Catalog

CUMHURİYET/10 HAVA DURUMU O r HgtK gOn; HMun UlBMMz ı a r ^ çak buUb, Do*ı * GAmydoOu hatou Mlpttri, lin dqndi lum yuct yaftt p ç M * . ttQq* >4n«K yir y« satmk w gtk gOriMfiU sa, kk »** »MMe oac*. H U SCMOJW * UrfMi t * a «at»c* HÛZSAft: Guray w M ytahnkn MH. a ı an ortt Uv«Mk. yudun btt »sMMnletamtdl»ha Jura»ftrtma«attnd» mc*k. D n z M l k b m m « Egrtto g M d n w k n * , M H Ifc MuM. açttriı j » * kala dtfg* <*• c*. CMgı yOBtM0 152.5, ıçrtvfe 34 ımkt dohyınd» oteak. V4n GAU'nda İ M . Bura ÇanaUale Çonjm Omzf «A 9MAYIS TURKIYE'DE BUGUN Y 2S°12°0«*t>*>r Y 22° e°Mmu Y 11° 4»K.Maıış Y 14° TUm Y 20° 12° Eıincan Y 16° 4°M*sn Y 15° (fEfamım B 14° 0°Es«$tf» Y 15° 6°Mu» Y 15° 8°Gsonlap Y 20° W Ntjde Y 22° 17° Hmsun Y 15° 10° Ortu Y 21° 15° GuKtişhm Y 11° 8°Ha*Mri Y 12° 8°Samsun Y 16° 7°Sîrt Y 21° 12° Ispjrtl Y 18° 7°banbul Y 13° 7°Smop Y 20° 12° Sıyas Y 15° 6* umî B 13° 1° %UııİJ0 Y 16° 3°K»5 B 17° 3°KaJömonu Y 15° e»TrHaofi Y 14° 4°K««n Y M° 7°lınc«l Y 1«° 7>ICırMMi Y 12° 4»uşak Y 17° 5°V«ı Y 17° 8°taı»a Y 15° 6°Kul*ya Y 15° Vtagat Y W°11°Ma«ya Y 18° *>Zongu(tlJk Y Y Y Y 21° 10° 20° 12° 23° 16° W»13° 1989 DUNYA'DA BUGÜN Y 13° B 28° Y 21° B 28° B 24° B 15° B 12° Y 14° Y 12° Y 13° Y 13° B 15° A 24° B 40° B 39° Y 13° B 28° Y ı» A 30° Y 26° Y 12° B 28° Y 14° B 17° B 29° B 19° B 16° Mostaa Y 17° Y 13° Murah B 24° Y 14° Oslo B 18° Pans B 12° B 40° Y 20° nÛUî3 Y 13° Sofy. B 28° Şam A 28° lüA A 29° Inus B 14° Ltnngraâ Londn Madnd Mlano r Y 17° 3° »f I " Y 15° 10° Y 16° 11° Y 15° 10° Y 24° 20° Y «°10° Y 18° 5° 13° 5° «° 11° 18° 18° 16° 8° 14° 4° 13° 6° Y 17° 7° MUSTAFA EKMEKÇt ANKARA NOTLARI Hollandatta Kadınlanmız... 1 Borcelona BaseJ Brtgrat Bertn Bom Brttaal Cenevu Cazayir CkMe Oub«ı Frınkturt Srne KtfMt Lefloşa A j ç * 8 MUÜU K lurt S as» V Viyma B 17° VtalıingtonA 24° Zürtt B V BULMACA SOLDAN SACA: 1/ Ateşte yanmadığına hatta ateşi söndürdüğüne inanılan efsanevi hayvan. 2/ Bir pamuk cinsi... Bir sanat yapıtında işlenen konu. 3/ Bir çoğul eki...Tüzük.4/Trajedi ile komedi arasında yer alan sahne yapıtı... Eski Mısır'da güneş tannsı. 5/ Sözü boş yere uzatma... "trlanda Cumhuriyet Ordusu." 6/ Geri çevirme... Yüzrengi.7/ Gözü doymaz, haris... Akım siddeti birimi kiloamperin simgesi. 8/ Iskambilde bir kâğıt... Büro. 9/ Bir kabın oylumunu ya da alabüeceği miktan hesaplama. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Bir tür büyük bıçak. 2/ Bir kenara atılmış, uzaklaştınlmış... Bir nota. 3/ Kökilndeki yumrulardan ararot çıkarılan bir karruş çeşidi. 4/ Yabancı... Fas'ın plaka işareti... Eli ya da ayağı sakat olan kimse 5/ Kesinlikle uyulması gereken Kuran ve hadis hükUmleri... Kurşunun simgesi... Eski ve bilinmeyen bir tarihi anlatmakta kullanüan deyim sözü. 6/ Uzaklık işareti... Fiil. 7/ Seyrek dokunmuş bir tür kuraaş... Nazi partisinin hücum kıtasını simgeleyen harfler. 8/ Güzel söz söyleme sanatı. 9/ Belli kurallara uyularak yapılan tartışma. SAĞLIK BAKANI SAYIN HALİL ŞIVGIN'IN DESTEKLERİYLE ULUSLARARASI ZEYTİNYAĞI KONSEYİ (I.O.O.C.) ULUSIARARASI ZEYTİNYAĞI ve SAĞLIK KONFERANSI Konuşmacılar Prof. Francisco Grande Uluslararosı Zeytinyoğı Konseyi Uluslararası Bilimsel Koordinatöru Madrid Prof. Ronald P. Mensink Wageningen Ziraat Üniversitesi HoHanda Prof. Dr. Oıttan Köksal Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakultesi Doç. Dr. Artemis Karaalt TUBITAK Marmara Bilimsel ve Endüstrtyel Arastırma Enstttüsü Prof. Dr. CUrat Küçükhüseyin Doç. Dr. Rkret Sipahioğlu İstanbul Üniversitesi Cerrahpasa Tıp Faküttesi Prof. Dr. Ayse Baysal Doç. Dr. Ali Oto Hacettepe Üniversitesi Tıp Faküttesi Prof. Dr. Cüneyt Türkoğiu Doç. Dr. Aysel Kovas Doç. Dr. Aytaç Sorgın Ege Üniversitesi Tıp Faküttesi 10 Moyıs Çaryamba, soort 09.30 İSTANBUL Cefrahpoşa Tıp Pakültesi Toptantı Solonu 12 Mayıs Cuma, saat 09.30 ANKARA Hacettepe Üniversitesi Mefkez Kampusu M Salonu 15 Mayıs Pazartesi, saat 09.30 İZMİR Ege Üniversitesi Bomova Hastanesi Muhrttin ite\ Amfisl Konular Koroner kalp hastalıklannın önlenmesi ıçın ıdeal besienmede zeytınyağınm rolü Sağlıklı gönullülerde tekdoymamış yağ asitlerinın serum lıpoproteınlefi ve . hıpertansıyon üzennde etkılen Turkıyede zeytınyağı ve tansıyon konusunda yapılan araştırmalar Turkiye de zeytınyağı üretim ve fukefiminde karşılaşıtan sonınlar İstonbufda Koroner kalp hastalıklannın patojenı ve klınık yönü. 6 0 YIL Ö1VCE Cumhuriyet Bir Mayısta ölenler tahrif ve tağyir ettiğini 9MAYIS 1929 kaydetmekte ve ancak bir Berlinde 1 Mayıs günü çıkan zabıta memurunun yaralanmış kargaşalıklar esnasında vefat olmasının "müsademeler" edenlerin cenaze merasimi hakkmda ne düşünülmesi bugün yapılacaktır. Bir çok lazım geldiğini gösterdiğini amele ve müstahdimin saat ilave eylemiştir. 13.30 dan 14.30 a kadar Kargasalıklarm vuku bulduğu çalışmıyacaktır. Umumı nakil mahallerdeki tüccarlar vasıtaları beş dakika tazminat istemektedirler. işlemeyecektir. Bir Mayısta öienlerin akrabastndan birçoğu Rayhiştag bütçe enctimeninde M. Severing 1 Mayıs katil davası açmışlardır. Sol cenah gazeteleri kordon altına iğtisaşınm komünistlerin hattı hareketlerinden ileri geldiğini alınan mıntıka haricinde söylemiş zabıtayı metih ve bulunan birçok kimseierin de sena etmistir. öldiiğü veyahut yaralandığını yazmaktadır. Zabıta faaliyette bulunması Berliner Tagvelat gazetesi menedilen komünist teskilaıı igtişas esnasında neşredilen merkezlerinde taharriyat zabıta tebliğinin hakikati yapmıştır. Ankarcfnın itnar planları Fransa hükümeti bas mimarı pianlara göre çok esaslı çalıştığı görülmüştür. M. Lean Jaussley, Berlin Ali Mektebi müderrislerinden Dr. Herman Jansen, Charle Tenburg, mühendis mektebi müderrislerinden Dr. 1. Brigs taraflarmdan Ankara şehri için yapılan planlar bir jüri heyetince teıkik olunacaktır. v« mafaaHarda hi«sedlen Şehrin planlarını yapan bu üç hât «friltr lomalKNunın >lk ılazatın bütün dünyada şöhretleri mtHarKllr . vardır. Spırozal Paris ve Barselon şehirleri için m J hluIu yapılan plan müsabakasında B birinciliği kazanmıs olan Fransız hükümeti bas mimannın vermiş olduğu Ankara'da Zeytınyağı ve hıpertansıyon Beslenme ve kalp hastalıklan bmiı'de Koroner kalp hastalığı ve beslenme Kızartmanın yağlar uzerindeki etkisi Konferanslar tıp. sağlık. beslenme ve halk sağlığı ile ilgılenenlere açık olarak düzenlenmektedir. Değerli dost, onurlu insan, biricik ağabeyimiz, Fatsa'nın sevgili Belediye Başkanı 30 YIL ONCE Cumhuriyel Türk basmına karşı işlenmiş 9 MAYIS 1959 bir cinayet olur. Bakımz Dava bizim en hayati bir niçin? davamızdır. Üst üste iki gün Keskin 'deki hadise sırasında üzehnde duruyorsak mazur bir jandarma üstçavuşunun görülsün. Gayemiz yalan tabancasile havaya ateş etmesi haberin şiddetle de mevzuubasih. Bu üstçavuş cezalandınlması tasavvurları gazetede isimi geçince münasebetiyle kanun vazıını mahkemeye koşuyor, dava uyarmak, mesleğin yeni, açıyor ve bir gazeteci şiddetli bir darbe yemesine mani olmaktır. kalabalığı hakim önüne Hadiseler elimize dumanı sürükleniyor. Ama neticede üstünde bir misal vermiş hakim beraat kararı veriyor. oluyor. Anlaıalım: Keskin'de Hımmm, demek üstçavuşun muhtar seçimi yapılırken tabanca attığı sabit oldu. kavga çıkıyor, 18 kişi Tabanca atıldığına göre demek yaralanıyor. Buna ait haber hadise de var. Peki ne oldu gazetelerde intişar edince Valinin tekzibi? Eğer maksat Eskisehir Valisi olayı şiddetle gazeteciyi mutlaka hapse yalanlıyor. Peki şimdi bu atmak değilse bu yalan haber tekzip neticesi neşredilen haber mevzuu üzerinde serinkanla yalan mı sayılacak? Onu duralım. Böylece birçok veren, alan, basan gazeteciler günahsızların hapse girmesiyle hapse mi atılacaklar? sızlayacak vicdanların acısını Bu düpedüz büyük bir günah, peşinen susturalım. FİKRİSÖNMEZ "Gözbebeklerimize resmini astık O kalabahk meydanlardan tek tek toplayıp" unutmayacağız. SEHER ERTOPGÜLSEV SAĞIROĞLUHÜSEYİN ÇAĞLAR MÜCADELESİ ONURUMUZDUR Doğrusu, işin bu yanını pek düşünememiştim. Ne yanını mı? Avrupa'daki göçmen kadınların Türkiye'ye pek dönmek istemeyişlerini. Hollanda'da, Amsterdam'da dinledim öyküsünü; buraya gelen insanlarımızın arasında, bilınçlendi mi tam bilinçlenenteri kadınlar mı oluyor ne? Şundan dolayı; kadınerkek eşitliğini somut olarak burada yaşıyor. Kadının da özgür olabiteceğini, Tanrının günü dayak yemesinin zorunlu oJmadığını gözlüyor, yaşıyor yani. Amsterdam'da, TV muhabiri Nihal Dogan, bir konuda çok uğraşmış. Burada çalışan bir işçı birlikte yaşadığı, ancak aralarında azıcık soğukluğun başladığı, hatta boşanma aşamasına vardığı eşine: Haydi, demiş, Türkiye'ye gidip dinlenelim, gezip tozalım, yakınlarımızı görelim, dönelim... Olur, demiş eşi. Türkiye'ye gelmişler. Gelir gelmez adam; Ben kesin dönüş yaptım, demiş. Bir daha dönmüyoruz Ho(landa'ya! •Amanın, demiş kadın, ben alıştım Hollanda'ya, buralarda yaşayamam artık, dönecegim! Kadının Hollanda'da oturma izni de yok muymuş? Ne olacak şimdi? Gazeteci Nihal Doğan girmiş araya, hükümet yetkilileriyle görüşmeler, TV'de izlenceler. Kadın, getirilmiş Hollanda'ya geriye. "Ooohhh!" demiş kadın. Türkiye'ye dönünce, buradaki özgürlüklerinin biteceğini adı gibi biliyormuş. Sabah olunca, eri, yani erkeği, kahveye gidecek, akşama dek orada oturacak. Kendisi akşama dek onu bekleyecek. Çalışacak olsa, nerede çaiışacak? Yolda glderlerken, bir adım geriden yürüyecek belki. Ne yandan baksan ikinci sınrf yurttaş! Eşinden boşanıp, dönmüş Hollanda'ya... Amsterdam'da, Kululu Mustafa Ayrancı'nın evindeyiz, geldiğim akşam; Ali Kaymak, Ahmet Öztorun var. Mustafa Ayrancı1 nın eşi Ayse yemekler çıkardı, yıyip ıçtik. Ali, Ahmet, Mustafa konuşurlarken ben Ayşe'yle söyleşiyorum. O Karamanlı, annesi, babası gelmişter Hollanda'ya. Buraya geidigi zaman Ayse, orta ikiden ayrılıp gelmiş. Burada okumuş. Hollanda dilini bir güzel öğrenmiş. Hemen her yıl gidiyorlarmış Türkiye'ye. Peki, kesin dönüş yapar mısınız diye soruyorum. Alıştık artık buraya, yanıtını veriyor; anlıyorum pek donmeye gönlü yok. "Ben ikinci kuşağım" diyor. Avrupa'da ikinci kuşak, doğduğu yer değil, doyduğu yer ülkesi demek... Ahmet Öztorun, benim hemşerim çıktı. Taşkentliymiş o; yıllardır burada hemşerim! Avrupa'da uygarlığı tanıyan kadın, bayramlarda erinin eJini öpmez! Uygartık, köylere birer hazır telefonla, renkli TV yerleştirmekle olsaydı, işler kolaydı. 12 Eylül iktidarı da Turgut Bey'in "uyduruk" Anavatan iktidarı da köylere yalnızca gerilik, gericilik gotürdüter. "Sıkı namaz kılarak", "ayetler okuyarak" götürdüler. İki yönetim de "Köy Enstitülen"ni ağzına aldı mı bir bakın. Günlerce yazdım durdum, kös dinlediler. Bırakalım Anadolu'daki köyleri. Ankara'nın en yakınındaki bir köye gitseniz, orada rahat geceleyemezsiniz. Bir otel, temiz bir yatak bulamazsımz. Ağanın evi de pislikten geçilmez merak etmeyin! Hacı Turgut Bey, köyJerde uygarlığa değil, Nakşıbendiliğe onem vermiş olmalh "Ki' me oy veriyor" ona bak! "Köy Enstitüleri"nin kurucusu ismail Hakkı Tonguç, 1956 yılında, yanında eşıyle Hollanda köylerini dolaşır, ızlenımlerini, öğrencıterine yazdıgı mektuplan "Hollanda Köyleri" başlığıyla, bizim Dursun Kut'un oyıllaryayımladığı"Oemet" Oergisi'negönderir. Hollanda'ya gelirken, o dergilerdeki yazıları da getirdim. Şoyte diyor Koca Tonguç, bir mektubunda: "Kuzey Hollanda'da Groningen, Leemarden, Harlingen, Senek, Assen, Meppel şehirlerinin dolaylarında yüzlerce köy gordüm. Buralarda edindiğim izlenimleri ana çizgileriyle anlatacağım: Birbirine pek yakınicöylerle şehirler, türlü güzelliklerle bezeli memleketin bağrına çakılmış inci taneleri gibidir. Köy, şehir ve kasaba arasında ayrılık kalmamıştır. Hollandalıların çoğu köyde yaşamayı şehirde oturmaya tercih ediyorlarmış. Onun için "millet şehirde manvolur, köyde yeniden dirilip canlanır" sözü burada sık sık duyulan lâflardan biridir. Bu inanç onları köyleri güzelleştirmeye, şehirlerden farksız bir duruma getirmeye sevk etmiş; halka köyü sevdirmiş, köyü yükseltme ülküsünü benimsetmiştir. Görduğüm köylerin çoğunda evle ahır, yemlik ve samanlık birbirine bitişik, aynı çatının attında idi. Bunların hepsinin kapı, pencere ve saçaklan bcyanmıştı. Evlerin penc«relerı renkli, güzel saksı çiçekleriyle süslenmiş, ütülü bembeyaz perdelerle donatılmıştı. Her ailenin fenni bir şekilde işlenmiş tarlası, yemyeşil çayırı, gelir sağlayan çiçek ve sebze bahçesi evinin yanında, etrafı çitle çevrilmiş, parsellenmış durumda idi. Besini bol süt veren siyah beyaz renkli inekler evlere bitişik ot deryasını andıran çayıriarda otlamakta, modern ve temiz kümeslerin önlerinde çeşitli kümes hayvanları süruler ve kümeler teşkil ederek gezinmekteydiler. Bütün Hollanda'da başıboş dolaşan bir hayvana rastlamak mümkün değildir Hollandalılar, toprakla ilgili sınır kavgası; hayvan yüzünden komşular arasında geçimsizlik... gibi olaytarı mezara gömmüşler. Köylülerin birbirleriyle iyi geçinmeleri birbirlerine karşı saygı ve sevgi göstermeleri, kendilerini ilgilendiren işleri elbirliğiyle yapmaları sayesinde bütün köylerde gönül üzüntüsü çekilmeden, tatlı bir hava içinde yaşanmaktadır..." Koca Tonguç, 1956'da yazdığı bu "Hollanda mektupları"nda sanki, Türkiye'de yaratmak istediğı köyleri anlatmak istiyor gibidir... Yalan haber meselesi FIKRISONMEZ MAMAK'tan Arkadaşları Adına OĞUZHAN MÜFTÛOĞLU NASUH MİTAP DUYURU Egemen sıruflann 12 Eylül ile birlikte daha bir arttırdıklan baskı, terör ve sömürü, proletarya ve emekçi kitlelerinin yasaınını çekilmez kılmıştır. Proletarya kitlelerinin kabarma/a başlayan hakh favgasının yanındayız. 1 Mayıs'ı unutturmak, kutlanmasını engellemek için gündeme getirilen uygulamalan kıruyoruz. Aynca Nazilli Cezaevi'ndeki baskıları kıruyor ve direnişlerini destekliyoruz. Ve tüm bunlar için iki günlük açbk grevine gittiğimizi duyuruyoruz. Amasya ö z e l Tip Cezaevi M U Z A F F E R AYATA, TAYYAR S Ü R Ü L , NÎYAZİ BAYSAN, A B D U L L A H D E M İ R Fetekbeni adım adım kovaladı tııııı ptitk ıv kıisrtçılenk MAJOR PLAKCIUK Tel 5125832 Islanbul OLÜM Seramik sanatçısı Füreya Koral'ın kardeşi Galatasarayb MAVİ DÜNYA'YA GÖNÜL VERENLER. • VVindsurf: "FUNBOARD"LAR • TEKNE BOZUKLUKLARI VE SOGUTUCULARI ŞAKİR KORAL vefat etmistir. Cenazesi, 9 Mayıs 1989 günü (bugün) öğle namazından sonra Şişli Camii'nden alınarak Büyükada'daki aile mezarlığına defnedilecektir. Yakınlanna başsağlığı dileriz. İZMİR 4. İCRA TETKİK MERCİİ HÂKİMLİĞİ'NDEN Dosya No: 1989/177 Alacaklıları ile konkordato akdeımek uzere mühlet talebinde bulunan Izmir Bornova 3. Sanayi Silesi 406 sokak No: 17 adresinde narenciye, clma, su urunleri pakctleme makinalan imalaı işi ile iştigal eder Tarım Sanayi ve Ticarel Muhendislik burosu Mclek Hasan oğlu (Ta^delen vekili. Av. Turgul Çelın Av. Şcrif Ali Merıç'in (alebi uzerıne ve yapılan inceleme sonucu alacaklıları ile konkordalo akdetmek u/ere İlK.nun 285. ve muteakip maddelcn uyarınca İKİ A^' M Ü H L E T VERII.MESİNE ve I/mır avukallarından Erdoğan Kescr1in komiser olarak layinine 29.3.1989 tarih vc I9«y/1773O7 sayı ılc karar verilmiştir. Keyfiyet ilan olunur. 2V.3.I989 Basın 20715 MAYIS 1989 •'SAYI: 61 GEÇEN YIL BUGUN CumhuriYe( Mitterrandhn zaferi 9 MAYIS 1988 Fransa Cumhurbaşkanlığı seçimlerini, François Mitterrand, oylann yüzde 53.9'unu alarak kazandı. 24 nisanda yapılan ilk tur sonuçlanna göre Mitterrand'dan sonra en çok oy alan ikinci aday Başbakan Jacgues Chirac, oylann yüzde 46.1 'ini elde ederek seçimi yitirdi. Alınan bu sonuç iki yıldır başbakanlık görevini yürüten Chirac açısından tam anlamıyla bir "hezimet" teşkil ederken bir yıl öncesine kadar siyasi yaşamına bitmiş gözüyle bakılan 71 yaşındaki sosyalist polilikacı Mitterrand açısından "büyük bir zafer" olarak beliriyor. Haberin akşam saat 20.00'de televizybn ve radyolardan duyurulmasından SANATÇI ARKADAŞLARI "DenizdeveEvinizde" hemen sonra başta Paris olmak üzere yüz binlerce kişi Fransa'nın tüm kentlerinde sevinç gösterilerine başladı. Gecenin geç saatlerine kadar süren bu gösterilerin en önemlisi Paris'in doğusundaki Republiçue Meydanı'nda yapıldı. Bu gösterilerde birçok müzik topluluğu ve ünlü şarkıcı, Mitterrand taraftarlarını sabah kadar eğlendirdi. İki tur arası kampanya sırasında, Mitterrand'm rakibi Başbakan Chirac'ın, koşullan zorlayarak seçmenlerin milliyetçi duygularmı körükleme ve bu sayede seçimi kazanma taktiği yelerince sonuç vermedi. Seçimin galibi 71 yaşındaki Mitterrand'ın kısa sürede başbakan atayacağı ifade ediliyor. ÇAYIRALAN KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN Mahkcmemıze açılan tespite ilira/ davasının yapılan açık yargılaması sırasında verılen ara ka'rarı gereğınce: Davacı Durmuş Uca tarafından mahkememize açılan icspiie itira/ davasına konu Çayıralan ılçesi İğdeli koyu hudulları dahilindeki Iğdelidere mevkiinde bulunan 1582 narsel nolu ta^ınma/a konu mahkememizın 1988/500 esasında kayıtlı davanın duru^masımn alılı bıılunduğu 16.8.1989 gıinu saat: 11.30'da davalı Çayıralan ilçesi Iğdelı koyunden Kadır Aydın ile Yakup Yurckli'nin duruşmada ha/ır bu lunması veya kendilerini vckille lemsıl ederek davaya kar^ı lünı dclıl lerinı bildirmesi, aksi halde yargılamaya yokluklarında dcvam olunarak karar verıleceği hususu 3402 sayılı Kadaslro Kanunu'nun 28. maddesı gcrcğıncc ilancn lcblığ olunur. Cumhuriyet Kitap Kulübü T A K S İ T Lİ Kitap satış kampanyasına^ haşlıyor... Aynntılı bilgi için Tel: 512 05 05 / 514518