Catalog

6 MAYIS 1989 OLÂYLARÎN ARDENDAKI GERCEK (Baştarafı I. Sayfada) yın en kötu yanı da budur, enflasyonla savaşım surerken emısyon hacmmdeki artışın gerekçeleri biliniyor; I Mayıs İşçi Bayramı Ustune oturtulan kanlı tablo ve tstanbul polisinin gazetecilere bilinçlisaldırısı Özal'ın siyasal tasarımlanyla ilişkili sayılıyor. Parlamenter işlevini yitirmiş görunen ANAP grubu, varlığıyla yokluğu belli olmayan Bakanlar Kurulu biryana, çoğu kişi Sayın Başbakanın kafasında neler dolaştığını çözmeye çalışmaktadır. Ne yazık ki gelinen nokta budur. Sayın Başbakanın kafasında bir şeyler tasarladığına inananlar da gün geçtikçe azalmaktadır. Bilinen şudur: Özal artık guniLgunüne politika yapıyor ve iktidarda zaman kazanmaya çalışıyor. Enflasyon ya da ekonomı ikinci plana düşmüş gibidir. Başbakanın basına karşı tutumu da eğer kasıtlı ya da duygusal değilse bir şaşkınlığın türevıdir. Çünku gazeteciler cumhuriyet tarihinin hiçbir döneminde bu çapta bir saldırıya uğramamıştL Başbakan olayda tahrikçi bir rolü nasıl tistlenebilmiştir? tstanbul polisi nasıl olmuştur da böyle bir duruma düşürulmüştür? Bu konuda çok sey söylenebilir. Polis yeterli eğitimden geçmemiştir; öfkeyle doludur, sokak eylemlerinde kalabalığın ü'zerine yurürken serinkanlı değildir; kendisini devletin yatıştırıcı ve düzenleyici bir görevlisi gibi değil, kavgamn bir tarafı gibi görmektedir; gazeteciler olayiarı fotoğraf makineleriyle saptamaya çalışırken de polis suçustü yakalandığı duygusuna kapılmaktadır. Ancak sokaklardaki kanlı kavgalar ve polisteki gazeteci düşmanlığı, bunalımm yüzeysel göstergeleridir. Olayın kökleri daha derinlere uzamyor. Serinkanlı düşünülürse Türkiye hukümetin tek başına aşamayacağı bir çıkmaza saplanmış görunmektedir; hele21.75'lik bir oy tabamyla bu dar geçidi aşmak olanaksızdır. Sayın özal bu gerçeği anlamış mıdır? Başbakanın gerçekleh bir an önce kavramasında sayısız yararlar var; iktidarın muhalefetle diyaloğa geçmesi, yatıştıncı ve uzlaşmaa bir siyasetle ülkedeki gerilimi duşürmesi, akıl ve sağduyuya daha uygun değil mi? Şeker Bayramı, düşünmek için iyi bir fırsattır. Bir özeleştiri yapmasını Sayın özal'dan beklemek aşırı iyimserlik olur; ama durumu gözden geçirmek için bayram tatilinde fırsat bulabilecek midir? Her şeyi tek başına tistlenmiş bir kimse için bu zamanı bulmak çok güçtur. Zayıf da olsa bu umudumuzu koruduğumuzu söyleyerek; okurlarımızm bayramlannı kutlar, mutluluklar dileriz. **• ILGIL Emlak Bankası'nın 1988 bilancosunu kamuoyumuzun değerlendirmesine sunarken, bu başanlı tabloyu bîrlikte gerçekleştirdiğimiz bütün müşterilerimize ve personelimize teşekkür ederiz. Iste, Emlak Bankası'nın 1988'i... Iste, bankanızın gerçek gücü: m EMLAK BANKASI'NIN 1988 YILIMALİ GEÜSİMİ (MİLYON TL.) 1988 özkaynaklar TL. Movduat Döviz Tsvdiat Hesabı Yurtdışından Sağlanan Krediler Likit Degerler Krediler Takiptoki Krediler (Net) 309,540 2,277,477 413,652 100,115 1,332,225 3,081,453 99,556 I i 1987 219,439 1,247,774 262,607 41,708 701,927 2,103,221 227,057 %Artış 41 82 58 TürkIş yanıt (Baf tarafı 1. Sayfada) Türkİş ise hesabın ucretlerin en çok aşındığı tarih olan 31 Aralık 1986 yerine, 1 Ocak 1987'deki satın alma gucü gozönüne alınarak yapümasından yana olduğunu savunuyor. TurkIş Genel Teşkilatlandırma Sekreteri Orhan Balaban, kamu işverenlerinin Türkİş'in hesabına karşı çıkamayacaklannı ifade ederek şunları söyledi: "Satın alma giicfinü 100 kabnl edebileceğimiz tarih hangisidir? Tabii ki aşınmalann giderildiği tarihtir. 31 Aralık 1986; ücretlerde aşınmamn en yüksek olduğu noktada sen ne hakla reel satın alma gücünü 100 alabilirsin? Öyle uçkâğılçılıkla bugune kadar sendikalara sözleşmeleri imzalattılar. Re«l satın alma gttciinün kayba uğramamış farzettigimiz nokta neresi olmalıdır? Kaybı giderdiğimiz nokta: Yani 1 Ocak 1987. Orada paranın aşınması giderilmiştir. Kamu işverenleri bunun tam tersini savunuyorlar. Böyle savunurlarsa. o sözleşmeleri bitirebilen sendika çıkmaz. Sendikalar belki bitirir. Ama işçilere hesap veririer." Türkİş Genel Sekreteri Emin Kul ise "Yiizde 170 rakamının içinde ne var?" sorusuna, "Her şey var" karşılığıru vermekle yetindi. Kul, Türkİş'in zam önerilerinin, sendikalar tarafuıdan toplu pazarhk rnasasında ikili görüşmelerle gündeme getinlmesi gerektiğini de soyledi. Öte yandan, kamu kesiminde çahşan ve 1 Ocak 1989 tarihi itihanyla toplusözleşme süreleri bitmiş ve halen görüşme aşamasında olan işçilere 200 biner lira avans ödemesi dün yapıldı. Avanslar, fıilen greve başlamış işçilere verilmeyeceği için, Iskenderun ve Karabük DemirÇelik Işletmeleri'nde çalışan 24 bin işçi ödemeden yararlanamadı. İstanbul'da Harbİş Sendikası'na üye yaklaşık 2 bin işçi "toplusözleşme görüşmelerinde ücret kademeleri arasında uçurumlar yaratan bir ucret zammı sisteminin kabul edilmesinı protesto için" sendikalarının genel merkezini mektup yağmuruna tuttular. Işçiler gruplar halinde imzaladıklan mektuplan dun Harbİş Genel Merkezi'ne postaladılar. 140 90 46 (56) 85,392 50,325 1988 YILINDATAKİPTEKİ KREDİLERDEN YAPILAN TAHSİLATLAR 1988 YILI VERGİ SONRASIKÂRI EMLAK BANKASI " Y A R I N L A R B İ Z İ M , B İ Z G E L E C E Ğ İ Z . '