Catalog

1 KASIM 1990 E İNSAJNLAR F Ü S U N Ö Z B İ L G E N CUMHURİYET/7 G Ö R Ü Ş İnsanlık Siyasi suçlular, haklı ya da haksız ıdealist bır dava uğruna kendılerini öne atan insanlar. O bakımdan karşı olunsa bile bunlara saygı duyuyor insanlık Doç. Bûlent fenör KAHVECİ İLE BİR ÖĞLEDEN SONRA: KAR1AL Aydost Tepesi'nde bir bakan MALİYE ve Gümrük Ba- kanı Adnan Kahveci, tstan- bul'un Kartal bölgesinden mil- letvekılı. Hafta sonlannda bölgesınde dolaşıp halkla di- rekt konuşuyor, bölgenin so- runlarını saptıyor. Pazar gunü Kartal'uı arka yüzünü bırlıkte doiaştık. Ara- bayı kendisi kullandı; yanında ne koruma ne başkaca bir gö- rcvli. Arada yolumuzu yitir- dik, çamurlara saplandık. Hem konuştuk hem gecekon- du bölgelerini gezdik ve gece- kondulara misafir olduk. tşte bu geziden bazı ızlenim- ler: Samandra, Kurtköy, Sul- tanbeylı, Sultançiftliği, Yaka- ak, Kurfalı, Sülüntepe, Ay- dost Tepesi gibi hızla yapıla- şan semtlerde altyapı yok. Ustyapı da genellikle plansız, programsız ve çok katb. Aydost tepesinde bir gecc- konduya rasgele giriyoruz. Mercedes tamirciliği yapan iki çocuk sahibi bir Çankınlı. Yıl- lardır Istanbul'da yaşıyor. tlk kez bir gecekondu sahibi ol- muş. Gecekondusuna 8 mil- yon kadar harcamış. önce tek göz yapmış sonra eklemelerle büyOtmûş. Suyu yok, bidon- larla çeşmelerden taşınıyor. Kahveci soruyor: — Bu parayı oedcn bir ko- operatife yatınp altyapısı bu- IUDUD, yıkılma korkusu olma- yan bir ev sahibi olmayı dü- şünmediniz? — 1974'te bır kooperatıfe girdim, ama uzadıkça uzadı. Ben de paramı aiıp çıktım. Şimdı o binalar bu yıl bitmiş, gördüm, ama milyonlarca li- raya çıkmıştır. — Şitndi siz burayı yaptnıu, iraar affı bekliyorsunuz ama cıkmayacak, af yok. Ne yapa- caksınız? — Valla biz affa guvendik. Seçim öncesi geJip araziyi çe- virdik, seçım sonrası da yapı- verdik. Bu kez biz soruyoruz: — Nasıl araziyi çevirdiniz? Yani bu arazi birinin tapulu malı veya Hazine arazisi mi al- dınnadan kendinize göre etra- fuu çevjriyorsunuz? YOKFİLMSUNAB Polis akademisi MARMARA Üniversitesi öğrencileri Polis Akademisi fılminin afışinı Türkiye'nın üniversitelerine ironik bir yak- laşımla uygulamışlar. Afiste şu sözler yer alıyor: "YOK FUm Snnar: lyi bir egfömffi sun, poüsİB- de gizlidir." "Üniversite adaytannın egj- tim sorunlanna çagötesi çö- zümler: Yalnızca yumusacık bir do- kanaşla.. Özei anlannıa paylaşacak ,: Sohbetinizi koyulaşöracak r, Çagdaş bir komedi Polis Akademisi. Eğitimi ciddiye alarak poli- sin en kaliteli, güçlu ve etkin olanlanna görev vererek, ders malzemelerini itina ile sınavuı özüne yönelik biçimde suna- rak.. " Rambo kafatası içıne thsan Doğramacı'nın fotoğrafını monte eden üniversiteli genç- ler bize yazdıklan mektupta şoyle diyorlar: "YÖK'un norversiteJerimi- ze yeriestinneye calıştıgı uni- versite polisine tek bir sözu- maz var: Üoiversitemizden pk.." SORUNlAtlNA ÇA&ÖIfÜ ÇÖZUML» P O L I C E CfAıD ISVEÇ'TE OISAYDI KOUYDI Tuzla'da arıtma tesisiÎSTANBUL'un ilk kentsel biyolojik antma tesisinin te- meliru SHP Genel Başkanı Er- dal tnönu attı. SHP'li Beledı- ye Başkanı Nurettin Sözen, DaJan dönemınde yapılan ka- nalizasyon projesini, birkaç yerde toplanan atık suların Marmara Denızi'ne boşaltıl- masının, denızi öldureceğinı belirterek eleştirmişti.' Sözen'ın seçim vaadi, atık- sulann biyolojik arıtmadan geçınldikten sonra denize bı- rakılması uzerineydi. Bu vaa- dııu gerçekleştirmeye Tuzla'- dan başladı. Salı sabahı yağmur altında yapılan temel atma toreninde konusan Inönü, zamanla her sorunun çaresini bulacaklan- nı kaydederek, "Bakm iste yagmuru bile yagdırdık" der- ken gülüyordu. Alsim Alarko şirketi ile Hollandalı ortağının birlikte inşa edecekleri arıtma tesisi projesıne gore Tuzla tesisi Dragos'tan Tuzla'ya kadar 35 kilometrelik bir kollektör ile toplanacak atıksuyu antarak denize boşaltacak. Daha ıleri aşamada ise bu su>un sanayi kuruluşlarında kullanılması sağlanacak. Pro- jeyi inşa edecek olan Alarko'- nun patronlan tshak Alaton ve Üzeyir Garita'ın de katüdık- lan ve înonu'ye Alarko yazılı bir kask giydirdikleri törende konuşan lshak Alaton şöyle dedi: "Ben Ttızlalıyım. Evim bu- radan göruluyor. Sizlerden bi- risi olarak bu tesisin birkaç ra- kamını belirtmek istiyorum. Bu tesisin ikinci aşaması so- nunda iki milyon kişiye bizmet vereceğiz. 2 milyon kişi tsveç niıfusunun dortte birine eşit- tir. Bu çok onemli ve buyuk bir tesis. tstanbul'a bunun gi- bi 5 tesis daha gerekli." Son nufus sa>ımında Istan- bul'un da nufusunun 8 milyo- na yaklaştığı beürlendığıne go- re anlaşılan 30 a> sonra Istan- bul'un dörtte bir nufusunun atıksuyu biyolojik arıtmaya geçinlmış olacak. Bu ilk tesısten sonra biyolo- jik atıksu tesislerinin yerleri de törende İSKİ tarafından şöy- le açıklandı: Yenikapı, Kuçukçekmect, Baltalim»ıu, Kadıköy, Terkos, Küçıiksu, Tarabya, Paşabah- çe, Büyökçekmece, Setimpasa, Adalar. Bunca tesis Isveç'te olsa, ül- kenin tum atıksu sorunu bite- cek anlaşılan. Ancak Turki- ye'de sadece Istanbul'un sonı- nunu sona erdirebiliyor. Iz- mir, Izmit, Ankara, Mersın ve benzeri pekçok yer sırada. Za- ten Alaton'un onerdiği îsveç tıpı sosyal demokrasinin Tur- kıye'ye bir turlu yerleşememe- sının bir nedeni de onların bir turlü artmayan 8 milyon nufu- suna karşın bizim hızla arta- rak 58 milyona yüruyen nüfu- sumuz olsa gerek. Bunca kalabalığa ne su ye- tiyor ne de kullandığı suyu te- mizlemek. — Tabii, gelip çeviriyoruz. Burası Hazine'nin biliyonız. Aşağıda baa yerler tapulu. Ama herkes gelip çeviriyor, üstüne evini yaptın mı senin oluyor. Aşağıda genış bir düz- luk var ya, şehirden son mo- del arabalarla gelip çıftlik ku- nıyorlar. Adamın parası var, ama sıkılmış şehirde yaşamak- tan geüyor burada çifthk ku- ruyor. Araziyi çeviriyor. Kahveci, herkesin etrafuıı kendince çevirdiği Hazine ara- zilerinin sahibi bu- bakan ola- rak dinliyor bu konuşmalan. Sonra şunu soruyor: — Şimdi bo anudleri topln konut alanı ilan etsek, bura- larda çevreden başlamak uze- re duzenii toplu konutlar yap- sak ve sizleri oraya geçirsek aradaki farkı da taksitle tah- sil etsek razı olur musunuz? — Bu mahallede buna razı olacak çok az kişi bulunur. Çünkü vatandas devletin bizi buralardan bahaneyle cıkanp atacağmı düşünür, güvenmez- ler. Bu mahalle 2 yıl önce yok- tu. Şimdi yuzlerce ev var, bir yıldır da yapıhyor. Sultanbeylı'yi geziyoruz. Bi- naları en ufak bir izin ve ruh- sat ahnmadan kat kat yttkse- h'yor. ömerli Barajı'na doğru tüm atık sulann kansacağı he- saplanan bu bölgede yapılar 10 kata kadar yiıkselmiş. Hiç- bir binanın üstünde çatı göre- mezsiniz. Hepsinden demir fi- lizkri cıkıyor. Hemen birer kat daha yükseltmek üzere hazır bekliyor. Kahveci, buraya çözüm ola- rak da Ömerli Barajı'nın ıptal edilmesini düşünmeye başla- mış. Bu iptalin getireceği yü- kün faturasını Sultanbeyli'ye cıkanp o para ile Melen'den su getırmek gibi bır proje geliştir- meyı düşünüyor. Biz de dıyoruz ki zaten ls- tanbul'da doğru dürüst sade- ce ömerli Barajı'nda su var. O barajı da ıptal ederseniz lstan- bul halkı Sultanbeyli'nin üze- rine yûrüyüp kazmalarla yı- kar. Kahveci yanıtbyor: — Bn iasaıılar hiçbir şey yapmaz. Hastalıktan kınlsa bile yerinden kınuldamaz. Ba- kın, miUetveküi maaslan ve kı- yak emeklilik kanunu ikinci kez çıkü. Bir tek insan kendi bölgesinin milletvekillerine mektup yazdı mı? Herkes otn- nıp bekûyor. Başkalan kımıl- dasın istiyor. Sonra Kartal çöplüğünün yanındaki kooperatif evlerini geziyoruz. 40-50 tane blok apartman yükselmiş çöplüğün yanı başında. Bunlar ruhsath, imarb kooperatif binalan. An- cak çöplüğün altında biriken metan gazı topraktan ılerleye- rek bınaJann bodrumlanndan içlerine doğru yükselmeye baş- Iamış. Kartal'ın, Pendik'in, Yaka- cık'ın, arka yttzünde sorunlar dağlar gibi. Kahveci, Hazine'- nin butun paralannı buraya akıtsa bu sorunlar çözülmez. O da bunun farkında olduğu için para yerine parasını ken- disi finanse edecek yeni buluş ve projeler üretmeye çahşıyor. Para ısteyene heybesinden bir buluş-proje cıkanp dağıtı- yor. BOORUM'DA NÜFUS PATLADI Sn antma tesisi temel atma töreni yağmur altında yapıldı. (Fotograf: Muharrem Aydın) Yüzde 62.6 artış NÜFUS sayımı öncesi Ege ve Akdeniz yöresindeki ilçe belediyeleri bir çagn yaptılar. Yaz aylannda ilçelerine gelen yazlıkçüar, su, çöp, kanalizas- yon gibi hizmetleri bekliyor- lardı, ancak bu ilçelerin bele- diye bütçderi kış nufusuna gö- re yardım aldığı için küçük il- çe sayılıyorlardı. Bu nedenle yazhkçılar, 21 ekimde gelip yazı geçirdikleri ilçelerde sayıl- mahydılar. llçenın kış sakinleri ve tu- rizm şirketleri de bu çağnyı destekledı. Orneğin Pamukka- le Turizm Izmir'den 10 bin, Is- tanbul'dan 40 bin lıraya Bod- rum'a yolcu taşıdı. Pansiyon- lar yataklannı parasız açtılar. Sayımın ilk sonuçlanna gö- re Bodrum nılfusu bu kez pat- ladı. 1985 nüfus sayımına gö- re yüzde 62'lik artıs göstererek 13 binden 21 bin 273'e ulasü. Kırsal kesımde ise 25 binden 35 bin 429'a çıkıs olduğu kay- dedildi. Böylece köyleri ile bir- likte Bodrum Yarımadası'nın nüfusu 56 bine yükselmiş ol- du. Bu nüfus artışı gerçi yazın 200 binlere ulaşan sayının ya- nında çok kuçük. Yine de Bodrumlular nüfus artışından dolayı oldukça se- vinçli. HAYVANLAR İSMAİL GÜLGEÇ KİM KİME DUM DUMA BEHÎÇ AK HIZLI GAZETECİ \ECDET ŞK\ &ZLER UAYAT/MIZI POUTiKA UZE&NE KuROUK UEIA PE MCTOSIKIETUE POLAŞMA, KDMSALOÛ Sl/ASl SVR3UM OLARAK PİIL, SlRT CAiffAU Tı/C/ST O'-AeAK C3CLMELİ ŞtMDl MSMlSKeTlMfZOB ÇOK OLASIURPI Kı ? UÂL'A PA P9C &EMı ÇtlOlltTıYO SAPeCE" PİIL, &İR SURÜ OA ION£ E.TT/M , AO KALVILAR MASLUP OLOUK OolTutt ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEMAL GÖKHAN GÜRSES GARFIELD jm DAVIS TARİHTE BUGÜN MLMTAZ ARIKAN 1 Kasun SHAW'IN OYUNÜ YASAKLANDt.. rsos 're SU6UAJ, UNUI IGLAUPAU YAZA* eeoese 1833TE yAZDl M£Sl£ğl' APU OnJA/, fSOZ'PEti/ ıKI O££L GOS- TB/U DlŞtUDA, SAMSu*. eU&EU UEOeMVLE SAH NELEHEAAeMlÇn. OYUUUKJ SAf K/ŞtSl OLAAJ BAYAU K/S*eaSW, G£NÇUĞINPE FAfttŞEUK. GENELEVE Ç . P£MOl G'Sl yETffrreOlĞı OĞLU, SUA/ÛtV SiRıUOE SeeÇEGı OĞgEN£CEKrr/e. OYUNU YASAKiANIAfCA ŞÖYtE OEMlŞTIŞ UK rAU/IZCA f*}f 8/e SıÇıMPE M/ SUUÜLAtflf ?