28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/12 19 NtSAN 1989 University (ABO) öğrencılerinin çizdiği yeni giysi modelleri önceki gun yine öğrencıler tarafından sunuldu. Giysilerin asıl ilgı çekici yanı birbirinden değışik modellennden cok, kullanılan malzemeydi. Kumaş yerıne radyasyona dayanıklı kâğıt Kullanılmıştı. (Fotoğraf: AP) lowa Radyasyona dayanıklı giysiler State İZMİR (AA) Yurtdışmda iş bulma vaadi ile kandırdığı kişilerin pasaportlanna sahte vize işlemi yapan karıkoca yakalandı. Izmir Emniyet Müdürlüğü Mali Şube yetkililerinden alınan bilgiye göre, bir süre önce Adnan Menderes Havaalanı'nda Temmo ve Şadiye Kaya adındaki iki kişi şüphe üzerine gözaltına alındı. Yapılan inceleme sonucu pasaporttaki vize işlenılerinin sahte olduğu anlaşıldı. Soruşturmayı genişleten polis yurtdışmda iş vaadinde bulunduğu kişilerin pasaportlanna sahte vize ve sahte giriş çıkış damgası vuran Erdem May ile eşi Nevin May'ı kaldıkları otelde ele geçirdi. Yakalanan sanıklann üzerinde, işlemlerinin yapümasında kullanılan çeşitli mühürler ile İbrahim Çelik, Bedriye Doğal, Hasibe Demir ve Emine Derair adındaki kişilere ait pasaportlar bulundu. Sahte vizeci karıkoca TürkKadını' yayımına ara verdi ANKARA (UBA) Başyazarlığını Başbakan Turgut özal'ın eşi Semra Özal'ın yaptığı "Tiirk Kadını" Gazetesi yayın hayatına ara verdi. Semra Özal yazısında, "Yepyeni bir gazete ile yeniden yayına başlayacaklanm" belirtti. Türk Kadını Gazetesi'nin yayın hayatına ara vermesi nedeniyle "Tekrar Buluşmak Üzere" başlıklı başyazısında Semra özal, Türk kadınına, belli bir düzeyde hizmet vermek için yayın hayatına başlayan gazetede veda ederken, içinde buruk bir duygu bulunduğunu, beili bir müddet için de olsa ayrıhğın hiç hoş olmadığını söyledi. Semra Özal, Türk Kadını Gazetesi'nin, tüm kadrosuyla, okuyucularına hizmet vermek için her türlü gayreti gösterdiğini kaydetti. Şarlo yürüyüşü Charlie Chaplin, tum dunyada ve Ingiltere'de 100. doğum yıldönümünde anılıyor. "Alternatif Sanat Grubu" adlı sokak tiyatrosu Londra'nın bir sokağında Şarlo gibi yüruyenler yarışması düzenliyor. Yanşmacılardan Richard Gauntlet Şarlo'nun sessiz filmlennden çok iyı bildığımız c muhteşem yuruyüşünü canlandırmaya çalışırken görulüyor. (Fotoğraf: Reuter) Pantolonunuz aşağıda yakalanmayın Sır,gapur nukümeti kamuya açık binalann asansörlerinde su dökmeyi önlemek ıçın geniş bır kampanya başlattı. Uluslararası geçerliğı olan afışlerin yanı sıra asansörlere ^ r a r dedektörleri yerleştirildi. Şimdiye kadar 30 kişi saptandı ve her biri yaklaşık 650 bin lira para cezasına çarptınldı. (Fotoğraf AP) Laikliği Savunmak (Baştarafı I. Sayfada) din ve vicdan özgüriüğünün, ulusal birliğimiz açısından yaşamsal bir rol oynadığını gözardı etmeyiz. Altını çizdiğimiz bu temel ilkelerin hiç şüphesiz edilgin (pasif) bir izleyicisi de değiliz; hiç de öyle olmadık. Şerıat devletini özleyenlere karşı her zaman mücadele verdik, vermeye de devam edeceğiz. Bunu bir uygarlık görevi kabul ediyoruz. Ancak bu savaşımın çerçevesi nedir? Bu sorunun tek bir yanıtı var: Demokrasi. Mücadele yalnızca demokrasinin çizdiği çerçevede sürdürülebilir. Fıkre fikirle karşılık verilir; ıdeolojik ve siyasal kavgada zora yer yoktur; ceza, düşünceye, düşüncenin açıklanmasına değil, bu konuda zora başvurmaya yeltenene verilmelidir. RP'Iİ Belediye Başkanı, "Atatürkçü de değilim, laik de değılim" demiş. Diyebilir. Kendi düşüncesini serbestçe dile getirebilmelidir. Biz o kafaya sadece acınz ve o kafanın bu ülkeye damgasını vurmasını engellemek için de sonuna dek mücadele veririz. Ama elimizdeki kalemle ve demokrasi çerçevesinde... Ve tabiı karşıtlarımızın da oyunun kuralına uymaları koşuluyla... Bu ülkede fikirler yasaksız ve cezasız savunulur hale gelmeden, demokrasiden söz edemeyeceğiz. Karşıt fikirlere, inanç ya da inançsızlığa hoşgörüyle bakamadan, demokrasınin yaşaması için gerekh kültürel ortamı oluşturamayacağız. Gerçek ne yazık ki budur. • Şanlıurfa Belediye Başkanı'nın gözaltına alınma olayına şu açıdan da yaklaşılabilir: Türkiye'de şeriat düzenini egemen kılarak, bir "islam diktası" kurmak isteyenler yok mu? Hiç kuşkusuz var. "Fikir"\e savaşımın demokratik koşulları nasıl varsa, "İslam dikfas/"nın peşinde olanlara karşı da alınacak önlemler, gerektığinde uygulanmak üzere, yine yasalarda yazıltdır. Bununla birlikte, bu alanda da yalnız ve yalnız yasaklara ve cezalara dayalı bir mücadelenin, istenen sonucu veremeyeceğine inanıyoruz... Şeriat devleti özlemcılerine karşı çok yönlü bir mücadele stratejisinin oluşturulmasi gereklidir. Yıllardan beri bunun eksikliği çekiliyor Türkiye'de. Kaynağını 1982 Anayasası'ndan alan zorunlu din dersinin kaldırılması... İmam hatip okullarındaki öğrenci sayısının, Dıyanet İşleri'nin kadro ihtiyacına göre sınırlanması... İmam hatip okulları meslek okulları olduklarına göre, mezunlarının sadece ilahiyat fakültelerine girebilmeleri... İslamda kadınlar din görevlisi olmadıklanna göre, imam hatip okullarına kız öğrenci alınmaması... Diyanet İşleri'nin tek mezhebin egemenliğinden kurtarılması... Kuran kurslarına dikkat edilmesi... Şeriat özlemcilerinin devlet içinde tırmanmalarının mutlaka önlenmesh.. Ekonomik büyümeyi sağlamak, refahı yaygınlaştırmak... Ve tabii en başta eğitim sisteminin a'dan z'ye gözden geçirilmesi... Bu konuda Hıfzı Veldet Velidedeoğlu'nun şu sözlerındeki gerçeği teslim etmemek olanaksız: "Ne yazık ki ortaçağ kafalı okumuşlann sayısı gittikçe çoğalmaktadır. Bunun önüne geçilmezse, ülkemizde ne denli çok sayıda fabrika, yol, büyük ofe/ kompleksleri yapılırsa yapılsın, halkımız kesinlikle ortaçağ karanlığına gömülecektir. Din ve inancı herkesin kendi vicdanına bırakıp toplumsal yaşamda akılcı ve bilimsel düşünce egemen olmadıkça, sözünü ettiğim görkemli yapı ve yapımların hiçbir değeri yoktur." (Cumhuriyet; 26.2.1989; S.2) Laikliği savunmak tek boyutlu bir iş değildir. Sadeçe yasaların zoruyla bir yere varmak olanaksızdır. Yalnızca zart zurtla bir yere varılabilseydi, 65 yıldır varılırdı. Nazik ve derinliği olan bir konuda geniş ufuklu düşünmekten başka çaremiz yoktur. Tiızia dehşeti Ucret zammı İstanbul Haber Servisi Tuzla operasyonunda polis tarafından öldürülen Fevzi Yalçın, tsmail Hakkı Adalı, Refa Şen ve Kemal Sogukpınar'a 3540 santimle 75100 santimetre uzaklıktan ateş edildiği belirlendi. TUzla operasyonuna katılan ve 56'şar yıl hapisleri istenen 16 polisin yargılandığı dünkü duruşmada, Adli Tıp raporu okundu. Raporda Fevzi Yalçın'da 7, lsmail Hakkı Adah'da 28, Refa Şen'de 49, Kemal Soğukpınar'da ise 68 adet kurşun deliği saptandığı belirtildi. Bu kurşunların kısa namlutu silahlarla atılanlarının 3540 cm, uzun namlularla atılanlann da 75100 santimetreden ateş edildiği belirtildi. C7843 plakalı otomobilin dur ihtarına uymadığını, Siyasi Şube Müdürü Metin Günay tarafından anons edilen otomobilden ateş edildiğini. daha sonra polisin ateş etmesi sonucu dört kişinin öldüğünu anlattılar. Duruşmada Adli Tıp Kurumu FizikBahstik Dairesi'nin 21.2.1989 tarihli raporu okundu. Rapora göre, Fevzi Yalçın, lsmail Hakkı Adalı, Refa Şen ve Kemal Soğukpınar'ın vücutlarında ve giysilerinde yapılan muayene sonucunda şu bulgulara rastlandığı kaydediliyor: 1 Fevzi Yalçın'da toplam 7 adet ateşli silah deliği bulunduğu, atışların kısa namlulu silahlarda 3540 santimetre, uzun namlulu silahlarda 75100 santimetre uzaklıktan yapıldığı saptanmıştır. 2 lsmail Hakkı Adalıda toplam 28 adet ateşli silah deliği bulunduğu ve göğüs alt kısmına isabet eden mermilerden kısa namlulu silahlarla atılanlann 3540, uzun namlularla atılanlann 75100 santimetreden atıldığı saptandı. 3 Refa Şen'in vücudunda toplam 49 mermi deliği bulunmuş, bunlardan bazılarının kısa namlularla 3540, uzun namlulu silahlarla 75100 santimetreden ateş edilen mermilerden meydana geldiği belirlendi. 4 Kemal Soğukpınar'ın vücudunda 68 mermi deliği bulunduğu, sol uyluk, sağ kruris ve orta bölümlerdeki mermi deliklerinin kısa namlulu silahlarla 3540, uzun namlulu silahlarla 75100 santimetreden ateş edilerek oluştuğu kesindir. Müdahil avukatlar Adli Tıp raporunun, poüslerin atış mesafesini belirlediğini, buna göre polislerin otomobili durdurduktan sonra dört kişiyi çok yakından ateş ederek öldürdüklerini söylediler. Polislere "Oglumu öldürdünuz, katiller" diye bağıran Şaziment Yalçın fenalık geçirirken, adliye çevresinde geniş güvenlik önlenıi alan çevik kuvvete bağlı polislerle sivil polisler zaman zaman müdahillerle ve avukatlarıyla tartıştılar. Mahkeme, MtT ajaru Engin Kaya'yla ilgili açıklamalarda bulunan Mustafa Cumazia konuşan Doğu Perinçek ile tutuklu bulunan Mustafa Curnaz'ın tanık olarak dinlenmesinı kararlaştırdı. MüdahiJ avukatlar tarafından geçen oturumda haklannda suç duyurusunda bulunulan Emniyet Genel Müdürü Sabahattin Çakmakoğlu, istanbul Emniyet Müdüru Hamdi ArdaJı, yardımcısı Metin Günay ve Siyasi Şube Müdür Vekili Aii Rıza Atak hakkında savcılığın yaptığı işlemin sorulmasını kararlaştıran mahkeme, dosyanın Adli Tıp Kurumu'na gönderilmesine karar verdi. ANKARA (Cumhuriyet Burosu) Kamu işçilerinin ücret zanıları, bugün yapılacak hükümetTurklş görüşmesinde ele alınacak. Hükümet kanadı, Türklş'in yüzde 170 zam önerisini "kabul edilmez" buluyor. Hükümet kanadı, kendi önerilerinin 2.53 trilyon ek yük getirdiğini, Türklş'in yüzde 170 önerisi kabul edildiğinde, bu rakamm ikiye katlanacağmı savunuyor. Bugün yapılacak toplantıdan somut bir sonuç çıkması beklenmiyor. Başbakan Turgut Özal, "Biz iyi niyetle masaya otunıyoruz. Bu meselenin suiistimal edilmemesioi rica ediyornm" dedi. HABERLERİN DEVAMI HükümetTürklş görüşmesi ıııasada ve işçi tabanının yüzde 170 rakamını baz kabul etmesi sonucunda Türklş sıkınü içine girdi. Türklş Yönetim Kurulu, dün öğleden sonra bir toplantı yaparak bugün eşgüdüm komisyonuna sunulacak seçenekli önerileıi görüştü. Toplantıda, çeşitli aybaşlan itibanyla biten sözleşmeler için enflasyon karşısındaki ücret yitikleri ve bu yitiklerin zam önerisine nasıl ekleneceginin hesaplan da tartışıldı. İşçi tarafı, bugün öğleden sonra Devlet Bakanı Cemil Çiçek'in önüne somut önerilerini getirecek. Ancak işçi tarafı, bugünkü görüşmeden hemen sonuç çıkacağını sanmıyor. Tuzla Köprüsü altında 7.10.1988 tarihınde düzenlenen ve dört kişimn ölümüyle sonuçlanan operasyona katılan 16 polisin yargılanmasına dün Kartal Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Davaya müdahil olarak katılan ölenlerin yakınları, polisin dört kişiyi öldürmek için pusu kurduğunu, otomobilden ateş edilmeden polisin ateş ettiğini öne sürdüler. lsmail Hakkı Adalı'nın babası Ahraet Adalı, otomobilde silah bulunmadığını, polisin dur ihtarı üzerine oğlunun otomobilden iııdiğini, Cclal Demirtaş adlı komiserin bu sırada ateş ederek oğlunu yaraladığını, yere düşen oğluna öteki polislerin de ateş ettiğini öne sürdü. öteki müdahiller de çocuklannın suçsuz olduklarını, polisin otomobilde silah olmadığını bildiği halde ateş ettiğini söylediler, sanıklann cezalandınlmalannı istediler. Sanıklann katılmadığı duruşmada tanık olarak dinlenen Komiser Mustafa Sara, polisler Baki Avcı, Davut Aslan, Mustafa Demir ve Nazif Aktaş, DEG Devlet Bakanı Cemil Çiçek ile Türklş arasında geçen hafta sonunda yapılan görüşmede kararlaştınlan ikinci toplantı bugün saat 15.00'te gerçekleşecek. Hükümetle yapılacak toplantı öncesi Türklş Kamu Sözleşmeleri Eşgüdüm Komisyonu bugün sabahtan biraraya gelerek gerek ücret zammı, gerekse üçlü sosyal yardım paketi (bayram, izin ve yakacak paralan) konusundaki rakamsal önerilerini gözden geçirecek. Eşgüdüm komisyonunun geçen hafta yapılan toplantısında berraklaşan yüzde 170 zam önerisinin kamuoyuna ulaşması Vardîyah işçi eylemleri (Baştarafı 1. Sayfada) bir grup, toplantı sırasında Dok Gemitş Sendikası yöneticilerini de eleştiren sloganlar attılar. Bu grup adına konuşan bir işçi, Dok Gemilş yöneticilerinin idare ve polisle işbirliği yaparak işçi direnişlerini engellemeye çalıştığını söyledi. Camialtı Tersanesi'nde çalışan 800'ü aşkın işçi toplantı yerine yaklaşık 1 km. uzaklıktaki işyerlerinden topluca yürüyerek geldiler ve aynı şekilde geri döndüler. Işçiler yürüyüşleri sırasında trafığe de engel oldular ve "tşçiler el ele, genel greve", "Özal istifa", "Vur var inlesin, Özal dinlesin" şeklinde sloganlar attılar. İşçilerin yürüyüşünü bazı yurttaşlann alkışladıklan görüldü. Güvenlik güçleri işçi eylemini seyretmekle yetindiler. Tersane işçilerinin eylemlerini bugün de sürdürecekleri bildirildi. iîfflfffil Cumhuriyet Ankara Bürosu'nun haberine göre kilitlenen toplusözleşme görüşmelerini ve hükümetin işçi ücretleri konusunda takındığı katı tutumu protesto amacıyia 3 bin 500 MKE işçisi, dün toplu viziteye çıkarak Tandoğan Meydam'ndan SSK Ulus Hastanesi'ne yürüdü. 300 işçi de, dün sabah toplu viziteye çıktı. Vizite kâğıtlannı alan işçiler, Tekel Başmüdürlüğü önünde toplanarak topluca SSK Ulus Polikliniği'ne yürüdüler. Polis kordonu altında polikliniğe ulaşan işçiler, muayene olduktan sonra işbaşı kâğıtlannı alarak sessizce dağıldılar. Kara Kuvvetleri Komutanlığı, 901. Uçak Ana Depo Komutanlığı ile Jandarma Ağır Bakım Fabrikası'nda çalışan yaklaşık 700 işçi, Ankaralstanbul karayolunda iki saat süreyle yürüyerek işverenin toplu iş sözleşmesi görüşmelerindeki katı tutumunu protesto ettiler. Polislerle yer yer tartışan işçiler, saat 18.00 sıralannda başladıklan 5 kilometrelik yürüyüşlerini saat 20.00 sıralannda Atatürk Orman Çiftliği kavşağında tamamladılar. İşçiler dağılmaJarı yönünde kendilerine telkinde bulunan Harblş Ankara Şube Başkanı Tevfık Ünver'e, "Bizim başımıza ne geidiyse Harblş, Türklş yüzünden geldi. Eğer siz bu işi götüremiyorsanız, biz götürürüz" diye yanıt verdiler. ^^ Ege Bürosu'nun haberine göre Tekel'in çeşitMKE'ye bağlı Kayaş Kapsül, li semtlerde bulunan tüm yaprak Tekstil Makineleri, Gaz Maske, tütün işleunderinde ve sigara fabHurda tşletmesi, genel müdürlük rikasında çalışan yaklasık 5 bin işgibi işyerlerinde çalışan Türk Me çi toplu viziteye çıküfar. Işletme tal Sendikası üyesi 3 bin 500 işçi, önlerinde toplanao işçiler, toplu dün sabah banliyö rrenleri ile An olarak dispanserlere dek sessiz yükara Gan'na geldiler ve gruplar rüyüş yaptılar. Tuzla Çamaltı, halinde Tandoğan'daki MKE Ge Balatçık, Çiğli, Gazipaşa, Alsannel Müdürlüğü'nün önünde top cak Yaprak Tütün Işletmeleri ile lanmaya başladılar. MKE Genel Alsancak Sigara, Şaraphane AlMüdürlüğü'nün dışında sessizce kol Fabrikası işçileri işyerlerinin bekleyen işçiler, saat 10.00'a doğ önünde toplanarak birlikte diru genel müdürlüğün bahçesine spanserlere yürüdüler. Kadın işgirdiler. Burada, eüerindeki bord çilerin önden yürüyerek zaman rolanm ve vizite kâğıtlannı hava zaman alkışlarla tempo tuttuklada sallayarak, MKE Genel Müdü rı eylem sırasında işçi liderlerinin rü Adnan tğnebekçili'yi protesto slogan atılmaması için işçileri uyardıklan görüldü. ettiler. Yürüyüşler sırasında trafiği akÖnce ıslık ve "yuh"larla başlayan protestolar, "Genel Müdü satmamaya özen gösteren işçiler, rü isteriz", "Genel Müdur bura "85100 bin liraya çahşmak isteya", "Genel Müdür istifa", miyoruz. Hakkımızı istiyoruz" "Açız, açız", "Yaşamak hakkı dediler. Çamdibi semtinde bulunan Asnuz, söke soke alınz" sloganlanykeri Ağır Bakım Atölyesi'nde çala sürdü. İşçiler bir temsilcileri aracıhğıy Uşan 150 işçi de toplu viziteye çıkla bordrolannı bir araya getirerek tı. İşçiler atöryeden Su Fabrikabunlann genel müdüre iletümesini sı'na değin yürüdüler. İşçilerin sağladüar. Gösteriler sırasında bir slogan atmadığı, yürüyüş sırasınişçi patlak ayakkabılarını gazete da çevrede kendilerini izleyenlere cilere göstererek, "12 Eylül'den "Bizler yasadışı bir şey yapmıyosonra Kenan Evren, 'Bir işçi şu ruz. Hak anyoru/.", "100120 nu şunu aiıyor' diyordu. Şimdi de bin lira ile çoluk çocuğumuzu nabunları yazsanıza" diye konuştu. sıl doyururuz?" dedikleri duyuldu. İşçilerin eylemi olay çıkmadan İşçiler, genel müdürlük önün sona erdi. deki protestolannı tamamladıkDok Gemilş Sendikası'na bağtan sonra önde sendika temsilcileri, onların arkasında kadın işçi h işçiler de Alaybey Tersanesi'nde ler, daha da arkada erkek işçiler dün sabah saat 08.00'de toplanaolmak üzere yürüyüş düzenine rak bir süre oturma eylemi yaptıgeçtiler. Kalabalığın arasında yer lar. alan kadın işçilerin, çocuklarını ICTpülhıı arada Testş Sendikada yanlarında getirdikleri, kimi sı Uyesi Termik Santral işçileri kadın işçilerin de hamile olduklan dün Yatağan'dan sendika genel dikkat çekti. merkezine toplu telgraf çekerek Otogann yanından gecerek Kâ "Diyet değü, hak istiyoruz" dezım Karabekir Caddesi'ne geçen diler. Yatağan, Yeniköy ve Keişçilerin, cadde ortasında yürüme merköy termik santrallannda çaleri emniyet görevlilerince engel lışan işçiler sendikanın işçi haklalendi. lşçiler, bunun üzerine kal rını aramasım istediler. dınmdan yürümeyi sürdürdüler. Bu arada TEK'e bağlı işyerle19 Mayıs Yüzme Havuzu'nun ar rinde işçiler enerji altında çalışmakasına geldiklerinde, özellikle bazı mayı sürdürürken vizesiz araçlarkadın işçilerin yorulması üzerine la işe çıktnıyorlar. işçiler "çök" komutuyla bir süre liflTJORÜS Karacasu Kereste olduklan yere oturdular. Ancak Fabrikası'nda çalışan Ağaçlş işçilerin oturmasına emniyet güç Sendikası'na üye 300 işçi dün topleri izin vermedi. lu viziteye çıkarak fabrikadan İşçiler yaklaşık 40 dakika son kent merkezine kadar olan 5 kira Rüzgarlı Sokak'taki SSK Has lometrelik yolu yürüdüler. İşçiletanesi'nin önune geldiler. Burada rin yürüyüşü sırasında herhangi işyeri temsilcileri işçilerin vizite bir olay çıkmadı, polisin güvenkâğıtlannı toplayarak, başhekim lik önlemleri aldığı görüldü. liğe götürdüler. İşçiler hastane İşçiler, "Bizi birkaç kere aldatönünde bir süre bekledikten son hlar. Ama bu sefer aldanmayacara saat 12.00 sıralannda dağıldı gız. tktidar sendikacıları korkular. luyor, bunun bedelini biz işçiler Tekel Başmüdürlüğü'nde çalı ödüyonız. Aç kalan bizim s>endişan Tek Gıdatş Sendikası üyesi kacılar degil. Bize haklısınız denmesini değil, hakkımızın verflmesini istiyoruz" dediler. Aynı işçiler önceki akşam mesaı çıkışında da kent merkezindeki ORÜS Genel Müdürlüğü önüne kadar yürüyerek geldiler ve burada kısa bir süre oturma eylenünde bulunduktan sonra dağıldılar. İşçilere kent içinde yurttaşlann alkışlarla tezahüratta bulundukları gözlendi. Polis, eylemleri videoya aldı. ÜffffHffiİKaravolları 7. Bölge Müdürlüğü'nde çalışan bin kadar işçi önceki akşam mesai bitiminde Atakum'dan Samsun'a kadar olan yaklaşık 7 kilometrelik yolda yürüdüler. Yoltş üyesi işçileri şiddetli yağmur altında yaptıklan yürüyüşlerinde yoldan geçen araçlardan ve yöredeki yurttaşlardan destek gördüler. Saat 19.00'a doğru kent girişine gelinmesiyle Yoltş Sendikası Sekreteri tsmet Kasap, işçilerin dağılmasını sağladı. Yürüyüş boyunca hiçbir slogan atılmadı, poUsin video çekimi yaparak sıkı güvenlik önlemi aldığı gözlendi. O ^ ^ p C ö r f e z ilçesinde kurulu Tüpraş Petrol Rafinerisi'nde çalışan 1200 işçi dün servis otobüslerinden fabrika önünde inerek işyeri ünitelerine yürüyerek gitti. tşçiler dün aynca toplu viziteye çıkarken, fazla mesaiye de kalmadılar. önceki akşam Tüpraş'a gelen Petrollş Genel Başkanı Münir Ceylan, yemekhanede işçilere karşı yaptığı konuşmada, haklar elde edilinceye kadar mücadelenin sürdürülmesi çağnsında bulundu. Genel Başkaıı Ceylan, "Şayet isteklerimiz yerine getirilmezse, rafinerileri tamamen durdurabiliriz" diye konuştu. tzmit'te Karayollan'nda çalışan 100 kadar işçi, dün toplu halde viziteye çıktı. İşyerlerinden SSK Izmit Hastanesi'ne kadar olan 3 kilometrelik yolu yürüyen işçileri sürekli olarak izleyen polis, müdahalede bulunmadı. UGUR MUMCU (Baftamfı 1. Sayfada) GOZLEM Gazete'ye 2 milyon lira tazminat cezası ve avukatı SHP'li Atilla Sav da duruşmaya katıldılar. Ankara Adliyesi'nde son olarak da eski devlet bakanlanndan Yusuf Bozkurt Özal'ın "Horzum olayı"na kendi adını da kanştıran Yeni Nesil Gazetesi hakkında açtığı 15 milyon liralık tazminat davası görüldü. Ankara 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen davada, Özal'ın avukatı Bilgin Yaacıoğlu, gazetenin bu konuda yayınlarının yer aldığı 4 ve 9 ocak tarihli nüshalarını kanıt olarak mahkemeye verdi. Ancak bilirkişi incelemesine gerek olmadığını, bu konudaki karann yargıç tarafından verilebileceğini söyledi. Duruşma daha sonra, kanıtlann toplanması amacıyia ertelendi. A N K A R A (Cumhuriyet Bürosu) Eski Devlet Bakanı Kâzım Oksay'ı "istenme>en adam" ilan de tartışılmayacak kişi ve konu yoktur. eden Gazete Gazetesi, 2 milyon liBu tartışmaya katılacakların başında siyasal liderler gelir. Demokrasılerde "aşın akım" diye "zararlı düşünce" diye ya ra tazminata mahkum oldu. Başbakan lurgut Özal'ın SHP'li pay sınırlamalara da yer yoktur. Mahmut Alınak, Yusuf Bozkurt Bir siyasal düşünce, siyasal bilim ve ceza hukuku açısından Özal'ın Yeni Nesil Gazetesi ve Ernasıl "aşın sol" ya da "aşın sağ" diye tanımlanabilir? can VuraJbanın da SHP'li Önder Sınır, nerede başlar, nerede.biter? Kıriı hakkında açtıkları tazminat Düşüncelerin "ortası budur" diye geometrik ölçü verileme davalarına devam edildi. yeceğine göre nedir bu "aşın sağ" ve "aşın s o f gibi kavramların ölçüsü? Ankara Adliyesi, dün, bir Baş"Aşın sağ" varsa, "aşın sol" diye tanımlanabilecek bir düşünce bakan ile üç bakanın açtıkları tazvarsa, o zaman "aşın orta" diye de bir başka düşünce de var minat davalan nedeniyle hareketli demektir. bir gün yaşadı. Bunlardan ilk olaNedir öyleyse "aşın orta"? rak Kâzım Oksay'ın, kendisini "isDüşüncenin "aşırısı"ve "aşın olmayanı" olmaz. Bir düşünce tenmeyen adam" ilan eden Gazeya doğrudur ya yanlış' Bu doğruluk ve yanlışlık, ancak ve ante Gazetesi hakkında "ktşilik bakcak halkın önunde tartışılarak ortaya çıkar. lanna saJdın oidugu" gerekçesiyle Çeşitli ve karşıt düşünceler, yazılı basında yer alabilir açtığı dava görüldü. Ankara 7. Televizyonumuz, yıllardır, siyasal ve ideolojik düşüncelerin Asliye Hukuk Mahkemesi, Okserbestçe sergilenmesine karşıdır. say'ın kişilik haklarının saldınya Düşünce yasakları söz konusuysa bu düşünceler basında uğradığı sonucuna vararak Gazeda televizyonda da gereğince tartışılamaz. te Gazetesi'nin 2 milyon lira maBıraktık sosyalizmi, Marksizmi, bunlar, öteden beri, azgelişnevi tazminat ile bu miktann yamiş demokrasimiz için birer "lüks madde"! Peki, iki alaturka li sal faizinin ödennıesine karar verberal sağ parti ile bk "solumsu parti"n\n genel başkanlarının di. Mahkeme aynca, verilen karatelevizyonda bir araya gelip tartışmalarına yıllardır niçin izin verın, yurtiçi ve yurtdışı yayını burilmedi? lunan bir gazetede yayımlanmasıKim bunlara izin vermeyen? na da karar verdi. Başbakan Özal.. kim olacak başka? Hem, siyasal partiler, parlamentoda sandalye sahibi olanlarla r da sınırlı değil. Örneğin, yurttaş, Ecevifı, Erbakan'ı, Türkeş \ ve İkinci olarak kendilerini bazı işadamlarından "rüşvet almakla" Aykut Edibaii'yl, Ferit İlseveri de ekranlarda görmek ister. Yerel seçimlere katılan, ancak parlamentoda temsilcileri ol suçlayan SHP Kars Milletvekili Mahmut Alınak hakkında Başbamayan partilerin aldıkları toplam oy, yüzde yirmi dörde yaklaş kan Özal ile eşi Semra Özal ve oğmış. TRT, bunca yurttaşın oyunu alan bu parti liderlerini niçin lu Ahmet Özal'ın açtıkları 250 görmezlikten geliyor? milyon liraJık manevi tazminat daÖrneğin, 12 Eylül öncesi MSP'nin lideri Erbakan'm, partisi vası görüldü. Ankara 5. Asliye nin İzmir senato adayı Özal ile tartışması çok ilgi çeker. EceviV Hukuk Mahkemesi, kanıtlann in İnönü ile yapacağı tartışma da. toplanması için duruşmayı erBu açıkoturumları düzenlemeye yasal bir engel var mı? teledi. Yok. Eski Milli Savunma Bakanı ErKarşıt düşünceler, televizyon ekranında tartışılırsa, bu görüş can Vuralhan'ın TBMM'de yaptığı ve düşünceler, kitlelere kolaylıkla mal olur. bir konuşma ile kendisine hakaHalk da liderleri daha yakından tanımış olur. ret ettiği savıyla SHP Eskişehir Ve oyunu, yapacağı bu değerlendirmelere göre verir. Milletvekili Önder Kırlı hakkında Kitle iletişim araçlarının en güçlüsü televizyondur. Televizyon açtığı 15 milyon ltralık tazminat da devletin, dolayısıyla hükümetin elindedir. davası, görülen üçüncü dava oldu. Başbakan Özal, bugüne kadar, liderler ile birlikte televizyon Davayı gören Ankara 13. Asliye ekranına ikinci kez çıkıyor. ilk çıkışında, başbakan değildi, şimdi Hukuk Mahkemesi yargıcı, hakaBaşbakan. ret savlarına konu olan TBMM Ozal, Başbakan olarak, inönü ve DemireTin "Geiin televizyon Plan ve Bütçe Komisyonu'nun açıkoturumunda tartışalım" çağrısına önceki güne kadar hiç kar 1819 kasım tarihli tutanaklarının şılık vermedi. geldiğini, ancak tanık gazetecileAçıkçası, bu tartışmalardan hep kaçtı. rin gelmediğini belirterek duruşNe zaman ki oyu, yüzde yirmi bir yetmiş beşe indi, o zaman mayı ileri bir tarihe bıraktı. Kırlı "nasıl olsa battık" diyerek bu çağrıları kabul etti ve açıkoturuma katıldı. Katıldı da ne oldu? Özal, tıpkı inönü ve Demirel gibi güvenoyu konuşmalarında ne söylediyse, bunları, yineledi. Eski plaklar döndü, eski şarkılar söylendi. Televizyonun bu açıkoturumu yayımlaması, basınımızda "demokrasinin zaferi"*olarak yorumlandı. Mehmed Kemal En doğal hakların beyler, paşalar ve beyoğlubeyler tarafın2000 lira (KDV içinde) dan "lütuf" diye verilmesine ne kadar alıştık? Çağdaş Yayınlan Türkocağı Liderlerin televizyona çıktıkları günü "televizyon, demokrasi Cad. 3941 Cağaloğlutslanbut ve hürriyet bayramı" ilan ederlerse sakın şaşırmayın. EVET/HAYIR (Baftamfı 2. Sayfada) TV bu sözleri butün Türkiye'ye yaydı. Adaletin işleyişine bile karışmıştı devlet ya da devleti temsil eden kişiler... DİSK davası şimdi Yargıtay'da... Ne zaman kesin karar verilir, bilinmiyor. Bu arada DİSK yöneticilerinden dördü ki idam istemiyle dört yıl süreyle yargılanmışiardır milletvekili seçildi.Bu da halkın gözünde aklandıklarının ya da suçlu sayılmadıklarının kanrtı değil midir? Demek Sayın Evren'in Genel İş'in Örerf dekı, Maden İş'in Gönen kıyılarındaki dinlenme ve eğitim tesislerinde 'komünist eğitimi yapıldığı'na dair sözleri, suçlamaları temelsizmiş!.. Devlet Başkanı Evren 16 Ocak 1981'de Adana'da işçilere şöyle seslenmişti: ".... o ağalardan bazı misaller vereceğim. Neler yapmışlar sizin paranızla? Bu sendikanın ismini vermeyeceğim. Çünkü adalete intikal ediyor. Şimdi açıklamam doğru olmaz. Bir sendikanın 8 milyara varan mal varlığı var. Bunlarla neler yapıyor? 16 katlı va 160 odalı gökdelen yaptırıyor. 800 kişilik eğitim salonu var. Ne eğitimi yaptıracaklar bilmiyoruz. Komünizm eğitimi yaptıracaklardır, komünizm..." Evren o sendikanın ki Genel İş'tir 'dünyanın en modern kamp tesisleri, 7 adet lüks villa, yüzme havuzu ve spor tesislerine, aynca bir de basımevine sahip olduğunu bildiriyordu. Ne yapmışlar $izin paranızla?' İşte bütün bunları yapmışlar o sendika liderleri... Pek çok devlet kuruluşunun ülkemizin en güzel kıyılarında yaptırdıkları dinlenme ve eğitim tesisleri vardır. işçilerin de iki dinlenme kampı olmuş! Hele biri daha bitmemiş. Ama göze batıyor hemen. Emekçilerin dinlenmesi, eğitim görmesi olacak şey midir? DİSK iki yerde dinlenme kampı kurmuş emekçiler on beşer günlüğüne gelip bu yerlerde dinleneceklermiş, hayır, olamaz. Oralarda komünizm eğitimi yapılacaktır! Hemen 'devlet' el koyar, yabancı turistlerin eğlenmelerini sağlar o yerlerde... Peki korumaya alınan işçiler? Onları düşünen kim!... Şükran Ketenci'nin bu konularda yazdıkları ibretle okumaya değer. Ketenci 80'den bu yana ışçi sorunlarının 'nasıl korunduğunu' en iyi bilen, DİSK davasını yakından izlediği için bu konuda kamuoyunu en iyi aydınlatan bir gazetecimizdir. İşçilerin adım adım yoksullaştıklarını, yalnız son beş yılda ışçi ücretlerindeki yoksullaşmanın yüzde 43 olduğunu söylüyor. 'Ben Devletim Köleleştiririm' kitapları bugünkü gerçekleri bir ayna gibi yansıtıyor. Emeğin köleleştırilmesi olayının sorumluları bu aynada açık seçik görulüyor. Demirçelik grevleri ANKA'nın haberine göre Karabük ve Iskenderun Demir Çelik Fabrikalan'nda alınan grev lokavt kararlannı 60 gün süre ile erteleyen karann kaldınlmasma ilişkin Bakanlar Kurulu kararı, yürürlüğe girdi. Resmi Gazete'nin dünkü sayısında yayımlanan Bakanlar Kurulu karannda, Çeliklş Sendikası tarafından alınan grev ile MESS'in lokavt uygulamasım 22 marttan itibaren 60 gün süreyle erteleyen karann, dün saat 07.00'de yürürlükten kaldınldığı beUrtildi. Çeliklş Sendikası Genel Başkanı Metin Türker, "Yeni grev karan alınıncaya kadar, açhk grevleri ve ölüm oruçlan gibi rezerv eylemler gündeme gelebilir" dedi. Hükümetin grev erteleme karanm kaldırmasının ve işçilere istenilen düzeyde ücret verileceğini vaat etmesinin, kendileri açısından "yumuşama" anlamına gelmediğini belirten Türker, hükümetin hâlâ " o y a l a m a " ve "kandırmaca" peşinde olduğu görüşünü savundu. Gebze'de anlaşma Dok Gemiİş Sendikası'na üye yaklaşık 200 işçinin çalıştığı Gebze'de kurulu Sedef Gemi Tersanesi'nde toplusözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlandı. Sözleşmeye göre, asgari ücretle çalışmakta olan bir yıllık bir işçinin brüt ücreti 633 bin 125 lira oldu. Bu üyelerin ücretleri, toplusözleşmenin ikinci yılında, 1 milyon 139 bin 625 liraya yükselecek. 10 yıllık bir işçinin brüt ücreti ise yüzde 243 artarak, 825 bin 375 liraya yükseldi. Bu işçiler, ikinci yılda ise 1 milyon 485 bin 675 lira brüt ücret alacak. TURKIYE'NİN KALBİ ANKARA
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear