28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
22 NİSAN 1989 * • * CUMHURİYET/15 200. yıl kutlaması ABD'nin ilk Başkanı George Washington'un göreve gelmesinin 200'üncü yıldönümü kutlarnaları sürüyor. Philadelphia kentindeki kutlamaiara katılan ve Washington'un kılığmda bir at üzerinde gösteri yapan William Sommerfield, foto muhabirferine poz verirken, "talihsiz" bir ton önünde duruyordu. (Fotoğraf: AP) Böbrek ticareti davası Istanbul Haber Servisi Türkiye'den tngiltere'ye böbrek ticareti yaptıklan iddiasıyla haklannda dava açılan sanıklann yargılanmasına devam edildi. Ahmet Koç böbreğini 2.650 sterline sattığını kabul etti. Şişli 4. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki dünkü dunışmada, organ satmaktan yargılanan Ahmet Koç'un sorgusu yapıldı. Böbrek satışına aracıhk eden tutuklu sanık Tuncay Kunter ile Beşiktaş'ta taruştığııu anlatan Ahmet Koç, Kunter'in kendisini yurtdışına götUraıek istediğini, pasaport çıkarması için de 100 bin lira para verdiğini anlattı. Tuncay Kunter'in salıverilrne istemini reddeden mahkeme, dosyadaki eksiklerin tamamlanraası için duruşmayı ileri bir tarihe bıraktı. Sanıklar hakkında 24 yıl arasında hapis cezası istenıyor. TRT'de smav V İ r i P C I E l e t r t r o n i k dünyası, birbiri ardı sıra gelen akıl alV I U w U m a z buluşiaria firmalar arası amansız bir rekabete tanık oluyor. Bu rekabetin en sıkı biçimde yaşandığı alanlardan bin de televizyon ve video üretimindeki gelişmeler. Japon Sony firması, video kaydedicileri koleksiyonuna şimdi de sayısal kayıt ve gösterim yapan yeni ve küçiık boyutta bir cihaz ile katkıda bulundu. Yeni video cihazjnın, sayısal teknoloji nedeniyle yüksek kaliteli resim kaydetme özelliğine sahip bulunduğu bildiriliyor. (Fotoğraf: AP) ANKARA (ANKA) TRT'nin stajyer muhabirlik, radyo prodüktör yardımcıhğı ve televizyon prodüktör yardımcıhğı kadrolarına alınacak 80 kişiyi belirlemek üzere bugün sınav yapılacak. Yetkililer, sınav için 2 bin 500 kişinin başvurduğunu bildirdiler. TRT'den edinilen bilgiye göre İstanbul, Ankara ve İzmir merkezlerinde yapılacak sınav; yabancı dil, Tiirkçe yetenek, genel kültür ve sözel mülakât olmak üzere üç bölümden oluşacak. Sınavda yabancı dil barajı olacak ve bu bölümden yüz üzerinden 70'in altında not alanlann diğer bölümlerdeki yanıtlanna bakılmayacak. Türkçe yetenek ve genel kültür bölümlerinde de başarılı olan adaylar 15 gün içinde sözel anlatım sınavına çağrılacak. ÛniverModem Dans Kulübü, "Bir yağmur ikindisinde ilişkiler" olarak adlandırdığı dans gösterisini, önceki gece sanatseverlere sundu. Boğaziçi Üniversıtesi Tiyatro Kulübü'nde gerçekleştirilen gösteriyi çok sayıda B.Ü. öğrencisı ve davetli izlerji. Etkinliğin, iki yıl önce kurulan ve Deniz Altmay, Zeynep Günsur, Denız Boro ve Oeniz Karasan'dan oluşan ekibin 3. göstehsi olduğu belirtildi. Kulübün kurucusu Zeynep Günsür ise sunduklan modern dans gösterisini "Bir yağmur ikindisinde ilişkiler" olarak adlandırdıklarını vurgulayarak, "Modern Dans Kulübü'nü Boğaziçi'nde kökleştirmeye çalışıyoruz" dedi. (Fotoğraf: Nlihat Halıcı) Bir yağmur ikindisinde* HABERLERI1S DEVAMI nca Harblş, Yollş, TesIş Şeker ta direnen işçileri Çevik Kuvvet tş üyeleri yer yer ortak yürüyüş Müdürü Mehmet Bilir, "tçinizde ler gerçekleştirdiler. Miisiüman yok mu? Buradaki poTürkiye Şeker Fabrikaları Ge lislerin hepsi onıçlu, bırakın (Baştarafı 1. Sayfada) nel devletlerarası anlaşmalarla ger Müdürlüğü'ne bağlı Ankara. eylemi" diye sert bir şekilde uyarAdapazan, Afyon. Ağn, Alpulçekleşmiştir. Geçmiş yüzyıllarda Amasya, Bor, Burdur, Çar dı. lu, Bu arada işçilerin toplu şekilyaşanan göçlerden ayrılığı, daşamba, Elazığ, Elbistan, Erzin de dağılmaları üzerine emniyet ha bilinçli ve denetimli bir süreç can, Erzunım, Eskişehir, Dgın, oluşturmasından kaynaklan Kastamonu, Kayseri, Konya, Kii kuvvetlerinin de dağıldığı gözlendi. maktadır. tahya, Malatya, Muş. Susurluk, Ulus yönüne doğru aynlan işGönül isterdi ki o sırada işçi Turhal, Uşak, Ercis, Eregü ve Ço çiler, tekrar yolda toplanarak yügöçü, daha çağdaş ve yakın bir rum şeker fabrıkalarında çalışan rüyüşe gectiler. Kaldırımdan ve denetime bağlansın; yabancı ülişçilerin işveren sendikasını pro alkış tutarak yürüyen işçileri otokeye giden emekçilerimiz daha testo için servis arabalanna bin büslerde, taksilerde ve duraklarmedikleri bildirildi. ŞekerJş Ge da bulunan vatandaşlar da desgüvencede olsuniar. Ne yazık ki bu güvenceler nel Sekreteri Ömer Çdik, AN tekledi. işçiler, Ulus Meydanı'nda KA'ya yaptığı açıklamada işçile Atatürk heykelinin altında toplasağlanamamış, göçmen işçilerimizin sorunları surekli olarak rin ücretlerinin 110 bin ile 130 bin narak tstiklal Marşı söyleyip dalira arasında olduğunu belirterek ğıldılar. gündemde kalmıştır. "110 bin lira Ue geçinmek için Bugün çok daha başka bir so mucize yaratmak gerekiyor" de900 ve 10U. ek tesislerinde çarun karşısında bulunuyoruz; di. lışan yaklaşık bin işçi de iş çıkı E ^ E M PTT isyerlerinde çalışan Batı Avrupa'daki emekçilerimişında toplu iş sözleşmelerinin tı 5 bini aşkın işçi dün öğle tatilinzin yaşam hakları tehdit al tîf!ffiffiB700. Muhabere ve Ana kanmasını protesto etmek ama de çıplak ayakla protesto yürüFabrika Depo Komutanlığı, 1011. cıyla yürüyüş yaptılar. tındadır. yüşleri yaptı. önceden belirlediktşçiler, Çiftlik kavşağında ser leri işyerlerinin önünde toplanan Olaytn ardındaki toplumsal Ağır Bakım, Levazım Amirliği, 902. Jandarma Genel Komutan vis araçlanndan inerek Ulus'taki Habertş üyesi PTT işçileri, yürüve ekonomik sonınlar biliniyor. ArtıkBatı Avrupa 'da yabancı iş lığı Ordu Tamir ile Ordu Ilaç Fab Et Bahk Kurumu tesislerine kadar yüşleri sırasında "Ozal istifa", çiye gereksinme kalmamıştır. Burikası'nda çalışan Harbtş üyesi 3 yaklaşık 10 kilometreyi 2 saatte "Vur vur inlesin, Özal biıi dinledurumda yabanalar göze bat bini aşkın işçi, dün iş çıkışında yürüdüler. sin", "tşçiler el ele, genel greve" Türkiye Şeker Fabrikaları Gemakta, rahatsızlık yaratmakta, Yeni Yol kavşağında toplantılar. lşçüer buradan toplu halde Ulus'a nel Müdürlüğü Etimesgut Fabri şeklinde sloganlar attılar. tşçileyabancı düşmaniığı iktidar sarinyürü>üşleri olaysız sona erdi. kadar yürümeyi amaçladılar, anvaşımında prim yapan birpoli cak çevik kuvvet görevlileri üç yüz kası'nda çalışan yaklaşık bin iş.iman isyerlerinde çalışan çi, dün öğleden sonra Etimesgut'tikaya dönüşmektedir. iatIş üyesi işçi dün öğle yemetre ileride işçileri durdurarak taki işyerinden servis araçlanna Ne var ki bütün bunlar, Tiirk yürüyüşe son vermelerini istediler. meklerini yemeyerek toplusözleşişçilerini Batının gerici vefasist Polisle işçiler arasında sert tartış binerek Mithatpaşa Caddesi'nde melerin sürüncemede kalmasını ve ki genel müdürlük binası önüne güçleri karşısında korunmasız malar oldu. Güvenlik Şube Mü geldiler, polis kordonu altında hayat pahalılığını protesto etti. bırakmak için neden sayılamaz.dür Yardımcısı Ali Yön, bazı iş "Özal istifa" diye bağırdüar. Şe Habertş Sendikası'na bağlı 1500 işçi de uzun yıllar aradan sonra Türkiye Cumhuriyeti Hükügerçekleştirdikleri ilk eylemlerinmeti'nin bu konuda ediigin pode saçlarını kestirmeyi sürdürülitikayı bir yana bırakması geyor. Tüpraş işçileri sakal uzatma rekmektedir. eylemini sürdürürken, bir yandan Batı Avrupa, Türkiye'de insan da sendikalarımn Genişletilmiş hakları ihlalleriyle yakmdan ilgilidir. Bu konuda Avrupa Kon ANKARA Sahnedeki parlak kitlede kök salan varlığı ile son Başkanlar Kurulu Toplantısı'nca seyi'nde birlikte bulunduğumuz ışıklar altına düşmeyi istemeyen, tırmanışı, bugün ANAP'ın başın alınacak kararlan bekliyor. dostlanmızı eleştiremeyiz. tn cin fikirli ANAP'lılar var, Özal'ı ve da tam anlamryla bir Demokra EJJHpES karayolu üzerindeki sanlık bütünleşmektedir; her bir olayları dikkatle gözleyen. daha tik Parti "vakası" idi. Bu koşulda TekeTSıgara Fabrikası'nın sabah önemlisı gerçekçi sonuçlar çıka Mesut Yılmaz'ın hayal ettiği ve vardiyasında çalışan 700 işçi dün ülkede olan bitenler, bütün dünbirlikte fikir ürettiği bilimsellerin sabah O9.3O'da şalterleri indirdirabilen ANAP'lılar. yayı ilgilendirmektedir. Ancak Türkiye'nin doğusun İktidar grubu toplanmış, gele söylediği gibi "ANAP'ın eski oy ler ve yürüyerek SSK Koşuyolu cek da, batısında, güneydoğusunda, salı, 26 Mart üzerinde görüş oranını, yani yüzde 40'ı topar Dispanserine gittiler. Yol boyunca "Genel grev hakkımız, söke me hapishanelerinde olan bitenler açılmasını kabul etmiş. Ge layabilmesi" olanaksızdı. cenin o saatleri. Öte yandan "bugün seçim ol söke alınz" diye slogan atan işle yakmdan ilgilenen Batılı dostçiler polis tarafından videoya almlarımıza karşı, Avrupa'da yaşa Kolu kanadı kırık, içi buruk, sa partilerin alacağı oy dılar. İşçiler daha sonra 12.00'de yan 2 milyon Türkün haklarmı gözü gibi sevdiği oyuncaklannı, oranlarını" gösteren anketin ka işbaşı yaptılar. iki korumakta neden ediigin davra özel uçağını THY'ye devret muoyuna sunulması, dün sabah meye gönülsüz rıza gösterdiği kulisi renklendirdi. nıyoruz? ^ ^ ^ ^ ^ Ş e k e r İ ş üyesi 3 bine ANAP il örgütleri, Özal'la top yakın işçi dün de saat sabah Eğer bu edilginlik, kendi içi söylenen Başbakan'ın, "neyapmayı planladığı" sorularını geri lantıya girerken KDNDA sonuç 6.30'da kent merkezinde bulunan mizdeki insan hakları ihlallerinden doğan bir suçluluk duygu de duran ANAP'lılar yanıtlıyor. larının getirdiği rahatlık içindey sendika binası önünde toplanıp sundan geliyorsa, acıdır; ya da"Arayış içinde" diyorlar Özal için. di. DYP'de ise "kamuoyunu ya yürüyüşe geçti. Olaysız geçen yüArayış nitelemesi, tereddütün nıltmaya yönelik amaçlı davranış rüyüs sırasında polis gerekli önAnkara'nın yumuşak başlılığı karşılıklı bir edilginliğin diplokibarcası. Bir rüzgâr esiyor, yap lardan" söz ediliyordu. Bugün lemleri alırken işçiler kentin dışınmatik hesabını içeriyorsa ya genel seçimi kurtul dedirtiyor seçim olsa SHP'nin yüzde 40.2, daki fabrikaya iki saatte gidebilOzal'a, hısım akraba hemen dev ANAP'ın 28.1, DYP'nin 19.6 oy diler. Sık sık, "Işciyiz, gtiçliiyüz", zıktır. Avrupa Konseyi'nde bulunan reye giriyor, uzat uzatabıldiğin ka alacağı açıklanmıştı. Anket İstan "İşçiler el ele, genel greve" slove ATye girmeye hazırlanan birdar saltanatı, olur ya bakarsın gi bul'da yapılan kamuoyu yokla ganı atan Şekerİş'e bağlı işçiler Türkiye'nin daha enerjik bir tu dişin sonu selamet. Namaza du masını Türkiye geneline dayatı saat 9.00'da işbaşı yaptılar. tum ve davranışa yönelmesi ge racağı yeri bujamayanların şaş lır biçimde sunulunca ters yo f ^ ^ ^ J S a m s u n ' d a Tekel Yaprekiyor. Çünkü Batı Avrupa'dakınlığı içinde Özal, karanlıkta yol rumlar başladı. rak Tütün Işleme ve Sigara FabKONDA araştırma grubunu yö rikası'nda çalışan ve Tek Gıdaİş ki güncel görünüm, "serbest yordam arıyor, ellerini göğe kalemek dolasımı"na hazırlık çiz dırmış "Yarap, bana bir çare" di neten Tarhan Erdem, bize yokla Sendikası üyesi yaklaşık bin 400 ye manın sadece İstanbul kentinde işçi, sabah toplu vizite eylemi yapgilerini taşımaktan uzaktır. Ken yakanyor. dimizi, uzak hayallerle avut Böyle çizdik Özal'ın ruhsal du yapıldığını vurguluyordu. Yerel tı. Fabrikalardan SSK Hastanesi'maktan çok, güntin gerçekçipo rumunu sözü sohbeti dinlenir, seçimde SHP, Istanbul'da zaten ne kadar 4 kilometrelik yolu yülitikalarmı düşünmeye doğru sahne ışıklarının içine düşmeme yüzde 38 oy almış, 40'a yüksel rüyen Tekel işçileri, "açız" diye yönlendirmeliyiz. • • • ye özen gösteren ANAP'lıya. Ne mişti. ANAP "olduğu yerde sayı bağırdılar. îşçilerin yürü>üşu sıde olsa dini bütün Müslümandı yordu." DYP ise yerel seçimdeki rasında, güvenlik güçlerince geniş 'Allah bilir, içine ayna tutamıyo yüzde 14 oyunu, 20'ye çıkarmış önlemler alındı. ruz ki" dedi. Ama ekledi: "Özal görünüyordu. Erdem'e göre İs^arayolları 9. Bölge tanbul'da 26 marttan sonra oyu [üdurlüğü'nde çalışan 500 işçi arayış içinde." Gruptaki son toplantıya baka nu en çok yükselten parti, dün servis otolarına binmedi. İşrak "ciddi bir tahlil yapıla DYP'ydi. çiler Dağkapı'da 07.00 sıralarınmayacağını" söylüyordu. Ozal ANAP'la DYP'yi birleştirme da toplanarak işyerlerinin bulunotuzar kişilik iftar yemeklerinde görevini tanrınm kendilerine ver duğu Seyrantepe'ye kadar yürüİstanbul Haber Servisi İçiş milletvekillerinin terini silmişti. diğini sanan bazı kesimler, dün düler. leri Bakanlığı'nın emriyle eski pa "Resmi platform saydığı grubu" sabah alelacele harekete geçİzmit Tüpraş tesislerinsaportlann geçersiz sayılması, göz ardı etmemek için çaresiz mişlerdi. "Sol iktidara geliyor" bin 200 işçi dun sabah gümrük kapılarında tartışma ve salı günü herkesin kaldıysa ete yaygaralarına KONDA anketiyle kargaşahklara yol açtı. Özellikle, ğindeki taşı dökmesine rıza gös şağlam bir dayanak bulmuşlar, da servis otobüslerinden fabrika Istanbul'dan yurtdışına çıkmak is teriyordu. Özal'la Demirel'i anlaştırmak için önünde inerek jşyeri ünitelerine yürüyerek gitti. İşçilerin fazla meteyen eski pasaport sahibi Türk ANAP grubunda kişiliğine kollannı sıvayıp telefon başına saiye kalmama ve toplu viziteye vatandaşlanna izin verümeyişi negeçmişlerdi. Oysa, anketi anladeniyle uçak seferlerinde de gecik uzanacak başkaldırının önüne tan haberi okusalar, Erdem'le bir çıkma eylemleri de sürüyor. geçmişti. Ne var ki, testi kırıldıkmeler meydana geldi. Yolcularla zahmet konuşsalar, bu kadar İki sendika birleşiyor güvenlik ve gümrük görevlileri tan sonra yol gösteren de bula aceleci olmayabilirlerdi. mıyordu. ANAP, merkezde şıkır arasında zaman zaman tartışmaAnkara Cumhuriyet Bürosu'Anketle ilgili sorularımızı yanıtlar çıktı. Uygulama ile ilgili kara şıkır oynayan parti mi olsun, yoknun haberine göre Türkİş'e bağlı nn yeni olmadığı, bu karann 1989 sa Mesut Yılmaz'ın, Üstün Ergü lamaya çalışırken Demirel bozuk iki büyük maden işçileri sendikayılı başından itibaren yüriirlükte der, Ergun Özbudan, İlter Turan tu. Ancak İstanbul'dan açılan te sı birleşiyor. Merkezi A.nkara'da gibi profesörlerden esinlendiği lefondaki sesin söylediklerini olduğu da belirtildi. bulunan Türkiye Madenİş ile söylenen ılımlı sağa çark eden anımsayınca kahkahayla gü merkezi Zonguldak'ta bulunan Atatürk Havalimanı'ndaki uy "yeni görüşlerine" mi itibar eyleGenel Madenİş Sendikalan birgulama, yolcular üzerinde şok et sin, kestiremiyordu. Teorideki lüyordu. Her kiminse o ses, "Özal wa leşme konusunda ilke kararına kisi yaratırken, bazıları da "Bu bulgulann pratikte geçersizliğiikimas" diyordu. Demirel durak vardılar. nasıl iş, hiç daha önceden uyanlmadan böyle bir uygulama yapı nin kanıtlandığını bilenler Mesut sayınca ses, cümleyi bu kez inlabilir mi, bu nasıl bir devlet an Yılmaz'ın aşırı sağı boşadıktan gilizceye çevirdi. "Özal is going." Dayamşma gecesi layışıdır?" biçiminde yakındılar. sonra "merkeze yatkın kitleleri Ardından açıkiamalar yaptı. toparlayarak ANAP'ın eski oy TÜSİAD Başkanı Cem Boyİstanbul Emniyet Müdürlüğü oranına yaklaşabileceği" önyar Özal'a yüzde 14 oy yitirme bece ner'e ait Alboy Ayakkabı Fabririsini soran Japon işadamları Pasaport Şubesi yetkilileri ise, kul gısını bir örnekle yadsıyorlardı. toplantıdan sonra kendi dillerin kası'nda Deriİş Sendikası'nca lanım süresi bitmemiş (temditi 1973 seçimlerine AP, aşırı sağ den "Özal gidiyor" demişlerdi. sürdürülen'grev 2.5 ayı geride bıolan) eski pasaportlann, başvuru rakırken grevciler "Dayamşma "Özal wa ikimas Özal is gohalinde yenileriyle hemen değişti daki iki grubu, Erbakan'la Türkeş'i sollayacağını sanarak gir ing Özal gidiyor", kıtalararası fü Gecesi" düzenlediler. Gece bugun rildiğini bildirdi. Aynı yetkililer, 19.3024.00 saatleri arasında Bah1 pasaport şubesinin cumartesi ve miş, çoğunluğu sağlayamamıştı. ze gibi, VVashington'dan Tokyo çelievler'deki Zafer Sineması'nda pazar günleri de aynı konudaki iş AP içindeki ikiemden doğan De ya, oradan Türkiye'ye fırlatı yapılacak. Öte yandan Alboy lemler için çahşır olacağını belirt mokratik Parti de sağ oyların lıyordu. grevcilerini önceki gün ziyaret tiler. tstanbul Emniyet Müdürlü önemli bölümünü götürünce, Arayış içinde olduğu söyienen eden üniversite öğrencileri arasınAP'nin tek başına iktidar umudu Özal, acaba füzentn ne zaman dan gözaltına ahnan 9 kişiden ğü Pasaport Şube Müdürü Ömer Cengiz, sadece, eski pasaport sa buhar olup uçmuştu. ANAP'ın düşüp patlayacağını mı hesaplı 8'inin dün sahverildiği bildirildi. hibi olan ve yurtdışında çalışan iş bölünmesiyle 1973'teki Demok yordu? Dün sabah SHP ve DYP İTÜ ElektrikElektronik Fakülteçilerin bu yıl sonuna kadar aynı ratik Parti benzeri bir oluşma he kulisinde artık İngilizce ve Türk si Öğrenci Derneği Başkanı Mehpasaportu kullanabileceklerini nüz ufukta görünmüyordu, ama çesi bir yana atılrnış, herkes bir met Alhas'ın halen gözaltında tusöyledi. şu gerçek unutuluyordu: DYP'nin birine "Ozal vva ikimas" diyordu. tulduğu belirtildi. OLAYLAR1N Direnişte tam yol 1. Sayfada) gözaltma almak istedi, faARDENDAKI (Baştarafısürdürüyorlar. Dün ay çileriişçiler direndi. Dağılmamakeylemini kat GERCEK ker Fabrikaları Genel Müdürü Orban Özozon'u istifaya çağıran işçiler, "Yalana Özozon", "Özozon dışan" diye sloganlar attılar. Özozon, gösteriler üzerine 70 kadar işçiyi toplantı salonunda kabul ederek bir süre görüştü. Özozon, görüşmede ücretlerin çok düşük olduğunu bildiğini ve gerekenin yapılacağını söyledi. Tarım Işletmeleri Genel MüdOrlüğü'nün merkez atölyesinde çalışan işçiler vizite eylemi yaptılar. Tarım işçileri dün saat 18.15'te işyerlerinden çıkıp 7 kilometre yürüyerek Ulus'taki SSK polikiliğine geldiler. Aynı zamanda sakal bırakma eylemlerine de devam eden 250 işçi, aralannda bulunan birçok işçinin endüstri meslek lisesi mezunu oldukları halde 92 bin lira ücret aldıklannı belirttiler. GOZLEM Demirel: işçiyi sokağa döktüler UGURMUMCU Türk Metal Sendikası yöneticilerini kabul eden D YP Genel Başkanı, ücretlerdeki büyük aşınmanın işçileri sokağa döktüğünü ve hak arama noktasına getirdiğini söyledi. Demirel, suç işlenecek diye hak aramanın engellenmesinin de suç oluşturacağını vurguladı. ANKARA (Cumhuriyet Burosu) DYP Genel Başkanı Siileyman Demirel, işçi ucretlerindeki büyük aşınmanın işçileri sokağa döktüğünü ve hak arama noktasına getirdiğini söyledi. Demirel, "Suç işlenecek diye birtakım hakları n kullanılmasına engel olmak da suçlur" dedi. Demirel, dün sabah parti genel merkezinde Türk Metal Sendikası Başkanı Mustafa Özbek ve sendika yöneticileri ile KöyKoop Merkez Birliği'nin 7 ilden gelen temsilcilerini ayrı ayn kabul ederek görüştü. Türk Metal Sendikası Başkanı Mustafa Özbek, bugünlerde işçi hareketinin en yoğun dönemini yaşadığını belirterek 12 Eylül sonrasında işçi ucretlerinde büyük bir aşınma olduğunu vurguladı. Özbek, "Yurütülen politikalar sonucu işçinin alım gücii 1980 öncesinin çok gerilerine düştii. Şimdi bunlan telafi etmek için bü>ük bir mücadele içindeyiz" dedi. işçilerin sokağa dökülmek istemediklerini, ama seslerini ancak böyle duyurmaya çalıştıklannı bildiren Özbek, hükümeti işçilerin sorunları ile ilgilenmemekle suçladı. DYP lideri Demirel ise, ülkenin adaletli biçimde yönetilmesi gerektiğini bildirerek, hak sahiplerinin nafaka ahr duruma düşürülmemesi gerektiğine dikkat çekti. Demirel, hak verilmediği takdirde sosyal barışın da olmayacağını belirtti. DYP Genel Başkanı Demirel, KöyKoop Merkez Birliği'nin temsilcilerini kabulde de yaptığı konuşmada. "Türkiye'de hakka, hukuka, eşitliğe, milletin tiimıiniin sahip çıkması lazım. Bu da örgütlenmeyle mümkündür. Biz meslek kuruluşlannın her çeşidinin demokratik biçimde örgütlenmesini ve sorunlar ü/erine ağırlığını ko>masını isteriz" dedi. Demirel, buralara ideoloji karıştırılmasına her zaman karşı olduklannı belirterek alınteri ve el emeğinin karşılığının verilmediği yerde refah devletinden soz edilemeyeceğini kaydetti. Demirel, şöyle konuştu: "Insanlar tok olmalıdır. İnsanlar insan gibi yaşamalıdır. flerkesin kendi hakkına sahip çıkmasını zorlaştırmak kadar yanlış bir şey düşiinemiyorum. Köyliilerin sendikası, herhangi bir örgütü yoktur. Kooperatifçilik hareketi demokratik bir harekettir. Biz bu hareketi her zaman destekleriz. Hiikümet bugün bu çeşit işleri elinin tersi ile itiyorsa. yanlış bir şey yapıyor. Zaten bugün çalışan milyonlar yönetimden fevkalade şikâyetçi. Haklar kullanılmalıdır. Suç işlenecek diye birtakım haklann kullanılmasına engel olmak suçtur. Örgütlenme hakkı bunlann başında gelir." CUHEYT ARCAYUREK yazıyor Ozal Wa Ikimas Seçeneklî ücret zammı ANKARA (Cumhuriyet Bürosn) Sendikalar, toplusözleşmelerde farklı uygulanan sosyal yardım kalemlerini görüşmek üzere kamu işverenleri ile pazarlık masalanna oturmaya başladılar. Giyim yardımında Türklş ile kamu işverenleri arasında ilke anlaşması sağlanamadı, "aile, çocuk ve egitim" yardımı torbasındaki genel ilke ise benimsendi. Kamu sektöründe toplusözleşme hükümlerinin bir bütün halinde Türkİş'in eşgüdümünde kamu işverenleri ile görüşülmesi, parasal maddelerde "gnıp sözleşmesi" görüntüsü verdi. Sosyal yardımların tek tip belirlenmesi, güçsüz sendikaların işine yanyor. Ancak bu durumda. kamu işveren sendikalarımn yıllardır savundukları "sosyal yardımlann birleştirilmesi ve aynı ditzeyde olması" ilkesi yaşama geçmiş oluyor. Türkİş, seçenekli ücret zammı önerileri hazırlığı içinde bulunuyor. Türkİş alt komitesi ile kamu işverenleri arasında önceki gün yapılan görüşmelerde, "aile, çocuk ve eğitim" yardımının birinci yıl için toplam 14 bin, ikinci yıl için ise toplam 20 bin lira olması kararlaştırıldı. Sendikalar, toplu pazarlık masalarında isterlerse "aile, çocuk ve eğitim" yardımını birleştirecekler, isterlerse ayrı ayrı maddeler olarak sözleşmelere yerleştirecekler. Ancak ayrı maddeler olarak sözleşmelere konulduğu takdirde, bunlann toplamı birinci yıl için 14 bin, ikinci yıl için 20 bin lirayı aşmayacak. Ayrıca görüşmede, giyim yardımı ile ilgili olarak kamu işverenleri 60 bin liralık bir öneri getirdi. Ancak Türkİş yetkilileri, bu öneriyi "düşük" buldular ve giyim yardımının 100 bin lira dolaylarına çekilmesi gerektiğini bildirdiler. Bunun üzerine, kamu işverenleri TürkJş'in bu önerisinin, bağlı kuruluşların durumu da göz önüne alındığında değerlendirilmesi için süre istediler. Türkİşkamu işverenleri top1lantısında yapılan tartışmalar sonunda, vasıta yaıdımı, fazla mesai, harcırah, kıdem zammı, prim gibi kalemler konusunda sözleşmelerde çok farklı uygulamaların varolduğu ve bu yüzden bu kalemler üzerinde tek tip bir ilkenin belirlenmesinin olası bulunmadığı anlaşıldı. Bunun üzerine böylesi sosyal yardım kalemlerinin sendikaların, kamu işverenleriyle 24 nisan pazartesi günune değin yapacakları ikili görüşmelerde çözüme bağlanması karar altına alındı. Kamu işverenleri ile işçi sendikalan, sözleşmelerde farklı uygulamalara yol açan sosyal yardım kalemleri için dünden başlayarak üç gün boyunca sürecek ikili gorüşmelerine başladılar. Turklş'in devreye girerek, komisyon ve alt komisyon aracılığıyla pazarlık sürdürmesi ve özellikle parasal maddelerde tek tip ilkeler belirlemesi, kamu kesiminde gnıp sözleşmesine gidildiği izleninıi verdi. Diğer yandan, tek elde, tek tip sosyal yardım kalemlerinin benimsenmesi ile, kamu işverenlerinin yıllardır savunageldikleri, sosyal yardımların birleştirilmesi (aile, çocuk, eğitim torbası gibi) ve bu kalemlerin eşit düzeye getirilmesi gibi ilkeleri yaşama geçmiş oluyor. Kamu işverenlerinin, ileride yapılacak sözleşmelerde, böylelikle tüm sosyal yardımları tek kalemde toplamalannın, hatta ücrete yedirmelerinin kolaylaştığına da dikkat çekiliyor. Eğer bu noktaya gelindiği takdirde, Özal iktidannın çok istediği "giydirilmiş ücret"in, "çıplak ücret" haline getirilmesi çabalan gerçekleştirilmış olacak. Sendikalar, farklı uygulamalara yol açan sosyal yardım kalemleri konusunda kamu işverenleri ile üç gün boyunca sürdürecekleri görüşmeler, 24 nisan pazartesi günü Türkİş'te toplanacak kamu sözleşmeleri eşgüdüm komisyonunda tartışılacak. Eğer bu sosyal yardımlar ile ilgili anlaşmalar sağlanmışsa, Türkİş, önce "yakacak, bayram, izin" paralarını kapsayan üçlü paket konusunda, sonra da ücret zammı konusunda hükümete önerilerini verecek. Türkİş'te. üçlü pakedin aylık 100 bin liradan, toplam yıllık 1 milyon 200 bin lira olması yönünde tartışmalar sürüyor. Yakacak yardımının, memur yakacak zammı ile eşitlenmesi konusunda da düşünceler dile getiriliyor. (Baştarafı 1. Sayfada) sürüp, bu kusur ile ortaya çıkan zararın ödenmesini isterler. "Hizmet kusuru" bu kamu hizmetinin "kötü yapılması, geç yapılması ya da hiç yapılmaması" sonucu ortaya çıkan bir kusur değildir. Bir kamu kudretinin siyasal ya da kişisel amaçlarla kullanılması, idare hukukunda "yetki saptırmaşı" olarak adlandırılır. Eski Genelkurmay Başkanı Üruğ, MİT'in ilgili birimlerince ' oluşturulan ve yine MİT görevlilerince başına sızdırıldığı ileri sürülen rapordan dolayı "tam yargı davası" açmış; Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanı, bu konuda yaptığı incelemede de MİT1 te Üruğ ile ilgili savları doğrulayıcı bir kanıt ya da ipucu bulamamıştır. Türkiye'de "güvenlik raporian" işte böyle hazırlanıyor. Pasaport yasakları böyle konuyor. Sıkıyönetim dönemlerinde kamu görevlileri, işte böyle raporlarla görevlerinden alınıyor. Devleti, adlarını sanlarını bilemediğimiz "gizli yargıçlar" yönetiyor. Bu "gizli yargıçlar" bu gibi raporian hazırlayan MİT görevlileridir. Bir "gizli yargıç" hakkınızda "komünisttir, faşisttir" ya da "çapkmdır" diye hüküm verdi mi tamam... Hayatınız kaydı demektir. Subaysanız hakkınızda, "Yasadışı görüşleri benimsemiştir" diye sicilinize bir not düşüldü mü artık yükselemezsiniz, bir olağanüstü dönemde de ordudan atılırsınız. Öğretim üyesi misiniz? Bunca yıl dirsek çürütüp, doçent ya da profesör mu oldunuz? Boşunadır! "Fakülte ikiden terk" bir MİT görevlisi, hakkınızda "Marksisttir" diye yalan yanlış bir rapor duzenledi mi yandınız... Ne doktoranız kâr eder, ne verdiğiniz dersler, ne yazdığınız kitaplar, ne de yaptığınız araştırmalar... 1402 sayılı yasa ile görevinizden alınıp, atılırsınız. Akademik güvenceniz. Astığı astık kestiği kestik bir "paşa tasarrufu" ile yok edilmiştir. Bir bakanltkta yıllarca çalışmış, dürüst bir bürokrat mısınız? Ne devlete verdiğiniz bunca hizmetin bir değeri vardır ne bilgi birikiminizin. Bir "gizliyargıç" raporunu verdi mi bozuk para gibi harcanırsınız. 12 Eylül gibi bir dönem gelir gelmez; çoluğunuzla çocuğunuzla sokak ortasına atılırsınız. Sıkıyönetim günlerinde ne mahkemesi vardır bu "paşa tasarruflan"nın ne şusu ne busu. Sivil dönem geldi diyelim, dava açtınız. Hakkınızdaki bu "gizli yargıç" kararlarını ne siz görebilirsiniz ne avukatınız. Savunma hakkınız baştan yok edilmiştir. Devlet isterse sizin bütün yaşamınızı karartacak karann dayanağı olan belgelere, "Devlet güvenliği ile ilgilidir" damgasını vurup, bu belgeleri mahkemeye bile göndermeyebilir. Seç seç, beğen beğen al, devleti putlaştırıp, yurttaşı hiçe sayan 12 Eylül yasalarıdır bunlar! Bir ülkede "hukuk devleti" ile "polis ctev/eft"nin ne oldukları ve ne olmadıkları, bu gibi olaylarla anlaşılır. Kitaplar yalan yazar, siz bu uygulamalara, bu örneklere bakın. Sayın Üruğ, Genelkurmay Başkanlığı yapmış bir orgeneraldir. Ona böylesine bir haksızlık yapıldığına göre, sıradan yurttaşlara bu "gizli yargıçlar"\r\ 12 Eylül döneminde yaptıklan haksızlıkları, adaletsizlıkleri düşününüz? Ve yaşanan bunca olayı... "Düşünce özgürlüğü" işte bu olaylar için de gereklidir! Temmuz zammınahazırlık FARUK BİLDİRİCİ ANKARA Memur maaşlarının arttırılması hazırlıkları Maliye ve Gümrük Bakanlığı'nın yanısıra Başbakanlık Devlet Personel Dairesi'nde (DPD) de surdürülüyor. Kira yaıdımı verilmesi, yakacak yardımının arttmlması ile gösterge tablosu değişikliği ve katsayı artışı seçenekleri üzerinde çalışan Maliye ve Gümrük Bakanlığı ile Devlet Personel Dairesi'nin önerileri arasında çelişen noktalar bulunduğu belirlendi. Devlet Bakanı Ercümenl Konukmaıı, "Temmuz ayında memurlara ivi bir mujde vereceğiz" dedi. DPD komisvonunda çalışan ANAP Kırşehir milletvekili Şevki Göğüsger, bakanlığın yaptığı gösterge tablosu değişikliğini eleştirdi ve temmuz ayında memur maaşlarında yapılacak artışın geçen yılbaşında yapılandan daha yüksek olması gerektiğini savundu. Kamu kesiminde çalışan işçilerin ücretlerine ilişkin görüşmeler sürerken, bir yandan da memur maaşlarında iyileştirmeler yapılması için hazırlıklar üzerinde çaIışılıyor. Temmuz ayında katsayı anışmın ne kadar olacağının belirlenmesine çalışılırken. obur ödemelerde de artışlar yapılması düşünülüyor. Malive ve Gümrük Bakanhğı'ndaki hazırhklarda fazla mesai ücreti verilmesi, kira yardımı ve yakacak yardımını arttırma seçenekleri üzerinde duruluyor. Başbakanlığa bağh Devlet Personel Dairesi'nde ise Maliye'dekinden farklı olarak yakacak yardımının kaldınlması, bunun yerine kira yardımı verilmesi ve gösterge tablosunda değişiklikler yapılması dıışunüluyor. Her iki birimin hazırhklarının tamamlanmasından sonra bir araya gelinerek nihai karar verilecek. Alınacak kararlar memurların temmuz ayı maaşlarına yansıyacak. Devlet Personel Dairesi'nin bağlı olduğu Devlet Bakanı Ereümenl Konukman. Cumhuriyet muhabirinin konuva ilişkin sorulanna, "Birtakım çalışmalarımız var. De\lel Personel Dairesi, Başbakanlık ve Malive Bakanlığı ortak bir çalışma içindeyiz. Başbakanımızın dediği gibi memurlara iyi bir müjde vereceğiz" yanıtını verdi. Konukman, memur maaşlarıyla ilgili bütün çalışmaların temmuz ayında vapılacak katsayı artışıyla paralel şekilde yurütüldüğunü belirterek çalışmaların henuz açıklanacak aşamaya ulaşmadığını söyledi. "Fazla mesai ödemek, kira vardımı vermck ve yakacak yardımının arttmlması da düşünülüyor mu?" sorusunu Konukman, "Bunlar alternatiflerdir. Ama bunlann hangisinin ağırlık kazanacağı henüz belli değil" biçiminde yanıtladı. Pasaportta eskiyeni kargaşası Maliye'ye tepki Konukman"a bağlı olarak yurutulen çalışmalara eski Devlet Personel Dairesi Başkanı ANAP Kırşehir milletvekili Şevki Göğüsger de katılıyor. Goğüsger, hazırlıklara ilişkin sorulan yanıtlarken. tüm çalışmaların sonunda alınacak kararların en geç haziran ayı sonunda Resmi Gazete'de yayımlanması gerektiğini söyledi. Memurlara "kira yardımı" verilmesinin düşunüldüğünü vurgulayan Goğüsger. "Ancak kira vardımının verilmesi kararlaştınlırsa lojmanlann da devreden çıkarılması lazım" dedi. Hazırlıklann Maliye Bakanlığı ile eşgüdüm içerisinde yürütüldüğünü belirten Göğüsger, bir süre önce Maliye ve Gümrük Bakanlığı tarafından yapılan gösterge tablosu değişikliklerini de eleştirdi. Yakacak yardımının kaldınlmasını savunan Goğüsger, sözlerini şöyle surdürdü: "Vallahi temmuzda ne kadar arttmyorsanız o kadar götühir. 200 bin lira aylık alan bir insanın maaşını bugünkü şartlarda 400 bin lira vaparsanız ancak rahatlama sağlayabilirsiniz. \uide 100 artlırmak bülçe imkânlan bakımından olur mu? O bakımdan da şu sovlenebilir: Temmuzdaki kalsayı artışı geçen yılbaşındaki arlışlan fazla olmalı. Yakacak >ardımını da kaidınp maaşa katmak gerekir. Zaten yakacak yardımını herkes alıyor. Maaşa kalılırsa da böylece bir ödeme kalemi ortadan kalkmış olur. Ama diğer ödemelerin kaldınlabileceği kanısında değilim." Uselikız Kürtçülük sanığı KONYA (AA) Konya'da lise öğrencisi bir kız bölücülük ve Kürtçülük propagandası yaptığı gerekçesiyle tutuklanarak cezaevine konuldu. Konya DGM Savcısı Celal Baki Yalçın AA muhabirine konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, kız lisesi son sınıf oğrencisi S.Y^nin (17), ders sırasında Kürtçülük propagandası ve bölücülük yaptığı iddiasıyla tutuklandığını söyledi. Savcı Yalçın, ders öğretmeninin ihban üzerine olaya el konulduğunu ve tutuklama kararının ilk soruşturmadan sonra DGM'ce verildiğini kaydederek, S.Y!nin 16 mayıs salı gunu mahkemeye çıkarılacağını bildirdi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear