26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
3 MAYIS 1989 HABERLER CUMHURtYET/9 Olağanüstü kurultay çağrı metni ve imzalar, genel merkez tarafmdan inceleniyor. Kurultaya gidileceğinin, en geç biray içinde delegelere bildirilmesi gerekiyor. ANKARA (Cumhuriyel Bürosu) SHP'de genel merkezin yaptığı tüzük değişikliklerine karşı olağanüstü kurultav çağnsı dön Genel Başkan Erdal Inönü've ve rildi. Çağrıya SHP kurultay delegelerinden 4151 imza verdi. Bugfln eklenecek imzalarla bu sayının 440'a çıkabileceği bildirıldi. SHP olağanüstü kuruliayının Inönünün Çin gezisinden sonra mayıs ayı sonunda toplanması bekleniyor. SHP kurultayı ay sonunda celedi. İnönü'ye sabah sunulan metinde 390 kurultay delegesinin imzası yer aldı. Çağrı metnini verenler burada gazetecilere yaptıkları açıklamada. kurultayın toplantıya çağrılması için gerekli 208 imzanın çok üzerine çıkıldığını bildirerek, "Şimdi genel başkammızin olağanüstü kurultayı toplantıya cağırmasını bekleyecegiz. Bunun en kısa sıirede gerçekleşmesi hepimizin ortak dileğidir" dediler. SHP'de olağanüstü kurultay tmzactlar daha sonra şu görüşleçağnsı, görevden alınan bazı il başkanları ve kurultay delegeleri tarafından Inönü'ye dün saat lO.Offda TBMM'deki odasında verildi. Çağnyı verenler arasında eski Bursa 11 Başkanı Kemal Ekiad, Şanlıurfa il başkanı Feridun Yazar ile Kocaeli delegesi Mustafa Kupcü. Ankara delegeleri Mehmet Kerimoglu ve Ahmet karagoz ile lstanbul delegesi Süleyman Çelebi yer aldı. tnonu, çağrı metnini alırken, metnin genel sekreterliğe verileceğini ve inceleneceğini bildirerek, "Bayramdan sonra Çin gezisi dönüsünde karar vereceğiz. Döntince tarihi saptayacagız. Gereği yapılacak" dedi. Feridun Yazar, parti içi demok rasi kurallarının daha iyi çalışmasıru amaçladıklannı bildırince de Inönü, "Zaten parti içi demokrasi Işü'yor" dedi. Inönü, daha sonra çağrı metnini verenlere çikolata ikram etti ve "Çikolata verdi, geregini yapmadı demeyin. Geregini yapacsgız" dedi. Inönü, çağrı metninde güııdem olup olmadığım da sordu ve daha sonra gündemi dikkatlice inri dile getirdiler: "Inanıyoruz ki demokrasi ve parti içi demokrasi bngiin artık diinden çok daha giiçlü bir konoma ulaşmıştır. İmza toplanması olayı hiç bir gerginlik yaratmadan ve partiyi bir iç çekişrae>e itmeden biiyük bir olgunluk ve erginlik içinde gerçekleştirilrnişlir. Kurultayı mız da a>nı olgunluk ve erginlik içinde geçerektir. Partimiz tiim Türkiye've örnek olacak bir demokrasi şöleni yaşayacaktır. İnamyoruz ki son tiızıik değişiklikleri ile önemli ölçiide zedelenmiş olan parti içi demokrasi ve hukukun iistunlüğü ilkeleri zedelenmiş konumlanndan kurtarılarak, yeniden canlı ve taze biçimleri ile yaşama gecirilecektir." Olağanüstü kurultay çağrısı için dün öğleden sonra tnönü'ye 25 imza daha sunuldu. Böylece kurultay çağnsı için imza verenlerin sayısı 415'e ulaştı. Çağrıda 35 milletvekili, 4 parti meclisi üyesi ve 3 merkez disiplin kurulu üyesinin imzası yer alıyor. Ayrıca Ahmet İsvan ve Feridun Öncel gibi bazı parti meclisi ve disiplin kurulu uyelerinin de genel merkeze ayrıca imza verdikleri bildirildi. SHP Genel Başkanı İnönü'ye bazı örgütlerden gelen imzalann ise bugün iletileceği ve böylece imza sayısının 440'a ulaşacağı belirtildi. Böylece SHP kurultayına kalılacak delegelerin yanya yakm bölümü olağanütü toplantı için imza vermiş olacak. Olağanüstü kurultay çağrı metninin ve metinde yer alan imzaların genel merkez tarafından inceIendiği belirtildi. Genel merkez, inceleme sonunda bir ay içinde olağanüstü kurultay için çağrı yapacak. Genel merkez kurultay gününü en az 10 gun onceden delegelere bildirecek. Çağrının 515 mayıs tarihleri arasında Çin'e gidecek olan Inönü'nün Türkiye'ye dönüşünden sonra yapılması bekleniyor. Dün tnönü'ye sunulan olağanüstü kurultay çağrı metnindeki gundemde seçim maddesi yer almıyor. Inönü 'ye verilen çağrıda, 415 delegenin imzası var GÖRÜŞ Demokrasi İNSANLAR F Ü S U N Ö Z B İ L G E N Demokrasinin bütün kötü tarafiarı, daha kuvvetli bir demokrasi tarafmdan gidehlebilir. Arfred E. Smitiı ETIBANK'TA NE OLUYOR? Böl ve Sat Yöntemi İçin Rapor BUGUNLERDE Etıbank'tan yükselen feryadı hükümet yetkilileri pek fazla duymak istemiyorlar. Çünkü bilıyorlar ki bu kuruluşun başında da Ahmet Özal'ın bir okul arkadaşı var. Böyle genç prenslerle uğraşanlar, sonunda ailenin hışmına uğrarlar Etibank, 1988 yılında 163 milyon dolarlık bor cevhen, 450 milyon dolarlık bor mamul ürünü, 56 milyon dolarlık ferro krom, 14 milyon dolarlık alümina olmak üzere toplam 300 milyon doları aşkın dışsatımı gerçekleştiren bir kamu kuruluşu. yaklaşık yüzde 66'sına sahip olduğu için dünya piyasasını düzenleyecek durumda. Kronı, barit, trona, volfram, bakır, mermer gibi stratejik madenlerin veya büyük rezervlerin inrttiyazlarını da elinde tutuyor. Bu ıştah açıcı manzara, yabancılara her şeyin satıldığı günümüzde hiç gözden kaçar mı? Özelleştirme ana planının başına yazılan isımlerden birisi de Etibank oluyor. Etibank'ın özelleştınlmesi amacıyla Morgan Guaranty firmasına bir ana master plan hazırlatılıyor. Firmanın Etibank'ın satışı İle ilgili raporu ise çok basit. "Böl ve sat" Yabancılara milyonlarca dolara yaptırılan bu raporu inceleyen Türk uzmanlar alay ediDünvadaki bor rezervlerinin yorlar: "Bize 100 bin lira versinler, bu rapor gibi 5 tane hazırlayalım. Bu raporu yazmaktan kolay ne var. Müessese holdingleştirilecek, personelin büyük çoğunluğu kapı dışına konacak, başta bor olmak üzere ne var ne yok yabancılara satılacak, özellikle de kâr eden rnüesseseler satışa çıkacak." Rapora göre 1500 kişinin kapı dışına konulması gerekiyormuş. Etibank'ın mankenlikten dış ticarei komisyonculuğuna kadar her işi denemiş genç genel müdürü, Fethi Agalar'a da bu raporu yerine getirmek düşmüş. Yeraltı zenginlikleri, yetişmiş insan gücü, kârlı devlet müesseseleıi... Ne varsa satılık. Yeter ki yabancılar beğensin... Babıali"ıuıı Pravdası' davası l^rgıtaylda w Çelik: Doksana, şık bir gol attuıı CENGtZ MUMAY MEHMET FARAÇ ŞANLIURFA RP'li Belediye Başkanı tbrahim Halil Çelik, Ankara DGM Savcısı Nusret DemiraJ'm, " N e yapaiım, Atatiirkçttlögii kabul ediyor" sözleri üzerine, "Ben, dunya donuyor diyorum. Golümii doksana attım, şık bir goldii" dedi. Gözaltında kaldığı sürece kendisini sorgulayanların "dışardan emir aMddanm" öne süren Çelik, özal'ın, "Çelik suçsuzdur" sözlerini "Çok geç kaldı" diye değerlendirdi. Gözaltında kaldığı süre içerisinde kendisine, "sol yazarlann sa Sığmmacı yardımına kanııı yararı engeli Alman demeklerinin, Iraklı sığınmacılara iletilmek üzere ÎHD'ye gönderdiği eşyaya "derneğin kamu yaranna çalışıp çalışmadığı belirlenemediğinden hibe izni verilmedi. DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Alman Demokratik Işçi Birüği ile Göçmenler Derneği yöneticileri tarafından, Iraklı Kürt sığınmacılara verilmek üzere Insan Hakları Derneği Diyarbakır Şube Sekreteri Özgür Gencan adına gönderilen giyirn malzemelerine, Maliye ve Gümrük Bakanlığı, "derneğin kamu yamnna olup olmadıgının belirlenememesi" nedeniyle hibe izni vermedi. Gencan, kolilerin göndericilere iade edileceğini bildirdı. Yaklaşık 5 ay önce Iraklı Kürt sığınmacılara verilmek üzere PTT aracılığıyla gönderilen 450 koli ile DDY kanalıyla gönderilen bir ton giyim eşyasının hediye limitini aştığını belirten gümrük yetkilileri, adres sahibi IHD Diyarbakır Şube Sekreteri Av. Özgur Gencan'a, "giyim eşyasının verilmesi için bakanlıkUn hibe izni gerektiğini" bildirmişlerdi. İmDer Genel Başkanı Erol tahliyeoldu ANKARA (Cumhuriyet BüroI Mayıs 1989 tarihine kadar sürecek olan abone sıı) "Politik göçmen", lş Müfettişleri Derneği (tMDER) GeDuruşmada daha sonra söz kampanyasına katıhn. Yıllık abone ücreti 90.000TL yerine nel Başkanı Ahmet Erol, dün çıalan Başbakan Özal'ın avukatı Yakanldığı Ankara DGM tarafından İ45.OOOTL ödeyerek ARGOS'u altı ay ücretsiz okuyun. Aynca bütün zıcioğlu da, 7 yıldır süren bu datahliye edildi. bir yıl boyunca derginizi herkesten önce edinin ve gerçekleşebilecekyîytf/ artış vanın görüldüğü asıl mahkemede kendisinin bulunmadığını, bu kaStockholm'den önceki gün Türkiye'ye gelen ve gelişinde göz lanndan etkilenmeyinARGOS'un abonelerine sunduğu iki değerli armağanı alın: barık dosya konusunda herhangi bir hatası olması halinde şimdiden altına alınarak, hakkında gıyabi TANGOLARKASETtVE İSTANBUL GRAVÜRLERL. özür dilediğini kaydederek, "Batutuklama kararı bulunan Ankabıali'nin Pravdası*' sözünün Cumra DGM'de yanpç önüne çıkanlan Nastl abone olacaksınız: Abone kampanyasına kaülmak için ANKARA (4) 310 20 OOJSTANBUL İMDER Genel Başkanı Ahmet (1)147 16 20132 27 90, İZMİR<5\) 46 18 88 numarah telefonlardan bfei arayın, gelip abone huriyet Gazetesi'ne yönelik olmadığım, Pravda'nın ciddi bir gazeErol'un tahliyesine karar verildi. yapaiım. Ya da abone formunu doldurup makbuz fotokopisi ile birlikte te olduğunu, bu sözlerin bir kuErol'un hakkındaki gıyabi tutuksur oluşturmayacağını savundu. lama kararı, dünkü duruşmada aşağıdaki adreslerden birine gönderin. Günümüzde Turkiye"nin birçok önce vicahiye çevrildi. Ankara ülke ile olduğu gibi Sovyetler'le de DGM, daha sonra da Erol'un tahAKGOS ABONE FORMU dostluğunun bulunduğuna işaret liyesine karar verdi. Aynı davanın SOYU)I. . JUM ME5UĞİ: .......ADKESfk^llJO . . eden Yazıcıoğlu, Başbakan Özal'ın saruklarından tGD yöneticilerin Y ^ l TIL: Pravda benzetmesi ile "biraz espri den Haluk Tan tpekçi de Ankara AHtEMyuUı) yolhı, şakamsı bir söz söyledigini" DGM'nin kendilerini yargılamak JPIHTAÇtH LİBANKA JBENİAIUYIN kaydetti ve Başbakan Özal'ın ta yetkisiz olduğunu, bu konuda BTAHBUl &çek madağ. Tel (I) 1 <7 1620 ' 3 2 2 9 ANKARA F A H U K » L K * Y A Cumhuriyet Gazetesi'ne hakaret yetkili mahkemenin tstanbul'da 50* No4 Ulus T asokaNC 64 E I2MIRSU(.ENTUÇKARDE$1.ER 7340 Sok 10/A Gu2elyalıTel P |51)46RuzaartıGayre! (413102000 1888 BANKA BANKASI BEVAZIT ŞUBESI 3321 kastı bulunmadığnı bildirdi. Yaki mahkemeler olduğunu savun HESAPNUHARASI: YAPI KREDiÇEK HESABI OUN^Ş VAVINLARI7A Z1RAAT BANKASI CAGALOĞ1.U MENKUL KIYMETLE1 ŞUBESI 670 PTT Ş 206423 YERYÜZÜ KÜITÜRÜ DERGtSl zıcıoğlu, Pravda benzetmesinin du. Mahkeme heyeti, bu istemin de araştırılmasına karar verdi. . FORMUNU DİKKATLE DOLDURARAK İŞARETIİ YERDEN KESİP ADRESİMİZE POSTAIAYIN hakaret olamayacağınıda savundu. Gazetemizi "Babıali'nin Pravdası" olarak nitelediği için Başbakan Özal'ı 500 bin lira manevi tazminat ödemeye mahkum eden mahkeme kararı, özal'ın itirazı üzerine Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nde ele alındı. ANKARA (Cumhuriyet Burosu) Gazetemizi "Babıali'nin Pravdası" olarak niteleyen Başbakan Turgnt Özal'ın vc Tercüman Gazetesi'nin 500 bin lira manevi tazminat ödemeye mahkum edildikleri davanın duruşması YargıÇa§n metai İnönü'deSHP'de olağanüstü kurultayla ilgiR çafln metni Genel Başkan Erdal İnönü'ye verildi. Inönü, "Ge tay 4. Hukuk Dairesi'nde yapıldı. Davaya gazetemiz başyazarı Narekeni yapacak, kurultay tarihini 10 gün önceden bildireceğiz" dedi. (Fotoğraf: AA) dir Nadi adına katılan Avukat Gülçin Çayhgil. İstanbul 10. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin tazminat öngören karannm yasalara ve usul hükümlerine uygun olduğunu belirterek onanmasıru istedi. bip çıktıgını" anlatan Çelik, bu Gazete vermiyorlardı." le yargılanacağı bildirildi. "Dev Başbakan Özal'ın avukatı Bilgin nun nedenini "onlar fîldr ve inanç Dün sabah makamında gazete let duzenini dini esas ve inançla YazKtoflu ise Pravda'run ciddi bir özgürliiğiinu daha iyi benimse cileri kabul ederek bir süre görü ra uydurmayı amaçlayan bir ce gazete olduğunu belirterek böyle mişler" dıyedeğerlendirdi. Nadir şpn Çelik, belediye başkanlannın miyete girdigi" savıyla yargılana bir nitelemenin kusur oluşturmaNadi'nın, " B e n Atalürkçü kolaylıkla gözaltına alınabildiği cak olan Çelik ile ilgili iddianame yacağını savundu. Degilim" adlı kitabının, "piyasa ni belirterek, "Durum göstermiş nin 10 gün içinde hazırlanması "Babıali'nin Pravdası" niteleda KDV dahU 1500 liraya satıl tir ki halkın seçtiği belediye baş bekleniyor. DGM savcılık yetki mesinden öturü bu sözlerin sahidıgım" ifade eden Çelik, "Şimdi kanlannın da parlamenterler gi lileri, Türk Ceza Yasası'nın bi Başbakan Özal ile bu sözlere sadece dunya dönüyor demekle bi dokunulmazlıklan olmalıdır" 163/2. maddesi uyarınca hakkın yer veren Tercüman Gazetesi hakda dava açilacak olan Çelik ile il kında 1982 yılında açılan dava 7 yetiniyorum" dedi ve sözlerini dedi. şöyle surdürdü: Çelik salıverilmesini şöyle de gili soruşturmanın halen sürdüğü yıldan bu yana sürüyor. tstanbul nü de bildirdiler. Çelik ve Şanlı 10. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin "Gozaltındayken bana fikir iş ğerlendirdi: kencesi >aptılar. Haydar Kutln ve "Bu olay son degil, başlangıç urfa'da gözaltına alınarak soruş Başbakan Özal ve Tercüman GaNibal Sargın için hazırlanan, da tır. Türkiye'de adalelte hâkimler turma kapsamına alman emekli zetesi'nin gazetemize 500 bin lira ha sonra Kartal Demirağ, Kemal var. Hâkimlerimiz telefonla, astsubay Mustafa Astam ile ilgili manevi tazminat ödemeleri yöHorzura gibi kişilerin sorgulandı emirle iş yapan insanlar degil. iddianamenin 10 gün içinde hazır nündeki karannın Başbakan özal gı süit odada kaldım. Kapımda iki Kim olduklannı gösterdiler." ' "lanabilecegi bildirilirken halen sü tarafından tem>iz edilmesi üzeriren bu soruşturmaya başka sanık ne dava Yargıtay 4. Hukuk Dairenöbetçi vardı. tftar ve sahur vaların da dahil olabileceği kay si'nde ele alınmaya başlandı. kitlerini onlardan ögreniyordum. 512 yıl istenecek dedildi. Sıradan yemekler veriyorUrdı. Çellk'in 512 yıl hapis istemiyYargıtay 4 Hukuk Dairesi'ndeki dünkü duruşmada söz alan Avukat Çayhgil, 7 yıldır süren davanın bugüne kadar kaydettiği gelişimi anlattı. Çayhgil, davayı gören ilk yargıan görevlendirdiği üniversite öfretim üyelerinden oluşan üç kişilik bilirkişi heyetinin, Başbakan Özal'ın sözlerinde Cumhuriyet Gazetesi'ne hakaret olduğunu saptadıklannı söyledi. Ancak bu heyetin oluşup karar vermesine kadar aradan bir yıl geçtiğini, bu arada yeniden görevlendirilen 6 bilirkişinin çeşitli gerekçelerle davadan çekildiklerini, Başbakana rapor vermek istemediklerini de kaydeden Çayhgil, hiç hukuki olmayan bir nedenle de davanın yargıcının davaya bakSt^nmacılaria Ûlkesine dönen Danielle Mitterrand, kamptan sevgı gösterileriyle uğurlandı maktan çekildiğini anlattı. Dava(Fotoğraf: Fuat Kozluklu) nın daha sonra başka bir asliye hukuk mahkemesine gönderildiSıgınmacılardan ğini, bu mahkemenin Cumhuriyet Bayan Mitterrand'a Gazetesi'ni "Babıali'nin Pravdası'' olarak niteleyen Tercüman Gazehakkında bilgi aldı. ihlalinden ve dıslanmaktan tesi eski yazarı Ergon Göze*yi biKADRİ GÜRSEL mnzdarip insanlara her türlü Mitterrand'ın yanında h'rkişiye bile gitmeksizin tazminayardımı amaçlayan Fransa MARDİN/ANKARA bulunan Büyükelçi Rouleau, ta mahkum eden mahkeme olduÖzgörlükler Vakfı'nın sığınmacılann giysilik kumaş Fransa Cumhurbaşkanı'nın ğunu da kaydeden Çayhgil, bu Başkanı olarak, bu vakfın ve yiyecek gibi eşi Danielle Mitterrand, dün sözlerde kişisel haklara saldırı olçalışması çerçevesinde gereksinimleıinin Türk Mardin'in Kızıltepe ilçesi duğunun Yargıtayca da onanmamültecilerin çagrısına yanıt hükümeti tarafından yakınında, Irak'tan gelen sına karşın, aynı mahkemenin bu verdim. Somut bir yardım karşılanmasına karşın, küçük Kürtlerin barındınldığı kampı davada bir karar veremedigini ve yapabilmek için Türkiye'de çocukların eğitim sorununun ziyaret etti. Peşmergeler, dosyayı bilirkişi incelemesine gönuluslararası ve biikiimet dışı neden karşılanmadığım sordu. Mitterrand'a en önemli dermek istediğini söyledi. "Bu kez örgütlerle ilişkiye girecek bir Vali Yardımcısı Nevruz ise, karar veremeyecegini anladıgımız sorujılannın hukuksal mahalli örgüt bulmaya bu soruyu, "Biz ancak için biz bu yargıcı reddettik" distatülerindeki belirsizlik çalıştım". Mitterrand, yen Çayhgil, davanın bu aşamayaşamlannı devam ettinneye olduğunu söyleyerek Türk beraberindeki Fransa'nın da ttçüncü kez mahkeme değiştirçalısıyoruz" diye yanıtladı. hükümetinin bir an önce Ankara Büyükelçisı Eric diğini, bu mahkemenin yargıcının Kampta sevgi gösterileriyle kendilerine "siyasi Ronleau ile birlikte kampa da dosyayı bilirkişi incelemesine karşılanan Mitterrand'a mâlteci"statüsü tanımasmı gelişinde Mardin Vali çocuklar suluboya ile yapılmış gönderdiğini bildirdi. Oluşturulan istediier. Mitterrand, Yardımcısı Ahmet Nevruz ve üç kişilik bilirkişi heyetinin Başgöç olaylannı betimleyen Fransa'ya gitmeden önce peşmergelerden oluşan kamp bakanın sözlerinde kişilik haklatablolar verdiler. Daha sonra Esenboğa Havaalanı'nda komitesi tarafından karşılandı kamptan ayrılan Mitterrand nna saldın olduğu yönünde görüş yaptığı açıklamada şunları ve Nevruz'dan sığınmacılar beh'rttiklerine de işaret eden ÇayTürkiye'den ayrıldı. söyledi: "Hakfauinın hgil, bunun üzerine yargıcm Başbakan ve Tercüman Gazetesi'ni 500 bin lira manevi tazminat ödemeye mahkum ettiğini, bu karan n da kanuna ve usul hükümlerine uygun bir karar olduğunu, bu nedenle onanması gerektiğini söyledi. FİKİRTEPE'DE CAMİ TARTIŞMASI Sağlık Ocağı Arsasına Cami 1967 yılında Hazine'ye hibe edilen bir arsa üzerine Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı tarafından prefabrik bir sağlık ocağı kurulmuştu. 1982 yılına kadar hizmet veren sağlık ocağı aynı yıl binanın onarılacağı gerekçesiyle boşaltıldı. O günden başlayarak arsanın başına ilginç olaylar geldi. Kızılay Cami Yaptırma Oernekleri'nin de bir parseli bulunan arsanın üzerindeki sağlık ocağı boşartıldıktan sonra 1984 yılına kadar 2 yıl bekletildi. Bu arada bınaya Fikirtepe Kızılay şubesi yerleşti. 1984 yılında binanın on beş gün içinde boşaltılması için Fikirtepe Kızılay Şubesi'ne yazı yazılıp Emniyetten tebligat yapıldı. Çünkü Kızılay Cami yaptırma Derneği arsa üzerinde cami yapma planlarına başlamıştı. 1986 yılında SSYB İl Müdürliiğü, Kadıköy Kaymakamlığı'na gönderdiği yazıda, "Üzerinde baraka sağlık istasyonu bulunan 884 metre karelik arsanın sadece 42 metrekarelik bolümünün Kızılay'ın payı olduğunu ve buraya Kızılay'ın cami ya da dispanser gibi tesisler kurmasının imar planlarına göre yasal olmadığı" bildirildi. Bundan sonra yapılan yazışmalardan da bir sonuç çıkmadı. 1987 Mayıs ayında Cumhurbaşkanı Kenan Evren Fikirtepe'yi gezerken Fikirtepe MahaJlesi Muhtarı Hamza Ergül'ün kızı Birsen Ergül, Cumhurbaşkanı'nın önüne atılarak, "Tek sağlık ocağımızı da cami yapmak istiyorlar. Atatürk'ün büstünün karşısına Muhammed'in cami tabelasını dikiyorlar. Son çare olarak size başvuruyorum" dıyerek dilekçesini verdi. Evren kendisine verilen dilekçeyi cebinde unutmuş olacak ki aradan geçen 2 ytlda sağlık ocağı binasının yanında Muhammed'in camii yükseldi. Kaba inşaatı biten cami çok yakında hizmete açılacak. Eski dispanserin bulunduğu yerde tek katlı binayı ise caminin imamı hızar atölyesi olarak kullanıyor. Mahalle sakınleri. "Bu caminin yerine bir dispanser olsa da çocuklarımıza baksa, herkes yararlansa daha iyi olmaz mıydı? Şimdi oraya gelecek 50 tane hoca namaz kılacak diye cami yapıyoriar. 50 metre yukarıda cami var, 50 metre aşağıda cami var. Sanki evinde namaz kıldığı zaman namaz değil de camide kıldığı zaman mı namaz ibadet oluyor" diye yakınıyorlar. Sağlık ocağı için hibe edilen arazi işte böylece camiye dönüsmüş oluyor 50 YIL SONRA \Derdimiz, belirsizlik YERYÜZÜ KÜLTÜRÜ DERGİSİ ARGOS 50 yıl sonra, yani 2039 yılında nasıl bir dünyada yaşayacağız? Bu soruyu Kadınca dergisi çeşitli ünlülere sormuş. Gelecekteki dünyamız konusunda ünlü kişilerin kurduklan düşlerden bazıları şöyle: Nazlı Eray (Yazar): Erkeklerin yüzde 80'i eşcinsel olabilir. Yepyeni bir tür insan cinsiyeti oluşturulabillr... Mehmet EroğJu (Yazar): Elli yıl sonra insan soyunun bu gezegenin kaderine hükmetmeye layık bir tür olarak varıp vara"AC 0987 numarah vatanmayacağını merak ediyorum. Tolga Yarman (Nükleer fi daşımızla OS 5987 numaralı zikçi): 50 yılda, uzaydaki akıllı vatandaşımız dün Aksaray olduğu varsayılan yıldızlara ulaşmamız mümkün değil. Bu tür bir kozmik yalnızlık, belki insan soyunu bir melankoliye sevk edecektir. Yankı Yazgan (Cumhuriyet Bilim Teknik yazarı): Beynin bütün sırları elli yıl içinde çözülecek. İnsanların nasıl âşık oldukları, nasıl istek duyduklarını biyokimya ve biyofizikle açıklayablleceğiz. Oeniz Türkali (Sanatçı): İki olasılık var, birincisi dünya devrimi gerçekleştiği için yerleşik değerlerin her biri paramparça olacak, cınsel iiişki tehdit ve küfür olmaktan çıkacak. Kadın işi erkek işi diye ayrımlar kalmayacak. Ya da ikınci olasılık bunlann hiçbiri gerçekleşmeyecek. Melih Aşık (Gazeteci): Belki herbirimızin birer pervanesi olacak. Evin kapısından çıktıktan sonra motoru sırtımızda olan bu mini helikopteri çalıştırıp işe havayoluyla gideceğiz. O durumda, hava sahası caddeler gibi kalabalık olacak ister istemez. Caddede yürümesini ve araba sürmesini bilmeyen bizlerin çocukları havada sık sık kaza yapacak. Cep ekranlarında söyle haberler izleyecek torunlarımız: Hepimize Birer Pervane semalannda çarpıştı. Dikkatsizlik yüzünden meydana gelen kaza sonucu Aksaray Camisi'nin avlusuna düşen iki yurttaş önce öldüler, sonra Capa Tıp Fakültesi'nde takılan suni kalp ve beyinle tekrar hayata döndüler. Yurttaşlar birbirlerinden davacı olmadıklarını bildirdiler." Görüldüğü gibi 2039 yılında kentlerde yaşamımız epey komplike ve konvk olacak. Doğu'daki yaşamın ise ilkçağ standartlarından ortaçağa atlayacağı, yurttaşların mağaralardan gecekbndulara taşınacağı düşünülebilir." YOZGAT'A YAPILAN TORPIUN ANLAMI kır, Aydın, Antalya, Kars, Kayseri, Bitlis, Rize, Ordu, Trabzon, İçel, Manisa, İzmir ve Ankara kabineye sadece birer bakan veren illerimiz. Koskoca İzmir ve başkent Ankara dahi kabineye birden fazla milletvekili veremezken Yozgat'ın iki bakanı olması Yozgatlılar arasında sevinçle karşılanıyor. Geçen haftalarda iki Yozgatlı bakan ve üç Yozgat milletvekili hep birlikte seçim bölgesine gittiler. Yozgat Valisi Dr. Süleyman Ogtız, bakanlara ve milletvekillerine hoşgeldiniz dedikten sonra şu konuşmayı yaptı: "Türkiyenin 67 illnden pek azına duyulan sevgi, hatta şu anda birinci durumda bulunan iki bakanlığın aynı vilayete verilmesi olayı yalnız Yozgat'a ait bir sanstır. Bu sansla övünüyor, gurur duyuyoruz." Cemil Çiçek ile Lütfullah Kayalar da törenden sonra Alpaslan Türkeş'in partisi MÇP'den seçilen yenl belediye başkanı Mehmet Erdemir'i makamında ziyaret ederek kutiadılar. Bravo Yozgathlara... İki Bakan Çıkarmanın Gurura ARGOS YOZGAT, eskiden MHP'nin ve ülkücülerin kalesi olarak bilinen bir kentimiz. Son kabine değişıklığinde Özal, partisi içlndeki ülkücü eğilımlı kesimlere ağırlık tanırken Yozgat'a Turkıye'nin İstanbul dışındaki diğer hiçbir kentine yapmadığı bir biçimde torpil yaptı. Yozgat'ın iki milletvekili birden şu anda bakan koltuğunda oturuyor. 26 kişilik Bakanlar Kurulu listesinde 7 İstanbul milletvekili bakan ve başbakan olarak bulunuyor. İstanbul'dan sonra en çok bakan sayısına sahip ılimiz ise Yozgat. Devlet Bakanı Cemil Çiçek ve Tarım Orman Bakanı Lütfullah Kayalar Yozgat milletvekilleri. Kabinede başka hiçbir ilden birden fazla bakan bulunmuyor. Amasya, Kayseri, Konya, Bursa, Gümüşhane, Diyarba
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear