28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURIYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER >ı, bız rektorleri ve Sayın YÖK Başkanı'm ve hatta universıte mensuplanm kuçültucu, bır profesöre yakışmavan davranış olarak göruyorum Sayın profesör hangı patronla çalışıyor ya da emır alıyor bilemiyorum, ama ben bır "patron" altında çalışmıyorum YÖK başkanlığı devlet mekanizması içınde bır ust makamdır Başkarun kendısı de hocamdır Anam, babam dışında bır "velınımetım" de voktur Ünıversıtelenn Mıllı Eğıtım BakanlığVna bağlanması gerçekleşırse sayın profesörun önerılerıne hıç ıhtıyacım olmaksızın göreve devam hususunda kendı karanmı kendım verebıhnm Hekım olur ve unıversıteve kabul edılırken rektörluğu amaçlamadı ğım doğrudur, aklımdan bıle geçmedı Sadece gö> revden kaçmadım Nıtekım meslekı duzeyım ve başarım bunun en soraut kanıtıdır Sayın profesörun "hafıf'bkle suçladığı konunun en önemlı noktası da budur YÖK başkam ve rektör atamayı polıtık bır nedene bağlamak, kendısının ıfadesı ıle "dört dört lük bılımsel bır kımlığe sahıp olma" ya da "ustun akademık becen" sonucu atanmayı benımseme, doğrusu yabana atılacak bır yanılgı değıldır Yanı ıfadeden, ancak her "dört dörtluk bılım sahıbı" rektör olabılmehdır anlarru çıkıyor kı kendısımn bu hataya duşebıleceğını ummuyorum Kasıt gerçekten bu ıse Batı, hatta Doğu ülkelen hep yanlış yapıyorlar demektır tster seçım ıster atama ıle rektör ya da dekan seçsınler, hıçbırınde "dört dört luk bılım adamlannı" tercıh ettıklennı göstenr bır uygulama yoktur Sayın profesör becenb bılım adamlığı ıle başanlı ıdarecılığı kanştırma yanılgısı ıçındedır Sayın profesör ıdarı tasarruftakı sıyasetle polıtıkayı da karıştırmaktadır Ümversıtelerde bılımın özgur olmasına ve ünıversıtelere polıtıkanın karıştınlmamasına ıçtenlıkle ınandığımı yınelemek ısterım Hıçbır polıtık eğılımım olmadığı ıçın atanmamda kendısının vehmettığı "polıtık etkT'den söz edışıne alınmadım bıle Benım ıçın polıtıka her 45 yılda bır sandık başma gıdıp ınandığım "ıyı"ye oy vermektır "Belleğımın zayıflığı"na kendısı karar verecek durumda olamaz Bunu çevrem çok daha ıyı takdır eder Bılmedığımızı ıddıa ettığı unıver sıte kavramının, bu kanundan öncekı rektör ve dekan seçımlerınde göstenlen polıtık eğıhmlerle nasıl zedelendığı ne çabuk unutuldu özel unıversıteler üzenne ılen surulen fıkırler ve kavramlar, Amenkan Bırleşık Devletlerı'nde uzun yıllar, çok başanlı ve dünya çapında yuzlerce bıhm adamı yetıştırmış pek çok ünıversıtenın ıdaresıru, bılgısızlıkten değılse görmezden gelmerun en behrgın sonucudur Ancak hemen ıfade edeyım kı ben hem devlet, hem de özel unıversıtelerın varlı ğının değenne ve özel ünıversıtelere de devletın malı katkısı olmasına ıçten ınananlardanım Ayrıca ne ben, ne de ötekı rektör arkadaşlanm ümversıtelerde kâr kazanç amacını hıç duşünmemışızdır "Ümversıtelerın asıl ışlevı ögretım değıldır, eğı tım hıç değıldır" sözlerıne de katılmanın olanağı yoktur Ünıversıteler ıddıa edıldığı gıbı sadece bılımın vapıldığı, fikır ve özgur duşunce uretıldığı, araştırma yapıldığı yerler değıldır Bu kabul edı lırse hemen butun uygulamalı fakulteler universıte dışı kalırlar Yanılınan önemlı noktalardan bınsı de budur ögretım "yan urüıı" değıl, aslı görevdır Ünıversıtelerde eğıtımöğretım, araştırma yapılır ve bunlar bılım özgurluğü içınde gerçekleş tınlır, bu deneyımlenn sonucu olarak veya ona dayanarak da fıkır üreülır, yayın yapılır Kısacası, bu tun bunların hepsı, bırının öbürune ustünluğu olmaksızın unıversıtelerın aslı görevlendır Ümversıtelerde yönetım duzem pek çok ulkelerde farklı uygulamalar göstermektedır Dar ve genış tabanlı seçımınden ılgılı bakanın atamasına kadar yönetıcısını seçen unıversıteler vardır Pek çok yöntemler denenmıştır Hangı yöntemın daha ıyı olduğu konusu her zaman tartışılabılır Manfet odur kı bunu tarafsız olarak, gerçek bır bılım adamına yaraşır ölçu ve ıfadelerle yapabılmektır Bır ünıversıtenın değen, o ünıversıtenın başma getırılen ya da gelen yönetıcılerın hangı yöntemle geldıklerı ıle değıl yetıştırdığı öğrencının nıtelığı, bılım adanunın düzeyı, yaptığı araştırmalar, yayınlar ve ayrıca da uluslararası başanlarla ölçülur 27 MART 1989 Bir Eleştiriye Yanıt \ÖK Başkanı'm "patron" olarak değerlertdirmeyi, biz rektorleri ve Sayın YOK Başkanı'm ve hatta universıte mensuplanm kuçulîucu, bır profesore yakışmayan davranış olarak görüyorum. Sayın profesor hangı patronla çalışıyor ya da emir alıyor bilemiyorum, ama ben bır "patron" altında çalışmıyorum. YÖK Başkanlığı devlet mekanizması içınde bır ust makamdır. Prof. Dr. A. YÜKSEL BOZER Hacettepe Üniversitesı Rektoru 21 Şubat 1989 günu Cumhunyet Gazetesı'nde "Rektörler YÖK'ü Savunuvor" başlığı altmda çıkan ben dahıl uç rektörle yapılmış söyleşı üzerıne 10 Mart 1989 tarıhınde yıne Cumhunyet Gazete sı'nde bır profesörun "Bır Söyleşı Üzenne" baş lıklı bır yazısı >ayımlandı Yazıda adım açıkça geç memekle bırlıkte söyleşı sırasındakı sözlenmden aynen alıntı yapılmasa ıdı, genelde cevap yazmamayı yeğledığımden, yazmayı duşunmeyecektım Ancak bu eleştınde ve değerlendırmede, her nedense özellıkle benım sözlerım hedef alınarak tarafsızlık tan uzaklaşıldığından ve hatta ölçü kaçırılıp aşağılama benımsendığınden "Bu tıp eleştırıyı yapana cevap vermeye değer m ı 7 " düşuncesını bır yana bırakarak açıklama yapmayı ve konuyu kamuovunun takdırıne sunmayı uygun buldum Daha eleştınsmın başında sayın profesör bu söyleşının nedense rahat bır hava içınde geçmedığını, sıkıntılı olduğumuzu, sözlerımızın çoğunun dağınık ve duzensız bulunduğunu, hıçbır sağlam temele dayanmadığını "hemen anladığını" ıfade edıyor 21 Şubat 1989 gunu yayımlanan yazı, adından da anlaşılacağı uzere bır Söyleşı'dır Ayrıca herhalde yer sıkıntısından olacak, ıfadelerde, anlam bozulrnadan özetlemeler yapılmıştır Bu nedenle sayın profesörun bekledıği duzen belkı yoktur, ama rahatsız oluşumuz konusunda tam bır vanılgı ıçındedır Fıkır ve deneyımlerın sağlam bır temele dayalı olmadığı konusuna gelınce, sayın hukuk profesönlnün bu yargıya varmadan önce karşısmdakının bu yaşa ve mevkıye gelene kadar geçen mes lekı ve ıdarı dunımunu ıçeren hayat hıkâyesıne göz atmaması büyük bır tahhsızlık olmuştur Insanları ve toplumları uzun süre aldatmak mümkün olamavacağına göre sayın profesörünkı nasıldır bılemıyorum ama, bendenız ta ılk, orta, lıse, ünıversıte öğrenımı süresınce öğrencılık ve dort yıllık ABD'de Harvard ve Georgetown unıversıtelerındekı çalışmalanm dahıl başan durumum ıle son 20 yıllık sure içınde uç yü ODTÜ Mutevellı Heyetı başkanlığı, dört yıl Ankara Tabıp Odası Başkanlığı, ıkı yıl Ankara Tabıp Odası Haysıyet Dıvanı Başkanlığı (ıkısı de ıkı yılda bır yapılan seçım sonucudur), ıkı yıllık eskı YÖK uyelığı, dokuz yıldan berı ve halen Yuksek Sağhk Şurası Uyelığı, üç yıldan fazla Hacettepe'de rektör yardımcüığı, uzun yülar unıversıtelerarası kurul üyehğı ve son altı yıldır devam eden rektörluk görevı yapuğıma bakılırsa herhalde fıkırlenmın ve deneyımlenmın hangı temellere dayandığı yeterınce anlaşılır 1969 yılından ben Hacettepe Ünıversıtesı'nde Toraks ve KalpDarnar Cerrahısı Anabılım Dalı Başkanlığı'nı yuruttüğum, pek çok sayıda uzman, doçent ve profesör yetıştırdığım, uluslaıarası üyehklenm, 177 yayın ıle beş kıtabım, Türkıye'de ban kalp amelıyatlanru ılk kez yaptığım bu deneyımlere eklenebılır Kısacası asansörle değıl, bu mevkıye merdıvenle çıkarak enştım Her yılın ve görevın bedelını prensıplenmle, kışılığımle ve deneyımlenmle karşılayarak CUMHURIYETTEİV OKURLARA... OKAY GÖNENSİN Demokrasi Farzdır C Özenle üstünde durulması gereken Türkıye'de sayılan gıttıkçe artan unıversıteler de her bınnı ıdarı özgurlük ve özerkük kısvesı arkasında plansız, programsız bırakmak yenne, unıversıteden yetışmış ya da unıversıteler hakkında denn bılgı ve deneyımlere sahıp olanlan üst düzeyde bır araya getınp koordınasyonu sağlayan, nerelerde universıte açılması, hangı alanlarda ne sayıda öğ rencı yetışürümesı, utkemızın en değerlı varlığı, ge leceğı olan gençbğı en ıyı şekılde yetıştırebdmek ıçın Türkıye genelınde ne gıbı önlemler alınması, ılen ye dönuk plan ve programlar yapılması, bu konuda bır "devlet poutıkası" oluşturulması ıçın bu ku rumun teşkıl' zorunludur Işte bu noktada partı polıukalannın tamamen dışında kalması gereken YÖK'ün varlığının önemı ortaya çıkar Hepımızın özenle ustünde durması gereken konu da budur Babam dışında "velinimetim" yok YÖK rektörü olmanın övunulecek bır unvan kabul edılıp edılmeyeceğı ıse kışıhğe ve ılkelere dayalı bır konudur Ben muayenehanemı kapatarak, ınanarak kabul ettım ve övünüyorum Sayın profesörün takdırı ıse benı hıç ılgılendırmıyor Bızde olduğu gıbı ılen düzeydekı bazı Batı ülkelennın üruversıte ıdarecüerını değerlendırerek atama yöntemı de kendısının göruşlenmn tamamen karşısındadır YÖK Başkanı'm "patron" olarak değerlendırme an Yucel'ın bır şıırı var, adı "Yaşasın Cumhunyet", kısa bır şıır Cumhunyet / sunnet değıl I farzdır. Bu şıırı bıraz değıştırerek tekrarlayabılırız Yaşasın Demokrasi I demokrasi I sünnet değıl / farzdır . Demokrasının ne kadar farz olduğu, vazgecılmez olduğunun bılıncınde olmayan Başbakan Turgut Özal, "Muhalefet olursak, partım olur, ama ben olmam" dedı Başbakan seçım anfesınde butün gergınlığıyle basına da saldırmaktan gen kalmadı Son TV konuşmasında sozu getırdı "Bazı basın bızım ıktıdara maalesef bır savaş acmıştır Ta ıktıdara geldığımız günden ben, neden, onlara as/a tavız vermedık Kâğıt fıyatını mılletın zararına tespıt etmedık Bızı eskı devırlerde olduğu gıbı yoneteceklerını zannedenler yanıldılar " Bu sozlerın tutarsızlığını tartışmaya gerek var mı? Ikıde bır "Kâğıt fıyatını bız tespıt etmıyoruz, SEKA tespıt edıyor" dıyen Başbakan, bu kez hem kendısının kâğıt fıyatını tespıt ettığını ıtıraf edıyor ve yenı bır ölçu getırıyor: "Mılletın zaran " Pahalı gazetelerı, pahalı kıtapları mılletın okuyamamasını Başbakan mılletın yaranna bır durum olarak goruyor Nıtekım Mıllıyet Gazetesı'ne verdığı bır demeçte de şoyle dıyordu "Bızım mılletımız akıllıdır Yalnız üst sevıyede kendılerını bıraz entel zannedenler var Onları kandırabılırler, gazete okuyanlar, onlar fazla gazete okuyup fıkır değıştırmeye musaıt ınsanlar olabılır Ama bızım Anadolu ınsanımız, ortadırek dedığımız ınsanlar bunların hıçbınsı bu ıse kanmaz Çunku gelecek felaketı bunlar bılır " Bu sözlenn anlamı da açıktır Gazete okuyan ınsan kanabılır.. Dolayısıyla gazete okumamak daha tyıdır Şu satırlan yazarken ılk sonuçlar gelmeye başladı, galıba seçmen pek Ozal'ı dınlememış ve gazete okuyup "kanmış . " Kendısıne oy vermeyen seçmenı "kandınlmış" dıye goren polıtıkacılarla demokrasi yolunda daha çok zorianırız Demokratık cumhunyet sunnet değıl, farzdır1 . Hemen hemen her seçımde, gazete içınde esen ruzgâr aynı olur önce Hasan Cemal klasık sayılabılecek sorusunu sorar "Program yaptınız mP" Haber Merkezı Mudurumüz Yalçın Bayer, bu soruyu yanıtlamayı pek sevmez, çunku hazırlıklarını ve programını gunler oncesınden yapmıştır bıle Hasan Cemal ısrar edınce Bayer de "Merak etme Hasan" der ve tartışma bıter Yalçın Bayer, çoktan kımın hangı tarıhte hangı ıle gıdıp seçım nabzı tutacağını, bunun yazılarını ne zaman kendısıne teslım edeceğını hesaplamıştır bıle O sırada Yalçın Bayer'ın hemen yamacında, Yurt Haberten Servısı Sefımız Necdet Doğan ıse ulkenın dort bır yanından elıne ulaşan malzemeyı ne yapacağını kara kara duşünüyordu "Seçım Kulısı" sayfamız böyle doğdu Necdet Doğan, her şeyıyle bu sayfanın sorumluluğunu ustune aldı, bazen gunde uç kez sayfayı değıştırerek, seçım oncesı donemde çok okunduğunu tahmın ettığımız sayfamızı hazırladı Yalçın Bayer'ın koordınatörluğunde yuruyen ıl ıl seçım nabzı sayfası da seçım oncesının çok okunan, merakla ızlenen sayfalanndaAdı Seçım oncesı donemler, her bakımdan normal dönemlerın 5 katı bır haber hareketlılığını ıçerır Doğal olacak muhabırınden ıstıhbarat şefıne kımse haftalık ızın bıle yapamaz Bu sefer de boyle oldu Istanbul'da yazı ışlen bu buyuk haber trafığını en rasyonel bıçımde sayfalara yansıtmaya çalıştı Bu maraton öncekı güne kadar surdü Seçım yasakları, yorgun gazetecılere cumartesı gunu bır netes aldırdı, ama dun akşam ve bugun sabaha karşı saatlerınde gazetecıler yıne savaş meydanındaydı Buyuk maratonun yorgun koşuculan, bu sabahtan ıtıbaren hayatlannı normala çevırmeye, bıraz olsun dınlenmeye, hıç değılse sadece normal ış saatlerınde çalışmaya gayret edecekler • Bazı okurlarımızın bıldırmesı uzerıne kımı bolgelerde Cumhunyet'le bırlıkte Bedrettın Dalan'ın reklam ekının de dağıtıldığını oğrendık Dalan'ın ekını dağıtmak konusunda kendısıyle herhangı bır anlaşmamız olmamıştı Yaptığımız araştırmadan oğrendığımıze göre olay, dağıtımdakı bır karışıkhktan doğmuştur, yoksa Cumhunyet'ın reklam ekı dağıtması soz konusu değıldır OKTAY AKBAL EVET/HAYIR ANAMIZ Areıfe Saygı... Mülkıyelıler Bırlığı Vakfı ünıversıtelenn yapmadığı daha doğrusu yapmaktan kaçındığı bır ışı başarıyla gerçekleştınyor Değerlı bılım adamlanna armağan kıtaplar yayımlamak Daha önce Prof Bahn Savcı'ya bır armağan kıtap yayımlanmıştı Şımdı de Prof Sadun Aren ıçın böyle bır kıtapla karşı karşıyayız Bu değerbılır davranışları ıle Mülkıyelıler Bırlığı Vakfı'na teşekkür etmek gerekır kanısındayım Vakrf başkam Alper Aktan ın dedığı gıbı 'Prof Sadun Aren yalnız bız Mülkıyelıler ıçın değıl ders verdığı tum okullarda yetıştırdığı öğrencılen ıçın gerçek anlamda bır etsanedır Ekonomının temel sorunlarını pek az kımse onun kadar kclay kavranacak bıçımde anlatabılmıştır Doğru düşunmenın sırlarını en çok o oğretmıştır Sayın Aren yetıştırdığı öğrencılenne kendınden bır parça vermıştır Bır anlamda bınlerce Sadun Aren yetıştırmıştır' Denecek kı, bunca değerlı, yararlı bır bılım adamı neden uzun yıllardan ben kürsüsünun başında değıl, yenı ögrencılerie başbaşa değıl, 'doğru düşunmenın yollan"nı gençlere öğretmek olanağından neden uzak? 196569 arasında Turkıye Işçı Partısı'nın mılletvekılı ve bu partının önde gelen bır yonetıcısı olarak önemlı hızmet verdı Yalnız öğrencılenne değıl tüm ülkenın aydınlığa gereksemesı olan ınsanlanna Dört yıl surdu bu çaba sonra kürsusune dönemedı Doçerrtlığı yedı yıl profesörluğü de yıne yedı yıl surdu ama bu zaman suresınde sayısız gence doğru duşunmeyı, ekonomının temel kurallarını öğrettı Iktısada Başlangıç 'Yüz Soruda Ekonomı', "Eko nomı Derslen" ' Yüz Soruda Para ve Para Polıtıkası" gıbı kıtaplanyla okurlannı aydınlattı Koiay kavranacak bıçımde anlattı butün bunları Ekonomının yaşamın içınde bır olay olduğunu, kapalı, yalnız uzmanlara özgü bır alan olmadığını da Eşı Munıse Aren ' Sadun'la evlı olmak bana sadece mutluluk vermıştır Her şeyı beraber yaşadık her şeyı paylaştık" dıyor Gerçekten de sevınçlerı, zaman zaman acıları da paylaştı Munıse ıle Sadun Nedendı bu acılar? Nedendı Aren ın tutukluluklan hapıslıklen sürüp gıden duruşmalarda adalet onunde hesap vermeye çağnlmaları'' Alper Aktan'ın dedığı gıbı,' Yalnız bır ögretım uyesı olarak değıl, aynı zamanda bır sıyaset adamı olarak da ülkesıne ve msanlarına hızmet etmesı' ve etmeyı sürdürmesı Yalın, ama kesın bır yanıttır bu Sadun Aren'e Armağan" kıtabında Yılmaz Akyüz "1980'lerde Dünya Ekonomısı nı Üren Arsan Gelır Dağılımı ve Kamu Malıyesı 'nı, Korkut Boratav "Bır Yapısal Uyum Operasyonu içınde Sınıflararası ve Sınıf içı Ilışkılerı' nı, Tuncer Bulutay "Iktısat Kuramının Temel ilkelen' nı, Haluk Ertat Cem Eroğul, Hasan Ersel Fıkret Görun, Alpaslan Işıklı, Cem Çakmak, Erhan Köksal, llber Ortaylı, Şevket Pamuk, Oktar Türel Gürel Tuzün, Nurı Yıldınm da değışık önemlı konularda düşunce ve gorüşlennı yazmışlar Iktısat öğrenımı yapanlar, çağımız ekonomısı ve ülkemızın durumu konularında aydınlanmak tsteyenler 'Sadun Aren'e Armağan" adlı yapıttan çok şey oğrenebılırler Sadun Aren bılım adamlarının dar bır çerçevede kalarak soyut duşüncelerle uğraşmasını eleştıren'lere karşı su goruşü savunuyor "Bılım en önemlı uzmanlaşma alanlarından bırıdır Bır bılım adamı aynı zamanda başka ışlerle de uğraşamaz Uğraşırsa bu asıl konusuna yeterlı zaman ayıramaması ve dolayısıyla yeterınce uzmanlaşamaması sonucunu verır" Kendısını örnek gostererek Mılletvekılı seçıldıkten sonra artık bılımsel çalışmalanmı surdürecek zaman bulamadım Meclıste, Meclıs dışında ve partıde yapmak zorunda olduğum çalışmalar bana başka herhangı bır konuda addı çalışmalar yapmak ıçın zaman bırakmıyordu' dıyor Sadun Aren yanlış anlaşılmamak ıçın' şunları da eklıyor ' Başka bılımlerle ya da ulke ve dünya sorunlarıyla ılgılenmek bır bılım adamının bır konuda uzmanlaşmasıyla çelışmez Tersıne, ılgı alanının genışlığı bılım adamının uzmanlık alanına daha çok egemen olmasını ve uzmanlığının önemıne ve bılıncıne daha çok varmasını sağlar Böyle yapmayan bır bılım adamının kendı uzmanlık alanında da gerçekten başanlı olabıleceğını sanmıyorum Onun ıçın bılım adamlan uzmanlıkları dışındakı konularla ve ayrıca sanatla da mutlaka ılgılenmelıdırler' Mülkıyelıler Bırtığı Vakfı Yayınları nda çıkan 'Sadun Aren'e Armağan" değerlı bır bılım adamına duyulan sevgı ve saygının belırtılmesıdır Aynca Aren'ın düşuncelennı yansıtması açısından da önemlı bır belgedır RAŞİDE TURHAN'ı yıtırdik Kendısı Elazığ'ın (Harput) Efendıgıl aılesınden Müftü Kemalettın Efendı'yle Mutıa Hanım'ın kıa ve Çayelı'nın Şenfoğlu aılesınden yargıç Şefık Turhan'ın eşıydı 27 mart günü (bugün) ıkındı namazından sonra Kuzguncuk Camıı'nden Nakkaştepe'ye kaldınlacaktır. AFÜAA ARSOY'u 48 doğum gununde anmak uzere butun dostlannı 28 Mart 1989 Salı gunu saat 13 OO'te Karşıyaka mezarlığmda beklıyoruz. AKAY ve AYÇE ARSOY Oğlu TALAT TURHAN Torunu FEZA TURHAN Not Doğal ya da yapay çelenk göndenlmemesı nca olunur îsteyenler Darülaceze vb gıbı hayır kurumlanna bagışta bulunabılırler KAMUOYUNA Petrollş'e bağlı Korozo ışyeri temsılcımız TÂLAT TURHAJYln annes, NESİM AKSAKAL 19/3/1989'dan bugüne kadar 17 demokratla bırlıkte gözaltındalar Yasamından endıse edıyor, bır an önce serbest bırakılmasını ıstıyoruz Kamuoyunu duyarlı olmaya çağınyoruz. RAŞİDE TURHAN vefat etmişür. 27.3.1989 pazartesı günü ıkindi namazını müteakıp Kuzguncuk Camıı'nden defnedılecektır. ARKADAŞLARI ADEVA TUNCER YALÇEVDAĞ SoU Doğal ve yapay çıçek göndenlmemesı nca olunur. BİLSAK'TA BUGÜN 27 Mart Pazartesi: 19 00 Konferans (Sosyaüstler) Sosyalistlerin Birliğı. Oral ÇALIŞLAR 19 00 BİLSAK TİYATRO ATÖLYESt Yazan: EDVVARD BOND "Savaş Oyunlan" Oynayanlar Emre BAYKAL, Denız BİLGESU, Alp GİRİTLİ, Nıhal G KOLDAŞ, Ceysu KOÇAK 10 00 CAFEFOYER Yerlı basmçay, kahve, hafif ıçkıler 17 00 CAFEBAR GıtarVokalÇağatay 19 00 RESTAURANTBAR PıyanoKorkmaz Akın RemanSelçuk AYDIN TANSEL BtLSAK, Sıraselvıler, Soğancı Sok No 7 CIHANGİR 143 28 79 143 28 99 KOROZO İŞÇtLERt ADEVA MEHMET ŞtLE BUTUN OĞRETMENLER Ingiliz, Deneyimli ve Profesyonel Jhe "Cambrıdge Fırst Certıfıcale Kursu ve Kursların Başlama Tarıhlerı Gunduz 27 Mart 1989 Akşarr 27 Mart 1989 Hafiasonu 1 Nısan 1989 Tel Dıyelim kı hastayız Hem de ağır Hem de amelıyatlı Yanı beyaz masadan Kalkmamak ıhtımalı de var. Duymamak mumkun değılse de bıraz erken Gıtmenın kederını Bız yıne guleceğız anlatılan bektaşı fıkrasına. Burokrasıye yenık duşen devrımcı kardeşımız HİLÂL YILMAZ'm Anısını kalplerımızde yaşatacağız. DOSTHRI ADEVA CEM GURKAN IngılıZLe, Pratık ve Cramcr Derslen venlır 368 42 61 Çınko Kaplama Atölyesı Acılen, devren satılıktır Tel 155 38 26 ISTANBUL 147 09 83 152 82 71 72 ANKARA Tel 135 30 94 135 23 97 Setan k Cad No 8 Kat 5 Kız lay ANKARA BROŞUR ISTEYIN Kurslanmı: & t t n Councıl u'atıngjn onınmıst" Rumel Caa No 92 4 Zek Bey Apt Osmanbey ISTANBUL İN6İÜZÜSAN0KUUAR DANIŞMA MERKEZİ Cumhurıyet Cad 173/1 BEImadag 80230 Istanbul Hılton Otelı Karşısı tursem Areıs Fdco uyesıd r BT* 27 Mart Dunya Tiyatrolar Günü Kutlaması 23 AmatOr TopluluÇun Katılırmyla Saat 16 00 18 SOarasj • Oyun Muztklen Dınletısı • Oyun Fotoğraflan Sergısı • SOylesjler Saat I9 0023 00arası A/nator Gruplardan Kısa Oytmlar Z7 Mart Pazartesı TÜRKJVE SOSYAL EKONOMİK SİYASAL AR.AŞTIRMAI.AR VAKI I SOSYAL DEMOKRASİ DİZİ KONFERANSLARI 30 MART 1989 6 NİSAN 1989 13 NİSAN 1989 20 NİSAN 1989 27 NİSAN 1989 4 MAYIS 1989 11 MAYIS 1989 18 MAYIS 1989 25 MAYIS 1989 1 HAZİRAN 1989 SOSYAL DEMOKRASİNİN TARIHSEL TEMELLERİ VE TURKİYE ÇERÇEVESİ İsmaıl Cem BATI AVRUPA'DA SOSYAL DEMOKRASİ DİNAMIKLER, EĞİLİMLER Ercan Karakaş SOSYAL DEMOKRASİNİN TEMEL İLKELERİ VTı ARAÇLARI FIRSAT EŞİTLİĞI,SOSYAL ADALET Emre Kongar SOSYAL DEMOKRASİDE EKONOMİ POLİTİKALARI Oztın Akguç SOSYAL DEMOKRASİDE ?\Y\S\ EKONOMİSİNIN DUZENLENMESİ ÇAĞDAŞ ANAYASALAR, İNSAN HAKLARI VE SOSYAL DEMOKRASİ TÜRKIYE'DE SOSYAL DEMOKRASİ VE SENDİKALAR Asat Savaş Akat Rona Avbay Toktamış Ateş TELEFON DEĞİŞİKLİĞİ Tel (1)148 39 77 148 7943 1329684 Tlx 27498 TUSM TR Fax (1)13297 29 Kımhğımı kaybettım Hukumsuzdur SELAHATTIN ÇOLAK 526 49 78 olan telefon numaram ORTAKOY KULTUR MERKEZİ DerıtoyuCid Nr 110 158 69 87 İLAN ESKİŞEHİR 3'NCÜ SULH CEZA MAHKEMESİNDEN BİLDİRİLMİŞTİR Sanık Erol Onışık Mehmet Cemıl \e Gulızar'dan olma 1936 do ğumlu, Eskışehır Mıhallı^ık llvesı, Medrese Mahallesı nufusuna ka yıtlı olup, halen Eskışehır Sakarya Caddesı Guven Apı kat 14, D 7'de oturur Hukum ozetı Eskışehır Muttalıp Caddesı 54/B sayılı >erde fırın ışletıp, kurtlanmış ve boceklenmış unlardan ekmek vapıp halka sal mak suçundan ve Gıda Maddelerı Tuzuğunun 2%/a maddesıne go re sağlığa az veya vok denecek kadar bozulmuş unlardan ekmek va pıp halka satmak suçundan vukarıda açık kımlığı yazılı sanık hak kında Mahkememızın 17 1 1989 tarıh ve 1988/773 esas 1989/23 ka rar savılı ılamı ıle TCK nun 396, 647 4, 72 402 I 2 ncı maddelerı gereğınce neticeten 32 000 TL (Otuzıkıbm lıra) agır para cezasıylj cezalandırılmasına >.anıgın curme vasıta kıldığı meslek sanal ve lı caretının takuıren uı, av sure ıle tat.lıne ve takdıren yedı gun ı^yerı nın kapatılmasına karar verılmıştır Karar temvız edılmıverek 17 2 1989 tarıhınde kesınleşmışlır Basın 18487 5160612 olarak değişmiştir. Avukat RASİM ÖZ SOSVAL DEMOKRAT ÇERÇEVEDE DIŞ POLITIKA YE GUVENLİK SORUNSALI Haluk Ulman ÇAĞDAŞLAŞMA, SANAYİLEŞME, AVRUPA TOPLULUĞU'NA BAKIŞ Besım Ustunel SOSYAL DEMOKRATIK TOPLUMSAL ORGUTLENME Panel: Korel Goymen, Yığıt Guloksuz, Emre Kongar, Besım Ustunel konferanslar Mulkiyettler Bırlığı İsianbul Şubesı'nm kuru<,eşme dekı Lokalmde saat IH 00'de haşla\acakın Konferanslar I dızısıne katılma ucrelı olan 1000OTL nm Iakıf Merkezımn 4/ı Samı ıen Sk H/20 Ga\ıeuepı aclusmt \annlarak \ 28 Mart tanhme kadar kayıt yapılması çerekmekıedır Burslu oçrenıılerden uacr alımıuıaıaktır Muıacaaı 7i/ /"Vi>î "î
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear