Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
13 OCAK 1990 KÜLTÜR-SANAT
1989 YILINDA TÜRKİYE'DEKARİKATÜREBİR BAKIŞ
Karikatür, müzeye kavuştu
CUMHURİYET/5
Enis Fosforoğlu Tiyatrosu
• Küitür Servisi — Enis Fosforoğlu Tiyatrosu
"Gözlerimi Kapanm Vazifemi Yaparım" adh oyunla 10.
yılını kutluyor. Topluluk kasım ayından bu yana Kadıköy
Halk Eğitim Merkezi'nde sergilediği oyunu, mart
ayından itibaren İstanbul yakasına taşıyacak. 1980-81
sezonunda Ali Yörük'ün "Düğün" adh oyunuyla
perdelerini açan Enis Fosforoğlu Tiyatrosu, salonsuzluk
sorunu yüzünden son birkaç yıldır değişik yerlerde oyun
sergilemek zorunda. Haldun Taner'in iki perdelik
oyununu Enis Fosforoğlu'nun yönetiminde sâhneleyen
toplulukta Fosforoğlu'nun dışında Suna Keskin, Volkan
Saraçoğlu, Ayberk Atilla, Serdar Seçkin, Sinan Alkan,
Özlem Üstunel de yer abyor.
Dısan Abdülkudüs öldü
• KAHİRE (AA) — Mısır'ın önde gelen yazar ve
gazetecilerinden Ihsan Abdülkudüs öldü. 70 yaşındaki
Abdülkudüs'ün, 10 gün önce geçirdiği beyin
kanamasından sonra komaya girdiği ve önceki gün
öldüğü bildirildi. Abdülkudüs, hem Kral Faruk
döneminde hem de Mısır'ın ilk cumhurbaşkanı Cemal
Abdül Nasır döneminde hapsedilmişti. Yazarın feminist
romanlan ve kısa öykülerindeki cinsel sahneler de
ülkedeki muhafazakârların eleştirilerine yol açmıştı.
Ihsan Abdülkudüs'ün romanı "Özgürüm", 1952
devriminden sonraki Mısır toplumunda yaşayan bağımsız
bir kadını anlatıyor. Yazann en önemli eserleri arasında;
"Otobüs Hırsızı", "Evimizdeki Adam" ve "Bir Burun ve
Üç Göz" bulunuyor. Kahire Üniversitesi'nde okurken
politikayla ilgilenmeye başlayan Abdülkudüs, ilk kez
1945'te, bir dergide Ingiliz büyükelçisinin ülkeden
ayrılmasını isteyen bir yazı yazıdığı için hapsedilmişti.
Halil Akdeniz sergisi
• Kültur Servisi — Halil Akdeniz Resim Sergisi, 17
ocak tarihinde Galeri BM'de açılıyor. 1965 yılında
Ankara Gazi Eğitim Enstitüsu Resim Bölümü'nde lisans
öğrenimi, 1968-1974 yılları arasında Berlin Devlet Guzel
Sanatlar Akademisi'nde uzmanhk öğrenimi yapan, tzmir
Ege Üniversitesi ve Izmir Dokuz Eylül Üniversitesi'nde
lisansüstü öğrenimini tamamlayan Akdeniz'in, Türk
resim sanatı alanında yazılan, çağdaş sanat alanında
araştırmaları bulunuyor. Çok sayıda yurtiçi ve yurtdışı
sergiye katılan sanatçının 1985 DYO Resim Sergisi
Ödülü, 1988 TP Atatürk Resim Yarışması l.lik ödülü,
1988 Turk Sanat Kurumu, Resim Dalında Yılın Sanatçısı
Ödülü ve mansiyonu bulunuyor. Halen Bilkent
Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü'nde
doçent olarak görev yapan sanatçının yapıtlan 5 şubat
tarihine kadar görülebilir.
Müjde Ar-Uğur Yücel kabare
• ANKARA (AA) — Ünlü sanatçılar Müjde Ar ve
Uğur Yücel, yeni hazırladıklan "Cabaret" adlı gösteri ile
Ankaralıların karşısına çıkıyorlar. Senaryosunu Gani
Mujde'nin yazdığı, müzik düzenlemesini Atilla
özdemiroğlu'nun yaptığı gösteriye, Müjde Ar ve Uğur
Yücel çeşitli parodilerle katıhyorlar. Lider taklitleri ile
büyuk ilgi toplayan Uğur Yücel, gösteride yeni
hazırladığı Kenan Evren taklidini de sunuyor. Müzik
bölumlerinde Mujde Ar Türk sanat müziği, Coşkun
Demir de Türk hafif müziği dalında çeşitli eserler
sunuyor.
Urnur Ttirker Sergisi
• Küitür Servisi — Umur Türker Resim Sergisi, Gorbon
Sanat Galerisi'nde açıldı. 1%5 yılında Ankara Gazi
Eğitim Enstitüsu Resim Bölümü'nden mezun olan
sanatçı, 1975-1978 yılları arasında burslu olarak gittiği
Paris'te, Ecole Nationale Superieure Des Beaux-Arts'da
resim, mozaik ve duvar resmi atölyelerinde ihtisas
çalışması yaptı. Paris'te Akademi Galerisi'nde bir kişisel
sergi açan sanatçı bugüne dek toplam 9 kişisel sergi
gerçekleştirdi. 45. E>evlet Resim Heykel Sergisi, 21. DYO
Sergisi, 2. Uluslararası Bandırma Kuş Cenneti Kültür ve
Sanat Festivali ve 1988 Beden Terbiyesi ve Spor Genel
Müdürlüğü'nün 50. kuruluş yılı nedeniyle düzenlenen
yarışmalarda başarı ödülleri alan sanatçının yapıtlan 31
ocak tarihine kadar görülebilir.
Yedikule zindanlarında konser
• ANKARA (AA) — İstanbul'daki tarihi Yedikule
Zindanları'nda açıkhava konserleri düzenlenecek. Kültür
Bakam Namık Kemal Zeybek, Populer Müzik Sanatçıları
Vakfı (POP-SAV) yöneücileriyle dün bir görüşme yaptı.
Zeybek, bakanlık olarak, tüm müzik türlerine eşit ölçüde
ilgi gösterdiklerini ve turler arasında ayrım
yapmadıklannı söyledi. Müziğin gelişmesi için gerekli
desteği sağlayacaklanm söyleyen Bakan Zeybek, 'Müzik
türleri arasındaki tercihi halk yapar' dedi. Pop müziğinin
gelişmesi için de Pop-Sav Vakfı'na yardımda
bulunacaklannı belirten Zeybek, Istanbul'da Yedikule
zindanlarııun bulunduğu 20 bin metrekarelik alanın,
açıkhava konserlerinde kullanılmak üzere vakfa tahsis
edileceğini bildirdi.
Yonca'da genç bir sanatçı
• Kültür Servisi — Çiğdem Erbil Sağın, son bir yılhk
çalışmalann ürününü Istanbul'da Garanti Bankası Yonca
Modern Sanat Galerisi'nde sergiliyor. 1961 doğumlu olan
Sağın, 33 yağlıboya yapıttan oluşan sergisiyle ilgili olarak
şunları söylüyor: "lnsanın hayat boyu yaşayacağı
çelişkileri semboller halinde, renk ve kompozisyon
bütünlüğü içinde, sonsuzluk duygusunu ve yaşamın iniş
çıkışlarını tual üzerinde yansıtmaya çalışıyorum!'
Çiğdem Erbil Sağın, 1978 yılında Mimar Sinan
Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bolümu'ne girdi.
TURGUT ÇEVİKER
Türk karikatürünün en önemli eksiklerinden biri
de mizah ve karikatür kültürünün tartışılamaması.
Turhan Selçuk'un TÜYAP Fuarı'nda Onur
Sanatçısı ilan edilmesi, Tan Oral'ın "Sus ve Dinle"
albümü yılın önemli olaylan arasındaydı.
de, Türk karikatürü ve mizah der-
giciliğinin çok dışında bir anlayıştı
bu. Birçok olumsuzluğuna karşın,
olumlu yanlan da vardı ve bu yad-
smamazdı. Çizerlerde kişisellik ye-
terince önemsenmedi. Tek tip bir
çizgi ve biçem empoze edildi. Bu-
na karşın yetenekler isyan etti ve
usul usul kişisel anlatımlar orta-
ya çıktı. Bu 1980'li yülarda hız ka-
zandı. Oğuz Aral'm ölçü olarak
kabul edilen çizgi dünyası, mizah
anlayışı aşıldı. Dıgıl ve Avni'deki
çizgi cangılı içinde Aral'ınkilerin
nasü eski ve güduk kaldığı görü-
lecektir. Bu saptama Oğuz Aral1
ın ustalığını hiçe saymıyor kuşku-
suz. öğrencileri tarafından çoktan
aşıldığının bir başka anlatımı
sadece.
Şu an 1950 kuşağının ve o an-
layışı benimsemiş çizerlerin mizah
dergisi yok. Daha çok günlük ga-
zetelerde çalışmalannı yayımlıyor-
lar. Gırgır anlayışı tam yedi der-
gide suruyor. Bu dergilerin isim-
leri şöyle: Gırgır, Fırt, Çarşaf, Li-
mon, Hıbır, Avni ve Ftr-Fır. Bu
anlayışın çok genç üyelerinin
önemli bir bölümü de günlük ga-
zetelerde karikatür ve bant-
karikatür çiziyorlar. Sayısal açı-
dan Gırgırcılar çogunlukta. Gırgır
hareketi bir yenilik olmadığı için
çizgide mizah anlayışıru silemedi.
Gırgır bir halk mizah dergisiydi.
Mizah basınımızın başlangıcından
beri de bu tur dergiler hep oldu.
örneğin, 1908'de çıkan Ali Fuat
Bey'in Karagöz'ü, 1950'ye değin
yayırnlanmıştı. Ve günü içinde çok
buyük tirajlara ulaşmıştı bu dergi.
Türk karikaturünü ırdelerken
gazete ve mizah dergilerinin dışın-
da, Karikaturcüler Derneği'mn et-
kinliklerine de bakmak gerekiyor;
buna dernekten bağımsız olarak
açılan çeşitli sergileri de ekleyebi-
-liriz. Karikaturcüler Derneği, her
yıl yaptığı gibi bu yıl da salonla-
Türk karikatürünün yaşadığı
bir yülık serüveni değerlendirebil-
mek için biraz geçmişe giderek bu-
güne gelmek istiyomm. Alışılmış
bir yjldökümü yapmak iste-
miyorum.
Bizde karikatür, 1950'den baş-
layarak yeni bir kûnlik kazandı.
Karikatürde altyazı egemenliğine
son verildi. Çizgi, espri ve mesajı
taşıyan bir nitelik kazandı. Önce
yadırganan bu anlayış, 1950 kuşa-
ğının sabırlı inadı ve inancıyla
yaygınlık kazandı. 1920 sonrası
karikaturumuze damgasını vuran
Cemal Nadir ve Ramiz Gökçe, ka-
rikatürün cumhuriyet döneminde
gelişmesi, serpilmesi ve yaygınlaş-
masına büyük ölçüde etkili oldu.
Espriyi içeren altyazılanyla var-
lık kazanan bu karikatür anlayı-
şı, 1950 kuşağının çizgide mizah
anlayışıyla duraklama devrine gir-
di. 1950 kuşağı, 197O'e değin çiz-
gisini basarıyla sürdürdü. Turk
karikaturünü ve gelecek kuşakla-
nn yolunu belirledi. 1970'li yıllar
Türk karikatüründe yeni bir olu-
şuma tanık oldu. Oğuz Arai'ın ba-
şı çektiği Gırgır Dergisi bugüne
değin karıkatürümuzde ikinci an-
layış olarak yer etti. Anglosakson
çizgi ve mizahından derinden et-
kilenen Gırgır, televizyonlu Türk
toplumunun arabeskleşme süre-
dyle müthiş bir buluşmayı gerçek-
leştirdi. Karikatürden çok çizgi-
romana yönelen bu anlayış, kari-
katürün altına konan yazıyı, ba-
lonla üst kısmına yerleştirdi. Tu-
haf biri)içimde karikaturün tari-
fini de içeriyordu bu yazılar. Hatta
gulme efektleri bile işaretleniyor-
du, konuşma içerisine!
Gırgır'dan etkilenerek, onu tak-
lit ederek bir dolu dergi çıktı; hâ-
lâ da çıkmakta. Hıbır ve Limon
gibi aslını asanlar da var içlerin-
h tı
ONUR SANATÇISI TURHAN SELÇUK — Turhan Selçuk, TUYAP
Kitap Fuarı'nın Onur Sanatçısı seçildi. Aynca Alpa> Kabacall'nm ha-
zırladığı "Grafik Mizahın Buyuk Ustası Turhan Selçuk" adlı bir al-
büm yayımlandı. Albumde, Turhan Selçuk'un 1972'de Cumhuriyet
Ansiklopedisi'nde >a)imlanmış bir çalışması da yer ahyordu.
rında çeşitli sergiler açtı. Eskisi gi-
bi pek albüm yayımlayamıyor.
Parlak bir ilgi odağı olmaktan çok
uzak olduğunu söylemek de ge-
rekiyor.
Bu görünume bakınca yenilik-
lerin fışkırdığını göremiyoruz. Ye-
nilikler, oncü ve deneysel çalışma-
ları gerektirir. Karikatürumüzde
bu yan hep güdük kalmıştır. Gır-
gır anlayışmın alternatif dergisi
yok. ilk dönemleriyle Carsı ve
Çivi buna adaydı; ama kısa süre-
de tiraj kaygısıyla birer taklit der-
gisi olup çıktılar. Edebiyatı da içe-
ren çağdaş bir mizah dergisi yara-
tümadığı surece Gırgır anlayışının
egemenliği sürecektir. Bu da ka-
-rikaturumüz adına üzülünecek bir
durum olarak karşımıza çıkıyor.
Türk karikaturünü hep basın
belirlemistir. Basının dışına taşı-
nlamayan karikatür, soluk ala-
maz; oncü, yenilikçi ve özgür bir
anlatım tarzına ulaşamaz. Çunkü
politika ve sivri toplumsal olaylar,
onun içeriğini belirlemektedir.
Türk karikatürünün en önemli
eksiklikleri arasında mizah ve ka-
rikatür kültünınün tartışılamama-
sı; bu tür bir ortamın yaratüama-
masıdır. Tarihsel, sosyolojik ve es-
tetik açıdan karikatürü ele alan
çeviri ve telif eserlerin yayımlan-
ması; kuramsal bir derginin çıkar-
tılması gerekmektedir. Bütun bun-
lar gerçekleşmedigi surece karika-
tür ve bant-karikatür, basının ta-
mamlayıcı bir öğesi olarak kalma-
ya mahkûm olacaktır.
1989'un karikatürumuz adına
en sevindirici olayı, bir müzeye ka-
vuşulmuş olmasıdır. Umarım
1990'da bu muze gerektiği gibi yö-
netilir ve yönlendirilir. Yine uma-
rım, Turk karikaturcüleri bu mut-
luluk kaynağının ayudına vanrlar.
Bitirirken bu yılı anlamlı kılan
birkaç şeyden daha söz etmek is-
tiyorum. 1950 kuşağının öncule-
rinden Turhan Selçuk'un 89 TÜ,
YAP Kitap Fuarı'nın "Onur
Konuğu" ilan edilmesi; yaşamı ve
yapıtlarını içeren özel bir albüm-
le geleceğe hoş bir armağan bırak-
ması gerçekten kıvanç verici bir
olaydır. Aynca bu yıl Tan Oral'ın
yayımladığı "Sus ve Dinle" adlı al-
bümunu anmadan geçemeyece-
ğim. Yılın en önemli mizah dergi-
si ise bence Iimon'dur.
Gırgır'ın ve Fırt'ın el değiştir-
mesi; Oğuz Arai'ın, Hıbırcılar ile
Ertuğrul Akbay arasında geçen
sert polemıklerine burada girmek
istemiyorum. O kadar karmaşık
bir olay ki sayfalar ister. Yalnız bir
şey soylenebilir: Gırgır ve Fırt, Ak-
bay döneminde eskisi gibi politik
özgurluğe sahip olamayacak. Çi-
zer ve yazar kadrosu açısından da
aynı düzeyi tutturamayacağı açık.
En azından şu anki durum bu.
Mizah dergilerinin yönetmenleri,
o dergi için bir kalp anlamına ge-
lir. Onu sökup alırsanız yaşaması
-güçleşir; suni kalplerin ömrü ise
daima sınırlıdır.
HaleSontaşyeniyapıtlarını GaleriLebriz'desergiliyor
Çarııııha gerilen
simge kadınlar
Sontaş'm yapıtlarınrla ana öğe hep kadın.
Çarmıh, eziyetin ve hazzm bir simgesi. Sergi 27
ocağa kadar açık kalacak.
NUR NİRVEN
Hale Sontaş, Galeri Lebriz'de
sergilediği yeni çahşmalarında ka-
dın simgesiyle duygularım ve dü-
şüncelerini aktarıyor. Sontaş,
"Çarmıh", "O", "Arabesk", "Söz-
cüklerde Kadın" ve "Tutku
Kadınlan" başlıklarını taşıyan di-
zileri oluşturan yapıtlannda öykü-
cülüğü arka plana iterek resimsel
yanı ön plana çıkarıyor. Zaman
zaman çizginin, zaman zaman da
rengin ağır bastığı yağlıboya, çin-
ko "eau fort", taşbaskı yapıtlann-
da sanatın diliyle izleyiciyi düşün-
meye çağırıyor Sontaş.
Kadın, Tarihöncesinden günü-
müze kadar sanat yapıtlarının
öğelerinden biri olmuş. Sanatın
gelişme çizgisi içinde, kimi kez bi-
rebir aktarılrruş, kimi kez de ye-
niden yorumlanarak, kurgulana-
rak duygu ve düşüncelerin dışavu-
rulmasma olanak sağlamış. Son-
taş, "Sergimdeki beş dizide de ele-
man olarak kadını aldım. Ancak
bu sadece kadın değil, insan. 'Tut-
ku Kadınlan'nın dışında, burada-
ki kadınlann tümıi anonim, tumü
birer simge" diyor.
Sontaş, iyi tamdığı, bildiği ka-
dının yanı sıra çarmıhı da bir sim-
ge olarak kullanıyor. Çarmıh, ezi-
yetin ve hazzın iç içeliğini, var ol-
ma ve var etme sürecinde yaşanan
mazohistik olguların bir simgesi.
Sontaş, "Çarmıh" temasında bir
insanı, bir bireyi, bir kadını, du-
yarlıktan tutkuya değin bir skala-
nın içinde "çarmıha geren" son-
suz olgulan irdeliyor.
"Tutku KadınlarTda "ÇamuV
'ının bir çeşitlemesi sayılabilir.
Sontaş, "Tutku Kadınlan" dizisin-
de yaşama ve mesleklerine tutkuy-
la bağlı, yaratıcı, kişilikleri güçlu
kadınlara Camille Claudel, Eren
Eyüboglu ve Özgentürk'un port-
releriyle ornekler veriyor. Bu port-
relerle sanatçı, yaşamı zenginleş-
tiren, nitelik katan tutkulara, ya-
ratmanın verdiği coşkulara gön-
dermeler yapıyor.
Sontaş, "ArabesV, " O " ve
"Sozcüklerde Kadın" dizilerinde
son yıllarda kendini iyiden iyiye
duyuran "kitsch" yaşam katego-
rilerinden anlık saptamalannı re-
sim diliyle izleyiciye iletiyor. Sa-
natçı, salt "O" sıfatıyla nitelenen
kadın; köksüzlüğü, kopuşu ve ya-
bancılaşmayı simgeleyen
".Arabesk" ve toplumda kadınlaı-a
verilen bazı sıfatları irdelediğı
"Sozcüklerde Kadın" ile içerik
yükletümeye çalışılan bazı kav-
ramların bir kez daha gözden ge-
ç'ırilmesini öneriyor.
Sanatçı, 1970'de ekspresif renk
lekelerini içeren çalışmalannın yer
aldığı ilk kişisel sergisinden bugü-
ne gelişimini özetlerken şöyle di-
yor:
"hk yıllarda geniş kocaman tu-
ANONİM KADINLAR — Hale Sontaş'm sergisindeki yapıtlar değişik başlıklarda dizilerden oluşu-
yor. Sontaş, "Tutku Kadınlan" dışında bütün kadınlann anonim, birer simge olduğunu söylüyor.
aller, eski yazı çıkışlı, açık üzeri-
ne ko>u ve koyu iizerine açık renk-
li kaligrafik araştırmalar, genelde
yaşam biçimini kabullenmiş, so-
nuçta ete bağlı bir yaşam surdür-
müş 'Karbonhidrat Kadmları'na
bıraktı. 'Karbonhidrat Kadınlan-
nıysa bu sergim izledi."
için, bir anlatım aracı olmay'a baş-
ladı. Doğurganlığı, analığı ile vur-
gulanan kadın leması giderek ye-
rini >a^amın gerçek anlamının bi-
lincine varamamış, ona sunulan
plastik arayışl&r, giderek değişik
malzemeleri keşfetmeye yöneltü
beni. Derken, kendimi du>ar ha-
lısı yaparken buldum. Birden fı-
gür girdi tuallerime. Resim benim
Beyoğlu320koltuklu yenibirsinemasalonu kazandı
Cep sineması'BircTle açılıyor
Fitaş Sineması'nın üst
katında açüacak "dolby-
stereo" ses düzenine sahip
salonun ilk filmi, ünlü
cazcı Charlie Parker'ın
yaşamını konu alan
"Bird" olacak.
SENEM DENİZ ~
istanbul sinemalanna bir yeni-
si daha eklendi. Dünja ve Fitaş si-
nemalannın sahibi Sedat Akdemir
tarafından yenilenerek 29 aralık
tarihinde Jean-Jacques Annaud-
nun "Ayı" adlı filmiyle tekrar açı-
lan Fitaş sinemasımn üzerinde,
"dolby-stereo sound system" adı
verilen yeni Amerikan ses duze-
niyle donatılmış, 320 koltuk ka-
pasiteli yeni bir salon açılıyor.
'Cep" adını taşıyan sinema, 15
ocak pazartesi günü Clinl Easrvvo-
od'un, 1988 Cannes Film Festiva-
li'ne de katılan "Bird" adh filmiy-
le açüacak.
Çağın en önemli cazcılarından,
saksofoncu Charlie Parker'ın ya-
şamını konu alan film, Clint East-
\vood'un 13. yonetmenlik deneme-
si. Filmde "be-bop" tuninün ya-
ratıcısı olarak bilinen, aşın içki ve
uyuşturucu nedeniyle 34 yaşında
ölen Parker'ı Forest VV'hitaker
canlandınyor. Yaklaşık 10 milyon
dolarhk bir bütçeyle gerçekleştiri-
len film, caz dinleyicisini olduğu
kadar Clint Eastwood hayranları-
nı da yeni salona çekecek hiç
kuşkusuz.
700 milyon liraya mal olan Cep
Sineması'nın sezonluk programın-
da "Bird"den sonra Fitaş'taki 1
haftahk hasılatı 71 milyon liraya
ulaşan "Ayı" filmi yer alıyor.
"Ayı"dan sonra ise sırasıyla "Die
Hard", "Karate Kid III", "Tango
and Cash" ve geçen yıl Cannes
Film Festivali'nde, 26 yaşında ger-
çekleştirdiği ilk filmiyle Altın Pal-
miye'yi kazanan Sleven Soder-
bergh'in "Seks, Yalanlar ve Video
Kasetler" adlı yapıtlan gosterime
gırecek.
CANNES'DA ÖDÜL ALM1ŞTI — 15 ocak pazartesi gönünden başlayarak yeni Cep Sinemasfnda gos-
terime girecek 'Bird" filmindeki yorumayla Amerikalı oyuncu Forest Whitaker, Cannes Şenliği'nde
En İyi Erkek Oyuncu ödulüne değer gorülmüştü.
iği
Pop
müziğin
TürkçesiANKARA (AA) — Kültur
Bakanı Namık Kemal Zeybek,
"pop müzik" kavranunın yerini
alacak bir isim belirlemek üze-
re geniş katıhmlı bir yarışma dü-
zenleneceğini soyledi.
"Yeni Türkü" topluluğunun
adını ve muziğini çok beğendi-
ğini belirten Zeybek, bulunacak
ismin bu tipte çarpıcı bir isîm
olabileceğini bildirdi.
Müzik alanında isim kargaşa-
sı bulunduğunu kaydeden Zey-
bek şöyle konuştu:
"Pop müzik tanımına bizim
eklediğimiz manalar da düşıinıi-
lünce biraz kanşıyor. 'Türk sa-
nat müziği' diyoruz. Diğerleri
sanat müziği değil mi? 'Turk
halk müziği' diyoruz diğerleri
halkın müziği değil mi? Pop mü-
ziği deyince de diğerlerini popu-
ler olmamakla suçlamtş olmu-
>or raujuz?"
Pop Sav Vakfı Başkanı sanat-
çı Erol Evgin de "pop" adının
uluslararası ilişkilerde müziğin
tanımlanması açısından önemli
olduğunu, konuyu vakfın yöne-
tım kurulunda eie alacaklarım
söyledi.
'Darbe'
beyazperdede
• Kültür Servisi — Bekir
Yıldız'ın "Darbe" adlı
romanı beyazperdeye
aktarılıyor. Haşmet
Zeybek'in senaryosunu
yazdığı fîlmin
yönetmenliğini, Bekir
Yıldız'ın "Halkalı Köle" adb
filmini de yoneten Ümit
Efekan üstlenecek.
"Darbe"de Kadir tnanır rol
alacak. Roman, askeri
darbelerin toplum ve bireyler
üzerindeki olumsuz
etkikrini, "Pişmanhk
Yasasını" ve "itirafçılar"
olgusunu konu alıyor.
Orkun Tvına
Sergisi
• Kültür Servisi — Orkun
Tüna Resim Sergisi, Gençler
Sanat Galerisi'nde açıldı.
Viyana'da iki dönem
seramik öğrenimi gören
sanatçı, Güzel Sanatlar
Akademisi Resim
Bölümü'nden mezun oldu.
Avrupa, Amerika ve
Türkiye'de toplam 23
kişisel, 31 karma sergi açan
Tuna, 1983 yılında
Uluslararası Guzel Sanatlar
Derneği üyeliğine alındı.
Amerikan Ressamlar
Ansiklopedisi'nde bir yapıtı
yer alan Tuna, yapıtlannda
hareket ve yapıyı ön plana
alarak doğayı bir düş
dünyası olarak yansıtmayı
hedefliyor. Sanatçının
yapıtlan 8 şubat tarihine
kadar görülebilir.
Klasik Ttirk
müziği
• tSTANBUL (AA) —
Devlet Klasik türk Müziği
Korosu, 21-28 ocak
günlerinde Atatürk Kültür
Merkezi'nde konser
verecek. İstanbul Devlet
Klasik Türk Müziği Korosu
Müdürlüğü'nden yapılan,'
açıklamada, Ender Ergün
yönetimindeki Devlet Klasik
Türk Müziği Korosu, üç
bölümden oluşan konserin
birinci bölümünde,
Şivenüma makamında
eserler seslendirecekler.
Programın ikinci
bölümünde, kemancı Ihsan
Aslan'ın Nihavend peşrev ve
saz semaisinin ardından,
Hakan Hataylı
Kürdilihicazkâr, Fatma
Apaydın ise Acem-Kürdi
makamında eserler
sunacaklar. Program,
koronun seslendireceği — -
hicaz makamında üç eser
ile sona erecek.
Suda, ameliyat
oldu
• LONDRA (Cumhuriyet)
— Yayıncı, yazar ve
çevirmen Orhan Suda,
Londra'da başanlı bir kalp
ameliyatı geçirdi. Doçent
Dr. Bingur Sönmez'in
yaptığı ameliyatla dört kalp
damarı değiştirilerek by-
pass yapılan Suda'nın
sağlık durumunun iyi
olduğu bildirildi.
BUGÜN ~
• Kültür Kitabevi'nde
Vedat Gunyol, Bekir Yıldız,
Osman Şahin, Uğur Kökten
ve Mete Ergin saat
14.00-18.00 arası Kadıköy
Kültür Kitabevi'nde
kitaplarım imzalayacaklar ve
okurlanyla söyleşecekler.
• Eyuboğlu anılıyor
Sabahattin Eyuboğlu,
Kadıköy Belediyesi Kültür ve
Sanat Merkezi'nde saat
15.00'de düzenlenen
toplantıyla anılacak.
Toplantıya Mehmet Başaran,
Cevat Çapan, Vedat Günyol
ve Hilmi Yavuz katılacak.
Ardından Akgün Akova,
Enver Ercan, Küçük
lskender, Turgay Nar ve
Sunay Akın'ın katılacakları
"1980'li YıUarda Türk Şiiri"
konulu bir panel
gerçekleşecek.
• 'Karikatürde Kadın'
Tünel PTT yanındaki
Kadın Kültürevi'nde saat
15.00'te gerçekleştirilecek
"Karikatür Dünyasında
Kadın Cinselliği ve Cinsel
Taciz" konulu söyleşiye
Ramize Erer ve Hasan
Kaçan katılacaklar.
BİLSAK'TA
BUGÜN
13 Ocak Cumartesi:
14.00 GÜNLERİN
GÖTÜRDÜĞÜ: "lsUnbul
Belediyesinin Dayanılmaz
Belediyesizliği "Kenl
Belediye'ye Direniyor" Faruk
BİRTEK, Kurşat BUMİN,
Erhan ACAR, Leyla
TÜFENK.
19.00 TİYATRO: "tş«e Baş,
tste Gövde, lşte KanaUar"
Yazan: Sevirn BURAK,
Oynayan: BİLSAK
TİYATRO ATÖLYESt
19.00 KONSER: Grop
KAMERTON (Koro)
10.00-01.00 arası CAFE-
FOYER-BAR
BtLSAK, Herkese Açıktır.
BtLSAK Sıraselviler,
Soğancı Sk. No: 7
CİHANGİR
143 28 79-143 28 99