28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyel Darüşşafaka karar verdi Sahibı: Cumhurıy» Matbaacılık ve Cazetecilik Türk Anonun Şırketı adına Nadir NMH • Genel Yayın Müdurıl: Hana Ccnal. MUesese Mudüru EmiM Ljiklıjil, Yazı Işlen Müduru: Okl} Göacssi*. • Haber Merkczı Müdürıl Ymlçm hmrtt, Sa>fa Düzenı Yönetmem Ali Atar. # Temsılaler. ANKARA: Ahnuı Tan, İZMİR: Hikmel Çctipkıy», AOANA: Cdal IsJanbul Haberleri: Erhan AkyıMız, D15 Haberler: Ergn Bıta, Ekonomi: O a g u TnrkMi, KültOn Cttal Üsler, Spor Danışmanr Abdolkadir Yacdnaa, Düzehme: Reflk Dartnş, Arastırma: Şahin AJp»j, lşSendika: Şükrmn Kcırnci. Yurı Haberleri: Necdtt DotM. Dizı Yazılar: Keren Çılışku, # Koordınatör Ahmel Korntaaa, • MaJı Işler: Erol Erfcut, • Muhasebe: Bakat Vcacr 0 ButçePlaniama: Scvgi Osmanbeşeoglu # Rrklam Ayşt Toran. Ek Yayıniar Hîüyı Akyol • Idare: HöM^a Görer, Işletme: Önder Çeük, Bıiglşlem: Nail Imü. Susm vr Ifym Cumhuriycı Matbaaabk vc Gazeudlik TA.Ş. Turk Ocajı C*d. 34334 Isl. PK. 246lsunbul. Td 512 05 05 (20 hal). Tdcn 22246 Fu: (1) 526 60 # BHrotor A ı k m : Zıyı GOkalp Blv lnkılap a No 19/4, Tel: 133 11 4147, Tetac: 42344 F«; (4) 133 11 41/428 • Undr. H. Ziya Blv. 1352 S.2/3. TH: 13 12 30. Tekx 52359 Fw (51) 19 53 « : Inönü Cad 119 S No 1 Kat 1.TO:19 37 52 (4 hal). Ttta: 62155, F*x: (71) 19 37 52 TAKVİM: 25 MAYIS 1989 îmsak: 3.40 Güneş: 5.32 Öğle: 13.05 Ikindi: 17.03 Akşam: 20.30 Yatsı: 22.13 Demir Ozlitfye ödül töreni Stockholm öyküleri kitabıyla Sait Faik Hikâye Armağanı'nı kazanan ve vatandaşlıktan çıkarıldığı için Türkiye'ye gelemeyen Demir özlü'nün ödülü yarın törenle bir yakınına verilecek. Kültür Servisi Darüşşafaka tutumu, başta seçici kurul üyeleri Cemiyeti Yöııetim Kurulu önce olmak üzere edebiyat çevrelerinki gün yaptığı toplantıda, "Stock de tepkiyle karşılanmıştı. hoiın Öyküleri" adlı kitabıyla SaBunun üzerine Darüşşafaka it Faik Hikâye Armağanı'nı ka Cemiyeti yöneticileri, "ödüln verzanan Demir Özlü'ye ödülünün memelerinin söz konusu olmayaverilmesini kararlaştırdı. cagını" belirterek 23 mayıs günü Cemiyel Genel Sekreteri Metin yapılacak yönetim kurulu toplanTann'ın yaptığı açıklamaya gö tısında ödülu özlü'ye ne şekilde re, Sait Faik Hikâye Armağanı vereceklenni karariaşüracaklannı ödülü ve plaketi 26 mayıs cuma söylemişlerdi. günü saat 16.0018.00 arasında Genel Sekreter Metin Taran'ın Site Han Kat l'de (Site Sineması açıklamasına göre, cemiyet yöneüstü) düzenlenecek bir törenle, tim kurulunun aldığı kararda yurtdışında bulunan Demir öz şöyle denildi: lü'nün bir yakınına verilecek. "Yapılan müzakereler sonunÖdül seçici kurulu 3 mayısta yaptığı toplantıda, yaklaşık 10 yıldır yurtdışında yaşayan ve TC yurttaşlıgından çıkanlmış bulunan Demir özlü'ye "Stockholm Öyküleri" adlı yapıtıyla Sait Faik Hikâye Armağaru'nın verilmesini karar laştırmıştı. Sabahattin Kudret Aksal, Oktay Akbal, Tahsin YuceJ. Hilmi Yavuz, Fethi Naci, Şara Sayın, Rauf Muduay ve Darüşşafaka temsilcisi tnciser Akpınar'dan oluşan seçici kurul, ödıilun Özlü'ye verilmesine İnciser Akpınar dışmda 7 oyla karar vermişti. Bonn hükümetıne bağlı DAAD Yazarlar Merkezi'nin çağrılısı olarak Batı Berlin'de bulunan Demir özlü, ödülün manevi yanını kabul ettiğini, maddi yanını ise ideolojik aynrn gözetmeksizin TAYAD'a (Tütuklu ve Hükümlü Aileleri Dayanışma Derneği) bırakuğını acıklanuşu. öte yandan, Sait Faik Hikâye Armağam ödül töreni yapılması gereken tarihte yapılmamış, Darüşşafaka Cemiyeti yetkililerince gazetemize yapılan açıklamada özlü'nün yurda döndüğü zaman ödülü alabileceği bildirilmişti. Cemiyetin bu da Sait Faik Abasıyanık ödülüDün \e plaketiD Sa>ın Demir Ö^In'ye veya kendUinin uygun gorecegi bir yakınına verilmesi amacıyla en yakın zamanda bir lören düzenlenrnesine ve bu konuda sayın basında, tek yolu Atatürkçüİük olan Darüşşafaka Cemiyeti hakkında yayımlanan ve bıiyük olasüıkla >anlış anlaşılmadan doğan ve bu seU:ple de haklı olraayan yazı ve beyanlann üzüntü Ue karsılandığımn kamuoyuna duyurulmasına oybiriigiyle karar verildi. " Avrupalı kuş meraklılan, Çukurova sazlıklannda elde dürbün, 'av'a çıktılar Kus görmenin sevînci dığı sulak alanlann korunması için projeler yapıyor. Şu anda ellerinde Uluslararası Kuşlan Koruma Konseyi'nin yakın zamanda hazırladığı 300 sayfalık bir rapor var Türkiye'de kuşlar ve kuşlann yaşama alanlan (habitat) üzerine. Kuşlann yaşamasım kuş yaşama alanlarının korunmasım istiyorlar. Çünkü "Kuşlar öldüğü zaman doğa da ölür" diyoriar. Ingiltere, kuş gözcülüğünün ilk başladığı ülkelerden biri. "Beni tngiltere'de yaşadığım köyde 'kuşçu kadın' ya da 'kabra kadu' diye biürier" diyor 55 yaşlanndaki Pamela Rhodes. tngiltere de Royal Society for the Protection of the Birds'te (Kuşlann Korunması İçin Kraliyet Topluluğu) çalışan Pamela Rhodes, Jngiltere'den binlerce kilometre uzak ülkelerdeki kuşlann korunması için para, kaynak topluyor, propaganda yapıyor. Ve Rhodes anlatıyor: Bir zaKıış ölürse doğa ölur Avrupalı kuş meraklılan, son yıllarda Avrupa'da göçmen kuşlann yaşatılması için çabalamanlar üyelerinden, başka ülkenn artuğını belırtıyor ve "Kuşlar, doğanın zenginliğidir. Kuşlar ölürse, doğa da ölur" diyoriar. lerdeki kuşları toplamak için baleye ait olduğunu öğreniyorlar. ra anlaşıldı ki Macann derdi baş kelerin borçları, geri ödemeler ğış istediklerinde hepsi homurdaDaha önceden bilmiyorlarsa tabii. ka; San suyılanını incitmeden ya hakkında konuşuyorlar, bir yan nır, para vermek istemezmiş. SonÇünkü bir kısmı kuşu görür gör kaladı, başının tam altından sım dan da gördükleri yeni kuş türle ra anlatmaya çalışmışlar, başka mez bilimsel ismiyle tanıyor, "Bo sıkı kavradı, uzun vücudunu da rini defterlerine kaydediyorlardı. ülkelerdeki kuşlar korunmadıkça, nn Çekoslovakya'da görmüştüm, öbür eliyle tuttu ve herkesin onu Fütursuz bir Hollandalı, Hollan sizin bahçenize, semtinize asla ama kuyruğunuo altındaki tiiyle seyretmekte olduğu kuru topragm da'da bir işçinin aylık ücretinden kuşlar gelmeyecek diye. "Bir sürin rengi binu daha koyu idi" tü üzerine yavaşca, ama elinden bı daha az para kazandığını, buna redir yaptıgımız bu egitim progründen. Bunları nasıl hatırlıyor rakmadan koydu. Tek tek baktı rağmen elinde harcayabileceğin ramı öylesine etkili oldu ki" diyor diye karşısındakini ya da bu işi iyi kırk tane kuş meraklısı yılana, fo den çok daha fazla parası oldu Rhodes, "Şimdi artık" 'Falanca bilmeyen birini şaşırtıyor. Çünkü toğraflar çekildi ve sonra yine ya ğunu anlatıyordu. Olaylı 1968 ku ülkede kuş alanlarının korunması için bağış istiyoruz' dediğimizde meraklısı için bu, işin temeli ga vaşça suya bırakıldı yılan. şağındandı, ama eski duyarhğını insanlar gerekenden fazlasını veliba. Kuş keyfi ile kuş bilgisi bir Macarlar beşaltı kişilik bir yitirmiş görünüyordu. Şimdi tek arada gidiyor. gruptu. Bir tanesi Ede, geçen yıl merakı kuşlardı. Her yıl dünya riyorlar." da Türkiye'ye gelmişti arkadaşla nın başka bir Ulkesinde kuş gözUzak ülkelere bu yardım tutkuYılan peşinde nyla. Burdur civarında gönülle cülüğune gidiyordu... su gönüllerinin zenginliğinden Kuş gözluyorlar, ama çevrede rince kuş gözleyip ülkesine dönmi? "Yoo" diye yamtlıyor RhoKuş gözcülerinin bu yıl arala des, "Hiç de degil. Sorunuzun yatilki, kertenkele, böcek, suyılanı müştü. Türkiye'yi ne kadar sevnnda galiba ilk kez Türkler de nırj son derece basit. Ben bahçene tür canlı varsa onu da kaçır diğini anlatıyordu Macar. Çevre mıyorlar. Macarlardan biri aşka BakanlığVnın kuşlarla ilgili bölü vardı. Doğal Hayau Koruma Der me yüzlerce kuş gelsin istiyonım. geldi. Henüz sıcaktan kavrulup münde çalışan bir devlet memu neği Uyesi hemen hepsi. Uzun za Bunu saglamanın tek >olu mesekurumamış küçük bir sulak alaıı ruydu ve gelecek yıllar yine Tür mandır, özellikle de Dalyan'da la sizin ülkenizdeki kuşlan da kodenizkaplumbağalannın korun rumak. Çünkü 'sizin', 'bizim' dida Adana'nın Yesil köyu civann kiye'ye gelecekti. maya alınması söz konusu olalı ye benimsediğiniz kuşlar aslında da bataklığın içine attı kendini. Polonyahlar daha az konuşuElinde bir sopa, çamur batak de yorlardı. Biri üniversitede zoolo beri sesini duyuran bir dernek. hepimizin. Çünkü kuşlar sınır tameden sopayla koşturuyor. Önce ji profesörü, öbürii yine çevre baDoğal Hayatı Koruma Derne mmazlar, milliyet, politika bilmez"herhalde coştu" diye geçiriyor kanlığından bir nıemur. Bir yan ği, bir süredir bu uluslararası ku le'r. Ülkeler arasında özgürce insan içinden. Ama yok, az son dan Hollandalılarla az geüşmiş ül ruluşlarla birlikte kuşlann yaşa ocariar. " THT uçakları sefere başhyor ANKARA (AA) Devlet Hava Meydanlan tşletmesi ve Türk Hava Kurumu'nun ana ortaklığında kurulan ve THY'nin sefer yapmadığı önemli yurtiçi noktalara sefer yapmast planlanan Türk Hava Taşımacılığı Şirketi'nin (THT), tarifeli seferlerine önümüzdeki hafta başlayacağı bildirüdi. THT, bu seferler için Sovyet yapısı Antonov24 tipi iki uçak kiraladı. THT Genel Müdürii Aykut özel, yaptığı açıklamada, tarifeli seferlerin IstanbulAnkaraSamsun, tstanbulAnkaraElazığSıvas, IstanbulAnkaraErzincanKars, IstanbulAnkaraŞanlıurfa ve AnkaraAntalya arasında karşılıklı olarak planlandığım belirterek, uçuş programını ve uçuş ücretlerinin bu hafta sonuna kadar tespit edileceğini bildirdi. Kiminin elinde dürbün, kiminde teleskop, yaşlılar, katlanan tabureleri de taşıyorlar. Dere tepe tırmanıp, dağ bayır gezip, keyifle kuşları seyrediyorlar. Sonra bunları nerede gördüklerini defterlerine bir bir yazıyorlar. SEMRA SOMERSAN Boyunlarında dürbünler 20'sinden 70'ine kuş meraklılan. Dağ tepe demeyip kendilerini yollara atmtşlar. Kimisine küçük dürbünler yetmemiş, uzaktaki kuşları n en ince aynntılannı gösterecek büyük teleskop misali uç ayaklı dürbünlerini yanlannda taşıyorlar. Daha yaşldann elinde bir de portatif iskemle. Çukurova'run daha mayıs ayında kurumuş sulak alanlarında, ağaçlık gölgeli yerlerinde kısaca dinleniyorlar dürbünlerini gözlerine getirip kuş gözcülüğune başlamadan önce. Biz de kuş gözcülerini gözlüyoruz. Finlandiya'dan Italya'ya, Ingiltere'den Polonya ve Macaristan'a kadar Avrupa'nın her yerinden kuş meraklısı var. Kirni Uluslararası Kuşları Koruma Konseyi'nin üyesi, kimi Dünya Yaban Hayatı Vakfı'ndan, bir kısmı Uluslararası Doğayı Koruma Birliği'nden. Bir de değişik ülkelerin çevre bakanhklanndan gelenler var. Hepsinin ortak noktası kuş tutkusu. Bir de gördükleri kuşların aynntılannı yazdıklan bir defter var, nerede görmüşler, davranışlan neymiş... Ağaçbklann arasında kayboluyorlar, bir tepeye ürmanıyorlar ya da sonra dönüp geldiklerinde önce Avrupa'daki kuşlar hakkında hemen her dile çevrilmiş bir kitaptan kuşun adını, türünü hangi ai Buharh turizm ANKARA (ANKA) TCDD yaz aylarında tzmirSelçuk arasında turistik amaçlı buharh tren seferleri duzenleyecek. İlk kez düzenlenecek buharh tren seferleri, yaklaşık haftada bir kez olmak üzere hizmete konutacak. Tren, aralarında Atatürk'ün seyahat ettiği vagonun da bulundugu yaklaşık 90 yıllık üç vagondan oluşacak. ÎzmirSelçuk arasında arkeolojik ve doğal zenginliğe sahip çeşitli bölümlerde durması planlanan "Nostalji TrenV'nin yalmzca gidisi 2,5 saat sürecek. Buharh trenin tanıtımı için seyahat acenteleriyle ilişkiye girildi. Yerii turistlere de açık olacak buharh tren seferlerinde gidiş ücretinin 4 bin lira, gidişdönüş ücretinin ise 7 bin lira olarak belirlenmesi düşünülüyor. Diyalog, güçlü hükümetler ister Theodoropulos •• Türkiye'de ve Yunanistan 'da zayıf hükümetler olursa, hep basın, kamuoyu, ordunun tepkilerinin ne olacağını düşünerek kaygılanacaktır. Türkiye ve Yunanistan 'da güçlü iki hükümet, bir diyalog sürdürmekonusunda daha özgür, hatta dahayürekli olacaktır. L E Y L A TAVŞANOĞLU Yunanistan'm önde gelen diplomatlarından olan Yunan Dışişleri Bakanlıgı'run eski Genel Sekreteri Viron Tbeodoropulos, Başbakan Turgut Özal'la Yunanlı rneslektaşı Andreas Papandreu'nun Briiksel'de 28 mayısta yapacaklan göruşme öncesinde ikili ilişkilerdeki gelişmelerı değerlendirdi. Theodoropulos öncelikle iki başbakanın 1988 ocak ayında başlattıkları "Davos ruhu"nun daha başlangıcında yanlış olduğunu söyledi. Theodoropulos, aynca iki ulkenin özellikle Ege anlaşmazlığı konusunda karşılıklı olarak belli ödünler vermeleri gerektiğini kaydetti. Theodoropulos'a yönelttiğimiz sorular ve yanıtlan şöyle: Turk ve Yunan başbakanlannın bir yıl kadar önce yaratüklan Davos nıhunu bugun nasıl değeriendiriyorsunuz ? THEODOROPULOS Içtenlikle söylemek gerekirse, 1981'de birbirimizle, karşıhklı görüşmeye neden son verildiğini hiçbir zaman anlayamadım. Üstelik, 1988'de neden yeniden karşıhklı görüşmeleri başlattığunızı da hiç anlayamadım. Öncelikle diyaloğu hiç kesmemeliydik. Konuşmaktan hiçbir zaman vazgeçümemeli. Sonuçsuz bile kalsa hiç durmadan konuşmalı. Davos'taki yeni başlangıç bence yanlıştı, çünkü buna iyi hazırlanılmamıştı. Özellikle de Yunan tarafı iyi hazırlanmamıştı. Davos'ta birincil önemi olan sorunlar bir yana itildi, ikincil önemi olan sorunlar ele alındı. Benim görüşüme göre bu yanlış bir taktiktir. öte yandan hem Yunanistan, hem de Türkiye'de iç gelişmeler oldu. Türkiye'de sonbaharda cumhurbaşkanlığı seçimi var, sonra bir yerel seçim dönemi geçirildi. Yunanistan'da ise haziranda genel seçimler var. Bu iç gelişmeler iki ülkenin birbirlerine gerçek, içten yakınlaşmayı hedefleyen jestler yapmalarını engelliyor. Davos rubunun, iki başbakandan birinin ya da ikisinin birden yeniden göreve seçilmemeleri durumunda da canlı kalacağını duşünüyor musunuz? THEODOROPULOS TürkYunan anlaşmasmın sadece ve sadece Sayın Özal ve Sayın Papandreu'ya bağlı olduğuna kesinlikle inanmıyorum. Örneğin, Yeni Demokrasi Partisi iktidara geldiği takdirde, eski Dışişleri Bakaru olan partinin lideri Sayın Mitsotakis'in Türkiye"yle yeniden diyalog başlatmak için çok istekli olduğu inancı içindeyim. Türk tarafında da aynı görüşün hâkim olduğunu sanıyorum. Türkiye ve Yunanistan'da herhangi bir partinin böylesine bir işbirliğini istemediğini düşünmüyorurn. Yunan Dışişleri'nin eski genel sekreteri Theodoropulos TürkYunan ilişkilerini değerlendirdi Tabip Odası'ndan Şıvgın'a mektup Bradyporus çekirgeleri MUĞLA (Cumhuriyet) Ege'de üreticiler arasında panik yaratan çekirge türünün BradyporusMacrogastor olduğu belirlendi. Tanm Orman ve Köyişleri tl Müdürii Ayten Çelik, çekirgelerle mücadelenin başladığını ve bakanlıktan 15 ton ilaç gönderildiğini açıkladı. Yeşil çekirge ile benzerlik taşıyan BradyporusMacrogastor çekirgelerinin ürünlere büyük ölçüde zarar verdiğini ifade eden Ayten Çelik, durumun araştırma kuruluşlanna gönderilen ömeklerden sonra belirlendiğini söyledi. Bugüne değin çekirge gibi zurarhlarla üreticilerin kendilerinin mücadele ettiğini hatırlatan Çelik, ilk kez devlet eliyle mücadeleye başlandığım açıkladı. Doktorlann sorunları iyi niyetle çozülur Haber Merkezi tstanbul Tabip Odası, 29 mayıstan itibaren başlatılacak "hastalara yeterli zamanı ayırma" programıyla ilgili olarak tüm sendika ve meslek kuruluşlanna mektup göndererek destek istedi. "Yeterli zaman ayırma" kararının kesinlikle hastalara karşı alınmadığının belirtildiği mektupta, yeni uygulamayla birükte artık hekimlerin daha az dinlenme, daha az izin yapma, hatta yemek saatlerini bile kullanacakları vurgulandı. tstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu adına Dr. Şükrü Giiner imzalı mektupta, ülkede sağlık hizmetlerinin hükümetler tarafından bir "yük" olarak değerlendirildiği, hastanelerin bir işletmeye dönüştürülerek "kâr" sağlayan kuruluşlar haline getirilmesinin amaçlandığı belirtildi. Mektupta, 29 mayıstan itibaren uygulanacak "hastalara yeterli zaman ayırma" programına destek olunması istendi. Ankara Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanlığı, Sağlık Bakaru Halil Şıvgın'a bir mektup göndererek, "Doktoriann özlük haklanna ilişkin sorunlannın çözümü için dolambaçh yasalar hazırlamaya gerek olmadıgını" bildirdi. Sorunlann çözümü için diyaloğun kaçırulmaz olduğunun vurgulandığı mektupta, "Ben bilirim tavn ve tebdil politikasının hiç kimseye, özeUikle de Sağlık Bakanı olarak size hiçbir yaran olmayacagını bilmelisiniz" denildi. Mektupta, doktorlann sorunlarının "iyi niyetle" çözümlenebileceği vurgulandı. Özal hükümetinin iktidardan duşmesi durumunda Ynoanistan'da özellikle de PASOK hükümetinde Türkiye'deki diğer siyasl partilerle iyi bir diyalog kurulamayacagı Uaygısının bulundugu basında yer aldL.. THEODOROPULOS Partilerin ne düşündüğünü bilemiyorum. Ben hiçbir siyasi partiye üye değilim. Bağımsız bir insanım. Ama kişisel değerlendirmeme göre hem Türkiye hem de Yunanistan'daki herhangi bir hükümetin, ikili ilişkileri geliştirmelerinde çıkarlan bulunmaktadır. Sürtüşme iki tarafı da sonuçsuzluğa götürmUştür. Sonın, siyasi partilerin ne istediklerinde değil, ne yapabileceklerindedir. Birkaç ay içinde sizde nasıl bir hükümet olacak, bizde nasıl bir hükümet olacak? Türkiye'de ve Yunanistan'da zayıf hükümetler olursa hep basın, kamuoyu, ordunun tepkilerinin ne olacağını düşünerek kaygılanacaklardır. Türkiye ve Yunanistan'da güçlü iki hükümet, bir diyalog sürdürme konusunda daha özgür, hatta daha yurekli olacaktır. Bugüne kadar iki taraf arasındaki temel sorunlann çözumü konusunda hiçbir başan elde edilemediğini biliyonız. TürkYunan ilişkiierinde uzman ve deneyimli bir diplomat olarak bu konuda neler yapılması gerektiğini söyieyebilir misiniz? Sizin bir de 'musakka baglandsı' (sorunlara yüzeysd çözümler getirme konusunda iki tarafın işadamlan arasında yapılan bazı anlaşmalara Theodoropulos musakka baglantısı adını veriyor) adını verdiğiniz bir kuramınız vardı? THEODOROPULOS (Gülerek) Gerçekten böyle "musakka bağlantılan" ile bir yere vanlabileceğine inanmıyorum. tki halk arasındaki ilişkiler "musakka bağlantılan"na bağımlı değildir. Günün birinde oldukça güçlü iki hükümet yeni bir diyalog başlatma karan alırlarsa görüşüme göre gerçek ve hakh sorunlara eğilmelidirler. Görüşüme göre Türk tarafının gerçek ve haklı çıkan Türkiye*den ve Türkiye'ye serbest dolaşımın sağlanmasıdır. Bu hem havada hem denizde gerçekleşmeli, adaların varlığı, hava koridorlan, kıta sahanhğı gibi engeller dikilmemelidir. Buna karşılık Yunanistan'm gerçek ve haklı çıkarları nelerdir? Yine görüşüme göre Ege"deki adalar, Türkiye tarafından kontrol edilecek bir hava sahasında ana karadan yalıtılmış bölgeler haline gelmemelidir. Türkiye*nin adaların çevresindeki hava sahasını denetim altında tutmasına aşırı duyarhhk göstermekte Yunanistan'ın çok hakh olduğunu düşOnüyorum. tki taraf da karşıhklı (Arkası 1} Sayfada) Badyasyonlu çay yakılacak RİZE (Cumhuriyet) TAEK, 1986 üriinü radyasyonlu çaylara çöp muamelesı yapılmasını istedi ve imha yöntemi konusunda da ÇA YKUR'u serbest bıraktı. TAEK Radyasyon Güvenliği Dairesi tarafından Çay Işletmeleri Genel Müdurlüğü'ne gönderilen 10.5.1989 tarih ve 10500/118 sayıh yazıda gıda maddesi olarak kabul edilmeyen 1986 tiriinü yüksek aktiviteli çaylann Radyasyon Güvenliği Tüzüğü'nde belirtilenin dışında kaldığına değinilerek "Depolanması, taşmması ve imhası konusunda herhangi bir önlem almak gerekmiyor" denildi. U n l l o n r i o l ^ e k s i k a ' n ı n Cancun kentinde duzenlenen bu yılkj kâinatg guzeli y n U l l d l l U a l l pss Ü li Angela Vısser p s s Üniverse) yanşmasını Hollanda güzeli A l V (22) kazandı. AA'nın habenne göre yarışmada, İsveç güzeli Louce Drerenstan (19) ikinci, ABD güzeli Gretehen Polhemus (24) üçüncü oldu. 1724 yaş arasında 76 guzelin kaüldığı yarışmada birinci olan Hollanda güzeli Angela Visser'e güzellik tacını, geçen yılın kâinat güzeli Taylandlı Portntip Nakhirunkanok giydirdi. Model ve güzellik uzmanı olan Visser, 8 yıllık bir piyano ve klasik müzik eğitımine sahip. Vısser, şiir yazmak, klasik müzik dinlemek ve tenis oynamaktan hoşlanıyor. 1.75 metre boyundaki sarı saçlı ve yeşil gözlu Angela Vısser, en büyük tutkusunun tüm dünyayı dolaşmak ve insanlaria tanışmak olduğunu söylüyor. (Fotoğraf Reuter) MÎivoli gU£Cll g Yeşil kurucular toplanacak Haber Merkezi Yeşiller Partisi Başkanı Celal Ertuğ, tzmirli Yeşiller'den bir grubun, Yeşil Parti'de yeni bir yapılanmaya gidilmesi yolundaki girişimleri üzerine bir açıklama yaptı. Ertuğ, açıklamasında şu görüşlere yer veriyor: Türkiye Yeşiller Partisi bir yıl önce kuruldu. Alman Yeşil Milletvekili Carites Hensel, kuruluşuna katıldığı partinin kısa zamanda insan hak ve özgürlükleri, gerçek demokrasi, banşçılık, silahsızlanma, ekonomi konulannda Batıdaki Yeşil partiler arasına katılacak kadar güçlü bir kuruluş haline geldiğini belirtiyor. Saym Cumhurbaşkanı, bir buçuk yıl önce 'Bugün Komünist Parti kuralım diyoriar, yarın da Yeşiller Partisi kurulsun diye karşımıza v'ikacaklardır' diyordu. Oysa bugün Yeşiller Partisi'nin bazı mahkumlann bağışlanması ya da hasta mahkumlann hastanelere nakledilmesi konusundaki başvurulanna Cumhurbaşkanlığı'ndan, Ugililere talimat verildiği şeklinde yamt »»eriliyor, olunılu sonuçlar alınabiliyor. Partinin kuruluşundan sonra TV'de çevre sorunları, insan hak ve özgürlükieri en çok işlenen konular haline gelmiştir. Parlamentoda, muhalefet ve iktidardan oluşan bir Çevre Komisyonu kurulmuştur. Parti olarak ulaştığımız en büyük başan da, yönetimde genel merkezin ve genel başkarun yetkilerinin olabildiğince daraltılması, bireylere kendi inisiyatifleri doğruttusunda tam bir özgürlük ve işlerlik kazandırılmasıdır. Yokluk ve kısıtlılık içerisinde sürdürülen bu çahşmalara karşm, bu tür politikaların oluşturuhnası gereken başkanlık divanı toplantüanna dahi şahsi işleri nedeniyle katılmayan, merkez yönetim kurulunun çalışmalarına hiçbir katkıda bulunmayan ve halen de genel başkan yardımcüığı sonımluluğunu taşıyan bir arkadaşımız parti platformlarına uğramadan bir "deklarasyonculuk perestroykacılık" yapma girişimindedir. Yeşiller Partisi Başkanı CelalErtu&parti içi tartışmalar konusunda açıklama yaptı Araştırma yanşması ANKARA (AA) Kültür Bakanhğı, okumayı özendirmek, araştırma alışkanlığı kazandırmak amacıyla orta öğrenim gençliği arasında "Araştırma Yarışması" düzenledi. Kültür Bakanhğı Kütüphane ve Yayınlar Genel Müdürlüğü tarafından duzenlenen yanşmaya gençler, "Atatürk'ün nutkundaki temel fikirler", "Demokrasilerde insan hak ve özgürlükleri kavramınm önemi", "Yunus Emre'de sevgi", "Mevlana'mn insanlık anlayışı", "Âşık Veysel'in dünyası" konularmdaki araştırmalan ve okudukları bir kitap üzerine denemeleri ile katılabilecekler. Her dalda birinci olan eserlere 4 milyon, ikinci olan araşlırmalara 2,5 ve üçüncü olan eserlere 1,5 milyon lira ödül verilecek. duymak bir anlamda perestroykacıhk yapmaktu. Bunun da Yesil olmakla hiçbir ilgisi yoktur. tnsanm kendi sorumluluklanm yerine getirmeden, güçlükler içinde çaba harcayan bir avuç insanı sorgulaması, kendi kusurlannı onlara fatura etmesi de Yeşil Düşünce'ye aykındır. 1974'te yazılan, dilimize yeni çevrilen eserlerden esinlenerek artık terk edilmiş, Yeşil felsefeleri ısıtarak piyasaya sürmek de YeBu hareket, yani deklarasyon şil olmaya uymaz. Bu hareketi düculuk, karşısındakinin düşünce şünce özgürlüğüne saygımız nedeözgürlüğune saygısızlık, onu yön niyle ancak hayretle izliyoruz. lendirme ve baskıyla bir çıkarcılık tabanı yaratma amacını gütYakında, yetkili üst organımız mektedir. Hizipçilik, kulisçüik de olan kurucular kurulunu toplannilen partileıi içten kemiren bu tıya çağırarak yeni bir yapılaşmakorkunç hastahğın Yeşiller arasın yı meşru zeminler Uzerinde, her da yeri olamaz. Tartışmadan kaç türlü art düşunceden annmış olamak, tepeden yönetime ozlem rak gerçekleştireceğiz.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear