23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
6KASIM 1990 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 I Beyrort'taki I Fıfarinlüer • BEYRUT (AA) — Lübnan Deylet Başkanı Elias Hrawi, Beyrut'ta bulunan Filistinli gerillalann silahlan bırakmalan gerektiğini söyledi. Hrawi, önceki gün BBC'ye verdiği demeçte, "Lübnan'daki Filistinliler, diğer Lübnanlılar ile tamamen aynı muameleyi göreceklerdir. Filistinlilerin kendi gerekçeleri var, biz de | onlan destekliyoruz. Ancak t Lübnan devleti içerisinde l bağımsız bir bütünlük , oluştunnalarına izin , veremeyiz" dedi. Habibi-E*ad •• görüşmesi ; • ŞAM (AA) — Suriye ; Devlet Başkanı Hafız Esad, ; üç günlük resmi bir ziyaret • için Şam'da bulunan tran • Cumhurbaşkanı Yardımcısı > Hasan Habibi ile bir araya ! geldi. Hafız Esad Ue •; Habibi arasındaki ; görüşmede Körfez krizi, ' Lübnan'daki çatışmalar ve rehin tutulan Batıhlann durumunun ele alındığı kaydedildi. Latakya kentinde gerçekleşen görüşmeye Habibi'ye eşlik eden tran Dışişleri Bakanı Ali Ekber Velayeti ve Suriye Devlet Başkan Yardımcısı Abdülhalem Haddam ve Dışişleri Bakanı Faruk El- Şara'nında katıldığı bildirildi. Bulgaristaır'da zor günler • SOFYA (AA) — Bulgaristan'da Bağımsız Sendikalar Konfederasyonu, muhalefetin oluşturacağı bir hükümetin kurulması çağrısında bulundu. Konfederasyonun Başkanı Knıstyu Petkov, televizyona verdiği demeçte, "Demokratik Güçler Birliği'nin (UDF) liderliğini yapacağı bir koalisyonu tercih ederim" dedi. Konfederasyon, eski Komünist Sendika'dan oluşmuş bulunuyor. Petkov, Sosyalist Başbakan Andrei Lukanov'un ekonomik programı için muhalefetin desteğini sağlama çabalannın sonuçsuz kalması uzerine, UDF liderliğindeki koalisyonun kurulması için yanndan itibaren çalışmalara başlanabileceğini.söyledi. G.Kore'de kaza: 21 ölti • SEUL (AA) — Güney Kore'de, eski Devlet Başkanı Chun Doo-Hwan'ı ziyaretten dönen 40'tan fazla kişiyi taşıyan otobüsün Seul yakınlanndaki bir dağdaki göle uçması sonucu aralannda aracın sürücüsünün de bulunduğu en az 21 kişi öldü. Polis vetkilileri, Seul'un 104 îcilometre doğusundaki Inje Jcasabasında meydana gelen Jcazada iki kişinin lcaybolduğunu, 21 kişinin de hastaneye kaldırıldığını açıkladılar. Haber bültenlerinde, otobüsün bir fcaşka araa geçmeye jçalışırken Soyang Gölü'ne tıçtuğunun sanıldığı bildirildi. :Uzay teleskopu Hubble • WASHINGTON (AA) — DUnya çevresinde yörüngeye oturtulduğu nisan ayından bu yana çeşitli sorunlara hedef olan ozay teleskopu Hubble, ilk gök cismini belirledi. Amerikan Havacüık ve Uzay Ajansı NASA tarafından yapılan açıklamada, zayıf olarak belirlenebilen çok kuvvetli radyo dalgalan yayan gök cisminin dünyadan milyarlarca ışık yılı uzakta olduğu kaydedildi. Hubble tarafından ilk belirlenen ve "Quasar" olarak adlandırılan gök cisminin, dünyanın oluşumundan hemen sonra var olan kimyasal maddeler hakkmda ipuçlan verebileceği bildirildi. Zarariı gazlara karşı mticadele • CENEVRE(AA) — Avrupa ülkelerinin, dünyanın ısınmasına neden olan gazların çevreye yayılma sınınnı dondurma kararı aldığı bildirildi. Karar, 6 üyeli Avrupa Serbest Ticaret Birliği ve 12 üyeli Avrupa Topluluğu çevre bakanlannın, dünyanın ısınması konusundaki toplantılannın sonunda alındı. Bakanlar, ÂBD gibi diğer zengin ülkelerin de kararlarına katılmasını istediler. Böylece, çevreye yayılan karbondioksit miktarını sınırlamayan OECD üyesi sadece ilçi ülke, ABD ve Türkiye kalıyor. Başkan Bush, bugün yapılacak ara seçimlerde çetin sınav verecek ABDTi seçmen karamsarSeçimler her şeyden önce Cumhuriyetçilerin yaşadığı sarsıntıyı yansıtıyor. Bütçe tartışmalan, Bush'un I988'de verdiği sözü tutmayarak vergilerin arttırılmasını kabul etmesi Cumhuriyetçi Parti'de derin çatlakiar oluşturdu. Son yapılan nabız yoklamalarına göre seçmenlerin çoğu ekonominin kötü olduğuna inanıyor. Ayrıca pek çok adayın Ahlak Komitesi soruşturması altında olması da seçmenlerin karamsarlığını arttırıyor. ŞEBNEM ATİYAS NEW YORK — ABD'de bu- gün 50 eyalette yapılacak ara seçimlerde Temsilciler Meclisi'nin 435 üyeliğinin tü- mü ile Senato'- nun 34 üyeliği yenilenecek, bu arada bazı eyaletlerde de yeni vali seçile- cek. Ara seçimler, Amerikah seçmene, Körfez, bütçe, dur- gunluk konulannda yönetime bir mesaj verme fırsatı yarata- cak. Seçimlerde iki parti arasın- daki dengenin büyük bir deği- şikliğe uğraması beklenmiyor. Ancak Demokratlann 10-15 ara- smda yeni sandalye kazanacak- lan tahmin ediüyor. ABD'de ara seçim, seçmenin 'Başkan'a iyi bir ders verme fır- satı, eyalet yönetimlerini silke- leme, ülkenin içınde bulunduğu durumdan duyduğu memnuni- yetsizliği dile getirmesinin bir aracı olarak değerlendiriliyor. Bu yılki seçim her şeyden ön- ce Cumhuriyetçilerin yaşadığı sarsıntıyı yansıtıyor. Bütçe tar- tışmalan ve Başkan Bash'un 1988'de verdiği sözü tutmaya- rak vergilerin arttırılmasına ra- n olması, Cumhuriyetçi Parti içinde derin çatlaklar oluşturdu. Bush'un tavrını görkemli 'Reaganomics' günlerine karşı işlenmiş büyük bir suç olarak nitelendiren pek çok Cumhuri- yetçi, partinin durumundan memnun değil. Üstelik Demok- ratlann siyasi gündemi belirle- mekteki rolü artmış durumda. Son üç seçimi Cumhuriyetçjlere kazandıran vergd konusu artık Demokratlann bakış açısından tartışıhyor, yani vergilerin art- tınlıp arttınİmayacağı değil, ki- min vergisinin nasıl arttınlaca- ğı konuşuluyor. Emlak kredi bankalan skandah ve enflasyo- nun çift rakamlı sayılara çok yaklaşmasından sonra 1988'de vergi konusunda verdiği seçim sozünü tutamayan Bush'un des- teği son yapılan kamuoyu yok- lamalannda yüzde 52'ye düştü. Bush parti adaylan için yürüı- tüğü ara seçim kampanyasını, PARIS StLAHA DEGtL, EĞtTİME PARA — Paris'te egitim koşullannın düzeltilmesi için gosteri yapan gençler, "silaha değil, egi fimo nora" VSTIII nankartlar tacuiılar (Fnfoöraf- AFP)time para" yazılı pankartlar taşıdılar. (Fotograf: AFP) Öğrencileryine sokaklardaSABETAY VAROL PARİS — Liseli gençler tum Fransa'da dün gene sokaklardaydı. Fransız Parla- mentosu, Eğitim Bakanlığı bütçesini göru- şurmeye başlarken Paris'te onbinlerce li- seli, randevulaştıklan "Place d'Italie" meydanından meclis binasına doğru yürü- yuşe geçti. Herhangi bir kışkırtmaya en- gel olmak uzere güvenlik giıçleri; tçişleri Bakanlığı'nın emriyle cop, kalkan ve miğ- ferlerini kışlalannda bıraktı. Polis kuvvet- lerinin havayı gerginleştirmemek için s'arf ettiği gozle görülür çabaya rağmen korte- jin on tarafında bulunan kuçuk bir grup, güzergâh üzerinde bazı vitrinlere saldırdı ve araçları tahrip etmeye kalkıştı. Ancak gerek öğrenciler gerekse güvenlik güçleri bu küçuk olayları büyütmekten kaçındı. Kent trafiği tam anlamıyla felç oldu. An- cak kamuoyu 1986'da olduğu gibi ezici ço- ğunlukla öğrencilere hak veriyor ve gös- terileri normal karşılıyor. Bir hafta önce ısteklerini tatmin için hu- kümetin verdiği bazı tavizlere rağmen, öğ- rencilerin geçen hafta olduğundan da da- ha kalabalık bir şekilde yürüyüşe katıldı- ğı gözlendi. Cumhurbaşkanı François Mit- terrand, Sosyalist Parti üyesi gençlere yol- ladığı bir mesajda "liselilerin isteklerine kulak verilmesini" talep etti. Mitterrand "kendi gençlerinin sesine kulak vermeyen bir toplum gelecege iyi hazırlanmıyor de- mektir" dedi. Paris dışındaki kentlerde ya- pılan yürüyüşler hesaba katıldığında top- lam ikiyüz binin üzerinde gencin düzenle- nen gosteri yürüyüşlerine katılarak hükü- metten, okulları için "para", lise binala- rında daha fazla "can giivenliği" ve eği- tim personeli sayısında artış yönundeki is- teklerini yinelediler. Özetle Fransa'da liseli gençler artık "baraka" şeklindeki prefab- rik binalarda ders görmek istemiyor. Cumhurbaşkanının "yumuşatıcı" açık- lamalanna rağmen Milli Eğitim Bakanı Loinel Jospin, Eğitim Bakanlığı bütçesi- nin 248 müyar Fransız Frangı ile (yakla- şık 50 milyar dolar) Fransa'nın en büyük bütçesi olduğunu belirterek bu alanda çok daha önemli tavizler beklenmemesi gerek- tiğini ifade etti. Hükümet çevreleri uzun yıllardan beri ilk kez Fransa'da eğitim büt- çesinin savunma bütçesini aştığına dikkat çekiyorlar. Geçen haftaya kadar Paris ve taşra kentlerinde gerçekleşen ve sayısal ola- rak giderek büyüyen liseli sokak gösteri- leri, hukumetin okullardaki personel sayı- sında 1000 kişilik yeni kadro açmasıyla so- nuçlanmıştı. Ne var ki sayıları birden iki- ye çıkan öğrenci "eşgüdüm komitleri" bu tavizi "yetersiz" buldu. Öğrenciler ozel- likle smıflarda 25'ten fazla öğrenci ile ders yapılmamasının sağlanması üzerinde du- ruyor. İki komite, aralarındaki ayrıhkları gidererek "Liseliler Ulusal Koordinasyon Komitesi" adı altında bütünleşti. Dunkü gosterinin başarısından sonra adı geçen komite tüm liselileri 12 kasım için yeni bir gosteri yürüyüşüne çağırdı. BAŞPİSKOPOS YAKOVAS'INİDDİASÎ: Türkler Maraş'ı bırakacak Yakovas, "Türklerin bazı köyleri Rumlara vereceklerine, Lefkoşa Havaalanı'nı açacaklarına ve Maraş'ı bırakacaklarına ilişkin elimde gayri resmi kaynaklara dayanan bilgiler var" dedi. ATİNA (AA) — Amerika ve Kanada Başpiskoposu Yako- vas, Kıbns sorununun çözümü konusunda iyimser olduğunu söyledi. Yakovas, Selanik'te düzenlediği basm toplantısın- da, iyimserliğuıin ABD Dışiş- leri Bakanlığı Kıbrıs özel Ko- ordinatörü Nelson Ledsky'yle görüşmesinden ve bazı ABD'li kaynaklardan edindiği bilgiler- den kaynaklandığtnı ifade etti. Amertka ve Kanada Başpis- koposu "Kıbns Tiirkleri'nin bazı köyleri Kıbns Rumlanna vereceklerine, Lefkoşa Havaa- lanı'nı açacaklmnna ve Maraş'ı bırakacaklanna dair elimde gayri resmi kaynaklara daya- nan bilgiler var" dedi. ABD Başkanı George Bush'- un Cumhurbaşkanı ÖDÜ ile yaptığı son görüşmede Kıbns sorununu gundeme getirdiğini ve Cumhurbaşkanı Ozal'a 'gö- rnşlerini üettigini' iddia eden Yakovas, "Özal, Kıbns sonı- nnnun Tiirkiye'ye ekonomik politik açıdan maliyeti yüksek okluğundan, sorunun çözümü için iyi niyetli göriinüyor" dedi. Yakovas, ABD'nin Kıbrıs sorununun en kısa sürede çö- zümlenmesini arzuladığım da belirterek ABD'nin sonına 'ihanet etmeyecegini' ve 'terk etmeyecegini' ifade etti. Yakovas, Kıbns sorununun gerek BM himayesi ve sorum- luluğunda olması gerekse Kıb- rıs Rum yönetiminin bugüne kadar kendilerinden ne istedi- ğini açık şekilde belirtmemesi nedeniyle ABD'de yaşayan Yu- nan asıllı Amerikaülann bu so- runun çözümlenmesi için gere- keni yapamadıklannı belirtti. Yakovas, Kıbrıs Rum siyasi partilerinin nasıl bir çözüm is- tedikleri konusunda artık an- laşmaya varmaları gerektiğini söyledi. desteğin düşmesine neden olan bu konulardan uzaklaştmp Körfez krizi üzerinde toplama- ya çabaladı. Bir ölçüde başanh da oldu. Kampanya sonunda Bush'a verilen destek yüzde 2 artıs Kösterdi. Demokratlann performansı ise uzun zamandan beri ilk kez iyiye doğru gjtme belirtileri gös- teriyor. Bütçe pazarlıklan sıra- sında mesajlannı 'zengin-fakir' tartışmasına oturtarak seçim kampanyasını güçlendirdiler. Demokratlar, bu tartışmalarda en zenginlerin vergi yükunun arttınlmasını önerdiler. Aynca Bush'un sermaye değerlemesi vergisinin düşurülmesine yöne- lik önerisinin sadece zengınlere yarayacağı gerekçesiyle redde- dilmesini savundular ve hemen Cumhuriyetçilerce 'sınıf savaşuu' kışkutmakla suçlandı- lar. Dolayısıyla bugünkü seçim sonuçlan Demokratlann bun- dan sonra izleyecekleri strateji- ye de ışık tutacak. 'ZengİB-faldr potitikaa Ue ekooomik popiiliz- me' kayıp kaymayacaklanna karar verebilecekler. Kamuoyu yoklamalanna gore şimdilik De- mokratlann vergide popülizm stratejisi olumlu sonuçlar verdi. Bütün seçimlerde olduğu gi- bi Amerikaİı seçmenlerin çoğu bu seçimde de oy kullanmaya- cak. Pek çok aktif oy kullanma- yan 'Idmseyi yeniden seçmeyin' kampanyasına başladı. Basında yer alan haberlerde seçmenin son derece kötümser olduğu, politikacılara guvensizliğin hiç- bir seçimde olmayan boyutlara ulaşüğı kaydediliyor. CBS tele- vizyonu ile The New York Ti- mes gazetesinin yaptığı kamuo- yu yoklamalannda yüz-le toplu- mun 66'sı ekonominin çok kö- tü olduğu kanısında, yüzde 77'si hükumeti çıkar gruplaruım be- lirlediği, politikacıların halkın yararmdan çok kendi çıkarlan- nı düşündükleri görüşünde. Seçmenin bu karamsarlığı için yeterince neden var. Pek çok aday Ahlak Komitesi soruş- turması altında. Başkent Was- hington'dan Demokrat aday Holmes Northon'un son sekiz yüdır vergi kaçırdığı ortaya çık- tı. Northon, vergi kâğıtlannı eşinin doldurduğunu, bundan kendisinin haberi olmadığını id- dia etti. YuNANÎSTAN SadıkAhmet hükümetten desteğini çekti ATtNA (Camhnriyet) — Gü- mülcine bağımsız milletvekili Sadık Ahmet, güvenoyu verdi- ği Mitsotakis hükümetinden desteğini çektiğini açıkladı. Sa- dık Ahmet parlamento başkan- lığına gönderdiği bir yazıda altı aylık YDP iktidarı döneminde Başbakan Konstantin Mitsota- kis'in "tüm Yunan vatandaşla- n arasında eşitlik, insan hakla- nna saygı" gibi sözlennin sade- ce parlamentoda kaldığını ve Batı Trakya'daki Türk azınlığa uygulanmadığını üzüntüyle mü- şahede ettiğini söyledi. Yunanistan hükumet sözcüsü Viron Polidoros ise Sadık Ah- met'in açıklamasının dikkate alınmadığını söyledi. Hükumet sözcüsu şu açıkla- mayı yaptı: "Sayın Sadık Ahmet'in ver- diği ve vereceği oylar, hükümet partisi tarafından bugüne dek dikkate alınmadığı gibi bu ko- auda hiçbir hesaplama da yap- mamıştır. Hükümet partisinin pariamentoda güvenoyu sağla- yacak kadar yeterli oyu vardır. Sadık Ahmet, yeni seçim yasa- sından rahatsız olsa gerek ki YDP hükıimetine vermiş oldu- ğu güvenovunu geri çektiğini açıklamıştır.'' ISRAIL De Cuellar'ın çağrısına Dış Haberler Servisi — tsrail işgali altmdaki topraklarda hu- zursuzluk sürerken tsrail hükü- met i, bu topraklarda yaşayan Filistinlilerin konınması için uluslararası bir konferans dü- zenlenmesi önerisini reddetti. Birleşmiş Milletler Genel Sekre- teri Perez de CneUar tarafından ortaya atılan uluslararası kon- ferans düzenlenmesi fikri, Israil hükumeti tarafından tehükeü' olarak nitelendirildi. BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar, işgal altındaki toprak- larda yaşayan 1.7 milyon Filis- tinlinin korunması için Cenev- re Konvansiyonu'na imza koy- muş olan ülkelerin toplanarak karar almalannı istemişti. DUNYADA BUGUN AUSIRMEIV Sokaktaki Amerikah ve Basın P.J. Clark's New York'un 3. caddesi ile 55. sokağının ke- siştiği köşede buiunan, kentlilerin yakından bildiği, ama tu- ristlerın fazla tanımadığı eski ve ünlülerın uğrağı olmuş bir irlanda ban. Arka bölümü lokanta olarak düzenlenmiş bulu- nan bu yerde simsiyah, acı, köpüğü kolay kolay silinmeyen, bira severlerin bayıldığı, çıktığı ülkede oda sıcaktığında içi- len İrlanda'nın ünlü Guiness birası da fıçıdan çekilerek satı- lıyor. Gencay Şaylan ile gece saat 11 sularında barın tezgâ- hına dayanmış bir yandan içkilerimizi yudumluyor bir yan- dan da konuşuyoruz. Bir ara, yanımızdaki tabureye tünemiş olan güzelce, orta yaşlı hanımın arkadaşı ve tipinden Latin kökenli olduğu izle- nimini uyandıran kişi Gencay'a sordu: — Ne olduğunu çıkaramadığım bir dil konuşuyorsunuz, ne- relisiniz? Gencay'ın adam kadar beni de şaşırtan yanıtı üzerıne or- taya bomba düşmüş gibi oldu. Çünkü iletışim organlarının Amerikan toplumu üzerindekı etkisinin somut ömeklerinden birıni görme tutkusuna kapılan Gencay, birden duraksama- dan, "Iraklıyız" deyıvermişti. "Iraklıyız" yanıtı yalnız bizimle konuşan yabancının değil "Coctail filmindeki Tom Cruise'ı andıran yakışıklı ve hüner- li barmenimizi de etkilemişti; salvo hemen başladı. Soruyu soran kişi, biraz öncesine kadar tatlı tatlı kur yaptığı hanım arkadaşını da unutup birbiri ardından savlannı sıralamaya ko- yuldu. Ne Saddam'ın çıkjınlığı kaldt ne de yapılan işin yanhşlığı ve ABD'nin buna göz yumamayacağı. Ne Kuveyt'in bir Orta- doğu diktatörüne yedirilemeyeceği ne de demokrasinin er- demlerı. Tartışmanın daha da kızışmaması, Gencay'ın hiç de Sad- dam'cı gibi davranmayışından, onun tıpik bir Ortadoğu dik- tatörü olduğunu kabul edişinden ve belki de tanımadığımız Amerikalının kendini tutmasını bilen uygar davranışından kay- naklanıyordu. Sonunda tartışma. biraz önceki baygın bakışlann ve söy- lenen tatlı sözlerin somut sonuçları için sabırsızlanan hanı- mın, arkadaşını ısrarla dürtmesiyle noktalandı. Ama konuş- macımız, kapıdan çıkarken bile; — Çıkışınız yok, bir an önce çekilin işgal ettiğiniz toprak- lardan, diyordu. Doğrusu, Gencay'ın girişimi çok yerinde olmuştu. Mass- media, sokaktaki Amerikalıyı öylesıne etkilemişti ki herkes daha düne kadar haritada yerini bile gösteremeyeceği ülke- lerle ilgilı çılgınca tartışmalara girmeye hazırdı ve hemen her- kes, bir ABD mudahalesınin haklı nedenleri konusunda bir çok gerekçe ileri sürebiliyordu. ABD'de çok küçük bir azınlık dışında herkes için Saddam "Bağdat kasabı" idi ve cadılar bayramı için satılan maske- ler içinde en nefret çekeni Irak Devlet Başkanı'nınkiydi. Hat- ta gazetelerde, Saddam maskesi giymiş bir kişinin şakadan boğazına sarılan çocuklar görülüi/ordu. Amerikan gazeteleri, radyo ve televizyon istasyonları hep birlikte kamuoyunu hazırlıyorlardı. noğallıkla Saddam'ın he- sapsız olduğu anlaşılan, hiçbir haklı yanı bulunmayan giri- şimi ile politik kişiliğı de bu çabayı kolaylaştırıyordu. Ama ya- yınların çok nesnel olduğu da soylenemezdı. En ciddi TV is- tasyonu olarak kabul edilen PBS bile kimyasal silahlaria il- gili yayınında, olayın tarihçesini verirken Sam Amca'nın Vi- etnam'da kullandığı bu tür silahlardan söz etmemeyi yeğli- yordu. Kısacası. Amerikan kamuoyu bir savaşa hazır durumda- dır. Bu ortamda, Amerikalılann çoğunluğunun savaşa karşı ol- duğunu ileri süren kamuoyu yoklamalarına, doğruluklarını yadsımamakla birlikte, fazla güvenmemek gerek. Ekonomik durgunluk Amerikalıyı acı acı düşündürüyor ve benzinin galonuna (a78 litre) gelen 3 sentlik (80 liralık) bir artış bile sokaktaki adamın bar bar bağırmasına neden olu- yor. Petrol fiyatının bu denli artmasına neden olan Saddam yüzünden benzincide fiyatlar biraz daha artmaya ve ekono- mik durum kötü görünmeye başlarsa, bugün savaş karşıtı olanların, kolayca savaşa "evet" demeleri olası. Üç hafta kaldığım Amerika'da edindiğim izlenim, olası bir Körfez savaşına, Amerikan kamuoyunun hazır olduğudur. Durumu değerlendirirken bu noktayı gözden uzak tutma- makta yarar var. HlNDİSTAN Hindular yangına körükle gidiyor Ayodhya kentinde bir caminin yerine tapınak yapma istekleri reddedilen radikal Hindular 3 bin camiyi yıkma tehdidinde bulundular. AYODHYA (AA) — Hin- distan'ın Ayodhya kentinde bir caminin yerine tapınak yapmak istekleri reddedilen Hindular, 3 bin camiyi yıkma tehdidinde bulundular. Dünya Hindu Konseyi Genel Sekreteri Ashok Singhal, dün düzenlediği basın toplantısında şimdiye kadar üç camiyi yık- mak istedıklerini, ancak hukü- metin Hindulara karşı tutumu- nu gördükten sonra 3 bin cami- yi yok etmeye karar verdikle- rini söyledi. Ashok Singhal, bu 3 bin ca- minin Hindularca kutsal olan bölgelerde inşa edildiğini, bu nedenle yıkılmalan gerektiğini savundu. Singhal, konseylider- lerinin gelecekteki stratejilerini Ayodhya Camii'ni yıkma pro- jelerini askıya aldıklanru belirt- ti. Hindu Konseyi'nin 3 bin ca- miyi yıkma planının Hindu toplumu ile Müslüman azınlık- lar arasındaki gerginliği arttır- ması bekleniyor. Konsey geçen ay Ayodhya kentindeki bir caminin yerine savaş tanrısı Rama adına bir ta- pınak yapmak için bir kampan- ya başlatmış, Bunun üzerine Hindularla Müslumanlar ara- sında çıkan çatışmalarda 330'dan fazla kişi ölmüştü. 16. yüzyılda inşa edilen caminin alanının Rama'nın doğum ye- ri olduğunu iddia eden Radikal Hindular, daha sonra iki cami- yi daha yıkmak istediklerini bildirmişlerdi. Öte yandan Hindistan'da ik- tidardaki Janata Dal Partisi '- nin parlamenterlerin yansı, Başbakan V.P. Singh'den des- teklerini çektiklerini açıkladı- lar. Janata Dal'ın parlamentoda- ki 140 üyesinden 68'inin, parti içindeki sosyalist görüşlü Chandra Shethar'ı parti lideri ilan ettikleri bildirildi. Janata Dallı parlamenterler, Cumhurbaşkanı Ramaswamy Venkataraman'dan Shekhar'a yeni hükumeti kurma görevini vermesini istediler. Chandra Shekhar, dün gaze- tecilere yaptığı açıklamada "Hükümet krizini çözebileceği- mi sanmıyorum. Ancak müte- vazı bir girişimde bulunacagım" diye konuştu. RöMANYA Moldavya için gosteri Dış Haberler Servisi — Ro- manya'da fiyat artışlanna karşı tepkiler sürerken önceki gün başkent Budapeşte sokaklan, Moldavya ile birleşme istekle- rini dile getiren Rumen halkı- mn gösterilerine sahne oldu. Gösterilerin başkent dışına da yayıldığı bildirildi. Yaklaşık 2 bin kadar Rume- nin Budapeşte'nin ana cadde- lerinden Sovyet Elçiliği'ne doğru yürüdükleri haber veril- di. Yürüyüş sırasmda 'Besarab- ya'yı geri istiyoruz', 'Moskova, Besarabya senin değil. Bunu unutma' sloganları atıldığı kay- dediıdi. Sovyetler Birliği'nin Romanya sımrındaki 4.3 mil- yonluk Moldavya Cumhuriye- ti Besarabya olarak da anıhyor. Başkentin kuzeyinde Transil- vanya kentinde de aynı fstekle- ri savunan yaklaşık 4 bin kişi- nin yürüduğü bildirildi. Göste- riler sırasmda, Moldavya'da başlayan etnik çatışmalarda ya- ralananlara yardım götürmek amacıyla gönüllü ekipler oluş- turulması yolunda çağrı yapıl- dığı da belirtildi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear