Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER nerrundekı bazı uygulamalar sonucu kendı uzmanlık "Kjdsıyum" gıbı kararsız ve huzursuz atomlann azdah ıle hıçbır ılgısı olmayan kımselenn bazı eğıtım lığı ıçın cenabı hakka şukredıhvor " Eğer gunumuzve öğretım kadrolarına ahnmalan da basınımızda de bıyolojık bılım dallannda çalışan ve bu arada sık sık dıle getırılen endışe vencı olaylardır Aynca bıyokımya uzmanı olan bir bılım adamı kalsıyom "Doçentlık ve Profesörluk Mafyası" deyımlennın ıyonunun deneysel olarak her geçen gıin yenı bir yöbasından ızlenmesı, konunun nerelere geldıgının çok nunu öğrendığımız fızyolojık yaşam dengesındekı belırgın bir ıfadesıdır son derece önemlı olan yerını bu kadar ınkâra kal1989 Turkı>e uruversıtelennde, ilgınç, ilgınç oldu karsa ve kalsıyumun, hucrenın vaşamındakı önemlı ğu kadar urkutucu tıplerın, eğıtım ve oğretim kad katkısını bılmez veya kıtapta bahsedılen cumlede rolanna gırmelen ve bunların karanlık emellerini olduğu gıbı hafıfe alırsa ve hele hele 19 yuzydda per\asızca sergılemelerı son derece duşundurucu bılım dunyasında alay konusu olan F J Gall'ın fredur Bu duşuncemizi kanıtlayan önemlı bir yazılı nolojısıne aıt saçmalıklar, önemh bılımsel katkılar belge, yuce onderın adını taşıyan bir unıversitenin olarak sergılenır ve beyınde "dua, ıbadet, hurmet, tıp fakultesindeki bazı öğretım elemanlarınca ya< tapınma, evlenme" merkezlen gıbı hayal ünlnlen, kıtapta yer alırsa, böyle bir kıtabın bılımsel ıçenğı zılmış "BıvokımyaI" başhklı kitaptır Ünıversıtelerce ders kıtaplarının hangı kurallara kesınlıkle tartışılamaz uyularak >azılıp bastırılacağı, YOK tarafından yaBılım dunyası, bugun beyınde çeşıth fızyolojık ışyımlanmış, yönetmehkte belırlenmıştır Bu yönet levlerın sorumlusu pek çok merkezın olduğunu ve melığe göre, bir yazılı eserın basıma geçmeden on bu merkezlerdekı esas ıletışım ve aralarındakı bağce ıçenğı, fakulte ve daha sonra Unıversıte Yayın lantırun kökenını oluşturan bıyokımyasal mekanızKomısyonlan'nda etraflıca ıncelenır Bahsekonu maları tanımlamıştır Bu kıtabın yazarları BıyokımyaI başhklı kıtabın basımına, basına da "bıyokımyacı" olduklannı derdemez şu sualı soryansıyan haberlere göre, fakıiltenın karşıt görüşu mak gerekıyor "Acaba kıtabınızda ışaret ettığınız göz ardı edılerek rektörlukçe karar venlmıştır Her 'dua, hurmet ve dığer' merkezlerde hangı bıyokımhangı bir umversıte tarafından bastırılan ders kı yasal mekanızmalar geçerlıdır'" Bir amınoasıt mı' taplanmn, sadece o ünıversıte değıl, dığer tum ünı Bır peptıt mı 7 Bir yağ asıdı mı"' Ne'' Yoksa o çok versıtelerın kütuphanelerıne ve ılgıh bılım dalları hafıfe aldığınız hınzır kalsıyum, endoplazmık rena göndenlmesı yıne bu yönetmelık gereğıdır Böy tıkulum ya da sıtozolde (canlı hucrenın bazı ıç yalece bu şekılde basılmış bir kıtap, özellıkle yabancı pıtlan) bır haltlar mı karıştırıyor9" dıl bılgısı yetersız öğrencıler ve kutuphanelen tam oluşturulmamış yenı tıp fakultelerınde okutulur Amaç: Tarikatçı kuşak! Kaldı kı bahsekonu bu kıtap, sadece tıp fakultesı Kıtap, aslında genç beymlen bellı bır doğrultudeğıl, tum bıyolojık bılım dallannda eğıtım gören da, sıstemlı olarak koşullandırmaya yönelık bır bıherkes tarafından okunabılır Nıtekım yazarlar da, çımde düzenlenmıştır Bunun temelınde yatan dükıtaptan kımlenn yararlanabüeceklenru daha ılk ka şunce de "laıklık" ve tum Ataturk devnm ve ılkepak sayfasında açık seçık olarak ışaret etmışlerdır lenne karşı çıkmaktır Başka bır deyışle "pozıtıf Bu ıse kıtabın esas hedefı olan "mıllı ve manevı bılım" yolundan saptınp, bağnaz, kadercı, tankatçı değerler" klışesı altında "laıklık" karşıtı gırışımle bır kuşağın dal budak salmasına olanak sağlamakn pervasızca sergılemesıdır tır Bunun dışında kıtap, bıyolojık bılım dallannın en başta gelen pozıtıf laboratuvar deneylenne daBilimselliğe bakın siz! yanan "yaşam kımyası"na yönelık ağır bır hareketKıtabın bıumsel ıçenğı hakkında söylenecek o ka tır Tek tesellımız, yuce öndenn adını taşıyan bu unıdar çok şey var kı tek cumle ve kadercı bir göruşle, versıtede, TurkıyVmızın bılımsel erkım dış dunya"Tannm, bu kıtabı okuyarak bıyokımya öğrenme da büyük bır başanlı ıle sergıleven, Üner Tan gıbı ye gınşen ögrencılen konısun" demek yeterhdır ka saygın bır bılım adamımızın da olması ve uluslaranısındayım örnekler çok "Atom, yaratılmışlann rası bılım platformunda üruversıtesı ve ülkemız ıçın başanb savaşını sürdürmesıdır temelı olan mahluk" olarak tanımlanıyor Bilim ve Egitimde Din Sömıırıteii»». 1989 Turkiye universitelerinde ilgınç, ilginç olduğu kadar urkutucu tiplerin eğitim ve oğretim kadrolarına girmeleri ve bunların karanlık emellerini pervasızca sergilemeleri son derece duşundurucudur. Bu duşuncemizi kanıtlayan onemli bir yazılı belge, yuce onderın adını taşıyan bir unıversitenin tıp fakultesindeki bazı oğretim elemanlarınca yazılmış "BiyokimyaI" başlıkh kitaptır. 28 ARALIK 1989 PENCERE İnsan, Halk, Hanedan ve Süreç Üzerine... Arkadaşımız Kerem Çalışkan yazıyor "Çavuşesku'nun ıdam habennı Rumen halkı, Noel'ın ıkıncl gecesı dınsel ılahıler arasında televızyondan öğrendı Çoğu kışı donuk gözlerle televızyona bakarken kendı kendıne şu sorulan soruyordu 'Acaba nasıl ölduruldü?' "fönetblen suçlamalar hakkında Çavuşesku ve Elena neler suyted/ter?' 'Öldurulen gerçekten Çavuşesku muyduT Son soruyu aklından geçıren bırçok Rumenın bulunması hıç de şaşırtıcı değıl Çünkü Bükreş'tekı en yaygın fısıltı gazetesı haben Çavuşesku'nun uç benzennm bulunduğu ve bunlardan henüz ancak ıkısının yakalandığı bıçımındeydı" (Cumhunyet, 27 Arahk 1989) • Yaklaşık çeyrek yüzyıl Romanya nın yazgısını avcunun ıçınde tutan bır dıktator elbette soylencelerını de oluşturacaktı Halk, ınsanlardan oluşur, ama kımı zaman yapısında barındırdığı ınsanlardan soyutlanan bır kımlık kazanır Halk bu kımlığını kuşandığı an tarıhı uretecek demektır yıldızın parladığı an'dır bu Yıne de halkın dalgalanıp köpürdüğü ve bütünleştığı zaman kesıtlerınde bıle bıreyın gerçek kımlığı, kıtlenın ıçınde kendı kendını sorgulamayı sürdürür ' Öldurulen gerçek Çavuşesku muydu?" Dıktatörün soyiencesı gerçekten öte bır ağırlık da taşıyabılır Korkutucu kımlfğıne karşın Çavuşesku ıdam edılmeden önce kaçmayı düşünmüyor muydu"7 Nereye gıdebılırdı kı 9 Çünkü Ikıncı Dunya Savaşı'nda Hıtler'e karşı "ıwfak"a gıren Batı ıle Doğu bu kez de Çavuşesku'ya karşı bütünleştıler Bu, kırk yıldan berı ılk kez gerçekleşmektedır Vıetnam'da, Küba'da, Angola'da vb yerlerde karşı karşıya gelen superlerın Romanya'da bırleşmelerı, belkı de son yıllarda yaşanan en ilgınç olaylardan bırısıdır Görünüşe bakılırsa Romanya'da Komünıst Partsı ıktıdardaydı, ama Çavuşesku bütunüyle yalnız kaldı, hem sosyalıst dünyada hem kapıtalıst dünyada dışlandı * Pekı, şımdı ne olacak? Romanya'dakı halk ayaklanmasının anlamı hıç kuşkusuz güncelın sıcaklığı ıhdıktan ve tanhın soğukluğu duyumsandıktan sonra saydamlaşacak, bu nedenle olay yaşanırken konuşmak, yanılgının rızıkosunu da bırlıkte getırıyor Iç ve dış ortak düşmana (ya da bır dıktatöre) karşı halk dırenmesı görünüşte butünleşmıştır, düşman ya da dıktator ortadan kalktıktan sonra ılk hedefe ulaşılmıştır, ama yengının ardından yenı ıktıdarın oluşumu ve yenı düzenın kurulması surecıne gırılır Işte bu süreçte bütünleşme gerıde kalır, ortak düşmana karşı bırtık ıçınde görülen güçler, kışıler, kıtleler, önderler, bırbırlerıyle hesaplaşmaya yonelırler Hele ortada halk ayaklanmasını yönlendıren deneyımlı bır örgüt ve lıder yoksa yenı düzenı kurmak büsbutun guçleşır Kımı zaman yenı düzenı kurmak ıçın yıne zor kullanmak da gerekebılır Iç ve dış dengelerın hesabında, yenı ıktıdarın hangı doğrultuya oturacağı bır başka sorudur Romanya şımdı bu soru ışaretının karşısındadır, Doğu Avrupa'nın otekı sosyalıst ülkelerınden daha karmaşık ve daha bılınmeyenlerle dolu bır surecın kapısı açılmıştır kımsenın, sonunu kolay kolay kestıremeyeceğı bır başlangıç yaşanıyor Romanya'da bır "hanedan" yıkılırken Türkıye'de bır tartışma başladı, kımılen bızdekı durumu ele alıyor ve soruyor Bızım "hanedan" ne zaman yıkılacak? Kımılen de dıyorlar kı Romanya ıle Türkıye arasında benzerlık yoktur, bızde çok partılı rejim yuruyor, muhalefetın olanakları var, az da olsa özgüriükler geçerlıdır Ister oyle ıster böyle ıster haksız ıster haklı olsun, bu tür tartışmalar düşünmeye yarar kımı beyınlere şıfalı etkıler yapar Prof. Dr. R. KÂZIM TÜRKER A. Ü. Tıp Fakültesi Farmakoloji Anabilim Dalı Oğretim Üyesi Dını ınanışlann sıyası yaşamımızda bir sömuru aracı olarak kullanılması, yenı bir olay değıldır Bılımsel gelışmelerjn ışığında, ılerı duşunceye sahıp devnmcı Türk ınsanının karşısına, engellerae maksadıyla, daıma bağnaz, kadera ve tankatçı bir karşıt hareket oluştumlmuştur Cumhunyetten öncekı donemlerde bunun çok acı örneklerı görulmuş ve yaşanmıştır Çunku hıçbır emperyalıst dış odak, ul kemızın pozıtıf bılım yolunda ılerlemesını ıstememıştır Bunu gerçekleştırmek ıçın de en kolay yolun, ıçunızdekı ışbırhkçılenn aracılığı üe halkın, dınsel ınanışlanm sömürmek olmuştur Anadolu destaıunı KuvayıMıllıye ruh \e ınanışı ıle ulusal bırlığı sağlayarak buyuk bir başarı ıle sonuçlandırıp, Turkiye Cumhurıyetrnı kuran ve bugünku yaşamımızı borçlu olduğumuz yuce Ataturk, bu ülkenın temelını oluştururken, dış güçlenn ışbırlıkçılerı olan bağnaz, kadercı kafa yapılarının oluşturduğu ne denlı zorluklarla karşılaştığını, devrım tanhımızı ınceleyen her Turk aydını bılır Bunun ıçındır kı Ataturk, yaşamda ve uygarlık yolunda ılerlemede tek yol göstencının poatıf bılımler olduğunu, bunun dışında yol aramanın buyuk vanılgı olacağını vurgulamıştır Yaptığı ölmez devnmlenn ternelınde yatan da bu düşüncedır Turk ınsanının dınsel ınanışlannı bir sömuni araa olarak kullananların, emperyaJıst dış guçlere ne denlı yarar sağlayacağıru anlatmaya gerek yoktur Laıklık ılkesının yerleştınlrnesı, bu engellen yok etmede en önemlı devnm hareketıdır Ikıncı Dtfnya Savası'nın bıtımıne kadar, hıçbır ödun verılmeden uygulanan bu "devnm ılkesı", ne yazık kı 195OTı yülardan sonra açık ve seçık olarak yozlastmlmaya çalışılmıştır Sıyaset sahnesıne atılanlar, en büyuk oy potansıyehnı böylece sağlamışlardır Bu konuda gunümuze kadar olan gelışmelerı fazla tanımlamaya gerek görmüyoruz Bıldığımız tek şey günümuzde, ulkemızın pek çok kurumunda dın sömurusünu benımsemış, kadercı ve tankatçılann gıtgıde artmakta olduğudur Bu gıbı kunselenn yuksek oğretim ve bılımsel kurumlara kadar sızmalan son derece endışe vencı bir durumdur Bılımde dın sömünisü yüksek öğretım kurumlannda çeşıtlı şekıllerde boy verrneye başlamıştır Günumuzde bılım ve bılım adamının tanırnı dünyanın her ülkesmde değışmez ölçüt ve kurallarla belırtılmıştır Bu ölçütler bızım yükseköğretım yasalannda da vardır 1950*b yülardan sonra bu ölçütler dıkkate alınmadan verılen akademık terfıler zaman aşamasında bir "negatıf seleksıyon"un ünlnu olan kımselenn belırlı ve önemlı noktalara gelmesıne ne den olmuş ve hıç de hoş olmayan bir kısır döngu ntın oluşmasmı sağlamıştır Nıtekım bunun son ünlnü YÖK Yasası'nın çok yerınde olan ve akademık terfilerde dıkkate aünması zorunlu kıünan maddelennın gereğı gıbı ışletılmemesıdır Yme YÖK dö OKTSYAKBAL EVET/HAYIR "Bizim Kafa Yıkılmadı..." Saygnılık Ü Prof. Dr. KEMAL ONEN Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Saygı ve saygınlığın ınsana özgü, kışısel \e toplumsal bır davranış olduğunu söylemek herhalde hatalı değıldır öbür canb türlennde bunun varhğını gösteren belırtı ya da ka nıtlardan söz edılemez Gerçı korku, cekınme türünden ıçgudusel davranışlann varhğını bı lıyoruz Ama buna, saygı dıyemeyız tlkel ınsan toplumlannda bu tür "korkn ahlakı" ya da buna dayanan "suspus olma", hatta "kendini adama" da var Ama ınsanı "biridk" kılan, onu "eşrefı mahlukat" yapan mtebklen gebştıkçe ve büımın, sanatın, düşüncenın uretım ve buluşlan ılerledıkçe ınsanın kaba, enstenktıf ve sadece bedensel ya da öbür korku tucu güçlerı yanında, bır başka yaru, asil olan yanı gun ışığına çıktı Bu yanı ıle ınsan, korku faktoru olmaksızın bağlanma, sevme, saynu, başka deyışle başkalarına deger vermeyı oluşturdu Bu gebşme ıle bırlıkte J?ır başkası da, olumlu ve olumsnz yanlan ıle belırdı Serwt gucu. Ancak bunun olumsuz yanlan her toplumda ayru şekıl ve guçte değıl özellıkle son 2530 yılda laştler ve knrumlann saygınbk kavramını ön plana almak, sev gıye önem veren özellık kazanmak yerıne, sıyasal sıfat, ıdan mevkı, servet ve bedensel guçlere dayalı yanlan ağır basan tutumlar ıçınde olduklan herhalde dıkkatınızı çekmektedır lçlentik ve takdırie sevdmek, sayılmak yenne gorev, mevld ya da servet gibi guçlenn destegıyle saygıya deger gıbı gozuken. fakat nefret du>nlan, tntum ve davranışlan begenilmeyenlerio (bunu, ıhsas da etsenız) vurdumdınmazlık ıçinde yollanna devam ettıklerını gormuyor musunuz? Hele etraflanndakı kulköle davranışblar Rahmeth Yahya Kemal, Osmarüı toplumu ıçın bır gun Park Otel'de şöyle demıştı "Bu toplum, göçebe toplumların özellıklenne sahıptır, kendınden kuvvethnın karşısında köle ve zayıfm karşısında ıse derebeyı gıbıdır" Türk devrımı, özgur, çağdaş ve uygar ınsana yönebk olarak, derebeyıkole kısırdöngusunu de sona erdırmeyı amaçbyordu Ne yazık kı devrımın karekterıstıklerı, Türk toplumunun her ferdını efendı, müreffeh ve özgıir yapmayı hedefleyen felsefesı, DoğululukBatılılık, ılerıcüıktutuculuk, dındarlıktaassup ve benzer ıkıcıllık ıçınde ve idareı maslahatçı polıtıkalar ıle yörungelerınden çıkarıldı Devnmler Bızans'ın devamı Osmanlı saray entnkalan tunınde ovunlann saldırı ya da çelmelennin hedefı oldu ve çeşıtlı olumsuz guçler, moral ve fikır guçlennın ve aydınlanma duşuncesı ıle bunlann uretımlennın >enne geçmeye başladı. Boylece saygınbk, savılma, sevılmek ve buna dayalı ınsan ve toplum değerlennın teessusu bılınçlı veya bılınçsız şekılde sabote edıkli. "Geldı bın dokuz yüz doksan Olup bıtene bır baksan Hey ağalar ne mı noksan"? Utanç duvarı yıkıldı Bızım kafa yıkılmadı' Şaır dostum Nebı Dadaloğlu böyte yazmış son şıırlermden bırınde "Bızım kafa yıkılmadı" Dünya tepeden tırnağa değışıyor otuz kırk yıllık dıkta yönetımlen ortadan kalkıyor Her yerde halk özgürlük, ınsan hakları, demokrası' dıye başkaldınyor, dırenıyor, variığtnı, etkısını gösterıyor Ama bız ezılmışlık, yıkılmışlık, kışılıksızlık çızgısınden bır turlü kopamıyoruz 'Utanç duvan yıkıldı Bızım kafa yıkılmadı " Nedır o kafa' 'Bır lokma bır ekmek', 'Dunya yansa hasırım yanmaz', 'Bır lokma aşım kaygusuz başım' ve daha nıce atasözlennın, deyımlenn yarattığı edıigın bır yurttaş' anlayışı1 Her şeyı aneye çekmek yalnız kendını düşünmek, kendını ve bır kaç yakınını kurtarmaya çalışmak, ışbaşında kım varsa ona yanaşarak çıkar sağlamak, demokrasıymış, özgürlükmüş, hakmış, hukukmuş umurunda olmadan yaşamaki Yaşamak denırse buna' Büyük bır toplumun bırer parçası olduğumuzu unutuyoruz O buyuk toplum bır aydınlığa, bır kurtuluşa gıderse bız de gıdeceğız' Tek başımıza yaşamın bunca fırtınaları arasında kaybolmamak güç hatta olanaksız Ama yıltardır özellıkle 12 Eytül serüvenınden bu yana yurttaşlara aşırı bıreycılık, aşırı benailık eğılımlerı aşılandı Sen başkalarına bakma, sen kendını kurtarmaya bak> Bunun bır adı da ANAP anlayışıdır, ANAP kafasıdır Ortadakı ornek de MSP adaylığından, takunyalı kardeşlıkten başbakanlığa, Çankaya'ya ulaşan, çevresındekılerı yüksek asamalara ulaştıran Sayın Ozal'dır Oyle korkutulmuş kı halkımız, en doğru, en haklı konularda bıle bır araya gelıp sesını yükseltmekten çekınıyor Kendı kendıne konuşuyor yakınlarıyla dertleşıyor duşüncesını dugusunu açıkça belırtmekten korkuyor Bır polıs devletınde mıyız' Hayır Oyleyse bu ürkeklık neden' Nedenı, demokratık bır duzende yaşadığımıza ınanmaya başlarken ünıversıtelerde, toplantılarda goruş bıldıren genç yaşlı ınsanların DGM savcılıklanna apar topar suruklenmelerı orada bır kaç gun tutulmaları, acılar çekmelerı, ışkence yoluyla, dayakla, daracık hucretere tıkılmalan Her gün gazetelerde bu tür haberlerı okuyan yurttaş nasıl olur da dırenç gosterebılır"? Özal'ın cumhurbaşkanlığına yalnız ANAP oylanyla seçılmesını ıçıne sındıremeyen, bunu bır lokantada açıkça belırten kışılerın karakollara, emnıyetlere göturülduğu bır toplumda yaşadığımızı unutmak olası mıdır? Duvarlar yıkılıyor Dıkta yönetımlen çökuyor Sağda olsun, solda olsun on yıl, yırmı otuz yıl ışbaşında kalmakta dırenen zorbalar teker teker yerle bır edılıyor Ne Jıvkof ne Pınochet, ne Duvalıer kaldı Ne de yüzbınlerce kışılık özel ordu kurarak ayakta kalacağını sanan Çavuşesku Bılınç ışığına kavuşmuş yığınlar, kafalara, özgürluklere çekılmış duvarları yıktı Geçen sabah Francelnter Radyosu'nun yayınlannda ünlu şarkıcı Mıchel Sardou'nun yenı şarkısını dınledım Rumen başkaldırısını öven, Rumen halkını kutlayan bır şarkı "Etrafına dehşet saçıyordu Kendını en guçlu sandığı ıçın Halk çıplak ellerıyle devırdı onu Işçılerle, öğrencılerle Yıkıldı bır duvar daha Özgurlüğunüzu, kazanmamz ıçın Hepımız sızın yanınızdayız' Dırenmek, sesını duyurmak, hakkını aramak yalnız yumrukla, sılahla olmaz Bunun başka yolları da vardır O da oy gucudür, baskı gücudür, kamuoyunun yanlışlıklara, demokrasıye ters düşen ışlerı yapanlara cephe almasıdır Butün dünya sağcısı solcusuyla özgür bır yaşam arıyor Ya bız, yüzde 36 oyla Meclıs'ı baştan başa ışgal etmıs son günlerde halkın yuzde seksenının tepkısıyle karşı karşıya kalmış bır ıktıdara karşı nıye bu denlı suskunuz^ Şaır dostum Dadaloğlu'nun dızelerıyle bıtıreyım Bakın kalem neler yazar Ortadırek yalın gezer Buyaşamı kalem bozar Utanç duvan yıkıldı Bızım kafa yıkılmadı Ona almış yüze satar Vıcdanı yok cuzdanı var Köprualtı kımler yatar Utanç duvarı yıkıldı Bızım kafa yıkılmadı Yıvlı hançer, yıvlı kalem Barış, ozgurlüğe selâm Ve Velhasılı velkelam Utanç duvarı yıkıldı Bızım kafa yıkılmadı Gökunyuzu yerınyuzu Tükenmez sevgının özu Karanlığa DADAL sözü Utanç duvarı yıkıldı Bızım kafa yıkılmadı öbür yandan bu tefekkür ve çağdaş bılımi yaratan Batı'da çoktan tanhe kanşmış dınsel fanatızme çağn çıkaran beyanlarda bulunmaktan kaçınmayız Dıyanetten sorumlular, laıklığın varhğını ya da gerekhlığını tartışırlarsa toplum ve ınsammızın nereye yöneleceğım varın sız tahmın edın Tanrı ınanç, sevgı ve saygısı da, algı gücü ve uygarlık düzeyı ıle anlam kazanır, gıyımkuşam ve dınsel göstenlerle değıl "Utanmazhk çok buyılk kuvvettır" derdı hocamız rahmetb Kâzım lsmaıl Gürkan. Bakıyorum da bazen nefret duyulan ıstıskal edılen veya sevgı ve saygıdan yoksun bulunmalarına karşın bu" kısım mevkı, güç ve servet sahıbı, ne kadar da koltuklannda kasılarak ve tebessümle rahat rahat oturabılıyor Ülkeye, topluma, hatta büıme, sanata daır ahkâm kesmeye devam edebılıyor Düne kadar esamileri dahı duyulmayanlar hasbeikader elde ettıklen mevkılerde hemen ustat oluverıyorlar Gercek anlamda saygı dnymak ve sayümak da bır gebşmışlık olçutudur Kultur ve bilgi bınkımını tamamlayamamış kışı ve toplumlarda saygınlık, yuzeysel ve gostermeük olmayı surdurur Geiışme, olgunlaşma ve toplumun ayduüanma yohına ve yorungesıne venıden gınnesi içtn çok gorevler duşuyor duşunenlere, gerçek aydınlar ve devnracilere. Bır yandan 21 yuzyılın büım, fikır ve bun "Ne cah ıledir ne mâl ıledir lara bağlı teknığın dönemı olduğunu söyler, Beyim, ululuk kemal iledir." Söz ustası, dıl ustası, ozan, vureğı yurt ve ınsan sevgısıyle dolu eşım, arkadasım, seçkın ınsan, ÎHRACATINIZA alıcınızın iflas, tasfıye, konkordato gibi nedenlerle ihracat bedelini odeyemez duruma duşmesi, gonderdığınız mallan kabul etmemesi veya edememesi gibi ticari risklere karşı ıthalatçı ulkede ıhraç konusu mallara ıthal ızninın iptali, para transferını engelleyen yenı bır yasal durumun ortaya çıkması, sevkedilen mallara geçıcı veya sürekli olarak el konulması gibi politik risklere karşı M. SUNULLAH ARISOTun sonsuzluğa enşmesı nedenıyle, telgrafla, telefonla ve doğrudan gelerek acımı paylasan, cenaze törenıne çelenklen, temsücılenjle katılan tum kurum ve kunıluşlara, yoğun ılgılennı esırgemeyen dostlanmıza, bana her turlü kolaylığı gösteren Kıtşadası Bdedıye Başkanlıgı'na teşekkur etmeyı borç bılınm ULKU AKISOY BİLKENT ÜNİVERSITESI İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ StGORTA Oğretim Elemanları Alınacaktır Bılkent Unıversıtesı Iktısadı ve Idarı Bılımler Fakultesı ne 19901991 ogretım yılında goreve başlamak uzere aşağıda belırtılen sahalarda, çok lyı derecede Ingılızce bılen oğretim uyelerı ve ogretım gorevlılen alınacaktır • • • • Bılgısayar Programlama Işletme Hukuk Medenıyet Tarıhı Başvuru Adresi: İktisadı ve İdarı Bilimler Fakültesi Dekanlığı Bilkent Üniversitesi P.K. 8, Maltepe Ankara 06572 TEŞEKKÜR Babam tsmaıl Topal'ın prostat amelıyatını başan ıle gerçekleştıren Istanbul Unıversıtesı Tıp Fakultesı Cerrahpaşa Hastanesı doktorlarından Sayın (Tel. 266 41 37) Prof.Dr. KEMAL KARABAY, Dr. ZÜBEYİR TELAT'a mınnet ve şukranlanmı sunanm MLSTAFA TX»PAL İstanbul'un merkezi yerlerinde Sigorta poliçenizi ihracat kredilerinizde teminat olarak kullanabilirsiniz. Ayrıntılı bilgi şubelerimizde. KAT KARŞILIĞI konut veya işhanı yapılmaya uygun, imar durumlu arsa aranıyor. Aracı kabul edilmez. DEMİR İNŞAAT SANAYİİ A.Ş. 151 24 90 143 60 51 CİTTIİt Seramık Heykel Sergısı TOPRA Ğl SEVGILEDIM '? B a n k a s ı '? S a n a t Ga'ensı ParmakkapıİST 219 Ocak 1989 Hem söyleşi Hem yemek ESBANK "Tedbirli ve Kararlı' Bu uygulama ESBANK ıle TURK EXIMBANK arasında ımzalanmış bulunan İHRACAT KREDl SİGORTASI ARACILIK SOZLEŞMESİ çerçevesınde yurutulmektedır DEMİR ÖZLÜ ANLATIYOR 2912 1989 günü saat 18.00'de Baromuzun Bakırköy Ceza Adhyesı karşısındakı lokalınde AvukatYazar Demır özlü, Isveç hukuk sıstemı ıle ulkemızdekı durumu karşılaştıran bır soyleşı yapacaktır Katılıp, yemekte beraber olalım önensıyle meslektaşlarımıza duyuruyoruz İSTANBUL BAROSU BAŞKANLIĞI Atelye lcadıye Cad 86 Kuzguncuk Sureklı Sergı Te< 342 36 32