26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/16 Çekoslovakya da Tarihi Yakalıyor... 21 yıl geçti aradan. Bugün ne Brejnev kaldı, ne de doktrinK.. Ne de artık Sovyet tankları var Prag sokaklarında. Ama Prag'ın hınca hırrç dolu meydanlarında, 21 yıl sonra yine Aleksandr Dubçek var, diyor ki: "Çok uzun zamandır karanlıkta yaşamaktayız. Bir seferinde aydınlığa çıkmışttk; şimdi onu yeniden istiyoruz." "Sosyalizm nedir, onu anlat!" diye bağıranlara şöyle sesleniyor Dubçek: "Size ancak sosyalizmin ne olmadığını söyleyebilirim. Sosyalizm, bir askeri işgal değildir. Prohtarya diktatöriüğü değildir. Çoğulculuğun ve halk iradesinin yadsınması değildir." Bugün Çekoslovakya, tarihinin en büyük kitle eylemleriyie sarsılmakta. 1948'de bir darbeyle iktidan ele geçirmış olan Komünist Partisi yönetimi, giderek çözülüyor; 40 yıllık iktidar tekeline veda etmenin eşiğınde dolaşıyor. Politbüro, cuma gecesi toptan istifa etti. Yeni yönetim, muhalefetten gelen istekleri yerine getirme yolunda adımlara yönel(Bajtarafı 1. Sayfada) miş durumda. Ûlkedeki tüm muhalefet hareketini çatısı attında toplayan Sivil Forum'un koşullan şunlar: Muhalefetin serbestçe örgütlenip parlamentoda temsiline olanak tanınması; iktidann muhalefet güçleriyle diyalog kurması; tüm siyasal tutukluların saiınmasını sağlayacak bir affın çıkarılması. Komünist Partisi iktidan, bir yandan muhalefetle diyalog önmeye başlarken, öte yandan siyasal tutukluların serbest bırakılacağınt dün açıklıyordu. Bu arada Çek televizyonu, 21 yıtdır ilk kez Dubçek'i mitingde konuşurken gösteriyor, aynı zamanda 1968'deki Sovyet işgaliyle ilgili olarak eleştirel bir yorum getirebiliyordu. Bu gelişmelerin tümü, Polonya, Macaristan, Doğu Almanya ve sınırlı da olsa Bulgaristan'dan sonra şimdi sıranın Çekoslovakya'ya geldiğini gösteriyor. Tabii bu durum sürpriz değil. Çekoslovakya gibi köklü bir demokrasi geleneğine zaten sahip olan bir ülkenin, tarihin gerisinde kalması olanaksız, tarihi yakalaması da çok doğal. Fettullahçı gösteri İZMİR (Cumhuriyet Ege Büroso) lslami hareketlerin içinde "Fettullahçılar" diye adlandınlan grubun önderi Fettullah Gülen (Fettullah Hoca) "tslamda Biriik" vaazlanru sürdürüyor. Geçen hafta Istanbul Süleymaniye Camii'ndeki vaazından sonra dün de Izmir'deki Hisarönü Camii'nde binlerce kişiye hitap eden Fettullah Hoca, türban eylemlerine tepki göstererek "Sokaga döküJmekJe hicbir şey çöznlmez. Anarşi bizim işimiz degildir'" dedi. Fettullah Hoca'njn konuşmasını çeşitli illerden gelen müritleri, zaman zaman tekbir sesleri arasında iç çekerek ve ağlayarak izlediler. Vaaz, îzmir'deki 17 camiden naklen yayımlandı. Fettullah Hoca'nın grubu, geçmişte Nurcu hareketi içinde yer alan ve daha sonra aynlan bir grup olarak biliniyor. Fettullahçüar'ın son yıllarda siyasi partiler arasında ANAP'ı destekledikleri belirtiliyor. Aslen Erzurumlu olan ve son yılla/da Jzmir'de oturan ve bir ara Bomova Merkez Camii'nde imam olarak görev yapan Fettullah Gülen'in konu$masıru, Hisarönü Camii'ni dolduran ve sokaklara tasan 5 bini aşkın yurttaş izledi. lzleyenlerin "d«rs" diye nitelendirdigi konuşma için polis, cami çevresinde ve bölgede geniş güvenlik önlemleri aldı. Denizli, Aydın, Soma, Akhisar, Kırkağaç, Demirci ve diğir çevre ilçelerden Gülen'in konuşması için otobüslerle gelenler, gece saat 2'den itibaren camiyi doldurdular. Sabah saat 5 sıralarında da avlunun dolması üzerine çevre sokaklara serilen hasır ve kilimlerin üstünde, Fettullah Gülen beklendi. Geniş bir koruma zincirı altında Hisarönü Camii'ne gelen Gülen'i görebilmek için büyük bir izdiham yaşandı. Bu arada bazıları kalabalıkta ezilme tehlikesi geçırdi. Gülen'in, üzerlerinde cübbe bulunan özel korumalan, caminin çevresinde özel güvenlik önlemleri aldı. Bu arada bazı özel korumalar, caminin cevresindeki binalann catılanna çıkarak güvenlik önlemlerini buralara kadar genişlettiler. Fettullah Hoca'nın ve kalabalığın fotoğrafını çekmek isteyen HABERLERİN DEVAMI 27 KASIM 1989 PORTRE / FETTULLAH GULEN 'Vaazı aglatır' Erzunım'un Pasinler ilçesinin bir köyünde doğan Fettullah Hoca, şimdi SS yaşlarında. tlkokulu bitirdi, sonra dini eğitim gördü. Fettullah Gülen, Saidi Nursi'nin nur risalelerınden etkilendi. Önce bu cemaatin bir müridi oldu. Bir süre sonra artık "Risalei Nar'dan (atmiıı olmadığı. başka arayışlar içinde girdigi" söylenir. Bu konu 1970'lerin başlannda dini çevrelerde çok tartışılmıştır. Nitekim, Nurcuların içinde yer alan ağırhkh bir grubun kendisini kabul etmediği, "Bizde tarikatçılık dini lideıiik yoklnr" diyerek ilişkilerini kopardığı kaydedildi. Fettullahçılann, Saidi Nursi'nin, "İmanla ilgili meselelerini kabul ettikleri, ancak içtimai (sosyal) meselelerden farklı düşündukkri" anlatılır. 12 Mart ve 12 Eylül dönemlerinde Fettullah Hoca sıkıyönetimce aranan kişiler arasındaydı. 12 Eylül döneminde DGM tarafından hakkında birkaç soruşturma açıldı, ancak her defasında salıverildi. "Yakınlan"mn kendisini her zaman desteklediği ve koruduğu biliniyor. Çeşitli dini gruplardan alınan bilgiye göre, Fettullah Hoca, "Akyazıh Vakfı"nın gerisindeki "güçlü adam"dır. Başta Erzurum olmak üzere büyük kentlerde liseleri vardır. Görüşleri " S m n t ı " Dergisi tarafmdan aksettirilir. Diyanet tşleri Başkanhğı'nın kadrolu vaizi olarak Türkiye'nin çeşitli yerlerinde yıllarca vaaz vermiştir. Tarikatlann dünyasını iyi bilen yazaryayına Ismail Nacar, Emin Çölaşan'la bir söyleşisinde, "tzmir eski Belediye Başkanı Burhan Özfatura'nın, Fettullah Gülen Hoca ile çalıştıgını" söyiemişti. Izmir'de oturan Fettullah Hoca grubunun giderek artan güçlerini A N A P lehine kullandıklan, hatta Targnl Özal'ın cumhurbaşkanı seçilmesini sevinçle karşıladıkları anlatılıyor. Fettullah Hoca'yı yakından tanıyan bir gazeteci onu şöyle tanımlıyor. "Derinliğine bir kültnni yoktur. Fakat hitabeü, kitlelere tesir edici yönü kuvvetlidir. Vaaz verirken ağlar ve aglatır" Şimdi herkes soruyor: Fettullah Hoca, bu gücü nasıl sağladı? Kıınıltay trafiğî (Baftamfı 1. Sayfada) çüde genel başkanın lulumu'na baglı oldugu" bildirildi. tnönünün örgüt ve geleceğe yönelik politikalar konusunda tavnnın değişmeyeceği ortaya çıkmışken, bundan sonraki açıklamalarında da "parti içi çekişmelerin ulusal bir sonın haline getirilmesinden duyduğu rahatsızlıgı ifade etmeye devam edecegi" öğrenildi. Inönünün bu konuda ödünsuz bir tutum izlenmesinden yarıa olduğunu öne sürdü. Ancak parti içinde olağanüstü kurultayın toplanmasını isteyen muhalefet kanadından bazı milletvekili ve parti meclisi üyelerinin son açıklamalara karşı çıktıkiarı bıliniyor. tnönü'nün bu yoldaki açıklamaları "partiyi daha da zora sokacagı" yolunda bir görüş ortaya koyuyor. önceki günkü görüşmelerde MYK üyesi Cevdel Selvi'nin olağanüstü kurultay konusundaki istemleri de dile getirdiği, diğer üyelerin de parti içindeki sıkıntıların aşılması konusunda olağanüstü kurultay için doğnıdan bir karşl1 çıkışta bulunmadıkları bildiriliyor. Bu nedenle Baykal'ın 1 aralık tarihinden sonra yurda dönüşüyle MYK'nın toplanarak bu konudaki görüşleri ele alıp MYK'nın çağnsıyla olağanüstü kurultay yolunun açılabileceği öğrenildi. Anayasa Mahkemcsi'nin iptal karan gereğı en geç nisan ayında bir tüzük kunıltayı yapmak zorunda olan SHP'nin bu kuruitayı seçimii hale getirerek olağanüstü kuruitayı da aradan çıkarabileceği kaydediliyor. Böyleceeski delegelerle gidilecek olan kurultayda gözler bu kez doğrudan Genel Başkan Erdal tnönü'nün üzerine çevriliyor. Eski delegelerle yapılacak bir kurultayın halen görev yapan yönetimi yeniden işbaşına getirebileceği göz önüne alınarak tnönü'nün partideki kopmaları ve dağınıklığı önleyebilmek için bizzat ağırlığını koyup muhalefeti de kapsayacak dengeli bir yönetim listesi oluşturmaya yöhelebileceği öne sürülüyor. Yakup Kepcnek, Ugur Batmaz, Ertugrul Günay, Ccvdet Selvi, Ayla Akbal gibi parti içi muhalefet kanadt üyelerinin olağanüstü kurultay konusundaki gelişmelere göre önumuzdeki günlerde bir açıklama yapacakları öğrenildi. Kemal Anadol, Ali Uyar ve Hüsnü Okçuoglu gibi muhalefet kanadındaki milletvekillerinin bugünden itibaren istifalan beklenirken, bu mılletvekillerine "olaga•iıstü karultayı beklemeleri yolundaki" ikna görüşmeleri de sürüyor. Bu milletvekillerinden Okçuoğiu'nun halen istifaya en yakın milletvekili olduğu bildiriliyor. Olağanüstü kurultayın yapılmamas! halinde SHP'li milletvekilleriyle birlikte muhalefet kanadına mensup parti meclisi üyelerinin, bu arada tstanbul tl Başkanı Ercan Karakaş'ın da partiden kopabilecekleri ifade ediliyor. SHP liderinin bütün bu sıkıntıları ele alarak, kendisine tek çıkış yolu olarak ortaya konulan olağanüstü kurultay karan için MYK ve Genel Sekreter Deniz Baykal'ı da "atlamamak" yanlısı olduğu ve bu karara MYK olarak varmak istediği sanılıyor. SOKAĞA TAŞTILAR Fettullah Hoca'nın vaazını izkmeye gelen binlerce kişi Hisar Camisi'ne sıgamadı ve sokaklara taşn. gazetecilere karşı sıkı bir "perdeleme" uygıüandı. ANAP tzmir ll Başkanı tsmail Katmerci de Fettullah Hoca'nın vaazını dinleyenler arasındaydı. Fettullah Gülen, konuşmasına saat 10.00'da başladı. Gülen 2 saat 15 dakika süren konuşmasında, "ahiret ve gimah" konulanna ağırlık verirken kendisini izleyen bir grup türbanlı kadın sık sık çığlıklar attı. Bu arada Gülen'in konuşması, sık sık tekbir sesleriyle kesildi. Gülen konuşmasında, günlük yaşama ve düzene yönelik kaygılarını dile getirirken sık sık Kuran'daki ayet ve hadislerden örnekler verdi. Bu arada kime yönlendirildiği belli olmayan sözlerle de " O münafık ve digerleri cezalandınlmalı" dedi. Gülen'in bu sözleri kalabalığın hareketlenmesine yol açtı. Gülen konuşmasında, tek çözüm yolunun, Kuran olduğunu vurgularken son bölümde şunları söyledi: Perada nostaljik fasıl (Baftarafı I. Sayfada) si ile birden "Şahane Kadın" Sc vim Çaglayan... Artık ne söyleyebilirdim? Saat 20.00'de başlayacak geceye bu kadar insan ne zaman gelmtşti? O hengamede gözüme Uğur Günyüz ilişti. Hemen yanına kapağı attım. Onümde bir ordövr labağı, bir kâse salata. Artık "özlenen dostlar" arasındaydım ben de... Ve Bulenl Oral Bey'in takdimi, ayrıca sanatçılan sahneye alışıyla başladı gece. tlk sahne alan da Sevim Çağlayan'dı, ama Çağlayan hemen şarkı söylemedı. ö n c e çok önemli açıklamalarda bulundu. Dosllannı çok sevdiği için bu geleneksel gecelerin ilkini geçen yıl yapmıştı. Bu ikinci geleneksel geceydi. Kısmet olursa önumuzdeki yıl geleneksel üçüncü gece yapılacaktı. tkincisi Çağlayan, artık sahne çalışmalannı bırakmıştı. Bundan böyle yalnızca Istanbul Radyosu'nda okuyacaktı. Ardından sahne alan Bülent Oral kadehlerin üç kez kaldınlmasını istedi: Bir, Şahane Kadın için; iki, "buradaki" dostlar için ve üç, güzel bir gece için. Kadeh seslerinin gümbürtüsü kesilmemişti ki fasıl başladı. Gecenin panelistleri, pardon okuyuculan Yıtöız Ayhan, Gölizar Ersd, Ncvin Örnek, Enver Danış, Erzurum Radyosu'ndan bizzat bu gece için gelen Serpil Karaoglan ve Çağlayan'ın "sevgili çocugum" diye tanıttığı Özdcnıir Özlem. Fasılda en çok otunımu yöneten Bülent Oral'ın sesi duyuldu. Çünkü iki mikrofondan biri onun elindeydi. Paııel sonrası Yıldız Ayhan masasına otururken şöyle söyleniyordu: "Bir fasıl okudun, kader utansın." Başunın içinde müthiş bir uğultu. Keman, darbuka, çatal kaşık, daha ayırt edemediğim bir yığın ses beynimin içinde fır dönüyor. Elbette böyle gecelere alışık değilim. En son 1970'ten önce Aksaray Lunapark Gazinosu'nda Hamiyel Yüceses'i izlemişim. Kolay değil, bunca yıldır insanın kulakları da paslanıyor. Neyse, aradan ne kadar zaman geçti, anımsayamıyorum. Birden fasıl bitti. Bir şeyler olsun bekliyorum. Bekliyomm, anıa ne beklediğimi de bilemiyorum. Bu kez yine Bülent Oral Bey'in takdimiyle şöhretler sahne almaya başladı. önce Nevin örnek çıktı, ardından Enver Danış "hazır mıyu" diye haykırarak. Bu arada kızlar, ellerinde sepetler masaların arasında dolaşmaya basladı. Sepetlerde paraya benzer san çikolatalar. Her çikolata otuz bin lira. Üzerinde bir numara var. Gecenin sonunda çekiliş yapılacak da bu numaralar onun için. Sonra "çok mersi efendinT'le Serpil Karaoğlan sahne aldı. Ardından da Nosret Ersöz. Bu arada bir önemli açıklamada da bulundu Ersöz. Meğer Ersöz, 'Şahane Kadın'ın kızlık nişanlısıymış. Ersöz'den bir açıklama daha: "Müzik baslayınca söz susar." Ama sözün susması mümkün değildi. Çünkü salondaki 150'ye yakın kişinin çoğu erkek. Kimi su bardağında rakı içiyor kiminin sesi sanatçınınkini bastırıyor. Bu yüzden sahne alan bütün sanatçı önceki gün Necatibey Caddesi'ndeki küçük bir lokantada da süren görüşmelerde, olağanüstü kurultayın yanı sıra, bu kurultayın gerekçeleri üzerinde durmak gerektiği de ortaya çıktı. SHP liderinin olağanüstü kurultay konusundaki tavrını netle$tirmesiyle birlikte yönetimde orlar seslerini son nefeslerine kadar taya çıkabilecek dengeli bir listekullandılar. Bu da onların üç şar nin partiyi toparlayabileceği ifakıdan fazla okumalarına izin de ediliyor. vermedi. Bence gecenin esprisini ise ö z demir özlem yaptı: "Bu gece nosSHP Ankara Jl Yönetimi.öncetaijiyi yaşıyonız." Doğrusu çok yeki gün yaptığı toplantıda, görevrindeydi. Pera Palas da iyi bir meden alınan Keçiören ve Çankaya kân olarak secilmişti bu gece için. ilçe yönetimlerine, dün akşam Gece yükünü almı$tı.24.00'e atamalar yaptı. Keçiören İlçe Başdoğru kapı önürıde bir birikme kanlığVna Ismail Polat, Çankaya gözlendi. Otellerine dönen turistİlçe Başkanlığı'na ise Kenan Baler şaşkınlıkla olanları izliyordu. bayiğit getirildi. Acaba bu yemek yiyen insanlar çikolata paralan pistte dans eden insanların başlanna niye ve niçin atıyorlardı? Yazık ki yer darlığından, çünkü salon doluydu, onlan aramıza alamadık. CENGİZ MUMAY/ZİYA "Kardeşlerim, sizlere kardeşlerim diyorum. Siz burada benim konuşmamı dinlerken iki saatlik sevap kazandınız. Çoreden buraya gelenlerin sevabı da yola göre 56 saat. Bu sevimsiz konuşmamla sizleri sıktım belki. Şimdi ŞBDU söylüyorura. Beni dinlerseniz buradan sükun içinde aynlın. Bugünierde millet sokaklara döküliiGülen'in konuşmasından sonra yor. Sokaklar hareketli. Sokaga kılınan öğle namazının ardından dökiilmekle bir şey çözülmez. kalabalık dağılırken trafik altüst Anarşi bizim işimiz degildir." Sultanahmet'te yaşanan olayın arkasında, din düşmanlarının bulunduğunu öne süren Fettullah Gülen, "Sözde "Türban adına yüriiyonım" diyenlerin çogunun, bmşörtü. manto ve çarşaflara büriinmüş erkeklerden oluştugu ortaya çıktı" dedi. Fettullah Hoca daha sonra şöyle konuştu: "Nefeslerinizi sokaklarda harcamayın. Kazakistsuı'da. Özbekistan'da Müslüman kardeşlerimiz bizi bekliyor. Ellerinizde Kuranlannız sizi bekliyor. Muhammedin soylediklerini bekliyor..." oldu. Bu arada yine bazı sivil giyimli insanlar, gazetecilere "olay çıkacak, fotograf çekmeyin, buradan gidin" dediler. Gülen'in konuşması Izmir'de 17 camide naklen yayımlandı. 4 tutuklama ö t e yandan üniversitelerde türbanın yasaklanmasını protesto etmek amacıyla geçen cuma günü tstanbul Sultanahmet Meydam'nda izinsiz gösteri yapanlardan gözaltına alınan Mustafa Akkaya. Abmel Kayalı, Mubammet Bıyıkli ve Ömür Uluyol, dün nöbetçi savahkça tutuklandı. Sanıklardan Ergün Durak ise serbest bırakıldı. IMF ziyareti şııbata ertelendi (Baştarafı 1. Sayfada) lama yılı öncesinde IMF heyetinin gelisinin ertelenmesi, "politik gelişmelerin ekonominin öniine geçmesinin" göstergesi olarak kabul ediliyor. IMF heyeti, olağan programa göre her yıl haziran ve aralık ayiarında Türkiye*ye geierek genel ekonomik durumu gözden geçiriyordu. Aralık ayı ziyareti, bir sonraki yılın genel dengeleri üzerinde durulması açısından ayrı önemi taşıyordu. Yeni hükümetle başlayan "bekleme" dönemi, ekonomi ve diğer alanlardaki günlük kararlara da somut bîçimde yansıdı. Akbulut 1 un göreve başlamasmdan itibaren Bakanlar Kurulu üyelerince imzalanan ve cumhurbaşkarunca onaylanan hiçbir karar Resmi Gazete de yayımlanmadı. . Akbulut başkanlığındaki Bakanlar Kurulu, ilk toplantısım kurulduğu gün, 9 kasımda yapmıştı. Tanışma niteliğindeki bu toplantınm ardından iki kez bir araya gelen Bakanlar Kurulu üyeleri, genel durum değerlendirmesi ile Türk Ceza Yasası'nın 141142 ve 163. maddelerinde yapılabilecek değişiklikler konusu Üzerinde durdular. Aradan geçen 18 gün içinde Akbulut imzalı üç adet, "Bakanlar Kurulu üyeierine vekâlet teskeresi" Cumhurbaşkanı özal tarafından onaylanarak Resmi Gazete'de yayımlandı. Oluşum biçimi, devlet bakanlıkları arasındaki görev bölüşümüyle başkanlığına Işın Çelebinin yerine Hüsnü Doğan'ın getirildiği ParaKredi Kurulu da 30 ekimden bu yana toplanamıyor. 2 haftada bir pazartesi günü toplanan ParaKredi Kurulu'nun gündeminde bekleyen konular arasında gübre sübvansiyonuna yeni biçim verilmesi, dış ticaret sermaye şirketlerinin ihracatının hızlandırüması için ek primle teşviki, yurtdışı müteahhitlik hizmetlerinin desteklenmesi için yeni düzenlemeler de bulunuyor. Para ve Kredi Kurulu gündeminde Destekleme ve Fiyat İsükrar Fonu'nun ma1 kaynaklannm gözden gecirilme1 si, ihracatın teşviki konusunda alınabilecek yeni önlemler de bulunuyor. Kurulun yaklaşık bir aylık aradan sonra bu hafta içinde toplanması bekleniyor. Yüksek Planlama Kurulu da 1990 programı üzerinde ekim ayı ortasında yaptığı değerlendirmeden sonra bir daha toplanamadı. Yüksek Planlama Kurulu'nun gündeminde Hazine ve Dış Ticaret Müstesaruğı, Devlet Planlama Teşkilatı ile Merkez Bankası'ndan çeşitli olaylar nedeniyle ortaya çıkan tereddütlerin giderilmesi için yaptığı başvunılara ilişkin yazılarla, çok sayıda firmanın dış kredi kullanım talepleri bulunuyor. 1 Ankara'da atamalar Katliam bölgesi kapah kutu' AKSOY YÜKSEKOVA / DİYARBAKIR Hakkâri" nin Yüksekova ilçesine bağlı tkiyaka köyünde 13'ü çocuk, 6'sı kadın ve 2'si de erkek olmak üzere 21 kişiyi katleden bir grup teröristin Irak'a kaçarken 8 çoban ile 700 baş koyunu da beraberlerinde götürdükleri anlaşıldı. Arazinin yapısı ve yoğun kar nedeniyle bölgeye sevkedilen cumhuriyet savcısı, doktor, korucu ve jandarmalardan oluşan ekip, 9 saatlik yürüyüşten sonra dün saat 14.00 sıralarında tkiyaka köyüne ulaşabildi. Olağanüstü Hal Bölge Valiliği, katliamı yapan gruptan PKK adı verilmeksizin "bir grup leförist" diye sözederken bazı resmi makamlar. edilen istikamete dogm hareket ederek, teröristlere silahla karşılık verdikleri ve teröristleri bu istikametten köye sokmadıklan" bildirildi. Bu arada bir grup teröristin, köyün güney kesiminde ve komşu ülke sınırına 500 metre uzakfıkta bulunan iki eve otomatik silah ve el bombaları ile saldırdığı belirtilen açıklamada, "Bir evde bulunan silahsız, masum çocuklan ve kadınlan bedef alarak ilk belirlemelere göre, 13 çocuk, 6 kadın, 2 de erkek olmak üzere 21 vatandasın, teröristler tarafından silah ve el bombalan kullanılarak acımasızca oldünildükleri" belirtildi. Açıklamada, olaydan sonra teröristlerin komşu ülkeye (Irak'a) kaçtıklan belirtilerek iklim şartları nedeniyle havadan ve karadan her türlü vasıta ile tkiyaka Köyü'ne ulaşılmakta güçlük çekildiği bildirildi. Olağanüstü Hal Bölge Valisi Hayri Kozakçıoglu önceki gün Yüksekova'daki incelemelerini tamamlayarak Diyarbakır'a döndü. Kozakçıoğ. lu'nun bugün köye gidebileceği bildiriliyor. Dün akşam saatlerinde çeşitli kaynaklardan alınan bilgiye göre, teröristler köyde 21 kişiyi öldürdükten sonra kaçarken 9 çoban ile 700 koyunu beraberlerinde götürdüler. Ancak çobanlardan birinin Irak'a kaçan bu teröristlerin elinden kurtulduğu bildirildi. Bu arada bugün Silopi'de, Irak ve Türk sınırlanndaki iki ülkenin vaü ve kaymakamlannın katılacağı bir toplantı yapılacak. Sınır güvenliği konusunda daha önceden programlanan bu görüşmede, tkiyaka köyündeki katliam olayımn da d e alınacağı öğrenildi. Bölgeden ilk bilgilerin telsizle dün akşamdan itibaren Yüksekova'daki Jandarma Taburu.'na gelmeye başladığı öğrenildi. Hakkâri Valisi Şa 6 Ibrahim Kuzgun ve arkadaşlan orkestrası, uzun yıllar yurtdışmda görev yaptıgından yaptıkları müzikten ben pek anlamasam da turistlerin epey ilgisini çekti. Ama Yıldız Ayhan'a "Leylim ley" türküsünde eşlik ederken darbukanın tiz, kemanın bas sesi unutulacak gibi değildi. Bir gün bitmiş, yeni bir güne adım atılmıştı. Şimdi gecenin cekilişındeydi sıra. Sekiz maddi, bir rnanevi ikramiye vardı piyangoda. Maddi ikramiyeler bisiklet, rnikser, çamaşır kurutma makinesi, manevi ikramiye bir turizm şirketinin bir haftalık gezisı... Nasılsa bana bir sey çıkmaz diye piyangonun sonunu beklemedim. Sokağa dar attım kendimi. Nefıs bir Istanbul gecesi. Şişhane1 ye doğru yürüdum, Haliç'e döndüm yüzümu. Beynimin içindeki bütün seslerin bir anda Haliç'e dö' küldüğünü hissettim. Bir kuş kadar hafiflemiştim Ama dilimin ucuna yine de Şahane Kadın'ın şu sözü yapışıp kalrruştı: "Bu gece ben seni bayal görüyorum." Yazıyı bitirirken şimdiden söylüyorum. Üçüncüsü yapılacak geleneksel geceye 'tövbe' ben gideceğim yine önumuzdeki yıl da. Yılda bir kez böyle bir 'şahane' geceyi yaşamayı çok görmez herhalde bana şair ruhura... Ytiksekova'nm Ikiyaka köytinde 21 kişiyi katleden terörist grubun Irak'a kaçarken yanlarında 8 çoban ile 700 koyunu da götürdükleri anlaşıldı. Gazetecilerin bölgeye girmesine 'operasyon var' gerekçesiyle izin verilmedi. olayın PKK militanlarınca gerçekleştirilmiş olduğu kanısının yüksek olduğunu bildirdiler. Otopsi, keşif ve güvenlik önlemleri için Hakkâri ve Yüksekova'dan köye gönderilmek istenen helikopterler, bölgenin karla kaplı olması nedeniyle ilçeye 60 kilometre uzaklıktaki Ikiyaka'ya iniş yapamadı. Köye girişilen bombalı ve silahlı saldınnın, lkiyaka'ya komşu Dağlıca köyüne önceki gün sabah 07.30 sıralarında duyurulduğ"u, buradaki jandarma bırliği tarafından da telsizle Yüksekova'ya bildirildiği anlaşıldı. tki savcı, bir do.ktor, Sınır Jandarma Taboru Komutanı Binbaşı Selçuk Değer, önceki gece araçlarla geldikleri Dağlıca köyünden dün sabah yaya olarak köye doğru hareket ettiler. Ancak iki savcıdan Hamdi Sarmaşık rahatsızlanarak geri dönmek zorunda kaldı. Ekip, dün öğleden sonra 9 saatlik zorlu bir yolculuktan sonra köye ulaşabildi. Köye varan korucu ve jandarma komandosu sayısının 200'ü bulduğu öğrenildi. Avrupa rinin yaptığı değerlendirme "Yıhn En (yi Genç Filmi" olarak Polonyalı Maciej Dejzer'in "Cennele 300 Mil" adlı fılmini beiirliyordu. 1985 yılında iki Polonyalı göçmenin Isveç'e kaçışlannın öyküsüydü fılm. Ve kuşkusuz, günün "anlam ve öncmine" son derece uygundu. Diğer ödüllere gelince, İsveç filmi "Damdaki Kadıolar" görünlü yönetmeni, Ingiliz filmi "Büyük Umudar" kadın oyuncu, yardımcı oyuncu ve müzik, Sovyet filmi "Küçuk \en" senaryo dallannda ödüllendirildiler. Tavenıier'nin "Aslolan Hayatür". Toraatore'nin "Yeni Cennet Sineması" jüri özel ödüllerinin sahibi oldular. Tavernier'nin oyuncusu Pbilip Noirel'ye de Yılın En tyi Erkek Oyuncusu Ödülü verildi. Noiret, tek kelime ile gecenin yıldızıydı. "Aroerikalılar kadar paramız yok ama bazı şeyleri, önıegin böyle* sine geceleri onlardan daha iyi becerdjfimiz kuşknsuz" derken becermek kelimesini dikkatle seçiyor, konuşması alkışlar ve kahkahalarla destekleniyordu. (Baştarafı 20. Sayfada) 200'e yakın jandarma komandosu, korucu ile doktor ve savcının 9 saatlik bir yürüyüşle dün öğleden şpnra köye vardığı bildirildi. Ölenlerin isimleri henüz açıklanmadı. habettin Harput, gelişmeleri Jandarma Taburu'ndan izleyerek Diyarbakır'daki Olağanüstü Hal Bölge Valiliği'ne aktanyor. Hakkâri'deki bir yetkili, katliamın kim tarafından gerçekleştirildiği yolundaki sorulan yalnızca, "PKK diyorum" diyerek yanıtladı. Diyarbakır'daki bir yetkili de "Olayın gerisinde başka bir şey aranmasın, tamamen teröristlerin eylemidir" diye konuştu. Katliamda ölenlerin isimlerinin büyük olasılıkla bugün açıklanabiieceği belirtildi. Biriken sonınlar Bu yılın ortalarmdan itibaren cumhurbaskaniığı secimi nedeniyle ekonomik konulann ikinci plana itilmiş olması, ekonomide 1983 ortalarına benzeı gelişmeleri de birlikte getirdi. 1983 ortalarında 12 Eylül darbesinden sonra ilk genel seçimlere gidilirken de benzeri bir bekleme dönemine girilmiş ve dış ticarette olumsuz gelişmeler, fıyatlarda hızlı yükselmeleri bankacüık kesiminde artan sonınlar ile büyüme hızında düşüş gündeme gelmişti. 1983 ortalanyla 1989'da gözlenen somut ekonomik duraklama göstergeleri şunlar: 1. Büyume: 1982'de yüzde 4.6 olan büyüme hızı, 1983'te yüzde 3.2'ye inmişti. Bu yıl da büyüme hızı binde 2'ye düştü. 2. Dış ticaret: ihracatın ithalatı karşılama oranı mayıs 1983'ten itibaren hızia geriledi. /hracattaki duraklamanın yarattığı bu durum sonucu, ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 55'e kadar indi. Bu kez de 1988 sonunda yüzde 90'm üzerine çıkan ihracatın ithalatı karşılama oranı temmuz Gazetecilere izin yok Bu arada tkiyaka mezrasına gitmek isteyen çok sayıda gazeteci, Yeşiltaş Jandarma Bölük Komutanlığı tarafından engellendi. Köşkönü Köyü'ndeki jandarma karakolu görevlileri tarafından yollan kesilen gazetecilere, "Bölgede operasyon yapıldıgı için Ikiyaka Köyii'ne gideraezsiniz" denildi. Gazetecilerin, "Yetkililer ve askerier gidiyor. Bunlann arasında doktor ve kâtip de var. Onlar da sivil biz de. Niye gitmeyelim?" yolundaki itirazlarını dinlemeyen görev li astsubay, bu kez Yeşiltaş Jandarma Bölüğü ile telsiz görüşmesi yaptı. Görüşme sonunda astsubay, köye gitme izni verilmediğini belirterek gazetecilerden Yüksekova'ya geri dönmelerini istedi. Mesajlar SHP Genel Başkanı Erdal Inönü, DYP Genel Başkanı Süleyman Dernirel ve DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, tkiyaka köyündeki 21 yurttaşımızın öldürülmesini kınadılar. tnönü, Hakkâri Valisi'ne bir mesaj göndererek "suçlulann bir an önce yakalanarak adaletin pençesine verilmcsini" istedi. Demirel. "Katliamın sorumlusunun A N A P iktidan olduğunu" öne sürdü. Ecevit de Doğu ve Güneydoğu'da güvenliğin aşiretler ve köy korucuları tarafından sağlandığını belirterek, "Hukuk devletine yaraşır bir güvenlik düzenlemesine gidilmesini" istedi. Resmi açıklama Olağanüstü Hal Bölge Valiliği'nden konuyla ilgili yapılan açıklamada, "Bir grup teröristin, çok dağınık yeıieşim düzenine sahip olan köyiin önce kuzey kesimlerine doğru ateş etmeye başladıklan, köyde bulunan koruculann süratle ateş "Sayın VasBiu ile göriişmen için hiçbir olasılık göremiyoram. Başbakan oldugucn dunemde, benim, Papandreu'nun, Vasiliu'nun ve Denktaş'ın kablacagı dördü bir görüşme önermiştim. Ancak Yunan tarafı onerime olumlu cevap vermedi. Eğer ümit ettigim gibi, günün birinde Kıbns sorununa federe bir çözüm getirilirse, o zaman Türkiye ve Kıbns cumburbaşkanlan arasında özlü bir görüşme ya5. Fiyatlar 1982 yıhnda yüzde pdabilir." 25'e kadar yıllık fiyat artışı, Cumhurbaşkanı Özal, deme1983'te yeniden yüzde 30'un üze cinde, Türkiye'deki iç politik gerine çıkarken, özellikle yıl ortasın lişmelerle ilgili sorulan da cevapda hızlı enflasyon yaşanmıştı. Bu landırdı. yıl da büyümenin durmuş olmaBaşbakanlığı döneminde oldusına rağmen enflasyonun yüzde 75 dolayında gerçekleşeceğine kesin ğu gibi cumhurbaşkanı olarak da Türkiye'de demokratik değerlerin gözüyle bakılıyor. güçlenmesine gayret edeceğini be6. Kamu maliyeti: KİT zamla lirten Özal, şunlan söyledi: nrun gecikilerek yapıldığı vergi "Demokratik rejimde yaşanan tahsilat hızının yavasladığı 1983'te üç ara dönem, dört ordu mensukamu açıkları da hızla büyümüş bunun cumhımşkanı olmalan sotü. Bu yıl da aynı durumla karşı nucunu getirdi. tki kez şartlar ba laşıldı, kamu açığının azaltılabil görevde asker bulunmasını gerekmesi için Hazine arazileri ile Ue tirdi. Diğer iki kez de hükiımetleride yapılacak konutlara ilişkin rin siyasi bir cumhurbaşkanı seçesertifikalar satışa çıkarıldı. memeleri yuzünden bu makama Ekonomi kurmayları, sorunla yine asker geldi. nn birikerek büyümesi sonucunTBMM'nin anayasaya uygun da yeni tedbirlerin gündeme gele şekilde beni cumburbaskanı seçceği görüşünde birleşiyorlar.1983 mesi, Türkiye'deki demokrasinin yüındaki sorunların aşılması için bir zaferidir." de 1. özal hükümeti "acı reçeteözal, anayasada değişiklik yaler"i uygulamaya koymuştu. Bu pılıp yapılmayacağı yolundaki bir kez de iç talebi daraltıcı, memur soruyu cevaplandınrken de şöyle ve işçilerin satın alma güçlerini konuştu: azaltıcı, tanmda gelir artışına en"Başbakan oldugum dönende, gel olucu tedbirlerin birlikte yüanayasanın degiştirilmesi gerektirürlüğe girebileceği belirtiliyor. ğini vurguluyor ve daha derti topÖte yandan, Cumhurbaşkanı lu bir anayasaya ihtiyaç olduğunn Türgut Özal'ın, başbakanlık döne söylüyordum. Neler yapabilecegiminde olduğu gibi, ekonomiyi mizi kesin olarak belirleyen bu"kurmaylan" aracıhğıyla yakın günkü anayasada bulunmayan her dan izlediği öğrenildi. Geçen haf şey yasak sayılıyor. Neler yapamata, Ekonomik tşbirliği ve Kalkın yacagimızı içeren bir anayasadan ma Teşkilatı (OECD) yetküileriy ymoayım. le görüşen ve dün yurda dönen Başbakan iken, lideri oldugum DPT Müsteşan Ali Tigrel'in de ANAP'ın TBMM'de bu degişiközal tarafından hafta içinde ka ligi yapabilecek çoğnnluğu yoktn. bul edileceği bildirildi. Tigrel, Ben de muhalefetten bizi destekCumhurbaşkam'na, Türkiye'deki lemesini istemiştira. Ne var ki son gelişmelere OECD çevreleri SHP dahil tüm muhalefet, bu rün bakış açıları konusunda bilgi önerime cevap vermedi. Şimdi arsunacak. özal, ekonomideki ge tık başbakan ve parti lideri deginel gelişmeler hakkında Hazine ve lim. Her şey ANAP'ın bu konuDış Ticaret Müsteşan Namık Ke da bir gayret üsttenip üstlenmememal Kılıç ve Merkez Bankası Baş si ve SHP'nin böyle bir öneriyi kanı Rüşdü Saracoğlu aracılığıy destekleyip desteklememesine la bilgi almayı sürdürüyor. baghdır." 4.' Bankalara nakit girisi ve kredilen Bankalar sanayideki belirsizlikler nedeniyle, 1983 yılında yeni kredi açmaktan çekinmeye başlamışlar ve kredilerini 2 trilyon lirada sabitleştirmişlerdi. Bu yıl da mevduat artış hızı devam etmesine rağmen bankalar yeni kredi açmak yerine nakit durumlannı güçlendirme ve kamu kesimine borç vermeyi tercih etmeye başladılar. 1987'den bu yana ilk kez yüzde 60'ın altına indi. 3. Ödemeler dengesi: thracattaki duraklama ve ödemeler dengesinin diğer kalemlerinde iyileşme eğiliminin durması sonucu, 1983 yılında cari işlenıler dengesi ilk kez 1 milyar dolann üzerinde açık vermişti. Bu yıl da benzeri gelişmeler nedeniyle cari işlemler dengesindeki iyileşme eğilimi mart ayından sonra durdu. Mayıs ayında cari işlemler, 12 aydır ilk kez 200 milyon dolann üzerinde açık verdi. Mayıs 1989'da 282 milyon dolar açık veren cari işlemler dengesi, bir önceki yılın aynı ayında 79 milyon dolar fazla vermişti. Haziran ve temmuz ayiarında da açık vermeye devam eden ödemeler dengesi, ağustos ayında 70 milyon dolar fazla verdi. Turizm ve işçi dövizi girişlerindeki yükselmeye rağmen fazla, bir önceki yılın aynı ayının 262 milyon dolarlık düzeyinin önemli ölçüde altında kaldı. (Baştarafı 1. Sayfada) lok elimi uzatmtştım. Cumhurbaşkanı olarak da TnrkYnnan iliskiierinin daha da düzelmesinin savunucusu olacagıma şüphe yoktur" dedi. özal, Türk iç politikasına değinirken anayasarun değişraesi gerektiğini, bunun A N A P ve SHP'nin tutumuna bağlı olduğunu söyledi. Davos sürecınin başansız olduğu görüşüne katılmadığını, Davos'un hem Türkiye hem de Yunanistan için büyük bir başarı olduğunu belirten Cumhurbaşkanı özal, iki ülke arasındaki önemli sorunlann d e alınabılmesi için gerekli ortamın yaratılmasını amaçlayan bu sürecin hedefine ulaştığına inandığını kaydetti. Cumhurbaşkanı özal, Kıbns Rum yönetimi lideri Yorgo Vasiliu ile görüşmeyı kabul etmek için şartlanmn neler olduğu yolundaki bir soruya ise şu cevabı verdi: Ozal
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear