02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet Sahıbı Cumhurıvet Maıbaacılık ve Gazeteolık Turk Anomm Şırkcu adına Nıdir S ı d ı # Genel Yayın Muduru H ı s a n C t m ı l . Muessese Muduru Emioe l'şaklıgil, Yazı Işlen Muduru Okıv Gomnsin, 9 Haber vierkezı Muduru Yalçıı Btyer. Sayfa Duzenı Yönetmenı Ali Aar. • Temslaler ANKARA Mtma Tan. IZMİR HiknK( Çrink»™. Iç Pobüka C«W Bastangıç. D« Haberler Eıjıın Brfa, Ekonorru CaıgB Tkrtan. l s Stndıka: ŞukiM fetnci. Kühür O*d Lsfcr, Egmm GCOOT ş*»bn. Habcı Arasürma. Isrâe» Bcffcan, \rurt Habcrlen NecdH DogiD. Spof Danışmanı AMılıadir Yocttnu. Dın Yazılar Kıran ÇalçLaa, Araşurmi ^kin Mp», Duzettmc AMulafc Yaao. # KnordınaıOr Ahnıcf Karahan. 0 Mali k i c Erot D t a u • MuhasAc Bufcnt tener • BUtffPıanlama S«»gl OmanİK^otlıı • Rcktam Ay?e Tonın, • Ek Iravuıkr Huiyı \k}ol • Idarc H n n i a Gonr. • Işlrjrar Öndcr ÇdDı. • Bılgılşlm N«il Iml. # Pcrsond Stvp Bosanaoglo. Basan ve iayan: Cumhunyet Malbucıhk w Gamsalık TA.Ş. Ttlrk Ocafe Cad 39 41 Cafcıjo0u V1334 la PK 246tsunbul Td 512 05 05 (30 ha). Tdoc 22246 Fax: (1) 526 60 T # JSurotor Ajıkm: Zıya Gokaip Bl> Inkılap S. No 19/4, Td 133 1 4147. TÖOL 42344 F»x (4) 133 1 05 65 # lnnin H Zjya Hv 1352 S İ 3 . Tet 13 12 30, TÖOL 52359 Fax. (51) 19 53 60 9 : lnunu Cad 119 S Nff 1 Kal 1, "ftt 19 37 52 (4 ha). Tdo. 62155. Fw (71) 19 37 52 TAKVIM: 23 KASIM 1989 Imsak: 5.23 Gur.eş: 6.53 Oğle: 11.55 Ikindi: 14.25 Akşam: 16.47 Yatsı: 18.12 Termik santraüara yolculuk Yeşiller Partisi'nin gelecek hafta başlatacağı program çerçevesinde Yatağan, Yeniköy ve Gökova'da yapımı süren Kemerköy termik santrallarına gidilerek doğamn nasılyok edildiği anlatılacak. YaCağan, gökleri ve tum dogayı leslim almış. Bunlan somut biİZMİR Gencelli'de yapıl çimde Gencellili yurttaşlara gosması planlanan termik santrala terecegiz. Dileven herkes bu gekarşı, belediyeler guç birliği ya zimize katılabilir. Eğer Kemerpıp değişik eylem biçimlerini köy santralının yapımı başlamagundeme getirirken, Yeşiller Par dan önce ülkemizde çevreci bir tisi lzmir gonulluleri ve değişik gelenek oluşmuş olsaydı, bu çevreci gruplar "sürekli eylem" santrala başlamaya kimse cesadediler. Bugun yapılacak "ter ret edemezdi." mik konsere muzikli çağn"mn ANAP İzmir II Başkanı Ismail ardından termik santrallara yol Katmerci'nin önceki gun yaptıculuk başlatılacak. ANAP tzmir ğı açıklamada, "Dogaya zarar tl Başkam tsmail Katmerci'nın verecek her şeye karşıyız. Bugnn de doğanın kirletilmesine karşı dünyanın hiçbir yerinde dogayı çıkması ve "Fanusta mı yaşaya kirletmeyi doğal gören bir anlacağız?" demesi sevinçle karşılan >ış yoktur. Bizler farklı ortamdı. Yeşiller Partisı, ANAP'a iş larda, fanusta yaşayacak kişiler birliği çağrısı yaptı. Yeşiller Par degiliz" açıklamasınm ardından tisi lzmir tl Başkanı Savaş Emek, Yeşiller Partisi, ANAP'a "biriikçevre ile ilgili bir olayda hiçbir te eylem" önerdi. Müziğin evrenaynm gozetilemeyeceğini belirte sel olmasmdan yola çıkarak tüm rek, "Çernobil olayının. radyas sanatçılara çağrı yaptıklannı; yonun sınıf farlu gozetmediği hâ parti, inanç ya da başka aylâ anlaşılamadı mı?" diye sordu. rımlar gozetilerek çevreye sahip Değişik kurumlar santrala kar çıkılamayacağım öne süren Yeşı ahnacak net tavıra destek ver şiller Partisi tzmir tl Başkanı meyi surdururken Yeşiller Partisi Emek, şunları söyledi: gelecek hafta "termik santralla"ANAP'a çagn yapfyoruz, gera yolculuk" programını başla lin birlikte çevremize sahip çıkatıyor. Gencellı yöresinde yaşayan lım diyonız. Biz kendi çevremibir grup yurttaşla birlikte, Yata zi kendimiz düzenlemeliyiz. Yağan, Yenikoy santrallarına gidi şadıgımız çevrede biz soz sahibi lecek ve termik santralın doğayı olalım istiyoruz, siyasal iktidarnasıl yok ettiği anlatılacak. Bu lar değil. Çernobil olayı onumüzarada Gökova'da yapımı süren de somut biçimde duruyor. RadKemerköy Termik Santralı'na da yasyonun sınıf farkı gözetmedigidecek olan grup olayı protesto gini, tüm insanlan yok ettigini edecek. hâlâ ogrenemedik mi? Yine söyYeşiller Partisi lzmir ll Başka lüyorum. Güzel bir çevrede birnı Savaş Emek, bugun Kozbey likte olan insanlar kirli bir çevli'de yapılacak termik santrala rede de birlikte olacaklar. Herkarşı sanatçılarla dayanışma top kes gelip bu işin bir ucundan tutlantısında, santrallara yolculu sun, dünyamızın daha uzun bir ğun programını saptayacakları siire temiz kalmasına katkıda bulunsun. Bugiin Gencelli'de Osnı belirterek şunları söyledi: "Kemerköy, jeşilin ve tnavi man Amca'nın kahvesinde sazınitı içinde gun gectikce yükseliyor. mızla, sözumüzle bekliyoruz." HalitRefığ "KarılarKoğuşu" adlıfllmin çekimine başladı UMIT OTAN Halit Refığ, senaryonun yazımında Kemal Tahir'in Malatya Cezaevi'ndeki gözlemlerine dayanan "Karılar Koğuşu ", "Namusçular", "Dam Ağası" adlı kitaplarının yanı sıra, yeni yayımlanan "Notlar"ından yararlandığını söylüyor. 26. Antalya Film Festivali'nde "Hanım" adlı filmiyle "En İyi Yönetmen" Ödülü'nü alan Halit Refığ, Halit Ziya Uşaklıgil'in eserlerinden uyarlanan fılmlere ve TV dizilerine imza atmıştı. lfeni bir Kemal Tahîr filmi 'Avni'nin TV reklamı • ANKARA (ANKA) Gırgır ve Fırt'ı satın alan Ertuğrul Akbay, Oğuz Aral ve ekibinin hazırladığı ve yarm ilk sayısı yayımlanacak olan "Avni" adlı mizah dergisinin, televizyonda önceki gece yayımlanması gereken reklamını, noter aracıhğıyla çektiği ihbarname ile durdurdu. Akbay ihbarnamede, "Avni karikatür tipinin tüm tclif haklannın kendisine ait olduğunu ileri sürdü. Ancak, "Avni"nin reklamlan TRT Hukuk Müşavirliği'nin onayı üzerine dün gece yayımlanabildi. Bu arada Gırgır'a ait olduğu öne sürülen arşivlerin Dıgıl Dergisi'nde yayımının durdurulması yolundaki "ihtiyati tedbir" kararının kaldırılması için Oğuz Aral ve avukatlannın başvurusu Istanbul 4. Ticaret Mahkemesi'nce reddedildi. NİHAL ÜN Yönetmen Halit Refig, "Kanlar Koğuşu" adlı yeni bir filmin çekimine başladı. Yapımcıhğını Tıirker inanoglu'nun üstlendiği film aralık ayında tamamlanacak. Filmin senaryosunu da kendi yazan Refığ, Kemal Tahir'in Malatya Cezaevi'ndeki gözlemlerine dayanan kitaplanndan yararlanmış. Bir edebiyat uyarlamasından çok, Kemal Tahir uzerine bir film gerçekleştirmeyi denemiş. "Kanlar Koğuşu" 1943 yılının uç aylık döneminde geçiyor. Kemal Tahir'i gazeteci Murat Kadir tnanır oynuyor. Malatya Umumhanesi'nin en namlı sermayelerinden Tözey'i Hiirya Koçvigit, çocuk yaştaki sevgilisiyle kocasını zehirleyen idamlık Hanım'ı Perihan Savaş, cinayetten sanık annesiyle birlikte cezaevinde kalan 5 yaşındaki Aduş'u Beste Çınareı can^ındırıyorlar. Kalabalık oyuncu kadrosunda Sami Hazinses ve Erol Taş da var. Filmin gorüntu yönetmeni Çiten Gürtop, sanat yönetmeni Sohban Kologlu, birinci asistanı ise Seçkin Yasar. Filmin cezaevinde geçiyor ol MEVLANAKAPIDA ÇEKÎLtYOR 1943 yılındaki Malatya Cezaevi'nde geçen fllm ARALIKTA TAMAMLANACAK Yönetmen de cezaevi önu ile cezaevi avlusu çekimleri için Mevlanakapı'daki eski bir raevlevihane Halit Refig, Kanlar Koğuşu filminin çekimlerini aralık ayı içinde tamamlamayı planlıyor. ile Toptaşı'ndaki eski bir cezaevi kullamldı. ması nedenivie planların büyuk bir bolümü Ulusal Video'nun stüdyolarında çekiliyor. Cezaevi onü, avlusu gibi harici çekimler Toptaşı'nda eskiden cezaevi olan bina ile Mevlanakapı'daki eski bir Mevlevihane'de çekiliyor. Filın ekibi genel planların çekimi için bir süre Malatya'da da çalışacak. Mevlanakapı'daki çekim sırasında goruştüğümuz Halit Refığ, "Kanlar Koguşu"na ilişkin şunları söyledi: "Filmde ild ayn bakış var. İlki Kemal Tahir'in 1943le, savaş koşullarındaki cezaevlerine, adalet mekanizmasına, mahkumlara yönelik bakışı, ikincisi de benim, gelecegin bıivük romancısının kişiligine bakışım". Kişiliğinin ve dunya goruşünün Kemal Tahir'le 'yogruldugunu" belirten Refiğ, yazarın cezaevi döneminden izler taşıyan belge niteliğindeki kitaplarında Namusçular, Karılar Koğuşu, Dam Ağası ustahkh kuruluşlann, canh karakterlerin, çarpıa olaylann, insanlara yaklaşımdaki duygusallığını ön plana çıkardığını ve onun olağanüstü dehasım sergilediğini düşünüyor. Refiğ "Kemal Tahir'in neden cezaevine girdigini, cezaevi yoneticileri ve çrvresiyle ilişkilerini, romancı kişiligini biçimlendiren duygu ve dene> birikimini, kısacası onu anlatmaya çalıştım" diyor. 26. Antalya Film Festivali'nde bu yıl "Hanım" adlı filmiyle En tyi Yönetmen Ödulü'nu alan Halit Refığ, Halit Ziva Uşaklıgil'in eserlerinden TV dizisi Aşkı Meranu ve Kınk Hayatlar uyarlanan filmlere de imza atmıştı. Bilindiği gibi Halit Refığ'in, Kemal Tahir'in aynı adlı romanından TV dizisi olarak sinemaya uyarladığı "Yorgun Savaşçı" filmi 1983'te gosterime gireceği sırada denetime takılmış ve yakıldığı açıklanmıştı. Halit Refiğ'in TRT adına 1979'da çekimine başladığı "Yorgun Savaşçı" filminin bir kopyasının "bir yerlerde' bulunduğu one surülüyor. "Yorgun Savaşçı"nın Türk izleyicisine kazandırılması yönündeki mücadele "Kanlar Koguşu"nun gosterime girmesiyle birlikte hızlanacağa benziyor. Türk sinemasımn 75. yıl kutlamalan sırasında Yılmaz Güney'in Fılmleriyle birlikte Yorgun Savaşçı'nın da özgürlüğünü elde etmesi konusu gundeme getirilmişti. Kemal Tahir'in "Göl İnsanlan" adlı kitabı da Erdogan Tokatlı tarafından 1986'da "Giineşe Dognı" adıyla sinemaya uyarlandı. Kemal Tahir 60'lı yılların ortasında Halit Refiğ'in "Haremde Dört Kadın", Adf Ydmaz'ın "Battı Bahk", Memduh Ün'ün "Namusum İçin" filmlerinin de senaryolarını yazmıştı. Küçük yine gözaltında • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yazar, Doç. Dr. Yalçın Küçük, Ankara DGM Savcılığı'nın talimatı uyarınca dün gözaltına alındı. Hakkında Istanbul DGM SavcıhğYnca "Abdullah Öcalan Röportajı" nedeniyle soruşturma yürütülen Küçük'ün Ankara siyasi polisince gözaltına alınışına herhangi bir gerekçe gösterilmediği belirtildi. Berberoğlu serbest • KUŞADASI (Cumhuriyet) Yeşil alanı rüşvet karşılığında imara açtığı öne sürülen eski Belediye Başkanı Engin Berberoğlu ile rüşveti verdiği bildiren Dr. Mehmet Ataç bir üst mahkeme tarafından serbest bırakıldı. Pazartesi gıinü Kuşadası Sulh Hukuk Mahkemesi'nde görülen davada her iki sanık suçlu bulunarak tutuklanmışlardı. Dün Sulh Ceza Mahkemesi'ne verilen itiraz dilekçesi sonucu mahkeme her iki sanığın serbest bırakılmasına ve tutuksuz yargılanmalanna karar verdi. Yabancılarla anlaşma sağlanamadı Yıunıırtalık'a santral yapılması ertelendi Yumurtalık sahilinin Gölovası köyüne kurulması öngörülen santral için yabancı firmalarla yapılan görüşmeler, ana konularda bile görüş aynlığı doğunca kesildi. MEHMET YAPICI ADANA lzmir Aliağa'da kurulacak termik santrala karşı kamuoyunda oluşan tepkiler artarak surerken, İskenderun Korfezi'nin Yumurtalık sahilinde YaplşletDevret modeliyle kurulması planlanan ithal kömure dayalı termik santralın yapımının ertelendiği oğrenildi. Körfezin turizme açık en uygun alanı olan Yumurtalık sahilinin Gölovası Koyu önlerinde tarım yapılan geniş bir toprak üzerinde kurulması ongorulen santrala talip olan yabancı firmalardan hiçbiriyle anlaşma sağlanamadı. Kuruluşu gundeme geldiğinden bu yana geçen yaklaşık 4 yılda Avustralya, ABD ve Japon firmaları ile goruşmeler yapıldı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve DPTde en son ABD ve Japon firmalarıyla sürdurulen gorüşmelerin, finansman temini başta olmak uzere ana konularda bile goruş ayrılığının doğması üzerine bir süre once kesildiği bildirildi. DPT Yabancı Sermaye Daiıe Başkanı tbrahim Çakır, "Yabancı firmalarla göruşmelerimiz kesilmiş dunımda, ama diyalogumuz sürüyor" dedı. Cumhuriyet'in konuya ilişkin sorulannı yanıtlayan lbrahim Çakır, Turkiye'de yapımı planîanan birkaç termik santral arasında oncelikle Aliağa'nın ele alındığını bildirdi ve "İlk etapta bu santral kurulacak. Kararnamesi çıktı. İkinci olarak hangisinin y^pılacağı ise henuz belli degil. tleriki yıllarda yapılacak termik santrallar kapsamına elbette ki Yumurtalık ve diger teklifler de göz onune ahnacak" diye konuştu. Yumurtalık ilçesinin doğusunda Gölovası Koyü yakınlarında kurulacak termik santralın gereksinmesi olan yıllık 4 milyon ton kömur, ithal yoluyla karşılanacak. 3 milyon 400 bin metrekarelik bir alan uzerinde kurulacak santral yılda 9 milyar 110 milyon kilovat/saat elektrik enerjisi uretecek. Bolgede geçimini. topraktan sağlayan koyluler, santralın kurulmasıyla birlikte tanmın yapılamayacağını anlatarak, "Termik santral istemiyonız" diyorlar. İskenderun Çevre Koruma Derneği de "Termik santrala hayır" kampanyası başlattı. Dernek Başkanı Cemil Altay, Yumurtalık'ta kurulacak termik santralın Çukurova bölgesini, Toroslar ile Amanos dağlarını da içine alan geniş bir kesitni etkileyeceğini savundu. ÖGRETMENEVt YAPILACAK Edebiyat tarihine geçmiş, türkulere konu olmuş tarihi Malatya Ha 1941 HATIRASI Kemal Tahir'in Malatya Cezaevi'nde yatügı pishanesi'nin yıkımı sürüyor. Yıkılan hapishanenin arsası uzerine bir ogretmenevi inşa edilmesi planla 1941'de çekilmiş bir fotograf: Soldan sağa Kemal Tahir, koguş arnıyor. (Fotograf: Ugur Gunyüz) kadaslan Malatyalı Mazmanoglu ile Diyarbakırlı Süleyman Bey. Toplu namaza soruşturma • İstanbul Haber Servisi t.Ü. Veteriner Fakültesi'nde bir süre önce meydana gelen, okul koridorlarında toplu namaz kılma eylemleriyle ilgili olarak dekanhkça başlatüan soruşturma sürüyor. 3 kasımda başlayan ve uyarılara karşın 45 gün süren eylemlerini araştırmak için üç öğretim üyesi görevlendirildi. Okul yetkilileri soruşturmanın amacının yapdan eylemin suç unsuru oluşturup oluşturmadığının saptanması, suç varsa boyutunun saptanmasına yönelik olduğunu gerekirse disiplin kurulunun işleyişe sokulacağını belirttiler. Kemal Tahir'in hapishanesi yıkılıyor Kemal Tahir, MalatyaHapishanesi'ndeyattığı süre içerisinde yazdığı mektuplar ve tuttuğu notlarla, 1940 lı yılların Malatyası 'na ilişkin günümüze birçok belge bırakmıştır. Bunların en önemlileri, yazarın ölümünden sonra yayımlanan Namusçular ile Karılar Koğuşu 'dur. NECATİ GÜNGÖR MALATYA Donem, tek parti dönemi. Yıl 1938... Atatürkün ölüm döşeğinde bulunduğu sıralarda Donanma Komutanlığı Askeri Mahkemesi'nde bir oyjn sahneleniyordu: Oyunu sahneye koyanlar, dönemin etkili ve yetkili çevreleriydi. Konu ise "Nazım Hikmet ve arkadaşlannın askeri isyana tahrik ve teşvik sucu" olarak kamuoyuna yansıtıhyordu. Sahnelenen bu oyunda mahkeme, sanıklara çeşitli ağır cezalar veriyor ve onları, cezalarını çekmek üzere yurdun dort bir yanındaki hapishanelere yolluyordu. Her şey bir oyundu; ama hapishane gerçekti kuşkusuz! Nazım Hikmet, Bursa Hapishanesi'nin yolunu tutarken, A. Kadir on ay hüküm giyiyor, Kerim Korcan on yılı geçiriyor sırtına, Kemal Tahir on iki koca yılı omuzluyordu. Ve Bursa Hapishanesi'nde Nâzım Hikmet; Çankın, Çorum, Kırşehir'i dolaşıp Malatya Hapishanesi'ni mesken tutan Kemal Tahir'e şoyle sesleniyordu: Malatya'nınnesi meşhurdur, yemişlerinden ve boceklerinden hangisi, suyu mu, havası mı? Duşun ki hapishanesi hakkında bile bir fikrim yok. Yalnız bir oda bir tek penceresi \ar çok yüksek olan tavana yakın. Bir oynnun sonunda, çeşitli hapishanelerin koğuşlarına, hücrelerine tıkılan memleketin bu "yavuz evlatlan", gittikleri yerlerde bir maden ocağında çalışır gibi ınsan cevheriyle uğraşmayı iş edıneceklerdi kendilerine. tşte, Kemal Tahir'in Malatya Hapishanesi de o maden ocaklarından biriydı. Yorganı sırtında, kalemi defteri cebinde bir sure Çankın, Çorum, Kırşehir hapishanelerini dolaşmış olan Kemal Tahir, sonunda sırtındaki yuku Malatya Hapishanesi'ne yıkıyordu. Kemal Tahir, Malatya Hapishanesi'nde yattığı süre içerisinde yazdığı mektuplar ve tuttuğu notlarla, 194O'lı yılların Malatyası'na ilişkin gunumuze birçok belge bırakmıştır. Bu belgelerin en önemlileri, yazarın olümunden sonra yayımlanan Namusçular ile Kanlar Koguşu'dur. 1945'te tutulmuş notlara dayanan bu iki taslakroman, donemin Malatya Hapishanesi'ndeki olayları ve tipleri anlatmanın ötesinde, bu çevreye kaçınılmaz biçimde yansıyan sosyoekonomik koşulların da altını çizmekte, daha sonra araştırma yapacak olanlara değeri yadsınmaz ipuçları bırakmaktadır. Her iki yapıtta da Malatya'da yaşayan ilginç tipler anlatılır. Bu tiplerin başında, Nâzım'ın mektuplarında sık sık adı geçen ve daha bir iki ay önce aramızdan aynlan Mazmanoglu Haa Abdullah gelmektedir. Sonra Telgrafçı Abdülrahim, Şeyh Süleyman Efendi sayılabilir... Ötekiler, namus uğruna hapse düşmüş köylülerle, değişik suçlardan hüküm giymiş kadınlardır. Yazarın kendisi, gazeteci Murat adıyla yer alır hükümlüler arasında. Öteki tiplerin aksine gazeteci Murat, olumlu kişiliğiyle dikkati çeker. Kemal Tahir'in söz konusu notları, bir Malatya röportajı olarak da nitelenebilir. Olaylar, karşılıklı konuşmalarla ve en yalın biçimiyle sergilenir. Notların bir ozelliği de Malatya'nm yerel dilinin özelliklerini korumuş olmasıdır. E>eyimler, kargışlar, atasözlerı olanca canlüığıyla adeta ışıldar Kemal Tahir'in notlarında. Giyim kuşam konusunda da yazann betimlemeleri, bir fotograf gerçekçiliğiyle, o yıllardaki durumu saptar: Sozgelimi, Namusçular'daki Çullu'nun Hacı'nın üzerindekileri şöyle sayar Kemal Tahir: "Halep isi, siyah ve ağır çuha şalvar, lacivert yelek, sako denilen palto, suni ipek mintanlar, Buhara şalından kuşak, Dagıstan gümuşüyle işlemeli agızlık ve tespih, V'an işi savatlı gümüş tabaka, Fransız köselesi yemeni (ayakkabı)..." Kaniar Koğuşu'nda ise o dönemde çeşitli suçlardan cezaevine düşmüş kadın tiplerini hikâye eder Kemal Tahir. Bunlar geneleve düşmüş, kocasını öldürmüş, zinadan hüküm giymiş kadınlardır. Kemaı Tahir'in Malatya Hapishanesi'nde bir de nişanlanma olayı vardır. Oralı gardiyanlardan birinin kızıyla nişanlanır; bir sure bu nişanlılık devam eder, ancak sonu gelmez. Çünku Kemal Tahir, kendi serüvenine ortak etmek istemez bu saf taşra kızını; yollannı ayırır... Kemal Tahir, 1950'deki Genel Af Yasası'ndan yararlanarak özgürlüğüne kavuşur. Hapishanenin bundan sonraki onemli konuğu ise Ahmet Emin Yalman suikastına adı karışan Necip Fazıl Kısakürek olur. Yıl; 1952. Ahmet Emin Yalman, döneminin etkili gazetecilerinden biridir. Ancak yazılan ve görüşleri kimi çevreleri rahatsız etmektedir. Fanatik dincilerden bir grup Malatya'da bulunan Ahmet Emin Yalman'a bir suikast düzenler. Ancak suikast başarıya ulaşamayacak ve düzenleyicileri yakayı ele vereceklerdir. Olaya adı karışan Necip Fazıl Kısakürek ise yargılamalar sırasında Malatya Hapishanesi'nde tutuklu olarak yatacaktır bir süre. Malatya Hapishanesi, Malatyalı Fahri'nin turkülerine de konu olmuştur bir dönemler. 194O'lı yıllarda Fahri Kayahan, henuz ses sanatçısı değilken, bir cinayet davasından tutukianmış, bir süre burada yatmıştır. Hapis yattığı yıllar içinde tamburuyla hapishane duvarlarını inleten Kayahan, bir dönemler pek moda olan hapishane türkülerini, uzun havalannı burada bestelemişür: Akşam olur firengiler (1) vurulur Gardiyanlar üstümüze kurulur (2). Anam beni ziyaretten yorulur... Mahpusane seni yapan kör olsun! Kor olsun da ik'elleri kırılsın... Evet, edebiyat tarihine geçmiş, yanık türkulere konu olmuş tarihi Malatya Hapishanesi'nin yıkımı şu günlerde sürüyor. Malatya Belediye Başkanı Münir Erkal'ın verdiği bilgiye göre yapıldığı yıllarda kent dışında bulunan hapishane, ilin büyumesiyle kentin içinde kalmış ve yıkımı zorunlu hale gelmiştir. Yıkılan hapishanenin arsası uzerine ise bir öğretmenevinin yapılması planlanmıştır. Darısı oteki hapishanelerin başına. (1) FirengL Demirya da ahşap kapıların süngülü kilidi. (2) Üstüne kurulmak: Çalım satarak, üste çıkmak; hükmetmek, egemen olmak... PTTden özel zarflar • ANKARA (ANKA) PTT Genel Müdürlüğü İstanbul'da bugün başlayacak ve 26 kasıma dek sürecek olan "Avrupa Filateli ve Posta Araştırmaları Akademisi Pul Sergisi" dolayısıyla özel zarf çıkanyor. 300 liraya satılacak olan özel tarih damgalı zarflar, daha önce piyasaya çıkanlan ve 150 lira yeni bedelle satılacak olan posta kartlarıyla birlikte 3 ay süreyle satışta kalacak. ^Gürültüye sorf kampanyası lzmir Anakent Belediyesi, kentin çeşitli yerlerine konu ile ilgili afişler asarak kampanyayı başlattı. Kampanya çerçevesinde birpanel düzenlendi. İZMİR (Cumhuriyet Ege Burosu) Yaşanan çevre sorunlan arasında "günıllü kirlüiginin" on sıralarda yer aldığını belirten uzmanlar, Turkiye'de büyük kentlerdeki gurültu duzeyinin insan sağlığına zarar verebilecek boyutlara ulaştığını ve gürultüyle mücadele edilmesi gerektiğini belirtiyorlar. İzmir Anakent Belediyesi tarafmdan kentte gürultüyle mücadele için başlatüan "İnsana Saygı, Güniltüye Son" kampanyası çerçevesinde duzenlenen panele katılan uzmanlar, İzmır'deki kent gurultusünün ulaştığı boyutları, gurültünün insan sağlığına verdiği fiziksel ve psikolojik zararlaıı, gıirültunun onlenmesi için alınması gereken onlemleri dile getirdiler. Anakent Belediyesi ise kentin çeşitli yerlerine asılan afişlerle başlattığı kampanyayı, panelin ardından Belediye Başkanı Y'uksel Çakmur çeşitli semtlerdekı evlerı ziyaret ederek, yurttaşlardan "destek" istemesiyle sürdüriiyor. Belediyenin öncülüğüyle kurulan "çevre dostlan" organizasyonu da evlere telefonlar açarak, "kampanyaya destek" çağrısında bulunacak. Bu arada tüm apartman yöneticilerine konuyla ilgili bir metin gönderildi. Sanayileşme ve kentleşmeyle birlikte gürültunün 20. yüzyıhn önemli sorunlan arasına girmeye başladı|ını belirten Yüksel Çakmur, dün duzenlenen "İnsana Saygı, Gürültüye Son" panelinde yaptığı konuşmada, gürültunün insanda yol açtığı psikolojik ve fıziksel etkilerin bilimsel olarak saptandığını belirterek, Türkiye1 Prof. Doğan Karan, gürültunün de ilk kez tzmir'de bu boyutta bir çeşitli psikolojik etkilerinin oldukampanya gerçekleştirilerek gü ğunu belirterek, gürültunün saderültü ile mücadele edildiğini dile ce makineleşen uygarlığın bir yan getirdi. ürünü değil, aynı zamanda bir Ege Üniversitesi'nden Prof. kültür sorunu olduğuna dikkat Dr. Erkan Dokumacı, "tzmir'de çekti. trafik güriiltüsü ve oturma bölgelerinde etkileri" konusunda yaptığı konuşmada, tzmir'deki sokak gürültusünün en düşük olduğunun caddede ortalama 55, en yuksek olduğu caddede de ortalama 75 desibel olduğunu açıkladı. Ancak kimi saatlerde sokak görültulerinin insana zarar verebilecek olan 80 desibelin üzerine çıktığını vurguladı. Prof. Orhan Cura, gürültunün verim düşüklüğu, stres gibi etkilerin yanı sıra, işitme kaybına da yol açtığını vurguladı. Bu yuzden gürultülu işlerde çalışacakların gürültüye karşı dayanıklıklarımn ölçüldüğünu belirten Cura, toplumda yaşayan insanların 8'de birinin guniltüye karşı oldukça dayanıklı, 8'de birinin çok hassas, kalamnın ise orta derecede dayanıklı olduğunu vurguladı. VEÖZ6ÜRLÜK 66LSE. RK£S eiBı Ö26ÜRCE MUCftOELBSİ Diş Sağlıgı Haftası • ANKARA/tSTANBUL (AA) Türk Diş Hekimleri Birliği Genel Başkanı Yılmaz Bilgin, diş tedavilerinde kullanılan bazı maddelerin sağhksız olduğunu belirterek, "ABD ve Avrupa'da kullanılmış artık maddeler Türkiye'ye gönderiliyor" dedi. Ağız ve Diş Sağhğı Haftası nedeniyle dün düzenlediği basın toplantısında konuşan Bilgin, koruyucu ağız ve diş sağlığı hizmetlerine ağırlık verilerek özellikle çocuklann diş sağlığına özen gösterilmesini istedi. İstanbul Diş Hekimleri Odası Başkanı Gülümser Koçak da devletin bütçeden sağlık harcamaları için ayırdığı paym çok düşük olduğunu belirtti.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear