26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
13 ŞUBAT 1989 CUMHURÎYET/9 Ermeni sorununa çizgi tezler AVRUPA ÇİZGİ ROMAMNDA TÜRK İMAJI HADİ ULUENGİN 2Çocuklar ıçın varatılmış çızgırornanlardan ılkını oluşturan ve 1905'ten ıtıbaren Fransa' da "La Semaıae de Suıette" Dergısı'nde tefrıka edılmeve başlayan Bekasin (Becassıne), çızgıromanda Turk ımajımn da ışlendığı ılk vapıttır Fransu Katolıklennın genç kızlara yo nelık vayını olan "La Semaıne de Suzette" de. Josehp Pinchon'un desenlennı çızıp, Maurıce Langueureau'nun senarvosunu >azdığı Be kasın, Markız Madame de Bel ^ır'ın Brotanyalı hızmetçısıdır Bekasin, Fransa'da Brotanyalılar konusunda hâkım olan duşunceve uygun olarak, bıraz gerı zekâlı ve patavatsız, ancak ışını bılır bır kovlu kızı olarak tasvır Çizgi romanlarda Türklere "tarafsız" biryaklaşıma rastlamak bile çok zor 20. yüzyü başında Avrupa'da, Osmanlı ' 'establishment' 'ına mensup Türk imajı "diplomat, rüşvetçi, hilebaz, çıkara, ehlikeyf, Batıyı bilen ve tanıyan Doğulu" şeklindedir. X 5r • yüzyü sonu şa'dır Lovanten, Ermeni ve belkı de Rumdur Kendısı Fransa'da çalışmış bır Osmanlı casusudur ve Istanbul'dakı Alman elçisinden ruşvet aldığı ıçın, ımparatorluğun mıhver devletlen safında savaşa gırmesıne vol açmıştır Şım dı, savaşın kaybedılebıleceğıru duşunerek Bekasin ve arkadaşlanna varanmayı duşunmektedır Ernest Paşa'da çızılen portre, 19 yuzyıl sonu ve 20 yuzvıl Avrupası'nda mevcut Osmanlı "establishment"ına mensup Turk ıma jı prototıpıne çok uygundur Bu prototıp, dıplomat, ruşvetçı, hilebaz, çıkarcı, ehlı keyf, Batıyı bılen ve tanıvan Doğuludur Soz konusu vaklaşım, aynı zamanda Fransa ve lngıltere'de bır aşağılama terımı olarak kullanılan "Lovanten" ımajıvla da uyuşmaktadır Dolayısıvla, bır ga>rı Mushm olan Ernest Paşanın Turk olarak tanıtılması da normal bır tas vırdır Burada dıkkatı çeken başka bır nokta da Osmanlı Imparatorluğu'ndakı çokuluslu vapının çağnştınlması ve bır ga>n Mushmın Turk vonetıcı mekanızması ıçınde bulunmasının tabıı bır olgu olarak anlatılmasıdır "Bekasin Turkier Arasında" albumünde değınılen bır başka nokta, ıktıdarda olan Jon Turkler'dekı "pan Turancı" eğıhmın maceraya vansımasıdır Bekasin, \argılanmak ıçın kadının onune çıkartıldığında, kadının da anla madığj, "amstragram, pık pik komegram, bur bur ratatnun" sözlerını telaffuz ederek kendısının uzak Asya'da yaşayan bır Turk kabılesıne mensup olduğunu söyleyecek, böylelıkle de ölumden kurtulacaktır Albumde Turkçe olarak takdım edılen butun sozler de Fransızların "uydurukça" olarak tarumladığı ses tonlarının bırleşmesınden oluşmaktadır Turkıye ve Istanbul desenlennın daha çok Fransız Cezavın'nı andırdığı "Bekasin Turkier Arasında" albumünde, çızılen kışılıkler de esas olarak 17 \e 18 yuzyıl Turklerıyle, Kuzey Afnka Araplarına benzemektedır Yanı dokumantasyonda hâkım olan, Fransız kolonısı durumundakı Magreıb ulkelerı ve dahaöncekı donemden mevcut Turk ımajıdır Bekasın'ın Turkıye'den Selanık'e kaçtıktan sonra burada muzaffer Fransız, tngılız, ltalyan ve Yunan askerlen tarafından karşüanmasıvla bıten bu album, son tahlılde, tam ırkçı olmasa dahı genış "zenofob" oğeler ıçermekte, ancak sınırlı mıktarda da "lyi Turk" ımajını kapsamaktadır. "Bekasin Turkier Arasında", yetmış yıl once çızılmış çızgıromanda Turk ımajının ılk örneğıdır ve daha sonra da göreceğımız gıbı, bu ımaj bugun dahı ana hatlarını korumaktadır tezlerı doğrultusunda yaklaşılmıştır. Guncel çızgıromanın yıne ıkı buyuk ustası olan Guy Vıdal ve Florencı Clave'nın "Köpekler Adası", mekân olarak Doğu Karadenız'dekı hayalı "Ohanyan Adası"nda geçmektedır Buradakı referans noktası, şehremını karanyla Istanbul'da toplanan sokak kopeklerının gonderıldığı "Hayırsız Ada"dır. Senaryoda ışlenen tema, 18% Istanbul Ermeni gosterı ve karşı tedbırlenne, yıne aynı yıl Taşnak mılıtanlarının gerçekleştırdığı Osmanlı Bankası baskınına, Sasun ve Zeytun ısyanlarına atıfta bulunmaktadır Ohanyan Adası Valısı de, çok buyuk bır ıhumalle, "Ermeni Kasabı" olarak bılınen ve 1915'te Trabzon valısı olan Cemal Azmı Bey'dır Adada gorevlı olarak tasvır edılen Fransız ve Alman konsoloslarının ıse, aynı donemde Dersaadet'tekı Fransız ve Mman buyukelçılerı olduğu da, bunların kendı başkentlerıne yollamış oldukları telgrafların metınde yer almasıyla kesınlık kazanmaktadır Butun bunlar, Vıdal ve Clave'nın "Köpekler Adasf'nda, zaman ıçındekı olaylan senaryo gereğı bırbırıne bağlasalar dahı, esas olarak gerçek referanslardan vola çıktıklarını gostermektedır Zaten, albumun arka kapağındakı açıklamada da Ermeni sorununu anlatan çeşıtlı Batılı yazarların kıtaplanna değınılmekte ve "Şıddet, ruşvet ve eeberrutlugun hukum surdugu çurumuş krallık Osmanlı tmparatorlugu'nda, Hınstivan Ermenıler, butun haklarından mahrum olarak Musluman çoğunlugun zulmu altında yaşamaktaydılar" ıbaresı ver almaktadır Aynı yerde, buna göz yuman \e aslında Osmanlı tmparatorluğu'nu paylaşmaktan başka bır şey duşunmeyen Batılı devletlerın de tam bır ıkıyuzluluk ıçınde oldukları vurgulanmakta ve Fransa'nın unlu eleştırı dergısı "Magasine LitUraire" de, "Köpekler Adası"nı yorumlayan "Yeni çızgıromanın her şevınde sıyaset var. Ama siyaset, şiddet dolu bu maceradaki gibı, hıç bo>lesine guzel ve ınanç dolu aksettirilmemisti" cumlelerı aktanlmaktadır Dolayısıyla, kendı subjektıvi/.mınde kaldığını varsavsak bıle, "Köpekler Adası" belırlı bır gerçekçılıkten hareket etmıştır ve çızgıromanda tasvır edılen dekorlardakı reahzm de onemlı bır dokumantasvon ^alışmasının yapıldığını gostermektedır Mbumde, ıkı senanstın yarattıkları kahraman, Kanadalı fotoğrafçı Lavv Breaker, bıraz da ıstemeyerek, Turklenn Ermeni \e dığer Hırıstıyan azınlıklara uyguladığı zulum den dolayı bu ıkıncıler.n safında ver alacaktır Burada >aklaşım, Pratt'tan farklı olarak, ahlakçıdır "Köpekler \dası"nda, tarafsız ya da olumlu nıtelenebılecek tek bır Turk ımajı mevcut değildir Çızılen portreler, vahşılık, barbarlık ve kalleşlık çağrıştırırlar Bu, gaddar Bınb<ışı Ferıd'den, Ermenılerın oldurulmesı ıçın penceresmden bağıran Turk kadıruna, vağmalavaıağı Ermeni mahallelerınm hayalını kuran nobetçı askerlerden, akılb ve hın valıye kadaı geçerlıdır "Köpekler \dası"nda çızılen vah portresı, soyut bır ımaj olarak, yetmış >ıl önce "Bekasin Turklerde" de tasvır edılmış olan Ernest Paşa portresıyle onemlı karakter benzerlıklerı taşır Burada da vah, Ernest Paşa gıbı, şışman, kısa boylu, akıllı, dıplomat, ruşvetçı, sıyasetlenn gereğıru bılen, yarı Batılı yarı Doğulu tıpındedır Yanı Batı çızgıromamnda, son donem Osmanlı "establıshment"ı ıçın geçerlı bır streotıp olduğu burada da ortava çıkmakta \e bu genel Turk ımajının bır parçasını oluşturmaktadır Ferrv ve Vernal'ın bırbırlerını tamamlayan ıkı çızgıromam, "Ian Kaledıne Şan Paşa" ve "Peri", yıne Ermeni sorunu tematığını ışlerler Kurgubıhm \e fantastık oğeler uzenne ınşa edılmış olan "Ian Kaledine" maceralarında, bu defa kullanılan mekân, Anadolu ve esas olarak \dana'dır Burada çağrıştırılan ola\, 1906 da Adana'da Ermenılere karşı uvgulanan baskı hareketıdır "Şan Paşa"nın ılk başlangıç karelerınde, uzay gemısı Anadolu'ya ıner ve kahramanlar ıkı Türk çobanla karşılaşır Daha çobanların tasvır edılen vuz ıfadelennden ıtıbaıeu, Turkier vıne bır vahşet ve barbarlık sımgesı olarak sunulurlar Çobanlar, kafırlerle karşilaştıklarından "gırtlak kesmek" sevdasındadırlar Ikı album bovunca da, Ermenılerı katleden Türklere karşı, Ian Kaledıne kahramanları barbarlara goğus gererler Burada da, "Köpekler \dası"nda olduğu gıbı, şabancı devletler ozellıkle de bır Alman olarak şekıllendınlen Ian Kaledıne'mn olumsuz kahramanı Schultz, Ermeni sorununu Osmanlı Imparatorluğu'nu paslaşmak ıçın kullanmaktadırlar "Şan Paşa" ve " P e n " de, Osmanlı Imparatorluğu, komploların kol gezdığı bır devlet olarak sunulmakta, Abdulhamıt Doğulu bır despot biyimınde takdım edılmekte, Ian Kaledıne ve arkadaşları Selanık e gıderek Adana'dakı kathamın durdurulması n,ın Mahmut Şevket Paşa'dan vardım ıstemekte, Hareket Ordusu saflarında Istanbul'a gelmekte, çızgılerde ve ıçerıkte, bu >em askerler genel olarak daha olumlu bır çerçevede ıletılmekte, ancak sonuçta, Jon Turk ıktıdarı da Ermenılere baskı polıtıkasına donmektedır Ferrv ve \ ernal her ıkı yugıroman albumünde de, Pratt ve ozellıkle de Vıdal ve Clave gıbı Ermeni sorununa Turk tezlerıvle tamamen velışır bır açıdan vaklaşmakta ve vıne onlar gıbı "sol" bır tutumla, donemın Batı ulkelerını hem kavıtsız kalmakla hem de valnız kendı v'karlarını duşunerek Osmanlı Imparatorluğu'nu paylaşmaktan başka bır hedeflerı olmaınakla suçlamaktadırlar Çızgıromanda ortava çıkan bu genel \aklaşımın, bugun Batı "intelligentsıa"sımn Ermeni sorununa bakışı doğrultusunda olduğunu ve ozellıkle de Ermeni asıllı Fransız bılım adamı Gerard Chaliand'ın vaklaşımıvla paralellık gosterdığını vurgulamak mumkundur Bu konuva ılışkın olarak altı vizılmesı gereken bır dığer nokta ıse, çızgıromanda Ermeni sorununa değınen butun <,ızer ve senanstlerın, belkı tek taraflı olsa dahı, onemlı bır tarıh ve dokumantasyon çalışması yaptıktan sonra konuva el attıklarıdır Bur.a karşıhk, çızgıromanda yalnız ısmınden dolayı Ermeni olduğu vağnştırılan ve son derece kotu bır ımajla takdım edılen bır şahsıvet de mevcuttuı Bu. Paul CuveJıer'nın >arattığı "Corentın ve Kumlar Prensı" macerasında ışlenen. esır tacırı Kalturyan'dır Co rentın'ın 16 17 vuzvılda Araplarla bırlıkte Türklere karşı muı.adelesını konu alan "Kumlar Prensı"nde çızılen Kalturvan ımajı, burada Turkier kadar kotu bivimde sunulmuştur Kalıurvan'ın ımajı, Doğu kıvatetlı bıı levantendır "Bekasin Türkler Arasında' çızgı romamnda Türk korsanlan edılmıştır Maceradan maceraya koşar Kahramanlar kankatunze edılmışlerdır ve her sayfada bır gulunç sahne soz konusudur Bekasin albumlen, Tanrıaılevatan kutsal uçleme sııun savunusudur Pınchon ve Langueureau, muhafazakâr değerlere sahıp çıkarlar ve moralızm uretırler Hırıstıyanlığın, kutsal Batıj ı ı n , hıyerarşmın, yerleşmış değerlerın temsıl cılerıdırler "Bekasin Bolşeviklerde" albümu de soz konusu değerlerın zırveye ulaştığı maceradır 1919 yılında tefrıka edılen "Bekasin Turkler Arasında", Osmanlı Imparatorluğu'nun taraf olduğu Bınncı Dunya Savaşı sırasında Fransa'da populanze edılen Turk ımajını yansıtması açısından çok ılgınçtır Bu ımajların bırıncısınde, Turk ve Musluman ımajı önemlı bır butunluk oluşturmaktadır Surekh olarak aşağılanan halı satıcısı Ben Kaddur'un <\rap \e buyuk ıhtımalle de Cezavırlı olduğu çağrıştırılmasına rağmen, Ben Kaddur yıne de Turkçe bılmektedır Bekasin, esır duştuğu Turk korsanların elınden kurtulmak ısterken. Turkluk \e Muslumanlık ımajlannı vansıtan şu bolume \er verılır "Ben Kaddur, o sırada dumenı tulan beyaz tayfaya yaklaştı. Adam. gıt git anlamında 'gurt gurt' dıye bağırdı. Sonra ıkiMrun arasında konuşma başladı. Bekasin, kahve servısının genç kızlar tarafından yapılnıası gerektığıni bıldığınden, kahveyı verraeye hazıriandı. Ta>fa bırden dehşettı bır hıddete kapıldı ve Ben Kad Vıdal ve Clave'nın "Köpekler Adası" adlı çızgı romamnda Turklenn Ermeni ve dığer azınlıklara uyguladığı zulum anlatılmakîadır. Çızılen Turk portrelen vahşılık, barbarlık ve kalleşlık çağrıştırırlar. îşte Ermeni mahallesine saldıran ve "Htrutiyanlar bizı katletmek ıstıyor'". "Hırıstıyunlara olum", '"Hiçhırinı sag komaMn" dıye bağıran Turkier. tanbul'u da uzun sure ınceledığını ortava ko>maktadır Hatta, eğer Fıkret Adsl'ın aynı do nemde >azdığı "Asmalımesçıl 74" kıtabını resımlemek gerekırse, "Şark'ın Kapısı"ndakı bazı planları kullanmak lazımdır ğı ve genel olarak Arapların sevılmedığı bır ulke ıçın, onun dışarıva vansıyan goruntusu nun bu doğrultuda olması çok ılgınçtır "Şark'ın Kapısı"nda Istanbul bır dekordur ve bınncı planda Turk kahraman voktur tkın cı planda kalan ıkı Turkten bırısı ıse tamamen "olumsuz" hanede, otekısı de "varı olumlu" sunulmuştur Bırıncısı, KGB'nın kıralık katıh, cellabalı, saçları ustura ıle kesılmış, duşuk bıvıklı, son derece antıpatık Abdı'dır Otekı sı ıse, Bevaz Ruslar hesabına çalışan feslı. oryantal, Stern'ı koruması altına alan, ancak son tahlılde Abdı'yı hançerle\erek oldurecek olan "Bebek Gazinosu" garsonudur Butun entrıka sırasında tek bır cınayet ışlenecek ve bu da Turkier arasında gerçekleşecektır Turk ola rak nıtelenebılecek uçuncu şahıs da vıne bır kasın Turkier Arasında" ıle benzerlıkler tasır Çizgiroman ve Ermeni Sorunu Turkıye temasını ışleyen dört çızgı romanda surekh olarak Ermeni sorunu ırdelenmektedır Pratt, "Semarkand'ın Altunı Evı"nde ko nuvu tematık bır boyutta ışlemekte \e soru na esas olarak bugunku Turkıye Cumhun\etı hukumetlerının reddettığı bovuttan yaklaşmaktadır Ahlakçı olmavan bakış açısından dolavı. kahramanlarına taraflardan herhan gı bırısı doğrultusunda taur koydurtmamaktaysa da, Corto Ylaltese'e, kendısıne Ermeni evlemcılerden vakınan Mevlevı dedesıne, "Onlann oyle davranmak ıçın epe> nedenı \ar" dedırte^ektır Ittıfakçılar ve Enver Paşa ıle çarpışacak Bolşevık tugavlan, 1915 ın ArapTurk imajı... Gıardıno'nun tek, ancak onemlı dokuman tasyon hatası ıse, 1938 tstanbulu'ndakı gıyım kuşama ılışkındır Sokaklarda, Kuzey Atrıkalılann kullandığı turden cellabalarla ve feslerle dolaşan ınsanlar vardır Cellaba\a ılışkın olarak, ayrıntılann usta dı olan Italyan varatıcı, burada "Bekasin Turkier Arasında" da yapılan yanlışı "yetmış yıl sonra" tekrarlamakta ve Turk ıle Kuzey Afrıkalı gorunumunu karıştırmaktadır Bu nok Bir başvapıt: Şark'ın Kapısı... Amerıkan "Comıcs"lerı>le başlayan, sonra yıne Amenka'da "Tom Miks", "Teksas", "Bedmen" gıbı esas olarak çocuk ve gençlere \onelik vapıtlarla de\am eden çızgıroman, 193O'lu jıllardan ıtıbaren de bu defa Avrupdda \e ozellıkle de Belçıka \e Fransa'da, yıne çocuk ve gençlere vonelık olarak ağırlık kazanmıştır Bunun orneğı ıse modern çızgıromanın kurucusu olarak adlandırılan Belçıkalı Georges Remy'nın ya da mustear ısmrvle Herge'nın varattığı "Tenten"dır Yetmışlı yıllardan ıtıbaren ıse, çızgıroman bu defa çok daha genış bır kıtleye hıtap eden bır konuma geçmış ve evrensellık kazanmıştır Bugun Batı Avrupa'da, bınlerce desınator \e senanst, her yıl >ıne bınlerce album uretmekte ve bunlar da mılyonlarca satmaktadır Çızgı roman, ar J l 919'da tefrıka edılen "Bekasin Turkier Arasında'' da dikkati çeken noktalardan biri de Osmanlı Imparatorluğu 'ndaki çokuluslu yapının çağrıştırılması ve bir gayri Müslimin Turk yönetici mekanızması içinde bulunmasının tabii bir olgu olarak anlatılmasıdır. dur'un 'O senden kahve ıstememek, çunku sen kopek \e kopek kızı olmak O benden kahve ıstemek, çunku ben ıvı Musluman olmak' diye tercume ettigı laflan sojtedı. Bekasın'ın 'Ne terbıvesız adam' demesı uzenne de, Ben Kaddur, 'Bu onun memleketımn konuşma tarzıdır' dıye ızahat verdı." Ancak bu yaklaşımda, her halukârda, nor mal Turk. Arap Ben Kaddur'dan daha ustun dur ve Turk tarafından da horlanması normal dır Ben Kaddur'un Turk Murat'a yaltaklan ması uzenne şu bolum ver alır "Ben Kaddur, selamlama ve hıç bıimeyen 'Allah Allah'larla teklıfinı yapu. Turk onu ısitmeı gıbıydı. Sonra bırden kalktı ve 'Sus oğ lum' Senınkısı gıbı kotu bır Turkçe duymak bana zul' dedi. Murat, çok guzel ve hemen hemen hıç aksansız Fransızca konuşuyordu. Şaşırdıgıraızı soylemeye gerek yok." Burada tasvır edılen Murat, eskıden Pera Palas'ın aşçısı olan, verdıklerı bahşışlerden dolayı Fransızlan seven, bu vuzden de Bekasin ve arkadaşlarını "laplıyelerden" saklayacak olan bır Sufı dedesıdır Bekasın, Murat'ı, "şu iyı Turk" dıye tanımlayacaktır Yanı bu albumde Arap, Turk'e oranla beterın betendır Bekasın'ın ılk tanıdığı ıkı Turk ıse bırı zen cı, otekı de bevaz ıkı korsandır "Bır dudagı yerde, bir dudagı gokte" bıvırrunde çızılen bu korsanlar, onu ılk "gerçek Turk"e goturecek lerdır Bu "gerçek Turk", redıngotlu, kra\at lı, tesbıhlı, kostekh, feslı ve 5ışman Ernest Pa tık entelektuel bır branş halıne gelmıştır Çeşıtlı ekoller mevcuttur Italvan Gıardıno'nun 1986 vılında yayımlanan ve tamamen Istanbul'da geçen "Şark'ın Kapısı" albumu ıse, aynı yıl, dunvadakı en onemlı çızgı roman mukâtau olan "Yellow Kid" odulunu almıştır "Şark'ın Kapısı" bır dokumantasyon han kasıdır Entrıka, Avusturyalı bır komunıst olan Stern'ın, Sovyetler Bırlığı'ne yerleştıkten sonra Stalın vonetımıne sırt çevırerek Istan bul'a kaçması ve hem rakıp Rus gızlı seniilerının hem Stern'ın karısı Magda'nın hem de Magda ıle aşk macerası >aşavan \e Fransız gız lı servıslerının eskı bır mensubu olan Max Frıdman'ın 1938 Istanbulu'nda Stern'ı aramaları uzenne kuruludur Çızgıler Herge berrak lığında değılse de gerçekçılık \e dokumantasyon "Bruksel ekolu" olarak tanımlanan ka tegorıye gırmektedır "Şark'ın Kapısı"ndakı en onemlı oğelerden bınnusı, Gıardıno'nun, 1938 Istanbul'j deko runu çok gerçekçı bır şekılde çızebılmış olma sıdır Albumde Otel Halıç olarak geçen Pera Palas'ın enterıyor ve motıflen, Galata Kule sı'nın eskı kubbesı, Turk jandarmalarının o donemde gıydığı unıforma, Istanbul ahalısı tarafından "Molotof Olobuslen" olarak bıluıen beledıye taşıtları Eyup, Ada, Karakoy, Tepe başı manzaralan, Be>oğlu apartmanları, Gı ardıno'nun ı,ok kap^amlı ve genış bır doku mantasyon çalışması vaptığım ve bugunku ls Giordino'nun "Şark'ın Kapısı" albumünde 1938 Istanbul dekoru çok gerçekçı bir şekilde çizilmiştir. Tek dokumantasyon hatası ise Türklere cellaba ve fes giydirilmesidir. Bunun dışında özel olarak ırkçı bir karakter taşımayan çizgi roman egzotizmden çok, nostalji ve entrika içerir. Türk imajı ise, nispeten tarafsız fakat ozel olarak olumlu değildir. ta, Batüımn gend olarak "otekuen" goruş açısını yansıtması bakımından ılgınçtır Gıardıno'nun, fes desenlennde olduğu gıbı, 1938 yı lında "kıyafet devrımı"nın gervekleşnuş olduğunu bılmedığını varsavsak dahı, Turkier hıçbır zaman cellaba gıvmemış olduklarından, ressam burada kendı duşunduğu Arap Turk ımajını yansıtmıştır Bu ımaj, daha pek çok çızgıroman albumünde de mevcuttur Bura da, desınatorlerın okuyuculara belırlı bır eg zotızm goturmek ıstedıklerı duşunulse bıle, taym edııı olgu, Batılının gozundekı Turk ımajının, o da Musluman olan \e kendısının somurgecı geçmışınden dolavı daha ı\ı tanıdığı Kuzey Afrıkah Arap, genel olarak da Arap ımajıvla butunluk taşıdığıdır "Ne Şam'ın tatlısı ne Arabın yalellısı" nakaratının ^ovlendıKGB ajanıdıı Anı.ak bu dela, vok barız bı çımde bır Yahudı portresı altında şekıllendı nlmıştır "Şark'ın Kapısı"nda da "Bekasin Turkier Arasında"kı lovanten ımaji mev^uttur Bu Stern'ın n,ınde bulunduğu guçlukten vararla narak ondan para sızdırmak ıste\en halı tuccarı bıvimınde şekıllendırılır «\lbumde avrı ı.a Stern'ın pasaportunda gın> damgasının ol madığını goren Turk resepsı\on memuru, oda kırası ıçın, "şımdı haflalık ucrel >uz cllı lıradan uç yuz lırava çıktı" dıvecektır "Şark'ın Kapısı" ozel olarak, ırkc,ı >a da "zenofob" bır karakter taşımaz ve egzotızmmden çok nos taljısı ve entrıkası açısından çekıcılık ıçerır Turk ımajı ıse, nispeten larafsız, fakat ozel ola rak olumlu değildir ve her şeye rağmen, "Betıkamını almak ısteven Ermenılerden oluşa cak "Semerkand'ın \ltunı E»ı"ndekı talı bır kahramanı, "1915 kıyımı nda ok^uz kalmış kuyuk bır Ermeni kızı oluşturacak aynı ku çuk kızı, \ezıdı ^evhlerı, Turk askerlerınden korunabılmeü Kin Corto Maltese'e emanet edeveklerdır \ anı her halukârda, butun alılakvı olma>an vaklaşımına rağmen, Pratt son tahlılde eğılımını behrleıektır Antak her şe\e rağmen, "Ermeni sorunu"nun gundeme geldığı dığer vizgı romanlara oranla. Pratt'ın "hemerkand'ın Altunı Evı", hıç supheüz en "tarafsız" olanıdır Vıdal ve Clave nın varattıkları "Köpekler \dası"; Fern \e \ emal'ın "Ian Kaledıne Şan Paşa" ve onun devamı olan " P e r ı " ı,ızgı romanlarında ıse konuva tamamen Ermeni Türklerfteyazadam'dan sayılmıyor Kâmuran (.urun'un "Turkier ve Turk Devletlerı Tanhı" kıtabında. eumhurıvet ıdeolojısının resmı tarıh vaklaşımı ırklara donuk olarak da teonze edılırken, Turklenn "bejaz ve an ırktan" oldukları ozellıkle vurgulanır Yukarıda sozunu ettığımız "Şan Pa^a" çızgı romamnda ıse Ian Kaladıne "Rumı" kelımesının açıklamasını yaparken a>ııen şu cumlelerı sovler "Rumı, Roma'dan gelır ( ) Muslumaniar, bı/ım gıbı olan ve eskıden Bızans'ı yoneten bevaz adamları' bovle tammlarlardı. Sonra bu kelıme verleşlı ve bızım gıbı butun be\a/ adamlar ıçın kullanılır oldu." Bu ıkı kısa tumle aslında pek vok şe\ı ve temel ve hayatı bır değer vargısını av'klamaktadıı Burada Musluman olarak adı geçen Turk, Turkier kendılerını hangı ırka mensup gorurlerse gorsunler Batılı ıçın, yizgı romanda da aslında "bevaz adam" değildir Turk "otekidir". Yanı, "be>az adam" olmavandır Zaten, Turk tenıaMnın ışlendığı hemen hemen butun vizgı romanlarda da Turk. mortolojık olarak "bevaz adam" gorunumu arz etmez Renklı desenlerde, beyaz kahramanlara oranla daıma M>ah ve esmerdır Senarvolar gereğı yirktn olmasının otesınde de objektıf olarak estetık bır yırkınlığı bulunduğu ıartışmasi7dıı Bu yirkınlık, Doğuva doğru gntıkye daha bclırgınle^ır Gılles Chaıllet nın bırbırını takıp eden ıkı albumu. "\as«.o Bı/an>lı Kız" ve "Gece Nobetçılen"nde Osmanlı ve Selçuklu Turklerı Mogol ve Tımur Turklerıne oranla estetık olarak daha nı^bı bır guzcllığe sahıptırler "Perı"de RunK'lı ordusuna nıensup Turkier, ^dana dakı Turkletden daha guzeldırler \e hemen hemen "bevaz adam" çehrcsıne sahıptırler Şelıırlı Turkier goçebe ve kovlu Türklere oranla daha olumlu ımajlarla tasvır edılmışlerdır Dolavısıvla. bu ımajlardan >ola çıkarak Batı v"gı romanında, Ver halukârda "bevaz adam" olarak algılannıavan Tuıkun mekaıı kıvaleı hal ve oluşta Baıı>a vaklaşması durunıunda bıraz dah ta/la "be\a/ jdum" olarak vaıısıuldığın da sovlemek mumkunduı İÜRECEK
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear