26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
19 TEMMUZ 1989 KÜLTÜRYAŞAM CUMHURİYET/5 MUZIK HAYVANLAR ÎSMAİL GÜLGEÇ Zacharias gafil avladı Stuttgart Oda Orkestrası eşliğinde çalan piyanist Christian Zacharias, 18. yüzyılm doğaçlama ve süsleme geleneklerini uygulayarak Istanbul seyircisini gafil avladı. Piyanist Christian Zacharias, Aya lrinı'dekı konserınin başlamasına beş dakika kala, frak pantolonu üzerine giydiği siyah tişörtü ile sıradan turistler arasından sıynlıp surların arasından görünen tstanbul limanı ve Marmara manzarasına dalıp gitmiş... Boyu bu denli uzun, saçları da kırlaşmış olmasa Zacharias'a 15 yaşından bir gün fazla vermezsiniz. Konuşurken gözlerinde yanıp sönen muzip pınltı, kendini alabildiğine alaya almaktan çekinmeyen dobra dobra durustlüğü ile 15 yaşındaki bir delikanlı ataklığında Zacharias ve tam tamına 40 yaşında. "Siz dc harika çocuk muydunuz?" sorusunu, "Tam tersine, biraz geri ve geç fcalmış bir çocuklum" diyerek yannlıyor. "Yedi yasında başladım piyano çaimaya. Bcnden on yas buyük olan ablam piyano çalıyor, ben niye çalmıyonım diye başiadım önce. Sonra bojnuz kulağı geçti berhalde. Üstelik kimse bana 'otur, çalış' filan demezdi. Kendim çok sevdim ve kimsenin zor kullanmasına hacet bırakmadan çalışıp dururdum." Zacharias (Zekeriya) adı bilindiği gibi Kutsal Kitap'tan alınma bir ad. "Sizde Rumlnk ya da Ermenilik var mı di>e soranlar ol du bana burada. Bildigim kadartyla soyıım sopum hep Alman... Çok eskileri bilemem, ona bakarsanız hepimizde kimbilir ne kansımlar var" diyerek muzip muzip bakıyor yine Zacharias. Christian Zacharias yanşmalar kazanmış bir piyanist... "Van Cliburn yanşmasında (1973) ikincilik ödulu alroıştım. Ceaevre'de de oyle. Zalcn Sovjet 17. ULUSLARARAS1İSTANBUL FESTİVALİ KİM KİME DUM DUMA BEHtç AK atq<j>f> cÇior frnyt&n». 18. yizyıl müzljl«e bayran Alman şef A(exander SchvviiKk'ın yönettiği Stuttgart Oda Orkestrası eşliğinde Aya lrini'de çalan piyanist Christian Zacharias, Batı kulturunün muziğin doruğa on sekızinci yuzyılda ulaştığı görüşünde Zachanas 19 yuzyılda doruktan düşüşün basladığı kanısında (Fotoğraf1 Yıldız Uçok) piyanistlcrin katıldıgı yanşmaJarda birincilik ödulü beklemek abes kaçar. Onlar her girdikleri yanşmanın birincilik odutlerini silip supurürler. Benim tek birincilik ödulıim. Ravel yanşmasında aktıgım odul (1975). Yarışmalara katılmak insanın kendi kendini stnamasıdır. Dayanıklılık sınanır yanşmalarda. Piyanistlerin başka pi\anistlerle tanışması boyle yanşmalar sırasında gerçekleşir ve guzel dostluklar oluşur. Mesele, \ansma kazanmak degil, yanşmadan sonra kariyeri sürdurebilmek. Birincilik kazanan onca Sovyet piyanistin kaçta kacını tanıyoruz bugün? Yarışma kazanana bir iki yıllık kons«r angajmanı olanağı tanınır. İki jılın sonunda hiçlige gomulen. >ok olan çok piyanist gördum. Varışma kazananlarla kariyer yapanları birbirine kanştırmamak gerek." Stuttgart Oda Orkestrası'nın Aya Irini'de verdiği iki konsere (14 15 temmuz) birer Mozart Piyano Konçertosu (KV595 ve 459) ile solist olarak katılan Christian Zacharias, müzik çevrelerinde "20. yüzyılın klasik piyanisti" ya da "Mozart uzmanı" etiketleri ile tanınıyor. Zacharias, 18. yuzyıl geleneklerini, özellikle cağımızda tumuyle unutulup şimdilerde yeniden canlandırılmaya çahşılan doğaçlama ve süsleme (improvisation ve extemporization) geleneklerini uygulayarak tstanbul dınleyicisinı gafil avladı. 15 temmuz konserinde Mozart Konçerto bittikten sonra sürekli alkışlar üzerine çaldığı Mozart'ın "Rondo Alla Turca"sında uyguladiğı ufacık suslemeler, eklemeler, akorları zengınleştirme yontemleri 18. yüzyıl klavye ustalan için sıradan becerilerdi. Çağımızın modası kurallardan "tckstc baglılık"a ters duşen bu anlayış için bakın Zacharias neler söylüyor: "Bence Batı knltarüniin miuigi zirveye 18. yivyılda ulaştı. Bach, Scarlatti, Haydn, Mozart ve son olarak da Schubert'le bu müzik altın çagjnı yaşadı. İncelikli, zevkli, rafine, derin anlamlı, derin duşunceler içeren bir mozik anlayışı hükum suruyordu 18. yuzyılda. 19. yıizyrila birtikte rirveden aşağı düşuş de başladı. Besteci ve icracı birlikteligi, hatta tekliği >ara aldı once. Yaratıcı ve icracı arasına karakedi girdi. Tckste bağlılık kuralı, yaratıcı ile icracının aynlmasından doğan, icracının gitgide zayıflayan hayal gucune güvenmemesinden kaynaklanan korkulara karşı buldugu bir kottuk degneğidir." Christian Zacharias'ın çizgi dışına taşan bu görüşlerine ne derece hak verilebilir bilemem, ancak her muzisyen için epey düşUndurucü görüşler olduğu da kuşkusuz. Zacharias'a her iki konserinde de eşlik eden Stuttgart Oda Orkestrasını, tstanbul'un geçen yıl yakından tanıma fırsatı bulduğu Alman şef Alexaader Schwinck yönetıyordu. Her iki konserin programında yer alan eserler, orkestranın çeşıtli kombinasyonlarla gayet geniş bir repertuvan ustaca çalabildiğini gösteriyordu. Orkestra üyelerinin yaptıkları işten ne denii zevk aldıklarını, müziğe sevgıyle yaklaştıklannı görmek ayrıca sevindirici ve uyarıcı idi. P İ K N Î K PtYALE MADRA HIZLI GAZETECt NECDET §£iv Piyanist Dimiiris Sgouros'un resitali bugün 20 yaşındaki Atina doğumlu sanatçı bugünkü resitalinde Busoni, Chopin, Balakirev ve Liszt'in yapıtlarım yorumlayacak. Genç Yıınanlı AKM'de Kültür Servisi Yunanlı piyanist Dimitris Sgouros bugun saat 18.30'da Ataturk Kültür Merkezi Büyük Salon'da bir resital verecek. 20 yaşındaki Atina doğumlu sanatçı bugunku resitalinde Busoni, Chopin, Balakirev ve Liszt'in yapıtlarım seslendırecek. 1%9'da Atina'da doğan Sgouros 12 yaşında Atina Konservatuvarı'nı Prof. Herogiorgou Sigara'nın sınıfından birincilikle ve altın madalya kazanarak bitirdi. 1980 yıhnda uluslararası kariyerine başlayan sanatçı ABD'deki ilk konserini 1982'de New York'. ta Rostropoviç'in yönetimindeki Ulusal Orkestra eşliğinde Carnegie Hall'da verdi. Eğitimine daha sonra Maryland Üniversitesi'nde Prof. S. Gordon, Londra Kraliyet Akademisi'nde G. Johnson ve T. Baxter ile devam etti. New York, Chicago, Berlin, Paris, Münih, Amsterdam, Roma, Varşova, Toıcyo gibi daha birçok kentte resitaller ve orkestralar eşliğinde konserler veren Dimitris Sgouros Avrupa, ABD ve ÇİZGtLtK KÂMtL MASARACI FESTİVALDE BUGÜN ödüller ve plaklar • Piyanist Oımıtrıs Sgouros bugüne kadar Leonardo da Vincı ve Atina Akademısı ödutterıyle Rubınsteın Altın Madalyası'na değer görüldü. Genç sanatçı, ayrıca Schuman, Rahmanınov, Brahms, Lıszt gıbı bestecılerin yapıtlarım içeren plaklar yaptı Avustralya'daki birçok radyo ve televizyon kanah için bantlar doldurdu, programlara katıldı. Ayrıca Japonya Togo Haguen, Dallas universiteleri ile Selanik Konservatuvarı'nda seminer ve dersler verdi. Sanatçının aldığı ödüller arasında Leonardo da Vinci, Atina Akademisi odülleri ile Rubinstein Altın Madalyası sayılabilir. EM1 plak şirketi için Schumann, Brahms ve Liszt'in eserlerini içeren iki solo plaktan başka Berlin Filarmoni ile Rahmaninof'un Üçüncu Konçertosu'nu, Londra Fiiarmoni ile Çaykovski'nin Birinci Piyano Konçertosu'nu ve ser Fantezisi'ni doldurdu ve bu plaklar büyük başarı kazandı. (Ataturk Kültür Merkea Buyük Salon, 18.30). (Açıkhava Tiyatrosu, 21.30). Dlnitris Sg« M«atreal Caz Balcsl YARIN JeaaPlerr« Raatpal / J*BB>S«eele Rltt«r (Aya trinı, 18.30). (Açıkhava Tiyatrosu, 21.30). AĞAÇ YAŞKEN EĞtLtR KEMAL GÖKHA* GÜRSES M*atreal Caz Bale»! Ingiltere'nin en eski orkestralarından biri Biret, Liverpoollularla çaldı Orkestrası elemanları kusursuz çatdıkiarı çalgilan ile duygusal bağ kurmamaya basbayağı kararlılar görunüşe göre. Konser sırasında orkestra uyelerinin takındıkları tavır, en az yorumladıklan müzik kadar önemlidir. Dinleyici ile herhangi bir iletişim (muzikal tabii) kurmayan, sıkkın, bıkkın, turne yorgunu orkestra uyeleri ağızlan ile kuş tutsalar dinleyıcıden olumlu tepki alamazlar. Aynca tstanbul konser dinleyıcisıni de hiç yabana atmamak gerek, değme Avrupalı dinleyiciden daha duyarlı, daha isabetli yargılara varır icabında. 12 Ternmuz 1989 akşamı AKM'de dinlediğimiz konserin solisti İdil Biret, Tolga Kashifın yönettiği Liverpool Kraliyet Filarmoni Orkestrası eşliğinde Beeihoven'ın beş numaralı "İmparator" (mi bemol majör, op. 73) Konçertosu'nu yorumladı. Orkestra ile solistin ya hiç ya da çok az prova yaptıkları, orkestranın tdil Biret'i izleyememesınden, piyano ile orkestranın en önetnli duraklarda bile buluşamamalanndan, İdil Biret'in yorumundaki inceliklerin, ipuçlarının orkestra tarafından yakalanamamasından anlaşılıyordu. Programın ikinci yansında yer alan Brahms'ın 4. Senfonisi'ndc za fuoco...", yani "pek lagar ve aleşsiz.." yorumu beni duş kırıklığına uğrattı. Orkestra ile solistin ya hiç prova yapmadıklan ya da çok az prova yaptıkları anlaşılıyordu. tdil Biret'in yorumundaki inceliklerin ipuçları orkestra tarafından yakalanamadı. Liverpool Kraliyet Filarmoni Orkestrası'nııı sadece bir tek konserine gidebildım. Tbk konserle bir orkestra ve şef hakkında kesin yargıya varmaya çahşmak haksızlık olur kamsındayım. Gerçi, herhangi bir orkestranın kişilikli olup olmadığı, kendi ne özgü tınısı, birtakım özelliklen, dinamizmı var mı yok mu, genethkle konserin ilk beşon dakikasında belli olur, ama ben yine de bu orkestra konusunda çekinceli tavır almayı yeğliyorum. Bir kere orkestra Ingiltere'nin en eski orkestralanndan biri. 1840'ta Liverpool Filarmoni Derneği'yle birlikte kurulan bu orkestrayı zamanında Max Bnıch, Sir Charks Halle, Sir Henry Wood, Sir Tbomas Beecham, Sir Malcolm Sargenl, Sir John Pritchard, Sir Charies Groves gibi pek çok "Sir" yönetmiş. Orkestranın son iki şefi ise Çek asıllı Marelc Janowski ve Libor Pesek. Demek ki yıllar boyu surüp giden "Sir"lü Ingiliz geleneği son yıllarda Orta Avrupa geleneği ile örtuşme aşamasına girmiş. Ingiliz prkestralannın çoğunun teknik kusursuzluğu dillere destandır, ancak damarlannda iyice soğutulmuş kan dolaşan bu muzisyenlerin kanını belki de Orta Avrupa geleneğinin sıcaklığı bir nebze kaynatır dıye duşunenler şimdilık yanılıyorlar. Liverpool G A R F I E L D JIM DAV1S (mı mınor, op. 98) ıse genç şef Tolga Kashifin "mollo pesante e sen T A R İ H T E BUGİİIN bZ0\ MİMTİZ tMh4y 19 Temmuz Tolga Kashif hangi enstrumanı çalıyor bilmiyorum, ama eğer iyi piyano çalıyor olsaydı (ki bence orkestra şeflerinin mutlaka, ama mutlaka iyi piyano çalmaları şart) bu konscrde gözlediğimiz eşlik duyarlığı eksikliği ve ritmik hantallıktan annabilirdi. Ollo Klemperer şeflikle ilgıli bir soruya şu yanıtı vcrıyor: "Şefin iyiliği orkeslra ve dinleyici üierinde kurduğu İmparator Konçertosu 17. Uluslararası tstanbul Festivalı'nde piyanist uyancı guç ile olçulur. İyi şef, orIdıl Bıret, Tolga Kashıfm yönettiği Liverpool Kraliyet Filarmoni Orkestrası eş kestra ve dinlevicinin dikkatini keliğinde çaldı Bıret orkestra eşliğinde, Beethoven'ın "İmparator" Konçerto sintisiz avucunun icinde hisseden şeftir..." su nu yorumladı. (Fotoğraf Yıldız Ücok) DOGUNUN BÜYÜSÜL 1S2SM BUGÛN,İTALYAN86S&M*FAUSro ZONARO, 75 r4$fNPA, SAN g£MO'M ÖUHJ. 1890'LARM, PO6UHUN gUYÜSUNE KAPlLı? ier*N&UL'A SElUİf, MOI$AHITA&PULHAMir'ıH OB ILGİSIYU.UZUN YIUAR KAİA8AIC ÇALIŞMIŞTI KISA SUB£M AATVRKA YAŞAMTIYI g£AtıM££MİŞ,FES &İY/P TESBİH ÇE/OHEYe BAÇIAM/ŞTI. fZESlMUZİUPE İSTANSUL'U VE İtiSANLAISINIS/fi KAKTPOSTW. AHlAYIŞlYlA AMATMAYA ÇALf$/»M ZOHARO, ISMARLANAN TMRİHÎ KO. NULARI TUVALE AICmgD/. t311'PE,İ7»LYAhJUARIN reASLUS&ARP'A G Ki UZERlNE ı'STAMgUL' ZONAIİO, İTALYA'YA
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear