Catalog

15 AĞUSTOS 1989 KÜLTÜRYAŞAM H1ZLI GAZETECİ NECDET ŞEN CUMHURÎYET/5 Harold Pinter'ın Türkiye'den esinlendiği oyunları Türkçede Çevremizdekî dehşet nuşma da yer alıyor. Oyunların çevirmeni, tiyatro alanındaki çalışmalarıyla da tanınan Aziz Çalışlar, Absurd Tiyatrosu'nun bir temsilcisi olan Pinter'ın, artık karşımıza "Siyasal Tiyatro" nun bir temsilcisi olarak çıktığını savunuyor. Diyor ki: "Absurd Tiyatro'daki görünmez guçlerin baskısı, bireyin ezilmesi gibi ana temalar burada somut siyasalsosyal bir içerik kazanıyor, ete kemiğe bürünüyor. Önemli bir nokta da, Pinter'ın bunu yaparken 'kaba siyasal prolesto' ya da 'kaba vaaz'a yönelmeden, ama siyasal özü ve içeriği. somut hümanist mesajı da yitirmeden, bir sanat yapıtında siyasal lık ile sanatsallığın uyumlu bütünleşmesini sağlayabilmesi. En önemlisi de, yazann her gün içinde yaşadığımız 'çevremizdeki olağanüstü fazla dehşet' karşısında tepki göstererek, bunu sanatının, yazarlığının odak noktasına yerleştirmesi." Pinter'ın Türkiye'de olup bitenlerden yola çıkarak oyun yazmasını da "aydın olmanın bir gerekliliği" olarak görüyor Aziz Çalışlar. "Pinter'ın da belirttiğj gibi" diyor, "çevremizdeki dehşet olağanüstü fazla! tşte gerçek bir yazar, gerçek bir aydın, bu 'çevremizdeki olaganiistii fazla dehset'le doğrudan ilgilidir. Nitekim, 12 Eylül sonrasında 'Aydınlar Dilekçesi'yle gelen 'aydınlar hareketi'ni biz yazarlar başlatmışızdır. Bu hareket bugün 'Demokrasiyi tzleme Hareketi' olarak sürüyor. Aydın olmanın sorumluluğu, bilinci ve vicdanı içinde etkin eylemde bulunmak. yazarlığm 'olmazsa olmaz'ıdır. Pinter CND adlı Banş Hareketi'nin de bir üyesı, ama "solcu" falan değil, gerçek bir liberal. Kendi ülkesindeki kimi olaylara, ABD'deki McCarty'ciliğe, Sovyetlerin "Dogu Avmpa'yı basması"na, kısaca "lam bir ikiyüzlülük" diye nitelediği birçok şeye bir aydın, bir yazar olarak karşı çıkıyor. Aziz Çalışlar da, işkenceden, insan hak ve özgürlüklerirün çiğnenmesinden söz ederken Pinter'ın "Bu ülkede hakikati gizleyen korkunç bir ikiyüzlülük var!" sözüne gönderme yapıyor. "tşte Pinter'ın oyunları, bu 'korkunç ikiyuzlülüğü' sergiliyor aynı zamanda. Yani, hem uluslararası sözleşmelerle özgürlük, adalet ve insan haklarına saygı göstermeyi yükümleneceksiniz, hem de her fırsatta bunu açık biçimde çiğneyeceksiniz... tşte bu 'topiumsal ikiyüzlülük', sanat yapıtında, Pinter'ın tiyatrosunda 'sanatsal ironi' olarak karsılığını buluyor. Pinter'ın burada güzel bir uyarısı da var. Halk (okuyucu, seyirci), biz her şeyi biliyoruz sanır, oysa hiçbir şeyi bilmiyorlar, bilmek de istemiyorlar, diyor. tşte yazarın, halkın her şeyi (hatta kendisinden daha iyi) bildiğini düşünmesine karşın, sanki hiçbir şeyi bilmiyormuş gibi yazması gerekir." Harold Pinter'ın Türkiye'den döndükten sonra yazdığı "Dağ Dili" ve "Bir Tek Daha" adlı oyunlarını dilimize Aziz Çalışlar çevirdi. Çalışlar, Pinter'ın, içinde yaşadığımız olağanüstü dehşet karşısında tepki göstererek bunu yazarlığının odak noktasına yerieştirdiği görüşünde. ALPAY KABACALI 1930'da Londra'da doğan Harold Pinter, Absurd (uyumsuz, saçma) Tiyatrosu'nun en genç temsilcilerinden biri olarak kısa sttrede ün kazanrruş. Dogumgiinii Partisi adh oyunuyla yıllar önceden tanıdığımız bu tngiliz yazannı konu alan bir inceleme de yayımlandı (Jak Deleon: Çagdas Tiyatroda Harold Pinter Gerçegı). Pinter, aynı zamanda tngiltere Yazarlar Birliği Başkanı ve Uluslararası PEN Kulüp'ün başkan yardımcılanndan biri. 1985'te Arthur MiDer ıle birükte PEN Kulüp adına Türkiye'ye geliyor; 12 Eylül sonrasında yargılanan, askeri hapishanelerde yatan yazarlaıla, aydmlarla, Banş Derneği ve DtSK davaları sanıklanyla, çeşitli kesimlerden kişilerle görüsüyor. Ve ülkesine dönünce iki oyun yaayor: Bir Tek Daha ile Dağ Dili. Bunlardan ilkinde Türkiye'deki işkence olaylanndan, ikincisinde kendi dilini kullanmasına izin verUmeyen azmlıklar sonınundan etkilendiğini söylüyor. Ama belirli bir ülkede geçmiyor bu oyunlar; herhangi bir ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACl AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEMAL GÖKHAN GÜRSES Birçok MkMto satmelendl Harold Pinter'ın dilimize de çevrilen "Dağ Dili" adlı oyunu bugüne kadar bırçok ülkede sahnelendi. Geçen ocak ayında Stockholm'de (yukarıda) sahneye konulan "Dağ Dili". ayrıca Ingiltere, Fransa. Oanimarka ve Hollanda'da da sahneye çıktı. yerde geçmiş ve geçebilecek olayları yansıtıyor. Pinter'ın sanatında yeni bir aşama olarak değerlendirilen, birçok ülkede sahneye konan ve ilgi gören bu iki oyun, Aziz Çalışlar'ın çevirisiyle Kavram Yayınları arasında çıkü. Bir Tek Daha Dağ Dili'nin başında, Nicolas Hern'in Pinter'la yaptığı uzunca bir ko GARFIELD JIM DAVIS BUGUN 9'FTUGE GlPI>OBL|2. Perdede veni sezon ANKARA (AA) Sinemada yeni sezon yaklaşırken filnı şirketleri de tüm dünyada gişe rekorlan kıran ünlü yönetmenlerin filmlerinden oluşan listeler hazırlıyorlar. özen Film, yaklaşık 20 filmâen oluşan bir liste belirledi. özen Film'in listesinde Bertotncci'nin ünlu "La Luna Ay", CMiver Stoae'un "Talk Radio" film lerı dikkati çekiyor. Milan Kundera'nın ülkemizde de büyük ilgi gören kitabı "Varolmamn Dayanümaz Hafifligi" aynı adla sinemaya aktanldt. Se Ünlü yönetmenlerinfılmleri geliyor naryosunu leanClaude Carriere ve Philip Kaufman'ın hazırladığı Fılmi Philip Kaufman yönetti. Filmde Daniel DayLewis, Juliette Binocbe ve Lena Olin oynadılar. Yönetmen Marck Kanisava'nın fılrni "Less Than Zero Sıfınn Altı"nda Andrew Mc Carty başrolde oynuyor. Luc Bleeson'un yönettiği JeanMarc Barr ve Jern Reno'nun başrollerini oynadığı "Derinlik Sarhoşlugu", Adrian Nyle'nin fılmi "9,5 HafU", yönetmenliğini Ild Kolchaff'ın yaptığı başrollerini Kurt Russel ve Kelly Mc Gillis'in paylaştığı "Kış tnsanlan" ile ülkemizde büyük ilgi gören "Sinek" filminin devamı "Sinek 2" de listedeki onemli yapıtlar arasında yer alıyor. John Carpenter'ın yönettiği, Roddoy Piper, Meg Foster'in oynadığı "The Live", yönetmen Jon Hess'in fılmi "Walchers", RCMMH çok satnifto Milan Kundera'nın romanı ülkemizde de "Gay Ferguson'un yönettiği çok satan kitaplar arasına girmiştı. Ptıilip Kaufman'ın yönettiği, Lena 01in "Ehliyet". özen Film lisve Danıel DayLewıs'ın oynadıkları "Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği" de tesinden bu yıl sinemalarda izleönümuzdeki mevsim görulebilecek. nebilecek. TARtHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 15 Ağustos 17?f'D£ SUGUKI, ÜNLÜ İSKOÇ YAZAÜ VE O2ANI VJALTGR SCOTT OOÖMUfru. EDESiyfiTlA UĞRAÇMAYA ROMANriK. ÇIIGLEIS V42AISAK LAYAN scorr, s//e sü/ee SON&I BYBON ' MAUCtUICT* DEMBMEye KARAZ H'EHMİÇrİ. İSLA ÇlKA&AK^OriK ÖZ£LLIKL£X İÇEGEN GDMANTİK KOMANLAH. YA2HIIŞ vE COH gAÇAfllLi OLMuÇni. SCOTT, YAPirLAGlYlA, TH&Hİ ROMAN r/te^lNtN AlffZUPA 'DAKİ BM ÖNEMLİ TEUSİLCİSİ SAYILMAKTA GECİICMirB CBK77.. YAHOA, SEVİLBU ÜOMANl "tVANHOE* (AYVtNHÛ) DAty 8İH SAHNE . Ivanhoc, rahtu ŞoisĞurfherf/e dâel/o sdiyor KOÇ SOYLEMCeLERJ V€ SALAOLABJNOAN YO "IVANHOENUN YARATfCISL Bir Tek DahaDağ Dili/Harold Pın T ' İ T R K V F n İ T M V A ler'Çevıren: Aziz ÇaMar/Kavram Ya 1 t J I \ ! V V C / U U 1 H I A y,nlar,/4S S. Sanat, ne kuraklık tanıyor ne de sıcak Londra dansla serinliyor Londra'da tatil ya da sezon gibi sözcükler yok. Zaman zaman akmayan suiar ve 29 derecenin altına düşmeyen sıcaklık bile dans ve bale gösterilerini engelleyemiyor. DtLEK EVGİN LONDRA Londra senelerdir görülmemiş bir kuraklığı yaşıyor. Sararmış bir Hyde Park, kimi zaman akmayan sular, 29 derecenin altına düşmeyen sıcaklık, kent halkını bunaltmış görünüyorsa da, koşullar ne olursa olsun sanat etkinliklerini izlemek adeta Londralılarla bütünleşmiş. Burada tatil veya sezon gibi sözcükler yok. SürekJi üreten ve yenilenen sanat dünyasını izleyen şanslı, o nispette de sanatçıların korkulu rüyası sayüacak kadar eleştirilerinde acımasız bir izleyici kitlesuıi, kentin tüm sanat merkezlerinde görmek mümkün. tngiliz dans topluluk ve okullannın turneye çıkmalanyla birlikte, Pilobolus E>ans Topluluğu 4 « k Muhammedov'un konuk sanatçı olarak dans ettiği Nureyev'in "Don Quixote" balesini sergileyen Royal Ballet of Flanders, Bolşoy Balesi, Paul Taylor Dans Topluluğu gösterilerini Londra'da sahneliyor. En büyük ilgiyi uzun bir aradan sonra Londra turnesi yapan Paul Taylor Dans Topluluğu topluyor. Her biri ayrı bir coşku ve yaratı taşıyan on dört eserin oluşturduğu, dört ayn programı sunan topluluğun tüm biletleri tükenmiş durumda. Ancak ilgi öylesine yoğun ki gösterilere ek olarak topluluk haftada üç gün çalışmalarına dansçı ve öğrencileri konuk ederken, Paul Taylor da Londralı sanatseverlerle birer saatlik soyleşiler yapıyor. Dans dünyasının bu dev ismiyle birlikte soluk almak, onunla tartışmak, sanki düşler ülkesinde yaşamak gibi. Bunu engüzel biçimde program kitapçığında Clement Crisp dile getiriyor. "Hoşgeldiniz. Bizim için dans ettiniz. Bize bu guzellikleri yaşattıgınız ıcın teşekkarler. lesi'nin gördüğü ilgiyi görraüyor. Pek çok dans kritiği, yeni kuşak Bolşoy dansçılarının adeta bir atlet gibi hareket ettiklerini, Kirov Balesi'nin büyüsünü yakalamanın mümkun olmadığını söylüyorlarsa da Bolşov topluluğu yılın heî mevsiminde canlı bir turizm potansiyeline sahip olan Londra'da yabancı ağırlıklı, kalabalık bir izleyici kitlesine dans ediyor. Yabancı topluluklar henüz Londra'yı terk etmeden, yerd dans grupları birbiri ardı sıra yeni sezon repertuarlarını açıkhyor. Ağustos ayında tamamlayacağı turne programımn hemen ardından Royal Ballet (Kraliyet Balesi) 11 eylülde, yeni sezona geçen yjl Natalya Makarova'nın sahnelediği "La Bayadere" balesiyle girecek. 1988'de Londra Festival Balesi için sahneye koyduğu ve seyirci ve dans kritiklerinden aldığı olumsuz eleştirilerle yılın en kotü yapıtı seçilen "Kuğu Gölü" balesinden sonra Makarova için Kraliyet Balesi'nin "La Bayadere"i büyük bir sınav oldu. Genelde beğeni toplayan eser, Paris Operası'nın yıldızı Sylvie Guillem, Kirov Balesi'nden Fanık Ruzimatov ve Albnay Asilmuratova ve tngiliz sanatçılarla dönüşümlü olarak oynanacak. Kasım ayı sonuna kadar dokuz ayrı eseri icra edecek Kraliyet Balesi'nin biletleri için oluşan kuyruklar, sanki sonu olmayan dans fıgürleri gibi Londra sokaklarıru süslüyor. Silvio Escudero (Kolombiya) İSTANBUL ÜNİVERStTESİÇOCUK SAĞLIĞI ENSTİTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN Enstitumüze 19891990 öğretim yılı güz yanyıhnda baslamak üzere yüksek lisans ve sertifıka, programlan için sınavla öğrenci ahnacaktır. Yüksek lisans giriş sınavına başvuru için öğrencilerin lisans derecesine sahip olmalan, sertifıka programı giriş sınavına başvuru için ise çocuk sağlıgı ve hastalıklan uzmanı veya uzmanlık öğrencisi olmaları gerekmektedir. Yüksek lisans programına isteklilerin sınava girecekleri programm adı ve yabancı dili belirten dilekçelerine 2 adet fotoğraf, mezuniyet belgelerinin onaylı benzeri, nüfus huviyet cüzdanı onaylı benzeri ile erkek elemanların askerlik durumunu belirten belge, sertifika programına isteklilerin ise noterden tasdikli tıp fakültesi diplamaları, uzmanlann (tasdikli uzmanlık belgderi), yabancı dili belirten bir dilekçe, 2 adet fotoğraf ile askerlik bdgelerini Enstitü Sekreterliğine (J.Ü. Çocuk Sağlıgı Enstitüsü Müdürlüğu, Çocuk Hastanesi, Çapa/lstanbul) 1 Eylül 1989 tarihine kadar teslim etmeleri gerekmektedir. SINAV TARÎHLERI YÜKSEK LİSANS PROGRAMI Yabancı dil : 18 Eylül 1989 saat: 10.00 Bilim : 19 Eylül 1989 saat: 10.00 Mülakat : 20 Eylül 1989 saat: 10.00 SERTtFtKA PROGRAMI Yabancı dil : 2 Ekim 1989 saat: 10.00 Bilim : 3 Ekün 1989 saat: 10.00 Mülakat : 4 Ekim 1989 saat: 10.00 SINAV YERİ t.Ü. Çocuk Sağlıgı Enstitüsü A Dershanesi YÜKSEK LtSANS PROGRAMLAR1 AnaÇocuk Sağlıgı (Hemşirelik, Çocuk Gelişimi ve Eğitimi, Diyetetik dallarında lisans dıploması bulunmak) Genetik (Biyoloji ve Tıbbi Biyoloji dalında lisans dıploması bulunmak) Beslenme (Diyeteıik dalında lisans dıploması bulunmak) Oksoloji (Antropoloji veya biyoloji dallarında lisans diploması bulunmak) SERTİFİKA PROGRAMLAR1 Çocuk Nörolojisi (Çocuk Sağlıgı ve Hastalıklan uzmanları ile uzmanlık öğrencileri) KONTENJAN 5 5 S 5 KONTENJAN 16 'adm "la Bayadtn" Kraliyet Balesi, bu ay tamamlayacağı turnesinin ardından yeni mevsime, ç y Natalya Makarova'nın sahneye koyduğu "La Bayadere" balesi girecek. Bu ünlü balede son olarak Maria g Bir diğer çarpıcı topluluk, Bol Almeida ile Jonathan Cope oynamışlardı. Onümüzcieki mevsim "La Bayadâre"de Ingıliz sanatçılarla Fransız ve Sovşoy Balesi ise geçen yıl Kirov Ba yei dansçıiar dönüşümlü oiaran sahneye çıkacak.