14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
10 ARALIK 1989 HAVA DURUMU ıroıoıı Meteon Genel Mudüriüflü'nden alınan bitgıye göre, bütün bUgeienmız çok bututlu ve yajfea geçacak. teflışla; geneKMe yajBKjrlç Anadolu'nun kuzey ve do$usu, Karadeniz'in iç kesımlen Doğu Anadolu'nun kuzeymde karta kanşık yağmur ve kar şeHınde otacak HAVA 5ICAKLIĞI Ûnemlı bır dejçıHikolrnavacak. RÛZGAR: Guney ve batı yönlectlen hafif ara sıra orta kuvvette esecek DenıztennMde Rüzgâr Marmara. Kuzey Ege ve Bat Karadenız'de yıldız ve poyrazüan, Dogu Karadenız. Guney Ege ve Akdenız de kıbte ve lodostan 46 yer yer 78 kuvveSnöesaatte 1628yeryer 34 6eAdana Adapazan Mıyaman Alyon AJn Anlara AnUya Artvin Ayö'n Balıkesr eonak ra'z mü hızta esecek. DENIZ Kaba daıgalı olacak üalga yukseKBokj lığı 12 5 açıkıarda 2.54 m. dolayında bulunacak van Gölü'nde Butsa tıava Çok bututlu ve karta kanşık yajmur ve kar yağışlı geçe Çmakjaıe cek Ruzgâf güney ve batı yönlerden hafif ara sıra orta kuvvette Çorum DenaJ esecek GM küçuk dalgalı olacak "«flmuflu CUMHURİYET/17 TURKIYEUE BUGUN Y 15° 8°ayart>akır Y Y Y 6° i°Erzuıuın Y 1» 8° Eskçetir K *> O°Gaaaıtep 9°Gkuun Y Y 13° 9° Gümuşhane K T»2° HaJddrı 5° (Ptanr 3»3»Kars 2°?> fastamonu 3"2° Kaysen 7» 2° Kırtdarelı 9° 4°Konva 3° 2° Küöhya 8° 6Malatya 6° 3°Marosa 7° 0°KMara$ 1° 7° MKSOT OUNYA'OA BU6ÜN Lerar.graö rf 4° 10°MuJla 3°1° Muş 7° 9? Y 9° 5° Y 6° «° Y 15° 8° Y 10° 6° 2° 2° 4° 1° 9» 3° 9° 3° S° 0° 8° 3° 2°2° 9° 4° 9° «• 3° 3° \ Zunh Waanö ^h.'<V • Beicrad •Belcr, • O Arr Amman Atna Moskova sr 1°4° Samsun 4° PSBtt 8° 2°Sınop 12° 6°S.vas 3° irietadaj 30PTraözon *>2°Tuncef 7° (PUşak 3° 0°Van 5° 3°Yazyat 5° 2° ZonguMak ur Tebn: e° *> 2°2° 8° 3° * «'« B bulutiu G guntsk K Ufn S i siı Kalîîre» S 7° Y V Y 17° 0 A 20° Bvcekma Y « • S 3» Bml B 6° S 3» Bora BruksaC Budapeşte Cenevre A 22° Cezayır A 18° &ööe A 19° Dubayı Frankfurt S f Y 17° Gırne K 8° Helsınto A K° Kahıre S 6° S 4° Lefloşa Y 17° K Tl S 6° B 0° K f Osk) S 8° Pnrıs S 0° Prag A 18° Y 14° K S° Solya Y 19° $ A 15° A 18° lınus S 1° Y 8° A 4° WashmçlonB 9° Zunh S T Urangrad Londra MaM Mtlan Montreai Mostaa MOmiı Y 14° Y 3° s r B 10° B r o MUSTAFA EKMEKÇt ANKARA NOTLARI Utanç Duvarları... £2? 6 Aralık 1989 Çarşamba günkü 'Tercüman" Gazetesi'nin ikinci sayfasında kocaman bir başlık: "Camiler kışla yapıldı" diye. Tercüman yazarı Nazlı llıcak, Süleymancılann başı Kemal Kacar'a şöyle soruyor: Demm cenazeteri yıkayacak din adamı kalmamıştı dediniz. Benim duyduğum kadarıyla, ismet inönü döneminde camileri kışla ve depo yapmışlar doğru mu? Tabii. 2. Dünya Savaşı sırasında askerler ayakkabıları ile kışla yapılan bazı camilere girıyor, içinde yatıyor, kalkıyorlardı. Mesela koskoca Sultanahmet Camii'nı kışla yaptılar. Ne ınsafsız soru, ne insafsız yargı bu! Nazlı llıcak 1940 doğumludur. İsmet İnönü, cumhurbaşkanı olduğunda daha doğmamıştı. AP'nin eski Milletvekili Kemal Kacar ise 1940'ta 23 yaşındaydı. Kacar, o sırada, Süleyman Efendi'nin kızının büyümesini mi bekliyordu? Öteden beri söylenir, dillerde dolaşır; "CHP döneminde camilere saman dolduruldu..." fılan. İnönü, zaman zaman bunun yanıtlarını verdi. 63.1969 günü Meclıste, konuşması sırasında bir yerde özetle şunları söyiedi: ".. Çok işitmişimdir. Evvelden hatırlanm. Savaş esnasında camileri ambar yaptığımızdan ve tecavüzler yaptığımızdan çok şikâyet edilmiştir. Sıkıştıkları zaman siyaset adamları bunları dine karşı bizim saygımız misali olarak öne sürmeye çalışırlar. Şimdiye kadar bu tarizlerin hiçbirini önemsemeyip cevap vermeye değer bulmadım. Ama bu sefer söyleyelim: İkinci Cihan Harbi'nde seferber iken ordular, her gittikleri yerde kapalı, barınmak için kapalı yer ararlardı. Bu orduların nerede barınacakları, hangi yerde vazife alıp imkân bulacakları, cumhurbaşkanı olarak benim ne bildiğim, ne gördüğüm şey vardır. Rahmetli Mareşal'ın idaresinde hareket yapan ordular, muhtelif yerlerde mevzi alırlar, yürürler ve memleketi müdaafaya çalışırtardı. Şimdı seferberlik zamanında boş binalara girmek, askerlerin pek iyi hatırlayacağı, askerlik edenlerin bileceği kanun icabıdır. Seferiye nizamnamesi denilen bir askerı vesika vardır ki askerlerin yürüyüşleri, ikametleri, barınmaları ve sairesini tanzim eder. Onun bir hükmü şudur. Çadırlı ordugâh vardır, hiçbir çadırlı ordugâh en zavallı bir kapalı yerin ruhsatını veremez. Hiçbir çadır bir kapalı samanlığın ruhsatını veremez. Onun için imkân buldukça kıta kumandanının vazifesi, boş bulduğu binayı işgal edip o gecenin yağmurundan, şiddetinden ertesi günü muharebe meydanında savaşacak olan askerınin dermanını koruyarak götürmektir. Tamamıyle askeri bir icap. Bunları bana seferin camilere, din icaplarına saygısızlığı olarak göstermek ısterler. Bir defa söyleyip geçiyorum. İhtimal yine söyleyeceklerse tekrar düşünürler. Seferde, camilerden, mekteplerden boş bulunduğu zaman askerler istifade etmiş olabilirler. Ama hiçbir zaman camiler, milletın bütünlüğune, devletin temellerine kastedenlerin yığınak yeri olmamıştır. Bu, ilk defa şimdi oluyor. Turk milletinin selameti, bağımsızlığı, ılerlemesi için yapılan her çaba tarihimiz boyunca iç ve dış düşmanlarca küfür ilan edilmiştir. Öteden beri Osmanlı devrinde ve her devirde Türkler, içte ve dışta bulunan düşmanları taratından kâfir ilan edilerek nıtaka düşürülmek istenmistir. Bundan tabıı bizim nesil kurtulmadı. Bız, mılletın ölüm dirım savaşında, bizim çabalarımız esnasında Şeyhülislamın ıdam fetvasını üzerimızde taşıyarak çalıştık. Şimdı teşvik gören bu vazifesiz ve mütecaviz din görevlılerinin, diyar diyar dolaşıp bizteri kâfir diye ilan etmeleri, tasavvur buyurursunuz ki bızi hiç müteessir etmiyor. Yalnız sorumluların ne kadar yüz verdiklerıni düşünerek mahzun oluyoruz..." (Çagdaş Devlet Adamı İsmet İnönü, Tekin Yayınları Sayfa: 205207). 1950'de, Türkçe ezanın Arapçaya çevrilmesınden bü yana, "din sömürüsü"nün duvarları yıkılamadı bir türlü. Berlin'de duvarlar yıKıldı da bizde "din sömürüsü" duvarları yıkılamadı. Bunlar, gerçek utanç duvarlarıydı! 141142 duvarlannın yıkılmasını istiyoruz; o jlericilerin önüne,, çekılmiş bir duvardı, onun ıçın. Gerıciliğin önüne çekilen 163 du, varı da yıkılmalı ki, kimin gerçek Müslüman olduğu çıksın ortaya. Dinin potıtikaya araç edilmesi kalksın ortadan. 163'ü her cuma çiğneyenlere bir şey olmuyor da, olanlar garibanlara mı oluyor? 163 kalkınca, "camiciler" nasıl birbirıne girecekler göreceksiniz; bağıracaklar: O mu? Onun Müslümanlıkla ilgisi yok; o bir sahtekârdır! Takke düşüp kel görünecek. Yıllardır süren din sömürüsü, foyasıyla birlikte ortaya dökulecek. İsmet Paşa'nın ne denli haklı olduğu çıkacak ortaya. Hacı Turgut Bey, Meclis'te ANAP'lıların oylarryla cumhurbaşkanı seçildikten sonra, yabancı gazetelerin muhabirlerine bir çay vermişti. Burada, Atatürk'ün yakın arkadaşlanndan Hasan Cemıl Çambel'in kızı, Neue Zurcher Zeitung Gazetesi muhabiri Leyta Çambel şöyle dedi: Cumhurbaşkanı andı içtikten sonra, Atatürk yolunda olacağınızı soylediniz; bunun bir sinyalini vermeyi düşünür müsünüz? Bunun çok kolay bir yolu var; ne bir formalite, ne bir işlem ister; ezanı Atatürk'ün yaptığı gibi, Arapçadan Türkçeye çevirmek; "Allahüekber" yerine, daha güzel olan Türkçe "Tann uludur" demek... Leyla Çambel, sorusunu sordu bekledi. Hacı Turgut Bey, karşılık verdi: Olmaz, dedi, fîkir hürriyet var; ayrıca Katolikler de Latince dua ediyorlar! Leyla Hanım, sustu bir şey demedi ama "Yobaz anlayışa düşünce özgürlüğü, Kemalistlere ise, yok" diye geçirdi tçinden... "Türkçe ezan" konusunu, 12 Eylül'ün en sıcak günlerinde atmıştım ortaya; 12 Eylülcüler, madem Atatürkçüydüler, haydi bakalım, ezanı Türkçeleştirsinler de görelim! Cumhuriyet'i kapatmadıkları kaldı, Genelkurmay'dan bir zılgıt geldi; "Kesin bu tartışmayı" diye. Ben tartışmayı zorunlu kestim, Tercümancılar da bana sövmeyi kestiler. Haydar Saltık'ın halkla ilişkiler. yöneticisi Deniz Albay Salim Oervisoğlu, telefonda şöyle diyordu: Sayın Ekmekci, Türkçe ezanla ilgili tartışmanın durması iyi oldu, size sövgüler de bittı! Öyleydi o zamanlar, kimi yazarlar, 12 Eylül'ü arkalarına alır, bizlere veryansın ederlerdi. Bir de yurtdışındakilere çatartardı. Elleri bağlı ya yurtdışındakilerin, vur gitsin! Bu duvarların da yıkılması zamanı geldi, geçiyor. Çezaevlerinin, zindanlann duvaıian da yıkılmalı, 12 Eylül'ün içeri doldurdukları, özgürlüklerine kavuşmalı. Yurtdışındakiler, yurtlarına dönmeli... SHP'de örülen duvarlara ne demeli? BULMACA SOLDAN SAĞA: 1/ BöbTekleri ve hastalıklanm inceleyen bilim dalı. 2/ Çevresini rahatsız etmeyen... Osmanlılar'da gece bekçisi. 3/ Eski Mezopotamya halklannın gök tannsı... Banndırma. 4/ Radyumun simgesi... Derinlikler. 5/ XIX. yüzyılın en büyuk bilim adamlarından biri sayılan ünlü Ingiliz fizikçi ve kimyacı. 6/ Bir Pasıfik ülkesi olan Vanuatu'nun ba$kenti... Mustahkem yer. 7/ Bir rekoru yinelemek anlamında kullaıulan spor terimi... Afrika'da yaşayan bir antilop. 8/ Yaldızlı... İçinde maden ergitilen kap. 9/ Yapay olarak elde edilen aktinitlerden bir element. YUKARIDAN AŞAClYA: 1/ Budun ön kısmından elde edilen dana «i... Tavır, davranış. 2/ Küçük ticaretle ya da el zanaatlarıyla geçinen kimselere verilen genel ad... Sonunda yumuşayıp açılarak yara halini alan enfeksiyon kökenli deri kabartısı. 3/ Bulanık... lşsiz, aylak. 4/ Yoz... Çok eskiden Hindistan'ın kuzeyinde^yaşanuş bir rialk. 5/ Aruz ölçüsünde kısa okunması gereken bir heceyi uzatma. 6/ Efelek de denilen ve yaprakları sebze olarak kullanılan bitki... Adres olarak kullanılan bir kısaltma. 7/ Japonya'da bir kent... Yahudilerın, kendilerinden olmayan kişi ve topluluklara verdikleri ad. 8/ Tepkili uçak... Heykel. 9/ Koşul belirten bir ek.... Sakagı da denilen ölümcül bir hayvan hastalığı. TARTIŞMA O^nanlı Yönetimiıtde Türkler Türkiye Türklerinin kökeni, Orta Asya'dan göç eden Oğuz Türkmenleridir. Öztürkçe konuşan bu topluluğa "Türk" adının verilmesi 6. yüzyılda Göktürkler döneminde başlamıştır. 23 Kasım 1989 tarihinde Sayın Cemil in "Tnrkçuluk, Milliyetçilik ve Osmanlı" başhklı yazısım ilgiyle okudum. özgun vebilimse) nitelikteki yazısında, Osmanlılar döneminde, Türklerin nasıl aşagılandıgıu örneklerle açıklıyordu. Türkiye Türklerinin kökeni, Orta Asya'dan göç eden Oğuz Türkmenleridir. Öztürkçe konuşan bu topluluğa "Türk" adının verilmesi 6. yüzyılda Göktürkler döneminde baslamışür. Anadolu kapüannı açan Selçuklulann çoğunluğunu Oğnz Turkleri oluşturmaktaydı. Daha sonra gelen (100125 yıl sonra) Osmanlılar da Oğuzlann Bozok kolunun Kayı boyundandır. Selçuklu ve Osmanlılann yerleştikleriAnadolu ve Trakya'nın bugunkü genel adı olan "Türkiye", Batı dilinden alınmış bir sözcuktur. Anadolu'da ilk Türk devletini M.Kemal Atatürk, Ulusal Kurtuluş Savaşı'ndan sonra kurmuştur. "Atatürk'ten önce Anadolu'da Türk Devleti yok muydu" diye bir soru sorulabilir. Türk vardır da Türk Devleti yoktur. Türkçe konuşan bu topluluğun yöneticileri kendi adlanna devlet kurmuşlardır: Kimisi, "SeJçuklu", kimisi "Osmanlı" demiş. Bizans'a yakın yerleşik duruma geçen Osmanlılar, kökenleri olan Oğuz Türkmenlerine yabancüaşmışlardır. Anadolu'da yaşayan Turkleri sömürülen azınlık durumuna düşürmüşlerdir. "Türk" adı bir aşağılama olarak kullarulmıştır. Tarihçileri Mustafa Naima (Efendi), Naima Tarihinde, Türkler için "tdOsmanlı padişahları, ülke yönetimini Türk olmayan, devşirme, Veziri Azamiara buaknuşlar. Türkler, kendi ülkelerinden, yabancı yöneticüerin elinde ezilmişler, horlannuşlar ve de katledilmışlerdir. Kuyucu Murad, Anadolu 1 da 40.000 Türk'ü kuyulara diri diri gömerek öldürmüştur. Nedeni, Alevi olmalan. Kimdir Kuyucu Murad? Bir Hırvat'tır. Osmanlı, kuruluşunda Turktü, gelişip genışledikçe Osmanlılaştı, Türkçeyi unuttu. Araplaştı, Farslaştı, karıştı Osmanlılaştı. Gunümüzün Osmanlıcıları da buna, "yaşayan dil" diyorlar şimdi. Osmanhnın dönek, devşirme, özüne yabancılaşmış bu yönetimine, Anadolu Türk Halkı, sessiz kalmamış. ölümü pahasına da olsa direnmişlerdir. Osmanlı, Anadolu'yu, bir sömürge toprağı gibi kullanmış. Topladığı vergilerle saraylar, hanlar, valılar, lale bahçeleri yaptırmışlardır. Bugün ıstanbnl'da gördüğünüz tarihi eserlerin temelinde, Anadolu Türk halkının alınteri, gözyaşı vardır. 21. yüzyıla girerken, Turk halkını laik Tiirkiye Cumhuriyeti'nden uzaklaştırmaya çahşanlar, teokratik devlet düzenini özlemini çekenler var. Türklslam sentezd karmaşası altında, halkımızı Osmanlı tebaası gibi yönetmek isteyenler var. M.Kemal Atatürk'ün kurduğu raksiz Tiirkler, çirkin sunıüı Türkler" diye Türkiye Cumhuriyeti'nde tebaa değil çağdaş yazmıştır. Osmanlıların kurduğu Imparator Türk vatandaşlığı vardır. Dili, dini, ırkı ne luk içerisinde yaşayan Türklerin yerini göster olursa olsun, bu topraklar uzerinde yaşayan mek bakımmdan, Koçi Bey'in, 4. Murad'a yaz herkes Türkvatandaşıdır. Osmanlı Turkü, dığı mektubu okuyalım, "..Haremi humayu Osmanlı tebaası tarihin gerisinde kalmıştır. na kannna aykın olarak Türk, yörük, Çinge Halkın iç dinamizmi, aymazlann politik oyunne, Yahudi, dinsiz, mezbepsiz, nice kallaş ve larını er geç bozacak, gecikmiş de olsa, yolu^•yaş şehir oğlanlan girer oldo" diye yazmak na devam edecektir. Osmanb özlemcileri de tadır. Türkleri bu denli aşağılayan Osmanlı tarihin çöp sepetine atılacaktır. nın egemenleri, soy kütüklerini bu denli yitir Tnran Altuntaş miş insanlardı. Emekli Ögretmen / ADANA 6 0 Y I L ÖNCE Cumhur.Yet Gazi'nin teftişi 10 ARALIK 1929 Yalova'da bulunan Reisicumhur Hazretleri evvelki gün saat beşten sonra köşklerinden çıkarak rnenba sularıru ve yeni yapılan park ve tesisati gezmişlerdir. Dün saat 16 buçukta otomobille otele gelmişler, oradan yünlyerek Panorama tepesine çıkmışlar ve köşklerine avdet buyurrnuşlardır. Gazi Hazretleri yeni yapılan tesisattaki muvaffakiyetinden dolayı Seyrisefain Umum Müdürü Sadullah Beye iltifatta bulunmuşlar, kendileri için yapılacak yeni köşkte otelin taraçasına müşabih bir taraça inşasını emretmişlerdir. Seyrisefain dünden itibaren yeniden Yalovaya hergün vapur tahrikine başlamıştır. Şimdiye kadar salı, çarşamba, cuma ve pazar günleri Yalova'ya vapur gidiyor ve avdet ediyordu. Dün 8.45 de Yalovaya bir vapur hareket ve aksam avdet etmiştir. Perşembe ve cumartesi günleri de bir vapur tahrik edilecektir. MİLLİ PİYANGO YILBAŞI ÇEKİLİŞİ'nde 30 Y I L ONCE CumhuriYel Çin'de af 10 ARALIK 1959 Komunist Çin başkentindeki Batılı müşahitler, son günlerde bir çok mahpusun serbest bırakılmasına yol açan af karariannı Ugi ile takip etmekte, son olarak dün "pişman olmuş ihtilâl aleyhtarları"ndan 12 bin 82 kişinin birden serbest bırakılacağı kararının bildirilmesi üzerine, bunun 1949 da komunist rejimin basa geçişinden beri Kızıl Çinde görülen en geniş af kararı olduğunu hatırlatmaktadırlar. Dikkati çeken başka bir nokta da şu olmuştur: Aftan istifade edenler arasında yalnız iki grup "suçlu" yoktur. Bunlar, resmen "gerilikçi" olarak vasıflandırılrruş komünistlerle aralannda tarunmış Çinli yazarlardan bayan Ting Ling ile ordu siyasi servislerinin eski seflerinden Gcneral Şen Yi de vardır, casusluk ve rejim aleyhindeki faaliyetlerle suçlandırılmış yabancı tebaalı kimselerdir. Serbest bırakılanlann çoğu, 195657'de açılan "Yüz çiçek kampanyası" sırasında komunist liderleri şiddetle itham etmiş olan aydınlardır. Çoğu profesör ve üniversite öğrencisi olan bu kimselerin eski vazifelerine dönüp dönmeyecekleri henüz belli değildir. • Fezanın fethi Nüfuzlu Demokrat Senatör Lyndon Johnson bugun burada yaptığı bir konusraada, Sovyetlerin, dünyayı fethetmek için fezaya güvendiklerini söylemiştir. Senato üyesi, sözlerine şöyle devam etmiştir: " Ruslar, sadece alkış toplamak maksadiyle Ayın etrafında dönecek muazzam füzeler inşasma paraLyndon Johnson yatırmamaktadırlar. So^etler, fezayı kontrol edenin dünyayı kontrol altına alabileceğine inanmaktadırlar!' Öte yandan, fezanın sulhçu gayelerde kullanılması yolunda Birleşmiş Milletler çerçevesi dahilinde yapılacak işbirliğinin şekli uzerinde, Doğu ile Batı arasında fiilen bir anlaşmaya varılmış gibidir. Mutabık kalınan formül şöyledir: Komite, Batılı veya Batı safındaki 12 memleket ve 7 komunist memleket ile 5 tarafsız memleket temsUcilerinden teşekkül edecektir. Rusya, tarafsız memleketler için Hindistan, Birleşik Arap Cumhuriyeti, Isveç, Endonezya ve Irakı teklif etmektedir. Şirndi hazırlanmakta olan karar sureti, yeni bir komite teşkilinden başka, Rusyarun bir teklifi gereğince feza araştırmaları raevzuunda ilmi bir konferans akdini de derpiş etmektedir. Evet, 1 Kişiye 15 Milyar... Toplam İkramiye 138 Milyar! Hepimize yeter. HEDEF İYİ YAŞAMAKSA... İYİ T.C. İSTANBUL ÜNtVERŞİTESİ İŞLETME FAKÜLTEŞİ İŞLETME İKTİSADI ENSTİTÜSÜ'NDEN HAFTA SONU İNGtLİZ DİLİ KURSLARINA ADAY ÖĞRENÇİ KAYDI DEVAM EDİYOR GEÇEN YEL BUGÜN CumhuriYet 100 bin ölü 10 ARALIK 1988 Ermenistan'da çarşamba gunü meydana gelen depremin hasar tespit ve enkaz kaldırma çalışmalan surerken ölü sayısı konusunda değişik haberler alımyor. Sovyet yetkililer , şu ana kadar verdikleri demeçlerde "on binlerce" deyimini kullanırken, Ermenistan Haber Ajansı'mn bir muhabiri, Sağlık Bakanı Sergei Yazov'a dayanarak "100 bin ölü"den söz etti. Ölü sayısı konusunda bilgi veren ilk Sovyet yetkilisi SSCB'nin Londra Büyükelçisi Leonid Zamyatin oldu. Zamyatin, Ermenistan'da meydana gelen depremde yaklaşık 80 bin kişinin oldüğünün tahmin edildiğinı bildırdi. SSCB Buyükelçiliği'nde bir açıklama yapan Büyukelçi Zamyatin, "Kesin olmamakla birlikte, tahminimize göre depremde S0 bin kişi öldu. 2 buçuk milyon kişi de evsiz kaldı" dedi. MİLLİ ''B ir b i I e 11 e h ede f e ! '' YILBAŞI İÇİN ÖZEL TEBRİK KARTI İSTİYORSANIZ LÜTFEN BİZİ ARAYIN 146 22 42 131 21 21'den 3993 TÜRK KALP VAKF1 (4) Gödsünuzde a j n ve yanma varsa Vokuş ve merdiven çıkaricen ağnlar artıyorsa Kalbtnızi kontrol ettiriniz Muayene, Teşhi», Tedavi, Kontrol Laboratuvar, Röntgen 175 12 44/45 > 148 58 66 tşletme Iktisadı Enstitusü, ülkemizin dışa açılıp dünya ülkeleriyle bütünleşmeye çahştığı bir dönemde YABANCI DtL bilgisi ile donanmış yöneticilere olan ihtiyacın hızla artması karşısında hafta sonu (Cumartesi + Pazar) İNGÎLtZ D l l I KURSLARINI hizmete açmıştır. KURSLARIN SÜRESİ ve ÖCRETTM KADROSU: Kurslar 16 Aralık 198930 Haziran 1990 tarihleri arasında Cumartesi + Pazar günleri olmak üzere 200 saatlik bir süreyi kapsayacaktır. Kurslar yabancı dil öğretmenliğini meslek olarak seçmiş tecrübeli Türk ve yabancı öğretmenler tarafından yürütülecektir. KAYIT KOŞULLARI: Aday kayıtlan 8 Aralık 1989 Cuma günü sona erecek, 9 Aralık 1989 Cumartesi günü saat 10.00'da sev ıye testi yapılacak, derslere 16 Aralık 1989 Cumartesi günü başlanacaktır. Aday kaydı için 30.000r TL. kayıt ücreti ile 2 fotoğraf gerekir. . Bilgi için: t.Ü. tşietme Fakültesi tşletme İküsadı Enstitusü tstanbul Üniversitesi Kampusu AvcüarİSTANBUL Telf: 590 14 27 / 10 hat 591 39 64 591 44 91
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear