02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
75 AĞUSTOS 1989 DİZİ YAZI CUMHURÎYET/7 Salazar zuLmünden insan haklaratıa "1 Sokaktaki insan açısından bakınca Türklerin Portekiz'i, Portekizlılerin Türkiye'yı tanıdığından daha ıyi tanıdığı söylenebilir. Bunun nedeni futbolun gucudür. Bir Portekiz takımı olan Oporto 198788 sezonunda Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası'nda final oynamış ve kupayı müzesıne göturmiiştün Final maçıru televizyonları başında izleyen milyonlarca Türk, Porto takımı aracılığıyla k Portekiz'i tanımış, belkı de bu maçı seyredenlerin bir kısmı Avrupa haritalanna gözatarak FAS Yarım yüzyıllık diktatörlükten sonra, özgürlüğe kavuşan Portekizliler demokrasi konusunda çok duyarlı KÎMLİK PORTEKİZ KARTI Portekiz. Türkiye'nin NATO'daki müttefıki ve girmeye çalıştığımız AT'nin en yeni üyeleri arasında. Türkiye ile Portekiz arasında ticari ve kültürel ilişkiler çok zayıf. Her iki ülke halklarının birbiriyle çokfazla ilgilendiği de söylenemez Türkiye'de Portekiz adı 1987/88'de Avrupa şampiyonu olan Oporto takımı nedeniyle bir ölçüde duyuldu. Portekiz'in ve Oporto kentınin yerlerini aramışlardır. Buna karşılık, henüz Türk takımlarının bu düzeyde bir başarı kazanamamış olması nedeniyle sokaktaki onaJama Portekizli Tuı kiye ve Türkler hakkında pek bir fikir sahibi olmamıştır. Aslında bu iki ülke de NATO ittifakı içinde yer almakta, Portekiz Türkiye'nin üyelik için resmi başvuru yaptığı AT'nin son kabul edilen üyelerinden biri olma kimliği taşımaktadır. Ama Avrupa'nın en doğu ve en batı uçlarında yer alan bu iki ulke arasında sıkı ilişki ve bağlann mevcut olmadığı görülüyor. örneğin Türkiye'nin toplam ithalatı içinde Portekız'in payı 1986 yılında yüzde 0.1, 1987 yılında yüzde 0.0 ve 1988 yılında yüzde 0.1 civannda kalmış; Türkiye'nin toplam ihracatı içinde Portekiz'e ihraç edilen malların payı ise 1986 yılında yuzde 0.2, 1987 yılında yüzde 0.1 ve 1988 yılında yüzde 0.2 olatak gerçeklesmiş. Nüfns (1987): 10.2 milyon. Yıllık Ortalama Nüfns Artışı: Yüzde 1.2. En büyuk keatler. Lizbon, Oporto, Coimbra, Setubal. Kişi basına ulusal gelir (1988, dolar): 2.970. Toplam ulusal üretim (1988. dolar): 35.7 milyar. Kişi basına tuketilen encrji: (Taş kömurü eşdeğer): 1.322 kg. Çalışan nüfus icin kişi basına verimlilik: 1980=100; 1987 = 134. İhracat (1988, dolar): 10.2 milyar. tthalat (1988, dolar): 13.9 milyar. 198088 doneminde yıllık ortalama ihracat artışı (yuzde): 12.2. 198088 doneminde yıllık ortalama ithalat artışı (yuzde): 3.8. İthalatın yapısı (1988, yüzde): Gıda: 13; akaryakıt: 12; hammadde: 8; makine „ araç: 33; diğer sanayi malları: 34. thracatın yapısı (1988, yüzde): Maden: 3; hammadde: 16, makinearaç: 16; tekstil: 32; diğer imalat sanayii: 33. Toplam dış borç (1988, dolar): 18.1 milyar. Doktor basına düşen nüfus: 410. Kişi basına tuketilen günlük kalori: 3.151.. Gelir dağıhmı (1983): En düşttk yüzde yirminin payı: 5.2; en yüksek yüzde yirminın payı: 49.1. Siyasal yönetim biçimi: Çok partili parlamenter demokrasi. ıktidar partisi: Sosyal Demokrat Partı (merkez sağ eğılimli). Cumhurbaşkanı: Marıo Soares. Başbakan: Arübal Cavaco Silva. lik olan Salazar için cumhuriyet rejiminin laikleşme gırişimleri ve işçi hareketinin örgütlenmesi (hem sendika hem partı 4uzeyınde) nefret odağı oluşturmuştur. Askeri darbeden sonra 1927 yılında maİiye bakanı, 1930 yılında Başbakan olan Salazar büyük ölçüde İtalyan faşızminden esinlenerek oluşturduğu "Yeni Duzeni" (Estado Novo) uygulamaya koymuş ve doğal olarak bu uygulama ağır baskıları gündeme getirmiştir. tçeride her şeyi denetimi altına alan ve heT turlü bağımsız siyasal hareketi ezen Salazar, yurtdışına taşan muhalefet için de önlemler almış; bir taraftan ceza yasasına maddeler getirilerek yurtdışında "Portekiz'in ulusal itibarını" zedeleyenler için ağır cezalar konmuş, diğer taraftan da gizlı polis eliyle siyasi muhaliflere suikastler duzenlenmiştir. örneğin rejime muhalif General Delgado 1%5 yıhnda Portekiz gizli servis elemanlannca Ispanya'da öldürülmuştür. Salazar'ın Estado Novo'sunun ilginç özelliklerinden biri din kurumunun yoğun bir biçimde kullanılışıdır. Buna göre Portekiz halkmın bir tanrısal misyonu vardır! Hıristiyaulığı Afrika kıtasına götürmek ve dini komünizmin saldırısından korumak. Buna bağlı olarak din öğesi her fırsatla, resim, heykel gibi sanatsal alanlarda, kitle iletişim araçlannda yoğun bir biçimde kullanılmıştır. Başka bir Kaynasan toplum Portekiz'de 1974 Karanfiller Oevrimi'nden bu yana sol ve sag güçler arasındaki mücadele ve çalkantı sürüp gıdıyor Fotoörafta geçen yıl sağ partılenn 'demokrasılenn dıktatör lüğüne karşı duzenledıklerı bir mıtıng görülüyor. Sömürgelerden gelen göçmenler genellikle sağı destekliyor. NATO uyeliği bağdaşır, ama AT üyeliği bağdaşmaz." Göruldüğu gibi halen dunyanın en ortodoks Marksist partilerinden biri olan Portekiz Komünist Partisi yetkilısine göre Türkiye'nin insan haklan ve demokrasi ile ilgili imajı AT uyeliği için en büyuk engeldir. Portekiz Sosyalıst Partisi Parlamento Grubu sözcusu Dr. Joao Cravinho da aynı soruya oldukça yakın bir cevap vermiştir: "Türkiye'nin AT uyeliği marjinal bir sorun değil. Üzerinde çok iyi düşunütmesi gereken bir sorun. Turkiye çok buyıik bir ulke. Portekiz gibi değil. Nufus. ekonomik potansijel ve ulkenin goreli geriliği goz onune alınmalı. Ama galiba en onemli sorun Turki>e'nin demokrasi ve insan haklan anlayısının Avrupa ulkelerindeki anla>ıştan çok farklı olması. Bizim için yani Portekiz için bu çok önemli. Bilijorsunuz biz geçmişte çok acılar çektik ve bu nedenle çok duyarlıyız. Demokrasi ve insan haklan konusunda hiçbir ta>iz kabul etmekten yana değiliz. İşte bu nokta. sanıyonım Türkiye'nin topluluga katılmasındaki en büyük engeli oluşturacak." Bay Cravinho'ya bu cevabı uzerıne Türkiye'yi ne kadar tanıdığı ve insan haklan uygulaması konusunda neler bildiği sorulduğunda yıne ilgınç bir cevap alınmıştır: "Doğrusa Türkiye'deki uygulamayı çok ayrıntılı bir biçimde bilmiyorum. İdam cezalarına duşkun bir iılke olduğunu sanıyorum. Hâlâ siyasi suç kavramı var \e bunlara Mussolini'nin ceza >asasından alınan maddeler u\gulanıvor. Duşunme, kendini ifade etme ve basın ozguriugu gibi temel ozgurtukler alanında ciddi kısıtlamalann olduğunu bili>orum. Sizce butun bunlar onemsiz konular mı? Bizim geçmişimiz nedeniyle bo>le duşunmeıniz mumkun değil." Halen iktidarda bulunan merkez sağ eğilımlı Sosyal Demokrat Partı'de bir yonetıa postu işgal etmemekle beraber, saygın bir konuma sahip olan Profesör Joao Bettencourt da Camara ise aynı sonıyu şöyle cevaplandırmıştır: "Turkije'nin ozellikle son yıllarda ekonomik alanda buyuk başanlar kazandığını biliyonım. Orneğin keşke biz de Tıırkhe'deki liberalleşmeyi ve ozelleştirme>i gerçekleştirebilsek. Sanıyorum bu alanda girişimi Portekiz için örnek olacak kadar başanlıdır. Ancak AT'ye uyelik için bana gore iki onemli sorun var ve bunlar nasıl ço/ubbilir bilmivonım. Birincisi Türkiye'nin Musluman bir ulke olması ve Musluman koktenciliğinin giderek etkinlik kazanmast. Diğeri ise insan haklan ve demokrasi. Bu alanda da Türkiye'nin belki özel kosullan nedenij le, Avrupa standardının çok gerisinde kaldığı açık. Yani şimdi Turkiye AT uyesi olursa bir Portekizlinin burada sahip olduğu ozguriukleri kullanmak isteyen bir Turk orada cezalandınlacak, belki hapse girecek. Bu durumun topluluk duşüncesi ile bağdaşması mumkun değil." • yarak, demokrasiye geçişi sağlamıştır. Portekiz'de krallığın devrilmesi ve Cumhuriyet'in ilan edilmesı 1910 yılırun sonlannda olmuş ve bu cumhurij;et 16 yıl sürmuştür 1926 ydında gerçekleşen bir askeri darbe ile General Carmona Cumhurba$kanı olmuş ve 1951 yılında ölene kadar bu görevde kalmıştır. Ancak 1926 darbesınden sonra Portekiz'in siyasal ve toplumsal yaşamına biçim veren, ulkeyı demır bir elle yoneten kişı bir sivil, ekonomi prot'esöru Antonio de Oiiveira Salazar'dır. Askeri yönetimin önce maliye bakam olarak görevlendırdiği Salazar 1968 yılına kadar 40 yıllık bir sureyi kapsayacak biçimde Portekiz'i yonetmiştir. Tarihe "Ulusal Diktatörlük" (ditadura nacional) adı ile geçen Salazar rejimi, diğer faşist ulkelerde olduğu gibi tek partiye, Ulusal Bırlık Partisi'ne (Uniao Nacıonal) dayannuş, başıa solun tüm kesunleri olmak uzere her turlu muhalefet ya da siyasal hareket acrmasızca ezilmiştir. Salazar, Portekiz'de tutuculuğun ve reaksiyonerliğin beşiği sayılan Coimbra Unıversitesi'nde okumuş, sonra bu üniversitede öğretim üyeliğine başlamıştır. Koyu bir Kato İnsan haklari Gorulduğu gıbi aynı ittifakın uyesi olan ve Ueride aynı topluluk içinde butunleşecek bulunan bu iki ülke birbirinden oldukça uzakta durmakta. Fiziki uzaklık ekonomik ve kulturel uzaklığı da kapsamış gözükujor. Sokaktaki Portekizli Turkiye ile çok ilgilenmiyor ve Turkiye hakkında pek fikir sahibi olduğu da söylenemez. Ama doğat olarak Portekizli aydınlar ve politikaalar için aynı şey geçerli değil. Ancak yakından bakıldığında Portekizli aydınların ve politikacıların da Türkiye ile ilgilerinin oldukça sınırlı bir alanda kaldığı ortaya çıkmaktadır. örneğin son haftalarda Türk kamuoyunu en çok ilgilendiren konu olan dramatik Bulgaristan göçünün Portekiz televizyon ve gazetelerinde hemen hemen hiç yankı bulmadığı açıktır. Buna karşılık Türkiye ile ilgili yargılar ve değerlendirmeler genel olarak Türkiye'nin insan haklarını hiçe sayan bir ülke olduğu noktasında toplanmaktadır. Örneğin Lizbon Üniversitesı'nde siyaset sosyolojisi okutan Profesör Arzana'ya Bulgaristan'dan göç etmek zorunda kalan Türklenn dramından ve bunun ciddi bir insan haklan ihlalı olduğundan söz edildığinde alınan cevap, "insanlann acı çekmesi kötiı bir şey,•ama bclki Türkler şimdi insan haklannın önemini da Portekiz'in geçmlşi Portekiz Sosyalist Partisi Parlamento Grup sözcüsu Dr Cravinho'ya göre Portekiz insan haklan ve demokrasi konusunda olağanustu duyarlı bir ülkedir. Bu duyarlılık diğer siyasi kunıluşlar tarafından da paylaşılmaktadır. Çunkü Portekiz'in demokrasi tarihı oldukça yenidir. Ulke, yirminci yüzyılm başında kısa bir dönem hariç 1974 yılına kadar faşizan ve otoriter bir siyasal sistemle yönetilmiştir. 25 Nisan 1974'te ise önceki "Karanfiller Devrimi" ile silahlı kuvvetler vönetime el ko ATnin bu en genç üyesinde sağ ve sol partilerin tümü demokrasi Portekiz tarihinin en parlak dönemi 15. ve ve insan haklan konusunda çok duyarlu Portekizlilerin 19261974 16. yüzyıllar. "Gemici Henry" adı ile bilinen Kral Henry'nin Afrika ve Amerika yılları arasındaki 48yıllık topraklarında giriştiğifetihler sonucu diktatörlük sürecine bakıldığı Portekiz birsömürge imparatorluğu kurdu. zaman bu duyarlılık daha iyi Vasco de Gama ve Magellan gibi ünlü anlaşüıyor. Portekiz'de önde denizdler de Portekiz bayrağıyla dünyaya gelen aydın ve politikaalar yelken açtılar. Türkiye'nin AT üyeliğine "insan Portekiz bir ülkenin adıdır ve bugün bu ülkede yaşayan haklan" kıstasından bakıyorlar. ha iyi kavrarlar" biçiminde oluşturtu. Türkiye'nin insan haklan ve demokrasi ile ilgili sicili konusunda diğer Avrupa ülkelerinde de aynı tur değeTİendirmelerin egemen olduğu bilinmektedir, yani Portekiz'de göze çarpan bu husus özgün değildır. Bu değerlendirmelerin haklılık ya da haksızlık derecesi bir yana, insan haklan ve demokratik uygulamalar konusunda Turkiye ile ilgili değerlendirmelerin ulusal hedef halirıe gelen Avrupa Topluluğu uyeliği için çok buyük bir önem taşıdığı anlaşılmaktadır. örneğin Portekiz'de farklı sıyasal partilerin temsücilerine Turkiye'nin AT üyeliği konusundaki göruşleri sorulduğunda çok benzer cevaplar alınması şaşırtıcı olmuştur. Gemici Henry'nin sömürgeleri Portekiz tarihi denizaşırı ülkelerinfetihleriyleyazüdı Sosyalist Parti Grup Sözcüsü Cravinho'nun görüşü de şöyle: "AT üyeliğinde galiba en onemli sorun, Türkiye'nin demokrasi ve insan haklan anlayışının Avrupa ulkelerindeki anlayıştan çok farklı olması Bizim için bu çok önemlL Biz geçmişte çok acılar çektik ve bu nedenle çok duyarlıyız," deyişle Salazar rejiminin yıüarca varlığını surdürmesınde 3F (Futbol, fiesta, fado) kadar dinsel oğenin yoğun bir biçimde kullanılması da etkili olmuştur. Türkiye'ye bakış Gerçekten de halen Portekiz'in sıyasal yaşamına yön veren üç büyük parti temsilcisinin Türkiye'nin AT uyeliği konusunda aynı noktada birleşmesi çok ilginçtir. Portekiz Komünist Partisi Merkez Komitesi uyesi ve Uluslararası İlişkiler Bolumu Başkanı Albano Nunes, Türkiye'nin AT uyeliği konusunda şu değerlendirmeyi yapmıstır: "Anladığım kadanyla AT'>e ıiye olma sadece işadamlan, >ani Türk burjuvazisi tarafından degil, aynı zamanda Turk demokratlannca da benimsenmiş bir bedef. Tabii bu konuda son karan Turk halkı verecektir. Eğer AT uyeliği Turidye'de demokratikleşmeyi sağlarsa, örneğin gereek anlamda çoğulculuğa geçiş söz konusu olursa bu uyelik bir >önü ile otumlu. desleklenmesi gereken bir iştir. Ama unutmamak gerekir ki bağımsız sosyoekonomik gelişme bundan zarar gorecektir. Ancak gerçekçi olraak gerekirse Türkiye'nin bugunkıi siyasal yapısı ile bu topluluga katılamayacagı açıktır. İnsan haklannı ihlal eden, hatta faşizaa bir renk taşıyan siyasi jonetim ile ulus Portekizliler olarak tanınmaktadır. Ancak Portekiz sozcüğunun tarihsel köken olarak Romahlardan geldiği soylenebilmektedir. M.Ö. 1 yüzyılda Iber Yanmadası'nı imparatorluklarına katan Romalılar, yarımadada çeşitli yerleşme birimleri ve koloniler kurmuşlardır. Romalılar tarafından kurulan kolonilerden biri de, bugün Portekiz'in ikinci büyuk kentı olan Oporto'nun bulunduğu yörede, Douro Nehri'nin okyanusa dokuldüğü noktada kurulan Portus Cale"dir. Romalılar nehrin bir yakasmda liman inşa etmişlerdir ve Latincede liman anlamına gelen "Portns" admı vermişlerdir. Öbur yakada da askeri tesisler ve evler inşa edilmiş, buraya "Cale" adı verilmiştir. Böylece o yöre Portus Cale olarak tanınmıştır. Portekiz'in ortaya çıkışı ise tber Yarımadası'ndaki Hıristiyan prenslerin Musluman Araplara karşı verdikleri savaş içinde ohnuş; Araplara karşı askeri başanlar kazanan Burgundy Kontu Henry, Portus Cale bölgesinin sahibi olmuştur. Onun oğlu, Alfonso Henriques Portekiz Kralbğını kurmuş ve 1249 yılında Araplar yenilgiye uğratıhnca ulkenin bugünku sınırlan ortaya çıkmıştır. Portekiz ulusunun oluşumu, bir başka deyişle yanmadanın batısına sıkışmış topraklarda farklı ve özgun bir ulusal kultürun oluşması oldukça erken kazanılan siyasal bağımsızlıktan kaynaklanmıştır. Portekiz'in siyasal bağımsızlığını koruması, kendini üç bir taraftan saran lspanya'ya siyasal ve kjilturel açıdan asimile olmaması ilginç bir tarihsel öyku oluşturmaktadır. Portekizliler önce tspanya içindeki iç çekişraelerden ustaca yararlanmış, orneğin Kastilya ile Katalonya arasındaki rekabeti sonuna kadar kullanmış, hatta zaman zaman bu rekabeti kızıştırmak için politikalar uygulamıştır. Ispanya'da güçlü bir merkezi yönetim kurulduktan sonra da Portekiz daima bir dış guce, önce papalığa daha sonraları ise îngiltere'ye dayanarak İspanya'ya karşı farklılığını ve bağımsızlığını korumayı başarmıştır. Portekiz'in en parlak dönemi 15 ve 16. yüzyıllardır. 1415 yılında I. Dom Joa dönetninde Afrika kıtasmda Ceuta zapt edilmiş ve bu sefere katılan genç Prens Henri, Afrika'da guneye giden kervan yollarınm varlığım oğrenmiştir. Tarıhe "Gemici Henri" adı ile geçen prens, kral olunca Portekizlilerin denizaşırı fetihleri başlamıştır. Kral Henri bir taraftan Amerika ve Afrika kıtalarında Portekiz'e sömürge Salazar'ın rolü Salazar'ın belki en büyük başarısı, tum faşist rejimler yıkılırken Portekiz'deki rejimi surdürebilmesidir. Daha İkinci Dünya Savaşı sürerken geleceği kestiren Salazar Amerika'ya yanaşmış ve Asor adalarında bu üikeye üsler vermiştir. Nitekim savaş içinde Amerika'ya yanaşması ve bir taraftan da fanatik bir antikomünizmi her fırsatta topluma enjekte etmesi sonucu NATO'nun kurucu üyeleTİ arasında yer almıştır. Kuşkusuz Avrupa'nın en batı ucunda, iyice kenarda kalan Portekiz'in Sovyetler'e karşı kurulan bir askeri pakta katılması ilginç bir olaydır. Ama bundan da ilginci, ülkesinde faşizan baskılar ve uygulamalar surdürdüğu için Birleşmiş Milletler Örgutu'ne kabul edilmeyen Portekiz, klasik insan haklanna dayalı liberal demokrasilerin korunması için kurulan pakta kurucu üye olabilmiştir. Portekiz'in Birleşmiş Milletler'e kabulu 1950'li yıllann ortalannda, Amerika'nın büyük gayretleri ile gerçekleşmıştir. Gerçekten de Portekiz'in 1926 ile 1974 yılları arasında geçen 48 yıllık tarihine bakıldığında Portekizlilerin neden şimdi demokıasi ve insan haklan konusunda çok duyarlı olduklarını anlamak mümkün olmaktadır. Günümüz Portekiz'i açısından en ilginç özellik, insan haklan ve demokrasi konulannda sağ ve sol arasında güçlu bir uyuşmanın varlığıdır. Daha önce de değinildiği gibi en ortodoks Marksist örgütlenmelerden biri olan Komunist Partisi ile oldukça tutucu merkez sağ, sosyal demokratlar arasında insan haklan ve demokrasi konusunda kalın bir ara kesitin varlığı göze çarpmaktadır. Portekiz tanhi, denc : yazılmış gemisinin aynısı bir anma töreni sırasında Oporto Lımanı ndan çıl tiren Portekiz bu denizaşırı ımparatorluğunu yakın zamanlara" kadar surdürmüş, 1820 yılında Brezılya bağımsızlığını kazandıktan sonra Afrika'daki somurgeler ancak yirminci yuzyılın son çeyreğınde bağımsızlıklarına kavuşabılmişlerdır. 1580 yılında Portekiz kralının mırasçı bırakmadan ölmesı uzerıne tspanya Krah II. Philip taht üzerinde hak iddia etmiş ve Portekiz'i istila etmiştır. Bir yuzyıla yakın sure Ispanya egemenliğinde yaşadıktan sonra, 1640 yılında tekrar Portekizli soylular tspanya'dan kurtulup bağımsızhklarını kazanmayı basarmış ve Portekiz Krallığı 1911 yılına kadar surmuş; bu yılda bir halk ayaklanması sonunda krallık yıkılıp cumhuriyet ılan edilmişür. ler kazandırırken diğer taraftan da doğuya ulaşıp Hıristıyan Habeş lmparatoru ile birleşmiş ve onlann yardımı ile Kudüs'ü Muslumanlann ehnden kurtarmayı düşlemiştir. Bu düş gerçekleşmese de Portekizli denizcıler Avrupa tarafından bilinmeyen dunyayı keşfetmişler, Brezilya'yı, Gme Bıssau'yu, Angola'yı, Mozambik'i, Hindistan'da Goa'yı ve Çin denızindeki Makao Adası'nı sömurgeleştirmişlerdir. Vasco de Gama, Bartolomeu Das sözü edilen sömürge imparatorluğu kuran, yepyenı kıtalan ve kıyılan Portekizli tüccarlara açan gemici kusağının en önde gelen temsilcileri sayılmaktadır. Dunyayı ilk kez dolaşan Magellan da Portekizli bir denizcidir. Kendi ulkesınden kat kat buyuk toprakları sömurgeleş StİRECEK
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear