02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
27 KASIM 1989 CUMHURİYET/T ANKARA HAVASI Cumhuriyet Ankara Bürosu DUŞUNCE SUCLARI HIZLI GAZETECİ NECDET ŞEN ÇE6ERÜ ARKAPASLAR. KURULTAYlM BU İLK BA$KAMUK PlVANl SECİMI <x. FAAÜİB.T OKUHMASINPAM SOt4RA Mı GEÇ£U/H, YoKSA YARtt* SAAT YEMEK MOLAll MI MBRJEÜM ? •IALEFE.T ORTAK BıR LISTBYLE KATıUCAKMt$xttrS>06lZU MU ' Naim kaldırır Türk Ceza Yasası'nın 141, 142 ve 163. maddelerinin kalkıp kalkmayacağı konusu kamuoyunda tartışılan konular arasında ön sıraya tırmandı. Gazetecıler de bu tartışmaların yoğunlaştığı sırada, konunun doğrudan muhatabı Adalet Bakanı Oltan Sungurtu ile görüşebilmek için geçen hafta bakanlığa taşındı. Bakanlık ozel kalemınde görüşme sıralarınm gelmesini bekleyen gazeteciler, ıkı bürokrat arasındakı şu konuşmaya tanık oldular. 141, 142 ve 163. maddeter kaldınlabllir mi? Kalkar tabii, nıye kalkrnasın kı? . Sahi kalkar mı? Nasıl olacak bu peki? Getırırsın Naım'ı, kaldırıverır ışte. US7ELE/?; İRAZ JbW PA&iTtCAAZ BAKALIM AKYOL ME YAPACAK? Milli Eğitım Bakanı Avnl Akyol, öğretmenler Günü nedeniyte 71 ilden gelen ögretmenlere Dedeman Oteli'nde yemek verdi. Akyol, büyük bır vefa örneği göstererek, yemege eski Milli Eğitim bakan ve müsteşariarı ile yıllarını bu mesleğe adamış eğitimcileri de Kürdanlı ve sözlü 'gölgtf çağırmıştı. Bunlardan biri de 65 yıllık eğitimci Rauf İnan idi. AkyoTun ricası uzerine Rauf İnan, uzun uzun Hasan Âll Yöcel'i ve köy enstitülerıni öven bir konuşma yaptı. Akyol, "husu" ıçinde İnan'ı dinlerken basın mensuplannın hernen yanı başında bazı genel müdür ve daıre başkanlanyla bırlikte oturan Bılgı Işlem Daıre Başkanı Ati Çorlu'nun tavrı ilginçtı. "Metln Millivari gözlüklerT'nin arkasından Inan'a küçümser bakışlar fırlatan Çoriu, bir yandan elindekı kürdanın yardımıyla dişlerini temizlıyor, dığer yandan "bunamış bu adam, nlye konuşturuluyor" diye ilerı gerı söylenıyordu. Basın mensupları bu tavır karşısında hayretler içınde kalmışlar, Akyol'un eğitimcilere verdıği önemın üzerine "gölge" duşmüştü AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEMAL GÖKHAN GÜRSES GUNUN FÖTOGRAR SUNGURLU'YA FORMÜL Iki bakan bir öneri ÇİZGtLİK KÂMİL MASAH4CI i Bir grup gazeteci, Adalet Bakanı Oltan Sungurtu ile söyleşiyordu. Bakan, sözü döndürüp dolaştırıp bakanlığtnın malı yönden karşılaştığı güçlüklere getirdi. Ardından da kendısıne hükumetin "muhafazakar" iki üyesının önerısını anlattı. Sungurlu, devlet bakanları Cemll Çlçek ve Vehbi Dlnçerter'in kendisine, "Yahu, nlye en faklr bakanlık senlnki olsun. Halledersin İM "baba'nın lalni, olur blter" dediklerini söyledi Gazeteciler "ne oluyor" dercesıne birbırlerine bakarlarken de, Sungurlu gulerek cümlesinı tamamladı: "Ben de onlara, yahu IklnlzJn kafası da aynı yone çalışıyor dedim." / GARFIELD JM DAVIS SİZE &ÜSAZ LEC VH2SEM9 tity DQC ı ^u aneeı' PE CENGİZGİL'İN MECLİSİ Kalemli'ye inat ANAP Kütahya Milletvekili ve eski Çalışma Bakanı Mustafa Kalemli, 26 Mart seçımlerınden önce RP'den Tavşanlı beledıye başkan adayı Mehmet Ali Cengizgh'e savaş açmıştı: "Ey ahall, sakın Cengizgil'i seçmeyin, onun her icraatına engel olurum." Ancak Cengızgıl belediye başkanı seçildi Sıra "lcraatlara engel olacak Kalemlf'nin sözlerını boşa çıkarmaya gelmışti.. Cengizgıl, ilk ış Tavşanlı'yı 40 ayrı bölgeye ayırdı. Her bölgeden ve değişik mesleklerden ıkişer kişi alarak 160 kışılik "şehir meclisi" kurdu. Şehir meclisi'inde, at arabacısı, lebtebici, doktor, bakkal, mühendis, her telden vatandaş bulunuyor. Meclis ayda bir toplanıp ilçe halkının sorunlannı dinliyor, sırayla çözmeye çalışıyor. Cengizgıl, geçen hafta Ankara'da gerçekleşen RP'li beledıye başkanları toplantısında, Kalemli'ye inat yaptıklarını bır bır anlattı. İyi de alkış topladı. T HARBİ SEMİH POROY TARİHTE BUGÜN MVMTAZ ARDCAN ITOI'OE 8UGÜM, İSVBÇU ASTeOUOMt BİL&ıMl ANKRS CELSlUS(ŞEL£İYUS) PO6MUÇTU. UPPSAUA GÖZLEMEVlM KUHAU YE ÖZELUICLE HUTUP IflĞl (AUKORA goKeAUS) ÛZBHiNOE ARAŞTr&MALAG YAPAN CELSIUS, PUUYA ÇAPMPA TANINMASINI SAĞLAYAM ISI B£L//ei£MS£>£ KULLANILAH "CBLSIUS ÖLç İ742&B OGTAYA KOYMUÇTU. SANTtGRAT OLARAK PA ANtLAN BU TERMOMETtZE OLÇEĞİ&ÖRB, SUYUU OOhJiylA MOtcrASf S(Fie, KAYNAMA NOKTHSf İSE YÜZ PERECEYPİ. Su ÎKİ ÇiZGi AGASt yuZ £Ştr PAeÇAYA gÖ/UA/MÜÇTÛKULLANILAN DİĞEIZ ÖLÇEKL££PEM ftÇH&ENHAYT, SUYUN DONMA NOICmSINI +32, KAYAJAMA NOKTASlNl 212'; R£OMUH ISE, DONMA NOKT#£tfiJl O' <AYm NAMA NOICrHSrMt 8O OLABAIC 8ELie.LEMt$rtg.. 27 Kasım SANTİGRAT ÖLCEGİNİ BULMUŞTU Rıiyası "Büytik Türkiye" (Folograf: Rıza Ezer) ZEYTİNOĞLU COŞUNCA Emek konınmalı TBMM Plan ve Bütçe Komısyonu'nda, her söz alan temsılci, ışçilertn, çalışanların sorunlannı dile getirdi. Muhalefet partileri, işçinin ezildiğınden, sömürüldüğünden söz edıyorlardı. ANAP Eskışehir Milletvekili Erol Zeytinoğlu'na ne demelıydı pekı? Zeytınoğlu, "Emegln sömürülmemesi", "Emeğin, emekçlnin devletln himeyesi altında olması gerekir", "Emekçiler haklarını sendikalar aracılığıyla korumalıdıriar" gibi sözler ettikçe, muhalefet partilı üyelerin şaşkınlıkları bir kat daha artıyordu. Komisyonda toplam 19 kişi konuşmuş, Bakan İtnren Aykut da eleştirilerı yanıtlamış, saat gece yarısı 01.00'i bulmuştu. Kbnuşmaları köşesınden saatterce dinleyen ANAP Kayserı Milletvekili Mustafa Şahin dayanamamış olmalı kı, söze gırdr Burada saatlerdir, işçilerin sorunlarından söz edildi. Hiç ışverenlerden bahsedilmedi. Hıç değılse, bu yatırımlan yapan işverenlere bır teşekkür edilseydi. Şahin, çok heyecanlı görünüyordu, ekledi: Hep, ışverenlerin hepsinin tek tek heykelinı dıkmek isterim. Ayrıca işçilerın zaafiyetinden yararlanan sendıkacılar için de müeyyide getiriimesıni dilerim. Bu sözlen üzerine Şahin'in mesleğınin "heykeltıraş" olmasından kuşkulanıp Meclis albümünü açanlar, ANAP Kayseri Milletvekilinın kısa özgeçmişindekı "aanayici" dipnotunu görüverdiler. TÜRK ve DÜNYA KARİKATÜRÜNDEN YONCA KREDİSİ Yeşilin yeşili Çevreden Sorumlu Devlet Bakanı Vehbi Dinçerter, istanbul Milletvekili Bülent Akarcalı, Ankara Anakent Belediye Başkanı Murat Karayalçın ve Ziraat Bankası Genel Müdürü Coskun Ulusoy, ABD'nın Ankara Büyükelçısi Morton Abramowltz'in büyükelçilik konutunda verdiği yemekte bir araya geldiler. Grup, bir ara diğer davetiilerden koparak "renkll" bir sohbete girdi. Söz konusu renk ise "yesil" idi. Akarcalı, Dinçerler yanlarına yaklaşınca "İşte en yesillmiz geldi" diye takıldı. Bunun üzerine Dinçerler, "yeşilin de yeşili oldugunu, onun da Mehmet Kececiler oldugunu" söyledi. "Yeşil sohbeti' çevre boyutundan çıkıp "tasavvuf" boyutuna yöneHrken. Akarcalı geriye dönüş yaptı ve Ulusoy'a sordu: "Sayın Karayalçın Ankara'yı yeşilleştirmeye koyulursa siz de kredi verir mialniz?" Akarcah'nın soruâuna Karayalçın'ın meraklı bakışları da eklenince Ulusoy yanıtladı: "Veririz, yalnız ziral hale getfrilfrse." Sonuçta, Ankara'ya "yonca ekilmek " suretiyle zirai kredi verilebileceğı üstünde anlaştılar. KOŞKTEN INONU HIKAYELERI Konuklar Tkıragay'a emanet Devlet Konukevi'nin eski yöneticısı Naim Turagay, başarılı hizmetleriyle, Dışişleri çevresi başta gelmek üzere Ankara'da büyük beğenı toplamıştı. Devlet Konukevı yöneticıliğınden ayrılan Turagay, uzun süre İstanbul'da otel ve restoran yöneticılığı arasında seçim yapmakta bocaladı. Turagay, Çankaya'dan gelen davet üzerine kendinı yeniden Ankara'da buldu. Cumhurbaşkanı Özal'dan gelen, "Köşkün protokol ve davetllleri ağıriama Işlerini üsttonir mialniz?" teklıfini kabul eden Turagay yeni görevine başladı. Turagay'ın başarılı hizmetlerinden eskisi kadar genış bir çevre olmasa da,. en azından köşkün misafirleri yararlanacaklar. iraz daha dayan Erdal Bey, bır siyasi partinin genel başkanı olduğu için sık sık güç durumlarda kalır. Yurt gezilerinde bazen öpülür bazen omuzlara kaldırılır. Ustüne üstlük sabırsız halka partı politikalarını anlatmaya çalışır. Ama bunlardan hiç yüksünmez, yapısı gereği büyük bir ağırbaşlılıkla karşılar. Geçenlerde sütü, kaymağı, sucuğu ile meşhur Afyon'da ıdi. Ufacık bir salona doluşmuş insanlara uzun uzadıya dünyanın karşı karşıya bulunduğu meselelerı anlatıyordu "Komünist dünya"daki "demirperde" kalkmıştı. ABD, Türkiye uzerınde oyunlar oynuyordu. Erdal Bey, tam babası gibi "yeni bir dünya kurulur" diyecekti ki, bir partilı vatandaş ayağa kalktı, sözünü kesti: Beyefendi biraz da Türkiye den bahsetseniz... Herkes bu "münasebetsJz'e pek de iyı nıyetlı olmayan gözlerle bakarken, Erdal Bey sakince sordu: Ne o sıkıldın mı? Aman efendim, hazret gayet pişkin, cevap vermez mi: Evet sıkıldım... Bunun üzerine Erdal Bey dedi ki: O zaman biraz dayan, birazdan Türkiyeye geleceğim. Salih Memecaa T.C. KARS 2. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ HÜKÜM ÖZETt Esas No: 1987/49 Karar No: 1987/244 Hâkim: Tevfık özdemir / 21181 Z.Kâtibi: Fuat Gümttş Sanık kimliğı: Yavuz Polat, Rıza ve Mercan'dan olma, 1960 doğumlu, Arpaçay ılçesı Üçpınar köyü nüfusunda kayıtlı. Sanık hakkında verikn hukum ozeti: TCK. 430/2.647. sy. 4. maddeler ile sanığın 54.0OOr TL ağır para cezası ile cezalandınlmış olduğu mahkememızın 23.11.1987 tanhli karan gereğınce sanığın tüm aramalara rağmen bulunamadığından 7201 sayılı yasa ve müteakip maddeleri gereğınce huküm özetinin tüm Türkiye'de yayınlanan bir gazetede ilanen tebhğıne, ilan tarihinden 15 gün sonra karann kesinleşmiş sayılacagını ve kanun yolları açık olmak üzere ilanen tebliğine 2 5 1 0 1 9 8 9 Dariush Radpur (İRAN) T.C. KARS 2. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ Esas No: 1985/910 Karar No: 1988/723 Hâkim: özkan Güneş 29091 Z. Kâtibi: Fuat Gumüş. Sanığın kimliği: Tamer Kahraman Vehbi ve Hemeşe'den olma, 1964 doğumlu, Kars Istasyon Mahallesi nüfusunda kayıtlı. Sanık hakkında hiikum olunan hukumler TKC'nın 457/4.2790 sy, 457/1.572,1,647. sy.4., 75. maddesi Ue 6000, 8000, 6000r ve 9000. TL. toplam 29000 lira para cezası ile cezalandınlmış olduğu, mahkememizce venlen karar, sanığın tum aramalara rağmen bulunamadığından tebliğ edilemediği, 7201 sayılı yasanın muteakip maddeleri gereğince hukum özetının tum Türkiye'de yayımlanan bir gazetede yayımlanarak ilanen tebhğıne, ilan tarihinden 15 gun sonra karann kesınleşmiş sayılacagının kanun yollan açık olmak uzere ilanen tebliğine 25.10.1989. Basm: 36429
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear