen tncirlik Üssü'ndeki bu modern savaş uçaklarımn uçuşları da dahiı ABD'nin, Turki>e'deki çeşitli askeri tesislerindeki faaliyetlerin sınırlandırılması,Türk hükumetince alınabilecek "karşı önlemler" arasında. çeşitli güvenceler ve ABD'nin bu güvenceler kapsamında yaptıkla- rı şöyle şoyle özeüenebilir: "1. Askeri ve ekonomik yaıtlım: Ek mektubun mürekkebi bile kurumadan, 1988 yılında Türki- ye'ye yapılacak askeri ve ekono- mik yardım, ABD Temsilciler Meclisi Avrupa ve Ortadoğu Alt Komitesi'nce 788.5 milyon dolar- dan 490 milyon dolara indirildi. Daha sonraki yıllarda da yardım miktarı Ankara beklentisinin al- tında kalırken, Yunanistan ile Türkiye arasında 7'ye 10 oranının sürekli konınması rahatsızlık ya- rattı. 2. Hibeier Ek mektubun üçün- cü paragrafında yer alan bir diğer taahhüt ise şöyteydi: "ABD giiven- lik yardımının tavizli >e bilhassa hibe bölümleriniıı miimkön olan en yüksek diizeye çıkanlmasına caba göstermeye kararlıyız." Dışişleri ve Genelkurmay kay- nakları, hibelerin ve tavizli yardı- mın "son dönemde" giderek da- ha yetersiz bir duzeye indiği görü- şünü taşıyor. ABD makamlanna sürekli uyarılar yapılmasma kar- şın sonuç alınmaması rahatsızlı- ğı antınyor. 3. FMS kredileri: Ek mektubun ilgili cumlesi şöyle: "FMS (Dış as- keri sabşlar) borçlannın halihazır şartlar altında Türk ekonomisi üzerindeki yukunıi azaltmak ibti- vacını miidrik olarak borçtarı ha- ilfletme yollan arayacak ve Tür- kiye'ye ekonomik yardım smfla- mak için çalışmaya devam edece- İiz." Daha sonra dönemin başbaka- nı Turgul özal'ın ABD ziyareti sı- rasında FMS kredilerinin "hafil- letme yollan" gündeme geldi. Bir ara formül olarak, ABD banka- lanndan karşılıksız kredi ahnarak borcun telafisi öngörüldü. Ancak Ankara'nın 2015 yılına kadar öde- mek zorunda olduğu 3 milyar 585 milyon 192 bin doları faiz olmak üzere toplam 2 milyar 934 milyon "10 bin dolarlık borcunda ciddi •ır hafıfleme sağlanamadı. 4. Yersiz hareketler Ermeni ta- sansı karşısında, Beyaz Saray'ın tepkisini "gecikmeli" olarak gös- termesınin Ankara'da yarattığı ra- hatsızlık ve Başkan Bush'un tasa- nyı onaylama olasılıgı, ek mek- tuptaki "yersiz hareketler" böiu- müne dayandırılıyor. Bu bölüm- de "Türk-ABD ilişkilerinin sağlı- ğına, Türk-ABD askeri işbiriigİBe veya Türk Silahlı Kutvetleri'nin ihtivaçlanna esas olarak saglana- cak guvenlik yardımı yapılması ça- balanna zararlı olabilecek yersiz hareketlcre şiddetle karsı çıkaca- ğız" deniliyor. Kıbrıs'ta zirve hazırlığıLEFKOŞA (AA) — 26 şubatta New York'ta BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar'ın gozetimi altın- da başlayacak Denktaş-Vasiliu zir- vesi için Kıbrıs'ta hazırlıklar sür- dürülüyor. Birleşmiş Milletler Genel Sek- reteri'nin Kıbns özel temsilcisi Os- car Camillion, görüşmelerin ha- zıriık çalışmalarma katılmak üze- re New York'a gitti. Rum yönetirai lideri Yeorgios Vasilin, New York'a pazar günü gidecek ve kendisine danışmanlan ile birlikte DİSt lideri Glafkos Klerides, AKEL Genel Sekreteri Dimitri Hristofyas, EDEK lideri ve Meclis Başkanı Vassos Iissari- des de eşlik edecekler. DİKO Ge- nel Başkanı Spiros Kipriyanu ise New York ekibine katılıp katılma- ma konusunda henüz karar ver- medi. Son demeçlerinde sık sık di- yaloğa karşı olduğunu vurgulayan Kipriyanu'nun karannı Ulusal Konsey'de yapılacak görüşmeler- den sonra vermesi bekleniyor. Rum Ulusal Konseyi, New York göruşmeleri öncesinde son bir du- rum değerlendirmesi yapmak üze- re bugün toplandı. Konseyde, si- yasi parti liderleri ve Vasiliu, gö- rüşlerini açıkladıktan sonra izle- necek tutum konusunda bir kara- ra varacaklar. Öte yandan EDEK lideri ve Rum Meclis Başkanı Vassos Lis- sarides'in "Vasiliu Turklerin self delerminasyoa hakkını kabul ede- cek" yoiundaki iddiası Rum hü- •kümetince yalanlandı. Rum hükü- met sözcUsü Akis Fandis, gazete- cflerin konuyla ilgili sorulannı ce- vaplandırırken Vasiliu'nun "Denktaş'ın şardannın kabul edilmeyeceğî" yolundaki demeci- ni hatırlattı ve hükümetin tutu- munda bir değişiklik olmadığmı bildirdi. Lissarides'in iddiasımn "hayretle karsılandı|ım" kayde- den Fandis, şöyle konuştu: "E|er Rauf Denktaş, görnş- me masasına oturduktan sonra şartlar öne siirecek olursa, görüş- melerin \eni türiı başansızlıga uğ- re)acaktır. Biz kapsamlı bir çözü- raün çerçevesini tamamlamak içİB şartsız olarak, ozlii bir diyaloğa olunnaya hazır olduğumuzu her- kese bildirmiş bulunmaktayız." Lissarides'in iddiasını ozel tem- sitci Camillion'a dayandırması üzerine, BM Banş Gücü sözcüsü Charles Gaulkin de bir açıklama yaptı ve iddianın "kesinlikle astlsız" olduğunu bildirdi. Lissarides ise bu yalanlamalar karşısında "Camillion'la görüşen güvenilir bir kişiden aldığım bil- gi üzerine bu şekilde konuştum. Haberin yalanlanmasına sevin- dim" dedi. KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş da Istanbul üzerinden New York'a gitmek üzere cuma gunü adadan ayrılacak. Talnız' Sofya Atina'ya yanaşıyor ANKARA (Cumburiyet Büro- su) — Bulgaristan'ın, son zaman- larda Türkiye'ye karşı Atina'nın geleneksel argümanlannı kullan- masının arkasında Ankara'ya yö- nelik "propagandist" amaçlar ol- duğu kadar, değişen uluslararası ortamın Sofya'ya verdiği "yalmdık" hissinin de yattığı bil- diriliyor. Türk azınlığına karşı asimilas- yon politikasını aktif bir şekilde yürüttüğü dönemde Batı tarafın- dan "tecrit edilen" ve başta Sov- yetler Birliği olmak üzere kendi müttefiklerinden aradığı desteği bulamayan Bulgaristan'ın, "Var- şova Paktı'nııı çözulmesiyle" yeni arayışlar içine girdiği belirtiliyor. Sofya'nın bu ortamda, lürk azınlığına karşı "tutum benzerliği" sergilediği Yunanis- tan'a giderek "mültefik" olarak bakmaya başladığı kaydediliyor. Bu çerçevede kullanmaya baş- ladığı "Dogu'dan gekn tehdit", "Türk yayılmacılıg]" ve "Kıbns emsali" gibi argümanlann, Atina tarafından teşvik edildiğinden de kuşku duyulmuyor. Bu arada Yunanistan'm, "Av- rupa nezdinde Bulgaristan'ın avu- katlıgını iistleneceğine" ilişkin va- atlerinin de Sofya'nın söz konu- su yaklaşımı benimsemesinde et- ken olduğu ifade ediliyor. Yetkili çevreler, Atina ile Sof- ya araiinua uoo >ıuuud uıız^uan- mış olan bir "dostluk anlaşması" bulunduğunu ammsatıyorlar. Bu belgenin, bazı yorumlara göre "müşterek tehlike karşısında da- yanışmavı ve yardımlaşmayı" da içerdiğini belirterek şu göruşlere yer veriyorlar: "İki ülke arasındaki >akınlaş- ma Jivkov dönemine dayanıyor. Ancak Bulgaristan'ın, Türk azın- lığına karşı uyguladıgı baskılar nedentyle bu davanışmaya neden olarak gösterilen gerekçelerin ina- nırlıhk derecesi kısıthydı. Sofya'- nın uluslararası düzeyde tecrit edilmesi de Atina'nın açık daya- nısma gösterilerinde bulunmasını engeUiyordu. Jivkov'un devrilme- siyle durum değişti. Şimdi iki ta- raf, başta Batı Avrupa olmak üze- re uluslararası kamuovunda yer- leştirmek istedikleri göriışler açı- sından bundan islifade edecekler- dir. Türkiye'ye karşı 'Bakın bu- nu yalmz ben söylemiyonım. siz- den biri de söylüyor' diyecekler- dir." Bulgaristan ve Yunanistan'm, "farklı nedenlerden" dolayı bu dayanışmayı daha bir süre götür- melerini bekleyen yetkili çevreler, "Bunun nereye kadar gidebilece- ğini zaman gosterecek. Çunkıi iki ülke arasında da Balkanlar'ın >a- pısından gelen, ancak simdilik ra- fa kaldınlmış olan ihlilaflar var" diye konuştular. Protestan tartışmasıANKARA (Cumhuriye! Burosu) — Avrupa Par- lamentosu Başkan Yardımcısı Sir Fred Cathenvo- od'un Protestan haklan konusunda temel bir bel- ge hazırlanması yolundaki sözleri Ankara'da tar- tışma yarattı. Hükümet kaynakları Bozer - Catber- wood görüşmesinden Protestan haklannı konu alan bir belge hazırlanması söziı verilmediğini be- lirtirken, Sir Fred Cathenvood, Cumhuri>et'e "Sö- züna ettiğim belgenin yeni haklar içermesini bek- leraiyorum. Ancak anayasal hakların açıklığa ka- vuşturulacağı bir belge guvencesi verildi" dedi. Devlet Bakanlığı ve Başbakan Yardımcılığı'ndan yapılan açıklamada ise, Protestanlarm ibadet ama- cına uygun olduğu Türk makamlarınca belirlene- cek yerlerde ibadet edebilecekleri kaydedildi. Cumhuriyet muhabirinin hükümete yakın kay- naklardan edindiği bilgiye göre, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Alı Bozer, Sir Catherwood'a "Protestanlarm Türkiye gibi laik bir ülkede iba- det edebilme koşullannı aktaran bir mektup yazabileceginr ifade etti. Ancak Sir Fred Cather- vvood'un "dariffing document" (açıklayıcı belge) hazırlanmasının karariaştınldığı ve bu konuda hu- kümetle birlikte çalışmak üzere Protestan grupla- rının üç kişilik bir heyet oluşturmasının düşünül- düğü yolundaki sözleri, Ankara'da "yanlış aBbuna" olarak nitelendirildi. Avrupa Parlamentosu Başkan Yardımcısı Sir Fred Catherwood'af Brüksel'e dönüşunden sonra telefonla yönelttiğimiz soruları yanıtlarken, "Pro- testanlann haklannı açıklığa kavuşturan. kiHs* üye- leri için bir başvuru kaynagı olabilecek bir belge istedik. Bu kamuoyuna yansıyacak bir mektup da olabilir. Yeni haklar tanınmasını ben de beklemi- yorum. Araa mevcut haklan güvenceye alacak bir belge hazırlanacağı söylendi" dedi. Devlet Bakanlığı ve Başbakan Yardımcılığı'ndan yapılan açıklamada ise, Sir Catherwood'un Pro- testanların ibadet özgürlüğünden yararlanamadı- ğj iddialarına karşılık, Ali Bozer'in Turkiye'nin laik bir devlet olduğu, din özgürlüğünun anayasanın guvencesi altına ahndığı, ancak ibadetin özel ola- rak bu iş için belirlenmiş yerlerde yapılabileceği- nin yasalarda belirtildiğini vurguladığı bildirildi. Evinkazandırmaya devam ediyor KIRMIZI OTOMOBİL Şimdı sıra sızde 3 Evin paketinden 6 kulakçığı hemen kesin, "EVİN, PK 34 81132 Usküdar/lstanbul" adresıne hemen gönderin TEK ÇEKİÜŞTE KAZANIN. BUGIJIV ALÎStRMEN Kuzeyden Doğru Avrupa... Falıh Sultan Mehmet'ın önderliğindeki Osmanlı ordusu aca- ba Ehzans ın başkenti Kbnstantinopoiis'e gerçekten unutulup kal- mış bir kuçük kapıdan rastlantı sonucu mu girdi? Yoksa "kerkaporta" öykusu önc.e Bizanslı, yuzyıllar sonra da Ellen ta- rihçılennın dört elle sarıldıkları bir nafile teselli midir? Tarıhın boylesine kalın çizgilerinin çekildıği dönemlerde rast- lantıların payı küçük, çok küçük kalıyor ve öyle ya da böyle ol- sun sonuç da değişmıyor. Varsayalım ki, bir açıkgöz komutan, bıraz da ıhanet kokan bir unutkanlıkla açılmış kapıyı iyi değer- lendirmış ve kabul edelim ki böylesıne önemli bir değışım rast- lanlının ürünu olsun. Yine de kerkaporta oyküsündeki teselli na- file değtl midır? Zaten tarıh teselli kaldırır mı ki? Büyük değişimlerde rastlantıların payı küçüktür. Ama büyük değişımlere gıderken, küçük büyük her açılan kapıyı iyi değer- lendirmek onemlidir. Türkıye'nın ümmetten ulusa, hasta imparatorluktan cumhuri- yete geçişinin temelinde, eylemin önderinın 1917 devrımı ile ku- zey komşuda meydana gölen degışıklikteri çok iyi kavraması, Le- nın ile başlayan dönemın kendi kurtuluş savaşı ıçın oluşturdu- ğu doğal ittifaka doğru tanı koyup, ortaya çıkan olanağı iyi de- ğerlendirmesi de yatar Türkiye bir anlamda kendi rönesansını, aydınlanmasını da bir- likte getirerek, onu çağdaşlık rayına oturtacak olan yola kuzey kapısından girmıştı. . Yüzyılın başında arayış içinde olan iki ülke, Türkiye ile Sw- yetler Bırliğı'nde değışimler bırbirini izlemiş ve etkilemış, hatta karşılıklı desteklemışlerdır Aradan yetmiş yıl geçmiş ve iki ülke yeniden bir arayışın içine gırmış bulunmaktadırlar. Sovyetler Birliği Lenin'den bu yana en büyük değişımını yaşarken, Türkiye Cumhuriyeti bir kez daha dünya üzerindeki yerını sorgulamaktadır. Bu iki ülkenin değişim- leri de. ozellıkle Moskova'daki yeni rüzgârların yol açtığı yeni bir dunyanın oluşma ortamında meydana çıkmaktadır. Yirmıncı yüzyıl boyunca oluşan yapılar, kemikleşmeler, kamp- laşmalar son dönemde hızla değişmeye başlamış ve dünya şu andan kesin cızgilenyle görülmesi olanaksız yeni gelişmelera, dengelere gebe hale gelmıştir Bu gelışmeler başlamadan önce, Avrupa'nın kapısını ekono- mik, sosyal, politık ve ozellıkle etik açıdan hiç de hazırlıklı ve hakJı olmadan çalan Türkiye, ıstemının gerı çevrildiğinı görmüş, "Siz bıze telefon numaranızı bırakın, biz sizi ararız" yanıîı ile karşı- laşmıştır. Işın ilgınci, Turkiye'nin bu nafile adaylığından bu yana olaylar öylesine hızlı gelişmiştir ki, coğrafınin ötesinde bir kavram olan Avrupa'ya hızla daha uzak düşmek durumunda kalmıştır Anka- ra. İşte ıkı komşunun yeni arayışlarının çakıştığı dönem Türkiye açısından böyle bir özellik taşımaktadır. Bu ortamda, Sovyetler Birliği hızla açıklık polıtıkasmdan yeniden yapılanmaya. oradan da çoğulculuğa doğru geçerken, iki komşu ülke arastndakı eko- nomik ilışkıler beş yıl içinde yediyle katlanarak 300 milyon do- laroan 2 milyar 100 milyon dolara yükselmiştır. Dünkü Cumhuriyet'te Sovyetler Birliği Büyükelçisi Albert Çer- nışev ıkı ülke ılişkilerindeki bu gelişmeye dokunuyor ve Karade- nız'in artık bızı ayırmadığı, tam tersine, güçlü bir işbirliği ile bir- leştirmeye aday olduğunu söylüyordu. Yine dünkü Cumhuriyet'in 2. sayfasında ise Em. Büyükelçi Şükrü Elekdağ, 'Karadenız işbirliği ve refah bolgesı' kurulmast onensını yapıyor ve 'Karadenız uluslararası ödemeler ve yatırım bankası'nın da bu çerçevede oluşturulmasını ileri sürüyordu. Doğrusu Turkiye'nin başta Sovyetler Birliği olmak üzere Ka- radenız'e kıyısı o'an öbür ülkelerle de, ekonomik ilişkilerini ge- lıştirme oianakları büyüktür ve bu tür bir gelışme Türkiye'ye yal- nız ekonomik olarak değil, politik ve sosyal açıdan da büyük ka- pılar açabılecektır. Belkı ae Turkiye'nin gelecekte ekonomik, politik, sosyal ve en önemlısı etik açıdan hazırlıklı (eğer bir gün o duruma gelebilır- se) ve bu kez haKlı olarak Avrupa yoluna aday olduğunda yapa- cağ» en akıllıca iş, bu yola kuzey kapısından girmeye kaikması olacaktır YüGOSLAVYA SIRPI.AR'LN KARŞI GÖSTERİSt — Arnavutlar, başkent Prişti- ne'nin merkezinde.gosterilerini sürdunirken, bölgede azınlık duru- munda olan Sırplar, ancak çevre kasabalarda düzenleyebildikleri göslerilerde. yoneticileri Arnavutlara karşı bnlem almaya çağınyoriar. Devlet Başkanlıgı'ndan u Ordu Kosova'ya" emri Dış Haberter Servisi — Yugos- lavya Devlet Başkanlığı, Sırbistan Cumhuriyeti'ne bağlı Kosova Özerk bolgesindeki olaylann bas- tırılması için ordu birliklerinin kullanılmasını emretti. Resmi Haber Ajansı Tanjug'un yayımladığı bildiride, "Yugoslav dolel başkanlığı, anayasal düze- ni korumak ve >iddeti engellemek için Kosova'da ordu birliklerinin kullanılmasına karar verdi" denildi. Kararın, Kosova ozerk bölge- sinde, binlerce Anıavut'un önce- ki gün demokrasi istemiyle yaptık- ları gösieriden sonra bölgedeki Sırp azınlıkla Arnavutlann arasın- daki ilışkilerin iyice gerginleşme- si üzerin; 8 kişilik kolektif devlet başkanlığınm dun yaptığı olağa- nüstu toplantı.ia ahndığı kaydedi- liyor. Bu arada hükümeti Arna- vutlara karşı önlem almaya çağı- ran Sırplar bir karşı gosteri düzen- lediler. Can güvenliğinden endişe eden çok savıda Sırpın ise Koso- va'yı terk ettikleri bildiriliyor. Yugoslav yetkilileri, Kosova'da ortaya çıkan gerginlik ve çatışma- lardan, komşu ülke Arnavutluk ile birleşmek istediklerini ileri siır- dükleri Arnavutları suçluyorlar. Yugoslav resmi haber ajansı Tanjug'un haberine göre başkent Priştine'nin yakınlarındaki Polje kasabasında bir yurüyüş düzenle- yen Sırplar, "bölücü ve terörist" şeklinde adlandırdıkları Arnavut- ların saldın olasılığına karşı, hü- kümet tarafından korunma istek- lerini dile getirdiler. Sırp gösteri- ciler, yöneticilerin, kendilerini Ar- navut saldınlarına karşı koru- makla yükumlü olduklarım belir- terek. bölgedeki Sırp azıalığa, can ve mal güvenlikleri hükümet ta- rafından sağlanamaması duru- munda bölgeyi terk etmemeleri cağnsında bulundular. Gösterici- lerin açıklamalannda, "Sırp yrt- kililer Arnavul saldınlarına kar- şı Sırplan ve Karadağlıları koru- mak için derhal tedbir almab- dırlar" denildi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear