26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
14 HAZİRAN 1989 CUMHURİYET/15 Ve Brando setlerde "8aba", "Paris'te Son Tango" gıbı ünlü ftlmlerden tamdığımız Marton Brando, çekimine başlanan "The Freshman" adlı filmin setinde zor saatler geçiriyor. Ûzellikle son yıllarda sürekli kilo alması nedeniyie dunya magazin basınının manşetlerinden inmeyen yıldc, film çalışmalan sırasında venlen bir molada kilolarını açıkça gösteren ılginç kostumüyle gazetecılere poz verdi. (Fotoğraf: AP) 'Sınav sonuçları gazetede yayımlansın' ANKARA (ANKA) Anadolu Üniversitesi'ne bağlı Açık Öğretim FaküJtesi öğrencileri, vize ve final sınav sonuçlannın posta yoluyla kendilerine geç ulaştığını ve bunun çeşitli aksamalara neden olduğunu belirterek, sonuçların gazetelerde yayımlanmasını istediler. Bir grup AÖF öğrencisi, sınav sonuçlannın kendilerine bir buçuk ay sonra ulaştığını belirterek, bunun önemli aksamalara yol açtığınj belirttiler. Öğrenciler üniversite ve özel okullann sınavlannda olduğu gibi sonuçların olur olmaz gazetelerde ek olarak yayımlanmasının kendilerine yeniden sınava hazırlanma ve çalıştıklan işyerlerinden izin alma konulannda kolaylık sağlayacağını vurguladılar. AÖF'de 160 bin öğrenci öğrenim görüyor ve öğrenciler yılda 3 defa sınava giriyor. Yenıiııli nıali müşavirlik yasalaştı ANKARA (ANKA) Kişiierin muhasebecilik ve müşavirlik yapabilme koşulları belirlendi. Serbest muhasebecilik yapabilmek için en az ticaret lisesi ya da maliye meslek lisesi mezun olmak gerekecek. Srbest muhasebeci mali müşavir olmak isteyenlerde en az yüksekokul mezunu olmak, yeminli mali müşavir olmak isteyenlerde ise en az 10 yıl serbest muhasebeci mali müşavirlik yapmış olmak koşulları aranacak. Serbest muhasebecilik, serbest muhasebeci mali müşavirlik ve yeminli mali müşavirlik kanunu Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Yasa, meslekte bundan sonra çalışacaklar için çeşitli koşullar öngörüyor, şimdiye dek bu işi yapanlar için bazı istisnalar getiriyor. Letonya güzeli Sovyetler Birliği'nin Baltık cumhunyetlennden Letonya'da düzenlenen guzBtlik yarışmasını, 18 yaşındaki, güzel sanatlar öğrencisi İnna Magone kazandı. Magone, Dünya Güzellik Yarışması'nda ülkesını temsil edecek. (Fotoğraf: Reuter) 'lli ııı P l l l f 2171 Uluslararası bir denızaltı araştırG I I I M K I m a ekibj 1941 y ı h n d a ci Dünya Savası'nın ilk yıllannda Fransa açıklarında ingiliz donanması tarafından batınlan Almanların ünlü Bismark zırhlısının enkazını buldu. ^ jWn HABERLERİN DEVAMI OLAYLARIN ARDEVDAKI GERÇEK (Baştarafı 1. Sayfada) Türkiye'nin Bulgaristan'a göre "Avrupa ülkesi" olduğunu söyleyen özal devam ediyor "Aksini söyleyenin alnını kanşlannu" Bazı yazarlann geçmişte Bulgaristan ve Romanya'mn Tiirkiye'den daha ileri olduğunu yazdtklanm ileri süren Başbakan, "Asltnda onları 1015 gün oralara göndermek lazım" diyor. Sonra "Halep'in yansının" Türkiye'ye yerleşmek istediğini anlattyor; "Suriyeli işadamlarının Antep'te yatırım yapmak hevesinde olduklanm" müjdeliyor; ardmdan Bulgaristan'daki soydaşlarımızın sorunlarını nasıl çözeceğimizı anlatıyor "Türkiye güçlenen bir ülkedir. Bugün nüfusumuz 56 milyon, 2 milyon da onlar (Bulgarlar) gönderiyor 58 milyon ederiz, Zaten her yü 2 miiyon arttyoruz. Asnnsonunda 70 değil, 75 milyon oluruz." Kimi zaman bir dram komediye dönüşebilir. Başbakamn Meclis çoğunluğunu oluşturan ANAP grubundaki konuşması şaşırtıcıdır; ama kendi şaşkınlığını da vurguhıyor; Sayın Demirel'in "teşhisi" bu bakımdan belgelenmiş oluyor. Başbakan özal diyor kL "G«nün birinde bu hesap mutlaka Bulgarlardan sorulacaktır." Ne zaman? Yanıt bellt Nüfusumuz 70 değil, 75 milyon olduğu zaman... Ve Bulgarlar 2 milyon Turküsürerek bu hesaplaşma günunü yakmlaştınyorlar, bir bakıma Türkiye'ye hizmet ediyorlar, öyle mi? "Mizah" vardır, bir de "kara mizah" vardır; ama, Başbakamn mizahımn rengini saptamayı kamuoyuna bırakıyoruz, * * • Göç çığ gibi Haber Merkezi Bulgaristan'dan zorunlu pasaport verilerek ya da kendi isteğiyle Kapıkule ve Dereköy sınır kapılarından gelen Türklerin sayısı "çığ" gibi büyüyor. Başbakan Turgut Özal, Bulgaristan'ın "bir nevi ciddi bir tebdr" harekâtı başlatuğını ve gelenlerin sayısının 17 bine ulaştığını bildirirken Dışişleri bu sayının bugün 20 bini bulmasının beklendiğini bildirdi. Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in bugün Bulgaristan'a "sert bir mesaj" yayımlayacağı öğrenildi. ANAP'ın Taksim'de 24 haziran cumartesi günü düzenleyeceği tel'in mitingine SHP katılacağını açıklarken, DYP yalnızca temsilci göndereceğini bildirdi. Başbakan Turgut Özal, Bulgaristan'ı yeniden uyararak, "GiiDiin birinde bu hesap mutlaka onlardan sorulacaktır" dedi. özal, Trakya'daki sınır bölgesine asker sevkiyatı yapılmadığını söyledi. Milli Savunma Bakaru Safa Giray güvenlik açısından bölgede ek önlemler almayı duşünüp düşünmedikleri yolundaki bir soruya, "Hayır. Gayet fabii oradaki kuvvetlerimiz teftiş de edilir, manevra da yaparlar, hepsi mümkiindiir. Gayet tabii gerekirse vazife de yapacaktır" yanıtını verdi. Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in de bugün bir mesaj yayımlayarak Bulgarları sert bir biçimde kınayıcağı öğrenildi. BulgariStan'dan son 48 saatte Kapıkule'den 3200, Dereköy'den de 1400 kişinin giriş yaptığı, böylece gelenlerin sayısının 16 bini bulduğu bildirildi. Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Elçi Nazım Berger dün saat 16.00'ya kadar bu rakamın 16 bin 297 olduğunu, ancak Kapıkule'deki izdihamın büyük olması nedeniyle gece gelecek olanlarlarla birlikte sayının 20 bine ulaşmasının beklendiğini söyledi. Son dört günde gelenler, ilk gelenlerden farklı olarak, her türlü eşyasını getirebiliyorlar. Bu nedenle Kapıkule'de görulmemiş bir yoğunluk yaşanıyor. Gelenlerin anlattıklarına göre Bulgarlar artık her isteyene pasaport verdikleri için, gelenlerin daha yoğunluk kazanarak süreceği belirtiliyor. Bu arada, hükümetin tskân Yasası'nı değiştiren bir tasarı hazırhğında olduğu, bununla tstanbul, Tekirdağ ve Edirne'de kamp sahalan kurulmasının amaçlandığı öğrenildi. Kızılay, Edıme ve Lüleburgaz'a 998 çadır, 6 bin battaniye, 2 seyyar mutfak ve 5 seyyar tuvalet gönderdi. CUNEYT ARCAYUREK yazıyor Taksim mitingi ANAP'ın "BulgarisUn'ı tel'in amacıyla" 24 haziranda Taksim Meydanı'nda düzenleyeceği mitinge SHP'de katılma yolunda eğilim belirirken, DYP Genel Başkanı Demirel, "Hükümetler miting düzenlemez, mitingleri halk tertip eder" dedi. Demirel, 17 haziran cumartesi günü Sakarya'da düzenlenen mitinge katılacağını bildirdi. SHP Genel Sekreteri Deniz Baykal ise, ANAP'ın mitinge üç partinin de katüması yolundaki önerisini kabul ettiklerini, ancak Meclis'te grubu bulunan üç partinin oluşturacağı komisyonun olayı ulusal ölçekte ele alması gerektiğini söyledi. Baykal ayrıca, konunun siyasi istismar ve somürü malzemesi yapılmamasını istedi. ANAP Genel Başkan Yardımcısı Halil Özsoy ile Samsun Milletvekili Mehmet Akarca, dün SHP Genel Sekreteri Deniz Baykal'ı makarmnda ziyaret ettiler. özsoy, Bulgaristan mitingine ilişkin DYP'ye götürdükleri işbirliği önerisine karşılık alamadıklarını belirtirken, Baykal, sorunun ulusal ölçekte siyasi partilerin öncülüğünde ele alınması gerektiğini dile getirdi, ayrıca DYP tem Tehcir ve Sofya1 da açıkça "azınlık" olarak nitelenmiş ve bu statü içinde haklarının korunması ile ilgili özel hükümler konmuştur. Bulgaristan ve Yunanistan Türkleri bu durumdadır. Ne yazık ki XX. yüzyıl, çeşitli ulkelerde ulusal azuüıkların zulüm gördükleri, ezildikleri veya yurtlarından sürüldükleri bir çağ olmuştur. Bulgaristan ve Yunanistan Türkleri de, böyle bir kaderin dışında kalamayan mutsuz azınhklardandır. özellikle Bulgaristan'da yaşayan Türk azınlığı üzerinde bu insanları isimlerini değiştirmeye zorlamak, çeşitli dini ve kültürel baskılar altında tutmak suretiyle ulusal kimliklerini unutturup Bulgar çoğunluğu içinde eritmek amacıyla birkaç yıldan beri artan bir şiddetle yürütülen asimilasyon politikası, son haftalarda binlerce insanın birer zorunlu pasaportla sınır dışı edilmeleri ve Türkiye'ye gönderilmeleri biçiminde bir tehcir veya toplu sürgün politikasına dönüşmüş bulunmaktadır. Bu uygulamalara karşı düzenlenmek istenen silahsız ve saldırısız protesto gösterileri ise, Bulgar makamlarınca acımasız bir devlet terorüyle bastırılmaktadır. Bulgar hükümeti, bir yandan dünya kamuoyunda ortada bir ulusal azınlık sorunu bulunmadığı izlenimini yaymak, bu arada Türkiye'nin konu ile ilgilenmesine fırsat vermemek amacıyla Bulgaristan'da bir Türk azınlığı bulunmadığını. yapılan uygulamalann Bulgar Müslümanlarıyla ilgili, o nedenle de Bulgaristan'ın iç sorunu olduğunu öne sürmek; öbür yandan birer zorunlu pasaport ve bavulla ülke dışına sürdüğü aynı insanlara Türkiye'nin sınır kapılarını açmasını istemek gibi çelişkili bir tutum içindedir. Öyle anlaşılıyor ki, Bulgaristan'ın kendi ülkesinde Türk azınlığının varlığını inkâr eden iddiaları, Türkiye ile Bulgaristan arasında imzalanan bazı antlaşmalarda söz konusu azınlığın "Miisliunan" olarak adlandırılmış veya nitelendirilmiş olmasına dayanmaktadır. Gerçekten bu azınlık, 1913'te Istanbul'da Osmanlı İmparatorluğu ile Bulgaristan arasınJa imzalanan Barış Antlaşması'nda "Bulgar tebaasından bulunan Muslümanlar" (m. 8), 1925'te Ankara'da Turkiye Cumhuriyeti ile Bulgaristan arasında imzalanan (Baştarafı l. Sayfada) Dostluk Antlaşması'na ya da eski terimle Muhadenet Muahedesine ekli protokolda "Bulgaristanda mütemekkin Müsliiman akallijetler" olarak anılmıştır. Ne var ki sözü geçen antlaşmalarda bu terminolojinin kullamlması, geri kalan nüfusunun tamamı gayri Müslim olan bir toplum içinde Türk azınlığının ayırt edilmesi bakımmdan yeterli olması ve bu anlamda Türk ve Müslüman kavramlarmın özdeşleştirilmesinden kaynaklanmaktadır. Ayrıca böyle bir toplum içinde Türk annlığının din, vicdan ve ibadet özgurlüklerinin güvence altına almmasının özel bir önem taşıması da, bu terminolojinin seçilmesinde rol oynamıştır. Nitekim aynı düşüncelerle Yunanistan'daki Türk azınlığını belirtmek üzere 1923 Lozan Barış Antlaşması'nda "Müslüman akalliyet' sözcükleri kullanılmıştır (m. 45). Buna karşılık Bulgaristan'ı Osmanlı İmparatorluğu içinde önce özerk bir prenslik konumuna getirmek suretiyle bu ülkenin bağımsızlığı yolunda temel taşını koyan 1878 Berlin Antlaşması'nda Bulgarlann yarubaşında açıkça Türk, Romen, Rum ve diğer halkların varlığından söz edilmiştir (m. 4). Daha sonraları Bulgaristan Türklerinden isteyenlerin Türkiye'ye göçmelerine olanak tanıyaıı, dolayısıyla artık Müslumanlıklarının vurgulanmasına gerek kalmayan ikili anlaşmalarda da bu insanlar, açıkça "Türk" olarak adlandırılmış bulunmaktadır Gerçekten Türkiye Curahuriyeti ile Bulgaristan arasında 1925'te Ankara'da Dostluk Antlaşması ile aynı günde imzalanan Ikamet Mukaveienamesi'nde "Bulgaristan Türklerinin ve Türkiye Bulgarlannın ihtiyari hicretlerine" engel olunmaması kabul edilmiş (m. 2), son olarak 1968'de yine Ankara'da imzalanan Göç Anlaşması'nda "Yakın akrabaları 1952 yılına kadar Türkiye'ye goç etmiş olan Türk asıllı Bulgar vatandaşlannın Bulgarislan'dan Türkiye'ye ihtiyari göçünü tanzim" eden hükümler konmuştur (Başlangıç ve m. 1). Böylece Bulgaristan'da uluslararası antlaşmalarda kendilerinin dini veya etnık ozelliklerini gösıermek uzere kullanılan ad ve sıfatlarıyla bir "Müslüman Türk" azınhğmın yaşadığt açıktır. Zaten uluslararası tanınmış butün ansiklopedi vealmanaklarda Bulgaris tan'ın halen 9 milyonun üstünde tahmin edilen nüfusu içinde % 85 oranındaki Bulgarlardan sonra Türklerin en az % 8.5 veya 9.5 oranıyla ikinci büyük etnik grubu oluşturduğuna işaret edilmektedir. Bulgaristan'ın amacı Bulgaristan'da son yıllarda şiddetlenen asimilasyon politikası ve son haftalarda izlenmeye başlanan tehcir veya toplu sürgün politikası bu ülkenin etnik yapısı ile birlikte değerlendirildiğinde, Bulgar hükümetinin iç dengeler bakımından Türk azınlığının toplam nüfusun, örneğin en çok % 10 gibi belirli bir oranını geçmemesine dikkat ettiği ortaya çıkar. O nedenle Bulgar makamlarının son uygulamalannın bu oranm aşılmasını önlemek düşüncesinden kaynaklandığı, özellikle tehcir veya toplu sürgün politikasının bu amaca yöneük olduğu söylenebilir. Konuya tarihi bir perspektif içinde bakıldığında, geçmişte zaman zaman izin verilen toplu göçlerin de Bulgaristan açısından Bulgar çoğunluğu içinde bir türlü eritilemeyen Türk azınlığı nufus fazlasımn Turkiye'ye kaydırılması anlamına geldiği anlaşılır. Fakat geçmişteki göçlerle şimdiki göç arasında önemli bir fark vardır: Yukarıda değinilen 1925 tkamet Mukavelenamesi ve 1968 Göç Anlaşması hükümlerinden de anlaşüacağı üzere, geçmişteki goçler, ilgili iki devlet olarak Bulgaristan ve Türkiye'nin anlaşmasına dayandığı ve göç edenlerin kendi istekleriyle gerçekleştiği halde; şimdiki göç, Bulgaristan'ın tek yanh kararıyla ve bir tehcir veya toplu sürgün biçiminde yürütülmektedir. Bulgaristan'ın bu kez Türkiye tarafından önerilen yeni bir göç anlaşmasına yanasmaması, şimdiki göçün tamamıyla Bulgar hükümetince belirlenen ölçülere göre, Bulgar makamlarının kontrolü altında ve öncclikle asimilasyon politikasının uygulanmasına direnenleri kapsayacak biçimde yürütulmek istenmesindendir. Ellerine birer zorunlu pasaport verilerek Türkiye'nin sınır kapıları önüne bırakılan binlerce insanın seyahat özgürlüğünden yararlandıkları yolundaki Bulgar açıklamaları ise, tam bir kara mizah örneğidir. SIJRECEK (Baftarafı 1. Sayfada) cek bir planın bulunmadıgını ek maları gerekli. Bakan, bu noktadiklerini, ancak "daha 5060 bin liyor. Ardmdan Demirel'e özgü da "henüz hazırlık aşamasında" kişinin sınır dışı edilmesi olasılı bir tanımlama geliyor. Belene olduklarını giztemiyor. Tekirdağ, ğının güçlü olduğunu" bildirdi. olayı olup biterken hükümet, Bul İstanbul ve Edirne'de peşmergeDemek ki, hükümete göre, dün garlarla sportif ilişkileri sürdürü lerinkine benzer üç ayrı "kamp". sayılan 16 bine ulaşan zoraki yor, yani "berduşluk içinde!" İlk düşünce, ilk icraat yıllar sonsilcileriyle de işbirliği yollannın Özal, bu hafta sonu Kapıkule göçmenlere 60 bin dolayında yera bu oiacak. aranacağını ifade etti. sınınna giderek incelemeler yapa nileri eklenecek. Onca tafraya karşın, hükümecağını ve göçmenlerle görüşeceğiHükümet daldığı düşler araMuhalefet de ıstihbarat yapı tin uluslararası alanda "yalnız Partiler işbirliğine ni belirterek, konuşmasını şöyle yor. Bir yandan gelenlerin duru kaldığı" ortada. Demirel gerçe sında öylesine ansızın, önlemsürdürdü: gidiyor muyla ilgili araştırmalar yapar ği vurguluyor. İki partiden çıkan den yoksun yakalandı ki, kanıti "Aldıgım bilgilere göre gelenANAP'lı Özsoy, öğleden son lerde büyük bir korkn var. Zoria ken, beri yandan "daha kac sonuç diyor ki: Baykal göçmen uygulamalannın içinde. Toplu ra da DYP Grup Başkanvekili Ve gönderiliyorlar. Aslında orada göçmen" beklenebileceğini lere devlet, millet her olanağı se göçmen olayını beklemediği o kadar açık ki, "Bulgaristan'dan fa Tanır ve SHP Genel Sekreteri kalmak da istemiyorlar. Ama bir bağlantı kurduğu çeşitli ferber etmeli, ama iç politikaya Deniz Baykal ile TBMM'de bir haksızlıkla gönderiliyorlar. Mali kaynaklardan saptamaya çalışı malzeme vermeye girişince hü gelenlerle uğraşacak Başbakan kümet, "SHP'yi katkıda buluna Yardımcısı Bozer'in başkanlığınaraya geldiler. Üç parti temsilci mülküne el konularak gönderili yor. cak sanmamalı!" Demirel de ay da bir koordinasyon kurulunu, sinin katıldıklan toplantıda, Bul yor. Bazılannda bir bavul, bazıDün muhalefetteki sayı, eylül garistan'daki Türklere yapılan lannda iki bavul, öyle gönderili ayına kadar bir milyona ulaşıla nı yargıyı paylaşıyor. Görüşünü ancak, evet ancak on gün önce kuruyor. On gün önce!.. Yani, baskıları ulusal boyutta kınama yor. Bir taraftan da şunun telkin cağını gösteriyordu. Hükümet ranın yollan üzerinde duruldu. SHP edildigini göniyonız; 'Gidiyorsu kamına karşılık, muhalefet göç 'hükümetler miting tertipleye göçmen akışının başladığı, hızlanacağımn anlaşıldıgı günlerde. mez' cümlesiy'.e özetliyor. Genel Sekreteri Deniz Baykal, nuz, ama orada aç kalırsımz' diSiyasetteki öngörüşten yoksun herhangi bir partinin organize et yorlar. Herhalde geçen aylarda men sorununun daha da boyutDün hükümet üyeleriyte konu hükümet, önlemleri saptamayı, tiği mitinglerin, "ulusal" bir tepki Türkiye'de politik olarak 'Açız lanacağı beklentisine girmişti. olamayacağuu, ister istemez bir açız' diye bağıranlan duymuş ola Özal'ın buyruğu ile ANAP şjrken "sıkıntı çekttkleri" sezi "bir göçmen planı" yapmayı o parti hareketi gibi görüneceğini caklar. Gelirse burada aç kalacak merkezinin ortak Bulgar mitingi l'yordu. Hükümet, pek çok konu da bu dağımklık içinde düzenleme girişiminden, Başba da olduğu gibi Bulgar Türkleri yapılabilirse on gün öncesi aksöyledi. Baykal, Bulgaristan'ı kı lannı zannediyorlar." kamn sorunu iç politika günde sorununda da "dış itibannın ver lına getiriyor. nama amaayla ulusal boyutta bir Özal, Bulgarlar'ın Türk asıl mine ağırlıklı biçimde sokmasın diği ağırlıkla Sofya'nın daha cümiting düzenlenebilecegini, bu orYa sınırlarımızı kapamak?.. ganizasyonun da hiçbir partinin lıları sınır dışı etmelerinin "eko dan sonra, kıdiste çeşitli dalga retli girişimler yapamayacağına" damgasım taşımaması gerektiği nomimizc bir ynk" olarak düşü lanmalar gözlendi. DYP liderine inanmıştı. Bu inancını, Bulgaris Ardına kadar açık tutacağımızı ni anlattı. Baykal, sorunun ulusal nüldüğünü de belirterek, ancak egemen olan fikir, "hüHümetle tan'ın oradaki Türkleri ağır işler ilan eytediğimiz sınırlan sürülenplatformlarda gündeme getirilme Bulgaristan'dan gelecek insanla rin, iktidarların bu türden mrting de kullandığından gereksındiği, lere kapamak gibi Dışişleri Basi için başka yöntemler de bulu nn en iyi şekilde yerleştirileceği ler yapmasma" karşıydı. SHP bir "toplu sürgünlere gırişemeye kanı'ndan duyumsatılan sözler... Söyleştiğimiz bakana sorduk, ni ve bu kişilerin Türkiye ekono degerlendirme süreci koyuyor, ceği" teziyle pekiştiriyordu. nabileceğini ifade etti. misine katkıda bulunacaklannı ancak mitingi hazırlayacak alt "Sınır kapanmaz belki, ama muBaykal'ın bu önerilerine DYP söyledi. Özal, konuşmasını şöyle Görüştüğümüz hükümet üye ameleler yavaşlatılabilir" dedi. komiteye bir üye Ali Dinçer veGrup Başkanvekili Vefa Tanır'ın sürdürdü: si, "Buraya yaşlılan, çocukları, "Muameleleri yavaşlatmak"la rebilecegini duyuruyordu. katıldığı öğrenildi. DYP Grup de başkaldıranları yara daha derinleşmeyecek mi? "Ama zararlı oiacak diye düÖnceki gece başlayan fikir bir Başkanvekili Tanır, Bulgaristan'ı kınama için düşünulen mitingle şünülen şey tam tersine yarariı cimnastiği dün muhalefet grup gönderiyor" diyordu. Yani işine Edirne Valisi Bulgarların sınırda rin sadece bir partinin organizas olur. Bnlgar yöneticilerini tekrar larında belirgin biçimde ortaya yaramayanlan... Göçmenlerin ia askeri yığınaklar yaptığını söylüyonu olarak görülmesi endişesini ikaz ediyorum. Günün birinde bu çıktı. Deniz Baykal, Özal'ın iç şe ve ibatesindeki zorluklan sı yor. Gönderdiğini geri almayahesap muhakkak onlardan soru politikada yaşadığı sıkıntılan ört ralıyor. iskân Yasası'nda bir de cak olursa, ne yapacağız? taşıdıklarını dile getirdi. lacaktır. Türkive güçlenen bir ülÖyle bir sorun ki, ulusal miSHP Genel Sekreteri Baykal, kedir. Bngün nüfusumuz 56 mil me çabasına girdiğini söyledi. ğisiklik yapılacağını, "peşmergeDYP'nin Sakarya'da, ANAP'ın yon, 2 milyon da onlar gönderi Demirel, hükümetin "iç siyaset lere benzer bir yerleşim tinglerle, halkın duygularını coşda Taksim'de düzenlemeyi düşün yor, 58 milyon ederiz. Zaten her teki gelişmeleri örtmeye statüsünün" getirileceğinı belir turmakla tşin içinden çıkılacak 61düğü mitinglerden vazgeçilmesini. yıl 2 milyon arüyoruz. Asrın so çalıştığını" vurguladı. Hüküme tiyor. Ancak gelenler peşmerge çude değil. ve üç partinin de bir araya gele nunda 70 değil, 75 milyon olu tin henüz çaresizlikten kurtula statüsünde değil. Yerleşmeleri, Bir hükümetin başlıca görevi iş bulmaları. yaşamlarını sürekli rek ulusal çapta yeni bir organımadığı saatlerde, zorunlu göç hale getirecek olanaklara kavuş "tedbirli olmaksa", bizimkinde zasyon üzerinde düşünülmesini hak getire! olayının "iç politikaya yeni önerdi. Baykal'ın bu önerısi ilke malzeme" haline getirilmek isolarak ANAP ve DYP temsilcile Silah kaçakçılığı lendiğinde muhalefette tam bir rince de benimsendi. Özal, Bulgaristan'ın silah ka "mutabakat" vardı. Uç parti temsilcisinin toplantı çakçılığı yoluyla birçok maddi Özal'ın muhalefet eğilimlerini sının ardmdan bir basın toplan menfaat sağladığını, geçen yıllar nasıl sömüreceği belli başlı kotısıyla durumun açıklanacağı du da da sigara kaçakçılığından bü nulardan biriydi. ANAP önderliyuruldu. Ancak görüşmelerin yük paralar kazandığını ifade ede ğinde düzenlenecek mitinge kauzaması üzerine TBMM'de saat rek, "Kaçakçılığın çanına ot tıka tılmazlarsa, Özal'ın eşsiz mantı (Baştarafı 1. Sayfada) Hükümet, elbette ki bu tepkileri değerlendirmek ve siyaseti17.30'da düzenleneceği bildirilen dık. Başımıza az iş getirmediler" basın toplantısından vazgeçildi. diye konuştu. Özal, silah satışının ğıyla "ulusal davalarda ayrılıkçı ni duygusallıktan uzak akılcı bir temele oturtmak zorundadır. görüşler" adıyla saldırıya geçeANAP, SHP ve DYP temsilcile serbest bırakılacağını ve silah kaBu işlerin şakası yoktur. rinin bugün yeniden bir araya gel çakçılığının da böylelikle kalkaca bileceği hesap edildi. Ne var ki, 67 eylül olaylarını düşününüz. TürkYunan gerginliği ve bu meleri bekleniyor. ğını anlatarak, "Blöflerini olayı iki ayrı cephesiyle ele alıp gerginliğin yarattığı tepkiler, 1955 yılında olaylara yol açmış; İssonuçlara varmak gerekiyordu. SHP Genel Sekreteri Deniz gördüm" diye konuştu. tanbul'da Beyoğlu semtindeki Rum kökenli yurttaşlarımızın dükİnsan haklarına tümüyle ters Baykal dün parti grubunda konukânları saldırıya uğramıştı. Başbakan Turgut Özal, grup şurken, Bulgaristan'dan tehcire toplantısından ayrılırken bir ga düşen davranışla Türkiye'ye TürkYunan ilişkilerinde Başbakan Menderes, elinden geldiyeşil ışığı hükümetin yaktığını sa zetecinin, "Bulgaristan sınınna gönderilenlere sahip çıkmak, ği kadar ipleri gergin tutmaya çalışmış; halkta tepki uyandıravunarak "Asıl çözüm berkesin asker gönderildigi doğru mu" kuşkusuz birinci ulusal görevdi. bilmek ve hükümete böylece yapay destek sağlamak için Atakendi bölgesinde, kendi cografya şeklindeki sorusu üzerine, "Öyle Ancak Bulgaristan'ın son girişitürk'im Selanık'teki evi bir Türk istihbarat görevlisi tarafından sında insanca yaşamasını sağla mi, sen mi söylüyorsun? Önce mine karşı, diplomatik gelişmebombalanmış; sonunda, kışkırtıcı ajanlar eliyle de yaratılan tepmaktır. Tehcire mahkum edilme böyle söylüyorsunuz, sonra benim lerin öncesine ve bugününe bakiler hükümetin boyunu da aşmıştı. kesinlikle mahkum edilemez" ağzımdan laf alıyorsunuz" yanı karak hükümetin hatalarını, çaAşınca da hükümet, ıster istemez, sıkıyönetim ilan etmişti. dedi. tını verdi. resizliğini anlatmak, başka bir Menderes , Kıbrıs sorununu iç siyaset için kullanmak isteBu arada DYP Genel Başkanı Milli Savunma Bakanı Safa Gi olaydı. Bunları anlatmak, ulusal miş, ancak DP, 67 eylül olaylarından sonra oy kazanmamış, Süleyman Demirel, dün parti gru ray, dün düzenlediği basın toplan muhalefetin göreviydi. tersine oy kaybına uğramıştı. bunda yaptığı konuşmada, "Hü tısında, "TürkBulgar sınınndaBulgaristan'daki Türk azınlığı sorunu Türk ve Bulgar hüküBaykal, grupta 1984ten beri kümetler miting düzenlemez. Mi ki son durumu nasıl metlerinin karşılıklı görüşmeleri sonunda çözülmesi gereken tingleri halk tertip eder" diyerek değerlendirdiğine" ilişkin bir so artan biçimde giderek boyutlabir konudur. Bulgaristan'daki Leninizm örtülü Slav ırkçıhğı ile bu konudaki görüşlerini dile ge ruya, "Ordumuz ayaktadır. Gö nan Bulgaristan'daki Türkler sodaha önce de buna benzer sorunlar yaşanmış ve bu sorunlar, tirdi. Demirel, cumartesi günü Sa revinin başındadır. Gereken ne rununa değinirken, "hükümetin, karşılıklı görüşmeler ile belli çözümlere bağlanmıştı. karya'da düzenlenen Bulgaris önlem lazımsa hepsini alır. Gere gönderilecek her Türkü, hatta Bulgarıstan'daki Türk azınlığı konusu, Türkiye Cumhuriyeti'n1.5 milyon insanı kabul etmeye tan'ı tel'in mitingine davet aldı giniyapar" dedi.' den başka devletlerin de ilgı alanı oldu. Başta Birleşik Ameriğını ve katılacağını da bildirdikhazır" olduğunu açıklamasından ka olmak üzere Batılı devletler, Bulgaristan'daki soydaşlarımızla ten sonra, bu koııuda çeşitli yer 17 bine yükseldi sonra zorunlu göç aşamaşına ilgilenir gibi göründüler. lerde de miting girişimleri olduğugeldiğimizi vurguluyordu. Özal na dikkat çekti. Bu yüzden ipin ucu kaçtı. Başbakan Özal saat 17.30 sıra hamasi nutuklar atmaya başlaAmerika'nın bu göstermelik ilgisi bir başka nedene dayanlarında, ASO Genişletilmiş Yöne dıktan, sınıriarımızın ardına kaÖzal'dan yeni uyarı tim Kurulu toplantısında konu dar açık olduğunu resmen dumaktaydı. Bu neden, Sovyet blokunda gün geçtikçe yoğunlaşan Müslüman halkların sosyalist rejimleri yıkmak için dayaBaşbakan Turgul Özal, Bulga şurken, Bulgaristan hükümetinin yurduktan sonra Sofya zalim planak olarak seçilmesiydi. ristan'ı yeniden uyararak, "Gü "bir nevi ciddi bir tehcir" hare nı işletmeye başlamıştı. Bir zaBu amaçla, incelemeler yapılmış. kitaplar yayımlanmıştı. nün birinde bu hesap mutlaka on kâtı başlattığını belirtti ve bugü manlar 1955'lerden başlayarakBulgarisan'daki Türkler, bizler için orada baskı altında inletilardan sorulacaktır" dedi. Özal, ne kadar Türkiye'ye göç ettirilen Ktbrıs için "Ya taksim, ya ölüm" Trakya'daki sınır bölgesine asker lerin sayısının 17 bini bulduğunu mitınglerine değinen Baykal, aynı len soydaşlarımızdı, Amerıka için de yalnızca ve yalnızca Sovsevkiyatı yapılmadığını açıkladı. söyledi."Günün birinde Allah'ın türden kitle gösterileri Bulgarlayet rejimini yıpratacak, elden gelirse, Sovyet rejimini yıkacak bir ideolojık malzeme! Özal, ANAP grubundaki ko izniyle onlardan bunun hesabını ra karşı yapılırsa ancak "ulusal nuşmasında Bulgaristan'dan gö soracağımızı herkesin bilmesini duyguları tatmin edeceğini" Büyük devlet siyasetidir bu.. Nerede çatışacakları, nerede, isterim" diyen Özal, soydaşlarıçe zorlanan Türk azınlığın duruhangi devletlerle nasıl işbirliği yapacakları ve nerede uzlaşaanımsatıyor. İç politikadaki dertmunu anlattı. Bulgaristan'dan ge mıza bütün vatandaşlann yardım lerden kaçabilmek için hükümecakları hıç belli olmaz. lenler için iki buyük kamp yeri cı olmasını istedi. Jivkov yönetımi, H/f/e/in 2. Dünya Savaşı'nda Yahudilere uytin önayak olacağı mitinglerin kurulduğunu belirten Özal, "Öyle guladığı acımasız yontemleri bugün Bulgaristan'daki Türk azınuluslararası platformlarda soruanlaşılıyor ki Bulgar yoneticileri Evren, mesaj lığına uyguluyor. na hiç etkısı olmayacağını belirinsanlık dışı lıarekellerine devaın yayımlayacak Buna karşı ne görüyoruz? tıyor, böylece "garabete" dikkatedeceklerdir" dedi. M. Ali Ağca olayında akıl almaz teoriler uyduran Batı basını Cumhurbaşkanı Kenan Ev len çekiyor. Ozal, Bulgaristan'dan goçe zorsusuyor; Ağca konusunda Bulgaristan'ı ve sosyalist bloku suçDemirel, 1984'ten bu yana gelananlar arasında bazı kaçakiar ren'in, Bulgaristan'ın Türklere lamak için birbirı ardmdan programlar hazırlayan Amerikan teuyguladığı "zoraki göç" politika çen süreci anlatıyor. Başlaogıçolabileceğine de dikkati çekerek, levizyon istasyonları da susuyor. 510 bin kişinin barınabileceği, sını bugün "sert bir mesaj" yayım tan bu yana "olayın nereye va"Dost ve müttefikler" mi? Onlar da susuyor. racağını hükümetin" fark ededaha sonra da esas yerleşim yer layarak kınayacağı belirtildi. Niçin peki? Evren'in mesajında Bulgaris mediğini söylüyor. Gecmiş gelişlerine gonderileceği bir sistem kuReagan yönetimı ile Gorbaçov, herhalde, bazı temel konuracaklarını anlattı. Bulgaristan' tan'ın uluslararası yasaları, insan melere göz atılırsa, iki liderin larda anlaştılar. Bu anlaşma uzlaşmaya; bu uzlaşma, süper güçdan göçe zorlananlann sorunla haklarmı ve iki ülke arasındaki söylediklerinde haklılık payının lerin birbirlerine karşı yürüttükleri açık ya da gizli savaşın yarıyla ilgili olarak îçişleri ve Dışiş anlaşmaları çiğneyerek, Turk soy büyük olduğu görülebilir. Demivaşlatılmasına yol açtı. leri bakanlarının ortaklaşa çalı daşlarımızı ülkeyi terketmeye zor rel, Baykal a oranla daha ayrınNe Sovyetler Amerika'nın etki alanındakı bir olaya karışıyor şacaklannı ifade eden Özal, ko ladığını vurgulayacak. tıyla soruna giriyor. Edirne'de ne de Amerika Sovyetler'in egemenliğindeki bir siyasat olaya. Türkiye'de uzun yıllardır ilk göçmenlerin açlık çektiğinı, aldınuşmasını şöyle sürdürdü: 20. yüzyılın son çeyreğinde artık Türkiye'de "Bursa Kılıç"Zulüm büyük, gelen insanlar kez Cumhıırbaşkanı'nın bir ulkeyi ğı bilgilere dayanarak anlatırken, Kalkan Ekibi"ve "Mehter Marşı" ile dış siyaset yapılmaz. Komdan aldıgım bilgiler bu insanlan isim belirterek kınamış olacağı göçmen sayısının "ne kadara çışularımızla ilişkiler de İkinci Dunya Savaşı'ndan kalan soğuk kacağını kimsenin bilemediğini" palas pandıras gönderiyorlar. bildiriliyor. savaş kuramları ile yürütülemez. ekiıyor, ama herhalde aldığı isBunlar Bulgaristan'ın hangi bölBu çağ, akıl çağıdır. tihbarata dayanarak "yüksek sagesinden geli>orlar, acaba bir böl Af Örgütii temciisisi Böyle bir çağda, ulusal sorunlar, iç siyaserte. can çekişen ge tamamen mi boşaltılıyor? YokBulgaristan'dan sınırdışı edilen yıya varması ihtimalınden" söz iktidarlar için oksijen çadırları gibi kullanılamaz. sa muhtelif bölgelerden mi geli Türklerle göruşen Poulton'un ha ediyor, bir dokundurmayla yetiyorlar? Bunları araştınyoruz. zırladığı raporu, Af örgütü'ne ve niyor. Bulgaristan'daki Türk azınlığı sorunu ikıli görüşmeler ile çöBunlann tespit edilmesi ve dokü receği öğrenildi. Af Örgütü temzüme kavuşamazsa. Başbakan Öza/'ın tırmandırılmasında kımanlarının ortaya konulması la silcisi Hugh Poulton, tstanbul'da İç politikayı örtecek miting dü sa erimli siyasal çıkarlar bekledığı bu gerginlık stratejısi, hiç bekzım. Nereden geldikleri, ne iş yap Balkan Türkleri Derneği Başka zenlemelerıne varan hükümetin, lenmeyecek bir anda hıç umulmayan toplumsal tepkileri de betıkları, meslekleri, Bulgaristan' nı Mehmet Çavuş. Göçmenler "şaşkınlığın tam içinde" olduğu raberınde getırebılir. daki malları, akrabalan olup ol Yardımlaşma Derneği Başkanı nu gelenlerin yerleştirilmesini, Bu tepkiler de Sayın Öza/'ın hiç kestiremeyeceğı siyasal olumadıkları tespit ediliyor." Fahri Vatansever'le de göruşecek. yemelerıni ıçmelerini düzenleyeşumlara yol açar. UGUR MUMCU GOZLEM
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear