02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
26 AĞUSTOS 1989 CUMHURİYET/15 İlginç gösteri Demokrası yanlısı göstericiler, Hong Kong'daki ABO Zafer Haftası bugün başlıyor AFYON (Cumlıuriyet) Zafer Haftası ve Büyük Taarmzun 67'nci yıldönömü törenleri bugün başlayacak. Atatürk'ün Büyük Taarruz emrini verdiği Kocatepe*deki törenle başlayacak olan Zafer Haftası, 27 ağustosta yapüan Afyon'un kurtuluşu ve 28 ağustosta Hava Şehitligi ile Anıtkaya Şehitliği'ndeki anma törenleriyle devam edecek. Zafer Haftası 30 Ağustos çarşamba günü Zafertepe ve Dumlupmar'da düzenlenecek törenlerle sona erecek. Ük tören bugün sabah 09.00'da Kocatepe Atatürk Parkı'ndaki anıta çelenklerin konuhnasıyla başlayacak. Törenlere Atatürk'ün 67 yıl önce Büyük Taarruz emrini verdiği Kocatepe'de devam edilecek. Günün önemini belirten konuşmalardan sonra, bir subay büyük taarruzu, bütün yönleriyle anlatacak. Kaymakamdan koruculara uyarı CEVLANPINAR (Cumhuriyet) Köy muhtarlığı seçimlerinde yan tutarak huzursuzluk yaratan beş köy korucusu Ceylanpmar KaymakamlığYnca uyarıldı. Uyanda, huzvrsuzluğun sürdürülmesi halinde koruculuk görevine son verileceği bildirildi. Kaygayı köy koruculan Ahmet Demir, Halef Demir, îbrahim Zeybel, Salih Zeybel ve Mehmet Evsen'in çıkarttığıru savunan köylüler, Ceylanpmar Kaymakamlığı'na başvurarak koruculardan şikâyetçi oldu. Kaymakam vekili Üsteğmen Halil önen, başvunı üzerine köyde yapılan araştırma ve incelemelerde korucuların huzursuzluk yarattığının tespit edildiğini belirterek koruculara "uyarı" yazısı gönderdi. Uyanda, koruculann huzursuzluk yaratmayı sürdürmeleri halinde görevlerine son verileceği bildirildi. Konsolosluğu'Çin'deki nun önünde baskılann ourması yanlısı gösterilerde tutuklanan öğrencilerin serbest bırakılmalan için bir gösteri yaptjlar. Göstericiler, ellerinde tuttuklan yürek biçimli balonlara tutuklu öğrencilerin isımlerini yazmışlardı. Roma'da yapılan Dünya Kâinat Güzeli Yansması'nı Amerikalı Julia Jones (ortada) kazandı. Jones Avrupa Guzeli, Yugoslav Klea Krsyulovic (solda) ve italya guzeli Kika Kolin ile biriikte poz verirken çok murJu görünüyordu. (Fotoğraf: Reuter) Kâinat Güzeli 89 1960'lann Beatteselemanlarından Paul Mc Cartney, New York'taki Lyceum konser salonunda düzenlediği basın toplantısında, kasım ayında çıkacagı dünya turnesinde kendisıne eşlik edecek olan grubunu, basına tanıtö. Grup soMan sağa, Wix, Hamish Stuart, Linda ve Paul Mc Cartney, Robbie Mc Intosh ve Chris VVnitten'dan oluşuyor. Tume, 27 kasımda Los Angetes'tan başlayacak. (Fotoğraf: AP) Mc Cartney, turneye çıkıyor, HABERLERİN DEVAMI Şaşkına döndtik (Baştarafi 1. Sayfada) "seçmt" yapacağını söyledi. Bakanların konuşmalarını eleştiren Güngör Yener, "Kararian kişi baaııdan kurtarmak lazım. O kadar çok ekonomiden sorunlu bakan var ki, birinin dediginin tersini öböhı soylüyor. Eger tek sorumlu Başbakan ise, o zaman ne sizlere, ne burokratlara, ne bize ihtiytç var" dedi. TOBB Ticaret Konseyi'nin "19901ı Yıllarda Türk Ticaret Stntfejileri" konulu toplantısı, dün tzmir Ticaret Odası'nda başladı. Toplantının ilk bölümünde açılış konuşmasını yapan Ticaret Konseyı Başkaru Ali Zafer Taciroğla alınan şok kararların dozunun fazla kaçtığım öne sürerek, "19«0den beri bir sfirii şok kararlar alınmıştır. Ekonomi, tedbirli insanlan, bilinçli kuruluşlan perişan eden bu şok kararlan, belki bir veya iki defa karşılayabilir ve gögüsleyebilirdi. G«rekli gereksiz çok sayıdaki ani kararlar herkesi şaşırtmış, çoğunlukla ekonominin ibtiyacı olan çalışkan, diirüst, programlı eski kuruluşlan, firmaİan perişan elraiş.raaceracı.köksüz müesseseler, firmalar yaratmıştır" dedi. lacıroğlu, bu gelişmelerin, işadamını temsil eden oda yöneticilerini rurçınlaşarak sıkıntılannı dile getirmeye yönelttiğini söyledi. tşadamının 199O*lı yıllarda kumar oynamak istemediğini, iş yapmak, plan program, bütçe yapmak ve geleceği hakkında kendisinin özgürce karar vermeyi istediğini kaydeden Taciroğlu, "Bilgi, beceri, sadakat gerektiren, plan program gerektiren iş hayatında. sonradan zengin olma maceracılan, bilgi ve becerisini ispat etmeyen işadamlan yaraülraamalıdır. Çaltşan kazanmaUdır. Ama bunun için de önurnüzdeki dönemlerde bize bilgi ve güvence vermelisiniz. Her halukârda 1990'lann devleti, devlet olarak ticaret ve sanayi kesiminden elini çekmelidir" diye konuştu. Taciroğlu'nun konuşması sırasında Pakdemirli'nin sık sık not aldığı. Işın Çelebi'nin ise çok dikkaüi dinlediği görüldü. Daha sonra TOBB adına bir konuşma yapan Yönetim Kunılu Başkanvekili Fuat Miras da sisteme değil uygulamalardaki hatalara karşı olduklannı vurgulayarak şunlan söyledi: "1987 >ılından itibaren ekonominin çeşitli alanlan sinyal vermeye başladı. Biz bu sinyaller karşısında ber zaman hükümetimizi •yardık, doğru bildiklerimizi ifade ettik. Özellikle enflasyonun azgın boyutlara ulaşması ve toplumun büyük bir kesiminin sıkıntı içine düşmesi Ue tum bunlann nedeninin sistem, model olduğu konusu loplurada konuşulmaya, Urüşılmaya başlandı. Biz TOBB camiası olarak hükumelin seçim ekonomisine karşı çtktık, ekonominin kanun ve kurallannın ve özellikle serbest piyasa modeli ilkelerini tavizsiz uygulanmasını istedik. Tüm bunlara karşılık siyasi otoritenin zaman zaman ekonominin gereklerinin onune siyasi tercihleri yerleştirdigine şabit olduk. Tablo bu iken ve pek çok olumlu gelişmeye rağmen ekonomi istikrar kazanmamışken, hükümetimizin, aldıftı son kararlar ile ekonomiyi >eni bir şok içine sokruğunu gönıyoruz. Sanayimiz koramasız bırakılmıştır. Eğer serbest ticaret adına genç sanayimizi yok edeceksek zaran yok, biraz da korumaa olalım. Sanayi olmadan ticarelin olmayacağına da inanıyoruz. Stratejiler yeniden gözden geçirilmelidir." "Ama Türk toplumunda bugün nasıl uygulanabileceği tartışılmamakta, bugun kararlann nedenleri ve niçin alındıgı tartışmalan yapılmaktadır. Türk toplumu bunu da aşmaiıdır. Eksiklikleri >e geliştirilmesinc yönelik tartışmalar olursa ciddi basanlar sağlanabilir. Sozlerinizden gordüğüm kadanyla hepimizin güveoinde önemli sıkıntılar vardır. Bürokratlan karar almak urkütmektedir, elini değdirmemektedir. Çunkü yanlış anlaşılmaktan korkmaktadır. Bizler hatalar yapmış olabiliriz, sizler hatalar yapmış olabilirsiniz. Ama bunlan aştnalıyız. Hatalann kapaülacağı yeniden yapüanmaya ihtiyaç vardır." da sokarak vergi uygulamalanıu değiştireceklerini de sözlerine ekledi. Bakarun sözlerini değerlendiren Ali Zafer Taciroğlu. "De>let, sanayiciye ya da işadamına yön göstermek zorundadır" dedi. Soru sormak için söz isteyen Ankara Ticaret Odası Başkaru Güngör Yener bakanlan önce açık olmaları nedenıyle kutladı sonra eleştirdi. Yener, şunlan söyledi: "Ekonomiden sonımlu o kadar çok bakan var ki ne yapacağımm şaşınyoruz. Bir bakan çıkıyor diyor ki kararlar günlüktür. Digeri çıkıyor sizin gibi, uzun vadelidir diyor. Bir de ekip meselesi var. Ekonomiden sonımlu kimdir? Sayın Güneş Taner, ekonomiden sorumlu Sayın Başbakandır' diyor. Tek kişi sorumluysa o zaman ne size, ne burokratlara, ne bize ihtiyaç var demektir. Kararlar kişi bazında alınmaktan kurtanlmalıdır. Sayın Pakdemirli 'alan da kaçan mı' dercesine 'hangi sektöre öncelik vereceğimizi açıklamayız' diyor. Tabii söylemezsiniz. Yeni bir kur dengesi derken Sayın Bakan, acaba yeni bir devalüasyon beklentisinde midir? Onu da söylemezsiniz, yaünmlanmızı dolara yöneltiriz diye. Biz yaptık oluyoı demekle olmuyor. Sayın Çelebi de çelebice anlattı, iç açıcı bir tablo sundn. Ama söyleyin AT'ye girmekte sarnimi misiniz? Net ve belirgin bir şey söyleyin." Boncnk kime? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM'nin yeni yasama yılına başlamasına 6 gün kala, Meclis başkanlığına adayhğını koyduğunu açıklayan tek ANAP'lı, tstanbul Miiletvekili Bedrettin Dogancan Akyürek oldu. Adaylık için adı geçen öteki ANAP'lılar ise ortaya çıkmak için Özal'ın konuya ilişkin tutumunun netleşmesini bekliyor. Başbakan Özal'ın Istanbul'da 67 ağustosta yapılan Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısında Meclis başkan adayının belirlenmesi konusunda ifade ettiği görüşler ANAP kulislerinde tartışılmaya devam ediliyor. Özal'ın başkan adayının belirlenmesi için "istişarelerde bulunacagım" kaydetmesine karşın, hâlâ bu yönde adım atmamış olması eleştiriliyor. ANAP eski Genel Başkan Yar DÎEanketineDYP ve TürkIş'tentepki sı lokalinde aralannda Turizm Bakanı tlhan Aküzüm, ANAP Grup Başkanvekili Ülkü Güney ile eski Devlet Bakanı Ahmet Karaevli'nin de bulunduğu bir grupla yemek yediği öğrenildi. Ülkü Güney, Cumhuriyet muhabirinin yemeğe ibşkin sorusuna, "Bunun özd bir anlamı yok. Meclis Başkanlığı konulanna da sobbet sırasında hiç girilmedi" dedi. Güney, "Arkadaşlardan adayhğını koyacak çok kişi var. Belki ilk turda en çok oy alan aday diger turlara devam eder, belki de Sayın Başbakan daha önce tavnnı grupta ya da MKYK'da belli eder" dedi. Çelebi konuşmasımn son bölümünde eylül ayı içinde ya da ekim ayı başında ihracatta yeni teşviklerin getirilecegini açıkladı. Maliye ve Gümrük Bakanı Ekrem Pakdemirli ise geçmişten örnekler vererek uyguladıklan ekonomi politikanın ne denli yararlı olduğunu anlattığı konuşmasında, konvertiMiras'ın bu konuşması salon biliteye geçildiğini kaydederek, dakilerin alkışlannı topladı. Da "Bize göre dört dortlük bir kararha sonra kürsüye gelen Devlet Ba dır. Kararlar yanlıştır diyeni duykanı Işın Çelebi konuşmasında madım. Zamanlamaya itiraz var1990'h yıllara güvenle bakılması dır. Bunda da bazı politik duşünnı istedi. Çelebi konuşmasıran ba celer ve basının yonlendirmesiyle, şında özeleştiri yapacağını, kö eleştirilerin dozu kaçmıştır. Zatümser tablolar çizmeyeceğini, ba manlama yanlışsa, ne gibi bir darzı konularda ikna etmek için ko boğaza gireriz? Olsa olsa yeni bir nuşmayacağını söyledi. Çelebi, döviz kunı dengesi oluşur. Bunun "1990lı yıllarda AT tek pazanna farklı yankılan olabilir. Ama gegirmek için, rekabet edebümek riye donuş olmaz. Zamansız, acıiçin, belli bir dinamizm kazana masız rekabete açtınız diyorlar. bilmek için program uygulamak Hükumetimiz bunu 5 yıl önce zonındayız, Bu programı uzlaşa açıklamıştı. Bu program uygulanrak karşılıklı konuşmalar çerçeve maktadır. Bunlan hep politik şeysinde biriikte hazırlamahyız. Ör lere bağTıyorlar. Başbakan filannegin ihracat teşviklerinde uygu caya kızdı da bu kararlan aldı dilanabilirliği sağlamak için zama yorlar. Alakası yok. Geçmişte fanında tahsis edebilmeliyiz. Gii izlerin serbest bırakılması, kurlanünde zamanında vapmalıyız. nn serbest bırakılmaması gibi haYoksa kâgıt uzerinde kalan teşvik talar yaptık. Onda da bankalan ler ile bir yere varamayız. Tek ta aşamamıştık. Konvertibiliteye geraflı kararlann toplumda inandı çerken gümrukleri indirmeseydik ncılık saglayacagına inanmıyo enflasyonist baskı yaratırdık. Enfnım. Toplum içinde belli bir kon lasyonu düşürecegiz diyen bizler sensıis sağlayarak çözüme ulaşma tersini yapmış olurduk" diye kolıyız. tnandıncılık, enflasyonu nuştu. Pakdemirli, hükumelin tiaşağı çekecek kararlann temelini careti "öz evlat" sanayiyi "üvey oluşturmaktadır. Hükumetimiz evlat" olarak görmediğini öne süde buna inanmaktadır. Karşılıklı rerek, "Hükümet birini diğerine konuşma ile, özeleştiri ile bunlar tercih etmez. Böyle bir olay yok. dan yararlanmayla Ueriye dönıik Hükümet hangi sektöre öncelik gelişme saglayabiliriz" dedi. Alı verecekse açıklansın deniyor. Hünan kararlarda eksiklikler, hata kümetin böyle bir tercihi ortaya lar olabileceğini belirten Çelebi koyması söz konusu değil. Piyabunlann giderilerek 199O'lı yılla sa güçleri bunu saptar. Alınan karın temel stratejlerini saptayabile rarlan tartışmayı bırakalım. Zaceklerini söyledi. Kararlan 35 ay mana bırakalım. Tartışmayı büönceden açıklamalan gereği üze yütmeden bekleyelim. Bakalım rinde de duran Çelebi sözlerini kim hata yapmıştır ortaya çıkar" dedi. Pakdemirli ekonomiyi kayşöyle sürdürdü: Pakdemirli'nin yanıtlan Toplantının öğleden sonraki bölümünde çeşitli soruları yanıtlayan Maliye ve Gümrük Bakanı Ekrem Pakdemirli, "Devalüasyon beklentisi di>e bir şey söz konusu değil. Kurlarda yeni bir dengeye doğru bir gelişme olursa zamanlama hatalıdır diyebiliriz dedim. Büyük çapta döviz erezyonu olmayacağını sanıyorum" dedi. AT'ye giriş konusunda özel sektörün hükümetin samimiyetine inanması gerektiğini vurgulayan Pakdemirli, "Meseleler müzakere edildikten sonra halka gidilmelidir. En büyuk hakem halktır. AT üyeleri de tam üye olmadan önce halklanna gitmislerdir" diye konuştu. lzlenen ekonomi politikada bazı sektörlerin zarar göreceğini kabul eden Pakdemirli, " B u arada anti kartel yasasının çıkarılması şartür. Onu da halledeceğiz. Zamanı geldi" dedi. CÖNEYT ARCAYÖREK yaz.yor roları 1987 sonlarında ya da 88 başlarında terkettiğini gösteriyor. Dernek oluyor ki gerçeğin saptandığı Nisan 1989 tarihine dek, aile içinde geçtiği söytenen puro tartışmalanyla ilgili haberterin tümü palavra! Semra Hanım "o tarihten beri puro içrrteyi bıraktığı halde" tersine haberier ve yorumlar kasıtlı. Bir çeşit insanlık haklanna saldın. Devleti yönetenlerin sağlık haberleri çok önemlkjir. Hele Semra Hanım'ın "ağır bir enfarktüs" geçirdiği gününde öğrenilse, telaş yaratacağı kuşkusuz. Ola ki, bu kaygıdan yola çıkılmış. Kimi dost, yakın, elbirligi ve işbirliğı yaprian çevreleri kargaşaya sürükleyeceği hesaplanmış ve Semra Hanım'ın ciddi rahatsızlığı tam 16 ay kamuoyundan saklanmış. Ailesel derinliğintn yanı sıra, olayın bir de devlet sorununa dönüşmesini engeltemek için her türden önlem alınmış. Bravo! Yazdıklarımız asla yalan değil. Kara gözlüktü gazetecinin uydurması hiç değil. Haberin kaynağı sağlam, Semra Hanım'ın ta kendisi. Bu nedenle göğsümüzü gere gere, Başbakan'ın günlük saldırılarına uğramayacağımıza inanarak yazıyoruz ki, Semra Hanım tam 16 ay önce "ağır bir enfarktüs" geçirdi. Bu haber bakın neden yalanlanmaz. Çünkü bir "tekzibin tekzibi" asla söz konusu olamaz. Semra Hanım haberi yalanlamaya kalkarsa, Sabah Gazetesi'nde önceki gün yayımlanan yalanlamasını yalanlamış olacak. Gazeteye 26.4.1989 günü gönderdiği, 24.8.1989 gunü yayımlanan yalanlamanın altında imzası ve de muteber adres yatıyor: "Başbakanlık KonutuAnkara." Gazeteler için "tekzip haber (Baştarafi 1. Sayfada) değildir" kuralı işte burada ise bir habere göre Mesut Yılmaz'ı yaramıyor. Koskocaman bir Baş partinin ve hükümetin başında bakan'ın eşi enfarktüs geçiriyor, görmek isteyen liberal zekâ'ar, 16 ay gizleniyor. Hadi bizi bir ya bakanlıktan istifa etmesini, sena atın, Özal'ın uçağından inme naryonun hayat bulmasına önayen, her dediğini şeyhin kerameti yak olmasını istiyorlarmış. Tabii sayan gazeteciler bile atlıyor. Da Mesut Yılmaz'ın dış politikadan ha önemlisi Devlet Konutu'nda çok iç sryasete çalışan kafası, bir ki bu önemli olay 16 ay gizleni ay sonrası yerine, bugün titizlenyor. Enfarktüsü gizleme beceri diği konuyu gündemde tutuyor. sinden dolayı devleti kutluyor, on Mesut Yılmaz, işi gücü bırakaltı aylık gecikmeyle Semra Ha mış Kâmran İnan'la uğraşıyor nım'dan geçmiş olsun dilekleri Hadi bir haber ajansı verse, neymizi kabul etmelerini rica ediyo se. Ama Antalya'dan verilen, İnan'ın Doğu'lu 20 milletvekiliyruz. le toplantı yaptığı, Yılmaz aleyhi16 ay önceki zafer dolu günler ne konuştuğu haberi sadece üç den sonra, hele son zamanlarda gazetede çıkınca, "kaynak ANAP bünyesini enfarktüs dar merakı" galebe çalıyor. Inan'ı beleri yokluyor Sağlıklı olduğu yıpratmak ve kabine dışına itmek na inanan pek çok insan, enfark için Özal'ın gözüne ve tepkisine tüs geçirir, soğuk algınlığı der sunulan aynı kaynaklı, aynı içeönemsemez. ANAP bünyesi de rikli haberi sakın Yılmaz ya da aynı havada. Oysa "gizli çevresindekiler fısıldamış olmaenfarktüsler" ANAP'ı sık sık zi sın? AntiMesut çevrelerde egeyaret ediyor. Özal Bey önemse men soru bu. miyor. Farkında mı değil mi pek Kâmran İnan ise dün makabelli değil. O, bünyenin sağlammında oturmuş, kaynağın "kim lığına bir kez inanmış. Bodrurr^ da istiareye yatıyor. "Ağır olabileceğini" düşünüyordu. enfarktüsten" sonra kızgın yaz "Daha genç olsam hadi neyse. güneşine çıkmaması gereken Başbakanlık, liderlik sevdaiarına Semra Hanımı yanına almış, da oynayayım. O yaşlarda makamların cazibesi büyük. O yollardan nışıyor. geçtim. Ben ispat edilmiş insaANAP'ı sarsan darbeleri kar nım. Günah ve sevabımla bilinen şılamanın tek ilacı Özal'ın Çan bir insan." diyor. kaya'ya çıkması, öyle gosteriliyor. Fazla önemsenmeyen ANAP Partinin hemen her kesiminde bünyesindeki enfarktüsler kesin Özal'ın Çankaya aşkına karşı ge bir darbeyle hastayı yere sermelecek kimse yok. Özal'ı Çanka ye dönüşürse ki öyle görünüyorya'ya atmayı "kurtuluş" görenter, Ozal'dan sonra, gövdeyi, ancak basının, muhalefetin direnişleri "topariayıcı niteliği" tartışılmaz ne "sizde de hiç insaf yok" diye "birisi" yeniden ayağa kaldırabikarşı çıkıyorlar. Ancak, "Özal lir. Daha şimdiden Yılmaz'ın liÇankaya'ya, parti cantaya" slo derliğıne otuz kırk miiletvekili karganının Özal'ı desteklemenin şı. Bugünden Keçeciler, Vehbi ötesinde "kurtuluş" anlamı taşı Dinçerter gibi parti örgütünde södığı söylendiğınde, "doğru" de zü geçenler Dışişleri Bakam'nın meklen de geri durmuyorlar. liderligıne şapka çıkarmıyor. Baksanıza, Antalya'da EBU ANAP'ın kalbine darbe inerse, toplantısı yE^pılmıyor sanki. Ora Houston'dan Dr. De Bakey de da Özal sonrası senaryoları otel gelse nafile! lobiterinde tezgâhlanıyor. Dünkü Gitti gider, sizlere ömür. Enflasyonun indirilememesinin nedenini soran bir işadamına da Pakdemirli şu karşılığı verdi: "Enflasyonun sürmesinde psikolojik beklenti de etken. Belli tarihlerde zam yapıyorlar. Alışkanhk haline geliyor. Ama girdilerinde bir artıs yok. Ben yapayım da ileride girdim artabilir diyorlar. Gelin hep biriikte psikolojik beklentiyi ortadan kaldıralım. Hükümet olarak ne yapacağımızı bilmiyoruz. Hükumet olarak mali ve fiskal poiilikalarla düşürmeye ça (Baftarafı I. Sayfada) di. Maliye ve gelir dağılımı uzlışıyoruz." manlanndan Doç. Dr. Oguz Oyan Aydın Ticaret Odası Meclis Baş gelir dağılımının bozulmasınııı, kanı Ethem Şahin'in "Neden va 1980 sonrasıtun bütün faturasımn aatettiğiniz halde teşvik kredisi çalışanlar ve çiftçi kesimine kesilvermiyorsunuz?" sorusuna da mesinden kaynaklandığını bildirPakdemirli, "Bakın teşvik belge di. sinin altındaki küçük küçük yazıGelir dağılımı bozukluğunun sılara 'teşvik alabilir* diyor. Banka vermezse ne yapayım? Büyük nınna gelindiğini vurgulayan Doç. yazsak kitap olur" karşılığını ve Dr. Oğuz Oyan, "Bundan sonrarince işadamları, "Size güvene ki ekonomik paketlerin bedelinin mezsek nasıl yatınm yapanz" di 80'lerde bedel ödeyenler tarafınyerek laf attılar. Pakdemirli, bu dan ödenemeyeceğini. buna haarnun üzerine "Devlet emrederse lanan bir siyasal niyet gösterisinin, bahk kredi devlele fatura edilir. fiyaskoyla sonuçlanacağını" beGit onu banka genel müdürüne ürtti. anlat" dedi. Türkiye, en düşük geliri alan yüzde 20'sinin Sanayi ve Ticaret Bakanı Şük nüfusun rü Yüriir'ün bir mesaj yolladığı GSMH'nin yüzde 4'ünü, en yuktoplantının bundan sonraki bolu sek geliri alan yüzde 20'lik nüfumiinde Prof. Dr. Orhan Morgil, sun da GSMH'nin yüzde 55'ini al"Çeşitli ülkekrde uzun vadeli ti masıyla gelir dağılımı sıralamasıncaret stratejileri" DPT Müsteşar da Afrika, Asya ve Güney AmeYardımcısı Fahrettin Konak, rika'nın pekçok ülkesinden daha "Ekonomide özel söktörün pa kötü durumda buhınuyor. Türkiyı", HDTM Namık Kemal Kılıç ye"nin gelir dağılımından daha köda, " D ı ş ticaret ve finans kurum tü durumda ise Meksika, Peru, lannın geleceği" konulu birer bil Kot Divor, Panama, Kenya, Zamdiri sundular. Ticaret Konseyi de biya, Maritiyus ve Brezilya gibi ülğerlendirme toplantısım bugün keler bulunuyor. Milli gelirden en yapacak. Toplantıda Ticaret CTdadüşük pay alan yüzde 20'lik nüfusun payı en az yuzde 2, en fazları'nın raporlan gönişülecek. Aday adayı olduğunu daha önce ilan eden Vehbi Dinçerler de, Cumhuriyet muhabirinin, "Aday oldugunuzu neden hâlâ açıklamıBu arada Akbulut'un milletve yorsunuz?" sorusuna şu yanıtı killeriyle görüşmelerini sürdürdü verdi: ğü ve iki gün önce Şeker Fabrika"Dogancan Bey adaylığmı çok ı daha erken ilan ederek kararlılığını gösterdi. Ben de kararsız degilim. Ancak adayhğın belli olmaMMİ 1 «MMİ f sında siyasi incelikler, siyasi nezatetfv m * » ketler var. Baştan beri de ifade etMacaristan 35.8 65 135 19J2 245 1982 tiğim gibi Meclis başkanı olacak 36.2 14.1 18.2 212 Hofonda 83 «81 kimsenin Mecliste grubu bulunan 13.7 185 235 36.0 1979 73 partilerle, başta iktidar partisiyle 184 37.7 Rrttndiy» 255 63 12.1 1981 ihtilaflı olmaması lazım. Bu inti18.4 255 385 5.4 Dvtimarlâ 1981 baın da kesinlikle verilmemesi la87 175 23.1 375 Aporıya 1979 zım. O nedenle tten kendi genel israS 6.0 12 17.7 24.4 395 1980 başkanıma karşı ihtilaflı bir aday 38.2 1982 6.0 183 245 Norvec 12.9 olmamak bakımından sayın genel Yugoslavya 1978 12.1 18.7 219 38.7 6£ başkanın tutumunun netleşmesi1980 53 17S 2&0 395 AO B iia ni beklediğim için adaylıgımı ilan ingütere 1976 115 170 245 39.7 7.0 edemiyorum. Butün mesele bura214 38.0 1978 185 isvtçfe 65 135 da toplanıyor. Sayın genel başkaDülger hükümetin anket sonuç53 115 18.0 245 400 Kanada 1981 211 nın MKYK'da ifade ettiği eski lannı vaat ettiği tarihte açıklama1978 79 12.5 17/J •395 F.Aimanya 65 173 23.2 400 125 1981 yöntemle ve istisareyle aday belir sının nedeninin daha önce elde ispanya irlamJa 1973 7.2 13.1 165 217 39.4 lerne yolunu ne zaman uygulaya edilen sonuçlann daha kötü olma1975 115 17.1 23.7 42.2 Fransa 55 cağı benim için fevkalade hassas sı olduğunu belirtti ve sözlerini 1&4 22.4 453 1976 5.7 Sumytore 11.2 bir konudur." şöyle sürdürdü: tsveç 1981 7.4 13.1 1&8 21.0 41.7 "Sonuçlar toplandı. Veriler ül227 419 1977 6.2 113 155 talya kenin durumunu çok kötü göster212 44.7 1982 5.1 108 16.2 diği için, hükuraet vaat ettiği ta22.4 473 1977 55 BSalvador m o 143 rihte açıklayaraadı. Hükümet, Bangiadeş 107 22.1 453 6.6 153 1982 (Baştarafi 1. Sayfada) araştırmanın tekrar genişletilerek 47.1 Anjstraiya 5.4 225 «76 m o m o 47.0 15.2 21.6 Hong Kong 1980 5.4 105 yuta ulaşıp siyasetle uğraşmayan yapılmasmı istedi. Yeni araştırma Mfstr 1974 107 14.7 208 48.0 5.8 kişUerce sanayü konıma amacı al tasarruf oranı yüzde 47'ye fırl*PortBto 1974 14.4 213 491 5J2 10.0 tında yapılmakladır. Bence siya yacak şekilde duzenlendi. Bv Hmdistan 7.0 119 205 494 1976 9.2 seti siyasetçiler yapmalıdır. Sana mümkün degil. Öyle olunca ÜÇÜD7.8 49.4 12.6 216 Endonezya 1976 65 yinin hakları bugün Türkiye'miz cü defa ankete gönderdiler. Bu se119 "&ytand 1976 ,5.6 9.6 21.1 493 de halen tam anlamı ile konıma fer yuzde 22'ye indi. Bu da müm14.1 203 495 SnUnka 1981 55 101 altındadır. Bu koruma oranı tak kün degil. Doğru olsa yaönm pat9.7 14.1 503 Arjanttn 4.4 21.5 1970 riben yüzde 40 ile yüzde 60 ara laması olması gerekirdi. Alınaa FSpinlef 85 112 202 525 1965 5.2 sındadır. Buna karşılık ara mal sonuçlar masa başında gözdea geVtenezueBa 223 54.0 30 7.3 129 1970 lar ve hammadde oranlan yüzde çirilerek yorumlandı." 4.0 55.0 7.0 21.0 1987 TÜFKİYE iao 50 ile yüzde 100 oranında aşagı KosöRika 1971 3.3 8.7 13.3 195 543 Arastırmada tüketici fıyatlan çekilmiştir. Devlet bir anlamda 7.7 12.4 203 56.1 1973 3.5 Matazya endeksinin de ayarlandığını, gıda alacağı vergilerden sanayü koru1977 25 7.0 12.0 20.4 57.7 Meksfta harcamalarınm düşük gösterildiyabilmek için fedakâriık elmiştir. 21.0 61.0 1972 15 11.0 Peru 5.1 Bugün sanayie devlet tarafından ğini savunan Dülger, " B u da asFüösşi Sah. 2.4 109 19.1 614 1986 6.2 20.0 613 Panama 1973 2.0 11D 52 verilen destek yılda takriben 14 gari ücreti düşük tutmak için Kenya 63 19.2 60.4 1976 •n.5 25 trilyon lira civanndadır. Bu açıdan yapıldı" diye konuştu. 7.4 14 165 Zambıya 1976 11.2 61.1 konvertibiliteye geçmiş olmamız Türklş Genel EğitimSekreteMarttiyus 4.0 75 11.0 17.0 605 1981 hem serbest piyasaya daha fazla ri Mustafa Başoglu da dün yap1972 20 5.0 9.4 17.0 665 BrezSya destek olmak içindir hem de va tığı yazüı açıklamada, D l E anketandaşa duyulan güven duygusu tinin tüketim harcamalarındaki Kaymk: Ofe»ya Baniass, Turkrye DİE. nun bir ifadesidir." oransal dağılımın değiştiğini ortaya çıkardığını söyledi dımcısı ve lstanbul Miiletvekili B. Doğancan Akyürek, "Özal'ın tek aday yöntemine karşı" aday olacağını ilan etmesinden sonra gözler öbür adaylara çevrildi. Halen Meclis Başkanhğı'm yürüten Yıldırım Akbulut'un yaptığı özel görüşmelerde "Özal'ın kendisini aday gostereceginc inandığını" belirttiği öğrenildi. Ancak, Akbulut'un aday olmak için Başbakan1 ın kendisini desteklemesini beklemesi ve özal'ın açıklamasından önce adaylığmı ilan etmemesi eleştiriliyor. Bu eleştirilerde, "Başbakan'ın bu kritik siyasi dönemde hiç kimseyi yiik olarak taşımaya tabammülü yok. Ama, Yıldınm Be> hâlâ 'Beni özal sırtında taşısın' diyor" görüşü savunuluyor. 'Özal'ın çabası' gündenu değiş istirme' Gelir dağılımında öteki ülkeler ve Türkiye \TST e ANKARA (Comhuriyet Börosu) D l E anketine DYP ve Türklş'ten tepki geldi. DYP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Dülger, DtE araştırmasının hükümetin öngördüğü şekilde hazırlanmasına karşın, Türkiye'nin çok kötü durumda olduğunu gösterdiğini söyledi. Türklş Genel Eğitim Sekreteri Mustafa Başogtu da DİE'nin 1987 hane gelir tüketim harcamalan ankeüni geç açıklamasıyla asgari ücretin 85 bin lirasının gaspedildiğini bildirdi. DYP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Dülger, dün düzenlediği basın toplantısında, DİE'nin açıkladığı anket sonuçlannı değerlendirdi. Konuşmasında araştırma sonuçlanna yer veren Dülger, sonuçlann açıklanmasındaki zamanlamayı anlamlı bulduklannı belirterek "Açıklamanın bugünlerde yapılması Özal'ın gündem degiştirme çabasından başka bir şey değildir. Bulgaıistan hezimeti ve Güneydoğu'daki olaylan unutturmak için, bu açıklama yapümıştır" dedi. Siyaset Gelir dağılmunda Bangladeş'in la yüzde 8.7 oldu. Japonya'daki bu yüzde 8.7'lik payı Hollanda yüzde 8.3, FAlmanya yüzde 7.9 ve Belçika yüzde 7.9 ile izliyor. En düşük pay ise yuzde 1.9 ile Peru, yüzde 2 ile Brezilya ve Panamada görülüyor. En yüksek payı alan grubun pa>T da yüzde 35.8 ile yüzde 66.6 arasında değişim kaydediyor. Bu gnıbun payı 35.8 ile Macaristan'da en aza inerken yüzde 66.6 Ue Brezilya'da en yüksek orana çıkıyor. Türkiye'nin gelir dağılımı rakamlanru yorumlayan Doç. Dr. Oğuz Oyan 1980'li yıllarda gelir dağılımının bozulduğunun resmen tescil edildiğini söyledi. Türkiye^ nin bu gelir dağılımıyla az gelişmiş ülkelerin tipik bir örneğini oluşturduğunu kaydeden Oğuz Oyan, 1987 yılı gelir dağılımının 1973 yıhndaki gelir dağılımıyla karşılaştmldığını, halbuki bu karşılaştırmanın gelir dağılımının sendikal mücadele sonucunda daha da iyileştiği 1977 yılıyla yapılması halinde daha çarpıcı bir gerilemenin ortaya çıkacağını söyledi. Gelir dağılımının bozulmasında en büyük etkenin "1980 sonrasımn bütün faturasımn çalışanlara ve çiftçilere kesilmesi" olduğunu belirten Oğuz Oyan, 1980'lerde bu politikanın bilinçli olarak yürürlüğe koyulduğunu, özal'ın dışa açılma politikasının gelir dağılımı bozularak finanse edildiğini savundu. Oğuz Oyan, şunlan söyledi: "Özal döneminde dışa açılmayı sağlamak için iç pazan cazip olmaklan çıkardılar, dış pazarlan teşviklerle cazip hale getirdiler. tç pazan daraltırken tabii ki satın alma gücünu duşurdüler. Gerek fiyat, gerek iicret, gerekse faiz politikaJarıyla luketiraden caydırma Değerli arkadaşımız Dr. FİKRET TURAN'ın eşi Dr. FAFMA TURAN'ı kaybetmiş olmanın üzüntüsü içindeyiz. AMİR AL BRİSTOL HASTAHANESt KARDtYOLOJİ BÖLÜMÜ politikalan izlendi. Bütün bunlann ortak etkisiyle iç pazar kısıldı. Satın almamalan için gelir düşünıldu. 80'li yıllarda Özal'ın hiçbir zaman birincil hedefi enflasyon olmamıştır. Dışa açılma olmuştur. Dışa açılmayla enflasyon çelişir zaten. Bilinçli bir tercih yapıldı. Enflasyon gelir dağılımının bozulmasında bilinçli bir araç olarak kullanıldı. 198586 yıllannda büyuk altyapı yatırıralanna yönelinmesi ve büyümeye yönelik politikalar işsizliği azalttığı için gelir dağılımındaki bozukluğu maskeledi. DİE'nin araştırması da 1987'de yapıldı. Bu tarihten sonra artan işsizlik ve gelir da|ıhmındaki yavaşlamayla insanlar gelir dağılımındaki bozulmayı çok daha fazla hissettiler. Buna sosyal tepkilerin olması doğaldır." Gelir dağılımında bozulmanın artık sınınna gelindiğini ve çalışan ücretliler kesimi ile çiftçinin daha fazla kemer sıkamayacağını da vurgulayan Doç. Dr. Oğuz Oyan, değerlendirmesini şöyle sürdürdü: "Artık bu ekonomik programın daha fazla ücretlilerin, çalışanların, kırsal kesimin sırtına yuklenerek göturülmesi mümkün değil. Onun için de ücret, maaş ve taban fiyal artışlan gündeme geldi. Sadece seçimler veya cumhurbaşkanlığı seçimi dülayısıyla bu artışlar gündeme gelmiş değildir. Zorunluluktan gündeme gelmiştir. Önümüzdeki dönem iküdannın. Sayın Özal veya başka bir iktidann 1980'lerdeki gibi bir şansı yoktur. Kemeri daha fazla sıkmamn artık imkânı yoktur. Bundan sonra da belki bir istikrar öıilemleri yürürlüğe konacakbr, ama bunun bedelini 80'lerde bedel ödeyenler ödemeyeeekıir. Bunun olanağı yoktur. Dolayısıyla bedeli onlara çektirecek bir siyasal niyet gösterisi. fiyaskoyla sonuçlanır." Başoğlu, anket sonuçlanmn geç açıklanmasuun ve asgari ucret tespitinde yontem değişikliğine gidilmesinin gevçek amacının asgari ücretin daha düşük olarak belirlenmesi olduğunu savundu. Demirerin 'please go' kampanyası tstanbul Haber Servisi IstM? bul Tuzla'daki evinde yaz çalışmalannm ikinci bölümünü sürdüren DYP Genel Başkanı Söleynun Demirel'in, Başbakan Özid ve ANAP'a karşı yürüttüğü "Çek git" mitinglerinden sonra şimdi de "Please go" (Lütfen git) kampanyasını başlatacağı bildirildi. DYP tstanbul 11 Başkanı Orhan Keçeli, Demirel'in yarm saat 17.00'de Kartal'da Ankara Caddesi'ndeki Bayburtlular Kıraathanesi'nde yapacağı konuşmayla "Lütfen git" kampanyasmı başlatacağım söyledi. Aynı toplantıda, 1000 ANAP'lının daha DYP'ye geçeceği ve kayıt formlarını Demirerin imzalayacağı kaydedildi. Bu arada Demirel ve eşi, oda ve dernek başkan ve temsilcileriyle gazete sorumlulan ve yazarlan ile pazartesi akşamı Büyük Anadolu Kulübü'nde akşam yeraeği yiyecek. KURTARICINIZ!
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear