Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
19 NİSAN 1989 HABERLER CUMHURİYET/15 EJzmanlar, ülke çapında görülen anestezist eksikliği ve yasalardaki bu ihtisas dalına yönelik boşluklar ile yetersiz ve eski alet kullanımının, anestezistler ve hastalar arasında risk faktörünü tehlikeli bir biçimde etkilediği görüşünde birleşiyorlar. Ameliyathanede Seçim atmosferi diyaloğu bozmasın ölüm var Bugün Atina'ya gidecek Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Nüzhet Kandemir tarafından Papandreu'ya sözlü olarak iletilecek mesajda, Başbakan özal, Yunanistan'da, 18 haziranda yapılacak seçimler için yürtitülecek propaganda çalışmalarında, Türkiye aleyhine tutum ve tavırlar sergilemekten kaçınılması gerektigini bildirdi. ANKARA (Cumhurryet Biirosu) Başbakan Turgut Özal Yunanistan Başbakanı Andreas Papandreu'ya bir mesaj gondererek 18 haziranda yapılacak Yunan genel seçimlerinin propaganda döneminde Türkiye aleyhine tutum ve tavırlar sergilemekten kaçınması gerektigini. bunun iki ulke arasmdaki baslatılmış diyaloğun yara almaması ıçın çok önemli olduğunu bildirdi. Bugün Atina'ya uçacak olan Dtşişleri Bakanlığı Müstesan Buyükelçi Nüzhet Kandemir tarafından Yunan Başbakanı Papandreu'ya sözlü olarak iletilecek mesajın içeriği konusunda bilgi vermekten ısrarla kaçınan Dışişleri yetkilileri bu konudaki bir nöroşirurji uzmanı Dr. Abdullah GÜNDÜZ İMŞİR Servet de Türkiye'deki anestezist Ankara Üniversitesi Tıp Fakül' yeteTsizliğıne dikkati çekeîek şöyle tesi tbni Sina Hastanesi Anestezi konuştu: yoloji ve Reanimasyon Bolümu "Aletlerin eski ve bakımsız ol1 asistanlarından Dr. Merih Varol ması nedeniyle halothan gazı kaun ölumu, Türkiye'de çalışan çak yapabili>or. İlk etapta santral anestezistlerin "ölürnle bunın sinir sistemini etkileyen bu gaz, buruna" yaşadıkları gerçeğini so kacagın yoğunlaşması halinde hamut bir biçimde ortaya çıkardı. yati tehlike yaratıyor. Bizde anesUzmarüar, ülke çapında gorulen tezi dalının 20 yıllık ma/isi vardır. anestezist eksikliği ve Sağlık Ya Uzman sayısı çok jetersiz olmasası'ndakı bu ihtisas dalına yone sına rağmen, zorunlu nedenlerle lik boşluklar ile yetersiz ve eski çalışma sureleri çok uzundur. Ara alet kullanımının, anestezistler ve da yoktur. Nasıl benzeıile çalışan hastalar arasında risk faktörünü işcilerde çeşitli zehirlenmeler meytehlikeli bir biçimde etkilediği gö dana gelebilivorsa. anestezistlerde rüşünde birleşiyor. de durum a>nıdır. Anestezist ek Dr. Merih Varol'un ölümü, anastezistlerin sorunlarını gündeme getirdi ÖzaVdan Papandreu'ya sözlü mesaj: Kıbns sonınunda çözüm güçleşti UFUK GÜLDEMİR VVASHINGTON ABD Dışişleri Bakanı James Baker, dun Kongre'de yaptığı konuşmada, Başbakan Özal'ın yerel seçimlerde aldığı yenilgiden sonra Kıbns sorununda bir çozümsuzlük sürecine 'girildiğini ima etti. Baker, bu açıklamayı Senato Dış tlişkiler Komitesi'nin "199091 bütçesinde dış jTirdım" konulu oturumunda Senator Joseph Biden'in bir sorusu üzerine yaptı. Biden, Baker'a şu soruyu yoneltti: "Kıbns sorununda 'Kaçımlmaz olanı kabul etmek zorunluluğu ile karşı karşıya kalıyoruz' gibi bir durum var ortada. Bunu sadece Amerikan jonetiminin tutumu açısından >ovlemi\orum. dünya kamuovunda Kıbns soruıtunun kurumsallaştığı gibi bir hava olduğunu gördüğüm için sö>lüyorum. Vönetim olarak Kıbns'ın birleştirilmesi ve Türk birliklerinin adadan çekilmesi için ne yapıyorsunuz, nc ongöniyorsunuz?" ABD Dışişleri Bakanı Baker, yanıtında, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'nin çabalarını desteklediklerini bir kez daha vurguladıktan sonra "Yakın bir zamanda bu konuda bir toplanlı yapacağız" dedi. Baker, Dışişleri Bakanlığı'na atandıktan kısa bir süre sonra Türkiye ve Yunanistan'a yaptığı gezilerde konuyu ele aldığım belirtince Senator Bi1 den, ;Türk Başbakanı'na Kıbns ta devam eden işgal konusunu açtınız mı" di\e sordu. Baker, bunun uzerine, soruda iı'ade edilen heyecanlı yaklaşımı paylaşmadığını hıssettirir bir kelimelendirme ile "Bu sorunu çozmek için ortak bir baz bulmanın önemi uzerinde durduk" dedı. Baker şöyle devam etti: "Bu göriişmede Başbakan Özal'da. eğer elinde olsaydı Kıbns sorununu çozmek için adım atmak yonunde hakiki bir arzu sezdim. Fakat o günden bu vana elini guçlendirmeyen bir seçim sonucu ile karşılaştı. Aj nca Başbakan Özal'da o anda Yunanistan'da seçimlerin yaklaşıvor olması nedeniyle onlann da adım alamavacağı vönünde bir inanç vardı. Bu dunımda ustiı örtüldü, çünkü takdir edersiniz ki hem Türk hem Yunan iç politikası açısından güç bir durum." Baker bu açıklamasında "ıistü örtüldü" için İngilizcede "wrapped up" deyimini kullanıyor. Aslında bu deyim "sözlerimi bağlamak gerekirse" gibi çevrilebilir, ancak Baker bunu o şekliyle kullanmıyor, aksine olumsuzluk iceren "kilitlendi", "dondu", "askıya alındı" anlamına gelebilecek bir tonda kullanıyor. Baker bu sözleriyle, seçimlerden 1 yenilgiyle çıkan Özal'ın Kıbns ta "japıcı" bir tutum sergilemesinin güçluğüne işaret ediyor ve bu yüzden de Kıbns sorununda bir gelişme kaydedilemeyeceğini, dolayısıyla işin çıkmaza girdiğini ifade ediyor. Kapalı bir dille sorunun kilitlendiğini söylüyor. ABD Dışişleri Bakanı Baker: Heniız kesin bir tanım getirilememesine karşın, Dr. Varol'un ölümüne yol açtığı ileri sürülen başta "halothan" gazı olmak üzere, diğer "azotprotoksik" ve "enfluranedz" gibi zehirli gazların bu alanda çalışan buturn mutehassıs, teknisyen ve yardımcı sağlık personelini etkilediğini vur'gulayan SSK Eyüp Hastanesi anestezi uzmanı Gülpezir Orbay konuyla ilgili görüşlerini şöyle açıkladı: "Ülkeraizde halen yaygın bir şekilde narkozda kullanılan "halothan" gazım amelivathanede çalışan anestezist başta olmak üzere cerrah \e diğer personel maalesef almak zorunda. Özellikle bizler toksik tesiri olan bu ve benzeri gazlan vüksek konsantrasyonda alı>oruz. O>sa bugiin narkotik alanlar (anestezik alanlar), bu zehirli gazlan viicutlanndan ancak 21 günde atabiliyor. Bizde diğer Avrupa ülkelerinde olduğu gibi aspiratörler kanalıvla çekilmediginden ameliyat sırasında buhariaşan toksik tesiri olan bu gazlan içimizde barındırmaya başlıyonız. Ülkemizde bu işle ugraşanlann 4.5 saat çalışması gerekirken anestezist eksikiiği nedeniyle günde 15 saatten az olmamak kaydıyla 33 saate kadar calışmalan bir noktada 'öhım riskini' çogaltıyor. Bu gazlann sürckli bir biçimde alınması ise başta karaciger hiicre yıkımıyla birlikte kandaki beyaz küreciklerin azlığı yanında kırmıa küreciklerin yapımını da 6nliiyor." Benzeri bir deneyin fareler üzerinde de yapıldığını ve toplam 124 saat azotprotoksik alan bir farede kan yapımmın tamamen durduğunun saptandığına dikkat çeken Gülpezir Orbay, bu sonucun insanlar için de geçerli olduğunu belirterek şu noktaları özetledi: "tşte bu gazJarla iç içe yaşayan anestezistlerde anemi de yaygın bir şekilde görulebiliyor, ayrıca merkezi sinir sistemi bu gazlardan biiyuk oranda etkileniyor. Şu anda çalıştıgımız sistemin yarı açık sistem olması yani ameliyat ortamında bortum kanalıyla bu zehirli gazlann sızıp havada buhariaşması, saydığım butun hastalıklardan birine yakalanma olasılığını yoğun bir şekilde artnnyor. Ben 7 yıl siireyle bu alanda ihtisasımı Almanya'da yaptıgım için benzeri Avrupa ülkelerinde de uygulanan yöntemlerin şahidiyim. Örneğin bu alanda çalısan butun uzmanlar bu ülkelerde periyodik olarak karaciger fonksiyon testleri ve kan sayunından geçiriliyor. Vardiya usulii çalışan bu personel kullandıklan yeni teknolojik cihazlar sayesinde bu gazlardan minimum miktarda almalanna rağmen yine de konınnyor. Bizde ise bu testler ancak kendi gayretlerimizle yapıhrken çalışma sıırelerinin sağlık sımrlannın çok nstünde olması nedeniyle çeşitli ölüm olaylanna da gebe olabiliyonız." Konuyla ilgili görüşlerini açıklayan SSK Okmeydanı Hastanesi siğinin kapablması için yetiştirUen teknisyenler de hayli yetersiz durumdadır. Çunku kendilerinin yogun bakım veya reanimasyon gibi tıp bilgileri hemen hemen yok gibidir. Anestezistlerin bir dezavantajlı noktası da herhangi bir yan gelirieri olmamasıdır. Hiçbir zaman da buna bağlı olarak oncelikli seçilen bir ihtisas alanı değildir. Cerrahlarla da aralanrun iyi olduğu soylenemez. Tabii bunlar ameliyathane ekibinin iç bünyesinde gelişir." sızmanın "diplomatik nezakete uygun düsjneyecegi"ni bildirdiler. Ancak hükümet çev relerinden alınan bilgiye göre Yunanistan Başbakanı Papandreu'nun seçim propagandaları sırasında, Türkiye'ye yönelik suçlayıcı ifadeler kullanılabileceğinden hareket edilerek Özal'ın Papandreu'ya diplomatik ölçuler içinde görüşlerini ve kaygılannı bildirme gereğini hissettiği ifade ediliyor. Özal, Davos'ta başlatılan sürecin her şeye rağmen sürdüğünü, bunun iki ülke arasındaki sorunlann giderilmesinin tek yolu olduğuna inandığını vurgularken, önümüzdeki Yunan seçimlerinin yaratacağı atmosferde konuşmalann ve sergilenebilecek tutum ve davranışlann, iki ülke arasındaki ilişkilerin tamir edilmez bir yara almasına yol acabileceği noktasında dikkat çekti. özal'ın büyükelçi Kandemir tarafından Papandreu'ya iletilecek sozlü mesajında, ANAP'ın son yerel şeçimlerde aldığı sonuçlar nedeni ile Türkiye'de herhangi bir iktidar değişikliğinin beklenmemesi gereğinin de bu vesile ile vurgulanacağı kaydediliyor. Papandreu ile 29 mayısta Bruksel'de NATÖ zirvesi sırasında görüşecek olan özal'ın söz konusu görüşferini bir an önce iletmek isıemesinin nedeninin, Papandreu'ya bir anlamda moral destek vermek istemesi ile de ilgili olduğu ifade ediliyor. Adnan Kaşıkçı İsviçrede tutuklandı Adnas Ka^ıkçı Bern'de cezaevine konuldu. •J» Filipinler'in devrik t diktatörü Ferdinand 5 Marcos'un yargılandığı * davada hakkında yasadışı alımsaümlar yapmak suçundan tutuklama emri çıkarılan Suudi Arabistanlı iinlü işadamı, ABD'ye iade edilecek. Dış Haberier Servisi Suudi Arabistanlı ünlü işadamı Adnan Kaşıkçı dün İsviçre'de tutuklandı. ABD adli makamlan tarafından çıkarılan karar uyannca tutuklanan Kaşıkçı'nuı ABD'ye iade edileceği bildirildi. Dünyanın en zengin kişileri arasında yer alan ve silah tüccan olarak da bilinen Adnan Kaşıkçı (53), Filipinler devrik diktatörü Ferdinand Marcos'un Havvaii'ye kaçmasından sonra, Manila'daki Metropoütan Müzesi'nden kaybolan değerli parçalan yasadışı yollardan alıp satmakla suçlanıyor. Adnan Kaşıkçı hakkında suçlama, 9 mart larihinde New York bölge mahkemesi tarafından yapılmış ve 24 martta da yargıç Naomi Buchwald tarafından tutuklama emri çıkarümıştı. Kaşıkçı, dün lsviçre'nin başkenti Bern'de tutuklandıktan sonra aynı kentteki bir cezaevine yerleştirildi. AP'nin haberine göre ABD ile lsviçre arasındaki suçlulann iadesi anlaşması uyannca, Kaşıkçı'nın iadesi iin ABD'nin îsviçre'ye 60 gün içinde başvurması gerekiyor. Kaşıkçı da serbest bırakılmasını talep etmek için 10 gün içinde tsviçre Yüksek Mahkemesi'ne başvumda bulunabilecek. Suudi Arabistan'ın eski kralı tbn Suud'un özel doktorunun oğlu olarak Mekke"de dünyaya gelen Adnan Kaşıkçı, geçen 20 yıl içinde tüm dünyanın yakından tanıdığı en büyük servet sahibi işadamları arasında bulunuyor. Türkiye kamuovunun da yakından tanıdığı Adnan Kaşıkçı, pek çok kez geldiği Türkiye'de basının manşetlerinden inmemişti. Ülkemizde halen yaklaşık 2000 anestezist olduğuna dikkati çeken uzmanlar, bu sayımn yetersizliğinin yol açtığı ölüm olaylanna SSYB'nin vakit geçirmeden müdahale etmesinin kaçınılmaz olduğunu belirtiyor. Öte yandan ABD'de yapılan istatistikler de anestezistlerin birçok hastalığa yakalanma riskimn diğer branşlara oranla uç kat fazla olduğunu belirtiyorlar. Son olarak 1976 yılında Sovyetler Birhği'nde yapılan istatistiklere göre anestezi ile uğraşan 31 gebe mütehassıstan yaklaşık 18'inin düşük yaptığı saptandı. ABD'de yapılan bir başka istatistiğe göre de anestezistlerin kansere yakalanma orarunın diğer alanlara oranla üç kat daha fazla. lstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Şukni Giiner de tıbbın üç branşında iş riskinin yüksek olduğuna dikkati çekerek şunları söyledi: "Bu branşlar bakteriyoloji, röntgen ve anestezidir. Röntğen uzmanlanna bu risk karşılıgı belirli iç programlar getirildigi halde anestezistler herhangi bir konıma altına alınmamıştır. Bir kere Türkiye'de anestezist sayısı yetersizdir. Kamu hizmetinde çalışan anestezi uzmanı ve anestezi teknisyenleri >eterli bilgi ve beceriyle yetişmiyor. Anestezi uzmanları ve teknisyenlerinin mezuniyet sonrası eğitimleri yok. Aletleri ve ilaçlan dışa bağımlı. Zaman zaman ilaçlann bulunamadığı dönemlere de rastlaruyor. Anestezi cihazlan yaşlanmış durumda ve bu cihazlann periyodik bakımı yok. Bu kusurlar içinde çalışan anestezist ve ameliyathaneler personel sağlığı açısından her türliı tehlikeye açık. Periyodik bakımı yapılamayan narkoz cihazlannın bir de modern sistemden uzak oluşu, gerek hastada gerek narkoz cihazının yanında çalışan sağlık personelinin özellikle karaciger ve kan sistemleri uzerinde toksik tesirler yapıyor. Ölum olaylannın en büyuk nedenlerinden birisi de anestezi uzmanlarının, asistanlannın ve teknisyenlerinin çahşmalannın belirii bilimsel ölçülere oturtulamamasıdır. Nöbetçi bir asistan hekimin sürekli olarak 33 saat ameliyathaneden uzaklaşmadan çalıştıgı yaşanan bir gerçektir. Halbuki narkozla uğraşan bir sağlık personeli bilimsel ölçulere göre narkoz sırasında 45 saatten fazla vakit geçirmemelidir." Türkiye'de demokrasiden geri dönülmez' SHP ile DSP'nin birleşmesinin önemini vurgulayan Auken, "Ortada rakamsal bir gerçek var. Bir yanda yüzde 28'lik bir oy. Bir yanda yüzde 9lukBunlar birleşince yüzde 37 çıkar ki mevcut seçim sisteminde bu göz ardı edilecek bir oran değil" diye konuştu. in ir»İ7 ın ımz. ANKARA Danimarka Sosyal Demokrat Partisi Genel Başkanı Svend Auken, "Türkiye'de demokrasinin geriye dönüşü olmayan noktayı geçtiğini" söyledi. DSP ile SHP'nin birleşmesinin önemini vurgulayan Auken, bu jki partinin ortak oy potansiyelinin yüzde 37 olduğuna işaret ederek,%"Mevcnt seçim sisteminde bu gözardı edilecek bir oran değil" diye konuştu. SHP Genel Başkanı Erdal tnönü'nun konuğu oSarak Türkiye'de bulunan Auken, Cumhuriyet'ın sorularını yanıtlarken Türkiye'de kadıri"haklarının diUeltilmesi ve Kürt azmbğın kültürel ve na inanmıyonım. Türk demokrasisinin geri>e dönüşu olmayan bir noktayı geçtiğini sanıtonım" dedi. Türkiye'de kadm hakları durumunun iyi olmadığına işaret eden Auken, "Sa>ın fnönü iktidara geldiğinde kadın hakları ile ilgili sosyalhaklarının tanınması ge bir bakanlık kuracaklannı sövler e k t i ğ j ü z e r i n d e d u r d u A u k e n > di. Bence bu çok i>i fikir" diye tbrahim Aksoy'un geçici olarak konuştu. SHP'den ihraç edilmesinin "kaInönü'yle SHP'den geçici olabul edilemez" olduğunu da vurrak ihraç edilen Malatya Milletguladı. vekili İbrahim Aksoy'un duruTurkiye'de son birkaç yıldır munu konuşup konuşmadığı so"en çarpıcı" olarak nitelediği gerusuna Auken şu yanıtı verdi: lişmenin ne olduğu sorusunu ya"Konuşmadık. Ancak bizim nıtlayan Auken, öncelikle SHP'nin ilk parti durumuna gel anlayışımıza göre bu kabul edimesının olumlu bir ışaret olduğu lemez, fakal ulusal birlik konunu söyledi. Auken, "Öle yandan sunun bu ülke için çok önemli bir basınla ilgili yasalar butun seri konu olduğunu da biliyoruz." "SHP ve DSP'nin birleşmeleligini konı\orsa da basının bugiin daha ozgür olduğunu duşunuyo rinin sosyal demokrat harekete rum. Birçok konu artık açıkça guç katacağına inandığını" soyyazılabilivor. Bunun vanı sıra ge leyen Auken, "Ortada rakamsal rici güçlerin artık bu süreci dur bir gerçek var. Bir yanda yüzde durabilecek durumda olduklan 28'lik bir oy, öbür yanda yüzde 9'luk. Bunlar birleşince yüzde 37 reformlan konuşunca benden çıkar ki anladığım kadanyla Danimarka hakkında bazı bilgimevcut seçim sisteminde bu göz ler almak istedi. Yanılmıvorsam ardı edilecek bir oran değil" de bunlan diğer liderierie televizyondi. da yapacağı açıkotunımda kulAuken, Başbakan Turgut lanmayı amaçlıyordu." Özal'la göruşmesi sırasında Türkiye'yi günun birinde AT Özal'ın kendisine, "Anayasayı de üyesi olarak görup görmeyeceği ğiştirmek istediğini; 141, 142 ve sorusuna Auken şu karşılıgı ver163. maddeleri kaldırmak istedi di: ğinden söz ettiğini" belirterek, "Türkiye'yi Avrupa'daki işbir"Kanımca Türkiye'deki partiler el liğimizin aktif bir unsunı olarak ele verip bu konulan çözerlerse görüyornm. Onun için sorunuza dünya kamuoyu bunu çok olum şarth bir 'evet' yanıtı verebilirim, lu bir biçimde algılar" diye ko ancak pratik zorluklan da göznuştu. ardı etmiyorum. Bu ülkede 55 Özal'ın insan hakları konusun milyon insan var. Bu arada yükda ne gibi gorüşler getirdiği so sek bir işsizlik oranı var. Bu orrusuna da Auken'in yanıtı şu ol tamda serbest dolaşıma izin vedu: "Fazla tutarlı bir savunma rilemez. Bu başlıca sorunlardan da bulunamadı. Sadece mevcut biridir. Bir diğer sorun ise Türk sorunların nedenlerini izaha ça ekonomisinin durumudur. lıştı. ama işkence ve benzeri koTUm başanlanna rağmen 55 nularda Türkiye'ye yöneltilen milyonluk Türkiye'de gayri safi iç suçlamalan inkâr etmedi. Başba hasılanın 5 milyon nüfuslu Dakan Özal bana insan hakları ye nimarka'nınkine oranla yüzde 40 rine daha çok ekonomiyle ilgili daha az olduğunu unutmamak birisi gibi göründü. Ekonomik gerekir." Danimarka Sosyal Demokrat Partisi Genel Başkanı Svend Auken Hasan Algan, savcılığa başvurdu Tip öğrencisine 'ajanlık' önerisi ERGUN AKSOY DİYARBAKIR MİT görev lileri tarafından ajanlık yapmaya zorlandığını öne süren tıp fakültesi öğrencisi Hasan Algaa, cumhuriyet savcılığına başvurdu. Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi 5. sınıf öğrencisi Hasan Algan önceki akşam Cumhuriyet Savcılığı ve Diyarbakır Valiliği'ne başvurarak, "Yaklaşık iki ay önce lise caddesinde yünırken kendilerinin MİT görevlisi olduğnnu söyleyen iki kişi tarafından zorla bir araca bindirildiği" one sürüldü. "Kendileri Cengiz ve Özgür" diye tanıtan gorevlilerin kendisini kent içinde gezdirdiklerini aıılatan üniversite öğrencisi Algan şöyle devam etti: "Bana" bir süre önce gözaltına alındığımız arkadaşların senin hakkında ifade verdiler. İşlem yapmamızı istemiyorsan bizimle çalışacaksın. Okuldaki gelişmelerden bizi haberdar edeceksin. Aksi takdirde sana kötü şeyler yapanz" dediler, tebdit ettiler. Daha sonra 136 83 ve 136 84 nolu telefonlan vererek aramamı istediler. Ben aremayınca 4 nisan gecesi eşim ve misafirierim varken evime geldiler. Onlan e\e almayınca yine tehditler savurup telefon açmamı istediler." Gerçek kimliklerini bilmediği kişileri aramayınca takip edildiğini ve Diyarbakır merkez PTT'si önünde yine aynı kişiler tarafından zorla bir araca bindirildiğini öne suren Hasan Algan, "Bu kez de 21 martta üniversite kampusunda ateş yakıp Nevruz'u kutlayan öğrencilerden tanıdıklanm olup olmadığını sordular. Bildiğim adlan söylememi istediler. Yanıt vermeyince tokatladılar. Aynca PKK üyesi oldoklan savıyla tutuklanan öğrenciierle bir ilgim olop olmadığı soruldu" diye konuştu. Tıp fakültesi öğrencisi Hasan Algan'ın "MİT görevlilerinin kendisini aramalan için verdiklerini" öne sürduğü 136 83 numaralı telefonu arayan Cumhuriyet muhabiri ile MlT görevlisi olduğu ileri sürülen Cengiz arasında şu konuşma geçti: Ala Efendim. 136 83. Evet. Hasan Algan'ım ben. Cengiz ya da Özgür beylerle göruşmek istiyorurn. Bir saniye. Efendim. Hasan Algan ben. Tıp fakültesinden, Cengiz ya da Özgür beylerle göruşmek isüyonım. Ben Cengiz, buyrun Hasan. Cengiz bey iyi günler. Geçen gün beni arabaya almıştınız hatırlıyor musunuz? CENGİZ Ha? Nerede buluşalım? Ben size bazı bilgiler vereceküm. CENGİZ Neredesin sen? Ben postanenin önündeyim. CENGİZ Şimdi, şu anda meşgulüm. Bir on beş dakika sonra sen arasana beni. 15 dakika sonra nerede buluşalım. CENGİZ 15 dakika sonra telefon aç, ben yerini söylerim. Ama ben daha fazla burada kalamam. CENGİZ Ha? Ben daha fazla burada kalamam. CENGtZ E, on beş dakika sonra ara, şu anda meşgulüm ben. Ben burada daha fazla kalamam, arkadaşlarıradan habersiz geldim, beni ararlar sonra. CENGİZ Ya, 15 dakika sonra ara. 15 dakikanın fazla şeyi olmaz saat 12.00. Evet, sınava gideceğim öğleden sonra. CENGİZ Nereye? Üniversiteye. CENGtZ 15 dakika sonra ara ya işte Şimdi gdemiyor musunuz? Hani sizin için çok önemliydi benimle göruşmek, size bilgiler vermek. CENGİZ E, tamam geleceğim, biraz sonra, 15 dakika sonra ara, ben gelirim. Ben Hacıömeroğlu Pastanesi'ne gidiyonım. 5 dakikaya kadar sizi orada bekliyorum. CENGİZ Hayıj, hayır, 15 ddkika sonra. Ben burada bekleyemem. Beş dakikaya kadar Hacıömeroğlu Pastanesi'ndeyim. postanenin sırasında. CENGİZ Sınavdan sonra ara, yarın ara. Sınavdan sonra arayamam, yann arayamam, pastanede bekliyorum. (Biraz sessizlik.) CENGİZ Oğlum, sen Hasan değilsin, kimsin ya? Efendim. CENGİZ Hasan. Hasan Algan'ım ben kardeşim. Geçen gün beni zorla arabaya aldınız ya, Özgür beyle birlikte. CENGfZ Eşeğin ismi ne? Peki teşekkür edivorum. Mumcu Vuralhan davası Alınan Tîtaş'tan Türk Titaş'a yardım ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Eski Milli Savunma Bakanı Ercan Vuralhan'ın gazetemiz yazarlarından Uğur Mumcu ile Yazı Işleri Müdürümüz Okay Gönensin haklannda açtığı ceza davasında Vuralhan vekillerinde tanık olarak dinlenmesini isteyen Titaş Yönetim Kurulu Başkanı Muzaffer Ataman, aıalannda dışleri bakanlanna zırhb araç ve gereç satan Schuca şirketinin iki ortağının da kurucu ortağı olduklan Federal Almanya'daki Titaş CMCH şirkeünin Türkiye'deki Titaş şirketine 1982 yılında 50 bin DM'lik malzeme gönderdiğini, bu malzemelerin de tncekum tesislerinde kullanıldjğını söyledi. lstanbul lkinci Asliye Ceza Mahkemesi'nin talimatı üzerine Ankara Asliye Ceza Mahkemesi'nde dinlenen Ataman, Schuca şirketinin iki ortağı ve Vuralhanın 1982 yılında şirketin sermaye arttınmı sırasında Titaş şirketine ortak oldukJannı, Vuralhan'ırı bir süre sonra şirketteki payıru kendisine devrederek ayrıldığıru, eşi Bengü Vuralhan'm da Titaş'ta kısa bir süre çalıştığuu anlattı. Ataman, duruşmada hazır bulunan Uğur Mumcu'nun bir sorusu üzerine, Schuca şirketi ortaklannı tanıdığtnı, dayısı Bonn Büytikelçiliği eski idare ataşesi Osman Öznur'un Vuralhan'm Ankara Hoşdere Caddesi 90/2 numaralı dairesinde kiracı olarak oturduğunu, Atarnan, Vuralhan ile da : yısı Osman Öznur'un o tarihte tanışmadıklannı, Vuralhan'm avukatı olarak katı kendisinin kiraya verdiğini de sözlerine ekledi. Dün Mumcu'nun tanığı olarak dinlenen gazetemiz eski Bonn muhabiri Enis Berberoğlu, Mumcu'nun kendisine bir teleks numarası vererek, bu teleks sahibinin kün olduğunun araştmlmasını istediğini, Hamburg'daki Alman işadamırun Ercan Vuralhan'm kardeşi Erkan Vuralhan ile Ajlan Akıncı ile patates dışsatımı üzerine anlaşma yaptıklannı anlattığuu, bu haberin de Cumhuriyet Gazetesi'nde yayımlandıgını söyledi. Titaş Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Muzaf fer Ataman'm dayısı Osman öznur, öztur A.Ş. adh bir şirketin de kurucusu. Antalyada Sidelya Tatil Köyli'nü işleten Osman Öznur, Bonn Büyükdçüiği'nde idare ataşe olarak çalışmış, zırhlı araç ve gereç alımında görev yapmıştı. Titaş da Incekumda bir motel işletiyoT. Dr. Merih Varol'un cenazesi toprağa verildi *"* • * M " ' " M H l u « (j, Başbakan Özal'ı Atatürk Havalimanı'nda karşılayanlar arasında Anakent Beledıye Başkanı Nurettın Sözen de bulundu.Ûzal, 26 Mart seçimlerı öncesi 8 martta İstanbul'da Perpa'nın açılışını yapmıştı. Daha sonra Ankara'ya dönen Özal, dün ilk kez yerel seçimlerden sonra Istanbul'a geldı. SHP adayı olarak Anakent BelediyeBaşkanhğı seçimıni kazanan Prof.Dr. Nurettın Sözen de Başbakan Özal'ı merdıvenlerde karşıladı. Uçaktan inen Özal, protokol sırasına göre önce Valı Cahit Bayar'la tokalaşîı. ardından Belediye Başkanı IMurettin Sözen'in elinı sıktı ve kendisini kutladı. Sözen, Başbakan Özal'dan randevu tajebinde bulunduğunu ve önümüzdeki hafta içinde Başbakan'ın kendisine randevu vereceğini söylediğim bildirdi. Özal. daha sonra Harbiye Orduevi'ne gecti Özal bugün. JaponTürk iş Konseyi toplantısına katılacak. (Fotoğraf: Uygar Gürkan) İJ73İ lctdiriblll'dd 1 1 Ba 5 b a k a n Turgut Özal, yaklaşık 1.5 ayiık bir aradan sonra dün Istanbul'a gel 'Merih, görev şehidV ANKARA (AA) A.Ü.Tıp Fakültesi İbni Sina Hastanesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Bölümü asistanlarından Dr. Merih Varol'un cenazesi, törenle Ankara'da toprağa verildi. Bir hafta önce bir çeşit kan hastalığı olan (akut toksik hepatit) teşhisiyle hastaneye kaldınlan ve bütün çabalara rağmen kurtanlamayan Varol için, dün sabah Ankara Üniversitesi morfoloji binası önünde bir tören düzenlendi. Törende konuşan Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hayati Ekmen, 1988'de hastanelerinde goreve başlayan Varol'un talihsiz bir hastalığa yakalandığını belirterek tarifsiz bir acı bıraktığını söyledi. Cerrahi Tıp Bilimleri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Osman Akata da hastanede bir haftadır "dramatik ve trajik" bir yaşam savaşı yaşandığını anlatırken gözyaşlannı tutamadı. Akata şöyle konuştu: "Ögrencimiz ve kızımız Merih'in damarlanndaki zehirii kanı damarlanndan dışan atmaya çakşırken onu azraiün eune bırakmamak için bütün arkadaşlan kanlannı verdiler, ama çok genç yaşta ölmesinin öniıne geçemedilcr. Çekilen ıstırap. onun acısı, açtığı yara ömürboyu devam edecek. Merih, 1 bafta öncesine ka TEK'te yaygın uygulama Sözleşmeliye güvenlik soruşturması "İlk kez göreve atanan savcı ve yargıçlarla gizlilik dereceli işlerde çalışanlara" uygulanması kararlaştırılan güvenlik soruşturması, "arşiv araştırması" adı altında tüm TEK personelini kapsayacak biçimde uygulamaya kondu. ERBİL TUŞALP ANKARA 21 Mart 1988 tarihinde "ilk kez göreve alanan yargıç ve savcılarla, gizlilik dereceli işlerde çalışanlar" için öngöriılen güvenlik soruşturması, kamu işyerlerinde direnişlerin arttığı bugunlerde, tüm personeli kapsayacak biçimde, arşiv araştırması adı altında yeniden yapılmaya başlandı. Türkiye Elektrik Kurumu'nda sözleşmeli statuye geçirilen tum personele 13 Nisan 1989 tarihinde gonderilen formların 21 nisana dek yanıtlanması istendi. Bir nufus cüzdanı örneğiyle birlikte 7 sorunun yamtlanması istenen duyuruda, "amaçlı olarak noksan ve yanlış cevaplandınlan soruların işlen çıkarma nedeni sayılacağı" belirtildi. Yamtlanması istenen soruların yer aldığı EK1 formunun üstünde "Personelin güvenlik soruşturması ve arşiv araşlırması formu" başlığı bulunuyor. Bu başlık altında ikametgâh adresi. aynntılı oğrenim durumu, son 10 yıl içinde calışılan yerlerle birlikte "aileye ilişkin bilgiler" de yer alıyor. Aileye ilişkin bilgiler içinde, yaşayan anne babanın adresleri istenirken son on yılda calışılan işyerlerinde işverenin adresinin de bildırilmesi zorunluğu getiriliyor. Daha önce ve şimdi üye olunan derneklerle ilgili soruda uç ayn bilgi isteniyor. Derneğin adının yanında "derneğin kuruluş amacının" da vazılması istenen formda, derneğin adresinin bildirilmesi vurgulanıyor. Adli sici! bilgilerinin istendiği izlenimi veren 7. soruda ise şu sorulara yanıt aranıyor: "7 a) Kabahat niteliğindeki trafik suçları hariç, herhangi bir suçlan dolavı tevkif edildiniz mi? b) Aleyhinizde bir iddiaııarae tanzim edildi mi? c) Herhangi bir askeri veya sivil ceza davasında suçlu «larak mahkemeye davet edildiniz mi? d) Mahkum oldunuz mu? e) Hakkınızda para cezası uygulandı mı? f) Alevhinizde lecil edilen bir mahkeme karan verildi mi, hapsedildiniz mi?" TEK çalışanlanndan isimlerinın açıklanmamasını isteyen bir grup "güvenlik soruşturmasının kaldınldığının açıklanmasından bir yü sonra, kurumda çalışan tüm personel için başlatılan soruşturmanın arşiv araştırması adı ajtında olsa bile bir gözdağı verme niteliği taşıdığım" belirtti. Bilindiği gibi, geçen yıl mart ayında. Başbakan Turgut Özal düzenledıği bir basın toplantısı ile güvenlik soruşturması kapsamının daraltıldığını söylemişti. Ozal, ilk kez göreve atanacak yargıç ve savcılarla, gizlilik dereceli işlerde çalışanlar için güvenlik soruşturması yapılacağını belirtmiş. MİT'in güvenlik soruşturması yapan kuruluşlar arasından çıkarıldığını, ancak MİT'e ait arşiv belgelerinden yararlanılacağını vurgulamıştı. Dr. Merih Varol dar başkalannı yaşama döndttrmek için uğraş verdigi serviste yaşamını kaybetti, görev şehidi oldn." Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Birsen Saygılı ise Merih Varol'un, hayatmı zamansız kaybettiğini ve çalıştığı süre boyunca çahşmalanndan hiç şikâyet etmediğini ifade etti. Törene, Varol'un eşi ve yakınlarımn yam sıra arkadaşlan da katıldı. Merih Varol'un arkadaşları adına söz alan Dr. Necati Çanakçı'mn konuşmasmdan sonra, cenaze Hacıbayram Camii'ne götüruldu. Burada kılman öğle namazından sonra Varol'un cenazesi Karşıyaka Mezarhğı'nda toprağa verildi.