24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER yargılan değişiyor; akıl, sağduyu ve bilim her şeyin ölçütü oluyor. Artık insana yalnız biyolojik bir varlık olarak bakmanın yanlışlığı ortada. Ondaki yaratıcılığı, yeteneği, erdemi, onuru ve kişiliği gormek gerekiyor. Yirminci yüzyıla gelinceye kadar, zaman zaman insanın değeri ve onun uygarlık aJanmdaki rolu üzerinde güzel düşünceler ve değerlendirmeler ileri surüldü. Ancak bu düşünceler kuramsal alanda kaldı, somuta ulaşamadı, insan mutluluğunun temeli olma niteliğine erişemedi. Oysa tüm degerleri ve giderek uygarhğı yaratan insanın mutlu olmak hakkıdır. O, bu hakkın gerçek sahibidir. "İnsan devlet için değil, devlet insan içindir" felsefesi artık toplumsal duzenlerin temel taşı olmalıdır. Uygar dunyada toplumsal duzenlerin amacı, insanın ve giderek toplumun mutfuluğuduı. saların "haklı" olmalannın önkoşulu, insan haklarına ve ahlak kurallarına savgılı olmalarıdır. "Yasalan idare eden yasalar da vardır. Bu da insan hakları ve ahlak kurallarıdır"(l), "Hukukun bütun tarifleri eksiktir. Doğrusu şudur: Hukuk, insanhktu"(2). Hukuk, taş devrinden uzaklaşmalı, kurtulmalı, insancülığı hedef alan çağdaş bir niteliğe kavuşmahdır. Günümüzde, kuzeyden guneye, doğudan batıya tüm dünya insan haklarına daha da saygılı olma, insan onuruna daha çok değer verme çabası içindedir. Bu, insanlığın uyanışıdjr, kendine dönüşünün haberrisidir. Bu felsefe, hukuka yansımalı, hukuk da insanileşmelidir. Hukuk insana, özgürlüklerine kavuşmanın, bunlan kullanrnanın yolunu açmalıdır. özgurlük, insanın yaratıcı gücünü verimli hak getirmesinin önkoşuludur. Özgur insan daha da yaratıcı, daha da üretkendir. Demokrasi, hukuk devleti gibi kavramlar insan haklarına saygıb ohnalıdır. Çağdaş hukukun temelinde insan hakları ve ahlak kurallan vardır'. Çağdaş hukuk, insancıl hukuktur. 24 MA YIS 1989 Jtnsancıl Hukuk ve Yasalar Vlkemizde demokratikleşme çabalarının başarıya ulaşabilmesi; insancıl hukuk ilkelerine uygun yeni bir anayasanın yapılmasına, şendikal hakların, düşünce ve örgütlenme özgürlüğünün, yargı bağımsızlığının, savunma hakkının, basın yaşamının ve tüm [toplumsal yasaların insancıl hukuk anlayışına uygun bir yönde yeniden düzenlenmesine, başka bir deyişle, bir hukuk ve yargı reformunun gerçekleştirümesine bağlıdır. İnancımıza göre, yeterli ve kapsamlı bir hukuk ve yargı reformu yapılmadan demokratikleşme çabalarının amacına ulaşması olanaksızdır. HALİT ÇELENK Ankara Barosu Avukatlarından lerin kaynağı ve yaratıcısı olarak kabul ediyor. İnsan, tarihin karanlık dönemlerinden geçerek bugüne geldi. O, koleydi, serftı, ırgattı, yancıydı, tebaydı, işçiydi, yaraltığı değerler şu ya da bu yöutemle elinden alınan bir yaratıktı, ama insan değildi. İnsan kolay insan olmadı. Yararlı, değerli ve güzel şeyleri yaratarak insan oldu. Bilim, sanat, kültür ve teknoloji onun yaratıcı gucunün ürünü. Ateşi, tekerleği bulan o. Yel değirmeninden buhara, elektrikten atoma, bilgisayara kadar tüm buluşlar onun. Evet uygarhğı insan yarattı, insanın yaratıcı gücu ve yetenekleri yarattı. Ünlu Yunan düşunuru Protagoras, "Her şeyin ölçusu insandır" diyordu. Değerli hocamız Prof. Bahri Savcı da "Hukukun ekseni insandır, merceği insandır" diyor. Şimdilerde yirminci yuzyılın eşiğindeyiz. Değer PENCERE Nirengi Noktaları 1789 bir simgedir... 1917 de öyledir... 1923 de... Çünkü hiçbir devrim, sirngelendiğı yılda başlayıp bitmez. 17B9'un öncesinde bütün insanlık tanhi, bir önceki aşamastnda da "Aydmlanma Çağı" vardı. Fransız Devrimi'ni hazırlayan yazarlar kimlerdi? Akta ilk gelenler Vottaim, Oderot, Rousseau değil mi? Ya 1917? Marx ve Engels, sosyalıst devrimi haber vermediler mi? 1923 devriminde Türkiye, 1789 ile 1917'nin kaynaklanndan yararlandı. Devrimler insanlık tarihınin nirengi noktalarıdır. Nereye doğru gittiğımiz'r saptamak için gerekli kerterizlerı bize ancak devnmler gösterebilir. * Sosyalist Öünyada bir şeyler oluyor; yaşananları saydamlastırmak için vakit erken; ama caoalıcı iki soru tartısma gündemindedir. rekabet" sözcükleri uçuşuyor; p/yasaya dönüş fıkri sosyalist dünyada venıden canlanıyor. Oyle görünüyor ki sosyalist ekonomilerde "pianlama", uretimtüketım dengelerını yeterınce saptayamadı; girdileri çıktıları irvcelikle hesaplayamadı; bürokrasinın cenderelerine sıkıştı. Fabrikalarda yapılan ııretım, dağ gibi stoklar oluşturmasına karşın, piyasada alıcı bulamadı; öte yandan karaborsalar oluştu. Batı kapıtalızmı, tüketim ekonomisinin cicilenni bütün dunyaya pompalarken Sovyetler'ın üretimi iç pazarda bile satılamadı, alıcı bulamadı. Peki, bilimselteknolojik devrim bilgisayarlaşma çağının kapılannı açmışken, pianlama gözden mi düşecek? Piyasa körgüdülerinin üstün olduğu mu ıleri sürülecek? insanlık adma pek ıç açıct bir gelışrrve değil bu; ama sosyalist dünyadakı piyasa ile kapitalist dünyadakı piyasa kavramları arasındaki önemli farkı göz ardı etmek de bir yanılgıya yol açar. Sosyalist toplumda piyasa, kamu girişımlennın rekabetınden oluşacaktır. Gerçi özel girişimcıliğın kapıları da açılmıyor değil; ama ne oranda?.. Kapitalist toplumlarda pıyasanın serbest rekabeti ise büyük çapta özel gırışımlerin yarışmasıdır. Sosyalızmın amacı sömürüsüz uygarlık değil miydi? "İnsanın insanı sömürmedği bir toplum" istenmiyor muydu? Adım adım bu doğrultuda yürünecektı. Mao, Çin'de daha çarpıcı bir adım atmaya yöneldı Toplumun çıkarlannı kendı özçıkarlarından üstün tutan yeni bir insan yaratacaktı. Oysa gün geçtikçe güçlenen eleştirilerın içeriğinde buna ters düşen bir öz yok mudur? Dıyorlar ki: İkıncı soru. Birinci soru: 1980'lerde bütün dunyada "piyasa ekonomisi, liberalizm, ssrbest Hukuka bakış Işte hukuka bu insancıl açıdan bakmak gereğine inanıyoruz. tnsanlık tarihine baküğımız zaman görüyoruz ki, köleci dönemden bu yana siyasal iktidarı elinde bulunduran guçler; emirler, fermanlar, kararnameler, yasalar çıkarmışlar, temsil ettikleri sınıfların çıkarlannı korumuşlar ve emeği ile geçinen halk yığınlan üzerinde bir baskı rejimi kurmuşlardır. Emirler, fermanlar, kararnameler ve yasalar biçiminde oluşan bu kurallar, insana, onun hak ve özgürluklerine gereken değeri ve yeri vermemişlerdir. Çunku o dönemlerde insana "insan" gözüyle bakılmamıştır. İnancımıza gore, bu nitelikteki bir kurallar yığınına "hukuk" adı verilemez. Bilindiği gibi hukuk, hakkın çoğulu; hak, haksızlığın karşıtıdır. Hukukun temelinde " h a k " yatar. tnsana, onun yaratıcı gücune, emeğine değer vermeyen, insan hak ve özgürlüklerine saygı göstermeyen bir kurallar yığımna "hukuk" adının verilmesi bir çelişkidir. Ya 12 Eylul dönerainin hukuksal duzenlemeleri ve uygulamalan "insancıl hukuk" anlayışının onemiıü . bir kez daha ortaya koydu. Başta 1982 Anayasası olmak üzere, özellikle sendikalar yasası, toplusozleşme, grev ve lokavt yasası, basın, dernekler, toplantı ve gösteri yurüyüşleri, devlet güvenlik mahkemeleri yasası ve öteki toplumsal yasalarda yapılan değişiklikler tartışılmaya başlandı. Gunumuzde çağdaş hukuk, deraokrasi ve insan hakları arasında yakın ilişkiler bulunduğu düşüncesi kamuoyunda da beniraseniyor. Gerçekten çağımızın hukuk anlayışını, "insancıl hukuk" olarak nitelemek en yerinde bir değerlendirmedir. Sonuç Işte butün bu nedenlerle ülkemizde demokratikleşme çabalarının başarıya ulaşabilmesi; özet olarak da olsa açıklamaya çalıştığımız insancıl hukuk ilkelerine uygun yeni bir anayasanın yapılmasına, şendikal hakların, duşünce ve örgütlenme özgurluğünün, yargı bağımsızlığının, sa\unma hakkının, basın yaşamının ve tüm toplumsal yasalann insancıl hukuk anlayışına uygun bir yönde yeniden düzenlenmesine, başka bir deyişle, bir hukuk ve yargı reformunun gerçekleştirilmesine bağlıdır. tnancımıza gore, > eterli ve kapsamlı bir hukuk ve yargı reformu yapılmadan demokratikleşme çabalannın amacına ulaşması olanaksızdır. 1 F Erem (Ceza Hukukunda Hümanıst Doktrın. s: 36) 2 F Erem (Olağan Dışı Yargılamalar s: 18) Neden insancıl hukuk? Çağımız insana en yuce değeri, gerçek değerini verme çağıdır. Uygar düşunce, insanı tüm değer OKT4YAKBAL EVET/HAYIR "Katli Vacip" Açıklaması! OKURLARDAN da böyle bir denetim görevi verdim. Birçok kez ricada yok mudur? bulunduğum halde biletimi ETEM ÜTÜK / getirmedi. Sürücünün yanına Emekli M. Eğitim Müfettişi vanp durumumu anlattım, verileceğini söylediği halde yine verümedL Tartısma Acıbadem Basın Sitesi L Blok sonunda bir lnegöl oluranlanna toplam 3J milyon yolcusundan aldıklan bileti L Blok adma daire 17sakini lira su parası geldi İSKİ bana verdiler. Gölcük'te yansı görevlilerınin daha önce su Kadtköy Yıldızbakkal'daki boş olan otobüs, tstanbul'a saatinin arızalı olduğunu trafik sinyalizasyonlannm gelinceye dek doldu, ama söylemelerine ve bilmelerine kısa aralıklarla yanıp hiçbirine bilet vermediler. karşın tek saatli olan blok sönmesi, araçların oturanlan tüm itirazlara karşın Televizyonda KDV için yığılmasına, yayalann gfıç tstanbul'dan Trakya'ya bu parayı dairelerde oturan yapılan yayınlan izlerken, durumda kalmasına meydan giderken birkaç yerde ailelerin toplamı oranında "Bu gidişle artık Türkiye'de vermektedir. Araç sürücüleri, gördüğüm Maliye denetim bölerek ödemek zorunda vergi kaçıranlar kalmaz" diye memurlan nedense bu yolda 30 sanıye gibi kısa aralıklarla bırakıldı seviruyorum. Uygulamaya yanıp sönen ısıklar karşısında görünmez, bugün de Bu durumda 4 kişilik bakınca da birden umutlanm gormedim. Şimdi ilgililerden hareket edip etmeme bir aile 200 bin lira öderken, 6 kınhyor. Sık sık Trakya'ya ve şu sorulann yanıtlannı korkusunu yaşarlarken kişilik bir aile 300 bin lira Anadolu'da Bursa'ya dek bekliyorunu 1. Istanbul'dan özellikle sabah ve akşam ödemek durumunda kaldı. Su geziler yapanm. 18 mayıs Jrakya'ya giden otobüslerde saatlerinde çok sayıda kesilmesini önlemek amaayla günü otobüsie Cölcük'e vatandaş da işlerine geç yapılan bilet denetimi, yapılan ödeme sonrası görüldu gittim. Eşimle birlikte PTT kalmakta veya karşıdan Anadolu'ya kalkan ki 10 bloktan oluşan basın Hastanesi önünden bindiğim karşıya geçmede güçlüklerle otobüslerde neden yapılmaz? sitesinde bazı bloklar 800 bin bi, otobüsie bin bir rica karşılaşmaktadır. Sayın trafik Yoksa bunlann yasalan ayrı lira, bazı bloklar ise 700 bin lira minnetle büetimi alabildim. ilgililerinden bu bölgedeki mıdır? 2. Anadolu'ya giden "ki daire sahipleri 7'şer bin lira" Aldığıma da sevindinu 21 sinyalizasyonlardaki anzalan otobüs sürücüleri ve para ödediler. tSKlyöneticileri mayıs paıar günü de ö'ğle gidermelerini böylece hem işlttmecileri, Trakya'ya önceparanın ödenmesi üstu Gölcük'ten Inegöl araç süruculerini hem de gerektiğini, daha sonra itirazın Seyahat firmasmın 16 PT 122 ğidenlere göre daha mı yayalann rahat nefes rüvenüir kişilerdir? 3. yapdacağını söyleyerek yapılan plaka numaralı otobüsüne almalarını sağlamalannı tüm itirazlan kabul etmediler. bindim. Yanvna gelen sürücü Istanbul'un Anadolu yakası diliyorutU* Trmkya yakası ayrı ayn Sanıyoruz ki önümüzdeki yardımcısına iki kişilik defterdarUklara mı bağudır? aylarda yine büyük rakamlarla Istanbul bileti vermesini rica ABDULLAH ERCAN 4 Kocaeli Defterdarlığtnın karşılaşmak mümkün. Su edertk, istediği 9 bin lirayı Kadıköy saatinin bozuk ve deiistirümesi gerektiği tüm hatıriatmalara karşın ne kadar süre daha tSKl kontrol mekanizmasını yeterli çalıştırmayacak ve blok sakinlen bu türyüksek rakamlan ödemek zorunda bırakılacak? Kontrol mekanizması çahşmazsa "Nizamı âlem için karındaşın dahi, katletmek vaciptir" diyen Bay Galip Demirel! İktidar partisi ANAP'ın, yani 21.75'lik ANAP'ın genel başkan yardımcılarından, eski vali, eski polis müdürü Bay Galip Demirel geçen gün Ankara'dan telefon etti. Önce birtakım masallar, öyküler anlattı. Bunlarla ne demek istediğini anlayamadım ya, neyse amacı basında yer alan bu sözü 'tevil' etmekmiş! Oyle demek istememiş! Pekı ne demek istemiş? Konuşmasından bir anlam çıkaramadım. Yaşını sordum 55'mişl Bunca görev, bunca yıllık deneyim Bay Demirel'e konuşmasmı ögretememiş. Böyle bir söz kışıleri suç ışlemeye kışkırtmak anlamına gelmez mi? Ya bıri çıkar da 'nizam'ı âlem sizlenn katlinizi vacip kılıyor' derse! Böyle bir konuşmanın çok yanlış ve yakışıksız, hatta suç sayılacağını söyledim. Bir açıklama yapmak istiyorsa sütunumdayer vereceğımi bildirdim. Ama bilmem bu sözünüzü nasıl açıklayacaksınız, pek merak ediyorum' diye de ekledim. Birkaç gün sonra bana soluk bir kâğıt parçası gönderdi. Bir teksır kâğıdı! Herhalde tüm basına dağıtmış. Silik harfleri zortukla okudum. 'Katli vaciptir' sözünü niye söylediğini kendine göre açıklamaya çalışmış, ama 'zırva tevil göturmez' deyimine uygun olarak ağzından kaçırdığı sözü bir türlü 'tevil' edememiş... ır" Malatya Milletvekili, ANAP Genel Başkan Yardımcısı, eski vali, eski polis müdürü Bay Galip Demirel'in bu konudaki açıklamasını sıze olduğu gibi sunuyorum. Okuyun, siz verin kararınızı... . "35.1989 günü yaptığım basın topiantısında 'Nizarrn Âlem için karındaşın dahi katletmek vaciptir' hükmünü taşıyan Fatih J<anunnamesini, Türklerin tarih boyunca devlet çıkarlannı şahsi ÇH!kprların üstünde görme anlayışını belırtmek için söyledim ve bu 7/trfauı 10,. Sayfada) Bitmeyen trafik sorunu Otobüsler denetlenmez mi? Sosyalist düzen insana güvenceler sağlıyor: Iş, konut, öğretım, sağlık, emeklilik guvenceleri kisinin cebmdedir. insan, bu güvenceleri cebine koyduktan sonra tembellesiyor, çalışmıyor, yaratıcılık gücünü yihnyor. "En raha* uyku çekılacek yastık: Sosyalızm!.." Bu tembotlik kapitalist ütkelerie yansmada sosyalist ekonomileh geri bırakth nyor. Ne demektır bu? insanlığın geleceğine en karamsar bir bakış açısı değil mi? Uygarlık, sömürüsüz bir dunyada değil de kıran kırana kav • ganın sürdüğü bir cangılda mı ılerteyebilır? insanoğlu bu kadar mı hayvansı bir yaratık? • Her iki sorunun yanrtı daha verilmış değildir; ama Sovyetler'in ekonomik yarışmada tekledıği kesındir Bu tökezlemenin nedenleri bir değil, birçoktur ve karmaşık bir yumak oluşturuyor; sonuçta, yeni arayışlara yol açıyor. Ancak bu arayışlar, yine sosyalist bılimsellik ve doktrin çerçevesınde sürmektedır. Eğer bu arayışların yolları ve yöntemlerı sosyalist dünyanın dıştna taşarsa, ortaya çıkacak sorunlar daha da büyüyecektir; o zaman dunyada yeni bir çığır açılır. Nasıl bir çığır? Şımdıden kestirilemez. Kesin olan şudur ki insanlık tarihi bir devrımı yaşadıktan sonra, artık bir daha gerıye dönemiyor; tarih kitabının yapraklarmı tersıne çevirebilecek bir gücün varlığına şimdiye kadar kimse tanık olamadı. hep hafîfliğine bakanm. .•.Ister elbise, isîer palto olsun, ben hep hafifliğine bakanm: Üsîümde ağırhğını hisseîîiğim an rahatsız olurum. Bu hafifliği de ancak iyi bir kumaş verebiliyor... Elbise seçiminde onu nasıl ikincî plana atabilirim ki?9y İyi K u m a ş ı A 111 n y 11 d ı z o l a n e I b i s e I e r, A 111 n y 11 d ı z e t i k e t i y l e s u n u I u r. T ü m seçk i n b i r elbisenin sırrı k u m a ş ı n d a g i y i m e v l e r i n d e . . . gizlidir.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear