24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
28 ARALIK 1989 HABERLER Başbakan bütçe eleştirilerini yanıtladı CUMHURÎYET/U Akbulut: Seçîmden hep kaçtınız Muhalefetin vatandaşı düşünmeyip "Acaba bir kanşıkhk çıkar da ben hükümet olur muyum" düşüncesini taşıdığını öne suren Akbulut, ANAP iktidannda şahıs ve zümre hâkimiyeti olduğu yolundaki eleştirileri yanıtlarken de şöyle konuştu: "Bunu diyenler milli iradeye saygı göstermeyenlerdir. Biz millecten aldığımız oyla burada bulunuyonız. Eger bir giio o Utifata siz de layık olnrsanız, oyla gelip burada otnrursunuz. Peki öyleyse şahıs ve zümre hâkimiyetiııden söz etmenin anlamı nedir? Biz bu demokrasiyi yaşatmak için ne mücadeleler veridik. Şahıs ve zümre hâkimiyeü Türkiye'de yoktur. Hiçbir zaman da olmayacaktır. Eger buna beveslenenler varsa, o hevesleri kursakJannda kalır." Akbulut, "Belediyeler hakkında arük konuşma zamanı gelmiştir" diye surdürdüğü konuşmasında, belediyelerin vatandaşa hizmette kusur işlediklerini ve beceriksizliklerinin famrasııu hükümete yüklemek istediklerini öne sürdü. Bekdiyeter nedeniyle bugün su sıkıntısı çekildigini, gazete habergerçeği yansıtmadığım, fiyatlann 23.9 misli arttığııu söyledi. Bütçe üzerinde kişisel görüşlerini açıklayan ANAP Konya Milletvekili Kadir Demir, SHP Genei Sekreteri Deniz Baykal'ın "Zamanı geiince sizin de cumhurbaşkanının da yakasına yapışacagım" sözlerini hatırlattı ve "Bu zaman ne zaman gelecek, biz buradayız giicün varsa gel yapış" dedi. Bütçenin genel kurulda kabulünden sonra ANAP'lı milletvekillerinin ayakta alkışlarıyla kürsüye gelen Akbulut, kısa bir teşekkür konuşması yaptı. Başbakan Akbulut, konuşmasında ANAPın kısa sürede "tarini olaylar" yaşadığını ve buna rağmen bütçe çauşmalannın da başanyla sürdürüldüğünü belirterek şöyle dedi: "Haksız ve yoğan bir menji propaganda altında tutulmak istemiyonız. Arük bundan sıynbp, kendimizi yeniden tanıtacak faaliyetlere başlama zamanı gelmiştir. tç problemimiz kalmamıştur. Bizim utanıiacak bir yanınuz yoktur. Vatandaş bu muhalefet parülerioe iıimat edemez. Ederse memlekete yazık olur. Memleketin selameti ANAP'ladır" dedi. Peşmergelere 45 nıilyar • DİYARBAKIR (AA) Kuzey Irak'taki savaştan kaçarak geçen yıl Türkiye'ye sıgınan ve Diyarbakır, Mardin ve Muş'taki kamplara yerleştirilen Iraklılar için kasım ayı sonuna kadar 45 milyar lira harcama yapıldığı bildirildi. Kamplarda kalan Irakhlara, Diyarbakır ve Muş'ta ev tahsis edildiği, aynca her üç kamptaki Iraklılara elektrik, su, yakacak verildiği, sağlık hizmetleri ve Uacın ücretsiz olarak sunulduğu belirtildi. Tüm bu yardımlann yaru sıra her aileye ayda ortalama 400 bin lira gıda yardımı yapıldığı bildirildi. Diyarbakır, Mardin ve Muş'taki kamplarda geçici olarak iskân edilen Iraklıların aylık ortalama giderınin l.S milyar lira dolayında olduğu da kaydedildi. Barodan "yemekü söyleşi" • tstanbul Haber Servisi tstanbul Barosu tarafından ayda bir duzenlenecek '"hem söyleşi hem yemek" toplantılannın ilkinde avukatyazar Demir Ozlü konuşacak. Cuma günü (yarın) tstanbul Barosu'nun Bakırköy Ceza Adliyesi karşısındaki lokalinde yapılacak söyleşide özlu, Isveç hukuk sistemi ile ülkemizdeki durumu karşılaştınp yurttaşlık sorunları ve sanat olaylanna ilişkin izlenimlerini anlatacak. Aynı gece baro, Demir özlü onuruna bir akşam yemeği verecek. ANKARA (Cumhuriyet Bürosa) Başbakan Yıidınm Akbulut, bütçe görüşmeleri sırasında hükümet adına eleştirileri yanıtlarken, hükümetin kendisi tarafından kurulduğunu savunarak "Ben hakttmet kurmak için lobilere, pazarlıga ihtiyaç duymadım" dedi. Akbulut, konuşması sırasında muhalefete "Sizi ne zaman seçime davet etsek bep kaçtınız, gene kaçacagııuz günler yakındır" diye seslendi. "Yöksek beyeünize nkirierimi sardetmek fizere buzurlannızda buluDuyonım" diyerek konuşmasına başlayan Akbulut, "Mevcut seçim sisteminin geçmişteki deneyimlerden kaynaklandıgını" bildirdi. Akbulut, sözlerini şöyle sürdürdü: "Hökümet tarafımdan kurulmuştur. Biz Anavatanlıyız. tl kumcurayum. Ben bir koalisyon hiıkiumeti konnadını, yeni bir hükumet de knnnadım. ANAP'ın önccki hakfimeüerinin programlannı devam ettirtcegimi beyan ettim. Ben hökiiıııet kurmak için lobilere pazarbga ihtiyaç duymadım. MffledeflaldıguıuzgöçiebukuıneÜ kardam." AKBULUT "Mubalefeti ne zaman seçime davet etsek kaçıyor." (Fotograf: AA) lerine göre düğünlerde gelin ve da menter sistemle, kanunla. bukukla na söz alan Maliye ve Gümrük mata şişe içinde su hediye edildi alakası yok. Siz koalisyon döne Bakanı Ekrem Pakdemirii, konuşgini de anlatan Akbulut, "Bu mn minde yiizde 510 alan partileri ül masına başlayınca dinleyici localan büyük ölçüde boşaldı. Bunu dur hizmet? tktidara gelseniz ve keyi idare eder hale getirdiniz. receginiz bizmet de budur" diye Bugün hükumet ve pariamenlo gören muhalefet milletvekilleri, konuştu. Erken seçim konusunda nun meşruiyeti hakkında kimse Pakdemirli'ye, "Vatandaş sizin giküçük bir mesaj veren Akbulut, nin soz soylemeye bakkı yoktur. bi düşiinmiiyor. Vatandaşa balun, şöyle dedi: Biz, demokrasi ve kanunlar gere lerk ediyor" diye seslendi ler. Pakdemirii de konuşmasında, "Turkiye'yi muasır medeniyet gi iktidanz, seçime de biz karar ler seviyesine çıkannaya çauşaca verecegiz. Sizi ne zaman seçime Baykal ve 1980 öncesine sataşmayı gız. Biz, bildiğimiz yolda devam davet etsek, hep kaçbnız. Gene sürdürdü. Demirel'in ANAP iktidarlan dönerainde fiyatlann 3540 edecegiz. ANAP'ın 26 Mart'ta al kaçacagımz günler yakındır." dıgı yüzde 20 mesdesinin pariaAkbulut'tan önce hükümet adı misli arttığına ilişkin sözlerinin Kültür Dernegi tiyeleri serbest • İSTANBUL (AA) Kadıköy Altıyol'da bulunan dernek merkezinde S gün önce "izinsiz toplantı düzenledikleri, yasak yayın ve patlayıcı maddeler bulundurdukları, arama yapmak isteyen polislere karşı koydukları" iddialarıyla gözaltına alınan 22 kişi dün İDGM'ye gönderildiler. İDGM Savcılığı'nca ifadeleri alınan samklardan 20'si serbest bırakıldı. Sıralanru beklerken şarkılar ve türküler söyleyen samklardan Dernek Başkanı Hakan Şeker ve Sekreter Olcay Uzun ise "Demekler Kanunu'na aykın hareket ettikleri" gerekçesiyle tutuklama istemiyle nöbetçi mahkemeye sevk edildiler. Şeker ve Uzun, sorgu hâkimi tarafından ifadelerinin alınmasından sonra serbest bırakıldı. Ecevit'ten protesto u Acaba Dinlerler mi? İZMİR Memura eili bin liralık ek zam ANAP'lı milletvekillerinin oylarıyla engellenirken, 1990 Butç© Yasası'nın 60. maddesine eklenen bir hükümle yaşam standardı göstergeleri 1989 yılı için yüzde 70 arttınldı. SHP "yaşam standardı'nın arttırılmasıyla ilgilı olarak Anayasa Mahkemesi'ne gidecek. TBMM'de dün yapılan konuşmalardan sonra 1990 bütçesi muhalefetin ret, ANAP'lıların "evet" oylarıyla kabul edildi. Şimdi siyasal iktidar on iki ay sü IZMİITPEN HJKMET ÇETINKAYA lfeşilyurt davası • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Mardin'in Cizre ilçesi Yeşüyurt köylülerine "insan dışkısı yedirüdiği" savlanna konu olan "Yeşilyurt davası"na dün devam edildi. Binbaşı Cafer Tayyar ÇağMayan'ın sanık olarak yargılandığı davada, Cizre Cumhuriyet Savcılığı'mn iki aydır mahkemenin istediği bilgileri göndermemesi üzerine duruşma şubat ayına ertelendi. Sanık binbaşı Çağlayan'ın gelmediği dünkü duruşmada, bazı tanık ifadelerinin de henüz gelmediği bildirildi. Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesi, Cizre Cumhuriyet SavcılıgYna davada müşteki konumunda bulunan Yeşilyurt köylülerinin, olay tarihinde herhangi bir olay nedeniyle sonışturulup sonışturulmadıklanna ilişkin bilgilerin iletilmesi için üçüncü kez yazı yazılmasına karar verdi. Mahkeme heyeti, gecikme olması halinde sorumlular hakkında yasal işlem yapılacağına da hükmetti. Mahkeme heyeti, Yeşilyurt köylülerinin avukatlanna da davaya ilişkin esas hakkındaki iddialanm hazırlamalan için de süre verdi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosa) DSP Genel Başkanı Büleut Ecevit, bütçe görüşmeleri sırasında ANAP adına konuşan Yasin Bozknrt'un kendisine yönelik deştirikri içeren sözlerini "demoknsi SHÇU" olarak niteledi. Ecevit, bu suça TBMM Başkanı Kaya Eıdem ile Meclıs'te grubu bulunan siyasi partiler ve TKTnin de ortak olduğu görüşünü savundu. DSP lideri Ecevit, dün yaptığı yazıü acıklamada, TRT'den canlı yayınla kamuoyuna duyurulan Yasin Bozkurt'un sözlerinin kendisine "agır deştiriler ve ithamlar" yönelttiğine işaret ederek şöyle dedi: "Bu büyuk bir haksızlık olmanın da ölesinde, bir demokrasi suçodur. TBMM Bftşkanı, iktidar sözcüsünii tryarmamakla, Meclis'te gruba bulunan partiler gereken tepkiyi gostermemekle, TRT de iktidar sozcüsünun bana yönelttigi eleştirileri ve iddialan aynen yasoça ortak olmuştur.' ş TRfTnin kamuoyunu serbestçe oluşturmakla görevli olduğunu anımsatan Ecevit, Radyo Televizyon Yüksek Kurulu'nun da "haber deferi ve niteJigi taşıyan faabyet ve açıklanuüann" TRTde yayımlanmasında hiçbir yasal engel bulunmadığı yönünde kararı bulunduğunu anımsauı. Ecevit, açıklamasında şu görüşlere yer verdi: TRT, şimdiye kadar, yasal yanıt hakkımı da, sudan bahanelerle benden esirgemiştir. Bu konuda, askeri yönetünin tutumunu aynen benimseyip izlemektedir. Kaldı ki TRT'den yanıt hakkımın ötesinde, anayasa ve yasa gereği söz hakkı istiyorum. reyte ekonomiyi bu bütçeyle yörv lendirecek, bir başka deyişle ayakta durmaya çalısacak. Ama nereye kadar? Sanayici ve işadamları ekonominin sıfırı tükettiğini, yatınmların durduğunu söylüyoriar. EBSO Başkanı Uğur Yüce'nin Türkiye'nin 1990 yılında yaşayacağı ekonomik darboğaza iiişkin yorumuna bakalım istersenız. Yüce, "1990 bütçesi umut ıs«ğı yakmadı" diyor ve ekliyor: Bu transfer bütçeyle altı ay içinde yatırımlar tümüyle durur. Evet 1990 bütçesi ANAP'lı milletvekiHerinin oyianyta kabul edildi. Pek çok işyerinde 1990 yılı öncesi işçiler çıkarılırken, pasif direnişler de yayılıyordu. PTT'de çalısan 22 bin işçi topiusözldşme görüşmelerinin anlaşmazhkla sonuçlanması üzerine yaklaşık 600 işyerinde yemek boykotu yapıyorlardı. Bir bakan, yaş sebze ve meyve ihracatının serbest bırakıldığını ya da bırakılacağını açıkladı. Ancak Resmi Gazete'de şu ana dek yayımlanmadı. Çeşitli söylentiler kulaktan kulağa dolaşıyor, gazeteler yazıyor. Dün TBMM'de 1990 bütçesi görüşülürken, TV'deki görüntüler gerçekten çok çarptcıydı. SHP Genel Sekreteri Deniz Baykal, üretici kesiminin sorunlarınt aktarırken, bir ANAP milletvekili, elleri titreyerek önündeki kâğıdı parçalıyor, sonra kulaklarını tıkıyordu. 450 bin tütün üreticisinin bugün içinde bulunduğu ekonomik koşulları SHP sözcüsü Baykal MECIİSTEN NOTLAR Çankaya balonuna yapışan başbakan FARL K BİLDİRİCİ ANKARA "Çankaya aıHanndan balon ftriatan kimdi?", "Balonlar ne renkti?", "Meşruiyel ararken inciler sacan kimdi?", acaba, "Rahmetli Menderes'in yakasına yapışan Baykal mıydı?", peki, "Başbakan'm, iklidann yakaana kim yapışacak?" ve tabii, "Bütçe görüşmelerinde muhalefetin eleştirilerinin mnhatabı kim?" Bütçe görüşmelerinde ortaya çıkan tablonun geride bıraktığı sorular bunlar. Nitekirn 1990 mali yüı bütçe gönışmeleri için dün sabah erkenden Meclise gelen milletvekillerinin yüzlerinden de heyecan okunmuyordu. "Sanki 15 gündür, 1990 mali yılı bütçesi üzerine saatler suren konuşmalar yapüıp, taruşmalar oldu da ne oldu?" Böyle düşünen ve bütçe gorüşmelerinin yaranna inanan az sayıda milletvekili varken gunün en önemli yanı konuşmalann tdevizyondan naklen yayünlanmasıydı. Gunlük eleştiriler, vatandaşlar için "toplu konuşmalar'1 haline getıriliyordu. Başbakan Yıidınm Akbulut, Deniz Baykal'ın konuşmaya başlamasından yarım saat kadar sonra Meclise gelmekle kalmadı, hemen genel kurula gırmek yerine, kuliste çay içmeyi yeğledi. Oysa Turgut Özal, başbakanlığı döneminde böyle "çay molalan" vermezdi. Belki, Akbulut da Başbakanlık Konutu'nun iyi detnlenmiş çaylarıru içme olanağına kavuşsa sabah Mecliste çay içraezdi. Güniin başanh hatibi Deniz Baykal, sanki kürsüde bütçe görüşmelerinin ilk gününde yaptığı konuşraayla yıldızı parlayan SHP Gaziantep Milletvekiu Mustafa Yılmaz'ı taklit ediyordu. Yılrnaz gibi basit, somut, halkın anlayacağı bir dille konuşan Baykal, ANAP'lılan sinirlendiriyordu. Baykal'ın Ziraat Bankası'nın batık kredilerinden, "nereden buldun" yasa tasansından söz etmesi, ANAP cephesinde hoş karşılanmıyordu. ANAP'b Bülent Çaparoglu bağırıyordu: "Osmanlı Bankası'ndan 5 milyar aldın, onun hesabım ver." ANAP'ın eski AP kökenli Grup Başkanvekili Yasin Bozkurt ile eski HFli Grup Başkaııvekılı Onund Seref Bozkurt da konuşmalannda Baykal'ı sert bir dille eleştiriyorlardı. Bozkurt, genç bir kızla bir diskotekte dans ederken fotoğraflannın yayımlanmasından bu yana ilk kez Meclis kursüsune çıkıyordu. Başbakan Akbulut da yansını Maliye Bakanı Ekrem Pakdemirli'ye gönüllü olarak verdiği kısıtlı konuşma süresinde bu noktaya degUnmeden geçemiyordu: "Biz hiç kimseoin yakasına yapışmayacağız. Hukuk yapışacak." Ama Akbulut da, "vatandaslan belediyelerden hesap sormaya" çağırıyordu. Akbulut, öbür liderlerin 1J saat konuşmasına karşın 45 dakika konuşarak kürsüden iniyordu. Böylece, Devlet Bakanı Güneş Taner'in, Süleyman Demirerin konuşması boyunca Başbakan'a hazırladığı notlar, fısıldamalan hep hoşa gitmişti. Kulisler, yine Süleyman Demirel konuşurken hoşalıyordu. Demirel, kendisine laf atma müdavimi haline gelen ANAP'Ulara aldırmadan Akbulut yerine sürekli cumhurbaşkanım eleştiriyordu: "Çankaya sırtlanndan yepyeni balonlar fırlatılıyor. Balonlann biçbiri dogru degil." Demirel'in "Çankaya balonlanna fırlattıgı oklar", sanki ANAP'lıların yuzlerine sabun köpüğü yumuşaklığıyla iniyor ve gülmelerine neden oluyordu. Akbulut da Demirel'i dinlerken güluyordu. Demirel, "kaşla göz arası kurulan hükümet" diyor, Akbulut gülüyor. Demirel, "Burası babamzın mali degil" diyor. Akbulut yine gülüyordu. ANAP açısından günün en sevindirici yam Akbulut'un az konuşması nedeniyle "dilinin sürçmemesi" oluyordu. tlk bütçesi TBMM'de kabul edilen Başbakan, konuşmasını şöyle tamamlıyordu: "Sizi ne zaman seçime davet etsek hep kaçtınız, gene kaçacağınız günler yakındır." Akbulut, bu sözlerle muhalefette bir mesaj mı veriyordu? Â7&4 KISA • MESS'i» bombateBmas MESS'in Ankara Şubesi'nın bombalaıunası davasına DGM'de devam edildi. Durujma, tanıklann dinlenmesı için üeri bir tarihe ertelendi. • tzİBsiı afîşlemc Bursa'da Eğitim Fakültesi ve KOltOrpark rivanna izinsiz afiş yapıştıran 3 kişi gözaltına alındı. • Açlık grevi Ankara Emniyet Mudürlttğü'nde gözaJtında tutulan çeşitli okullardan çok sayıda öğrencinın 6 giindür açlık grevi yaptıklan öğrerüldı. • tdam cezan Kadıköy'de yaklaşık 7 yıl önce komjusunun 6 yafindaki çocuğunu öldüren tzzet Topçuoğlu 3. kez idama mahkum edildi Ceza, hafîfletici sebeplerden mfiebbet hapse çevrildi. • öfntBCBC keraat Laikliğe aykın propaganda yapmak iddiasıyla Ankara DGM'de yargılanan Ayrancı Lisesi öğretmeni Ahmet Günay mahkeme heyetinın kararı doğrultusunda beraat ettı. • GözalbM protesto Yeni Çözüm Dergisi Ankara Bürosu'nun 25 anlık günü basılarak, büroda bulunanların gözaltına alınması Yeni Çözüm, Yeni Demokrasi, Eme&in Bayrağı ve Hedef dergileri taıafından protesto ediidi. Demirel'in özal'm sözlerini tek tek yalanlaması ANAP'üları etkilemîyordu. Sanki Demirerin patlattığı balonlar ANAP'lı milletvekillerinin yüzierine sabun köpüğü yumuşaklığında iniyor, sürekli gülmelerine neden oluyordu. Yasin Bozkurt, sinirli olduğu için bir ANAP'hnın Baykal üe ilgiü olarak 2000'e Doğru Dergisi'nde yayımlanan haberleri anımsatan bilgi notunu bile okuyamıyor, sözü yıne "yakaya" getiriyordu: "Baykal, rahmetli Menderes'in yakasına yapışan kişidir." Baykal'ın yarutı ise, "Rahmetli Menderes'in yakasuu tntmadım. Ama elime fırsat geçerse Özal'm da, ikddann da vakasnı tutacagım." Bu "yaka" meselesi o denli önemlıydi ki, TRT cevap hakkı vermiyor öte yandan TRT Haber Dairesi Başkanı Ceyban Baytur, Cumhuriyet'in sorusunu yamtlarken canlı yayına herhangi bir denetim uygulanamadığını belirterek, "Bu TBMM'nin bir faaliyetidir. Canlı yayına herfaaagi bir şeküde müdahalemiz söz koauM degil" dedi. DÜZEITME Gazetemizin 27 Aralık 1989 günü 6. sayfasında yayımlanan "30 kişi gözaltına alındı" başlıklı haberin üzerindeki fotoğrafm haberle ilgisi yoktur. Fotoğraf, 1988 yıhndaki "1 Ağustos Genelgesi"ni protesto eylemleri sırasında çekilmiştir. İlgililerin isteği üzerine düzeltiriz. çok güzel yansıttı. Bugün bir tütün ülkesi olan Türkiye 349 milyon dolar tütün ihraç ediyordu, bunun karştlığı olarak 225 milyon dolarlık sigara ithalatı yapıyordu. Geçen yıl Manısa yöresinde tuccar tütün üreticilerini dolandırmıştı. Şimdiye dek parasını alamayan üreticiler, eylem yapmışlar, ama bir sonuç alamamışlardı. Manisa Mılletvekili olan Maliye ve Gümrük Bakanı Ekrem Pakdemirli'nin kaç kez kapısını çalmışlardı. Ama yine de paraları tüccarda kalmıştı ureticilerin. Oysa tütün üreticilerinin toplam aJacaklan 4.5 5 milyar liraydı. Türkiye, giderek bir "kapkaç ülkesi" oluyor, tüccar üretictdef>tütünü alıyor, ama ödemiyor. Siyasal iktidar da böyle bir kapkaça göz yumuyor, kimseden ses soluk çıkmıyor. Ya çay üreticilerinin konumu? Çay üreticilerinin alacağı 180 milyar lira Özel kuruluşlar devletten kredi alıp fabrika kuruyorlar, ama çay üreticilerine borçlarını ödemiyorlar. Kırsal kesimde sorunlar bununla da bitmiyor. Türk tarımı sancılı bir döneme giriyor. Tüm bu olup bitenleri siyasal iktidar gözardı ediyor. Eli kuiağında; kısa bir dönem sonra Türkiye gıda maddeleri ithal eden bir ülke olacak. Aynı itatya örneği, yıllar önce tütün satarken, bir gün tütün ithal eden ülke olacak Türkiye. Bir de hükümetin Çevre Yasası tasarısı var. Emekli, dul ve yetimterin emlak vergilerini de arttırmayı amaçladığı söyleniyor. Enflasyonun hızla tırmandığı bir dönemde memurlara 50 bin lirayı çok gören ANAP iktidarı "karaya vuran gemiyi" bakalım yüzdürebilecek mi? ANAP'taki tayialar durumun pek iç açıcı olmadığını biliyorlar. Ama ikinci kaptan dümende kalmakta kararlı. Ya halk? Enflasyon zincirine tutsak kalan halk daha fazla dayanabilecek mi? O nedenle muhalefet ANAP'lılara sesleniyor: Kurtuluşunuz erken seçimde... Acaba dinlerler mi? Kendime yılbaşı hediyesi aldım! SHP'NİN 4KADIN KOTASI'NA NE DİYORLAR? Kadınlar özverili degil ^g Kadınlann politikaya aktif olarak katılımııun önündeki engel yine kadınlardan kaynaklanıyor. Kadının bileğinin gücüyle politikaya girmesi, seçilmesi gerekir. çimle gelmesini istiyoruz. Eskiden kadın kollan varken kurultaya 60 kadın delege yollayabiliyorduk. Ancak bugün kurultaya Ankaradan bir kadın delege bile yollayamıyoruz. Kota olayı, erkeklerin şansından bir azalma gibi algılanabilir. Ama bugüne kadar erkekler bize kendiliklerinden bir yer ayırsalardı, böyle bir isteğimiz olmazdı. Aynca bu sadece bizde değil, Birleşmiş Milletler'de ve Sosyalist Entemasyonal'de alınmış bir karardır. Kadınlann deneyimsiz olduğu görüşüne katılmıyorum. Hiç deneyimi olmayan erkekler de politikaya girdi. Üstelik bazı kadın politikacüannuz var ki birçok erkekten daha deneyimU. Y a k a p K e p e a e k (SHP Parti Meclisi üyesi): Kadınlann politikaya aktif katıumı, toplumsal yapı, gelenekler, isühdam sorunu, kentleşme gibi etkenlerin yarattığı olumsuzluklann bir uzantısı olarak yıllardır engellenmiştir. SHP'de uzun bir süredir kadınlann bu konuda örgütlere yaptığı ısrarlı talepler vardı. Kontenjan ayrılması kararı bence politik bir karar değil, bu haklı taleplerin doğrudan bir yansımasıdır. Politikacılık yüzmeye benzer. Deneyim, politika yaparak kazarulır. Bu kendilerinden gelen bir istem olduğu için, kararı çok yerinde buluyorum. Kadınlanmız politikaya aktif olarak gırerek bu konuda da deneyim ira7ana/aHar ve başanh olacaklardır. i a a e r G e a f (SHP Tunceli Milletvekili): Politika zorlamayla olmaz. Sağlıklı çalışan, dinamik unsurlaı politika yapmak istiyorsa partide her zaman için onlara yer vardır. Eğer bu nitelikteki insanlar siyasete katılıp gerekli çabayı göstermezlerse, zorlama yöntemlerle işbaşına getirilenler nedeniyle bu parti kendi rakıpleri karşısında yenik duruma düşebilir. Böyle bir uygulamada öngörülen oran çok yüksek. Bu oranla bir uygulama kısa dönemde zaaflara yol açabilir. Ama üle de kadınlann gelmesi, partide etkin olması için böyle bir yöntem öneriliyorsa daha düşük oranlarla başlayıp bu geliştirilebilir. Örneğin Tunceli'nin Pülümür, Nazimiye, Çemişkezek ilcesinde yönetime gelecek kadın üyeyi nasıl bulacağız? Tüzükte böyle bir oran var diye hiç iş göremeyecek insanlan mı oraya getireceğiz. Sonra bu uygulama bugüne kadar erkekligiyle politikada başanlı olaınayanlara kadın olarak politikada bir yerlere gelmek için belki de Mındıkoğlu'nun kapısuu çaJdıracaktır. Geçen gün yılbaşı alışverişine çıktım. Arkadaşlara falan ufak tefek bir şeyler aldım. Kendime de bir ütü hediye ettim. Eve gelir gelmez denedim. Öyle hızlı ki... Ahmet hayran kaldı. Üzülme dedim Ahmet'e, arasıra sen de kullanabilırsin. Hatta, ıstersen ütüyü hep sen yap...J} AEG DB 106 BUHARLI ÜTÜ Yaömurtama stotemlyl* kmdl kandini lemiıtor. Buhar avar duu•nesm yağmuriama loklası na getırnek ye(erl«lıı Buhar m M a n •yattanabHr. aÇoH aı nfv daha fazta ço*< lazla bı/ıar'Kumasm cmsıne oorc Su hamatf jtttMha. Su mictan uldene suresmce her an goztnunn cxiır>dedr H a » M kordon gMtl utulemede kotevtı* sau lar ve kordonun kıvrıhp kr^masjnı onlet l a rigortm «anar. vcfla, mıs dkışlarmdan eftılenmez çaromadan dusmeden dolayı » avarı bozulmaz Inot \*bm\ kanMvı duöme altı ululemeâe kotayl* sağlar I ş ü a y S a y g u ı (ANAP tzmir Milletvekiü): Ben 1973 yüından bu yana politikanın içindeyim, kadın oLraamdan ötürü hiçbir güçlükle karşılaşmadım. Kadınlann politikaya aktif olarak katılımının önündeki engeller yine kadınlardan kaynaklanıyor. Politika, özveri isteyen bir uğraş. Kadınlar bu konuda yeteri kadar özverili ve istekli degil. örneğin ben her hafta kahveye gidip seçmenin sorunlanm dinlerim. Kadını politikaya sokmanın yolu kontenjan ya da kota ayırarak tepeden inme atamalar olamaz. Kokteyllerde boy göstermek milletvekilliği yapmak değüdır. Kadının, bileğinin gücüyle politikaya girmesi, seçilmesi gerekir. Bu konuda kadın erkek eşitsizliği olduğuna inanmıyorum. önemli olan özveri ve çabadır. örneğin Türkan Akyol, bulunduğu yere bileğinin gücüyle gelmiş çok saygıdeğer bir hanımefendidir. « U K M u a l (Çankaya Belediye Meclisi üyesi): Daha önce kadınlan politikaya Özendirici bir durum yoktu. Politika zor bir uğraş. Politikada belli pazarlıklar etkili oluyor. Biz kadınlar olarak bu pazarhklara katılamıyorduk. Bu nedenle de seçimlerde başan şansımız az oluyordu. Sonuç zaten belli diye düşünüldüğünden katılım da az oluyordu. Bu durum özellikle küçük yerlerde daha geçerli. Genel başkanımızın kadınlann politikaya kalılımını antırmak amacıyla konuya sıcak baktığını biliyoruz. Ancak söz konusu olan karar yanlış yansıtılıyor. Bizim istedigımiz kontenjan değil, kadınlara belli bir kota ayrıimasıdır. Biz belli ısımlere kontenjan aynlmasını değil, kadınlara kota aynlmasını ve bizlerin oraya se AEG Ütü'nün tabanı teflondur Çok yüksek ısıda ütülesenız bile yapışmaz, kumaşı parlatmaz. Her tür kumaşın üsiünde hızla kayar. En küçük kırışıQı bile atlamaz Cın gibıdir. Çok hareketlidir. Tam bir AEGdir. Yaşamı güzeileştıren bir AEG! AEG StRECEK
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear