02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/10 HAVA DURUMU M e t e o r o l o j i Genel Müdurtüğü'nden aiınan bilgıye göre; yurdun kuzey batı kesîmleri parçalı bulutlu öteta Kesimleri az bulutlu ve açık geçecek HAtA SICAKUĞI: Oeğişmeyecek. RÜZGÂR: Kıuey ve bat yönlerden hafif ara sıra orta kuvvette esecek. Denizterimiaie rüzgâr: Akdeniz'de gün batısı ve lodos öteki denizterimizde yıldız ve karayetden 35 Marmara, Kuzey Ege ve Batı Karadeniz açıklarda 5 kuvvetinde ve açıHarda 2 m. dolayinda bulunacak Van Götü'nde hava; az busaatte 1021 Marmara, Bat Karadeniz lutlu ve açık geçecek Ruzgâr güney ve batı yönlerden hafıl ara ve Kuzey Ege açıMannda 27 deniz miiı s, r a o r t a kuvvette esecek Göl kuçuk dalgalı olacak. Göruş uzakhızla esecek. DENİZ: Mutedü dalgalı 1 0 10 km. dolaymda bulunacak. olacak. Dakja yuksekliği 0.515 Marmara. Bat Karadeniz ve Kuzey Ege Maıu Mapaan Adıyanon Alyon Ajn Ankara Antakya Antalya Artvii Ayflın Bıklcsir 14 AĞUSTOS 1989 TURKIYE'DE BUGÜN 34° 23° Dıyartakır 32°23°Edime 40° 2*° Erzinran 33° 20° Erzurum 31° 10= Esloşelıir 34° 19° Gazıantet) 32° 23° Hresun 30° 20° Gumuşhane B 28° 17° HsMdri A 34° 21° Isparta A 31°20°İstantnl B 29°20°iznw B 34° 18° Kare B 31° 16° Kasamonu B 31° 18° Kaysen B 32° 21° Kıridareii B 29°21°Kona A 31° 16° KBMya 6 35° 22° Matatya B i 5 ss 40° 19° Manısa 31°17°KMaraş 34° 18° Mersn 32°11°Musla 33°18°Mus 38°21°Nİ«de 27°20°0rdu 32° 15° Rİ2 32° 20° Samsun 32°17°Smt 29 D 20 o Si«K) 33°20°Sıvas 31° 12° tooraağ 30° 15° Tratann 33° 16° Tuncel 31° 17° Jsak 32° 20° van B A A B B B B B B A B B B B A B A B 36° 21° ZonguUak B 36°Z7° 35° 22° 33° 27° 34° 20° 31° 16° 32° 17° 27° 19° 28° 20° 27° 20° 40° 23° 28°2O° 30° 13° 28° 20° 28°21° 34° 18° 33° 20= 30° 15° 33° 17° 27° 18° fU.\ f\ Helsınkı J ^\ J\ "V •vçT7*Lenıngrad « g ^ DUNYA'DA BUGUN Amsterdam B 21° Lenıngrad Y 20° B 23° Amman A 39° Londra B 35° Atma B 32° Madnd BaSdat 8arcetona Basd Bdgrad Bertin 8onn A B B B B B B Budapeşle B B Cenevre A Cezayır A OMe A Duba; B Frankluri A Gime B Hdsîflkı A Kahre B topeohag B KStn A Letoşa 42° 32° 27° 29° 26° 26° 21° 28° 27° 37° 46° 46° 27° 34° 18° 37° 21° 26° 33° Milano POLÎTİKA VE OTESİ MEHMED KEMAL Montrea! Murah Oslo Paris Prag Riyad Roma Sofya Timus Warşwa Wned>k Vryjra MOSUM Büecik BmgAI •' Madrıt )*Lizbon B 27° B 26° A 45° B 31° B B B B B y 30° 24° 25° 27° 23° w° Devrimden Bu Yana... Fransız Devrimi'nin iki yuzüncü yıldönümü başta Fransa olmak üzere birçok ülkede coşkuyla anıldı. Bizde de ananlar oldu. Devrim bir ülkede oldu, ama buna başka ülkelerin katkısı da yadsınamaz. ingiltere, Almanya, italya öteki Avrupa cumhuriyetlerinin payı da vardır. Server Tanilli hocamız konuyu incelerken, "Fransız Devrimi'ne eğilmek, özgürlüğün, eşrtliğin, laikliğin, giderek demokrasinin dpşmanlarını daha iyi tanımamıza yardımcı olacak" diyor. Fransız Devrimi, işçilere sendikal haklar getirmedi, ama insan haklarını korudu. İnsan Hakları Bildirisi'ni bugün de amaçfıyoruz. Fransız Devrimi şöyie ya da böyie Avrupa'yı kanştırdı, birçok yenilikler getirdi. Peki Osmanlı toplumu bu devrime nasıl baktı? Server Tanilli son kitabında bazı ipuçları veriyördu. Yazılannı her zaman beğeni ile okuduğum llber Ortaylı ise konuyu daha da açıyordu (Mülkiyeliler Birliği Dergisi sayı: 109). Kudümsüzlüğü ile ünlü Halet Efendi, Fransa'da dört yıl elçidir (18021806). Elçiliği sırasında ülkeye gider gelir, birçok şeyleröğrenir. Devrimi, Fransa'yı kralsız ayaktakımının yönettiği bir ülke olarak görür. "Cumhuriyet dedikleri şeyi de yönetmeyi beceremeyen, yüzüne gözüne bulastıran, laubali, böyle kavimle ne dostluk olur, ne sadakat beklenir" diye anlatır. Elçisi böyle bakarsa, padişahı nasıl görür? III Selim'in sır kâtibi Ahmet Efendi, "İnşallah Fransa'daki kargaşa frengi illeti gibi öteki ülkelere de musallat olur da Devteti Âliye'nin düşmanlarını da yerte bir eder" duasında bulunur. Bir olay da şöyle: "Vakanüvis Raşit bu sırada Reisülküttab. Bunaşikâyete geliyorlar, başkentteki elçiler. Çünkü devrim sırasında Istanbul'daki Fransız kadınlar sokağa dökülüyorlar. Elçiliğin kadınları modayı değiştirmişler, eski hanımlar da edepli giyinıyor. Halbuki bunlar dar, spor giysiler giymışler Şapkaları üç renkli (devrimin renkleri). Durmadan bildiri dagıtıyoriar. Erkekler de öyle. Yabanalar bunların ahlak düşkünü olduğunu Babıali'ye şikâyet ediyorlar. Elçiler için soylu değil, ayaktakımı diyorlar. Osmanlıya bundan ne? Osmanlıda aristokratlık yok ki herkes köylüden geliyor. Hepsinin kılığı da türlü türlü, tuhaf. "Bize ne efendim, isterlerse küfe bile giyerler başlarına, bizi ilgilendirmez" diyorlar. Bir zamanlar kimsenin giyiminev kuşamına karışmayan bir toplum, birkaç yüz yıl sonra türban yüzünden fırtınalar koparmadı mı? Olumsuz yönden başka etkileri de var. İmparatorluğun dağılmasına, getirdiği milliyetçilik akımlarının neden olduğu da ileri sürülür. İlber Ortaylı'ya göre bu sav bir slogandır Ama Bulgar komitacılıği Fransız Devrimi'nin getirdiklerinden değil midir? Jöntürkler, devrimin etkisi altında kalmamışlar mıdır? İttihat ve Terakki Fırkası'nın kanlı eylemleri altında biraz Fransız devrimciliği yatmaz mı? Başka ülkelere de dağılmıştır. Carbanoriler de devrimin ürünleri sayılmaz mı? Fransız Devrimi çağdaş tabanlı cumhuriyet getirmiştir. Anayasalı meclisler, çok partili demokrasiler Fransız Devrimi'naen sonra yayılmıştır. Gerçi daha önce İngiltere ve İtalya'da bu türlü meclislere rastlanıyordu. İngiltere meşruti krallığının iki meclisli denemeleri başarıyla yürüyordu. Kral, Avam Kamarası'na daha kurulduğu günden beri giremezdi. Bugün de girmiyor. Bu türlü halk egemenliğini İngiltere kendi doğurmuştur. Bize cumhuriyet de demokrasi de Fransız Devrimi'nden yüz yıllar sonra gelmiştir. Gerçi 1876'larda anayasalı bir meşrutiyet görmüşüzdür, ama çok yaşamamışt/r. Cumhuriyet ancak 1923'lerde gelebilmiştir. Cumhuriyetin çok partili bir demokrasiye erışmesinin tarihi de yenidir. Şurada yaklaşık altmış yıl var yok, zaman zaman askeri darbeler olmuşsa da bunlar demokrasiyi ilerletecek yerde geriletmiştir. Demokraside hâlâ geç kalışımızın başlıca nedeni bu darbelerdir. Hapishanelerinde açlık grevleri olan, binlerce genç siyasetçinin yattığı ülkede demokrasi olur mu? Bıtlis Bolu Bursa Ç Çorum Denıa » ac«8 VVastıngtoüB 24° Zünh B 27° Y 30° A 38° A 37° A 38° B 27° B 31° B24° BULMACA SOLDAN SAĞA: 1/ Yönetmenli|ini Metin Erksan'ın yaptığı, 1963 Berlin Film Şenliği'nde AJtm Ayı Odulü'nü kazanan film. 2/ Ürenin kanda birikmesi sonucu ortaya çıkan hastalık... Yapısına girdiği sözcüğe "yeni" anlamı katan yabancı bir önek. 3/ Radyumun simgesi... İran'da bir kent. 4/ Dinsel tören... Su. 5/ Uluslararası Para Fonu'nun simgesi... Belli bir bölgede yaşayan hayvanlann tümü. 6/ Mis keçisine benzer bir hayvan... Bir gıda maddesi. 7/ Tutsak... Eski ve bilinmeyen bir tarihi anlatmakta kullanılan deyim sözü. 8/ tlave... Hıristiyanlarda, Isa'nın vücudunu ekmek ve kanını şarap olarak simgeleyen tören. 9/ Gezegen... Konut. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Kesilen kumaşın kenarına, ipliklerinin atmaması için yapılan çapraz ve seyrek dikiş. 2/ Sınır nişanı... örnek alınacak söz. 3/ Tavlada bir sayı... Bir kıta. 4/ Eski Türklerde çocukları koruyan tannça... Kronıun simgesi. 5/ Yersiz ve zamansız davranışlarda bulunan kimse... Kuzu sesi. 6/ Kars yakınlarındaki ünlü harabe yeri... Ödeşme, razı olma. 7/ Güney Amerika'daki dağ sırası... Başkan. 8/ Osmanlı toprak sisteminde büyük tımar... Selenyum elementinin simgesi. 9/ Uygun bulma, tasdik... Hayvanı avcılığa alıştırma işi. k ı bııs Harekâti 2021 temmuzda kazanılnııstır Org. Demirel'in cmıları Dönemin Komando Tugay Komutanı Emekli Tümgeneral Sabri Demirbağ: Kıbrıs'a Nasıl Çıktık? Kıbrıs Harekâtı'nın bir planı vardır. Bu plan Genelkurmay Başkanlığı'nın harekât emridir. Bu emre göre 39. Tümen, 20 Temmuz 1974 günü akşamı gemilere binip 21 temmuz günü sabahı Pladinya bölgesindeki kıyıbaşına çıkacaktı. 22 temmuz günü öğleye doğru bölgeye gelebildiler. Bu gecikmenin fırtınadan olduğu söylendi. Kıbrıs açıklannda fırtına yoktu. Sıcaklık da gölgede 42 derece idi. Kıyı başmı tutup üç gün, geceli gündüzlü muharebe edenler de Türk askeri, Türk çocuğu idi. Yeni gelenler de, bunlar da subay, astsubay ve erleri ile ne emredilirse onu yaparlardı. Mirto istikametinde taarruz emri verilse oraya taarruz ederlerdi ve muvaffak da olurlardı. Fakat öyle yapılmamış, üç tanka binilmiş, dört kariyerle de emniyet sağlanarak 1 veya 1,5 saat içinde asfalt yoldan Girne'ye oradan da Kor. Kh.'na gelinmiştir. Adı geçen asfaltın hemen kıyısında bulunan Kom. Tug. birliklerinin nezareti altında işin kolay tarafı tercih edilmiştir. Harekât planı bozulmuştur. Plajlar bölgesinde kalan birliklere hiçbir emir verilmemiştir. Merhum Org. Bedrettin Demirel'in bahsettiği kargaşa, o zaman başladı. Bir taraftan emir alamamak, diğer taraftan ateşkesin kabul edildiği haberleri 39'uncu Tümen birliklerini şaşkına çevirmistir. 4. Kim ne yazarsa yazsın, Kıbrıs Harekâti 20 ve 21 Temmuz 1974 günü kazanılmıştır. Havadan inen ve çıkan birlikler, görevlerini tam olarak yapmışlardır. O gece Rumlann çok üstün kuvvetlerle yapmış olduğu taarruzlar, evvela durdurulmuş, bilahare de karşı taamızlarla geriye atılmıştır. Harekâttan evvel daima söylenen üçgen bölge genişletilmiştir. Sıra ile Girne alınmış doğu bölgede Bozdağ bölgesi ile Dikoma kumsal bolgesi ele geçmiştir. Batıda Foto Köyü Kırnı Köyü Eski Yanık T. Zeytinlik Köyü Plajlar bölgesi ahnmıştır. Tabii o gece sıkıntılı saatlerle geçmiştir. Ama birlikler bunlan mahirane ve cesurca karşılayıp bertaraf etmişlerdir. 5. Adı geçen anılarda, Merhum Org. Bedrettin Demifel, "Havadan inen birlikleri dagılmtş ve ne yapacaklannı bilmez gördüm" demektedir. Herhalde, herkesin bildiği bir gerçek vardır. 23 Temmuz 1974 sabahından itibaren, Kolordu Karargâhı'm emniyetli bulmayan merhum Bedrettin Demirel, karargâhını Senthilaryon bölgesindeki Kom. Tug. birliklerinin içinde kurmuş, ta ki 25 temmuz günü Plajlar bölgesindeki birlikleri gelince karargâhı Dikoma bölgesine nakletmiştir. 6. Bu tarihten itibaren Kora. Tug. K. olarak benim ve arkadaşlanmın tek düşüncesi şu idi; ateşkes kabul edilmiş, fakat tugaya verilen görev bitmemişti. Siskilip Boğazı'na kadar olan Beşparmak Dağlan'mn temizlenmesi ile Siskilip Köyü ile Yılmaz, köy hattına kadar bölgein genişletilmesi şarttı. 39'uncu Tüm. Mirtu istikametinde taarruz etmemiş, dolayısıyla plan bozulmuştu. 23 ve 24 Temmuz 1974 günleri birliklerim fuzuli olarak Girne'de kaimışlardı. 23/24 Temmuz 1974 günü görevin tamamlanması için bir hazırlık yaptık ve Kor. K!na arz ettim. 7. Harekât planunız şöyleydi: Ateşkesten sonra karşımızda bulunan Rum birlikleri toparlanmak için bazı haıeketler yapıyorlar ve ateşkesi ihlaJ ediyorlardı. Bunu fırsat bilerek; önce hiç ates etmeden SiskilipAyermola, Yılmazköy istikametinde ilerleyecektik. Tabii, Rumlar ateş edecekler, bunun üzerine ileri harekâti hızlandırıp silah kullanacaktık. Bu plan Kor. Kîımız ve üst komutanların da onayları alınarak 26 Temmuz 1974 günü başladı ve evvela SiskilipAyermola bölgesi ele geçirildi. Oradan da kuzeye dönülerek 26/27 Temmuz 1974 gecesi dar ve kayalık bölgeden Siskilip Boğazı'na çıkıldı. Bu suretle Beşparmaklar'da bulunan, cepheleri kuzey ve doğuya olmak üzere hazırlanmış Rum beton mevzilerinin gerilerine düşülmüş oldu. Ertesi gün de Kırnı bölgesinden bir Kom. Tb., Siskilip bölgesine çıkanlıp doğuya doğru taarruz ettirilerek, aynı günün akşamı Senthilaryon'daki birliklerle birleşildi ve Kom. Tug.na ilk harekât emri ile verilen görevler bitirilmiş oldu. 8. Kom. lug:nın görevi bitmişti, fakat LaptaKarava bölgesi hâlâ düşman elindeydi. Temmuz ayı sonu ve ağustos ayı başında adaya, 28'inci P. Tümeni, Ankara'dan Zh. Tüm.'den Zh. Muharebe grubu, Nevsehir J. Tb. ve daha bir kısım birlik gelmişlerdi. 9. Ateşkesin ilanından sonra Barış Gücü'nün nezaretinde hudutlann tespiti işine başlanmıştı. Kor. K.'lığından, çok mühim olan LaptaKarava bölgesınin alınması emredildi. Bölge tamamen portakal ve limon ağaçlan ile kaplı idi. 3 ağustos günü saat 24.00'te 1027 rakımlı tepeden iki tabur ile sessizce inilerek bölgenin doğusundan 3,5 millik ağaçlık bölge geçilip, ertesi sabah gün ışırken denize ulaşılmıştır. Bu görev harp tarihine sızma örneği olarak gecebilecek karakterde ve Kıbrıs Harekâtı'nın nefes kesici olağanüstü görevi idi. Bunu Kıbns'ta bulunan ve görev başında bulunan bütün komutanlanmız bilirler. Hayret ediyonım. Merhum Org. Bedrettin Demirel, nasıl olmuş da bu görevi yapanları yazılannda anmaya bile lüzum görmemiştir. Daha da ileri giderek "Eğitimsiz idiler" demektedir. 10. Rumlann ve Yunanlılann anlaşmaz tutumu üzerine hükümetüniz ikinci harekâti başlatmak zorunda kalmıştır. Hazırlanan 2'nci Harekât Planı Tümg. (o zamanki rütbesi) Hasan SağJam tarafmdan Kıbrıs'a getirtilmiştir. Aynı akşam 18.00'de Kor. Kh.'nda bütün birlik komutanlan ve karargâh subaylan emir almak üzere toplanmıştır. Bu toplantı ertesi sabah 05.00'e kadar sürdü. Merhum Org. Bedrettin Demirel, o geceyi ve bir gün sonraki taarruzu unutup da tkinci Bora Harekâtı'nı planladık ve yaptık diyebiliyor, anlamak mümkün değildir. 11. İkinci harekâtın gecesi, saat 23.00 civannda Kor. Khina çağnldım. Kor. ihtiyatındaki iki hava indirme taburunu emrime alarak batıya (Omorfo istikametinde) taarruz etmem bildirildi. Hazırlık için zaman istedim. Öğleye kadar müsaade ettiler. Emrimde üç komando taburu kalmıştı. Jandarma taburu, LaptaKarava bölgesinde kalacaktı. İki tabur da hava indirme tugayından verilmişti. Topçumuz, tank ve istihkâm birliğimiz de yoktu. Gece Kor. Klna, "Topçu verebiür misiniz?" dedim. Üzülerek, "Hayır" dediler. Sadece ihtiyattan 3 tanklı bir takım ile Kor. istihkâm taburundan bir takım verebildiler. Beş TbrTank. Tk. ve İstihkâm Tk. ile 14 ağustos günü saat 13.00'te harekâta başladık, bütün gün ve gece ilerledik. Kapalı arazi ve düşman geçilerek ertesi sabah saat 10.00'da Omorfo'yu (yeni adı Güzelyurt) ele geçirdik ve bütün Mirtu bolgesini düşmandan temiziedık. Bölge, tamamen dalgalı arazd ve her yer portakal, limon ağaçlan ile kapalı; uzaklığı da ilk bulunduğumuz Siskilip bölgesine 40 km kadardı. Kor. komutanına hedefimizin ele geçirildiğini telefonla Kulaklı T?den rapor ettim. Aradan bir saat kadar zaman geçmemişti ki Kor. Komutanı te: lefonla, harekâta devamla Lefke nin alınmasını emrettiler. Diğer taburlar genis araziye dağılmışlardı ve temizlik halen devam ediyordu. Ihtiyatta bulunan komando taburu hemen hareket ettirüerek, Lefke"yi hedef gösterdim. Bir taraftan taburların ikmallerini yaptırmaya çalışırken Tug. Kh.'ndeki arkadaşlanma yarı şaka yarı ciddi, "Bu gece herhalde Trodoslar'a çıkacağız, ona göre hazırtanın" demiştim. Omorfo ile Lefke'nin arası 20 km kadardır. Görevi alan tabur, hem Banş Gücü'nü hem de düşman kuvvetlerini bertaraf ederek saat 16.30 civannda Lefke'nin alındığı haberini verdi. Ben de önce telefonla Kor. K.na bildirdim. Her harekâtta olduğu gibi bir raporla da Kor. Kh!na arz ettik. Gece için hazırlık yapmaya başladık. Kısa bir süre sonra telefonla, ordu komutanımızın beklediğini söylediler. Aklımda Trodoslar olduğu halde telefona geldim. Sağ olsunlar, nasıl olduğumuzu sordular. Gayri ihtiyari "Sag olnn, yeni göreve hazırlanıvoruz" dediğım zaman; yüksek sesle gülerek "Saat 17.00'de ateşkes oldu, haberin yok rau?" dediler. Bizleri lebrik ettiler. Şimdi bu anıları okuyunca Sayın Org. Bedrettin Demirel tarafından suçlu görülüyoruz. "Fabrikayı almışız da ocaklan bırakmışız." Komutanlarım sağdırlar. tkinci harekâtta, yukarıda sıraladığım şeklin dışında bir emir almadım. Lefke'ye o günden sonra defalarca gittim. Burada ocaklar var deselerdi hemen çaresine bakardım. Bölge o kadar genişti ki ayrı ayrı dolaşıp görmeye imkân yoktu. 12. Ben bu açıklamamaa saaece kendi tugayıma ait hususları kısaca açıkladım. Gayem de gazetede yayımlanan anılann bana ait kısımlanna cevap vermektir. Teferruata inmedim. Komutanlanmız ve hükümet erkânına karşı yazılanların doğru ve yanlış olduğuna kendileri karar verirler. Sadece şunu belirtmek isterim. Kıbns Harekâti 2'nci Ordu Komutanı Sayın Orgeneral Suat Aktulga'nın emrinde başlamıştır. Kor. K. da Sayın Korg. (o zamanki rütbesi) Nurettin Ersin idi. öyle de bitmiştir. Harekât müddetince tıizlere yardımcı olan komutanlarımı şükranla anarım. 13. Cumhuriyet Gazetesi'ndeki anıları okuyan bazı arkadaşlarım, başta da yazdjğım gibi, bana mektupla veya telefonla üzüntü ve sıkıntılannı bildirmektedirler. Ben sizleri 15 yıl evvel; harekâttan hemen sonra, Dikoma Köyü'ndeki okulda toplamış iki gün, öğleden sonra devam eden bir konuşma yapmıştım. Bu toplantılara tugaydaki ve emrimize giren birliklerin subay ve astsubaylan katılmışlardı. Aramıza durumu müsait olan o bölgedeki subay ve astsubaylardan katılanlar da vardı. Konuşmamda Bolu'dan hareket ettiğimiz günden başlamış, Omorfo bolgesini 39'uncu Tümen'e teslim edip, Girne bölgesinde görevimize dönünceye kadar, her tabur ve hatta bazen de bölüklerin yaptıklarıru anlatmıştım. Hatalarımızı da dile getirmiştim. Ama bu hatalar, o günlerin heyecanı içinde sayılamayacak kadar ufaktı, ama hata idi. Bunlar asla görev in yapılışına ve neticesine tesir etmemiştir. Sıra ile; a. Bolu'dan hareketle; Ankaraya, oradan da Ovaak'a kadar m o torlu bir yürüyüş yaptıruz. Araçlar kendi araçlarımız idi. Kısa sürede geceleri yapılan bir intikalde hiç kaza yapmadan geldiniz. b. 20 Temmuz 1974 günü helikopterle Kıbns'a indiniz. Harekâtın sonuna kadar, asla düşmana esir düşmediniz, verilen vazifeleri zamanında yaptınız. c) Hiçbir gün nerdesiniz niye geciktiniz? dedirtmediniz. d. Muharebelerde kaza ile de olsa birbirinizi vurmadımz, cephane ve erzakınızı yeteri kadar ve yerinde kullandınız. e. Muvaffak oldunuz demiş ve arkasından, "Bizler profesyonel askeriz. Kendi isteğimizle silahlı kuv\etlere subay ve astsubay olmak için gireriz. Devletin imkânları ile okur, yetişir ve rütbelerimizi takar, göreve başlanz. Vazifemiz, üniformamız sırtımızda kaldığı müddetçe memleketimizi, milletimizi düşmandan korumaktır. Bunun için kıtalarımızı ve birliklerimizi yetiştiririz. Bazılanmıza bugün oiduğu gibi muharebe görevi düşer, kimimize düşmez. Bize bu görev düştüğü için bahtiyar olalım, görevleri hakkı ile yaptığımız için de gururlu olalım. Öyle de kalalım. Kıbns Harekâtı aslında basit bir muharebedir. Öyle övülecek tarafı da pek yoktur. Millet ve memleket için yapılmıştır. Kahramanlık menkıbesi haline asla sokmayın. Daima görev için şehit düşen esas kahraman arkadaşlanmızı düşünün. Bunun dışındaki düşünce ve hareketler sizleri küçültür" demiştim. "Ben yaptım, ben muvaffak oldum, ben kazandım" demenin çok kolay olduğunu, ama büyük bir mana ifade etmediğini, fakat "o yaptı, o muvaffak oldu, o kazandı" dedirtmenin çok zor olduğunu ve çok büyük bir mana ifade ettiğini anlatmıştım. 14. Harekâttan ve Türkiye'ye döndükten sonra bazı komutanlarıma, muharebeler hakkında konuşmayacağıma ve yazmayacağıma söz vermiştim. Muharebelerden sonra muharebe esnasında tutulan harp cerideleri vcouuharebe sonuç raporlan gönderilmiştir. Bunlarda yeteri kadar bilgi vardır. Bunun dışında konuşmak doğru değildir. Bu açıklamamda da vşerdiğim sözde duruyorum. Org. Bedrettin Demirel vefat etmiştir. Başta da dediğim gibi kendi ifade ve düşüncesi olduğuna inanmıyorum. Orgeneral Bedrettin Demirel'in gazetemizde yayımlanan anılarına, dönemin Komando Tugay Komutanı Sabri Demirbağ dan bir açıklama gelmiştir. Okuyuculanmıza sunuyoruz. 60 YIL ONCE Cumhuriyet Yerli Mattarı sergisi 14 AĞUSTOS 1929 Sanayi Birliği tarafmdan Galatasaray Lisesinde açılan Yerli Mallan sergisini dün 8750 kişi ziyaret etmiştir. Ziyaretçiler meyanmda birçok mebuslarımız, ecnebi sefaretler memurini, ecnebi mehafıle mensub birçok aileler gelmiştir. Civar ve mülhakattan telgraflarla serginin bir haftada kapanmaması ve bu müddetin on beş güne temdidi talep edilmektedir. Ziyaretçiler üzehnde sergı fevkalade bir tesir yapmaktadır. Bir çok hanımlar sergiden çıkarken şimdiden sonra yerli eşyası alacaklarım yekdiğerine temin etmekîedir. Ecnebi ziyaretçiler serginin A vrupadaki emsaline faik olduğunu söylüyor, sergi heyetini tebrik ediyorlar. Sergi koridorlarında herkes birbirini tebrik ederek yerli mallarımn nefasetinden iftihar etmektedir. Türklere tazyikat Muhtelit Mübadele Komisyonundaki heyeti murahhasamız reisi Tevfık Kamil Beyin nezdinde dün heyetimizin bütün murahhas ve müşavirlerinden mürekkep bir içtima vaki olmuş ve komisyondaki işler tetkik olunmuştur. Son günlerde Gümülcüne ve tskeçe de belediye seçimlerim Türk namzetlerinin kazanması üzerine Garbi Trakyada Türklere karşı tazyikatın arttığı ve Türk spor kulüplerinin kapatıldığı yolunda bazı haberler almmaktadır. Bu haberler resmen teyettüt ettiği takdirde heyeti murahassamızca komisyon nezdinde teşebbüsat icrası muhtemeldir. Bu arada Atina sefırimiz Başvekil Ismet Paşa Hazretlerine Yunanlılarla aramızda teati edilen notalardan mütevellit vaziyet etrafında izahat vermiştir. URODONAL 30 YIL ONCE Cumhuriyet Menderes'in feragatı aleyhine açtığı davadan feragat ettiği şeklindeki Başbakan Adnan haber bugün teyid edilmiştir. Menderes'in, Cumhuriyet htanbul, Ankara ve tzmir Halk Partisi Genel Başkanı savcıhklan vasttasile Ismet tnönü'nün Ankara il önümüzdeki günlerde Toplu kongresinde yaptığı Basın mahkemelerine intikal konuşmada kendisine ettirilecek bu feragat kararı hakaret edildiği iddiası ile bu ile bahis konusu gazeteler konuşmayı yayınlayan hakkındaki davalar Hürriyet, Yeni Sabah, düşecektir. Milliyet, Akşam, Başbakanm bu hareketi Cumhuriyet, Ulus ve basın mensuplan arasında Demokrat tzmir gazeteleri memnuniyet yaratmıştır. 14 AĞUSTOS 1959 Said Faİk'in evi Değerli Türk hikâyecisi Sait Edebiyatçılar Birliği, Türkiye Faik Abasıyanık'ın Burgaz PEN Kulüp Müdürlüğü ve Adasında 19341954 yılları Gazeteciler Cemiyeti arasında yaşadığı ve birçok Başkanlığı bu çalışmalara eserlerini yazdığı köşkünün katılmıştır. "Abasıyanık Evi" haline Adı geçen teşekküller getirilmesine karar temsikilerinin dün verilmiştir. Gazeteciler Cemiyetinde Burgazadasını Güzelleştirme yaptığı toplantıda "Abasıyanık Evi"nin 22 Derneğinin onayak olduğu ağustos cumartesi günü saat bu güzel teşebbüsün 16.00'da törenle açüması başarılması için htanbul kararlaştırılmıştır. Edebiyat Fakültesi Dekanlığı, Maarif Derleme . Ev, haftanm cumartesipazar ve perşembe günleri saat Müdürlüğü, htanbul 1318 arasında herkese açık Belediyesi Neşriyat bulundurulacaktır. Müdürlüğü, Türk Sayın Org. Bedrettin Demirel'in, Cumhuriyet Gazetesi'nde yayımlanan (Kıbrıs'a Nasıl Çıktık?) adı altındaki anılarım birkaç defa okudum. Kendileri vefat etmişlerdir. Ben bu aıuları, Sayın Org. Bedrettin Demirel'in yazdığına inanmıyorum. Benim inanmadığım gibi bu arulan okuyan ve Kıbrıs Harekâtı'na başından katılıp da olaylann içyüzünü bilen birçok arkadaşım da beni arayıp"Bu nereden çıktı? Bunlar nasıl yazılır?" gibi sözlerle hayretlerini bildirmektedirler. Sayın Org. Bedrettin Demirel, harekâtta 39'uncu Tüm. Komutanı ve rütbesi de tümgeneral idi. Gerek muharebede ve gerekse muharebeden sonra ufak tefek notlar almış ve hatıralar tutmuştur kanaatimce. Bunlan eline geçiren, edebiyata meraklı, eli kalem tutan birisi, hayal gücünü de işleterek Sayın Org. Bedrettin Demirel'in anıları haline getirip yayımlamıştır. Anılar hakkında bazı açıklamalar yapma ihtiyacını duydum. Bu hususları teferruata girmeden arzedeceğim. Bunlan merhum komutanımız da iyi bilrrlerdi. Bu nedenle kendilerinin yazmadığı kanaatine vardım. 1. Kıbrıs Harekâtı'nın bir planı vardır. Bu plan, Genelkurmay Başkanlığı'nın harekât emridir. Bu emre göre 39'uncu Tümen, 20 Temmuz 1974günüakşamı gemilere binip 21 Temmuz 1974 günü sabahı Pladiniya bölgesindeki kıyıbaşına çıkacaktı. 22 temmuz öğleye doğru bölgeye gelebildiler. Bu gecikmenin fırtınadan olduğu söylendi. Kıbns açıklannda fırtına yoktu. Sıcaklık da gölgede 42 derece idi. 2. Harekât emri gereği, 39'uncu Tümen Komutanı, emrinde yeni çıkan birliklerle batıya, yani LaptaKarava üzerinden Mirtoya; Tüğgeneral (o zamanki rütbesi) Sükyman Tunoer'in komutasındaki birlikler de Girne'ye taarruz edeceklerdi. Anılarda merhum Org. Bedrettin Demirel, "Gemide Türk radyolannı dinledim. Girne1 nin düşlüğunü sövlüyorlardı" demektedir. Doğrudur. Girne, 21 Temmuz 1974 günü öğleden sonra düsmustür. Halk kaleye toplanmış, fakat evlerin büyük bir kısmı temizlenememiştir. Anılarda devamla; "Kıbrıs Rum ve Yunan radyolan sabahtan beri havadan inen ve kıyıya çıkan Türk birliklerinin imha edildiği haberlerini veriyorlardı'" denilmektedir. Bu yayın 20 Temmuz 1974 akşamı ve gecesi sabaha kadar verilen haberdir. 21 Temmuz 1974 sabahı her iki radyo ağız değiştirmişler, aynı gün de Birleşmiş Milletler'e müracaat etmişlerdir. Bunlan da radyolan vermiştir. Rumlar, inen ve çıkan birlikleri imha etmiş ve Girne de düşmemiş olsaydı, ateşkes^ağlayın diye feryat ederler miydi? Ama ne garip ki 39'uncu Tümen Komutanı, 21/21 temmuz akşamı ve gecesi Kıbrıs ve Yunan radyolannın haberlerinin doğruluğunu kabul etmiş ve 21 Temmuz 1974 günü ise aynı radyoların verdiği haberleri doğru bulmamıştır. 3. Anılarda "Kıyıya çıktıktan sonra dunıman vahameüni bir daha gördüm ve bemen Bora planının uygulanmasına karar verip, geregi için emir verdim" demektedir. Bu ifadeden gayet iyi anlaşılıyor ki adaya yeni gelen 39'uncu Tümen'in büyük kısmı emniyetle plajlar bölgesine çıkmışlardır. Tabii ki şehit olanlar ve yaralananlar olacaktır. Karşısındakiler de askerdi. Ellerinde silahlan vardı. Üstelik de senelerden beri adayı korumak için hazırlanmışlar, betonarme koruganlar dahi yapnuşlardı. Buna rağmen çıkarma birlikleri vazifelerini yapmışlardı. "Havadan inen birlikle temas yoktu" diyorlar. 21 Temmuz 1974 günü bu temas saglanmıştır. Ancak şunu da belirtmek isterim ki telsiz kifayetsizliği olmuştur. Kıyıya rahatça çıktıktan sonra plan gereği verilen görevleri yapmak ve muharebeyi devam ettirmek lazım idi. ÇALISANLAR1N SORULARI/SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL "Ikramiyem ile maaşımın hesabı" 17 yıllık hizmetimle 2889 sayllı yasanın sakatlara tanıdıgı haktan y^rarlanarak emekli olmak istiyorum. Yüksekokul mezunuyum. Halen, Genel İdare Hizmetleri Sınıfında 4. derece 2. kademeden aylık almaktayım. Yeni çıkan kararname gereği, emekli ikramiyemin ve maaşımın nasıl hesaplanacağını acıklamanızı bekliyorum. YANIT: Resmi Gazete'nin 30 Haziran 1989 günlü mükerrer sayısında yayımlanan 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile 657 sayılı Devlet Memurlan Yasası ile 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Yasası'nda da değişiklik yapılmış ve bazı yeni düzenlemeler getirilmiştir. Bu düzenleme ile emekli ikramiyeniz ve emekli ayljğınızın he^1 sabı şöyledir. Emekli ikramiyesi: 950 (4. derece 2. kademe genel gösterge) + 400 (Genel İdare düz memurlar için 3. dereceye uygulanan ek gösterge) = 1.350 (toplam gösterge) 1.350 (toplam gösterge) x 205 (1989 yıh 2. yan katsayı) = 276.750 TL. (1 hizmet yılı için) x 17 = 4.704.750 TL. (17 yıl için görev ayhğı ikramiyesi) 150 (17 yıl için kıdem göstergesi) x 205 (kıdem aylığı katsayısı) = 30.750 x 17 (yıl) = 522.750 TL. x <f, 25 (1989 için uygulanacak oran) = 130.688 TL. (17 yıl karşıhğı 1989 yıü kıdem aylığı ikramiyesi) 1.000 (taban aylığı göstergesi) x 220 (taban aylık katsayısı) = 220.000 (ikramiyeye esas) x 17(hizmet yılı) = 3.740.000 x % 25 (1989 yüı için uygulanacak oran) = 935.000 TL. (1989 yılı için 17 yıl karşıhğı taban aylık ikramiyesi) 4.704.750 (görev aylığı ikramiyesi) + 130.688 (kıdem aylığı ikramiyesi) + 935.000 TL. (taban aylığı ikramiyesi) = 5.770.438 TL. (Toplam brüt ikramiye) 23.082 TL. (binde 4 damga vergisi) = 5.747.356 TL. (17 yıl için net ikramiye) Emekli aylığı: , 950 (gösterge) + 400 (ek gösterge) + 150 (17 yıl için kıdem göstergesi) = 1.350 (toplam gösterge) x 205 (1989 yılı 2. yan katsayısı) = 307.500 (emekli aylığına esas) x % 67 (17 yıl hizmet karşılığı aylık oranı) = 206.025 (emekli aylığı) 1.000 (taban aylık göstergesi) x 220 (1989 yılı 2. yarı taban aylık katsayısı) = 220.000 (taban aylığa esas) x % 6x (17 yıl için oran) = 147.400 Tl. (17 yıl için taban aylığı) 206.025 TL. (emekli aylığı) + 147.400 TL. (taban aylığı) = 353.425 TL. (Genel tdare 4. derece 2. kademe düz memur 17 yü hizmet karşıhğı toplam emekli aylığı) SORL: MALİYE VE GÜMRÜK BAKANLIĞFNDAN GÜMRÜK MÜFETTİŞ YARDIMCILIĞI GİRİŞ SINAVI Maliye ve Gümrük Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı'nca 12.9.1989 Salı günü başlamak üzere Ankara ve lstanbul'da Gümrük Müfettiş Yardımcılığı gıriş sına.ı yapılacaktır. Sınava kaiılabilmek için: 1. Devlet Memurlan Kanunu'nun 48'inci maddesinde yazılı genel nitelikleri taşımak, 2. Hukuk, lktisat, Siyasal Bilgiler. Işletme ve idari Bilimler Fakülteleri ile lktisadi ve Ticari llimler Fakülteleri ya da aynı konularda öğrenim yapıp yukarıda belirtilenlerle denkliği Milli Eğitim Bakanlığı'nca kabul olunan yabancı kurumlardan birini bitirmiş olmak,, 3. 1.1.1989 gününde otuz yaşını doldurmamış olmak, 4. Sağlık durumu Türkiye'nin her yerinde görev yapmaya, her türlü iklim ve yolculuk koşullarına ve her türlü taşıt araçlanyla yolculuk yapmaya elverişli olmak, 5. Yapılacak inceleme ve araştırmada gerek sicıl, gerekse luıum ve davranış yönünden Gümrük Müfettişliği özyapı ve nileliklerini taşıdıgı saptanmış bulonmak gerekir. Sınav: Maliye, Ekonomi, Kamu ve Özel Hukuk, Muhasebe ve Ticari Hesap ile Yabancı Dil Gruplarından yapılacaklır. Utekliler ayrınlılı bilgileri kapsar sınav broşurünü Ankara'da Tefliş Kurulu, Istanbul ve Izmir'de Gümrük Müfettişleri Grup Başkanlıklarmdan temin edebilirler. Sınav için basvurulann en geç 21.8.1989 günü çalışma saali bitimine kadar "Maliye ve Gümrük Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı Dikmen / ANKARA" adresinde bulunacak sekilde şahsen ya da postayla iletilmesinin gerektiği ve gedkmelerin değerlendirilmcyeteğı duyurulur. GEÇEN YIL BUGUN Cumhuriyet Bıırma'da zafer sevinci Burma'da geçen hafta ülke çapında yayılan hükümet aleyhtarı gösterilerle artan gerginliğin Devlet Başkanı Sein Lewin'in önceki gün istifa etmesi üzerine azatdığı bildirıldi. Tek partili sisteme karşı mücadele eden gerilla gruplarından oluşan "Uiusal Demokratik Cephe" tarafmdan gösterilerin ülke çapında ayaklanmaya dönüştürülmesi çağrısmm ardından ortaya çıkan Levfin'in istifası, halkm sevinç gösterilerine yol açtı. Japon Kyodo Radyosu dünkü yayınında başkentteki askerlerin kent merkezini boşalıtıklarını duyurdu. Başkentte bir haftadır kapalı kalan dükkânların açıldığı, halkın caddeleri doldurduğu bildirildi. Haberde Burmalılann durumu "Ülkenin Hitler'i halk tarafmdan alaşağı edildi" biçiminde değerlendirdikleri belirtildi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear