24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
1 EYLÜL 1989 KÜLTÜRYAŞAM CUMHURIYET/5 SEVEMA ATILLA DORSAY HAYVANLAR ISMAIL GULGEÇ 'Sinema zirvesi' üzerine düşünceler ve izlenimler Yasakçı mı, yaratıcı ım? 21 ağustosta Türk sınemasımn sorunlanyla ilgilı olarak duzenlenen toplantıda bazı sorunların çozümti için yine bazı yasaklamalar, kısıtlamalar istendi. Ama temel tavır, kuşkusuz yasaklama değil, sinemamızı daha guçlu kılmanın koşullarını yaratmak olmalıydı. 21 ağustosta yapılan 'Türk Sınemasımn Sorunlan' toplantısmda, bu tur toplantılarda geleneksel olan bır şey yınelendı, sorun ların çözumü ıçın yane kımı yasaklamalar, kısıtlamalar ıstendı Ulusal kültur sorunlannın tartışıldığı platformlarda, hele o alanda özelbkle sorunlu, bunalımlı bır dönem yaşanıyorsa, kulturun evrensellığı ve sağlam bır ulusai kül ture, evrensel külturden gelen kaynaklann kurutularak varılamayacağı olgulan, bıraz da doğal bıçımde unutuluyordu Amenkan şırketlen gelmesın, sınemalarda yabancı filmler kısıtlansın, TV 'de yabancı filmler altyazıyla göste rılsm gıbı ıstekler, haklı yanlanna karşın, yasaklama ve kısıtlamaya yönelık özlenyle çok sevımlı gözukmuyorlardi Temel tavır, yasaklama değıl, ulusai kulturiimüzu (bu konuda sinemamızı) daha canlı, daha uretken, daha güçlu kılmanın koşullarını yaratmaktı kuşkusuz ömeğın TV/Sınema ıüşkılen TV'de Türk fılmlenne daha çok yer verılmesı, her kanalda uçer filmden haftada en az 6 film göstenlmesı ıstemyordu Oysa tüm dünyada, TV'nın fazla film gös terdığı ve sınemalara aşırı bır re kabet oluşturduğu söylenıyor Bu açıdan sınemacılanmızın bu ıste ğı şaşırtıcı TV elbette daha çok Turk filmı göstermelı, klasıklen mıze daha.çok yer vermelı, yakın yıllann kalıtelı filmlenru de ekra KİM KIME DUM DUMA BEHIÇ AK Cıniel Soronlar/nıiı ha ( tarefvnvz varvhr Tirk sinemasiBin sonınian Gecen hafta Etap Marmara Olelı nde duzenlenen genış toplantıda Türk sınemasımn önunde bulunan sorunlar dıle getınldı Sinema dünyasından toplantıya katlanlar arasında Ortıan Aksoy Yavuzer Çetınkaya Erdoğan Tokadı Tanju Gursu ve Türkân Şoray da bulunuyordu (Fotoğraf Lale Fıloğlu) na getırmelı Ama bu sorunu ço zer mı 9 TV'nın asıl yapması ge reken, üretım asamasında sinema ya katkıda bulunmak, kımı film ler ıçın açıkça yapımcı nıtelığıne burünmek Gensı, temele ınmeye cek çözumler TV'de yabancı filmlenn altyazıyla göstenlmesı ıs teğıne ben kendı adıma katılıyo rum Seslendırmenın kımı zaman ne denlı korkunç olduğu dusunul duğunde1 Ama ömeğın Chaplin filmlennın genış yığınlara ulaşma sını önleyecek böyle bır onen, ge rekçesı ne olursa olsun, sanat adı na savunulabılır mı 9 Kultur Bakanı'nın onerdığı ön lemler paketıne gehnce Bu pake tın temelde çok olumlu yaklaşım lar ıçerdığını belırtmıştım Dene tım sorununu, Batı'da olduğu gıbı tumuyle yasaklama )enne bır yaş sımflandırması bazına oturtmak, yıllardır yakınılan sansur sorunu na cıddı bır çözum getırecektır 6 mılyarlık bır ödenekle çağdaş bır plato kurulması, yme sınemamıza çok yararlı olabılecek bır karardır Bakanlık bunyesınde, Guzel Sanallar Genel Mudurluğu benzerı bır Sınenm Gend Mudurluğu kurulması, belkı şımdı hemen hıç ışlemeyen Sinema Daire Başkanlıgı >enne, daha etkılı ve etkın bır vapı sağlayabılecektır Ama bu sorunun temel çözumu nun, bakanlık bunyesı dısında, burokrasıden çok meslekten gelen bağımsız bır yönetıcılık anlayışına dayalı bır bırım oluşturulmasıyla sağlanabıleceğıne ınanıyoruz En çok tartışılan ve tartısılacak konulardan bın, sınemaya uretım aşamasında vardım konusudur Bakanlık bu konuda, "kalıtelı fılmlere bellı oranda vapım sermajesı saglanacagı" ıe "Turk eserlennın uyarianması koşuluyla, 40 filme 200'er mılyondan 8 milyariık kredı \enlecejjı" gıbı ıkı te mel önlem önerıyor tlkıne katı ıiyoruz Burdakı "kalıtelı" sözcuğü ve buna kımlenn karar vereceğı elbette tartışılacaktır Ama ılk ağızda, en azından cıddı gözuken (orneğın arabesk bır muzıkal veya sulu bır gulduru olma yan) ve kendını tanıtmış yönet menlerımızın projelenne yönelecek böyle bır yardım, tartışmalan en alt duzeye ındırebılır ve sınemamıza gerçekten yararlı ola bılır Öbur turlü, dedıkodudan, söylentıden kaçınılıyor ve sonuç olarak kımı zaman aynlmış öde nekler bıle harcanamadan kalıyor (1988 Kultur Bakanlığı bütçesınde olduğu gıbı) 40 film konusundakı sermaye katılımı ıse daha çok dıkkat ıstıyor Bır kez, nıye 40 film9 Sıne mamızın yıllık yapım sayısı zaten 5060'ı aşmamalı bızce "Veşilçam'ın gucu, fazlasını kaldırmaz Ama bunlann 40'ım da "tanınmıs Turk eserlerınden ujarlama" dıye sınırlamak nıye9 Uyarlama olmayan özgun bır senaryoya veya yabancı, evrensel bır yapıtın uyar lamasına destek olunmayacak mı'' Bu yardımın, 40 değıl, örneğın 20 filme daha büyuk katkıda bulunmak şeklınde olması ve senaryolarda tlla de uyarlama değıl, özgunlük ve kalıte ölçutlennın aranması gerekır Ve ışte şımdıden çok (artışma açan bır konu Sinema salonlannda Türk fılmlenmıze yuzde 25 kontenjan ayırma konusu Aslın GARFIELD jm DAVIS da sınemacılan yerlı film göster meye zorlamak, bu "ozgurluk çagı"nda pek hoş gözukmuyor Ne var kı başka çare de yok Aslında sorun hep vardı Metın Erksan'ın "Sevmek Zamanı" başyapıtı, daha 1960'larda salon bulup gosterılememıştı Yakın yıllarda "Kasık Duşmanı", "Dolunaj" %\\>\ ödüllu filmler hâlâ gosterıl memış, beklıyorlar Ancak Ame nkan filmcılerının gelışıyle, durum daha da cıddıleşmış ve sınemamızın önundekı engeller daha da artmış gozukuyor Bu açıdan, tura salonlarda yuzde 25 oranında Turk filmı göstenlmesı kara rı, ılke ve oran olarak yenndedır, TARIHTE BUGUN MVMTAZ desteklıyoruz Bunun getırdığı kı mı sorunlar olacaktır (Mehmet Soyarslan, "Sıte'de arabesk mi gosterehm?" dıyordu). Ama bun ların da zaman ıçınde çozumleneceğını, bu kararın smemayı tyı Filmler yapmaya ve smemacıyı ıyı filmler aramaya vönelteceğını umuyoruz HIZLI GAZETECİ tSECDET ŞEN KMtlZ PE. KA0U6U/VKIZA ÇEKILtt? (Ç , ŞURPA QB KENDtMıZt DAUA lYı TAtitMAK ISVYORUZ, U£R $& AQK AÇiK MA eucemece YOK AMA ÇİZGİLİK KÂMtL MASARACI Marjinallik özentisi Çıplak H ü e r e (The Naked Cell) / Yönetmen John Crome / Oyuncular: Vıcky Jeffrey, Rıchard Fallon / Bır Ingılız yapımı / (As Smeması.) Afişlennde, duyurularında behrtıldığı gıbı, "Çıplak Hucre, sevıştığı erkeğın bırden ölumuyle zor dunımda kalan bır kadının oykusu" mü° Yok canım' Bu temel entnka, aslında ahşılrruş anlamda bır öyküsü olmayan bu fılmın yalruzca bır öğesi... John Crome'un ılk yapımı olan bu Ingılız filmı, gerçekten de "resmı sınema'Ma tumuyle çelışıyor, her şeyıyle sıstem dışı, marjmal bır sinema ömeğı olmayı amaçbyor Ama bıraz fazla bellı edıyor bu amacıru Bu denlı "sıradışı" olma arzusu, bır yerde sankj gen tepıyor Film, Ingılız filmı olmasına karşın, ozeilıkle Amenka'da yapılan bır tür "yeraltı sineması"nın (dığer bır deyışle "bağımsız yapımlar"ın) bırçok özellığını taşıyor Ahlak ve cınsellığe gözupek bır yaklaşım, özellıkle cınsellık konusunda modern, çarpıcı bır dıl kullanımı, dramatık anlatımın rö 'Seksi' buluyorsanız Çıplak Hiıcre ' bazı cüretlı portaj, monolog veya dıyalog kullanımlanyla ve açık sarıneler de ıçenyor Ancak bu sahneler Vıcky soyut öğelerle kınlması, gerçek mı, duş mu oldu Jeffrey ın oynadığı filmın kadın kahramanını seksı' ğu hemen anlaşılamayan bölumler, vs buluyorsanız ılgınç gelebılır Crome'un filmınde tum bu malzeme uygun bı çımde bırleşmıyor Amaçlanan "kadın filmı" de, kahplan yıkan gözupek, yepyenı bır sinema da pek oluşmuyor Bellı bır sıkıntıyla ızlenmekten kurtulamayan, amatorluğünü tumuyle aşamamış, oldukça ham bır film Kımı cüretlı, "açık" bölumlerı ıse, ancak filmı baştan sona kat eden kadn kahramanını "seksı" buluyorsanız ılgınç olabılır 'ÇıplakHücre', John Crome'un ilkfilmi ARIKAN 1 Eylul 1794 TE BU&UN, FRANSIZ BuLUÇÇU CLAUDE CH*PPe($4P), &EUÇT7RDIĞI TBCSRAF SıSTBMlYLE ILK RESMf t/A8E£C£f*f£Y' &ERÇMK.tEÇT'&MtÇTf tILLE PAIZtS A&4SISIM, 8EŞER. KtLOMEmEPE BlG YEISLEŞTIgt>lĞt KULELE8 YAIZ.DlMtYLA GOZSEL BlS TEiGRAF StSTEMı KJjeMUÇTU HAGEKBTU UÇLARl 8ULUNAN K£ "SEMAFOZ" PEMEU DıGEICLEfZ, \/£R.ıLEN 8lÇlME So£E /Z0PO4A/A&4K, ILETILBCE'K. HABER1 P'SE/e IS774CYOMA GÖST&£lYOe£)a Bu LILLEPAdlS AGflSlNPA (23Okm ^) SAĞLANINCA , HUKUMET, CHAPPE '1 YESJI 8UUJ$UNU " . 1gSO L£J?0E MOHS£ S'STEA> OMEMINI BASKA TURLU BIR TELGRAF! Hustoıı m son ııstalığı Ölüler (The Dead) / Yönetmen: John Huston / Senaryo: Tony Huston / Goruntu: Fred Murphy / Müzik: Alex North / Oyuncular: Angelıca Huston, Donald McCann, Helena Carroll, Cathleen Delaney, Ingrid Craıgıe, Donald Donnelly / Vestern Pictures yapımı / 85 dakıka (Emek, Reks 4.30'larda) tlahı John Huston!.. James Joyce gıbı bır yazarın "Dnblınlıler" öykulennden bırını sınemalaştırmak nereden aklına gelmış1 Gerçı kendı kuşağında kı Amenkan yönetmenlerırun bel kı de en Avrupalısı olan, Romaın Gary veya Malcolm Lowry'yı uyarlamaktan, "Moby Dıck"ı, ToulouseLautreı veya Sıgmund Freud'un yaşamlannı sınemalaş tırmaktan da kaçınmayan bır sanatçı ıçın bu o denli şaşırtıcı değıl Yınede. 1904 yıhnda Irlanda'run baş kentı Dublın'de bır Noel partısın de başlayıp, partıye katılan bır çıf tın evınde son buluyor "Oluler" John Huston, bıze bır avuç ınsan dan, onların kışılıklennden, so runlanndan, tartışmalarından benzersız bır yansıma getınyor Yaslı kızkardeşler Kate ve Julıa Morgan'm kaz ve "pudıng" şolen lerını, Julıa Morgan'ın Bellını konserını, bır şıırın okunuşunu, geçmış günlerın amlışını, bır mu zık parçasının çoktan ölmus bır askm anısını gen çağn$ını ve daha bırçok kuçuk, kuçucuk olayı, olaycığı ızlıyoruz filmde Ama başka seylerden gerçek bıçımde etkılenmek kolay değıl Oylesıne uzak, ırak ve yabancı bır kulturden gelen şeyler kı bunlar1 Yıne de "Oluler" urtuozluk duzeyınde bır sinema bılgısı, segısı ve egemenlığı gostensı kuşkusuz. Şıır duze>ınde(yanı şur ka dar karmaşık, yoğun ve çozumlenemez) bır duzyazıdan, yanı bır James Jo>ce ovkusunden bır film çıkarmak, kendı başına saygıyı çağıran bır gırışım Smemayı, hele gunumuzde, boylesıne alçakgo nullu, zamanımıza boylesıne ters duşen, 1980 sonlan ıçın boylesı ne anakronık bır film ıçın kullan mak ve bıze bunca uzak kışılıkle n, kuçucuk (85 dakıkalık) bır film ıçınde boylesıne canlı bıçımde tasvır edebılmek, avn bır ustalık "Oluler"ı gızlı bır ıcsıkıntısuve kolay bastırılamaz bır esneme ardmdan ızlemek kaçınılmaz Ancak fılmın, ozeilıkle finale doğru "crescendo" gıbı yukselen duygusal rıtmı, yureklerde yer edecek bır sonsal ızlenıme ulaşmıyor da değıl "Oluler", kesınlıkle kıtleye donuk bır film değıl Ancak hermetık bır şıırın, kapalı bır metnın, çok ınce tığla orulmuş bır dantelın veya tası lyıce gızlenmış bır yuzuğun değerını bılecekler, dığer bır deyımle, bır avuç "connaısseur" ıçın bu film Ve ancak uzun bır meslek yaşamının sonunda enşılebılecek olan bır ya lınlık, alçakgonulluluk ve kendıne güvemn eserı, kendını kolay ele vernıeyen bır ustalık belırtısı 'Ölüler', bir James Joyce uyarlaması Sinemalarda bu hafta Kultur Strnsı >oneınıcnlı gını Roger Djnaldson'ın yaptığı, başrolunu Tom Cruıse'un ovna dığı "Kokleyl" bugunden ıtıbaren uç ılde bırden gosierıme gırıyor "Kokleyl" Ktanbul'da Bevoglu Emek, Kadıkoy Reks, Bakırkoy Karya sınenidlannda Ankara'da Akun ve Ankara Sanat Tıyatro su'nda, l/mır'dc ıse Izmır Sıne ması'nda ı/lcncbılecek Mıchael Uouglas ıle Gleen Close'un başrollcrını paylaştığı "Olduren Ca/ıbe" uı^unı.u hafla.sında Istanbul'da Dunya, Gazı, Su adıye Atlantık Kadıkov As ve Bakırkoy sınemalarında, Izmır' de ıse Çınar Sinenıası nda goste rılıyor Corev Haıın ıle Barbara Wıllıams'ın bdsrolkrını paylaştığı, yonetmenlıgını John Hess'ın yaptı gı "ISobel' bu haltadasuruyor 1989 yılında ıkı dalda Cesar odulune degcr bulunan "Derınlık Sarhoslugu nun Şı^lı Sıte ve Kd dıkoy Moda sınemalarında goste rımı devam edıyor Roberl De Nıro ıle Sean Connerj'nın bairollcrını pavlaslıgı "Uokunulmjylar" Kadıkoy Kııl tur ve Sanal Merkczı'nde, Beşık taş V umurcak Sıncma,sı'nda gos terılıyor U v Oscarh "Tehlıkelı ll^kıler" fstanbul sıncmalarınd.ı dokuzun Liı haltasına gırdı Basrullerını (>lenn Cluse, John Malkovıch vc Mııhelle Pıeıffer ın pavlaştıgı Slephen Frears'ın "Tehlıkclı llışkıler'ı Istanbul'da Bcyoglu Lmck Kadıkoy Reks, Bakırkoy Karya'da Ankara'da ıse Akun Sıneması'nda ızlenebılır TÜRK VE DÜN\A K ARİK ATf TRİTNDKN John Huston Gecen yıl oldu tum bunlar bıze ne denlı uzak' Yuzyıl başı trlandası'ndakı ınsan lann kaygıları, sevınçlerı, uğraşları bıze ne denlı yabancı' Ne denlı ıçburucu olsa da Julıa Morgan'ın konserınden, GabrıeFın uzun ve oldukça becerıksız geleneksel nutkundan, Freedy'nın gen zekalılığının hazın dışavurumundan ve Nikola Moslovara Yugoslavya
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear