24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
4 MAYIS 1989 ÇUMHURtYET/17 Balıkçı gözeli yarışmacılardan Avusturya güzeli Tına Perghold'un Dünya Güzeltik Yanşması'nda iddiaiı Evren IDEA 89 hıaraıı gezdi ANKARA (UBA) Cumhurbaşkanı Kenan Evren, dün 'IDEA 89' Fuarı'nı ziyaret ederek hava gösterilerini izkdi. Saat \5.QffVt fuarın düzenlendiği Etimesgut, Türkkuşu tesislerine gelen Evren'i burada Milli Savunma Bakanı Safa Giray ile fuar yöneticileri karşıladı. EvTen, kendisiue aynlan bölüme geçerek, uçaklann hava gösterilerini izledi. İlk gösteriyi Fransız yapımı Mirage 2000"ler yaptı. Cumhurbaşkanı 8 dakikalık gösteriyi beğeniyle izlerken, uçağın yapımcısı Dassault'un sahıbi Serge Dassault, başpilot Jean Jacques Rose'yi Cumhurbaşkanı Evren'e takdim etti. Cumhurbaşkanı Evren'e, ABC Fuaı Organizasyon Genel Müdürü Sedat Yılmazer tarafından özel şilt verildi. Gökova'ya çöp teknesi BODRUM (Cumhuriyet) Gökova Körfezi'nin çöplerini toplayacak iki tekneden birincisinin yapımına dün başlandı. "Bodrum Gönüllükri" tarafından yaptınlan tekne, mavi yolculuk hattı olan Gökova Körfezi'nin çeşitli yerlerine konulacak çöp raerkezlerinde biriken çöpleri ala\ cak ve Bodrum'a getirecek. Bodrum Gönullüleri adına bir açıklama yapan Saymur Gelendost, Gökova ve Hisarönü körfezleri için iki ayrı çöp teknesi yaptırmayı düşündüklerini, teknelerden birincisinin imece usulü ile toplanan paralarla Bodrum İçmeler"de yapılacağını, diğer teknenin ise tzmir'de bir tersanede yapılıp Bodrum Gönüllüleri'ne hediye edileceğini söyledi. Ayrıca tekne için işadamlan, Türk Tanıtma Vakfı ve Philip Morris fırması parasal yardımlarda bulundular. Papa Zambiya'da Afrika'da bir dizi ziyaret yapmakta olan Papa II. John Paul, Zambiya'da Devlet Evi'nin kapısında bir sure durarak içi doldurulmuş aslanla ilgilendi. (Fotoğraf: Reuters) en büyük merakı balıkçılık. Perghold Meksika tetevizyomı için hazıhanan programda fotoğraf görevlilerine balık tutarken tetevizyon ve pozlar verdi. (Fotoğraf: AP) İ V sokaklarında bambu kay l mışmdan yapılmış pipolarını zevkle tütturen erkeklere sık sık rastlamak mumkün. Çay ve bambu pioosu bir mola anında dinlenen Vietnamlının başlıca keyfı. (Fotoğraf: Reuter) Hano HABERLERİN DEVAMI OLAYLARIV Türklş önerisi:% 170+60 ARDENDAKI GERÇEK (Baflaraftl. Sayfada) nı Kenan Durukan, Türkîş Genel Sekreteri Emin Kul'un geçen pazar günü TRT'de yayımlanan demecini eleştirdi. Durukan, daha henüz ortada kesinleşmemiş bir sonuç olmasına karşın Türklş Genel Sekreteri'nin sözleşme görüşmelerinin olumlu gittiği yolunda kamuoyuna mesaj verdiğini bildirdi. Emin Kul ise TRT'ye verdiği sözlerinin saptınldığını ifade etti. Daha sonra Türkîş yöneticileri komisyon üyesi sendika liderlerine olası ücret zamrru hesaplamalanm yaptılar. Bu hesaplardan, birinci yıl için yüzde 165'lik bir zam oranı en çok tutulanı oldu. Bunun üzerine, 1989 yılı, yani birinci yıl için hükümete götürülecek ücret zammı oranı ytizde 170 artı 60 bin lira olarak belirlendi. Türktş Eşgüdüm Komısyonu, yüzde 170 artı 60 bin lirayı "ortalama" olarak hesapladı. tşkolu ve işyerlerine göre sendikalar, bu oranda gerekirse esnek davranabilecekler. özellikle yüzde 170'in yanına eklenen seyyanen "arü 60 bin liranın" özellikle düşük ücretli işyerleri için geçerli olabileceği kabul edildi. Sendikalann, pazarlık görüşmelerinde yüzde 170 artı 60 bin liranın birkaç puan altına inebilecekleri de dile getirildi. Bu esnek liğin en düşük düzeyi olarak da yüzde 165 gösteriliyor. Türkİş'in yüzde 170 rakamının içinde 19871988 gerçekleşen enflasyonlan karşısındaki yitikle yüzde 5'lik refah payı da bulunuyor. Türklş Eşgüdüm Komisyonu yüzde 170'i belirlerken 1989 tahmini enflasyon oranının yüzde 65 olacağını göz önüne aldı. Türkİş Eşgüdüm Komisyonu, (Baştarafı 1. Sayfada) illi askerin televizyondaki göruntüsü bütün dünyada öfke ve nefret dalgalarına yol açmamıs mıydı? 1 Mayıs bayramını kutlamak için sokağa çıkan insanlar (yasaklan çiğneseler de) insandırlar. Uygar dünyada yaşam hakkı kutsaldır; çağdaş devlet de önce insanın yaşam hakkmı guvenceye almak için vardır. ABD, Fransa vb. ülkelerde halk, evinde televizyon seyrediyor, dünyanın heryerinde 1 Mayıs kutlamalanm izliyor. Ekranda bayram sevinci var. Ancak stra Türkiye'ye gelince manzara değişiyor; kaçışan insanlar ve bu insanların üstüne ateş eden polisler, bir dehşetfılmi oluşturuyorlar. tşte, I Mayıs J9S9'da bütün dünyaya Türkiye'yi böyle tanıttık. "Geceyansı Ekspresi" filminin yönetmenine niçin kıztyoruz? Bizjde öyle yönetmenler var ki ve öyle senaryolar yazılıyor ki, suylenecek her söz yetersiz kalır. 12 Eylül'den bu yana insan haklannı devlet teröhiyle çiğneyen bir ülke görüntüsü kazanmıştık. Bu görüntüyü 1 Mayıs 1989'la dünya basımnın sayfalarında ve televizyon ekranlannda pekistirmedik mi? Aşkolsun!.. Türkiyemizi dünyaya işte böyle tamtıyoruz. •• • ikinci yıl, yani 1990 için ücret zammının yüzde 60 olarak önerilmesini de kararlaştırdı. Ancak hükümete götürülen öneride, 1989 enflasyonu yüzde 65'i aştığı takdirde, aşan kısmın 1990 ücret zammı olan yüzde 60'a eklenmesi de kabul gördü. Aynca yüzde 60'lık ikinci yıl zammına, yüzde 5 refah payının da eklenmesi hükümete götürülen öneriler arasında yer aldı. Türklş Eşgüdüm Komisyonu, üçlü sosyal yardım paketi olarak bilinen yakacak, bayram ve izin paralannın birinci yıl için ayda 100 bin lira, ikinci yü için ise ayda 120 bin lira olarak belirlenmesi önerisini de hükümete verdi. Türkİş'in hükümete götürdüğü bu öneriler, Türklş Eşgüdüm Komisyonu'nda bir tutanakla saptandı ve Türklş Yönetim Kurulu üyeleri dahil tüm komisyon üyesi sendika başkanlan tarafından tek tek imzalandı. Tutanak daha sonra Türklş Genel Başkanı Şevket Yılmaz ve komisyon üyeleri tarafından dün saat 18.00'de Devlet Bakanı Cemil Çiçek ile yapılan toplantıda hükümete verildi. daki sendika başkanlanmızın tekUHerini de iletmiş olduk. Sendikalanmızın arasında bir an evvel müzakereye başlanarak bizim tespit edeceğimiz minumum seviyedeki miktarlann da çabukluğa kavuşturulmasını teraenni ediyorum. tnşallah muzakerelerin, çabşanlara, bizden yüzde bekleyenlere bir bayram mujdesi olacağını tatamin edijorum ve başanlar diliyornm." Devlet Bakanı Çiçek de ücret zammı ve üçlü sosyal yardım paketi konusundaki Türktş öneriierini aldıklannı ifade ederek şöyIe konuştu: "Biz. bunlara muttali olduk. Tabiatıyla kendi yönıimüzden bunlann değertendirmesini yapacağız. Muessese müessese bunun getirecegi külfetler nelerdir, bunlann bir değerlendirmesi yapılacak. Biz de bu toplusozleşmelerin bir an evvel mutlu sonuca ulaşması bakımından büyük gayretkr gösteriyoruz. Zaten, aldıgımız mesafe de bunu göstermektedir. Bizim de arzumuz bu işin bir an evvel bitmesidir." Demir^Çelik'te grev başhyor UGURMUMCU (Baştarafı 1. Sayfada) GOZLEM Htikümet ile görtişme *&** && ü e TürkJş yöneticileri arasında yapılan görüşme, yaklaşık bir saat sürdü. Görüşmeden sonra bir açıklama yapan Türktş Genel Başkaru Şevket Yılmaz, konfederasyonun zam önerilerini açıkladı ve şunları söyledi: "Bu yaptığımız tekliflerin kısa bir süre içinde müzakereye tabi tutulmasııu rica ettik. lmkânlannı kullanarak müzakerelerin bayramdan evvd bttirilmesi konnsun (Baftaraft I. Sayfada) S ına dikkat edilmesi ve kalabagerilerde kaldı. Çetin'in dün söy lık yerlerde silah kullanmaktan lediği gibi, "yürüyüşü yapanlar imkân nispetinde sakınılması' Kiiltür Servisi Bu yılın Sait polisin gösterdiği sorumsuzluğa icap eder" Yasanın 16. maddesi "kanuni Faik Hikâye Armağanı'nı, kapılsalardı, bir değil, yüzlerce "Stockbolm Oyküleri" adlı yapı kişi ölebilirdi." SHP, artık yasa dı şartlar gerçekleştiğinde her çetıyla Demir Özlü kazandı. Saba şı emirlerin, silah kullananların şit silahı polisin kullanma yetkisi" olduğunu söyiüyor. Ama İstanbattin Kndret Aksal, Öktay Ak üstüne gitmeye kararlı. Gelişmeler dün daha boyut bul'da polis "gereği yokken imbal, Rauf Mutluay, Hilrai Vavuz, İnciser Akpınar, Şara Sayın, Tah landı. Önceki gün İçişleri Baka kân nispetinde silah kullanmaksin Yücel ve Fethi Naci'den olu nı'nın hükümet adına izinsiz yü tan şakınmıyor. Yaralamak yerişan seçici kurul kararı oybirliğiy rüyüş yapanlarda silah bulundu ne öldürmek için ateş açıyor. le aldı. "Stockhotm Öykül«ri"nde, ğunu resmen açıkladığı saatler Başka çareleri kullanmıyor. Hem tsveç'te yaşayan Demir Özlü'nün de, İstanbul Valisi ile emniyet yet de kalabaık yerde hedef seçerek yurtdışındayken yazdığı on dört kililerinin tersini vurgulayan de ateş ediyor." Yasaya, tüzüğe ayöykü yer alıyor. özlü, kitabmda rneçler vermeleri, dün ortalığı ka kırı hareketler "gün gibi aşikar" •hem yurtdışmda yaşadığı yerleri rıştırdı. Hükümet, hem de Mec hale geliyor. hem de yurdundaki, belleğindeki, lis kürsüsünden, yürüyüş yapanHükümet de olayın izinsiz bir anılanndaki yerleri ve kişüeri ken larda silah bulunduğunu söyleyince, olayın boyutları degişti. Ne yürüyüşü engellemenin çok ötedine özgü üslubuyla anlatıyor. sine taştığını yavaş yavaş kabul 1935 yılında lstanbul'da doğan var ki vali ve emniyet yetkilileri, ediyor. İstanbul Valiliği dün "idari Demir Özlii edebiyata şiir yazarak bakanı yalanlayarak yürüyüşe soruşturma" açtırıyor. Kim ateş başladı. özlü daha sonra öykü ve geçenlerde "silah bulunmadığı" etmiş, hangi tabancadan çıkmış eleştiriler yazmaya başladı. Öykü yolundaki yayınlan önceki gün ve kurşunlar, ateş açılmasını gereklerinin yapısını varoluşçu ve ger •dün doğruladılar tirecek ortam varmıymış, yokceküstücü öğelerle oluşturdu. EnHükümetin, Meclisi yanlış yar muymuş. Araştıracağı duyutelektüel ve ısrarlı tutumuyla ya gılara götürecek beyanda bulun ruluyor. lın gercekçilerin karşıtı bir tutumu ması, SHP'yi soruşturma önerTabii ilk bakışta, savcılığın yabenimseyen özlü'nün başlıca öy gesîni bir an önce hazırlayıp ni sıra valiliğin de idari soruşturkü kitaplan şunlar: Bnnaltı, So Meclise vermeye zorladı. ma açması, yöneticiler açısından luma, Boğuntulu Sokaklar, ÖteBir başka yönü daha vardı ki Günler Gibi Bir Gün, Aşk ve Meclis görüşmelerinin: İçişleri olumlu bir davranış olarak yoPoster, Berlin'de Sann. DemirÖz Bakanı Aksu, polisin vazife ve se rumlanıyor. Ne var ki olumlu nolü 1964 yılında "Soluma" adh öy lahiyetler yasasının 16. maddesi tun pekişmesini engelleyecek, iç kü kitabıyla TDK Ödülü'nu ka ne dayanarak ateş actığını söy bulandıran kimi öğeler çıkıyor zanmıştı. özlü'nün, ayrıca Bir lüyordu. Hasan Fehmi Güneş ise ortaya. İstanbul emniyetinin yasal yetUziın Sonbahar ve Bir Köçük yasayı açıyor, sözü edilen madBurjuvanın Gençlik YıDan adh ro denin neresinde silah kullanma kilerini aşarak ateş açtırdığı savı manlan, "Bir Beyoğlu Düşu" adlı ya izin verdiğinin gösterilmesini kanıtlanyia ortadayken, bu savın anlatı kitabı da bulunuyor. Sait istiyordu. Tabii yanrt alamıyordu. doğru olup olmadığını soruşturmaya, İstanbul emniyet müdür Faik Abasıyanık'ın ölümünden Adı geçen yasaya dayanarak muavinlerinden birinin görevlensonra annesi Makbule Abasryanık hazırlanan tüzuğün 17. maddesi dirildiği soyleniyor. tarafından, oğlunun kitaplarının daha açık: "Kanunun 16. maddegelirinden karşılanmak üzere kuİkinci sakınca: Bakana göre si mucibince polis için silah kulrulan armağan, Sait Faik'in öluın lanmak selahiyetinin kabul edil yürüyüşe geçenlerde de silah yıldönümlerinde (11 mayıs) bir diği hallerde, silah kullanılması, vardı. Polis silaha karşı silahla önceki yılın en begenilen öykü kisilah kullanmaktan başka bir ça karşı koymak zorunda kaldı detabına veriliyor. 1955 yılından bu re bulunmadığı hallere meye gelen bu açıklamanın doğyana yalnızca 196063 yıllarmda münhasırdır" diyor, önemli bir ruluğunu kanıtlayacak ifadeleri verilmeyen armağan, 1964 ydı yine İstanbul emniyeti ilgilileri alıaçıklama daha getiriyor: mart ayında Darüşşafaka Cemi"Bu takdirde mümkün olduğu yor. Kısacası her açıdan suçlayeti tarafından yeniden yürürlüğe kadar suçlunun öldürülmekten nanlar "gerçeği anyor." Aklanma geçirildi. ziyade yaralı olarak yakalanma olanaklan şu anda ilgililerin elinde. Polis yetkililerinden bu arada suyu bulandıran kimi öngörüşler duyuluyor. Gözaltına alınanlar da silah olmadığını yineliyorlar." Fa(Baştarafı 2. Sayfada) kat kimilerinin yakalanmadan önce tabancayı bir yere atmış olmagüvenlik güçleri neden aynı şiddetle önleme görevini yapmadı? ları olasılığını da göz önünde tutIkili tutum, ikili davranış işte budur. Sağcılar, gericiler yürürse, mak gerektiğini" söylüyorlar. İfayasalara ters düşerse, sorun yoktur. Ama yıllarca resmi bir baydesi alınan kimileri "zor ram olarak kutlanmış 1 Mayıs'ta yürüyüş yapanlar ise kurşunla, karşısında" gerçek dışı beyanda copla, sopayla, işkenceyle, toplu gözaltına almalarla cezalandıbulunur, tabanca taşıdıklarını "binlır. 1 Mayıs günü yürüyenler ile Cağaloğlu'ndatoplunamaz göslinen yöntemler sonucu itiraf terilerine kalkışanlar ayrı ayrı ölçülerle tartılmaktadırlar. ederse", ortaya çıkacak manzarayı düşünebiliyor musunuz? Ka1 Mayıs Bayramı'nın, Atatürk'ün armağanı bir bayramın kalmuoyunda suçu örtbas etmenin dınlması büyük bir yanılgıdır. 1 Mayıs'ta emekçilerin kutlama yüyolu bulundu yargısı hemen berüyüşlerine izin verilmemesi ise büsbütün yanlış, ters, haksız bir davranıştır. Bu yanlış islerin hesabını kim soracak? Parti mer lirmeyecek mi? kezinde, Türkİş'e kadar beş altı yüz metrelik yolu yakasında kaİdari soruşturmayı içişleri Baranfillerle geçen SHP mi? Yoksa "Aç işçinin bayramı mı olurmuş" kanlığı müfettışiennın neden yapdiyen DYP mi? Emekçiler gerçek bir bilinçlenmeyle kendi siyamadığı, ifadelerin savcılık yerine sal örgütlerini kurmadan, ülke siyasasında ağırlıklarını, güçleriniçin emniyette alındığı soruları ni duyurmadan emek düşmanı tutumlar, davranışlar uygulamakarşımızda. Sorular soruları kolar, iyi bilelim, daha yıllarca sürüp gidecektir. valıyor. SaitFaik Armağanı Ozlti'ye CUNEYT ARCAYUREK yazıyor ANKARA (Cumburiyet Büro Bakanlar Kunılu'na, işçi harekesu) tskenderun ve Karabük tine, bepimize hayııiı olsun" deDemirÇelik tşletmeleri'nde 24 di. Çeliklş yöneticileri dün lskenbin işçi bugün greve başhyor. derun ve Karabük'e hareket ettiÇeliktş Sendikası yöneticileri, ler. Devlet Bakanı Çiçek, Kadün akşam Devlet Bakanı Işın Çe rabük ve tskenderun DemirÇelik lebi ile yaklaşık 1.5 saat süren bir fabrikaiannda bugünden başlayagörüşme yaptılar. Çeliktş Genel rak grev uygulamasına geçilmesiBaşkanı Metin Tiirker, görüşme nin üzücü olduğunu belirterek den sonra yaptıgı açıklamada, şöyle konuştu: kendi teklifleri ile bakanın teklifi "Karabük ve tskenderun Dearasında saat ücretlerinde 900 li mirÇelik fabrikaiannda şu anda ra fark bulunduğunu ve anlaşma işçilik gideri 133 milar liradır. sağlanamadığj için yarın (bugün) MESS'in onerdiği teklif ile işçilik sabah greve başlayacaklarını söy gideri 300 milvar liraya çıkmaktaledi. dır. Çeliktş Sendikası'nın istediTürker, önceki gün saat ücret ği, 650 milvar lirayı buluyor. Biz lerinde 2400 liraya indiklerini, tek anlaşma sağlanmasını istiyoruz. liflerini dün yüz lira daha aşağı Arada bu fark olunca, bir yaklaya çekmelerine karşılık hükümet şım sağlamak da mümkıin değil." ten uzlaşma yönünde bir yaklaşım Çiçek, Karabük ve tskenderungörmediklerini kaydetti. Çeliklş daki olası bir greve önlem olarak Başkanı, Devlet Bakanı Işın Çe romanya'dan 20 tonluk demirlebi'nin "Dün yapuğım 1408 lira çelik ithali bağlantısı yapıfdığını, bk teklifi şimdi Bakanlar Kunılu' aynca özel sektörün de ithal giri200 bin lira avans nda savunabilecek durumda deği şimleri olduğunu kaydetti. Devlet Bakanı Cemil Çiçek, lim. Turkİş bugün (dun) leklifiDemir ve Çelik lşletmeleri GeTürklş ile yaptığı görüşme önce ni yüzde 170 olarak açıkladı. Sisinde bir açıklama yaparak top zinki bunun üstünde, yapabilecek nel Müdürlüğü'nün Divriği ve lusözleşme görüşmeleri süren iş bir şe> yok" dediğini de açıkladı. Hekimhan tesislerinde çalışan 2 bin işcinin 17 mayısta greve başçilere bayrama değin 200 bin lira Türker, "Grevi başlatıyonız. laması kararı alındı. avans verileceğini belirtti. Çiçek'in konuya ilişkin açıklaması şöyle: "Bir taraftan müzakereler sürdürülürken diğer taraftan da bu beklentileri bir ölçüde karşılayabümek için 1 Ocak 1989 larihi itibanyla sözleşmeleri biten ve halen miızakere safhasında olup da fiilen gre>e gitmemiş kamuya ait bütün işyerlerinde bu yeni dönem toplusözleşmelerinden doğan veya doğacak alacaklanna mahsuben 200 bin lira avans ödenmesi ve bu ödemenin bayramdan önce işçtmize ödenmesi hususunda gerekli çalışmalar devam etmektedir. Bu avansın, toplusözleşmeler imzalandıktan sonra işçiden nasıl mahsup edileceğini, kuruluşlar İnceleiM Olay yerinde inceleme yapan bomba uzmanlan, pattamanın çok kendileri ayarlayacaklar." geniş bir alanda duyulduğunu belirterek bunun birbirine bağlı birden fazla bomba olabıleceğinı soylediler. (Fotoğraf: Behzat Şahin) Yasada "silah kullanmak" yetkisi "kalabalığa ateş et, adam ö/dür"anlamınada gelmez. Silah kullanmak, örneğin "havaya ateş açarak" topluluğu dağıtmak anlamına da gelir. Bu madde 1934 tarihlidir. Yasaya 1985 yılında Konan ek 9. maddede polise, gösteri ycpan topluluğun "direnmesi, saldınya y&ltenmesi veya saldında bvlunması" koşullarında "her çeşit silah kullanma yetkisi" veriyor. Bu yetki de sınırsız değil. Zor kullanma ve direnmenin "mahiyeti ve derecesine" göre "kademeli şekilde artan nispette bedeni kuvvet, maddi güç ve kanuni şartlar" oluşursa, bu durumlarda silah kullanılabiliyor. "Toplu kuvvet" olarak "müdahale" edilen koşullarda zor kullanmanın derecesi ile kullanılacak "araç ve gereç'in belirlenmesi, o olayı bastırmakla görevli "kuvvetin amiri" tarafından saptanıyor. Bu durumda, Tarlabaşı'nda kalabalığa ateş açma emrinin ya Emniyet Müdürü Ardalı ya da bu bölgedeki olayı yatıştırmakla görevli "atnir" tarafından verilmesi gerekir. Konunun en önemli, en duyarlı noktası buradadır. Eğer, "ateş emri" olmadan polis kendiliğinden ateş etmişse, çok daha "vahim" bir durumla karşı karşıyayız demektir. Olayda, polise karşı direnmenin "mahiyet ve derecesi" ateş ile karşılık verilecek kadar büyük müydü? Direnme "kademeli olarak artan nispette" büyüyor muydu? Bu koşullarda bile silah kullanmak "kalabalığa ateş aç" anlamında bir yetkiyi içermez. 1 Mayıs ile ilgili toplantılarda Emniyet Müdürü Arda/t'nın polise verdiği "emir" ya da "talimat" nedir? Bir ateş emri verilmiştir. Bu emir ne zaman verilmiştir? Ortaya çıkanlması gereken konu budur. 1 Mayıs olayları nedeniyle önceden genel bir "vuremri" verilemez. Verilmişse bu daha büyük bir suç olur. Tarlabaşı'ndaki olay rtedeniyle kalabalıktan polise taş atıldığı anda "afeş emri" verilmişse, bu emri veren "amir" kimdir? Emniyet müdürü mü? Sjyasi şube müdürü mü? Ö yöredekı görevli "amir" mi? Kim vermıştir bu emri? Kimdir bu "amir"? Olayın fotoğrafları gazetelerde yayımfâhmıştır. Ateş açanlardan biri trafik polisidir. TraTik polisi, bu olayı bastıracak "toplu kuvvef içinde görevli midir? Bu trafik polisine "vuremri" verilmişse, bu emri vermeye yetkili olan "amir" kimdir. Bu sorulara yanıt aranacaktır. Diyelim ki ateş açanlar arandı ve bulundu. Yasaya 1985 yılında eklenen ek 9. madde, olayda silah kullanan polisler hakkında Osmanlı Imparatorluğu'ndan kalma "memurin muhakemab hakkındaki yasa" gereğince soruşturma yapılmasını öngörüyor. Yasa, olayda silah kullanan polislerin "ceza sorumluluğunun tespitini" savcılardan önce "memurin muhakemab yasası" gereğince oluşturulacak kurullara veriyor. Sanık polisler hakkında dava açılırsa, bu polisler "duruşmadan vareste"de tutuluyorlar. "ANAP damgalı" yasa maddesi, yargıcın yetkisıne işte böyle karışabiliyor Bu polislerin avukatlık ücreti de Emniyet Genel Müdürtüğü'nce karşılanıyor. "ANAP yasalan" böyle... Bu yasalardan önce devleti yöneten "zihniyet" ve tutum önemlidir. Polisin eğitimi önemlidir; polise verilen ideoloji ve siyasal kımlik önemlidir; polisin yetıştiğı ortam ve koşullar önemlidir. Yoksul pohslerı işçilere. yoksul işçileri polislere düşman eden tek yanlı koşullandırmalar önemlidir. Dün "Tuzla olayı" bugün 1 Mayıs... Yarın belki de bir başka olay... Bir başka serüven!. ve bir başka senaryo...Ve bilinen son!.. Kimdir bu trafik polisi? Eylemler sürdü Gölcük askeri tersane ve öteki askeri işyerlerinde çalışan HarbIş üyesi işçiler, önceki gün başlattıklan oturma eyleminde dün süreyi iki saate çıkardılar. Saat 11.00'den öğle tatili başlangıcı olan saat 13.00'e kadar otuma eylemi yapan işçiler, "Ekmek kavgamız işveren konumundaki komutanlanmıza karşı degil. Bize bayramı zindan eden anne ve babalanmızla kucaklaşamamanın, eş ve çocuklanmıza bayramlık alamamanın ezikliğini tattıran siyasi iktidar ile onun adına toplusözlesme masasına oluran terasilcUerine karşıdır" diye konuştular. Banka şubesine bomba tstanbul Haber Servisi Dün gece de Taksim'deki bir banka şubesine bomba konuldu. Olayı Devrimci Sol örgütü üstlendi. Dün 21.00 sıralarında Taksim Mete Caddesi'ndeki Bank Of Credit and Commerce Inlernationalın şubesine ses bombalan konuldu. Yüksek seste patlama çevrede heyecan yarattı. Patlamada, baııka şubesinin camlan kırıldı. Olay yerinde inceleme yapan bomba uzmanlan, ses bombasının birden fazla olabileceğini belimiler. Bu arada olaydan sonra gazetemizi telefonla arayan bir erkek, bombanın Devrimci Sol örgütüne bağlı "Devrimci Savaş Hücreleri" tarafından konulduğunu belirterek "1 Mayıs'taki saldın>a misilleme olarak emperyalizme ve oligarşiye saldın devam edecek. Her şey THKPC için. Her şey zafer için" dedi. EVET/HAYIR Cumhuriyet Ankara Bürosu'nun haberine göre, Yapı ve Kredi Bankası'nda çalışan 10 bin 200 işçi, işverenin toplusözleşme görüşmelerindeki uzlaşmaz tavrını protesto etmek amacıyla dün, "toplu halde ise giriş ve işten ANKARA (Cumhuriyet Büroçıkış" eylemi yapular. su) Bazı il teşkilatlanmn fesTanm Orman ve Köyişleri Ba hedilmesine sert tepki gosteren kanbğı Teşkilatlanma ve Destek ANAP'ın ittifakçı milletvekillerı, leme Genel Müdürlüğü'nde vizi socunun MKYK'da tartışılmasını teye çıkmak isteyen 200'e yakın ve Özal'ın isteği üzerine gerçekleşTezKoop tş üyesinin toplu vizite tirilen fesihlere karşı çıkılmasım eylemi engellendi. karaılaştırdılar. HareketçiBandırma'da Etibank'a ait muhafazakâr eğilimin önde gelen BoraksAsit Fabrikaiannda çalı isimlerinden Talat Zengin, önceşan 622 işçi, geciken toplu iş söz ki gece bazı milletvekillerine iftar leşmesi görüşmelerini protesto yemeği verdi. İttifakçı milletvekiliçin dün toplu viziteye çıktılar. Sa lerinin ve bazı bakanlann katıldığı at 10.30'da SSK hastanesine fab yemekte Trabzon Milletvekili rika araçlanyla giden işçiler, dö Hayrettin Kurbetli istifadan son nüşte ise 2 kilometre uzaklıktaki anda vazgeçirildi. Hayrettin fabrikaya kadar yürüdüler. Kurbetli, "Adeta bizim istifamız T Ç D D Haydarpaşa Tamir isteniyor. tstifa etmeyi çok ciddi Tahliye Servisi'nde geçici olarak olarak düşünüyorum" dedi. Kurçalışan 264 işçi işten çıkartıldı. 4 betli'nin istifayı gündeme getirsenedir her ay girişçıkış yaptırı mesi üzerine ittifakçı milletvekillarak çalıştırılan işçiler, limanda leri, bunun yanlış olacağını söyiş olduğu halde işten çıkartılma lediler. Eski Milli Eğitim Bakanı lanriı eleştireıek "Madem iş yok, Hasan Celal Guzel, sorunu neden taşerona iş veriliyor?" de MKYK toplantısında tartışmanın diler. Hiçbir sosyal güvenceleri ol en doğru yol olacağını belirtirken, madan yıllardır çahştıklarını, 95 Mehmet Keçeciler, fesihlerin kabin lira maaş aldıklannı söyleyen nunsuz olduğunu ve geçerli olmaişçiler, işyerinde örgütlü Likatİş dığını bildirdi. Sendikası'nın kendilerine yeterinYerel seçimlere kadar ANAP'ce sahip çıkmadığını belirttiler. ın Teşkilat Başkanı olarak görev tşten çıkartılan işçiler, liman yapan Adalet Bakanı Oltan Sunmüdürlüğunün önüne giderek gurlu da Trabzon il orgutünun kendilerine bir açıklama yapılma feshinin son derece yanlış olduğusını istediler. Bunun üzerine Li nu belirterek, "Arkadaşlanmız man Mudürü M. Nibat Özbek, iş hakbdırlar. Ben oradaki durumu çiler adına Likattş tstanbul Şu biliyorum" dedi. be Başkanı Melih Yılmaz'ı kabul Bu arada ANAP'ın eski Genel etti. İşçiler görüşme süresince liman müdürlüğu önünde oturarak Başkan Başyardımcısı Mehmet beklediler. Görüşmeden sonra is Keçeciler, dün toplanan gruptan teyen işçilerin TCDD'nin yol şn önce Teşkilat Başkanı Orhan Debesinde çahşabilecekleri açıklan mirtaş ile görüşerek fesihlerin yanlış olduğunu söyledi. dı. Ittifakçuar MKYK'da hesap soracak • Oğrenci protestosu sürüyor Haber Merkezi tstanbul'da 1 Mayıs günü meydana gelen olaylar dün yurdun çeşitli yerlerinde düzenlenen e>'lemlerle protesto edildi. tstanbul Üniversitesi öğrencileri dün düzenledikleri 1 Mayıs forumunda polisin tutumunu kınadılar. Bir grup ise Siyasal Bilgiler Fakultesi'ni işgal etti. Forum, merkez binada 2 bini aşkın öğrencinin katıhmı ile başladı. Yapılan konuşmalar sık sık, "Kahrolsun sömürgeci faşist diktatörlük", "Biji yek gulan", "Biji Kurdistan" sloganları ile kesildi. Öğrenciler duvar ve yerlere polisin tutumunu kınayıcı nitelikıe sloganlar yazdılar. Bir konuşmacı ise "Eli kanlı tekelci burjuvazinin 1 Mayıs'ı yine kana buladığını" vurgulayarak, "Dünyamızda 1 Mayıs sırasında öldürülen tek kişi de Türkiye'de. Mehmet Dalcı ne ilk ne de son şehidimiz. Onun akan kanı yannın demokratik Türkiyesi'nde ve özgür Kürdistanı'nda kızıl karanfillerin tohumuna boy attıracak. Mehmet arkadaşımmn attığı talan biz hedefine ulaşaracağız" diye konuştu. müdahalesi sırasında bir öğrencinin burnu kırıldı. Bazı öğrenciler de çeşitli yerlerinden yaralandılar. Burnu kırılan oğrenci daha sonra Gazi Üniversitesi Hastanesi'ne kaldınlarak tedavi altına alındı. Ankara Üniversitesi Basın Yayın Yüksekokulu'nda da öğrenciler tarafından yemek boykotu yapıldı. AÜ Veteriner Fakültesi'nde öğrenciler, yuruyüş eylemi gerçekleştirdiler. 50 kişilik grup, fakülte içinde slogan atarak bir süre yürüdüler, daha sonra dağıldılar. Ankara Emniyet Mudürü Mehmet Ağar'ın polis telsizinden gösterilerle ilgili olarak teşkilatına, "tzleyin, ama müdahale etmeyin, eğer yola taşma olursa uygun bir şekilde engelleyin" şeklinde anons yaptığı duyuldu. si toplam 20 bin dolayında işçi, "1 Mayıs günü tetik çeken, sopalar, demir çubuklar ve coplarla işçi ve emekçilere saldıran polis ile iktidann tavrını protesto etmek için" bu sabah yanm saat geç işbaşı yapacaklar. İşçiler sabah işyerleri önünde toplanarak eylemlerine ve normal mesainin başlamasından yanm saat sonra çalışmaya başlayacaklar. Diyarbakır'da DıyarbakırDicle Üniversitesi öğrencileri 1 mayıs olayları ile iki yıl önce Van 100. Yıl Üniversitesi'nde oruç tutmadığı için öldürülen "Şirin Tekeli cinayeti"ni protesto ettiler. Rektörlük binası önünde dün toplanarak kafetery'aya kadar yürüyen bin kadar oğrenci "1 Mayıs Yapılan forum sonrasında ise katliamının hesabı sorulacaktır", bir grup Siyasal Bilgiler Fakulte "Şirinler Ölmez" gibi sloganlar atsi'ni bir süre işgal etti. İşgalci öğ tı. renciler eylemleri sırasında çevreye zarar vermediler, "Devrimci İzmir'de gençlik Mehmet Akif Dala'nın Bornova'daki Ege Üniversitesi ölümünün hesabını soracak" yo kampusu merkez kantini önünde lunda sloganları SBF binasının toplanan ve kollarına siyah bant taiçine sprey boya ile yazdılar. kan yaklaşık bin oğrenci, "Kahrolsun polis", "Tetik çeken eller kınlAnkara'da sın", "Polis dışan" sloganları ataODTÜ'de yemekhane önünde rak yürüdü. Bu arada 1 Mayıs'ta toplu olarak oturma eylemi yapa durumları kuşkulu görülerek gözrak, slogan atan 5060 kişilik bir altına alınanlardan 13 kişinin daha gruba jandarma müdahale etti. serbest bırakıldığı açıklandı. Grubu dağıtmaya çalışan jandarBağımsız Otomobilİş Sendikama erleri, daha sonra jop kullan sı'nın Kartal, Gebze. Sefaköy, Memaya başladı. Jandarmanın bu cidiyeköy ve Topkapı şubeleri üye Demirkent, polisin gazeteci dövmesini kınadı tstanbul Haber Servisi Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nezih Demirkent, İçişleri Bakanı AbdiUkadir Aksu'ya çektiği telgrafta, polisin gazetecileri dövmesini kınadı ve şöyle devam etti: "Basın mensuplanna yönelik olumsuz davranışlann giderek >oğunlaştığı göriilmektedir. Hukuk devleti kavramı ile bağdaşmayan, halkın haber alma hakkını ve basın özgürlügünü kökten zedeleyen bu tür bareketlerin karşısında olduğumuznn bilinmesini isteriz. Yalnız belli olaylarda değil, normal zamanlarda bile özellikle İstanbul polisinin gazetecilere yönelik saldınları dikkati çekecek bir düzeye ulaşmıştır. Özellikle tstanbul Emniyet Teskilatı görevlilerinden bazılannın şiddete varan müdahalelerini yönetim kunılumuz adına kınıyor ve süratle önlem alınmasını diliyonız."
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear