26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Bırıncı Dünya Savaşı'na Osmanlı devletını sokan bellı başü yönetıcılerden bın de Talât Paşa değıl mıdır 7 Garıp olan şudur kı, ülkeyı kurtarma görevının de gene kendısıne düştuğu ınancındadır Paşa Sıyasa adamlannın kendılennı vazgeçılmez saymalarının şaşırtıcı bır örneğı1 lngıltere Gızlı Haber Alma Servısı görevlılennden Aubrey Herbert, söyle başlıyor anılarına "Ateşkesın ılanmdan bır süre sonraydı Talât Paşa bana bır mektup göndererek Ermenı kıyımından sorumlu tutulmaması gereıctığını, bunu kanıtlayacak durumda olduğunu ve kamtlamayı çok ıstedığını bıldırdı tngıltere ıle Türkıye arasında ıyı ılışkıler kurulmasının her ıkı ülke çıkarlarına uygun olduğunu da belırtıyor ve benımle seçeceğım bır tarafsız ulkede göruşmek ıstedığını yazıyordu Kendısıne, Ermenı kıyımından sorumlu bulunmadığını öğrenmekten dolayı çok memnun olduğumu, ancak buluşmamızın bır yarar sağlamayacağmı yazdım Sır Basıl Thomson, 1921 şubatında, benı Scotland Yard'a çağırdı ve Almanya'ya hemen gıdıp Talât Paşa ıle konuşmamı ıstedı "(Demek Paşa, sıyasal rolunu oynamayı sürdürmekte hakh ımış ) "Ona hemen gıdebıleceğımı, ama Mr Lloyd George'a ve hükümetının ıyı nıyetıne ınanmadığım ıçın, bu ıstemın bana yazılı olarak bıldınlmesını ıstedığımı söyledım Bu ısteğım yerıne getınldı " ne, ıkı tarafın da kesın yengı sağlayamadığı bır savaştan yana olduklarını söyledı Bızım kazanmarnız kazanmıştık Turkıye'nın paylaşılması anlamına gelıyordu Buna karşılık Almanya'nın kazanması, Türklenn köleleştırılmesı demek olacaktı " Konudan konuya geçıyorlar ' 'Kendısıne bır suıkast yapılması ıhtımalı sık sık aklına gehyor muydu 9 Bunu hıç düşunmemıstı Kendısınden kım hoşlanmayabılırdı9 Gazetelerdekı yayınlardan sonra Ermenılerın ıntıkam almaya yönelebıleceklennı söyledım Oralı olmadı ' Gelelım Enver Paşa konusuna "Enver'den söz açıldında ondan hoşlandığımı, alçakgönullu, ama pek zekı olmayan bır msan olduğu kanısında bulunduğumu söyledım 'Evet' dedı 'Gözüpek ve vatansever bır kımsedır ama zekı olduğu söylenemez ' Aılesı ıle bırlıkte Berlın'de yaşadığını, bırçok kımse gıbı elınde avucundakılerı sattığını söyledı Ancak bu somnlann kısa zamanda çözümleneceğını ummaktaydı. lngıltere ıle Türkıye kısa sure sonra dostça ılışkıler kuracaklardı " Ne ıyımserlık! Ya şu uygarlık yöntemıne ne dıyeceksınız'' "Bence dunyada bır tek uygarlık vardır ve Türkıye'mn kurtuluşu ıçm bu uygarlığa katılması ge rekıyor Savaştan önce îngıltere'mn Türkıye'ye öğretmenlık yapmasını ıstemıştım Ancak lngıltere bunu kabul etmedı ve savaşa başladı " Bolşevıklık üstüne şunları söylüyor Talat Paşa "Bolşevıklıkten hıç hoşlanmadığını ortaya koyan sözler söyledı Rusya ıçın uygun olabılırdı ama dunyanın ötekı bölumlenne uymazdı Insan yaratılışı değışmezdı Insanlık bu kadar çılgınca bır sıstemı kabul edemezdı Eskı Başvezıre göre, ınsanlar ınançlan, sıyasetlerı ya da çıkarları yüzünden bolşevık oluyorlardı O, sonuncu neden sözkonusu olursa bolşevıkhğı kabul edebılırdı, kuşkusuz kı bırıncı nedenle kabul edecek degıldı Bolşevıklerle bağlaşma, özel çıkarlar dolayısıyle öngörülebılecek pratık bır sorundu " "Son zamanlarda Moskova'ya gıtmış ve Lenın'ı görmuş değıldı, ama Troçkı ıle BrestLıtovsk'da karşılaşmış ve ondan hıç hoşlanmamıştı Troçkı'nın çoğu Rus Yahudısı gıbı, dejenere bır kısı olduğu göruşündeydı " Yazımın basında da belırttığım gıbı, Talât Paşa, bu karşılaşmada "eskı başvezır" gıbı değıl, o günku başvezır gıbı konuşmakta hıçbır sakınca görmüyor, îngıltere'ye vaadlerde bulunuyor ve Türk ıngıiız dostluğundan sözedıyor Kım bılır, Gızlı Haber Alma Servısı görevlısı, ızlenımlennı hukümetıne ne bıcımde yansıttı1' Talât Paşa*nın Son Koııusmalam MELİH CEVDET ANDAY Huseyın Cahıt Yalçın'ın aıulannda okumuştum Bır gun Talât Paşa Tanın Gazetesı'ne gelmış, o sırada da Huseyın Cahıt'm bır Fransız yazar tanıdığı varmış yanında, tanıştırmış adamı Talât Paşa ıle, Paşa onları başbaşa bırakıp başka bır yazarın masasına doğru yürürken, Fransız, "Tam Çıngene" demış, demek Talât Paşa'ya Çıngene dendığını duymuş, bılıyormuş Huseyın Cahıt'ın, "Aman, yavaş konuşun, duyacak" uyarması üzerıne de Ne var bunda' Çıngene olmak ayıp mı' dıye eklemış Başka bır Tanın yazannın masasına gelen Talât Pasa, ona, Adam benım Çıngenelığımı damgaladı demış kıs kıs gülerek Çıngene adı Farsça "çıngâne"den gehr Çıngenece derulen dıl, Kuzeybatı HıntArı dıllenndendır Çıngeneye Ingıhzce Gıpsıes, lspanyolca gıtanes, Italyanca zmgan denır Buniann XIII yy sonlarına doğru Doğu Avrupa'ya, XV yy da da Batı Avrupa'ya geldıklerı bılınıyor Çıngene erkeklerı genellıkle at cambazhğı, kalaycıhk, sepetçılık gıbı ışlerle uğraşırlar, kadınlar dansçılık, falcüık yaparlar, turau de raüzıkseverdır Bu özgür ve neşelı ınsanlann bızde neden aşağı görüldüklerını açıklamak kola> olmasa gerektır Bızım raahkemelenmızde onlar ıçm "esmer vatandaş" denıldığını duymuşumdur, bılmem bugün de sunip gıdıyor mu bu deyış' Talât Paşa'nın kendısıne "Çıngene" denıldığını gülerek karşılaması hoş, uygarca bır davranıştır, ama arularında, Çıngene asıllı olduğu yolundaia söylentılen yanıtlarken aılesı üstune bılgı vermekte ve Turk oğlu Türk bır aıleden geldığını anlatmaktadır Elımdekı kıtap "Talât Paşanın Anılan" aduıı taşıyor 1986 yüında Sa> Yayınlan arasında basılmış Venlen bılgıye göre, Talât Paşa son yıllannda Berlın'de kaleme alraıştır anılarını Kuşkusuz bır savunma belgçsdıdır bu ve başlıca Ermenı sorununu ıçerır Ittıhat ve Terakkı Cemıyetı'run, partısının, hukumetlennın sıyasal tanhı en çok bılınen konulardan bındır Ama olayların gıdışını, gelışmesını bılraenın yanında, bu olaylarda etkın olmuş kışılıklenn tanınması da vazgeçılmez bır yer tutar Ben bu kıtabı ışte bu açıdan, Talât Paşa'yı daha yakından öğrenme merakı üe okudum ve kıtapta benım bu merakımı doyuracak ılgınç bır bölürn vardı Bu bölıim, Talât Paşa ıle ölümünden kısa bır süre önce uç gün boyunca görüşen Ingıltere G12I] Haber Alma Servısı elemanlanndan Aubrey Herbert'ın bu gonlşmeyle ılgılı anılarını ıçermektedır Okurları ma bu görüşmerun kımı ılgınç yerlennı aktarmak ıstıyorum Ama başlarken söylemem gerekıyor kı, bu bulujmayı ısteyen doğrudan doğruya Talât Paşa'dır ve söyledıklenne bakarsak, onun çökmuş bır durumda bıraktığı ulkesınden kaçmış bır eskı başbakan olduğuna hıç de manamayız, tam tersme, Ingılız Haber Alma Servısı görevlısının, Osmanlı polıtıkasının bundan sonra nasıl olması gerektığıne ılışkın göruşlenru, Talât Paşa, yetkılı bır devlet adamı gıbı anlatmaktadır Şaşıiacak bır şey' Çünku onun partı ve hükümet arkadaşlan lstanbul'da YUce Dıvan'a venlmışlerdır Bu dıvarun Ittıhat ve Terakkı Partısı'nın düşmanlannca kurulmuş olduğunu düşünsek de, hesap vermekten kaçarak kurtulmuş olan Talât Paşa'ya bu yetkı duygusu nerden gelmektedır'' 2 Kasım 1918'de bır Alman gemısıne bınerek lstanbul'dan aynlırken, günun sadrazarru tzzet Paşa'ya şu mektubu bırakmış "Pek muhterem ve mübarek tanıdığım Izzet Paşa hazretlerıne, Memleketın bu müddet ecnebı nüfuz ve tesın aliında kalacağını anladım buna rağmen memleketie kalmak ve mılletın muvacehesınde muhakeme olmak flknnde ıdım Butün dostlanm bunu âtıye talık etmek ıçm ısrar ettıler Zatı fahımanelenyle ıstışare edemedım Müşkül mevkıde kalacağınızdan, çok duşündükten sonra vazgeçtım PENCERE 28 TEMMUZ 1989 YSaşam Biçimi?.. Amerıkan yaşam bıçımı dünyayı sardı, egemenlığının damgasını yüzyılımıza bastı Pekı, ne olacak? Üçüncü Dünya'nın kölelığı sürecek mı? Bılımsel ve teknolojık devrımın bılek gücü, bütün ınsanlığa boyun mu eğdırecek? Asya ve Afrıka nal mı toplayacak? Türkıye'nın kışılığı sılınıp gıdecek mı 9 • Çok değıl, ıkı yüzyıl önce, Fransa dünyaya damgasını vurmuştu Avmpa'nın ortak dılı Fransızcaydı Napolı Elçısı Marki Caraccıolı 1776'da yazdığı kıtaba ' Yabanct Uluslann Modelı, Paris ya da Franstz Avrupa" adını vermıştı Yaşanan dönemın niteliğını şöyle vurguluyordu "Bır egemen ulusa 6/künmeye çalışılır her zaman Eskıden her şey Romalıydı, şımdı Fransız " Rıvarol yazıyordu "Eskıden Romalı dünya dendiğı gıbı, şımdı de Fransız dünya demenın zamanı gelmıştır" Fransız sanatı, mımariığı, kültürü, heykelı, her yerde gecerlıydı Server Tanıllı 18. yüzyıl Avrupası'nı anlatıyor "Modada her şey hoşa gıtmeye yönellr 1718'den baslayarak sepetler ve balına kılçıklanyla şışkınleştınlen entanler yayılır, eskı modanın bedene sıkı sıkıya yapışmış g/ysı/ennden kurtuluş bır sevmç yaraür kadınlarda Kumaşlar da hafifbr Hıntpamuklulan, muslınler, ıpınce tuller, ıpeklıler Saçlar kısadır, m bukleler halınde kıvnlmıştır ve kuaförü gerektınr Güzellıklere güzellikier katrtmak istenır 'Sınekler' adı venlen küçuk sıyah tafta parçalan yapıştınlır yüze, göz ucuna tutkulu', burun üstüne 'kustarf, yanağm yukansına 'edepsız1' £nVeWe/; o genlş peruklannı, kurdele ve dantellı giysılen tertr ederier, yalın, bedene oturan elbıseler gıyer ve yassı peruklar takarlar 17S0'den baslayarak kadınlann saç tuvaletı yükselir 16. Louıs dönemınde en yukan nokîadadır ve kadının çehresı boynunun uçte tkısı kadardır Leonard 'Mongolfıer tıpT ve 'başkaldıranlar1 diye yenı saç bıçımlen ıcat eder Gerçekten uzman kışıler moda yaratıriar Bir öncekı yüzyıkfa erkeğe de kadına da g/ysı dıken aynı tBrzıydı, oysa şımdı, bır yenılık olarak kadın tarzıst ve modacı çıkmıştır ortaya SaınteHonorâ sokağında oturan ve "Moda Bakanı" dıye anılan Matmazel Berbn, her gün gıdıp Marie Antoınette'ı görmekîedır Evdekı usak ve oda hızmetçılennın yennı kuaförler almıştır Dagâ, Madame de Pompadour'un, Leonard da Mane Antoınette'ın saçını yapar, Le Gros, tutar Kuaför Akademısı'nı kurar YMV sanatm eleştınsını yapan moda oazeteten de yayımlarmaktadır Boğazlanna düşkün seçkınler vardır ve mutfak sanatının yetkınleşmesı ıçın asçılara yardım ederier yemesını bılmek, tat ve kokulan bırbınnden ayırmak ve onlan en karmaşık uyuşmalara götürmek ıçın dıl ve damak duyariığına alabıldtğtne dıkkatı en güven vencı hükmu gerektınr Boğazına düşkünlük güzel sanatlardan bındır ve esın pensı vardır Önde gelen konaklann aşçılan tnrbırlenyte yanşma ıçındedıher, söz konusu olan, en duzenlı yemeğı bulmak, en usta ışı yahnıyı yapmaktır, şu ya da bu çorbayı şu ya da bu salçayı ıcat eden aşçı efendısınm adını da ölümsüzteştırecektır Fransa'nın nefıs şarapları, peynırten şöhret kazanırlar Köpuklu şaraplann, Strasbourg'un cığer ezmelennın, Dük de Praslın'ın badem şekenennın yüzyılıdır bu ve daha pışınr pışırmez yemeğe başlayacak kadar mutfağını seven ünlu aşçı Careme'in ve ıyı yemek meraklısı BnllatSavanrYm yüzyıh " (Yüzyıllann Gerçeğı ve Mırası, cılt 4, 18'ıncı yüzyıl, Say yayınlan) Dünyayı allak bullak eden Fransız Devrımı ışte bu süzülmüşluk dünyasında patladı * Bır düzen yalnız üretım değıl, paylaşıma da dönük durmalıdır 21'ıncı yüzyıl dünyasında paylaşımı ulusal sımriardan öte ınsanlık boyutunda düşunmek gerekıyor Yoksul halklarla zengınterın arasındakı uçurumu dennleştıren her tur düzen de gün gelır gumbür gümbür çöker Amerıkan yaşam bıçımının gözlen kamaştıran pırıltısı bu gerçeğı ne denlı gızlese de yok edemez, ınsanların ve halkların kışılıklerını sılemez Kışılığımız ınsanlığımızın kanıtı, benlığımızın onurudur, onu yıtırdığımız gün, taklıtçı maymunlara dönerız "26 şubatta Almanya'nın Hamra kentıne ulaştım Talât, altında atı bulunmayan, yola çıktıfını bıldıren bır telgraf gönderdı ve akşam dokuzda kendısı geldı 'Ahh,' dedı, 'son göruşmemızden bu yana ne çok olayla karşılaştık ' Çok zayıflamış, kara saçlarına kır düşmüştü Eskı yakışıkhlığını yıtırmış, kasvetlı, bır görunüm almıştı, parlak gözIerı alacakaranlıkta yırtıcı bır hayvanın gözlen gıbı ışıldıyordu Davranışlarındakı efendıhğı surdurüyordu Gıyımı düzgün ve özenhydı, ama yoksulluğu göze çarpı>ordu " Talât Paşa Osmanlılngüız dostluğunu ele alıyor "Aramızın soğumasından sonra bıle sızınle yenıden dost olmaya çabaladık, bunun ıçın onulmaz muhalıfımız Kâmıl'ın sadrazamlığınj kabul ettık Ne bu, ne de yaptığımız başka şeyler sızı hoşnut ettı Bızı Almanya'nın kollanna attınız Bızım başka seçeneğımız yoktu ötekı seçenekler ya ölüm, ya paylaşılma ıdı " Aubrey Herbert şöyle sürdürüyor sözlennr "Savaş dönemınde Almanlarla ılışkılerının na "Memleketın bır müddet ecnebı nüfuz ve tesın sü olduğunu sordum 'Berbattı' dedı Türklenn, saaltında" kalması neden' 1918 yenılgısınden Ama vaşı taraflardan bınnın kesınlıkle kazanması yerı ARADABIR OKURLARDAN uçağıyla hacca gidıp şeytana tas aııp hemen donemiyorlardı; atla bıle gıdıp gelmek aylarca suruvordu. Gıdıp gelmenin zorluğunu bılenler (ozellikle Doğum yertm Hactbektaş Yavuz Sultan Selım) Kâbe'yi ılçesıdır. tlçe, adını türbesı Anadolu 'ya getınp yenıden burada olan Hacı Bektaş kurmayı dusunmüsler. Veti'den alıyor. Dedemin Onlar dusunurken halk kendıne dedesi ıki kez hacca gıdı gore Anadolu'nun tam ıkıncisınde orada olup kalan, ortasında Arabman'daki kutsal adıyla Mustafa, lakabıyla yerlerin bir benzermi yaratmış. Haaokka 'dtr. Dedemin ağabeyı Peygamber Muhammed'in Ismaıl ıse Kâbe'yi hem de mezanna karşılık Hacı peygamber Muhammed'in Bektas'ın mezaruu, zemzem toruruanyla bırlıkte İngihzlere kuyusuna karşılık Çılehane karşı savunurken şehıt olmuf. tepesındekı zemzem çeşmesini, tsmaü adı daha sonra nufusta Arafat dağı ve oradakı dedeme verümiş, ama genç mağaraya karşılık Çılehane yasta olen ağabeyımı sık sık tepesım ve buradakı mağaramsı ammsayıp uzulmemek ıçın kaya kovuğunu koymuslar. Hacı adıyla btlinır ve anılır Arabıstan'a kadar olmustur. gıdemeyenler, Anadolu'nun tskıden, yazın ve çolün dört koşesmden Hacıbektas'a sıcağında içensıne soğuk ha\a geltp kendilenne gore sevaba veren rahat otobusler yoktu. giriyorlar. Padisanlar bıle devletm 'Olur mu?' demeym. Bu, yuzyUuvdır yapıldığına gore ohıyormuş. Çeyrek yüzyıldır da duzenlı olarak her yıl 161718 ağustoslarda Haabektas ılçesmde Hact Bektaş 'ı anma torenlen düzenlenir. Bu torenler sırasında onbınlerce AlevıBektaşı Hacı Bektas'ın türbesinı ziyarete gelir. S bın nufuslu ilçe halkı onbınlerce kısiyı evlennde konuk etmek zorunda kalıyor. Bunun zorluğunu yaşayanlar bılır. Bu ınsanlann canlarıyla kurulan, bu ınsanlann vergilenyle yaşayan bu devlet, yardımlarıyla yaşayan Kızılay bu msanlan hıç duşunmuyor. Laf aramızda Mustafa Kemal'e karşı kurulan Halife ordusunun ıçtnde bunlardan bır tane yoktu. Somah 'den Ermenistan 'a kadar herkese yardım elını uzatan çok yardım severlerinız, her yıl Arabıstan'a, asçıstndan kasabına. hemşıresinden doktoruna, ambulansından çadınna ve am gorevusıne kadar her şeyinı yollayanlar, buniann masrafının yansımn bu halk kesımının cebinden çıktığını bilmiyor samyorum. Her yıl 1419 ağustos arasında şunlann da Hacıbektaş'ta olması dileğımızdır: ' 1. 20 bın kışıye yemek verebilecek seyyar aşevi, 2. En azmdan 2 bin çadır, yeterU seyyar tuvalet, 3. Bır ambulans, 4. Yalnız Arapca değil Turkçe dualar da büen gonullu Alevı dın görevlueri. Yetkililertmiz "tyi ki haber verdiniz, bu durumdan ve sorunlanntzdan habenmız yoktu" demeanler! Neden mı: Her yıl torenlere polıs yollayıp vıdeoya gizh kayıt yaptırmayı bıhyorlar da bu sorunlan bümıyorlar mı?!. KAMBER ÖZCtVAN Kayıkçı Mahmut çıkmazı So 2 inkılapMah ÜSKÜDAR Bir Yazın Adamı ve Anılardan Damlalar Hacı Bektaş ORRAN VRALEmekti Yazın Öğretmeni \felV\i anma törenleri Ankara'da bır Şukrü Kurgan vardır Yaşı bır sure önce "yetmış yedı"ye ulaştı Güçlü belleğı, sözcuklerı seçme mcelığıyle ılgınç bır kışıdır o Söz Dıvan'dan açılmışsa, Fuzulî, Nedım, Şeyh Galıp'ten en seçkın beyıtlen belleğının sıslenmeyen köşelerınden karşımıza çıkarır Söyleşılerınde zaman genellıkle hızla ılerter Nâzım Hıkmet, Ortıan Velı, Melıh Cevdet, Cahıt Sıtkı'dan dızelerı dınlerken yıpranmayan ses tonuna hayranlık duyarsınız Yetrinış yedı yılın yaşam zengınlığıne ulaşan bu "zarıf" dostun tanıdıkları dostları çok değışık tıplerdır Kültür tanhımızın loş galerısınde tozlanan o renklı portrelerı Kurgan'ın gözlemlenyle sergılıyoruz Işte Nurettın Artam'la başlayan bır anılar demetı (Yaşı ellıyı aşanlar, onu kendıne özgu ses tonuyla saat 20 15'te Radyo Gazetesı'nı sunan ve hazırlayan gazetecı yazar Nurettın Artam ı sanırım anımsayacaklardır) 19361937 öğretım yılında Ankara Ataturk Lısesı'nde Ingılızce oğretmenhğı de yapmış olan Nurettın Artam'la o günlerde tanışmıştık Ulus Gazetesı'nde günlük fıkraları yayımlanıyor, Radyo Gazetesı'nde sıyasal olayların yorumunu yapıyordu Bu nedenle çeşıtlı çevrelerden çok değışık kışıler tanıyordu Zekı, görgülu ve kultüriüydu Kımı kez tanıdıklarının eleştırılecek yanlarını ortaya koyar, en acımasız bıçımde yergı oklarını saplar, kahkahalannı koyverırdı Öylesıne renklı portrelerden oluşan bır albümün sayfalarını zaman zaman dostlarına da aralardı Katılasıya gulunen, saygı dolu çekıngenlık duyulan kışılere de o albümde rastlanırdı Az kışıye nasıp olan bır anılar demetı ve gözlem guzellıklerıydı Bır gün "Inan, bu ınsanlara yönelık yazacaklann senın 'şaheserın' olacak" demıştım Buluşmalarımızda "Ne haber başladın mı" dıye sorardım Susar, konuyu değıştırırdı Anlaşılıyordu kı ya elı varmıyor ya da onları yazma ısteğı sayfalara eğılınce uçup gıdıyordu Söyleşılerde vurgulanan gerçekler, ınce alaylar yazıya dökulünce ne komedıye ne de saygılı bır anlatıma donüşüyordu' Artam, bellı kı bır ıç hesaplaşması ıle tedırgın duraksamaları yaşıyordu Ankara'da şu anda Kızılay'dakı "gokdelen"ın olduğu yerde 'Buket" adlı lokantamsı bır meyhane vardı Bır akşam kadehlerden ılk yudumları almıştık kı, cebınden bır kâğıt çıkarıp "Şaheser" adlı şıınnı okumaya başladı "Nefesım yetmedı seslendıreyım / Bır gönül olmadı kı sındıreyım / Şarkıdır nağmesı sığmaz sazıma / Hecedır yerleşemez bır yazıma / Annemın kabrı ıçın gözyaşıdır / Şı'rımın hem sonudur hem başıdır / Heyecanryla onulmaz gezerım / Bu benım yazmadığım şaheserım " Buket'ten kalktıktan sonra o zamanlar (ve uzun süre) Ankara'nın en seçkın eğlence yerlerınden bırı olan Gar Gazınosu'na gıtmıştık Cenap'ın "sarışınlık getınr gözlerın, akşamlarıma" dedığı güzellıkte Vıyanalı kızların salındığı, gösterı yaptığı gazınoda Nurettın Artam vıskıyı ısmarladığı "kavrulmuş çekırdek kahve" ıle ıçıyordu Doğrusu böyle bır "meze"nın varlığına ılk kez tanık oluyordum* • 1950 yıllarıydı Ankara garından Istanbul'a saat 19 20'de bır tren kalkardı Nurullah Ataç'la peronda karşılaştık Ikımızın de eşlerı Istanbul'a gıdıyordu El sallayıp onları uğurlamıştık Nurullah Ataç, gözlüklerının altındakı ışıltılı, "muzıp" bakışlarıyla bana yonelmış "Şukru Bey şımdı ne yapacaksınız" sorusundan sonra da ' Bu akşam tam rakı ıçılecek demdır" demıştı Şunu belırtmek ısterım "Ataç, Orhan Velı ıle kusse, Orhan Bey beğendığı bır yaklaşımda ıse 'Orhancığım', dıye onunla konuşmuştur Dostluk yıllanmızın hıçbır dönemınde 'Şükrücuğüm', demeyışını bır hayıflanma olarak duşunürum1" Yıne Buket'e yollanmıştık O akşam orada ıkı kışıyle karşılaştık Cahıt Sıtkı Tarancı ve edebıyat tarıhçısı Mustafa Nıhat Özön'du onlar Ataç, Cahıt'e takılıyor "Cahıt Sıtkı Tarancı, yalancı mı yalancı" dıyordu Ataç, Türkçe'nın "ferıştah"ını gerçekten bılırdı OaraM Nıhat Özön heveslendı 'Bana da bır şey söy7 ler mısın " dedı Ataç duraksamıştı Özön'e uygun sözcükler arıyordu Bırden dökülüvermıştı "Senın soyadın 'Ozön', Turk dılınde kafiyelı tek sözcuk de 'bön'' Söylesem, o zaman bana danlacaksın " Mustafa Nıhat, hoşgörülü bakışlarıyla salt gülümsemıştı Ataç'ı tanımanm ve sevmenın bılgece mcelığıyle "Buyursunlar" dıye masasında yer gösterıyordu Kızılay'dakı Özen Pastanesı'nde Ataç'ın soyleşılerıne doyum otmazdı Eskı edebıyatımızı çok ıyı bılırdı Abartma değıldır, FuzulTnın Leylâ ve Mecnun'unu ezbere okuyacak denlı belteğı güçluydu Osmanlıca sözcüklere ılışkın ınce alaylarına çevresınde toplananlar kahkaha ıle gülerdı Ataç'tan ılgınç sorular ve yanıtları Tekellüm etmek ne demektır? K L M uçağına bınmektır Meşruta' (Islâm hukukunda şartlı mıras sanırsınız1) Oysa şort gıymış kadındır' Terakkı etmek'' (llerlemek, yükselmek mıdır?) 'Rakı ıçmektır efendım" dıye gülümserdı Ataç hakkındakı yargılarını Kurgan şoyle bağlıyordu "Başkalarına gore tutarsız yanı, bence buyukluğunun kanıtıdır Bır zamanlar herkesın degertı gorduğü sanatçılann boşluğunu sergıleyerek putları ılk kez kıran ve kendını sureklı yenıleyen adamdır Geçen yıllar da onu haklı kılmıştır " • 19371938 yıllarıydı Ankara'nın Sıhhıye semtınde şımdı yerınde yeller esen Ankara Sıneması vardı Hemen sınemanın yanındakı bır apartmanın gırış katında Pertev Naılı Boratav oturuyordu Fakülte yıllarından tanışıyorduk Elımıze' altmıs lıra ' ma(Arkast 15 Sayfada) MUTLL BIR DOĞUM IÇE\ EMEĞÎ GEÇENLERE TEŞEKKÜR Haydarpaşa Numune Hastanesı i Cerrahı Klınığı'ndekı amelıyatımı buyük özen ve başanyla gerçekleştıren, amelıya! öncesınde olduğu gıbı sonrasında da ıçten ılgısını eksık etmeyen hastanede kaldığım süre ıçensmde yakın ılgılennı gördüğum AÇIK TEŞEKKÜR Jin. Op. Dr. Sajın NUR ÇETİNKAYA Jin. Op. Dr. Sayın EMÎNE PAŞMAKOĞLU As Dr TtJEN ALKAN ve sorumlu hemşıre SEMRA GEZERGİL, Anestezı Teknısyenlerı NEJLA KUPÇU, NTJRHAN GUNGOR ve dığer emeğı gecmış tüm ıhjılılere göstermış oldukları yakın alakadan öturu açık teşekkurlenmızı sunanz SSK OKMEYDANI HASTANESİ DOKTOR VE GÖREVLİLERE GELİR GETİREN Prof. Dr. HÜSNÜ ÖNDER'e, SÜPER KAZANÇLI BİR İŞ F O Op. Dr. ASIM MACtT, Op. Dr. YILMAZ USER, Op. Dr. MEHMET TALU, Dr. ALPER POYRAZ, Dr. TEOMAN COŞKUN ıle dığer ktınık gurevlılenne, hastabğımla yakından ılgılenıp değerlı yardımlarıyla lyıleşmemde buyük katkısı olan arkadaşım Kampanya süresi KİNG alanlara pazalan 1.5 yılda geri ödeniyor KIZIMIZ: ECE, 08/07/1989 GÜLGÜN ve AHSEN BATUMLU ÖZCAN ÖNDER'e, hastalığım ve tedavım suresınce benı bır an olsun yalnız bırakmayan başta İNCl KIZILTAN olmak üzere tüm dost ve arkadaşlara en ıçten teşekkürlerımı sunarım NEZAHAT DARCANU SVSTEM * Emeklıler kuçuk tasarruf sahıpien FotoğrafçıKırtasıyech EczanecıMarketçıMobılyacıKasapManav Tuhalıyecı Konfeksıyoncu mesleğm ne olursa olsun yılda enaz % 200 gelır kazanmak ıstıyormusunuz 20 mılyonluk bır yatınmla her sene 4050 mılyon kazanmak ıstıyormusunuz ustelık ömurboyu vakıi gıbı gelınnız devam edecek her gun kazandığın cebıne pesın gırecek *Meslek oğrenmen gerekmıyor branş ve ıhtısas gerektır meyen bu harıka /$ Tden ffle hepımızın yakından tanıdığı ve ıhtıyacı olan vesıkalık fotoğraf kabını olup herkezm kendı fotoğrafını kendmın çektığı dunyaca meşhurFOTOKlNGSlSTEMl almanın tam zamanı Neden mı ' * Çunku Alman fırma sahıplermın AKF0 lırması ıle ortaklaşa başlattıklan kısa surelı kampanya ıçersınde KİNG sıstem alan şanshmuştenlenmızeortalama 15seneodemelı5*75*75 20 mılyon lıralıkAKFOtırmasının borç senetmıvenyoruz Nasıl mı ' *Gelm AKPOya 20 mılyon peşm odeyıp bır KİNG alın vereceğımız 5mılyon 7 5 mılyon 75mılyonlıralıkuçresmıAkfo senetım alıp btr mutahıt veya kooperatıften hemen bır daıre ıçın odemede kullanabılırsınız Yanı 20 mılyona hem Kıng sahıbı hemde 20 mılyonluk ıkıncı bır yatırım sahıbı olun * Teleton edın goruşelım brosur ısteyın gonderelım hemen gelın kampanyadan yararlanm makmanızı ve hedıyenızı verelım * KİNG sıstem 2 metre yukseklık 1 m enınde 80 cm dennlığmde 90 Kg ağırlığında tekerleklı 80cnf alankaplayan harıka dış gorunuşuyle asırı dıkkat çeken bır kabın makınadır Şuralarda çalıstırabılırsmız Hukumet bınalan ıçersı ve dısar sında çarş merkezlen vıtrmımzın onune sabah çıkarıp akşam ıçerı alabılırsmız Beledıye den ışgalıye musadesı alıp dıledığı nız verımlı yerlere koyabılırsınız Hele totoğrat makınası ve fılmı satabıleceğmız bır cam kulube ıçersıne koyarsanız yıllık karınızın % 300 lerden aşağı duşmeyeceğıne ınanıyoruz * Kampanyamızın suresı behrlı bır adet ıçın olduğundan acele eden kazanacaktır Kampanya sonrası satışlar hedıyesız oltcaktır AKrO L*k«tat»T*r T* F«u*r»f Malz«m«l«ri llhaUt Tıcıtet Muhzırbası Sk Merkez Hin Kat 3 No 10 Sıtkecı ISTANHJL 34420 527 8C 09 527 15 36 520 56 50 F « 511 43 90 Tlx 3140i İSTG TR KAMUOYUNA Eskışehır Özel Tıp Cezaevı'nde surdürülen açlık grevını desteklemek ve baskıları protesto etmek amacıyta ıkı (2) günluk açlık grevıne gıdıyoruz Tum tlerıcı kamuoyunu duyarlı olmaya çağınyoruz Bursa Özel Tip Cezaevi'nden KEMA KESENUBEYDULLAH KAPLANKEMAL BİLGET ve ARKADAŞLARI KAMUOYUNA Uzun zamandır çalışmalarımı yurtdışında sürdürrhekteyim ve bir süre daha kalmak durumundayım. Yurdun bazı yörelerinde konserler yereceğime dair asılan afişler, verilen ilanlardan doğrudan sorumlu ve haberdar olmadıgım gibi her ne şekilde olursa olsun bu konserlere katılmam da olanak dışıdır. Herhangi bır yaymlamayı önlemek amacıyla izleyicilere durumu açıklamayı bır borç bilirim. En kısa zamanda kavuşma dileğiyle. KAMUOYUNA Eskişehır Cezaevı'nde bulunan devrimcilerin haklı direnışını destekliyor ve bugünden itibaren 2 günlük açlık grevine başladığımızı duyuruyoruz. Bursa Özel Tip Cezaevi'nden bir grup devrimci tutuklu adına K.COŞKUNC.CALOĞLUM.UYANF.İŞLEKSOYM.DURNA AHMET KAYA KAMUOYUNA Son donemlerde sık sık tuneller bahane edılerek cezaevlennde terör ve baskı estınlmektedır En son Eskişehir Cezaevı'nde aynı bıçımde baskı uygulamaları tırmandırılmıştır Cezaevlennde estınlen baskıları ve terorü protesto edıyor, Eskışehır Cezaevı'nde 27 gununu dolduran haklı ve onurlu dırenışı desteklemek amacıyla 27 7 1989'dan itibaren 2 gunluk açlık grevıne gırıyoruz Tum demokrat yurtsever kamuoyunu, 1 Ağustos Genelgesı'nden kaynaklanan uygulamalara karşı gelişen onurlu direnışlerı destekleyerek duyarlı olmaya çağınyoruz. Kaynağını 1 Ağustos Genelgesı'nden alan baskılar, cezaevlennde artarak devam etmektedır Bızler, bu uygulamalan kınamak ve Eskışehır Ozel Tıp Cezaevı'ndekı arkadaşlarımızın haklı direnışını desteklemek amacıyla açlık grevıne başladığımızı duyuruyor ve tüm tlerıcı kamuoyunu duyarlı olmaya çağınyoruz Bursa Özel Tip Cezaevi'nden bir grup sol görüşlü tutuklu adına NURETTİN AZMAN ZEYNEL DEMİRÇİVİ KAMUOYUNA DENİ2 (KOLABAŞ) ÇAKIR YUSUF ÇAKIR evlendıler 27 71989 İSTANBUL ıle Diyarbakır 1 Nolu E Tipi Cezaevi tutukluları Temsilciliği adına NURETTİN YILOIRIM FAŞİST BASKILAR, DEVGENÇ'İN KİTLELER İÇİNDE KÖK SALMASINI ENGELLEMEYECEK. ŞANLI 1516 HAZİRAN İŞÇİ DİRENİŞİ VE DEVGENÇ ÜNİVERSİTE SINAVLARINA HAYIR! GENÇLİK, TOPLUMU HAREKETE GEÇİREN DİNAMİT FİTİLİDİR. YAZ PROGRAMI ÖLÜM ORUCU
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear