Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
21 ŞUBAT1990 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3
D.Almanya'da
nükleer kaza
• DOĞU BERLİN (AA)
— Demokratik
Almanya'nın kuzeyinde
bulunan Rostock kenti
yakınlarındaki Greifswald
nükleer santrahnda dun bir
kaza olduğu bildirildi.
D.Almanya Resmi Haber
Ajansı ADN, santrahn 4
numarah reaktörünüri devre
dışı bırakıldığını kaydetti.
Ancak kazanan onemi
konusunda ayrıntı vermedi.
D.Alman yetkililerin isteği
üzerine söz konusu
santralda inceleme yapan
F.Alman uzmanlar,
reaktörlerin metai
yıpranmasmdan dolayı çok
hassaslaştığını
bildirmişlerdi.
Iran'da
idamlar
• TAHRAN (AA) —
lran'da, uyuşturucu
kaçakçıbğından suçlu
bulunan ikisi kadın 34
kişinin idam edildiği
bildirildi. İran'da 21 Ocak
1989 yıhnda yürürlüğe giren
yasa uyarınca idam
edilenlerin sayısı böylece
1.034'e ulaştı. lran'da
yayımlanan Kayhan
gazetesinin haberinde,
askeri nitelikli Islam
Devrim Komiteleri'nin
önümüzdeki hafta içinde,
başta ülkenin batısı olmak
üzere, uyuşturucu
kaçakçılannın kimliklerini
ve yerlerini tespit etmek
için çok geniş bir
operasyon düzenleyecekleri
belirtildi.
U Peng'in
uyarası
• PEKİN (AA) — Çin
Başbakanı Lı Peng, halkın,
'ulusal butünlüğü bozmaya
yönelik komplolara karşı
uyanık olmasını' istedi.
Yeni Çin Haber Ajansı'na
göre Li, parti yöneticilerine
hitaben yaptığı konuşmada,
içten ve dıştan bazı
çevrelerin, ulusal azınhklar
ile Çinliler arasında nifak
tohumu ekmeye
çalışttklarını söyledi ve
Pekin yönetiminin, bölücü
faaliyette bulunan gruplan
yok etmemesı halinde
ülkede toplumsal çatışma
ve kargaşa
başgösterebileceğini ifade
etti. Li, Çin'de yaşayan
ulusal azınlıklara mensup
insanlann sayısının 80
milyon, Çinlilerinse 1
milyar olduğunu belirtti.
Havel ABD'de
• VVASHINGTON (AA)
— Çekoslovakya
Cumhurbaşkanı Vaclav
Havel, Amerika'yla ticareti
arttırmak ve ülkesinin
itibarını yükseltmek amacı
taşıyan ABD gezisine
başiadı. Geçen yılın son
sekiz ayında tutukluluktan
cumhurbaşkanı seçilmeye
doğru bir süreç yaşayan
oyun yazarı Havel, Doğu
Avrupa'daki de"lişimlerden
sonra Washington'u ziyaret
eden ilk Doğu Avrupah
lider oluyor.
Çekoslovakya'nın ABD
Büyükelçisi Rita Klimova,
Havel'in gezisiyle ilgili
olarak yaptığı açıklamada,
"Temelde Batılı bir ülke
olduğumuzu göstermek
istiyonız. 40 yıldır
gösterdiğimiz sıkıcı ve sert
yuze sahip olmadığımızı
göst( rmek istiyoruz" dedi.
Lübnan'da
anlaşma
• BEYRUT (AA) —
Lübnan'ın başkenti
Beymt'ta rakip Hıristiyan
güçler arasında 19 gündUr
devam eden çatışmalara son
verümesi konusunda
anlaşma sağlandığı
bildirildi. Lübnan'daki
Hıristiyan ordu birliklerinin
komutanı General Michel
Aoun ile Lübnan Güçleri
(LF) milislerinin komutanı
Şamir Caca arasında
arabuluculuk eden üç
kişilik heyetten Şakir Ebu
Süleyman, Lübnan'ın Sesi
Radyosu'ndan yaptığı
açıklamada anlaşmaya
varıldığını bildirdi.
Süleyman, 6 maddelik
anlaşmayla, iki gündür
devam eden ateşkesin
sürmesinin ve LF'nin
varlığının devam etmesinin
garanti altına alındığını
belirtti.
Dış gündem canlıAnkara dış politikada birçok cephede sorunlarla mücadelede
ABD İLE SEİA KRİZİ
ABD ile Türkiye arasındaki Savunma ve Ekonomik İşbirliği
Anlaşması (SEİA) ek mektubunun onaylanmasının ikinci
yılı dolarken Ankara verilen birçok sözün yerine
getirilmediği inancında.
ATİNA-SOFYA YAKINLAŞMASI
Bulgaristan'ın son zamanlarda Türkiye'ye karşı Atina'nın
geleneksel argümanlarını kullanmasının arkasında, değişen
uluslararası ortamın Sofya'ya verdiği "yalmzlık" hissinin
yattığı bildiriliyor.
TROTESTANLARA HAK' İDDİASI
Avrupa Parlamentosu Başkan Yardımcısı Sir Fred
Cathervvood'un, Devlet Bakanı Ali Bozer'den "Protestan
hakları konusunda belge hazırlanmasına ilişkin teminat
aldığı" yolundaki sözleri yalanlandı.
KIBRIS ZİRVESİNE HAZIRLIK
BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar'ın gözetiminde 26
şubatta Nevv York'ta yapılacak Denktaş-Vasiliu zirvesi için
adanın iki kesiminde de yoğun hazırlıklar tüm hızıyla
sürüyor. Denktaş cuma günü Türkiye'de.
SEİA ek mektubuna uyulmadı
Onaylanmasının ikinciyıhnda ABD, verilen birçok sözü tutmadı
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
sa) — Türkiye ile ABD arasında-
ki Savunma ve Ekonomik İşbirli-
ği Anlaşması (SEİA) ek mektubu
ikinci yılını doldururken Ankara
1
daki askeri ve diplomatik çevre-
ler, Türkiye'ye verilen birçok sö-
zün yerine getirilmediği görüşünü
taşıyor. Ermeni tasansımn gün-
demde olraası, ABD'nin SEtA
1
dan doğan yükümlülüklerini ne
ölçüde yerine getirdiği sorusunu
daha da güncelleştiriyor. Milli Sa-
vunma Bakanı Safa Giray, tasan-
nın geçmesi halinde çeşitli anlaş-
maların gözden geçirileceğini be-
lirterek, "Onlann anlaşmalara uy-
•nadıgı noktalan ortaya çıkanp,
ona karşı ne mümkünse
yapılacaktır" dedi.
Süresi 1985'te dolan SElA'yı
1990*10 aralık ayına kadar uzatan
ek mektup 21 Şubat 1988'de Ba-
kanlar Kurulu'nca onaylanmıştı.
Ek mektubun onayından iki yıl
sonra, Dışişleri ve Genelkurmay
yetkililerinin SEİA konusundaki
I
*tatrainsizlikleri"nin daha çok as-
keri yardım, FMS kredileri ve ikili
ilişkileri bozan yersiz hareketler
konusunda yoğunlaştığı öğrenildi.
Ek mektupla Türkiye'ye verilen
tncirlik Üssü'ndeki bu modern savaş uçaklarımn uçuşları da dahiı ABD'nin, Turki>e'deki çeşitli askeri
tesislerindeki faaliyetlerin sınırlandırılması,Türk hükumetince alınabilecek "karşı önlemler" arasında.
çeşitli güvenceler ve ABD'nin bu
güvenceler kapsamında yaptıkla-
rı şöyle şoyle özeüenebilir:
"1. Askeri ve ekonomik yaıtlım:
Ek mektubun mürekkebi bile
kurumadan, 1988 yılında Türki-
ye'ye yapılacak askeri ve ekono-
mik yardım, ABD Temsilciler
Meclisi Avrupa ve Ortadoğu Alt
Komitesi'nce 788.5 milyon dolar-
dan 490 milyon dolara indirildi.
Daha sonraki yıllarda da yardım
miktarı Ankara beklentisinin al-
tında kalırken, Yunanistan ile
Türkiye arasında 7'ye 10 oranının
sürekli konınması rahatsızlık ya-
rattı.
2. Hibeier Ek mektubun üçün-
cü paragrafında yer alan bir diğer
taahhüt ise şöyteydi: "ABD giiven-
lik yardımının tavizli >e bilhassa
hibe bölümleriniıı miimkön olan
en yüksek diizeye çıkanlmasına
caba göstermeye kararlıyız."
Dışişleri ve Genelkurmay kay-
nakları, hibelerin ve tavizli yardı-
mın "son dönemde" giderek da-
ha yetersiz bir duzeye indiği görü-
şünü taşıyor. ABD makamlanna
sürekli uyarılar yapılmasma kar-
şın sonuç alınmaması rahatsızlı-
ğı antınyor.
3. FMS kredileri: Ek mektubun
ilgili cumlesi şöyle: "FMS (Dış as-
keri sabşlar) borçlannın halihazır
şartlar altında Türk ekonomisi
üzerindeki yukunıi azaltmak ibti-
vacını miidrik olarak borçtarı ha-
ilfletme yollan arayacak ve Tür-
kiye'ye ekonomik yardım smfla-
mak için çalışmaya devam edece-
İiz."
Daha sonra dönemin başbaka-
nı Turgul özal'ın ABD ziyareti sı-
rasında FMS kredilerinin "hafil-
letme yollan" gündeme geldi. Bir
ara formül olarak, ABD banka-
lanndan karşılıksız kredi ahnarak
borcun telafisi öngörüldü. Ancak
Ankara'nın 2015 yılına kadar öde-
mek zorunda olduğu 3 milyar 585
milyon 192 bin doları faiz olmak
üzere toplam 2 milyar 934 milyon
"10 bin dolarlık borcunda ciddi
•ır hafıfleme sağlanamadı.
4. Yersiz hareketler Ermeni ta-
sansı karşısında, Beyaz Saray'ın
tepkisini "gecikmeli" olarak gös-
termesınin Ankara'da yarattığı ra-
hatsızlık ve Başkan Bush'un tasa-
nyı onaylama olasılıgı, ek mek-
tuptaki "yersiz hareketler" böiu-
müne dayandırılıyor. Bu bölüm-
de "Türk-ABD ilişkilerinin sağlı-
ğına, Türk-ABD askeri işbiriigİBe
veya Türk Silahlı Kutvetleri'nin
ihtivaçlanna esas olarak saglana-
cak guvenlik yardımı yapılması ça-
balanna zararlı olabilecek yersiz
hareketlcre şiddetle karsı çıkaca-
ğız" deniliyor.
Kıbrıs'ta
zirve hazırlığıLEFKOŞA (AA) — 26 şubatta
New York'ta BM Genel Sekreteri
Perez de Cuellar'ın gozetimi altın-
da başlayacak Denktaş-Vasiliu zir-
vesi için Kıbrıs'ta hazırlıklar sür-
dürülüyor.
Birleşmiş Milletler Genel Sek-
reteri'nin Kıbns özel temsilcisi Os-
car Camillion, görüşmelerin ha-
zıriık çalışmalarma katılmak üze-
re New York'a gitti.
Rum yönetirai lideri Yeorgios
Vasilin, New York'a pazar günü
gidecek ve kendisine danışmanlan
ile birlikte DİSt lideri Glafkos
Klerides, AKEL Genel Sekreteri
Dimitri Hristofyas, EDEK lideri
ve Meclis Başkanı Vassos Iissari-
des de eşlik edecekler. DİKO Ge-
nel Başkanı Spiros Kipriyanu ise
New York ekibine katılıp katılma-
ma konusunda henüz karar ver-
medi. Son demeçlerinde sık sık di-
yaloğa karşı olduğunu vurgulayan
Kipriyanu'nun karannı Ulusal
Konsey'de yapılacak görüşmeler-
den sonra vermesi bekleniyor.
Rum Ulusal Konseyi, New York
göruşmeleri öncesinde son bir du-
rum değerlendirmesi yapmak üze-
re bugün toplandı. Konseyde, si-
yasi parti liderleri ve Vasiliu, gö-
rüşlerini açıkladıktan sonra izle-
necek tutum konusunda bir kara-
ra varacaklar.
Öte yandan EDEK lideri ve
Rum Meclis Başkanı Vassos Lis-
sarides'in "Vasiliu Turklerin self
delerminasyoa hakkını kabul ede-
cek" yoiundaki iddiası Rum hü-
•kümetince yalanlandı. Rum hükü-
met sözcUsü Akis Fandis, gazete-
cflerin konuyla ilgili sorulannı ce-
vaplandırırken Vasiliu'nun
"Denktaş'ın şardannın kabul
edilmeyeceğî" yolundaki demeci-
ni hatırlattı ve hükümetin tutu-
munda bir değişiklik olmadığmı
bildirdi. Lissarides'in iddiasımn
"hayretle karsılandı|ım" kayde-
den Fandis, şöyle konuştu:
"E|er Rauf Denktaş, görnş-
me masasına oturduktan sonra
şartlar öne siirecek olursa, görüş-
melerin \eni türiı başansızlıga uğ-
re)acaktır. Biz kapsamlı bir çözü-
raün çerçevesini tamamlamak içİB
şartsız olarak, ozlii bir diyaloğa
olunnaya hazır olduğumuzu her-
kese bildirmiş bulunmaktayız."
Lissarides'in iddiasını ozel tem-
sitci Camillion'a dayandırması
üzerine, BM Banş Gücü sözcüsü
Charles Gaulkin de bir açıklama
yaptı ve iddianın "kesinlikle
astlsız" olduğunu bildirdi.
Lissarides ise bu yalanlamalar
karşısında "Camillion'la görüşen
güvenilir bir kişiden aldığım bil-
gi üzerine bu şekilde konuştum.
Haberin yalanlanmasına sevin-
dim" dedi.
KKTC Cumhurbaşkanı Rauf
Denktaş da Istanbul üzerinden
New York'a gitmek üzere cuma
gunü adadan ayrılacak.
Talnız' Sofya
Atina'ya yanaşıyor
ANKARA (Cumburiyet Büro-
su) — Bulgaristan'ın, son zaman-
larda Türkiye'ye karşı Atina'nın
geleneksel argümanlannı kullan-
masının arkasında Ankara'ya yö-
nelik "propagandist" amaçlar ol-
duğu kadar, değişen uluslararası
ortamın Sofya'ya verdiği
"yalmdık" hissinin de yattığı bil-
diriliyor.
Türk azınlığına karşı asimilas-
yon politikasını aktif bir şekilde
yürüttüğü dönemde Batı tarafın-
dan "tecrit edilen" ve başta Sov-
yetler Birliği olmak üzere kendi
müttefiklerinden aradığı desteği
bulamayan Bulgaristan'ın, "Var-
şova Paktı'nııı çözulmesiyle" yeni
arayışlar içine girdiği belirtiliyor.
Sofya'nın bu ortamda, lürk
azınlığına karşı "tutum
benzerliği" sergilediği Yunanis-
tan'a giderek "mültefik" olarak
bakmaya başladığı kaydediliyor.
Bu çerçevede kullanmaya baş-
ladığı "Dogu'dan gekn tehdit",
"Türk yayılmacılıg]" ve "Kıbns
emsali" gibi argümanlann, Atina
tarafından teşvik edildiğinden de
kuşku duyulmuyor.
Bu arada Yunanistan'm, "Av-
rupa nezdinde Bulgaristan'ın avu-
katlıgını iistleneceğine" ilişkin va-
atlerinin de Sofya'nın söz konu-
su yaklaşımı benimsemesinde et-
ken olduğu ifade ediliyor.
Yetkili çevreler, Atina ile Sof-
ya araiinua uoo >ıuuud uıız^uan-
mış olan bir "dostluk anlaşması"
bulunduğunu ammsatıyorlar. Bu
belgenin, bazı yorumlara göre
"müşterek tehlike karşısında da-
yanışmavı ve yardımlaşmayı" da
içerdiğini belirterek şu göruşlere
yer veriyorlar:
"İki ülke arasındaki >akınlaş-
ma Jivkov dönemine dayanıyor.
Ancak Bulgaristan'ın, Türk azın-
lığına karşı uyguladıgı baskılar
nedentyle bu davanışmaya neden
olarak gösterilen gerekçelerin ina-
nırlıhk derecesi kısıthydı. Sofya'-
nın uluslararası düzeyde tecrit
edilmesi de Atina'nın açık daya-
nısma gösterilerinde bulunmasını
engeUiyordu. Jivkov'un devrilme-
siyle durum değişti. Şimdi iki ta-
raf, başta Batı Avrupa olmak üze-
re uluslararası kamuovunda yer-
leştirmek istedikleri göriışler açı-
sından bundan islifade edecekler-
dir. Türkiye'ye karşı 'Bakın bu-
nu yalmz ben söylemiyonım. siz-
den biri de söylüyor' diyecekler-
dir."
Bulgaristan ve Yunanistan'm,
"farklı nedenlerden" dolayı bu
dayanışmayı daha bir süre götür-
melerini bekleyen yetkili çevreler,
"Bunun nereye kadar gidebilece-
ğini zaman gosterecek. Çunkıi iki
ülke arasında da Balkanlar'ın >a-
pısından gelen, ancak simdilik ra-
fa kaldınlmış olan ihlilaflar var"
diye konuştular.
Protestan tartışmasıANKARA (Cumhuriye! Burosu) — Avrupa Par-
lamentosu Başkan Yardımcısı Sir Fred Cathenvo-
od'un Protestan haklan konusunda temel bir bel-
ge hazırlanması yolundaki sözleri Ankara'da tar-
tışma yarattı. Hükümet kaynakları Bozer - Catber-
wood görüşmesinden Protestan haklannı konu
alan bir belge hazırlanması söziı verilmediğini be-
lirtirken, Sir Fred Cathenvood, Cumhuri>et'e "Sö-
züna ettiğim belgenin yeni haklar içermesini bek-
leraiyorum. Ancak anayasal hakların açıklığa ka-
vuşturulacağı bir belge guvencesi verildi" dedi.
Devlet Bakanlığı ve Başbakan Yardımcılığı'ndan
yapılan açıklamada ise, Protestanlarm ibadet ama-
cına uygun olduğu Türk makamlarınca belirlene-
cek yerlerde ibadet edebilecekleri kaydedildi.
Cumhuriyet muhabirinin hükümete yakın kay-
naklardan edindiği bilgiye göre, Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Alı Bozer, Sir Catherwood'a
"Protestanlarm Türkiye gibi laik bir ülkede iba-
det edebilme koşullannı aktaran bir mektup
yazabileceginr ifade etti. Ancak Sir Fred Cather-
vvood'un "dariffing document" (açıklayıcı belge)
hazırlanmasının karariaştınldığı ve bu konuda hu-
kümetle birlikte çalışmak üzere Protestan grupla-
rının üç kişilik bir heyet oluşturmasının düşünül-
düğü yolundaki sözleri, Ankara'da "yanlış aBbuna"
olarak nitelendirildi.
Avrupa Parlamentosu Başkan Yardımcısı Sir
Fred Catherwood'af
Brüksel'e dönüşunden sonra
telefonla yönelttiğimiz soruları yanıtlarken, "Pro-
testanlann haklannı açıklığa kavuşturan. kiHs* üye-
leri için bir başvuru kaynagı olabilecek bir belge
istedik. Bu kamuoyuna yansıyacak bir mektup da
olabilir. Yeni haklar tanınmasını ben de beklemi-
yorum. Araa mevcut haklan güvenceye alacak bir
belge hazırlanacağı söylendi" dedi.
Devlet Bakanlığı ve Başbakan Yardımcılığı'ndan
yapılan açıklamada ise, Sir Catherwood'un Pro-
testanların ibadet özgürlüğünden yararlanamadı-
ğj iddialarına karşılık, Ali Bozer'in Turkiye'nin laik
bir devlet olduğu, din özgürlüğünun anayasanın
guvencesi altına ahndığı, ancak ibadetin özel ola-
rak bu iş için belirlenmiş yerlerde yapılabileceği-
nin yasalarda belirtildiğini vurguladığı bildirildi.
Evinkazandırmaya
devam ediyor
KIRMIZI
OTOMOBİL
Şimdı sıra sızde 3 Evin paketinden 6 kulakçığı hemen kesin,
"EVİN, PK 34 81132 Usküdar/lstanbul" adresıne hemen gönderin
TEK ÇEKİÜŞTE KAZANIN.
BUGIJIV
ALÎStRMEN
Kuzeyden Doğru Avrupa...
Falıh Sultan Mehmet'ın önderliğindeki Osmanlı ordusu aca-
ba Ehzans ın başkenti Kbnstantinopoiis'e gerçekten unutulup kal-
mış bir kuçük kapıdan rastlantı sonucu mu girdi? Yoksa
"kerkaporta" öykusu önc.e Bizanslı, yuzyıllar sonra da Ellen ta-
rihçılennın dört elle sarıldıkları bir nafile teselli midir?
Tarıhın boylesine kalın çizgilerinin çekildıği dönemlerde rast-
lantıların payı küçük, çok küçük kalıyor ve öyle ya da böyle ol-
sun sonuç da değişmıyor. Varsayalım ki, bir açıkgöz komutan,
bıraz da ıhanet kokan bir unutkanlıkla açılmış kapıyı iyi değer-
lendirmış ve kabul edelim ki böylesıne önemli bir değışım rast-
lanlının ürünu olsun. Yine de kerkaporta oyküsündeki teselli na-
file değtl midır? Zaten tarıh teselli kaldırır mı ki?
Büyük değişimlerde rastlantıların payı küçüktür. Ama büyük
değişımlere gıderken, küçük büyük her açılan kapıyı iyi değer-
lendirmek onemlidir.
Türkıye'nın ümmetten ulusa, hasta imparatorluktan cumhuri-
yete geçişinin temelinde, eylemin önderinın 1917 devrımı ile ku-
zey komşuda meydana gölen degışıklikteri çok iyi kavraması, Le-
nın ile başlayan dönemın kendi kurtuluş savaşı ıçın oluşturdu-
ğu doğal ittifaka doğru tanı koyup, ortaya çıkan olanağı iyi de-
ğerlendirmesi de yatar
Türkiye bir anlamda kendi rönesansını, aydınlanmasını da bir-
likte getirerek, onu çağdaşlık rayına oturtacak olan yola kuzey
kapısından girmıştı. .
Yüzyılın başında arayış içinde olan iki ülke, Türkiye ile Sw-
yetler Bırliğı'nde değışimler bırbirini izlemiş ve etkilemış, hatta
karşılıklı desteklemışlerdır
Aradan yetmiş yıl geçmiş ve iki ülke yeniden bir arayışın içine
gırmış bulunmaktadırlar. Sovyetler Birliği Lenin'den bu yana en
büyük değişımını yaşarken, Türkiye Cumhuriyeti bir kez daha
dünya üzerindeki yerını sorgulamaktadır. Bu iki ülkenin değişim-
leri de. ozellıkle Moskova'daki yeni rüzgârların yol açtığı yeni bir
dunyanın oluşma ortamında meydana çıkmaktadır.
Yirmıncı yüzyıl boyunca oluşan yapılar, kemikleşmeler, kamp-
laşmalar son dönemde hızla değişmeye başlamış ve dünya şu
andan kesin cızgilenyle görülmesi olanaksız yeni gelişmelera,
dengelere gebe hale gelmıştir
Bu gelışmeler başlamadan önce, Avrupa'nın kapısını ekono-
mik, sosyal, politık ve ozellıkle etik açıdan hiç de hazırlıklı ve hakJı
olmadan çalan Türkiye, ıstemının gerı çevrildiğinı görmüş, "Siz
bıze telefon numaranızı bırakın, biz sizi ararız" yanıîı ile karşı-
laşmıştır.
Işın ilgınci, Turkiye'nin bu nafile adaylığından bu yana olaylar
öylesine hızlı gelişmiştir ki, coğrafınin ötesinde bir kavram olan
Avrupa'ya hızla daha uzak düşmek durumunda kalmıştır Anka-
ra.
İşte ıkı komşunun yeni arayışlarının çakıştığı dönem Türkiye
açısından böyle bir özellik taşımaktadır. Bu ortamda, Sovyetler
Birliği hızla açıklık polıtıkasmdan yeniden yapılanmaya. oradan
da çoğulculuğa doğru geçerken, iki komşu ülke arastndakı eko-
nomik ilışkıler beş yıl içinde yediyle katlanarak 300 milyon do-
laroan 2 milyar 100 milyon dolara yükselmiştır.
Dünkü Cumhuriyet'te Sovyetler Birliği Büyükelçisi Albert Çer-
nışev ıkı ülke ılişkilerindeki bu gelişmeye dokunuyor ve Karade-
nız'in artık bızı ayırmadığı, tam tersine, güçlü bir işbirliği ile bir-
leştirmeye aday olduğunu söylüyordu.
Yine dünkü Cumhuriyet'in 2. sayfasında ise Em. Büyükelçi
Şükrü Elekdağ, 'Karadenız işbirliği ve refah bolgesı' kurulmast
onensını yapıyor ve 'Karadenız uluslararası ödemeler ve yatırım
bankası'nın da bu çerçevede oluşturulmasını ileri sürüyordu.
Doğrusu Turkiye'nin başta Sovyetler Birliği olmak üzere Ka-
radenız'e kıyısı o'an öbür ülkelerle de, ekonomik ilişkilerini ge-
lıştirme oianakları büyüktür ve bu tür bir gelışme Türkiye'ye yal-
nız ekonomik olarak değil, politik ve sosyal açıdan da büyük ka-
pılar açabılecektır.
Belkı ae Turkiye'nin gelecekte ekonomik, politik, sosyal ve en
önemlısı etik açıdan hazırlıklı (eğer bir gün o duruma gelebilır-
se) ve bu kez haKlı olarak Avrupa yoluna aday olduğunda yapa-
cağ» en akıllıca iş, bu yola kuzey kapısından girmeye kaikması
olacaktır
YüGOSLAVYA
SIRPI.AR'LN KARŞI GÖSTERİSt — Arnavutlar, başkent Prişti-
ne'nin merkezinde.gosterilerini sürdunirken, bölgede azınlık duru-
munda olan Sırplar, ancak çevre kasabalarda düzenleyebildikleri
göslerilerde. yoneticileri Arnavutlara karşı bnlem almaya çağınyoriar.
Devlet Başkanlıgı'ndan
u
Ordu Kosova'ya" emri
Dış Haberter Servisi — Yugos-
lavya Devlet Başkanlığı, Sırbistan
Cumhuriyeti'ne bağlı Kosova
Özerk bolgesindeki olaylann bas-
tırılması için ordu birliklerinin
kullanılmasını emretti.
Resmi Haber Ajansı Tanjug'un
yayımladığı bildiride, "Yugoslav
dolel başkanlığı, anayasal düze-
ni korumak ve >iddeti engellemek
için Kosova'da ordu birliklerinin
kullanılmasına karar verdi"
denildi.
Kararın, Kosova ozerk bölge-
sinde, binlerce Anıavut'un önce-
ki gün demokrasi istemiyle yaptık-
ları gösieriden sonra bölgedeki
Sırp azınlıkla Arnavutlann arasın-
daki ilışkilerin iyice gerginleşme-
si üzerin; 8 kişilik kolektif devlet
başkanlığınm dun yaptığı olağa-
nüstu toplantı.ia ahndığı kaydedi-
liyor. Bu arada hükümeti Arna-
vutlara karşı önlem almaya çağı-
ran Sırplar bir karşı gosteri düzen-
lediler. Can güvenliğinden endişe
eden çok savıda Sırpın ise Koso-
va'yı terk ettikleri bildiriliyor.
Yugoslav yetkilileri, Kosova'da
ortaya çıkan gerginlik ve çatışma-
lardan, komşu ülke Arnavutluk ile
birleşmek istediklerini ileri siır-
dükleri Arnavutları suçluyorlar.
Yugoslav resmi haber ajansı
Tanjug'un haberine göre başkent
Priştine'nin yakınlarındaki Polje
kasabasında bir yurüyüş düzenle-
yen Sırplar, "bölücü ve terörist"
şeklinde adlandırdıkları Arnavut-
ların saldın olasılığına karşı, hü-
kümet tarafından korunma istek-
lerini dile getirdiler. Sırp gösteri-
ciler, yöneticilerin, kendilerini Ar-
navut saldınlarına karşı koru-
makla yükumlü olduklarım belir-
terek. bölgedeki Sırp azıalığa, can
ve mal güvenlikleri hükümet ta-
rafından sağlanamaması duru-
munda bölgeyi terk etmemeleri
cağnsında bulundular. Gösterici-
lerin açıklamalannda, "Sırp yrt-
kililer Arnavul saldınlarına kar-
şı Sırplan ve Karadağlıları koru-
mak için derhal tedbir almab-
dırlar" denildi.