Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
15 KASIM 1990 KÜLTÜR-SANAT CUMHURİYET/5
. İSTANBUL GİTARFESTÎVALİ
Gitarlı günler
• Kiilrür Servisi — Uluslararası 8. fstanbul Gitar
Festivali, bugün Ataturk Kültur Merkezi'nde saat
19.00'da El Duo Flamenco'nun konseriyle açılıyor. Paco
Pena Flamenko Topluluğu (yukanda) şenlikteki ilk
konserini 19 kasımda, ikinci konserini 20 kasımda
verecek. Arjantinli Miguel Garau-Fernando MUIet
ikilisinin konseri 22 kasımda. Yunanh gitar ikilisi Vangeli
Budunis-Maro Razi 27 kasımda yine AKM'de çalacak.
Son konser ise 29 kasımda Kubalı gitarcı Joaquin
Clerch'ten. (Fotoğraf: Yıldız Üçok)
Hakkı Anü'nın §ergisi
• Küllür Servisi —
Hakkı Anlı'nın resım
sergisi Tem Sanat
Galerisi'nde 17 kasım
günu açıhyor. 1906
doğumlu sanatçı 1932*d
Devlet Güzel Sanatlar
Akademisi'nden mezun
oldu. Anlı, 1933'te Batı
akımlarını ilk defa
Türkiye'ye getiren D
Grubu kuruculanna
katıldı. 1947'de Paris'e
giden sanatçı, Jean
Metzyıger yonetıminde
çalıştı. Yaşammın otuz
aJtı yılını Paris'te geçireı
Anlı, Türkiye'ye bu yıl
döndü. Soyut akımına
uygun
çalışmalar yapan sanatç
Grenoble gibi ünlü muzelerce satın alındı. Buyuk boyutlu
kompozisyonlarında 'ışık' olgusu ile yoğunlaşan sanatçı,
boşluk içinde gezinen figürleriyle dikkac çekiyor.
Suluboya Ankara evleri
• ANKARA (AA) — Ressam Kamuran Baban, eski
Ankara evlerinı konu alan çalışmaiarını, 16 kasımda
Galeri Z'de sergilemeye başlayacak. 1952 yılında
Kerkuk'te doğan sanatçı, 1977 yılında Bağdat
Almüstansıriye Universitesi PsikOloji Bölümu'nden
mezun oldu. Irak, Luksemburg ve Turkiye'de 10'u aşkın
kişisel sergi açan Baban, çeşitli karma sergilere de katıldı.
Dostlar Tiyatrosu, Aslan Asker Şvayk'ıyann sahnelemeye başhyor
Şvayk'tan savaşa hayırGenco Erkal'ı 27 yılda üçüncü kez Şvayk
rolünde izleyeceğiz. Oyunun dekorunu ressam
Bedri Baykam hazırladı. Genco Erkal, "Savaş
çığlıklarının yeri göğü inlettiği bir dönemde
Şvayk'ı anımsamanın tam zamanı" diyor.
DİKMEN GÜRÜN
UÇARER
Dostlar Tiyatrosu yeni sezo-
nu "Buruk Ezgi" ve "Merhaba"
ile açtı. Her iki oytm da Genco
Erkal için ayn bir önem taşıyor.
"Buruk Ezgi'yi çekinerek
sahndcdiın" diyor Genco Erkal.
"Anu bekJentUerimin ötesinde
gördügü ilgklen mutluyum. Baş-
ka tiyatrolann da Havel'in
oyunlannı peş peşe sergilemesi
oldukca sevindirid. Havel'in ti-
yatrosundan yola çıkarak top-
lumda aydının işlevi. eleşü'risi gi-
bi dnemli saydığım konulann
gündeme gelmesini, tartışmaya
açılmasuu son derece yararlı bu-
luyorum." öte yandan 150. oyu-
na ulaşan "Merhaba" da yurti-
çinde ve yurtdışında kendi gu-
zel serüvenini sürdürüyor Gen-
co'ya göre.
Erkal şu sıralar heyecanla 16
kasımı bekliyor. Aynı günde ts-
tanbul sinemalannda, başrolü-
nü oynadığı Fetami Yaşar'ın
"Camdan Kalp"i gösterime gi-
rerken Dostlar Tiyatrosu'nda da
Jaroslav Haşek'in "Aslan Asker
Şvayk") başlıyor. 1963'ten bu ya-
na Şvayk'ın uçuncü sahnelenişi.
27 yılda üçüncü kez Şvayk ro-
lünde izleyeceğiz Genco Erkal'ı.
"Şvayk'ın ilk sahnelenişi Are-
na Tiyatrosu'nda idi. Biliyorsu-
nuz Arena, bizdeki ilerici tiyat-
ro hareketinin başlangıcı. Char-
ies Apotheloz adlı bir Isviçreli
yazann uyarladığı ilk Şvayk'ı
Ergun Köknar sahneye koymuş-
tu. O dönem için çok yeni, çok
değişik bir oyundu. 1972'de
Dostlar'ın sahnelediği Şvayk ise
Haşek'in romanından benim
yaptığım bir uyarlamaydı ve
Umur Bugay yönetmişti. Bu-
günkü Şvayk genel çizgileri ile
Dostlar Tiyatrosu'nun uyarla-
masına ağırlık veren bir çalışma.
tlk kez ben yönetiyorum. Tan
Oral'ın 1972 yapımı için hazırla-
dığı fılm gene gösterilecek. Bir
de sürpriz sanatçı katılıyor ara-
mıza. Oyunun dekorlannı Bed-
ri Baykam hazırlıyor. tlk kez bir
tiyatro dekoru yapıyor Baykam!'
— Şvayk ber dönemde sürekü
okuoan. dünya edebiyatınm sa-
yılı kJasiklerinden biri. Yine de
btıgun bir kez daba ele almanı-
zın nedeni?
— Bu projeyi bir ıki yüdır dü-
şünüyordum. Kusaklar değişi-
yor. Bizim genç bir izleyicimiz
var. Kimi eski oyunlanmızın ye-
ni kuşaklara tanıtılması gerek-
tiğine inanıyorum. Gene de bu
yılki repertuvara girmesinin te-
mel nedenini Körfez krizi oluş-
turuyor. Savaş çığlıklarının yeri
göğü inlettiği bir dönemde
Şvayk'ı anımsamanın tam za-
manıdır diye dusunüyorum. Sa-
vaşa hayır demenin etkili bir yo-
lu bu bence.
— Üç değisik yorura yaşadı-
nız. Biraz farklıhklanna de&inir
misiniz?
— tlki ile ikincisi arasında
büyük fark vardı. tlk uyarlama
bir politik kabare havasındaydı.
Muthiş hızlı tempolu, kıvrak ve
eğlendirici. İkinci yonım Brecht
tiyatrosundan daha belirgin iz-
ler taşıyan bh- çalışmaydı. Şim-
diki gösteri daha çok ikincisine
yakın, günümuzun bakış açısın-
dan yola çıkarak yeni bir sente-
ze varmayı amacliyor. Şvayk'ın
yorumu galiba şu çizgide aran-
mah: Bu adam gerçekten gerı
zekâh mı yoksa bütün yaptıkla-
nnı bilerek ve kasıtlı olarak mı
yapıyor? Brecht'in Şvayk'ı bi-
linçli bir kişidir. Ben yorumum-
da kıl payı bir dengeyi tutturma-
ya calışıyorum. tzleyici hep bu
sonıyu sorsun istiyorum: Şvayk
aptal mı yoksa bir dâhi mi? Bu
çelişkili tutum içinde seyirciyi
daha etkin kılabileceğimi düşü-
nüyorum. Konumuyla pasif bir
direnişçi olan Şvaky egemenle-
rin tekerine çomak sokuyor.
— Pasif bir direnis. Bu, gü-
nümüzde ne denU geçerii sizce?
— Örnek olacak bir tutum
beklemiyorum Şvayk'tan. Çün-
kü o bir anti-kahraman. Olum-
suz bir kahraman. Düzenin ve
büyüklerinin kendisine önerdi-
ği bütün terslikleri, örneğin sa-
vaşın mantıksızuğmı olduğu gibi
kabul eden, aldığı emirleri sonu-
na kadar uygulayan, bu davra-
nışlanyla çevresındekileri gülünç
duruma düşüren bir kişi.
Şvayk'm ters tutumu aracılığıy-
la Haşek insana karşı olan, in-
sanın özgür gelişimini engelle-
yen bütün kurumlara acımasız
bir eieştiri yöneltiyor.
Genco'yn Genco yapan
Şvayk'ı bir kez daha izlemek bir
orta kuşak için hoş bir geriye
dönttş olacak. Gençler için ise
onun yeni bir yüzü.
1963 YILINDA İLK ŞVAYK — Jaroslav Haşek'in "Aslan Asker
Şva>k"ı Tiirkiye'de ilk kez 1963'te Arena Tiyatrosu'nda sahnelen-
mişti. Ergun Köknar'ın sahneye ko>duğu oyunda Genco Erkal Şvayk
rolunu ustlenirken Ani İpekkaya da oynamıştı.
Ünlüşair Yannis Ritsos'u, dostu ve çevirmeni Özdemir tnceyazdı
Ülkesinin en has vatandaşıÖZDEMİR İNCE
12 Kasım 1990, saat 08.15. Te-
lefon çalıyor. Atina'dan Herkül
MOIas arıyor ve aylardır korku-
lar, acılar içinde beklediğim ha-
beri veriyor: Yannis Ritsos, 11
kasım gecesi saat 22.00 dolayla-
rında ölmuş. Bekledığım bır ha-
ber, kaç zamandır boğazım ku-
ruyor, gövdem yay gibi geriliyor,
birkaç saniye sonra ağlamaya
başlıyorum. Şu anda ve bu ölü-
mü öğrendikten sonra kaç kişi,
kaç milyon insan benim duru-
mumda değil ki... Bütün Yuna-
nistan, insanın insan olduğuna,
insan kaJması gerektiğine, insa-
nın özgür doğduğuna, böyle
kalması gerektiğine, insanın gu-
zel doğduğuna, güzelliğini sa-
vunması gerektiğine; hayatın gü-
zel olduğuna, savunulması ge-
rektığine inanan, yeryüzünde ne
varsa olumlayan, olumladığı
için de acılar çekmiş, işkenceden
geçmiş, boğazı sıkılmış, yüreği
sıkışmış milyonlarca insan...
AJaska'dan Avustralya'ya, Ümit
Burnu'ndan Bering Boğazı'na
kadar... Çevrildiği 80 kadar dil-
de milyonlarca okur-kardeş,
okur-evlat...
Yannis Ritsos, kökii ilk insan
toplumlarına, Homeros'a daya-
nan, şair-yalvaç-öğretmen-ön-
der-bilge tipinin, daha doğrusu
insanlığın gönüllü savunucusu
şair tipinin son temsilcilerinden
biriydi; her foplumsal, kültürel
ve insansal olay karşısmda "Aca-
ba ne düşunüyor? Acaba ne ya-
pacak, nasıl bir iepki gostere-
cek?" diye duşuudüğümüz ve bu
duşüncede kendimize bir tür yo-
rumcu, sözcü ve yol gösterici ol-
masını beklediğimiz insan ve şa-
ir tipi.
Yannis Ritsos 1 Mayıs 1909
günü Mora'nın (Peloponessos
1
un) güneydoğusundaki Monem-
vaysa'da (Menekşe'de), denizin
ortasında bir v umruk, bir kara
yumruk gibi yiikselen kuçük bir
yanmadada doğmuştu. Şimdi
turistik saldırıya karşı koruma
büyük desteği vardı: Şiir ve dev-
rimci ülku!
tlk dizelerini on sekizinde ya-
zan, bunun yanı sıra resün ve
müzikle de ilgilenen Ritsos,
inatçı bir direnişle şiir yazmayı
sürdurdü. tlk iki kitabı
•Traktörler" (1934) ile "Piram«-
ler"i (1935) bu öznel ve nesnel
koşullar Bltında yazdı. Bu iki ki-
taptan sonra güncel olaylara ve
Yunan mitolojisine dayalı bif ştir
kurmaya baçlayan ozan, Sela-
nik'te bir grev sırasmda polis ta-
rafından öldurulen bir genç tü-
tün isçisinin başında ağlayan an-
nesinin fotoğrafını bir gazetede
görmesi üzerine bir gecede
"EpiUphios"u (1936) yazdı. Bu
"Ağrt" Yunan şürinin dönemeç-
lerinden biri olduğu kadar Yu-
nan halkının özdeşleştiği ender
şiirsel metinlerden biridir: "Gii-
zel koknlar yaydı mezannın üze-
rine sabahın erken saatlerinde
koku taşıyKilar" der Meryem
Ana ve Ağıt'ı sürdürür Ritsos-
un anası: "Sokaklar ve çarşılar
11 kasımda ölen
Yunanh şair Ritsos,
niçin politikaya
karıştığını soran
Pattakos'a şu yanıtı
vermişti: "Bir şair
ülkesinin en has
vatanda$ıdır. Bu
yüzden politikayla
ilgilenmek başhca
görevidir..!'
Tekerlek arabada da var.
altına alınnuş olan bu taş yığı-
nında. Babası bir tür toprak
ağasıydı. Ama kumarda varını
yoğunu yitirmişti. Bu arada er-
kek kardeşi veremden öldü, ve-
remli annesinin yaşamı sanator-
yumda sona erdi; ardından ba-
bası ve iki kızkardeşinden biri
delirdi. Ritsos da veremden kur-
tulamadı, on"yedisinde sanator-
yuma yattı. Girdi çıktı. Bu has-
talığın izlerini ömiir boyu taşı-
dı. Ortaöğrenimi sona erince,
1926'da Atina'ya geldi ve böyle-
ce büyük serüven bir başka yö-
nüyle başlamış oldu. Yaşamım
sürdurebilmek için sa|lığının
izin verdiği zamanlar, sayısız iş-
lere girdi çıktı, horlanma, aşa-
ğılanma ve sömürüyti çok ya-
kından tanıdı. Bu sıralar, (özel
konuşmalanmızda söylediği gi-
bi) kendine krymanın, bu büyük
umutsuzluğun eşiğinden kimbi-
lir kaç kez döndü. Ama onun
direnmek ve yaşamak için iki
inledi, balkonlar inledi ve saçla-
ruıdaki çiçekleri yoldu genç kız-
lar." Böylece, "Bir mayıs günü
gittin"le antik Adonis soylence-
si, îsa'nın gizemi ve genç işçinin
ölümü bir üçlemede birleşiyor,
ölüm ve diriliş çağdaş bir içerik-
le güncelleşiyor ve yeni bir ger-
çeklik kazanıyordu. Hele bu şi-
irin Tneodorakis tarafından bes-
telenmesi uzerine Yunan ulusu
yeni bir ulusal ezgi ile kucakla-
şıyordu.
"Epitaphios" 1936'da topla-
tıldı ve alanlarda yakıldı.
Ardından Alman ışgali, işga-
le karşı direnme hareketi; daha
sonra iç savaş ve acı yenilgi.
1948'de tutuklandı, 1952'ye ka-
dar Lemnos, Makronissos ve
Agios Istratis adalarında tutuk-
lu ve sürgün olarak yaşadı. Bu
yıllarda "Gün dogsun diye yaa-
yonını" dediği şiirleri şişelerin
içinde toprağa gömüyordu.
"Ayışığı Sonatı" (Şiirier, Var-
hk Yayınlan) ile 1956 Ulusal Şi-
ir ödülü'nü aldı.
. 1967 ve Albaylar Cuntası ve
gene işkence ve surgün... 21 Ni-
san 1967 gecesi tutuklandı. Şa-
şırmadı, aüşkmdı. Bavulunu ha-
zırladı ve polislerin peşinden git-
ti;"Buynın, bajlar" dedi. "Hlç
rahatsız etmiyorsunuz. Her ye-
re bakın." Daha sonra üç sınav
yeri: Leros, Yaros ve Sisam ada-
lannda tutukluluk ve sürgünlük.
Şairin şiirsel, hem dilsel hem
de toplumsal görevine inanan
Ritsos'un 1970*16 özel bir uçak-
la özel olarak getirildıği Atina-
da, dönemin içişleri bakaru Pat-
takos'un "Siz bir şairsiniz. Ni-
çin politikaya kanşıyorsunuz?"
sorusuna verdiği yanıt çok ün-
lüdür: "Bir şair ülkesinin en has
vatandaşıdır, işte bu yuzden de
politikavia ügflenmek onun baş-
lıca görevidir."
1974 yılından sonra şan şöh-
ret, gerçek sevgi nedir, hepsini
hem ulusal hem de uluslararası
düzeyde yaşadı. Şiirleri seksenin
üzerinde dillere çevrildı, beste-
lendi, oyunlaştırıldı. Nobel dı-
şında, yeryüzünün en bfiyuk
edebiyat ve şiir ödüllerine değer
bulundu.
Türk dili ve Türk halkı da çok
sevdi Yannis Ritsos'u. Son 12 yıl
içinde yakınlannda bulunmak,
sofrasına oturmak, birlikte yüz-
mek, günlerce, haftalarca ko-
nuşmak onuruna erdim. Yainlz-
ca ben değil, Ülker ve oğlumuz
Tan (Ritsos soyleyişıyle "Dan").
Alçakgönüllulüğu, sevecenliği,
cömertliği, insanseverliği karşı-
sında yureğimiz çatlarcasına
çarpardı, eUnin teması, sesi, göz-
lerindeki derin ve uçsuz bucak-
sız sevgi bize bir daha asla ya-
şayamayacağımızı düşundüğü-
muz duygular u>andırırdı.
Şimdi kendimi bir öksüz, ger-
çek babasını yitirmiş bir öksüz-
den de öksuz hissediyorum. tç-
ki içtiğim geceler yüreğim kan-
maz bir özlemle yanardı, asılır-
dım telefona, "Baba" derdim,
"Baba, ben"... "Sen gene
içmişsin" derdi. "Kaç kez söy-
leyecegim daha..." Bunlar çok
Öznel şeyler, ama insani olduğu
için evrensel değerler taşıyor: Iç-
ki ve sigarayı neredeyse onun
sevgisi ve korkusuyla bıraktım
(şimdi sigaraya sarüıyorum), ça-
hşma, sabır ve disipünini, yaza-
mama korkusunu ondan öğren-
dim. Benim her bakımdan us-
tam ve babamdı.
Yunan halkının, dünya halk-
larının başı sağolsun!
Ellerinden öperim baba, gu-
le güle.
3 sinemada 'Camdan Kalp'
A T a ba d e ğ i 1 ,o to mobil geliyor
HYunonıT a m O t o m o b i l
Kültur Servisi — 27. Antalya Film Festivali'n-
de en iyi 3. film ödülüne değer gorülen "Cam-
dan Kalp", yann Beyoğlu Sinepop, Kadıköy Mo-
da ve Çemberlitaş Şafak sinemalannda gösteri-
me gıriyor.
"Camdan Kalp"in başhca rollerini, uzun sü-
redir filmlerde rol almayan Genco Erkal, yine ti-
yatro kökenli bir sanatçı olan ve daha çok TV
dizilerinde kamera karşısına geçen Deniz Gök-
çer, tecimsel sinemadan uzak filmlerde oynamayı
yeğleyen Şerif Sezer ve Füsun Demirel ustJeni-
yorlar.
Bir Moda Filmcilik yapımı olan "Camdan
Kalp"in yönetmeni Fehmi Yaşar. Göruntu yönet-
menliğini Erdal Kahraman'ın yaptığı filmın mü-
zikleri Okay Temiz'in imzasını taşıyor. Müzik-
lerinin videoklip olarak kullanıldığı "At" filmi
dışında, "Camdan Kalp"in muziği, Okay Temiz-
in Turkiye'de yaptığı ilk film muziği çalışması.
Kultür Bakanlığı'nın komisyonunca kredi ıs-
temi geri çevrilen filmin çekimlen 6 hafta sur-
dü. 450 milyon lıraya mal olan "Camdan Kalp",
sinemaya "Surü" ve "Düşman" filmleriyle baş-
layan, Zeki Öklen, Ali Özgeotiırk ve Atıf Vil-
maz'a yönetmen yardımcıiığı yapan, "Faize Hu-
cum", "Pehlivan" ve "Ses"in senao'Oİanm yazan
Fehmi Yaşar'ın ilk filmi.
Goytisolo
LstanbiiJcla
• Kültür Servisi —
tspanyol yazar Juan
Goytisolo Türkiye'ye geldi.
Ispanyol TV'si birinci
kanalı için hazırladığı
"Alquibla" (Kıble) adlı
belgesel dizinin Türkiye'ye
ayrıJmış dört bölümüsden
ikisinin gösterimi için
tstanbul'da bulunan
Goytisolo, tspanya
Başkonsolosluğu'nun
girişimi ile Türkiye'ye davet
edilen ilk Ispanyol yazar.
"El Şakalan", "Cennette
Yas", "Bayramlar", "Don
Julian", "Makbara" ve
"Yalnız Kuşun Erdemleri"
adlı kitaplann yazarı
Goytisolo dün Kuyucu
Murat Paşa Medresesi'nde
"Gaudi ve Kapadokya" adh
filmini izledi daha sonra
yazar ve çevirmen Gül Işık
kendisiyle kısa bir söyleşi
yaptı. Yazann "Estambul
Ciudad Palimpesto" adh
filmi ise bugün 15.00'te
Kuyucu Murat Paşa
Medresesi'nde izlenebilir.
Kitap fuarmın
ardından
• Kultür Servisi —
TUYAP Tum Fuarcdık
Yapım AŞ tarafından 3-11
Kasım 1990 tarihleri
arasında düzenlenen 9.
tstanbul Kitap Fuan'na bu
yıl 116 kuruluş katıldı. Fuar
145.000 ziyaretçi tarafından
gezildi. Fuar süresince
yapılan araştırma
sonuçlanna göre: Fuar
ziyaretçilerinin %60'ı erkek,
%40'ı kadındı.
Ziyaretçilerin %42'sini 20
yaş ve altı gençler,
%45.8'ini ise 21-30 yaş
grubu oluşturuyordu. 30
yaşın üstunde olanların
oranı ise toplam
ziyaretçilerin
Ziyaretçilerin %62.8'ini
öğrenciler oluştururken,
özel sektör memunı oranı
%12.6, kamu sektörü
memuru %10.5, serbest
meslek %9.5, sanayici
%0.7, tüccar %\.2, emekli
"7tl.2, çahşmayanlar %4J
olarak saptandı.
Ziyaretçilerin %82.8'i lise,
üniversite ve lisans üstü
eğitim görmüş kişilerden
oluştu.
Romanya'da
Türkşiiri
• Kultür Servisi —
Romanya'da yayımlanmakta
olan dergilerden Meridian,
Orhan Veli'nin iki ve Necatî
Cumalı'nın bir şiirine
sayfalannda yer verdi.
Contra Puna dergisi de
Kemal Özer'in dört şiirini
yayımladı. Şiirlerin çevirileri
tanınmış Rumen Türkoloğu
Valeriu Veliman tarafından
yapıldı.
'Sihirli
Kabare?
• Kultür Servisi — Sennet
Erkin lllüzyon Tiyatrosu,
"tllüzyonda 15. Yıl
Gösterileri" kapsamında 20
kasım sah günü, "Sihirli
Kabare" adı altında bir
gösteri sunacak. Kenter
Tiyatrosu'nda yer alacak iki
bölumlük kabare, renk,
ışık, muzik, dans ve
Ulüzyon gösterilerinden
oluşuyor. Saat 21.00'de
başlayacak kabarenin
prodüksiyon ve rejisini
Sennet Erkin gerçekleştirdi.
Dekoru Güzide Erkin,
kostümleri Zvart Sahat
Solmaz hazırladı.
Naima'da
caz
• Kültur Servisi — Naima
Jazz Club'de 19-22 kasım
günleri arasında Emin
Fındıkoğlu Dörtlüsü yer
alacak. Topluluk piyanoda
Emin Fındıkoğlu, ağız
mızıkasında Hasan
Kocamaz, basta Hakan
Behlil ve davulda Selim
Selçuk'tan oluşuyor.
BİLSAK1
TA
BUGÜN
15 Kasım Perşembe:
19.00 Sosyalist Parti:
Fcrit ILSEVER, Tayfun
TABAKOGLU, Sibel
KARAOĞLU
19.00 Reankamasyon
(Ycnidcn Doğuş):
Nil GÜN
Görsel Sanat Atölyeleri
Mchrnct GÜLERYÜZ
yönctiminde (Pcr.-Cum.)
Yoga
Zcrrin AKGUN
(P.tcsi-Pcr. 18.30-19.30)
Cafe-Foyer-Bar (Giriş)
12.00-00.30
Rock Cafe-Bar (5.Kat)
12.00-18.00 HcavyMctal
18.00-24.00 Rock
Blue Line-3
BİLSAK, Sırasclviler
Cad., Soğancı Sok.7
CtHANGlR
143 28 79-99