Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
25 MART 1989 **** CUMHURİYET/23 Glasnost (açıklık) "Kuçük Vera" filmiyle Sovyetter'de olay yaratan ve 24. Chicago Film Festivali'nde en Sağlık sigortası finansmanı ANKARA (ANKA) Sağlık Bakanı Nihat Kitapcı, gelecek yılın ortalarından itibaren uygulamaya koyacakları genel sağlık sigortasının fınansmaaı için değişik alternatifler üzerinde durulduğunu bildirdi. Nihat Kitapçı, Genel Sağhk Sigortası kaynaklan konusunda şunlan söyledi: "Bu finansman kaynaklanndan biri, KDV'nin 23 puan arttınlmasıdır. Böylece. raal ve hizmel satın alan herkes, sigorta giderierine katılmış olacakür. Diğer bir alternaüf kaynak ise çalışanlann maaş ve iicretlerinden yözde 2 dolayında kesinti vapılraasıdır. Ancak bu yol, vatandaşlara daha fazla yük getireceği için cazip bir kaynak gibigözükmüyor." Heyelan endişesi sürüyor TRABZON (AA) Arazi yapısı ve ikiira bakımından heyelana elverişli olan Doğu Karadeniz bölgesinde, kış nıevsiminin başladığı günden bu yana boşaltılan bina sayısı 1048'e yükseldi. Artvin, Rize, Gümüşhane, Giresun ve Trabzon valiliklerinden alınan bilgiye göre Giresun'un Bulancak, Tirebolu, Dereli, Görele ve Alucra ilçelerinde yıkılan 7 evle birlikte 64 konut tamamen boşaltıldı. Bu ilçelerde 227 ev de heyelan tehlikesine karşı her an bosaltılabilecek durumda bulunuyor. Rize'nin Merkez, Çayeli, Pazar, Ardeşen, lyidere ve Çamlıhemşin ilçelerinde ise mart ayı içinde meydana gelen heyelanlarda 48 ev yıkıurken, bu evlerle birlikte boşaltılan ev sayısı 176'ya ulaştı. "Gümüş tilki" :*. Yeni Amerika Başkanının eşi Barbara Bush'a yakınları "gümuş tilki" adını taktılar. Evsizlik, cahillik, AIDS gibi toplumsa! sorunların çözümünde atkif bir mucadele yurüien first lady. ebeveynlerinden AIDS mikrobu bulaşmış bebeklerin tedavi edildiği bir merkezi ziyaret etti. 'Çümüş tilki"nin kendisi de çok sayıda torun sahibi. (Fotoğraf: AP) iyi kadm oyuncu ödulünü alan Natalya Negoda, Playboy dergısinde yayımlanan erotik pozlarından birinde gazete okurken görülüyor. (FotDğraf: AP) Papandreu, Dalaıfe özendi tjrilmesi ve tarihi yapıların restorasyonuyla ılgili pian ve karariarın açıklandığı bir toplantıya Başbakan Papandreu'nun, 34 yaştndaki sevgilisi Liani ile katılması buyük ilgi uyandırdı. Papandreu böylece son günlerde, Liani ile biıiikte görülmekten kaçındığı yolundaki ıddialan da resmen ve fiilen yaianlamış oldu. Yunan başbakanının son günlerde artan bir ilgisinin de Atina'nın geliştirilmesi olduğu vurgulanıyor. (Fotoğraf: AP) HABERLERIN DEVAMI 'Icraat' seçim gecesi ekranda Seçim süresi içinde yayımlanması YSK tarafından yasaklanan "2000'li Yıllarm Türkiyesi tçin" programı yarın gece yayımlanacak. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Seçim süresi içinde televizyonda yayımlanması Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından engellenen ve hükümetin icraatlarını aıüatan "2000'U YıDann Türkiyesi tçin" adh program, seçim gecesi ekrana gelecek. Program, seçim yasaklarının bitmesinden sonra yann gece saat 24.00'te yayımlanacak. TRT Genel Müdürü Cera Duna, programın, seçim yasağının bittiği anda yayımlanmasının kendilerinden talep edildiğini belirtti. Duna, bu talep üzerine "20001i Yıllann Türkiyesi İçin" progranunın yayın akışı kapsamına aiındığım söyledi. TRT, seçim gecesi sabaha değin yayın yapacak. TRT, yerel seçim sonuçlanm saat 21.00'den itibaren radyo ve televizyonda yayımlamaya başlayacak. Belediye başkanlıklan sonuçlan, "anakentler, il merkezleri, seçmen sayısı 100 binden fazia olan ilceler, seçmen sayısı 99 bin 999'dan az olan ilçeler ve diğer beMeler" olmak Ozere beş ayn kategoride verilecek. Anakent, il merkezleri ve seçmen sayısı 100 binden fazla olan. ilçelerde partilere göre oy aynmı' ekrana getirilirken, kalan kategorilerde sadece kesin sonuç alınan verler ve kazanan adayın adı sunulacak. İl genel meclisi seçimi sonuçlarında ise gece yarısına kadar anlamh sonuç beklenmediği, bu sonuçlann ancak pazartesi akşamı iletilebileceği bildirildi. Gece saat 01.00'den itibaren seçim sonuçlarının açıklık kazanmaya başlamasıyla birlikte, seçimi kazanan ve kaybeden adaylarl? ve gazetelerin yöneticileriyle telefonla bağlantüar kurulacak. Seçim sonuçlan ile ilgili yonım ve değerlendirmeleri sonılacak. Güldürü sanatçıları katılmıyor Kültür Serasi TRT'nin seçim gecesi ekrana getireceği "Seçim Konuklan" programına katılacak sanatçılar açıklandı. Istanbul Televizyonu'ndan Cengiz Baysal'ın hazırladığı ve "Gecenin Konuklan" programının sunucusu Aziz Üstel'ın sunacağı programda Nejat Uygur, Levent Kırca, Ercan Bostancıoğlu, Ugur Yiıcel, Biilent Kayabaş ile Ali Poyrazoglu'nun rol alacağı bildirildi. Güldürü sanatçüan kendi yazdıkları skeçlerle ekrana gelecekler. "Seçim Konuklan" adlı programın hazırlık aşaması, güldürü sanatçılanyla TRT'nin arasını açtı. TRT Ankara Televizyo ^Gecenîn Koıı ııklarr sorıın oldu nu'ndan bir yetkilinin önceki gün zen, Kemal Sunal ve Ali Poyrayaptığı açıklamada, güldürü sa zoğln'nun teklifleri kabul etmenatçılannın bir kısmımn "siyasi dikleri belirtilmişti. icerikli' olduğu gerekçesiyle skeçİstanbul Televizyonu'ndan dün lerde oynamak ıstemedikleri vur yapılan açıklamada, son olarak gulanırken, kimi sanatçılar Levent Kırca. Ugur Y ücel, Biilent TRT'den teklif bile almadıkları Kayabaş, Nejat lygur, Ali Poynı söylediler. Bu arada bir başka razoglu ve Ercan Bostancıoglu ile TRT göreylisinin de, olayı "sa programın yapılacağı belirtildi. natplann Özal korknsn" diye niÖte yandan TRT'nin teklif telediği öğrenildi. yaptığı söylenen sanatçılardan bir Seçim gecesi yayımlanacak özel kısmı da böyle bir teklif almadıkprogramın içerisinde bölümler ha lannı bildirdiler. Metin Akpınar, linde ekrana gelecek skeçler için "TRT'den hiçbir arkadaş bu koünlü komedyenlerle bağlantı ku nuda bizimle bağlantı kurmadı. rulduğu, ancak Zeki AJasyaMe Kabul etmedik diye bir şe> >ok. tin Akpınar ve AliAyşegnl AÜk Özal korkusu falan da >ok. Eger ikilileri ile Sener Şen, Miijdat Ge katılmayı amaçlasaydık katılır ve Inonu: trüle güle (Baştarafı I. Sayfada) rumlanmn çalışmadıgı sırada yönetimde büyük sorumluluk alma becerisini gösterdikten sonra bugün kendisine karşı tertip yapan güç odaklanndan müphem bir şekilde söz etmesi, Sayın Özal'ın kendi istedigini yapmaktan başka bir yönetim ilkesi olmadıgını göstermektedir" diye konuştu. Başbakan özal'ın dün duzenlediği basın toplantısındaki açıklamalarını beklediği için basın toplantısına gecikerek başlayan tnönü, Özal'ın "kesinlikle mnhalefet olmam" sözlerini şöyle değerlendirdi: "Bu vatandaşın karandır, kimin iktidarda kalacağı, kimin muhalefet olacağı \atandaslann oylanyla kararlaştınlıyor. Siyasette millete hizmet için bulunan insanlann vatandaşın karannı kabul etmemesi gibi bir tavırlan olama/. Böyle bir yaklaşım demokrasiyi anlamadıklannı gösterdiği gibi halka saygılan olmadıgını da gösterir. Maksatlan halka hizmet değil, kendi istediklerini yapmak." İnönü, Özal'ın "ne halleri varsa görsünler der giderim" sözleri anımsatılınca da konuşmasını şöyle surdürdü: "Seçimler niçin yapılıyor? 'Beni seçerse halk iyiyı seçmişür, benden başkasını seçerse ne halleri varsa gorsunler' bu nasıl konuşma şekli? Boyle konuşma talihsizliğini gösterecek kadar kendini kaybetmiş insanlann Türkiye'de yetkili moldlerde bulunması büyuk tehlikedir. Demokrasi içinde seçimle iş başına gelmiş bir başbakan, halkın mubtemel kararianna karşı nasıl böyle saygısızhk gosterebilir? Nasıl görev yaptığını kime hizmet ettiğini, niçin başbakan olduğunu bn kadar unutan bir insanın bu görevde kalraası son derece sakıncalıdır. Ben vatandaşlanmın bu sözler üzerinde düşünmesini istiyorum. Bunu da marifet diye söylüyor. Açıkca 'Ya bu sıkıntıyı çekeceksiniz, ya ben giderim diyor. Güle güle... Aman bir an evvel. Bir an evvel git de vatandaş rahat etsin, demokrasi yerieşsin." Bugune kadar yerel seçimleri önemsiz gibi gösteren Özal'ın son açıklamalan ile bu seçimlerin önemini kabul ettiğini de belirten İnönü, "Bu sıkınhlann bitmesini istiyorsa \atandaşlanmız, ANAP'ı siipürür yerel seçimde. Ve Türkiye'ye halka saygı gösteren ekonomiyi düzeltecek, düriist bir yönetim gelir" dedi. tnönü, yerel seçiralerin Türkiye'de yeni bir siyasal dönem başİatacağını da vurguladı. SHP lideri özal'ın bir yandan şaşkınlık, diğer yandan da oy aJmak için her çareye başvuran bir siyasetçi durumuna düştüğünü kaydetti ve dünkü açıklamalannda yer alan Galatasaray'ın Avrupa'daki maçlarına gideceklerden toplu konut fonu alınmayacağına ilişkin sözlerine değindi. tnönü, Bulgaristan'da ve öteki komşu ülkelerde akrabalannı görmek için gifjen vatandaşlardan Toplu Konut Fonu alınmasının sürdürülmesini eleştirdi ve "Sayın Özal, arzusuyla herkes hayat pahalılığını, enflasyonu ve kendisinin getirdigi sıkıntılan unutsun diye, herkesi futbol maçlanna gönderiyor" dedi. Gecekondulara tapu olayına da değinen İnönü, gecekondu sahiplerine gerçek tapuyu SHP'li belediyelerin verdiğini bildirdi. inönü, Özal'ın dünkü açıklamalan konusunda daha sonra şunlan söyledi: vergiyi yüzde 30'a indirecekmiş, peşin vergiyi getiren kendileri. Kaldıracağım da demiyor, indirecegim diyor. Ama inanmayın seçiroden sonra yüzde 80'e çıkartır. Bunlar seçimde biraz fazla oy alabilmek için söylenen sözlerdir. Bu kandırmacalar vatandaşa hiçbir şey sağlamıyor. Valandaşlann 5 yılı iyi değerlendirdiğine inanıyorum. Gördügümüz manzara odur. Her yerde süpürgeler hazır." inönü, özal'ın kandırmacalannın bu sefer başarıya ulaşacağını sanmadığını da bildirerek, ANAP * genel başkanının SHP'liler ve kendisiyle ilgili sözleri konusunda da şöyle dedi: "Başbakanın söylemeyeceği bir şey yok. Hiçbirine değer vermeyin. Sadece kendisini küçük düşnren sozler söyhiyor. Biitün bunlar başbakanın söylememesi gereken sözler. Bunlara "aaa neler söylüyor, ne hale düşmüş, ama şu adamı şu başbakanı supurelim' diye cevap vermek gerekiyor. Böyle şeyleri söyleyen insanın teblikeli olduğunu tekrar edeyim. Süpürmekten başka çare yok." IZMIR'den HİKMET ÇETİNKAYA ANAP'ın inişi (Baftarafi Sporda) Fenerbahçelî ise Besiktaş'ın değil benim sonınum. Onlar ister oynatıriar ister oynatmazlar. Şu anda sözleşmem geregi Beşiktaşlı olmak zorundayım. Böylece bir yıl geçti. Gördnğiinüz gibi hâlâ beklemedeyim." Bir futbolcunun transfer ve maaş yantnda prim olarak da bütçesine büyük katkılann olduğunu ve bundan uzun zamandır yoksun kaldığını hatırlatan bir soru üzerine Metin, "Para önemli degil, oynamak önemli. Transfer taksitlerim, geçmişlen gelen birtakım birikimlerim var. Maddi bir sornnnm yok, geçinip gidiyorum" diye konuştu. Galatasaraylı futbolcularm şu günlerde yalnız prim olarak 30 milyona yakın bir maddi gelir sağladıklannı, "Şu anda Galatasaraylı Metin olsaydın ve kadro dışı bulunsaydın bunu nasıl karşılardın?" denildiğinde, "Önce oynamadığıma üzülürdüm" diye sözlerine başlayan futbolcu, konuşmasına şöyle devam etti: "Bence 16'ya ginnek hedefi sonuç değildir. Oynamak, yararlı olmak sonuçtur." 5 aydır lig maçı oynamadığını, hedef olmadan form tutmanın çok zor olduğunu ve şu anda sahaya çıkarsa ne verebileceğini bilmediğini sözlerine ekleyen Metin, "Fenerbahçe maçında oynasam sonuç değtşmezdi. Beşiktaş fakımı yalnız Metin değildir. Bir kişi bir şey değiştirmez. Çünkii futbol ekip oyunudur" dedi. Daha sonra Milne ile neden oynatılmadığı konusunu konuştuğunu, ama hep yüzeysel yanıtlar aldığını, bazı lcişilerin lcendisi hakkında gece hayatı olduğunu söylediklerini belirten Metin bu konuda şöyle dedi: "Kırk yılda bir akşam bir yere gitsem her akşam oluyor. Hafta sonlan dedikodu çıkmasın diye ailemin yanına gidiyorum. Maçlara uğramıyonım. Yalnız Besiktaş'ın maçlannı teievizyondan izliyornm." Gökhan'ın bir toplantıda, "Deplasmanda herkes Metin'i soruyor" demesinin hatırlatılması üzerine ünlü futbolcunun bu konudaki yanıtı çok ılımlı oldu: 'Sevenlerim vardır, ama Beşiktaş'ı sevenler daba çoktur. şüş içinde olduğunu gösteriyor. tınız" diye soruyor. özfatura'nın Başta Ankara ve İzmir olmak verdiği yanıt şu oluyor bu kez: üzere pek çok büyük yerleşim bi Benimki yalan yanlış değil, ri mlerinde SHP adayları önde gerçeğın kendisiydi... gozüküyor. Burhan Özfatura'yı İzmirliler Ege ve Akdeniz siyasal yaşa çok iyi tanıyor. Onun tarikat ilişmımızda hayli deneyimli bir yö kilerini, beş milyan körfeze nasıl remiz. İzmir'den başlayarak tüm gömdüğünü, Arap işadamlarıyEge ve Akdeniz'de 26 Mart ye la ilişkilerini hiç unutmuş gözükrel seçimlerı öncesı çok değişik müyor. bir hava esiyor. DYP'lilere göre Özfatura Hoca'nın umudu bu hava, "1979 ara seçimlerini" Başbakan Özal'ın son konuşmayanatıyor. SHP'liler ise "1973 ge sında. nel seçim öncesi" diye konuşuAcaba Özal, Özfatura'yı kurtayorlar. rabilecek mi? Onun ötesinde, 26 Mart pazar günü akşamı Özal, ANAP'ın inişini durdurabisandıktan çıkacak sonucun, sı lecek mi? yasal yaşamımızda hareketli Başbakan Özal, dün düzenlegünleri beraberinde getireceğini diği basın toplantısında kamuotartışıyor insanlar. ANAP'ın bü yu yoklamalarına ilişkın şöyle deyük yerleşim birimlerınde beledi mişti: ye başkanhğı seçimlerinin büyük Siyasi anketler yapmaya bölümünü yitireceği ANAP'lılar başladılar, yüzleri kara çıkacak. tarafından da söyleniyor. Bu anket yapanları da neticede ANAP örgütlerinin darmada bir kanun çıkaralım, bu kadar ğın olduğu bir gerçek. Özellikle sağlıksız anket yapmalarını önletarikatların yönetime ağıriık koy yelim veya bırakalım halk kendimalan örgütleri ikiye bölmüş. Li lerine dersini versin... beral kanat hemen hemen her Anketleri bir yana bırakalım. İsyerde seçim çalışmalarından çe terseniz biz günlerdir dolaştığıkilmiş. ANAP'lı adaylar beşon ki mız yörelerde, konuştuğumuz inşilik gruplar halinde kahve top sanlann söylediklerini aktaralım: lantıları düzenlemek istiyorlar. Antalya'da konuştuğumuz elli Ancak gittiklerinde kendilerini kişiden otuzu 1987 genel seçimdinleyecek kimse bulamıyorlar. lerinde oylarını ANAP'a vermişİzmir'de Burhan Özfatura'nın ti. Otuzu da şimdi ANAP'a oy paniği giderek çılgınlığa dönüşü vermeyeceklerini söylüyorlardı. yor. Nurcu Hoca Fetullah Güler^ Son olarak İnönü ve Demirel'in in desteklediği Özfatura, kamu gezilerinde aynı izlenimi bir kez oyu araştırmalannın sonuçlanm daha gördük. açıklayan gazetelere ateş püskü ANAP hızlı bir iniş içindeydi. rüyor. Sosyal demokratların kale Hiç kimse "ben ANAP'lıyım" desi olan İzmir'de, Özfatura'nın da miyordu. Başta adaylar ANAP1 nışmanları şaşkın. Yeni bir orga ın adını ağızlarına almıyorlardı. nizasyonun içine giren Özfatura, ANAP'lı adaylar, "ben kendime dün şu açıklamayı yapmak zo oy istiyonjm" diyorlardı. İnönü ve runda kalıyor: Demirel, bunun aynmındaydılar. Eğer SHP öndeyse benim ANAP kurmayiarı da bu çöküşün şansım yükseliyor demektir. nedenini biliyoriardı: Yaşam paÇünkü sağ oylar bana gelir. halılığı, enflasyon ve işsizlik... O sırada Özfatura'nın yanında Bir ANAP'lı liberalin, Manisa ANAP Genel Başkan Yardımcısı Belediye Başkanı Ertuğrul DayıAlaaddin Fırat bulunuyor. Fırat, oğlu'nun sözleri: söze giriyor: ANAP'ı seven, ANAP'a oy Genel merkez olarak tele vermesin... Demokrasinin devafonla yaptırdığımız ankete göre mı için bu şart. Türkiye genelinde ANAP yuzde Şimdi Özfatura ne yapsın? 3743 arasında, SHP ise yüzde Koltuk sallanıyor. O, koltuğa 2528 arasında gozüküyor. DYP sımsıkı tutunmuş bağırıyor: yüzde 1114, DSP ise yüzde 811 Tarikatlar yetişin, batıyoaız, arasındadır. İzmir'de ise ANAP kurtarın bizi!.. yüzde 41.3, SHP yüzde 35.4, Şimdi sıra Fetullah Hoca'nın DYP yüzde 9, DSP yüzde 8, RP okuyup üflemesine kaldı. Koltuise yüzde 4... ğuyla birlikte uçup gidecek ÖzBurhan Özfatura, kamuoyu fatura... araştırmaları sonuçlarına inanÖyle görünüyor... taklitlerimizi yapardık" derken, teklifi kabul etmediği açıklanan Kemal Sunal da, "Bana böyle bir teklif gelmedi. Zaten yapmazlar. Aynca bastan kabul etmiyorum ve bunu da her yerde söylüyorum. İZMİR Kamuoyu yoklama madığını söylüyor. Bu sırada bir Ben sinema stanyıra, televizyonları, ANAP oylarının hızlı bir dü gazeteci, "Ama siz de yaptırmış da ne isim var benim?" dedi. Teklifı kabul etmediği söylenen bir başka sanatçı da Miijdat Gezen. Gezen, TRT'den resmen teklif almadığını, ancak Aziz Üstet'in kendisini arayarak tnönü tipini taklit edip edemeyeceğini sorduğunu söyledi. Adı "programa çıkacaklar" arasında açıklanan Levent Kırca ise, teklifi Cengiz Baysal'dan aldığını, işin aceleye gelmesi açısından kabul etmekte önce tereddüt ettiğini, ancak sonuç olarak bir iki tip hazırlamaya karar verdiğini söyledi. UGURMUMCU (Baftarafi 1. Sayfada) GOZLEM Demirel: Git (Baştarafı 1. Sayfada) araç konvoyuyla karşılanan Demirel'e, Konya'da sevgi gösterilerinde bulunuldu. Demirel, uçakta gazetecilerin, Başbakanm basın toplantısıyla ilgili şorularını yanıtladı. Demirel, Özal'ın "Uzakiara giderim" derken herhalde Ankara'dan tstanbul'a gidişini kastettiğini söyledi. Betiil L ncular'ın haberine göre, Demirel şoyle konuştu: "Geçen gün Dinar'dan Denizli'ye giderken yolda bir pankart açblar, 'Durmazsan küseriz' diyorlardı. Biz de durduk. Şimdi bana oy vermezseniz giderim diyor, gider. Bana oy verin demesi lazım. Tiirkiye'yi iyi idare ettiyse millet niye git desin, battı mı yani?" "Başbakanın seçim sonucu çıkıncaya kadar sandıklar k'apanıncaya kadar butün gayreti oylannı arttınnak içindir. Bir söylediği diğerini tutmuyor, 'muhalefet olursam durmam' diyor. Arkasından da 'yüzde bir bile ihtimal yok, biz yine kazanınz' diyor. Ne demek tstediği, vatandaşa her gün da bu yani hem vaziyet tehlikeli baha çok sıkıntı çektirmek, beili bir na oy verin hem de tehlikeli değil çevreyi de daha iyi hale getirmek. bana oy verin diyor. Şimdi peşin Ecevit: Özal'ın sonu geldî (Baştarafı I. Sayfada) lent Ecevit, "1980 başlannda yerli ve yabancı dış odaklann zorlamasıyla getirilen ekonomik sistemi, ancak diktayla halkın boğazını sıkarak uyguiadılar. Guney Amerika benzeri bu diktanın birçok kurumu ayakta hâlâ. Bugün güç odaklanna meydan okuyan Özal, zamanında ekonomik modelini uygulamak, halkı yoksullaşdrmak için 12 Eylül'ü destekledi, askerlerin arkasına sığındı. Şimdi sözüm ona meydan okuyor" diye konuştu. ren Ecevit, grevin "milli güvenlik" açısından ertelenmesini de anlamsız bularak, "Yan şaka yan ciddi, acaba, Özal Rum kadınlannın yürüyüşünden korkup da mı grevi erteledi diye düşünüyonım" dedi. 'Özal, bizim dönemiraizdeki yüzde 60'lık enflasyonu diline doladı. Oysa şimdi, kendi rekorunu kınyor enflasyonla" sözlerinden sonra "Bu kadar değeri düşen Türk parasının üzerinden Atatürk ve Fatih'in portrelerinin kaldınlması gerektiği ve Özal'ın resimlerinin basılması gerektigini düşünüyonım" diye konuştu. Özal'ın ekonomik politikasının iflas ettiğini, köylünün, işçinin, kısacası tüm halkın büyük sıkıntılar içerisine duşürüldüğünü belirten Büient Ecevit, şöyle konuştu: "thracatı artlırdım, diyor. Oysa bepsi hayali. Bizim dönemimizde dolar bazından yüzde 30 artış vardı. tek kuruş hayali ihracat yoktu. CHP'nin yamalı hükümetinde bunu başarmıştık. Halkın feryadına kulak tıkayan Özal, halkın önüne çıkacağına televizyon camının arkasına sığınıyor. Kendisinin kurduğu Burtrak traktor fabrikasının lıisse senetleri bugün degersiz. Kendi fabrikasını işletemeyen Özal, milleti nasıl kurtaracak?" Konuşmasının son böiümünde, eski DSP il başkanı, SHP adayı Selahattin Çolak'ı kastederek, "Genel seçimlerde iyi oy alamadığımızda SHP'ye gitti. Yolun zorluğunu göriince kaçn. Şimdi böyle fırsatçılar var. Aynı kolaycı kimsenin SHP'yi tekmeleyip ANAP'a geçraeyeceği ne malum? Güle güle kullansın onu SHP. Yann onlann da başına bda olur" göriışünü savunan DSP lideri, "Ezan okunduğu icin konnşmanıı tamamlıyonım" diyerek şunlan söyledi: "Azınlık oylarla çoğnnluğa hökmeden ANAP, bunu SHP'nin işbirliğiyle başardı. tnönü, sosyal demokrasiyi ANAP hançeriyle hançerledi. Şimdi Özal bunun keyfini sürüyor. Bizi ANAP'tan para aldınız diye suçlayan SHP, devletlen bizim üç katımız para alıyor. Artık seçim sisteminden kaygımız yok. Çünkü iktidara koşnyonız. SHP 'Ecevit'in partisiyiz' diyerek oy toplamaya çalışıyor. Sağcı taban bize geliyor. Çünku biz dindara, başörtülüye gerici demiyoruz. Onlarla yan yana sosyal demokrasiyi kuracağız." Ecevit Adana'dan sonra Tarsus'ta partililere hitap etti. Yann Bayram IİNAP'TAN HANEDAN'DAN TALAN'DAN KURTULUŞ BAYRAMI A Başbakanın soziinii ettifi güç odagı kimlerdir? Demirel, iktidann tapu dağıttığını, il ilçe dağıtüğını, tencere, ayakkabı dağıttığını, buna rağmen vatandaştan oy alamayacağını belirterek, "Demek ki yanlış yapmışlar. Herhalde ihth^cı olanlara vermedi. Ayagı büyük olana kiiçük, 12 Eylül diktasının ve Özal hüküçük olana büyük ayakkabı dakümetinin "Türkiye'nin dış itibağıttı herhalde" dedf. nnı arttırdığı" iddialannı yalanDaha sonra Demirel'le gazete layan Ecevit, şöyle devam etti: ciıer arasında şu konuşma geçti: "1980 öncesinde Türk başba Başbakan TV konuşmasın kanlan Alman başbakanlann kada Menderes benzetmesi >'apacak pılanndan çe>rilmezdi. İran lidermış. leri Türkiye'nin iç işlerine kanşma DEMtREL lyice sığınma küstahlığı gosteremezdi. Rum erolur o işte. Ne netice verir bile kekleri, kadınlannı Kıbns'ta Türk raera. sınınna sürmeye cesaret edemez Başbakan anketler için di. Bulgaristan'da Türkler Slav"Yüzleri kara çıkacak, gerekirse laştınlamazdı. Yunan hukümeli Türk azınlığın topraklanna el koanketleri vasaklarız" diyor. DEMİREL Bir zamanlar an yamazdı. Uluslararası kuruluşlar, ketlerle idare ediyordu siyasetini. çeşitli anlaşmalar söz konusu olAnlaşılan anketçilerle arası bozul duğunda Sevr'i gündeme getiremezlerdi. Ege'deki ulusal haklar muş. rafa kaldınlamazdı. Bu nasıl dış Başbakan basın toplantısın itibar?" da bir bir yapnklannı saydı, an"Biz hiç grev ertelemedik" dilattıklan seçmenlerin oylannı etye övünen Özal'ın, demir çelik kiler mi? DEMtREL Bunları sayma grevini ertelemekte sakınca görya başlaması imdat işareti. Dara mediğini söyleyen Ecevit, bu kodüşmüş dara. Bu iktidar 6 sene ne nuda şunlan söyledi: "Grevler eskiden işçiyi bu hakyaptı? Ondan önce iki sene de astan usandırmak için erteleniyorkeri idare ile birlikteydi. Başbakanın, anayasa degi du. Şimdi ise işçiyi kasıtlı olarak şikliği ile ilgili gönişüne ne divor greve süriikleyip o alanda sıkıntısı duyulan üriinleri kardeşlerine, sunuz? yakınlanna ithal ettiriyorlar. KâDEMİREL Anayasadan ön ğıt ve alüminy umda bu ortaya çıkce Türkiye, dürüst ve adil bir se ü. Türk işçisinden esirgenen paraçim yapsın. Kendi çalıp kendi oy nın yüzlerce katı, akrabalara bu nuyor. Kimse yok etrafında. Ana yolla peşkeş çeküdi. Şimdi Özal, yasa Türkiye'nin şimdiki mesele yolun sonuna geldiğini fark etti, si değil. Kendisi Amerikan Ana onun için grev ertdiyor. Artık yayasası'nı anyor. O anayasa fede kınlanna çıkar sağlayamayacak." ral deyletin anayasasıdır. özal'ın Ankara dışında olan Özal, son günlerde 141, 142 bakanların imzalanyla grevi erteve 163. maddelerin kaldınlmasın lemesinin "aileye danışarak alından söz ediyor. mış bir karar" olduğunu öne süDEMtREL Bunlar ne olur bilemem, ama bohçasını hazırlıyorsa, gitmeseydi yapacaktı lafları eder bazıları. Kutlu Olsun DEMİREL Bence guç odağı halktır. Onun neyi kastettiğini bilmem, ama ben halktan başka güç odağı tanımadım bu zamana kadar. Neyi kastettiğini herhalde açıklayacaktır. ROMAN VE YAZARLIK ONURU Samim Kocagöz 1500 lıra (KDV icındc) Çağdaş YaMiıhın Tıııkocuiı Caıl. 3941 CuRuloi Terör mü? Dış odaklar! kargaşa mı? İç odaklar! Enflasyon mu? İç ve dış odaklar! Suikast girişimi mi? Dış odaklar! Bu teori ile her olay, gizli kışkırtıcılara ve örgütlere bağlanır. Bu, kolaycı bir yoldur. Elbette yaşadığımız terörde uluslararası silah tekellerinin, silah kaçakçılarının ve bazı istihbarat örgütlerinin payları vardır. Son İürban ey/em/"nde İran'ın kışkırtıcı tavn bellidir. Ancak, her olay, bu örgütlere, bu devletlere bağlanarak açıklanamaz. Başbakan özal da son günlerde sık sık "güç odaklari'ndan söz ediyor. Bu "güç odaklan" devlet yapısı içinde midir? Açıkçası, MİTte ve Silahlı Kuvvetler'de Özal hükümetini yıkmaya yönelik bir çalışma mı vardır? Gerek Silahlı Kuvvetler gerekse MİT doğrudan doğruya Başbakan'a bağlıdır. Bu nedenle Başbakan'ın, kendisine bağlı devlet kurumlarından yakınması bir güçsüzlük belirtisidır. Dtyelim ki, Öza/'ın diline doladığı "güç odaklan" Silahlı Kuvvetler ve MİT değil, birtakım terör örgütleridir. Bo örgütlerin Özal hükümeti aleyhıne eyleme geçmelerinden korkuluyorsa, devlet ne güne duruyor? Devlet, birtakım terör örgütlerinden korkmaz. Kbrkuyorsa bu ,da bir ayn güçsüzlük göstergesidir. Özal, daha önce de sık sık, "uyguladığı ekonomik model ile' kaçakçıların çıkarlannı bozduğunu, bu yüzden, kendisine karşı çıkanların kaçakçılar tarafından desteklendiklerini" de söyler durur. Sayın Başbakan'ın kaçakçıhk konusunda sanldığı bu dehşetengiz "teori", günümüzde yaşanan "pratiğe" hiç de uymamaktadır... Uymamaktadır; çünkü başta "hayaliihracatçılar" olmak üzere her türiü kaçakçıhk sanık ve hükümlüleri, Özal döneminde çıkarılan çeşitli yasalarla özgürlüklerine kavuşmuşlar; bu yetmiyormuş gibi bu kaçakçıların ceplerine devlet eliyle birer de pasaport armağan edilmişti. "Güç odağı" denilince bunlar dışında kala kala eskilerin "dış mihrak" dedikleri devletler ve istihbarat örgütleri kalıyor. Bugün Türkiye'yi "destabilize" edecek iki ana konu var. Bunlardan biri "Kurtçulük", ikincisi "irtica" Ayrımcı Kürt örgütleri ile ABD'nin arası çok iyi. ABD, Kürtçülük konusunu Ortadoğu'nun dengelerinde olası bir öğe olarak görüyor. Böyle gördüğü için de Kürt liderlerini State Departmant'da ağırlıyor. İkinci konu "irtica"... Dinsel akımlar ve bu akımların deviet içinde tuttuklan köşe başları... Böyle bir oluşumdan özal hiç tedirgin değildir. Niçin olsun ki? Devlet içinde Nakşibendi egemenliğine yol açan kendisidir. Kendisi ve iki İslamcı kardeşi ve ayrıca partisinin istanbul İl Başkanı! Bugünkü "irtica", devlet damgalıdır. 12 Eylül askeri rejimi içinde gelişen dinsel akımlar. anayasa ile okullarda din derslerinin zorunlu hale getirilmesi ile bir etkin silaha kavuşmuş; daha sonra da ellerine geçirdikleri mali olanaklarla da "Islam opis dei"s\ olarak adlandırılacak bir para imparatorluğuna kavuşmuşlardır. ANAP iktidarı ile birlikte Arap sermayesine tanınan ayncalıklar kapitülasyon hükümlerini de aşmıştır 12 Eylül öncesi ve sonrasında ABD teorisyenleri, İslamcı akımların komünizme karşı en etkili ideoloji olduğunu ileri sürmüş ve İslamcı akımların ele geçireceği devletlenn komünizme karşı "yeşil kuşak" oluşturacağını yazıp çizmişlerdi. Bu "yeşil kuşak teorisi", Pakistan'da Ziya Ûl Hak"\r\ ölümü ile şimdilik uygulanma olanağını yitirdi. Reagan Gorbacov yakınlaşması da bu teoriyi biraz unutturdu. iran'daki molla rejimi ise ABD için başlı başına bir sorun yarattı. ABD ve Pentagon teorisyenleri, Pakistan ve hele hele İran örneğinden sonra Türkiye'de de bir islamcı devlet yapısının yaratacağı sorunların Ortadoğu stratejilerine pek uygun düşmeyeceğıni de herhalde gördüler. ABD'nin laikliğe, eskisinden çok daha önem verdiği belli oluyor. Devletin bugünkü resmi laiklik siyaseti, "İran kaynaklı irticaya karşı çıkıp Suudi Arabistan kaynaklı gerici akımlara hoşgörü ile bakmak"X\r. Bu yüzden, ABD'nin 12 Eylül'den bu yana verdtği desteğin büsbütün kesileceğine inanmak biraz güçtür. ABD, İslamcı akımlara engel olmak için Özal hükümetine karşı tavır mı almıştır? Bu soruya kesin biçimde "evef yanıtı verebilmek için bu konudaki "conspiracy teorilerinr çok inandırıcı bulmak gerekir. "Güç odağı" yoksa Sovyetler mi? Sovyetler Birliği ile Özal hükümetinin arası, herhangi iki kapitalist devletten de daha iyidir. Sovyetler Birliği, öteden beri "büyük devlet siyaseti" izler. Bu siyasette o, kitapların yazdığı "proleterya enternasyonalizmi"ne yer yoktur. Yoksa yoksa, Özal'ın "güç odaklan" dediği, yüksek yargı organları mıdır? Yargı bağımsızlığı, 12 Eylül askeri rejimi ile yok edilmiş; Anayasa Mahkemesi ile Danıştay'ın yetkileri kısılmıştır. Başbakan, yetkileri kısılmış, görev alanları daraltılmış Anayasa Mahkemesi ile Danıstay'dan yakınıyorsa, o zaman, demokrasi anlayışını yeni baştan gözden geçirmelidir. Başbakan, 141142 ve 163'üncü maddeleri kaldırmak istiyormuş; bu yüzden bazı güç odakları Özal'a karşı direnirlermiş! Bu da hiç inandırıcı olmayan bir başka teoridir. Meclis çoğunluğunu elinde tutan Özal, istese, bir gün içinde bu maddeleri kaldırabilir ya da cezaları indirebilir. Sorun bu kadar açıktır. "Güç odağı" Nakşibendi tarikatıdır! "Güç odağı" Türkiye'de kapitülasyon ayrıcalığı elde eden Arap sermayesidir. "Güç odağı" bu yeni devlet yapısının oluşturduğu islamcı bürokratlardır! "Guç odağı" adlarına "prens" denilen banka genel müdürlerini atayan oğullardır, vali ve emniyet müdürleri kararna, melerini hazırlayan biraderlerdir. "Güç odağı" milyarlık ihaleleri alan müteahhitlerin Papatya örgütü üyesi eşleridir.