26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/10 HAVA DURUMl Adana Adapazan Adıyaman Afyon Afln Ankara Amakya Antalya Arîvin Y 32° 18° Diyartakır B 34° 16° Manisa B 17° 8°K.Maraş Y 18°13°Edime Y 31° 18° Erzincan Y 26° 12° Mersin Y 22° 7°Emırum Y 25° 4°Mufla Y 24° 5°Eskişehir Y 20° 10» Muş Y 20° 12° Gaaantep Y 31° 17° K0<fe Y 28°23°Ginssun Y 21°15°0n)u Y 27° 16° Gümüşnant Y 23°12°«2B Y 27° 14° HaMdri B 26° 15° Samsun B 25° 14° Isparta Y 23° 6°S«rt Y 18° 11° Istanbul Y 17° 10° Sinop B 25°14°Sıvas Y 16° 10° lanif Y 26°14°Kare Y 25° 6°leWnlaJ B 27° 13° Kastamonu Y 19° 8 ° W B o n Y 19° 7°Kayseh Y 23°1f*lmce( Y 18° 12° Kırktan* B 17° 8°Uşak B 17° 12° Konya Y 20°10°Wan Y 21° 11° Kutahya Y 21° 7°YOZBK B 25° 12° Malatya Y 27° 15° ZonguMak HABERLERİN DEVAMI TURKIYE DE BUGUN B 24° 13° Y 30° 18° Y 28° 22° B 24° 10° B 27° 12° Y 24=13° Y 21° 15° Y 22° 16° Y 20°15° B 34° 21° Y 19° 13° Y 21° 12° B 17° »0° Y 22°16° Y 26° 14° Y 22° 8° B 23° 7° Y 22° 11" Y 18° r r 24 MA YIS 1989 DUNYADA BUGUN Amstenöm Amman Atna Baftbt Barcetona A 24° Y 30° 8 19° B 37° Y 21° B 25° B 2V A 21° 8 26° A 23° A 20° B 25° Y 25° 8 38° B 34° B ?5° Leranprad Londra MadıC Mıiano Montrcal Moskova Uunth NewYor1< ftüo Paris Ptag Riyad Roma Solya Şvn M AMV lunjs Vfrşova Venedik Vıyana VVasdington Zürih B 12° B 24° Y 20° B 27° Y 23° B 17° B 23° B 28° A 22° Y 26° B 18° A 38° B 23° B 16° Y 30° A 2B° A 29° A 18° B 26° A 19° A 24° B 25° o e POLITIKA VE OTESI MEHMED KEMAL Meteorotap Genel MudürtüOü'nden aünan ö bütün DOgeienfraz çok bukıtlu. Ngne göre, bü Mvmanrnn doOusu, Karadenfc. Iç Anadolu. T. Afetoriz. DoOu Anadokı'nun kuzay ve bUsı, " T m y S ) , s > çmtferi y«r yv safimk » gtt gHMUJ sa >£, 0 a n * yafrşk getKek. H A * SKAKLIĞ!: Yufdun Maeybaı Hsimfcrlnde hteaBf deacafc Balıkear olmalc üan yaftş alan jeriefde azalacak DoBilerik Juda » daOiynayKtlc HÛ2SİR: Kuzey « batı yönlenten ortakunttte. yer ytr kunMf, yuıflun kuay «e İ M M m M m b lasa s K Bolu ftrtına s d * ı * est«k. Doniztmmale ru2g*r DoOu AKItnz'de mutodil UHd deftuferde kaba * çok Kaba dalgaîı olacak. DoQuKmd«feveBaM<fcnttfeytttzwla latarM dalga yukseklti Ooftı Akdenttte 152. « M denclerimaie 354 8wsa rayel. ftatı Karadens, Mamure ve Egete yl m dolaymda o k c * . \bn Göto'nde han: Cc* Wu«u geçecek Ruzeir gu C di2 « pnıraz, Doju A k M z U e kıta ve ney vg batı yenlerden hafif, ara sıra aro lojvwBe esactk. G6I mutedıi dalÇofum O«Iİ2f lodosBn 3 ıtı 5 kuvvatnde saalfc 1021. Ka gdı, tahnvni daiga yuksMigı 0.51 i m doiayında olacak. nKteriz.Manmn.Egew69tKndefttle7.« tad33^Oliilllk Aacm Bbuluüu 3gunt",k Kkanı Ssslı Yya5munu Berlm Bonn J Cenevre Cezayir CüMe Oubayı Frankfurt Girne Hetemki B 18° Y 25° Kılm Kopenhag A 17° B 26° KAIn Y 31° Lefkoşa BULMACA tSOLDAN SAGA: 1/ Bedcne eziyeti nıhun kurtuluşu ve mut^luluğu için gerekli göIren Hint çileciliği. 2/ ; Çavuşkuşu, hüthüt • gibi adlar da verilen Ikuş... Akıl. 3/ Besin olarak yararlanılan ve • hekimlikte kullanılan bir deniz yosunu. 4/ llkel benlik... Bir nota... Gözleri görmeyen. 5/ Sır... Içine yumurta konan uzun sandık. 6/ Neonun simgesi... Şube, kol. 7/ Yemek... Birey. 8/ Asur Kralh|ı'nın başkenti... Kenar süsü. 9/ Taparcasına sevme. YUKARTOAN AŞAClYA: 1/ Kimi kâgıtlann dokusunda bulunan ve ancak aydınlığa" tutulunca görfllen çizgi, resim, yazı gibi biçimler. 2/ Hattatlann kullandığı yan mat bir kâğıt türü... Bir çeşit telli bürümcük. 3/ 195868 yıllan arasında lstanbul'da yayımlanan haftalık haber dergisi... Çinkonun simgesi... Bir soru sözü. 4/ Leyleğe benzer bir kuş... Gflç, çaba, emek. 5/ Bunın iltihabı... nın Batı dülerindeki adı. 6/ Yapma, etme... Akdeniz bölgesinde bir dağ. 7/ Bir Afrika Ulkesinin başkenti. 8/ Atmaca ve doğana benzeyen bir tür yırtıcı kuş... Silisyumun simgesi. 9/ Bir zaman birimi... Kerestelik bir ağaç cinsı. Geleceği yüzden okumak (Bastarafi 1. Sayfadajauştu. Ama fesholur" sözleriyle neredeyse ay meti olmadığını, uykusuzluk ve yorgunluktan kaynaklandığını sorulara yanıt vermekten çok, son nı noktaydı. Özal "ANAP'lı cumhurbaş söylüyordu. günlerde okuduğu Amerikan tştahı iyiydi. Ama baştan çıkaAnayasası'nın kısalığını ve kısa kanı" hedefinde sonuna kadar ısanayasanın erdemlerini anlattı. rarlı mıydı? Bunu bilmek ancak na Tunus tatlılanna boyun eğmiErken seçimden konuşmak is özal'ın kafasının içini okumakla yordu. Abur cubur yememeye özen gösterdiği göze çarpıyordu. temiyordu. Ama sıra cumhurbaş mümkün. kanlığı seçimine geidiğinde özelözal üç gilnlük seyahate olduk Tunuslu protokol sazendelerini likle muhalefetin seçirae katılma ça gergin başladı. "Siyasel ko dinlerken şarkı mınldanıyordu. yacağı karanndan tedirgınlik duy nuşmayacağım" dedi kestirip at Ama bu mınltı keyiften mi, yokduğu anlaşılıyordu. Uçaktaki ko tı. Ancak bu karanm 15 dakika sa neyden üflenen sultani yegâh nuşmalanndan, bahçedeki açıkla sonra bir mini sürprizle değiştir faslırun esintisine kendini bırakıp malarından izlenilen bu tedirgin di. Konuştu. Epey konuştu. Söy gitmekten mi? Bunu beyaz merlikti. Gündemi belirleme olanağı ledikleri talihinin döndüğü yerel mer zeminde kayıp giden bakışla21.75'in dayanılmaz ağırlığı ile seçimlerden bu yana söyledikleri nna, bükulen boynuna ve yüzüiyice elinden kayıp gidiyordu. nin aynıydı. Ama yine de konu nün gevşeyen çizgilerine bakarak söylemek olanaksızdı. Çünkü bu Cumhurbaşkanlığı seçimini iki şuyor olmak iyi gelmişti. partinin de boykot etmesi ile orYüzünün sertliği giderek yumu Türkiye'nin önümüzdeki bir kaç taya çıkabilecek gelişmeler son de şadı, sesindeki soğukluk ılıklaştı. ayında ne olacağını okumak, rece ürkütücüydü. Ama özal teh Hatta bir ara şakacılığa bile dök "ANAP'lı cumhurbaşkaDı"nın dit alışkanhğıyla bu ürkütücü tab tü işi. Gazetecilerin kollanna ha da esrannı çözmek demek de olalonun belirmesini de önceden en fifçe dokunarak, gıdılarım okşa cak tı. Türkiye'nin geleceği bu yüz gelleyeceğineinanıyordu. tlk kez yarak şefkal bile gösteriyordu. çizgilerinde, bu beyaz mermer zeminde kayıp giden bakışlarının telaffuz ettiği ya cumhurbaşkanı Yüzü, özellıkle alnı, yanakları gizliydi. Evet, seçimi ya da Meclisin feshi bunun kımuzıya yakın bir renkte>'di. Bu, ardında açık bir işaretiydi. "ANAP'lı gözlerinin altının beyazlığım da "maalesef" böyleydi. Çünkü cumhurbaşkanı" seçilse bile bu ha da belirginleştiriyordu. Bir de Özal'lı demokrasi, cumhurbaşnu muhalefetin tanımayacağı ke gözlerinin altmdaki torbamsı kı kanlığı seçimi dahil ülkenin yakın geleceğini bir insanın yüzünden sinlik kazanmıştı. rışıklıklar genişlemiş gibiydi. okumaya çabalamak çaresizliğine Doktoru Cengiz Aslan bir soru itiyordu insanları. Eğer 7 kasımda Türkiye'nin başına muhalefetin katılmadığı oy üzerine bunlann sağlıksızlık alalamayla bir cumhurbaşkanı seçilirse siyaset, benzeri daha önce yaşanmamış bir gerilime girecekti. SHP lideri de, DYP lideri de Çan (Bastarafi I. Sayfada) Türkiye'nin montaja dayalı olkaya'ya çıkmayacaklardı. çember sakallı yaşlı yurttaşların mayan ilk uçak fabrikasını Kon"ANAP'lı carahurbaşkanını" çoğunlukta olduğu, yüzü askın ya'da kuracaklarını vaat eden Ermuhatap kabul etmemeleri boy araç konvoyuyla karşılandı. bakan, Konya'da ikinci bü>nk ağır kot karanyla tutarlı olmak için bir Konya Büyükşehir Belediye sanayi sitesinin kurulacağı sözüzorunluluktu. Belki devlet proto Başkanı Doç. Dr. Halil Üriin'ü nü verdi. RP Genel Başkanı, en kolünde, törenlerde el sıkışraaya makamında ziyaret eden Erbakan, geç ekim ayında yapılmasını istecaklardı. Bu durum, devlet biitün burada Konya'nın "manevi dege diği erken genel secimde oy oranlüğüne gölge düjürecek, devleti ri"nin hiçbir şeyle ölçülemeyece lannı en az yüzde 2O'ye çıkaracaktemsi makamını işgal eden kişi ile ğini ifade ederken Anadolu'nun lanm ileri sürerek, Konya'ya "yiien büyük iki siyasal partiyi karşı bin yıllık "payitahtı" Konya'da rütmc gücunü temsilen gelekarşıya getirecekti. Bu gergin or partisinin seçimi kazanmasının ceklerini" ifade etti. tamdaki tırmanış ANAP'ı cum önemli olduğunu söyledi. Erbakan, Konya'yı kültür, tahurbaşkanına karşı muhalefetin Belediye sarayına girişte tören rım, ağır sanayi, turizm ve sağlık yapacağı son zorunlu eylemi gün le karşılanan Erbakan'a belediye merkezi haline getireceklerini, tudeme getiriyordu. Bu nokta, zabıtalan saygı duruşunda bulun rizmi ahlak tahribatı olarak değil, Özal'ın Tunus uçağında ilk kez te dular. Başkan Ürün, Erbakan'a insanlığı öğreten görüş olarak delaffuz ettiği "Seçilmezse Meclis şükran plaketi vererek, Konya'ya ğerlendirdiklerini kaydetti. gelişlerinin çalışmalarında kendiBelediyenin şeref defterine lerine güç vereceğini söyledi. Arap harfleriyle "BismilUh" diRP'li Selçuklu Belediye Başka ye yazmaya başlayan Erbakan'ın nı tsmail Öksuzler. Meram Bele deftere daha sonra Türkçe neler (Bastarafı 1. Sayfada) çok benzeriikleri var. Ama orada diye Başkanı Veysel Candan ve yazdığı okutulmadı. Erbakan'dan sonra konuşan ki sistem biraz farldı. Sistemio iş Karatay Belediye Başkanı Mustafa Özkafa'run da bulunduğu ziya Büyükşehir Belediye Başkanı leyişi bize oymaz" dedi. özal, Meclisin yetkisine giren rette konuşan RP Genel Başkanı Ürün, Erbakan'ı "Toplumun gebirçok konuda anayasa değişikli yerel seçimlerde Konya'da yüzde lecegine yön verecek olan, degergi yapmanın gereksiz olduğuna 41 oy topladıklanm ve Konyalıla li hocam" diye tanımlarken, hiçrın milli göruşü iktidar yaptığıru bir siyasi göriişe itibar etmeden dikkat çekerek şöyle konuştu: "ibadel aşkıyla" hizmet verecekBugün kamu kunılaşlan olarak kaydetti. Konya'ya gelirken geride kalan lerini belirtti. kabul edilen meslek odalan siyaErbakan daha sonra Konyalı sete gireraiyor. AnajasajTi bunun 12 yüa "çok üziildugünü" belirten la Ugili hükiimler konmuş. Siya Erbakan, başlattıkları ağır sana sanayici ve işadamlanyla akşara setle uğraşamazlar diyor. Bunla yi hamlesinin "iki kez dış güçler yemeği yedi, Konyalılara konfenn anayasada ne işi var? Eğer bu CIAAmerika" tarafından engel rans verdi. Erbakan bugün Kahramanmaraş'ı ziyaret edecek. gibi şeylerin bir cemiyelte yasak lendiği görüşünü savundu. lanması icap ederse Mecliste yapılması lazım, aoayasada değil. Bence bunlann ynsaklanması da mümkün degil. ] stediği anayasa (Bastarafi 1. Sayfada) çok ters bir olay" dediler. defişikliğinin ne olduğunun sorulKonya'da belediyenin başlattığı Öte yandan Konya'da sigara ve ması üzerine de "Ben açık olarak afış yasağı, öğleden sonra yıımu içki satan bazı dükkân ve Tekel iki scyin yanındayım. Biri açık bir şatılarak uygulanmaya başlandı. bayilerine de zabıtalarca baskı yaloplam, ikincisi serbest bir Sinemalan dolaşan zabıta ekiple pıldığı öne sürüldü. ekonomi" dedi. ri, afişlerin binalann dışına asılaAçık toplum kavramının bileceğini, ancak üzerinde çıplak TCK'nın 141, 142 ve 163. madde fotoğraflann yer aldığı afişlerin lerinin kaldınlmasını kapsayıp siyah boya ile kapatüarak asılma (Bastarafi I. Sayfada) kapsamadığırun sorulması üzeri sma izin verileceğini duyurdu. Za Böyle şey olmaz." bıtanın bu açıklamasından sonra ne Özal şu açıklamayı getirdi: Konya Milletvekili Abdurrah"Tabii. Oalara değinmeye lü sinemalar afışlerini yeniden dışa man Bozkır, Ziraat Odaları Birznm yok ki. Konuyu öyle spesifik n astı. liği seçimleri ile ilgili bilgi verdi. ele almıyonım. Daha ileriye gidiBu arada, "17 Yaşında Aşk" Bozkır, yerel seçim öncesi Konyorum. Türkiye serbest bir toplo ve "Büyük Kumar" adlı yerli ya'daki bütün imamların, ma gidebilir. Açık bir topluma git filmlerin gösterildiği Rüya Sine "ANAPa oy vermek caiz degilmelidir. Çünkü gelişmenin teme ması'nda afişler, siyah boya ile dir" şeklinde vaazlar verdiklerilinde bu iki esas yatıyor. Bakın ta kapatıldıktan sonra dışan asıldı. ni öne sürdü. Burdur Milletvekirihe, toplumlar bu iki temeiden •^afer Sineması'nda "Kansız ve li Fethi Çelikbaş'ın Emlak Bangeüsmişlerdir. Bu anav^sadan da Kötü Yol", Kent Sineması'nda kası'nın arsa alımJan ile ilgili soöte. Serbestlik hem leşebbüs hem "Kazanmak Arzusu ve Tepki", ru önergesi gündeme geldi. Soıu de fikirde olmalıdır." Saray Sineması'nda ise "tki Se önergesini yanıtlamak üzere kürÖzal, "Politik yelpaze diye en fer Ölünnıez" ve "Çıplak Kadın" süye gelen Devlet Bakanı Güneş sola da müsaade edecek misiniz?" filmlerinin afışleri bulunuyordu. Taner, Bülent Şemiler döneminsorusuna, "Tabii edeceksiniz," Büyükşehir Belediye Başkanı de bankanın aldığı arsaları liste "Komünist partisine de mi?" ek RP'li Halil Ürün, Cumhuriyet halinde açıkladı. Taner, tstanlemesine ise, "Hiçbirisinia şeyi muhabirinin sorusu üzerine ko bul'da 300 milyar liralık arsa âlınyok (mahzuru). Bence öyle," ya nuyla ilgili ayrıntıh bilgisi olma dığını belirterek bu arsaların bannıtını verdi. dığını söyledi. Ürün, "Sanıyorum kacılıkla ilgili teknik olaylar olduğunu savundu. Başbakan Turgut Özal, Anka ki indirme varsa bile, müessese sahipleri kendileri indirmiştir. BeBu sırada ANAP Ankara MUra'ya dönerken uçakta gazetecilerle yaptığı söyleside ANAP ile nim kanaatim o. Çünkü kanuni letvekili Hazım Kutay, "GaUeriDYP'nin birleşmesinin söz konu bir dayanak olmadan bizim ekip a'yı niye aldınız" sonısunu yösu olamayacağını, çünkü ANAP' lerimiz hiçbir şey yapmaz. Bunun neltti. Taner, 3. şahıslarla borç ın, SHP'den ne kadar farklı ise mutlaka kanuni dayanağı vardır. alacak ilişkisi nedeniyle Galleria'DYP'den de aynı oranda farklı Bu konularda biliyorsunuz çok nın alındığını belirtirken Bütçe Komisyonu Başkanı Kemal Akbir parti olduğunu söyledi. AP' hassasiyet gösteriyoruz" dedi. Meram Belediye Başkanı Vey kaya, "Ziraat Bankası'nda neler nin ve DYP'nin Demokrat Parti'nin devamı olmadığını söyleyen sel Candan ise dün yaptığı açık oiuyor haberiniz var mı?" soruÖzal, "DP bence yenilikçi bir lamada, afişlerin zabıta yönetme sunu sordu. partiydi, ezilmişlerin partisiydi. liği hükümlerine göre indirtildiğiDevlet Bakanı Güneş Taner, AP statiikocu bir partiydi. Cev ni öne sürdü. Candan şöyle dedi: kamu bankalan ile ilgili yoğun so"Bugüne kadar ber lürlü dene rular üzerine, "Bütün kamu bandet Sunay'ı Cumhurbaşkanı yapblar" dedi. ANAP'ın hiçbir timden uzak çauşmasını sürdüren kalannı yakından izliyoruz. Zirazaman kavgacı bir parti olmadı şehrimizdeki sinemalar, bundan at Bankası'nın o genelgesini kalğını bildiren Özal sözlerini şöyle böyk sıkı şekilde denetlenecektir. dıracağız. Göriiyorum ki kamu sürdürdü: "Netice itibanyla da Özellikle ana cadde üzerindeki si bankalan ile yakından ilgilisiniz. karar veren millettir deriz. O ka nemalann reklam maksadıyla as fsterseniz ileriki oturumlarda sirar verir. Başkasını seçer, ona da tıklan afişler, son derece çirkin ve ze daha geniş ve detaylı bilgi bir şey diyemem. Gelecek ne ola bazen de gayri ahlaki görüntuler verebilirim" dedi. cak, onu da bilmiyorum. Farze arz etmektedir. Bu çirkin göriiııANAP Adana Milletvekili tbdinrz ki, 1992 seçimleri yapıldı ve tüyü yok etmek maksadıyla zabıla yönetmeliğinin ilgili hükmü uya rahim Öztürk, kamu işçilerine kaybetlik. Yani ben partinin başına kazık mı kakacağım. Bir nnca sinema sahipleri tarafımız yüzde 142 oranında zam yapıldıadam gelir partiyi devam ellirir. dan uyanlmışbr. Birçok vatanda ğını hatırlatarak, "Bunun propaDiinyada bu böyledir. Bir İnönü şın şikâyetlerine de sebep olan gandasını niye yapmıyorsunuz" vardı, onu da Ecevit devirdi. Dev afişlerin asılmamasına ve yönet diye sordu. Devlet Bakanı Cemil Çiçek, korilmeden de bırakanlar var. Çeki melik hükümlerine aykın hareket lenler de var. İngiltere'de kaç de edilmesine kesinlikle müsamaha nuyla ilgilendiklerini anlatırken, Istanbul Milletvekili Doğan Akedilmeyecektir." fa oldu." yiirek, "Sözleşmelerle işçiye veriDeğişikliğin olduğu her yerde Kent merkezindeki Saray, Rü len paranın kaynağı nereden bureaksiyonun da olacağını belirten ya, Zafer ve Kent sinemalannın lunacak? KİT ürünlerine zam mı ve "Bir nevi ilah gibi göriilen Ata sahipleri konuyla ilgili olarak yap yapılacak" diye sordu. Devlet Bakanı Cemil Çiçek bu tiirk'e bile zamanında büyük çap tıkları açıklamada, "Bize geçerli ta reaksiyon olmuşlur" diyen bir sebep göslermeden afişleri iıı soru üzerine, "Evet, büyük bir Özal, kendilerine duyulan tepki dirttiler. Kültür Bakanlığı tarafın bölümü bu şekilde karşılanacak. nin de normal sayilması gerekti dan sinema olayı desteklenirken, KİT ürünlerine zam yapılacak" ğini ifadeetti. Konya'da bize afiş indirtilmesi yanıtını verdi. 'ASHINGTON Uçağı neden hızlageri gönderdiniz? UFUK GÜLDEMtR V^ASHINGTON Trabzon'a kaçınlan Sovyet savaş uçağının olaydan bir gün sonra iadesi, Amerikan yönetimi çevrelerini adeta sarstı. Bu konudaki "dü> kınklıgı", Türkiye'yi, bu çevrelerin "ndar penlcsmin deh'nmesi skandaünı kapatmak için uçağı hızla iade etmiş olabilecegi" iddiasının hedefı durumuna getiriyor. Cumhuriyet'in edındiğı bilgiye göre ABD, MÎG29'un teknik incelemesi için iadesinin geciktirilmesi yönünde diplomatik girisinıde bulununca, kendilerine "Sovyetler'le iade prosedürii âzeriBde aalasmaya vanMığı" söylendi. Washington bunun üzerine, Iran Contra olayında yaptığı gibi doğrudan Başbakan Turgat Özal'ı devreye sokmak istedi. Ancak özal'ın Tunus yolunda olması, arzulanan etkiyi önledi. Şimdi, gerek Dışişleri gerek Savunma BakanİJğı yetkilileri gerekse de olay günü tatil olması nedeniyle duruma el koyan Dışişleri Operasyonlar Merkezi makamlan koro halinde Türkiye'yi "mensup olduğu blokun genel meofaatlerini göz önünde tutmaksum bu karan almakla" suçluyor. Hatta bu hava hemen ABD Kongresine de yansıdı ve Fiüstinli hava korsanı Raşid nedeniyle Yupanistan aleyhinde bir süreden beri esen hava, "ucagı hızla iade ettiği" ileri sürülen Türkiye aleyhindeki hava ile dengelendi. Üst düzeyde bir Savunma Bakanlığı yetlcilisi, Türk radarlannın Sovyet savaş uçağını görememiş olması iddiası konusunda şöyle konuştu: "Türk oçaklannın önieme uç«şu yapmış olduğunu nmut ediyorum. Uçak silahlıydı. Türk H r a Kuvveöeri'nin Trabzon'a yaklaşan bu sflablı uçak hakkında ne tör bir saglama işlemine başvurduguau bilmiyorum. Bir de uçak kaçınlmış olduğu için Sovyetler'in Tiirklye'yi önceden ayarmış olma ot«sılıgı var. Henüz Türk Genelknrmayı'ndan bu konuda bir şey almadık. Uçağın Türk hava sahasına sızdıgı yolundaki eleştirüere kayaaklık eden endişeyı aniayışla luuşılamaida birlikte, bunun Türk hava korunması hakkında yaalış izlenimler de yaratmajnası lazım. Eleştirmek kolaydır, ama aynnblan tam bilmedigimiz için bu eleştiri hakiı olur mu, olmaz mı bilmiyorum." Söz konusu yetkili, "uçağın hızla iadesinin" MlG29'un Türk radarlanna yakalanmadan sızıp sızmadığı tartışmasına ışık tuttuğunu ileri sürdü. "Bu tarafta herkes bu eleştiride hemfîkir. Uçak çok çabuk bırakıldı" diyen yetkili, uçağın silahlı olması nın güvenlilc gerekçesiyle silahların sökülmesi için bekletilmesine özür oluşturduğunu ileri sürerek yol da gösterdi. Yetkili şöyle devam etti: "Uçak orada olduğu sürece oraya nasıl gddiği hep gandemde olacaktı. Hızla iade edilme nedeni bitnunla ilgili olabilir. Bekletilmesindeki bir başka güçlük de Trabzon'a inmiş olmasından kaynaklanıyor. Trabzou limanı üe Sovyet limanlan arasında trafik hayti yoğun. Ama örneğin Merzifoa'a iuseydi o zaman durum daha farklı olabilirdi. Bir diğer unsur da Türkiye'de tatil olmasıydı. Bazı yetkililere ulaşılamadı. Başbakan yoldaydı. Ankara'da da büyükelçi yok." Söz konusu yetkili, "Ankara'da da büyükelçi yok" cümlesini mecazi anlamda sarf etti. Bilindiği gibi ABD'nin Ankara'daki Büyükelçisi Robert Strausz Hupe, dönüş hazırlıklaıında. Erbakaıı'dan Arap 60 YIL ÖNCE Cumhuriyet Bahri siparişler 24MAYIS 1929 Evvelki gün Ankaradan gelen telgraflar bahri siparişlerin ttalyan grupuna verildiğini bildirmekte idi. Bazı torpido ve tahtelbahir inşaatından ibaret olan bu siparişler için uzun zamandan beri açılmış olan münakaşaya Alman, tngiliz, Fransız, Danimarka, ttalyan gruplan iştirak etmişlerdi. En son muvafık teklifatta bulunan lngiliz şirketi ile ttalyan gruplarımn mümessilleri karşı karşıya kalmiflardır. Her iki grupun teklifatı müsavi dereceye inmiş ise de Wikers şirketinin heyeti idaresinin riyasetinde Zaharofun bulunması emniyet telkin etmediğinden ttalyanlar kazanmışlardır. Yalmz müddet meselesinde ufak bir itilaf vardır. Bunu müteakip mukavele imza edilecektir. Ayrıca Bahriye kuvvetlerimizin gözbebeği Yavuzun tamiri bitmek üzeredir. Sabık Bahriye Vekili thsan Beyin mahkumiyetinden sonra tamiratı deruhte eden Fransız şirketi faaliyetini arttırmışttr. Şirketin mukaveleye muvafık şekilde çalışmasına ehemmiyet verilmiştir. Yavuzdaki yaraların kapanması bir gün meselesi olmuştur. Elektrik tertibatı en asri şekilde yapılmıştır. Şirket mukavele mucibince Yavuzumuzun süratini bir mil tezyit edecektir. Azami 45 ay sonra Yavuzumuzun Marmarada tecriibeleri yapılacaktır. Yavuz Gölcükteki havuzda tamir olunmaktadır. Buradaki tesisat bilahare bize kalacaktır. Burası asri bir tersane halindedir. Şirket Müdürü M. Deniz Ankaraya giderek inşaatın son vaziyetini bildirmiştir. OzaFdan Bir dönemin ünlü yazarlanndan Akagündüz'ün asıl adı Hüseyin Avni imiş. Kentin komutanı Hüseyin Avnipaşa ile karıştığı için Enis Avni yapmışlar. Dergilerde, gazetelerde Hüseyin Avni diye yazarmış. Bir gün Selanik'te Olimpos Palas'ta otururken çok yakın dostu olan Abdülkerim Paşa yanına gelmiş. Hoş beş edip otururlarken, Paşa, "Evladım sana bir şey söyleyeceğim" demiş. "Buyurun Paşam." "Bakıyorum çok gü2Bİ şeyler yazıyorsun. Heri<es hepimiz okuyoruz. Ama sonra birbirimize dönüp bizim Enis Avni yazmış diyoruz. Ağzınla kuş tutsan yazılarını bizlere sevdiremezsin. Gel kendine bir takma ad bul, ardına saklan, bizim Enis Avni diye dudak bükmesinler. Yaparsan bunu sonra bana çok dua edersin." Enis Avni böylece Akagündüz olmuş. Rahmetli çok doğurgan bir yazardı. Yazdıklarının listesine bir göz atıyorum da gerçekten çok; 22 roman, 6 öykü kitabı, 12 oyun, bir de şiir kitabı var. Gazetelerde yazdığı on binlerce koşe yazısını da unutmamak gerekir. İşin başında Selanik'te olduğu için İttihatçı'ydı. Genç Kalenv ler'e de yazardı. İttihatçılar savaşı yitirince Aka'yı da Malta'ya sürdüler. Malta'ya sürülüş öyküsü ilginçtir. Sabahleyın gazeteye geliyor. Çalışırken bir de bakıyor Osman Cemal yüzu sapsarı içeri giriyor. "Seni arıyorlar, galiba tutuklayacaklar." "Ben ne yaptım ki?" "Bifmem konuşuyorlardı, duydum. Hemen kaç bir yere saklan!" Sedat Nuri'den yazıları için biraz para alıyor, hemen srvışıyor Cevızli'de ablasının evıne gidiyor. Ablasına bir memur gelmiş, burada saklanmasını öğütlemiş. Birkaç gün kalıyor. Çok durarnıyor, canı sıkılıyor. Karaköy'e gelip bir fotin almak istiyor, parası çıkışmıyor. Gidip gazeteden biraz para alıyor, taze, demli çay yapmışlar, bir de çay içiyor. Arkadaşları, 'aman ortalarda görünme' derken içeri biri giriyor. "Hadi gideceğiz..." diyor. Arapyan Hanı'na götürürler. Oradan da bir süre sonra Tophane'de bir vapura bindirirler doğru Malta... Atatürk savaşı kazanıp gidenieri Malta'dan kurtarınca birkaç dönem milletvekili olur. Çok okunan bir yazardı. Ankara'nın bağlannda otururdu. İlkin, şimdi bir beton yığını olan Dikmen'de otururdu. Çok sevilen ünlü Dikmen YıkJız'ı romanını burada yazdı. Sonra Keçiören'de Aktepe'de oturdu. Akşamları Karpıç'te birkaç kadeh içer, bir şeyler yer, belli bir saatte otobüsüne biner bağına yollanırdı. Halk Partisi ile arası açık, Oemokratlara da yeniden yeniye ısınıyordu. Karpiç'te yerı yuvarlak masaydı. Bizim gibi gençlere 'gel' demezse yanına gidemezdik. Yakın dostu Ahmet Muhip Dranas anlatırdı. Oturduğu bağ evinin kuyusuna yakın bir yerde ihtiyar bir yılanla dost olmuş. Bu güçten ve çaptan düşmüş sürüngeni sofra artıkları ile beslermiş. Aka'ya öylesine alışmış ki hayvan çevresinde dolaşırmış. Mahallenin çocukları da yılanla oynamaya başlamışlar. Ahmet Muhip, "Aka ölüme de böyle alıştı" diyor. Ankara Milletvekili idi. Mebuslugu 1932den 1946'ya değin sürdü. Etliye, sütlüye karışmaz, köşesinde otururdu. Oysa gençliğinin ele avuca sığmaz, bıçkını olduğunu söylerler. İstanbul'da eğlence yerlerinde tabanca çektiği bile anlatılır. Bizim Cumhuriyet'te pek çok romanı çıkmış. Eski koleksiyonları karıstırırken gördüm. 1946'dan sonraki seçimlerde parti listesine giremedi. Arkadaşlannın bu davranışı çok gücüne gitmişti. Söylemezdi ama yakınları bilirdi. Artık yaşlanmıştı, Ankara gazetelerinde yazıyor, Anadolu Ajansı yönetim kurulu üyeliği ediyordu. Sıkıntılı, yaJnız, eski günleri arar bir yaşlılık içindeydi. Eski günler geri gelir mi, ne gezer! Kültür Bakanlığı yayrhları arasında Akagündüz'ün yaşamına ve yapıtlarına da yer verilmiş; çıkan kitaplardan biri bu. Böylece Aka'yı bir kez daha anmış olduk. Adını Değiştir... . UĞUR MUMCU (Bastarafi 1. Sayfada) Konuyu çok daha geniş açıdan ele alalım. 1977 seçimlerinde, kayıtlı seçmen 21 milyon 707 bin 303'tür. 1975 yılında yapılan sayıma göre Türkiye'nin nüfusu 40 milyon 347 bin 719'dur. Gelelim 1980 seçimlerine. 1983 seçimlerinde kayıtlı üye sayısı 19 milyon 767 bin 366'dır. 1980 yılında yapılan nüfus sayımına göre de nüfusumuz, 1975 yılından sonra sürekli artış göstermiş ve 44 milyon 736 bin 957'ye ulaşmıştır. Sayılarla sizleri sıkmamak için 1985 sayımı ve bu sayımdan sonra yapılan seçimlerdeki kayıtlı seçmen sayılarını veımiyorum. 1985 yılından bu yana, doğal olarak, hem nüfus artışında hem seçmen sayısında artış olmuştur. Bir ülkede nüfus artarken seçmen sayısı nasıl düşer? Nasıl olmuştur d»1977 seçimlerindeki 21 milyon kayıtlı seçmen 1983 yılında 19 milyona düşmüştür? Aradaki fark 1 milyon 939 bin 937'dir. Demek oiuyor ki, 1977 yılından 1983 yılına kadar, seçim kütüklerinden yaklaşık 2 milyon seçmen silinmiştir! Sanıyorum konu çok açık. 1977 kütükleri naylon. Bir seçmen, bir ya da birkaç yerde oy kullanmış. "Milli irade" denilen "seçmen çoğunluğu" da işte böyle oluşmuş. Peki kim yapmış bunları? Belli değil. Ara ki bulasın. Tabii ki bulunmaz. Solcular mı? Sağcılar mı? Yasadışı sol fraksiyonlar mı? Silahlı sağ eylemciler mi? Bunları bilmeye, anlamaya, kanıtlamaya artık olanak yoktur, atı alan Üsküdar'ı coktan geçmiştir. Kimsenin böyle sahteciliklere aklını taktığı yok. "Demokrasi", "özgüriük" ve "sivil toplum." Iş bunlann edebiyatını yapmaya gelince, sağcılarımız solcularımızdan, solcularımız da sağcılarımızdan hızlı. İşte sahtecilik, sayılarla ortada. Bu konunun üstüne gitmek gerekmez mi? "Naylon delege" ve "naylon kütukler" yıllardır demokrasiyi yönlendirmiş. Birtakım sahteciler, hemen hemen her partide yer alarak sahte oylarla ve kütüklerle işte böyle sahte sonuçlar yaratmışlar. Ne yapsın bu sahtecilik karşısında halk? Gitmiş, partilerin gösterdiği adaylara oy kullanmış. Seçmen kütükleri naylon, parti ön seçmenleri naylon. Bu bilgisayar çağında artık kim seçmen kim değil, bu bile anlaşılmazsa, demokrasi adına, Allahaşkına neyte uğraşıyoruz? Naylon demokrasiyle!.. GOZLEM 30 YBL ONCE Cumhuriyet 24MAYIS 1959 Gazelemiz bugün yayımlanmamıştır. Konya'da sinema GEÇEN YIL BUGUN Cumhuriyet Süper emeklilik sıkmtısı 24MAYIS19U doğacakmış izlenimi yaratıldı. Gerçekte ise Yargıtay 10. Hukuk Dairesi'nin Yargıtay 10. Hukuk "anayasaya aykınlık" Dairesi'nin Anayasa gerekçesi ile yasanm geçici 5. Mahkemesi'ne basvurusu ile maddesinin iptali istemi, başlayan süper emeklilik yasadaki eşitsizlik ve tartışmast, yararlanan ve haksızlıktan kaynaklanıyor, yararlanma umudu olanlar Yasa henüz tasarı aşamasında arasında kaygıya yol açtı. iken, hukukçular ve sendikalar Hükümet ve Çalışma hükümetin hazırlamış olduğu Bakanltğt'nın konuya açıklık tasanya karşı çıkmışlar, geürmemesi ise süper emeklilik çoğunluğun yargılanamayacağı ile ilgili olanların kaygüanm hükümlerin eşitsizlik arttmyor. yaratmasını ve getirilen yüksek prim sistemini eleştirmişlerdi. Süper emeklilikten yararlanamayan mağdurlann Süper emeklilikten açtığı davalar tizerine Yargıtay yararlanamayan çoğunluk 10. Hukuk Dairesi'nin adına da yasanm yürürlüğe eşitsizliği giderme amacına girmesinin ardından pek çok dava açümıştı. Yargıtay 10. yönelik verdiği karar bazı Hukuk Dairesi işte bu açılan yetkililerce nerede ise davalardaki ve ortak hukuk çalışanlar aleyhineymiş gibi görüşüne bağlı olarak, yorumlanmaya başlandı. yaratümış bu eşitsizliğe karşı Anayasa Mahkemesi'nin çıkıyor ve anayasaya aykın anayasaya aykınlık iddiasını olduğunu ileri sürdüğü söz ciddi görerek iptal istemine konusu hükmün iptatini uyması halinde çalışanlar istiyor. aleyhine bir durum Hükümet Uçak olayı Metroda nsuküzlük yok Istanbul Anakent Belediye ilgili bilgi ahnmamıştır. Baskanı Bedrettin Dalan, Böylece basınm kendi kuralları lstanbul'da yapımı süren hafif bile çiğnenmiştir. Üstelik metro ihalesinde usulsüzlük kapaktaki thtilas Tramvayı yapıldığı yolunda Tempo lajfı açıkça hakarettir. Dergisi 'nde yer alan haber Hakarete kimsenin hakkı için, "Ankara'daki metro yoktur. Yasalara göre de ihalesinin çok çirkin bir suçluluğu ispat edilinceye şekilde basına yansımasıdır. kadar kimse suçlu sayılmaz. Maalesef bir dergi buna alet Bunlar adaletin yargılayacağı olmuştur" dedi. Dalan, işlerdir. Dergi hakkında "Haİxr Ankara muhreçlidir, dava açacağım. Yazanlara da olay tstanbul'da meydana gelmektedir. Tamamen taraflı ispat hakkı tanıyacağım, yazılmıştır. Usulsüzlük yoktur. mahkemede hesaplaşacağız" Bir kez olsun bizden konu ile diye konuştu. 1 müyar dolarhk imza Türkiye, savunma sanayii alanındaki ikinci büyük yatırımını da ABD'lilerle gerçekleştirdi. Yaklaşık 1 milyar dolarhk (1 trilyon 300 milyar Türk Lirası) taktik Ztrhlı muharebe aracı üretimi projesine ilişkin anlaşma ABD'nin FMC (Food ant Machinery Coorporation) fırması ve Türk ortağı Nurol A.Ş. yetkilileri ile Savunma Sanayii Geliştirme ve Destekleme Idaresi Başkanlığı yetkilileri arasında imzalandı. F16 avbombardıman uçağı projesinden sonra Türkiye'nin ikinci büyük yatırımı olan taktik zırhlı araç üretim projesine ilişkin anlaşmanın imza töreni, dün Başbakanlık 'ta yapıldı. (Bastarafi I. Sayfada) ilişkilerini etkilemesi söz konusu olamaz" diye yamtladı. "Keske böyle bir olay meydana gelmeseydi" diyen Müsteşar Şonya, Sovyet avcı uçaklarının MlG29'u Türk hava sahasına girdikten sonra izlemekten vazgeçtiğini de hatırlatarak, "Bu da yetkililerimizin ne denli sorumluluk bilinci içinde hareket ettiğinin gostergesidir. Bu olay Türk makamlannca da takdir edilmiştir" dedi. Valter Şonya, Trabzon'a inen MİG29'un Sovyet yetkililerine "bir an önce" teslim edilmiş olmasını da takdirle karşıladıklarını kaydettiği konuşmasında pilot Zuyev'in "adi suçlu" olduğu yolundaki görüşü tekrarladı. Şonya, "İsteyene yurtdışına çıkması için izin veriyoruz. Bu ise devlet malını zorla zaptetmiş ve bir kişiyi de yaraianuştır. Bu da adi suçtur" dedi. Öte yandan, önceki gün Ankara'ya getirilerek olayın herhangi bir casusluk amacı taşıyıp taşımadığı yönünden sorgulanan Sovyet pilot Zuyev'in Ankara Emniyet Müdürlüğü Siyasi Şube'ye teslim edileceği öğrenildi. EVET/HAY1R OKT4YAKBAL (Bastarafi 2. Sayfada) misali basın toplantısı sona erdikten sonra bir kısım basın mensupları ile sohbet sırasında verdim. Ayrıca bu misalin 1 Mayıs olaylarına teşmil edilemeyeceğini de özellikle vurguladım. Basın topfanttsında 1 Mayısı değertendirirken, olayları büyütmenin kimseye yarar getirmeyeceğini, hadiseye serin kanlılıkla bakmak gerektiğini, bir vatandaşımızın kılına bile zarar gelse, bundan büyük üzüntü duyacağımızı belirttim. İstanbul'da bir gencin hayatını kaybetmesi, fikriyatı ne olursa olsun, hepimizi üzmüştür. İdari ve adli soruşturma devam ediyor. Suçlu varsa gereken yapılacaktır ve adaletin vereceği karara herkes saygı gösterecektir. Kimse kendini kanun hâkimiyeti üzerinde görmemelidir. Herkes kanunlara uymak zorundadır. Polisi yıpratmanın kimseye yarar sağlamayacağı bilinmelidir. Tarih boyunca Türkler deviet nizamına büyük önem vermişlerdir. Devlet çıkarlarını şahsi çıkarlarının üstünde tutmuşlardır. Devlet fertler için vardır. Devletin asli görevi, vatandaşın can ve mal güvenliğini korumak ve kollamaktır. Devletin nizamını korumanın ise hepimizin asli görevi olduğunu ve bunun yanlış anlaşılmalara mahal vermemesini özellikle belirttim. Sohbet sırasında yapılan bir konuşmanın basın toplantısında yapılmış gibi gösterilip, 1 Mayıs olaylarına teşmil edilmesi kanaatimce doğru bir davranış değildir. Durumu bilgi ve takdirlerinize sunarım."
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear