Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
11 KASIM 1989 KULTURSANÂT CUMHURİYET/5 'Hababam Sııııfı* imzalanıyor • Kültiir Servisi Rıfat Ilaz'ın ünlü "Hababam Sınıfı' romanı yeniden basıldı. Daha önce Dolmuş haftahk mizah dergisinde dizi halinde yayımlanan "Hababam Sınıfı"nın baskı hatalan nedeniyle özgün biçimini yitirdiği gerekçesiyle Çınar Yayınları romanı yeniden düzenleyip, yazarı Rıfat Ugaz'a düzelttirerek yayımladı. Dolmuş Dergisi'nde yayımlanması sırasında yapıtı resimleyen Turhan Selçuk'un özgün çizgileri de romanın sayfaları arasında yer alıyor. Aslına en uygun biçimiyle yayunlanan yapıtı bugün Rıfat Ilgaz ve Turhan Selçuk 14.0018.00 arası TÜYAP Kitap Fuan'nda, Çınar Yayınları standında imzalayacaklar. Oğuz Akkan'ın kurduğu Cem Yayınevi 25 yılda 1381 kitap yayımladı Çeyrek yüzyıllık yayıncılık Bugüne kadarki yayın etkinlikleri, Cem Yayınevi'nin artık kurumlaştığını, son çeyrek yüzyılın önemli kültür kurumlarından biri niteliği kazandığını gösteriyor. Özel tiyatro sorunları Andaç'ın kitabı yayımlandı • Kültiir Servisi Çağdaş Türk ve dünya edebiyatına yönelik, eleştiri ve denemeleri çeşitli dergilerde yayımlanan Feridun Andaç, yazılarının bir bölümünü topladığı "Gerçekçilik Yolunda" adlı kitabını yayımladı. Cem Yayınlan arasında çıkan kitapta yer alan yazılar bütünü, 1987 yılında Akademi Kitabevi Eleştiri Deneme dalında birincilik ödülünü almıştı. 1954 Erzurum doğumlu olan yazar, 1980'den bu yana yazın çahşmalannı sürdürüyor. Beş ana bölümden oluşan kitabında Feridun Andaç, Cumhuriyet sonrası öykücülüğumüzün gelişimi, Yaşar Kemal'in öyküleri, Türk romancılığının evrimi, klasik Rus edebiyatının kurucusu Puşkin, öykü ustas' Çehov, şiirin anlamı, şiirde öyküleme gibi konulan inceliyor. Fcridun Andaç Gerçekçilik Yolunda ALPAY KABACALI Kitap Fuan'nda söyleşiler • Kiiltür Servisi 8. TÜYAP Istanbul Kitap Fuarı kapsamında dün düzenlenen etkinliklerde SovyetGürcü Türkolog Svetlana Uturgauri ve Sovyet Abaza yazarı Fazıl Iskender'in katıldığı bir söyleşi düzenlendi. Gorbaçov Rusyası'nda edebiyat, perestroyka ilişkisi üzerine konuşan Fazıl Iskender, Rusya'da 1917 ekiminden beri görülmeyen bir özgürlük havasımn yaşandığını, edebiyata da yansıyan bu özgürlüğün bir şaşkınlık dönemi yaşattığını belirtti. Bu dönemi, 70 yaşına dek evlenmesine izin verilmemiş, sonra bir gün "artık evlenebilirsin" denilmiş bir adamın dramına benzeten tskender, halkının bu zor dönemi atlatacağına inandığını söyledi. Cem Yayınevi tarafından Türk edebiyatı üzerine bir kitabı yayımlanan Türkolog Svetlana Uturgauri ise Rusya'da halk tarafından büyük ilgi gören Türk edebiyatının tüm Doğu edebiyatlarının en gelişmişi olduğunu belirtti. Dün Prof. Tank Zafer Tunaya da "Kitap, Banş ve Atatürk" konulu bir söyleşi sundu. Adonis ise bugün saat 15.00'te bir söyleşi yaparak izleyicilerin sorulannı yanıtlayacak. Müzikaller tarttşıldı • İSTANBUL (AA) "Türkiye'de müzikaller" konulu toplantıda, Türk rnüzikalleri için olanaklar yaratılması ve yaratıcıların desteklenmesi gerektiği vurgulandı. Mülkiyeliler Birliği Istanbul Şubesi'nce düzenlenen panelde söz alan konuşmacılar, "müzikal olayı"nın ciddi bir u|raş oldu|unu kaydederek, müzikal oyunculannıh iyi bir eğitimden geçmesini şart koştular. Panelde konuşan söz yazarı ve besteci Melih Kibar, Türkiye'de müzikaller açısından verimlilik gösterilmediğini ve yaratıcılığm teşvik edilmediğini bildirdi. Şarkıcı Esin Afşar da konuşmasında Türkiye'de "müzikal" yaratıcıhğı olmadığını ve olanların da desteklenmediğini bildirdi. Afşar, müzikal oyunculannın ciddi bir eğitim görmelerinin gerekliliğini vurguladı. Müzik eleştirmeni Hayati Asılyazıcı ise besteci ve söz yazannın karşılıklı etkileşimle çalışmalarının şart olduğunu belirterek "Evita müzikaline basın, magazin olarak yaklaştı. Begüm Yonsel Sergisi • Kültiir Servisi Begüm Yonsel Resim Sergisi Ceramic Center'da açıldı. Ankara Ekonomi Fakültesi mezunu olan ve resim çalışmalarını 1978 yılından bu yana sürdüren Yonsel'in hocaları, Mahmut Cuda ve Nevin Çokay. Yonsel'in resimlerinde insan, öncelikle de kadın konusu ağırlıkta. Kadırun düşsel dünyasını ve duygulannı tuvale yansıtan sanatçı, yapıtlarını "Begüm Yonsel'in Kadınlan" başlığı altında sunuyor. Ceramic Center Sanat Galerisi'nde bu yıl daha sonra Fahri Kaplan'ın cam, Nuran Keskin'in resim, Turgut Tuna'nın seramik sergileri y c alacak. Hemen her dönemde nice sorunlar, güçlükler, baskılarla karşı karşıya kalan yayınevlerimizin bütün bu olumsuz koşulları göğüsleyerek direnmeleri, ekonomik nedenlerle açıklananıaz. Bu olguyu değerlendirirken psikolojik etkenlen, başka bir deyişle yayıncılann kişisel yönelimlerini göz onüne almak gerekir. Bu açrklama, kurumlaşmış birkaçı dışında yayınevlerinin kısa ömurlu olmalannın, çoğu kez ekonomik zorunluklar yüzünden ya da yayınevi sahiplerinin dirençlerini, coşkulannı yitirmeleri üzerine birkaç yıl içerisinde yayın piyasasından silinmelerinin nedenine ışık tutar. Kültür yaşamımızın başka yönlerden olduğu gibi yayıncılık yönünden de "süreklilik"ten, "birikim saglamak"tan yoksun kalmasına yol Yayıneviııi 1964 yılında kurmıiftu Oğuz Akkan'ın 1964 yılında kurduğu Cem Yayınevi 25 yıllık yayın yaşamında, açan etkenlerden biri de budur. ağırlık edebiyatta olmak Cızere 1500'e yakın kttap yayımladı. Yayınevinin 25. yılı dolayısıyla yazarların, 1982de ölen Oğuz Akkarîa ilişkin anılarının da yer atdığı bir kitap yayımlandı. (Fotoğraf: Ara Guler) Batı'da bir yayınevinin uzun süre ayakta kalabilmiş olması, özel ulaşılacağı inancıyla ve hem okur hr. 1964'ten 1970 sonuna kadar 87 "1970'ler ve 80'lerde Türk likle süreklilik açısından değerlen ları yönlendirmek hem de onlann kitap yayımlarur. Yayınevinin bu Sanatçılan" dizisine ağırlık verildirilen, uzerinde önemle du'rulan gereksinimlerine karşılık vermek güne kadar 1381 kitap çıkardığı diği, bu dizide Nâam Hikmet, Sabir boyuttur. TUrlsye yayıncılığı amacıyla kurulan yeni yayınevle göz önüne alınır ve sözü geçen an bahattin Ali, Orhan Kemal. Behnın koşulları göz önüne alındığın ri, duşünce ve edebiyat dünyasına ma kitabındaki yüiara gore dö çet Necatigil, Yaşar Kemal, Dağda, uzun süre yaşayabilme olgu yeni ürünler sunma etkinlikleriy kümlere bakılırsa, Cem Yayınevi larca, Aziz Nesin vb. ile birlikte su çok daha önem kazanır. le dikkati çektiler. gelişme çizgisini 1970'lerde izlemiş birçok genç yazann ilk kitabının Cem Yayınevi'nin 25. yılına Bunlardan biri olan Cem Yayı (197180'de 681 kitap), 1980'lerde da yer aldığı; yayıncılık açısından ulaşmasının önem ve anlamı ön nevi, Nobel Edebiyat ödülü almış direnmiş (gerçekte, dönemin elverişli sayılmayan şiir kitabı bace buradan geliyor. yazarların yapıtlarını yayımlaya olumsuz koşulları içerisinde sımından kaçınılmadığı görülür. 25. yılı dolayısıyla yayımlanan rak işe girişir. "Nobel" dizisini önemli başan: 198186'da yılda or Bu dizinin, ilerici çizgide ve epey anma kitabında, 37 yazann, yayı "Yirminci Yiizyıl Klasikieri" ve talama 56 kitap), son yülarda ye genış bir yelpazeye yayılan çağdaş neviyle ilişkilerini, kurucusu Oguz "Dünya Klasikieri" dizileri izler. ni bir atılıma yönelmiştir (1987'de yazarlarımızın şiir, öykü, roman, edilmeye, kutlanmaya değer bir Akkan (19311982) üzerine anıla Daha sonra "Türk Sanatçılan", 80, 1988'de 92,1989'da 105 kitap; gezi, tiyatro yapıtlarını kapsadığı yayıncılık başarısı ve kültür olnnı ve 25. yıla ulaşmanın sevinci "Antoloji", "Kültür" dizileri açı 198189'da toplam 615 kitap). izlenmekte; 317 başlık saptanmak gusudur. ni, coşkusunu dile getiren yazılan yer alıyor. Bu tanıklıkiar Oğuz Akkan'ın ve onun ölümünden sonra yayınevini yöneten Ali Uğur'un tutum ve yeteneklerinin, yeterliliklerinin yayınevinin başarısında önemli rol oynadığını ortaya koyuyor. Bu başarıyı ve Cem Yayınevi'nin özellikleri ile gelişme çizgisini aynı anma kitabından çıkarmak Yarın sona erecek olan TÜYAP olası: lstanbul Kitap Fuan'nda imza günu 25 yıl içerisinde yeni baskılaretkinlikleri de sürüyor. Bugün Has.ı la birlikte 1381 kitap yayımlanBülent Kahraman 16.0018.00 aramış. Başlık (kitap çeşidi) sayısı 800 Kavram Yayınları, Buket Uzuner dolayında. Bunlar arasında ansik14.0018.00 arası Gür Yayınları, lopediler, büyük boyutlu, çok Ahmet Kahraman 15.0019.00 arası renkli sanat kitapları da var. AnBoyut Yayınevî, Baskın Oran cak yayınevinin ağırlık verdiği 15.0018.00 arası Bilgi Yayınevi, alan, edebiyat kitapları. Zihni Anadol, Kemal Anadol, Gülten 1960'ların baştnda, vaym dünDayıoğlu, Osrnan Şahin, Sennur yasına Türk yayıncılığmın geleSezer, Adnan Özyalçıner, Cemal neksel çizgisini izleyegelmiş yayıŞener, Baskın Oran, Nazlı Eray, nevleri egemendi. Varlık, YediteGülten Kazgan ve Kenan Mortan ise pe, De gibi birkaç yayınevi, bu çiz16.0018.00 arası TYS standında ginin biraz daha ötesine gitme çakitaplarını imzalayacaklar. (Fotoğraf: basındaydılar. 1%1 Anayasası'nın Yıldız Üçok) öngördüğü özgürlükçü ortama • Kültür Servisi Mülkiyeliler Birliği lstanbul Şubesi'nde bugün iki etkinlik yer alıyor. Kuruçeşme'deki birlik tadır (yeni baskılar dışında). lokalinde saat 16.00'da Tarih, ekonomi, edebiyat konu "Sami Guner'in larında inceleme vb. ile anıları Objektifınden Türkiye" kapsayan "Kültür Dizisi"nde 95 başhkh bir dia gösterisi var. başlık yer almaktadır. Bunlar araSaat 17.30'da yapılacak 1 sında Mustafa Akdag'ın Türkiye olan "Günümüzde Özel nin tktisadi ve İçtimai Tarihi giTiyatronun Konumu" bi, birkaç yazarın ayrı ayn bölumbaşlıklı panele ise TİYAP leri ustlenmesiyle oluşturulmuş 4 Genel Sekreteri, yönetmen ciltlik Türkiye Tarihi gibi ozgün Çetin Akcan, TİYAP Genel araştırmalar, Şili • Kara Darbe, Başkanı Rutkay Aziz, Lorca'mn ÖldüraKişü gibi belgesel yayınlar, Vâlâ Nureddin'in. Ze eleştirmen Seçkin Selvi Cılızoğlu, özel tiyatro keriya Sertel'in anıları da vardır. • "Nobel DizJsT'nde 80, "YBTIÜII sahibi, sanatçı Enis ci Yiizyıl Klasikieri" dizisinde 68, Fosforoğlu, Şehir Tiyatroları Genel Sanat "Dünya Klasikieri" dizisinde 66 Yönetmeni Gencay Gürun, cilt kitap yayımlanmıştır. Bunları 22 ciltlik "Dünya Şiiri", 13 cilt TODER temsilcisi Can Gürzap ve Devlet Tiyatrosu lik "Sanat Kitaplan", 25 ciltlik "Ansiklopedi ve Sozlükler" dizi sanatçısı yönetmen Kenan leri izler. Teknik nedenlerle tam Işık katılıyorlar. listesine yer verilemediği anlaşılan "Çocuk Kitaplan" (önce "Arkadas Kitaplar" adıyla çıktı) ve "Güvercin Çocuk Kitaplan" dizilerinde 200 dolayında yapıt yer alır. Başaran'ın deyişiyle bu dizi, "sa• Kültür Servisi Pembe nat değeri tasıyan nitelikli yapıtBağcık Dergisi'nin yeni laria Türk Çocuk Yazını'na ivme sayısı çıktı. 06 yaş dönemi kazandırmıştır." çocuklarına yönelik bir "Türk Sanatçılan" dizisi için dergi olan Pembe Bağcık'ın söylenenler, "klasik" kitaplar dıbu sayısmda ruhsal yönden şındaki yayınlar yönünden de gehasta olan anne babalarla çerlidiı: Bunlar da çağdaş çizgide çocuk ilişkilerini ele alan ve epey geniş bir yelpazeye yayılProf. Dr. Adnan Ziyalar ile mış yapıtlardır. Asturias, Böll, yapılmış bir söyleşi, Mişima, Günter Grass gibi ünlü illüzyonist Sermet Erkin'le yazarların ürunleri ile birçok yayapılmış illüzyon ve bancı şair Türk okuruna ilk ke2 pedagoji konulu röportaj, Cem Yayınevi'nce tanıtılmıştır. çalışan anne ve çocuk Bütün bunlar Cem Yayınevi'nir ilişkilerini, kardeşler arası artık kurumlaştığıiı, Şükrar duygusal ilişkileri, çocuk Kunlakul'un deyişiyle "son çey kitaplarında çevre rek yüzyılın önemli kültür kunımsorunlarını işleyen yazılar lanndan biri" niteliğini kazandığını kanıtlamaktadır. Bu da sözu yer alıyor. Pembe Bağcık D Yeni çocuk ıııüzikali Kitap Fuan'nda imzalar • İSTANBUL (AA) lstanbul Devlet Opera ve Balesi, yeni çocuk oyunu "Yedisi Birden"i, bugünden itibaren sahnelemeye başlayacak. Breuer'in yazdığı oyunu önder Gökseven sahneye koydu, dekor ve kostümlerini Acar Başkut, karegrafisini Sönmez Tuygun hazırladı. Başiıca rollerini Sönmez Can, Bülent Atak, Çağnur Gürsan, Ayhan Kahya, Tanberk Sançalı, Tank Çakar, lnci Kozol, Nurten Aycan, Tülay Taniş, Cemal Atasoy, Cem Şenler'in paylaştığı müzikal, cumartesi günleri 11.00'de ABT turneyi stirdurüyor • Kültür Servisi Ankara Birlik Tiyatrosu "kraatin lçinden tnsan Manzaralan" adlı oyunu turnelerde sergilemeyi sürdürüyor. Muzaffer tzgü ile Zeki Göker'in yazdıkları oyun bugün Gebze*de, Belediye Tiyatro Salonu'nda 18.00 ve 21.00'de sergilenecek. ABT, daha önce Gaziosmanpaşa'da gösterimi yasaklanan oyunu yann 20.30'da Gaziosmanpaşa Belediye Düğün Salonu'nda sunacak. Turneleri bir süre daha sürdürecek olan topluluk daha sonra Beyoğlu'nda, yerleşik bir salonda düzenli olarak temsillere başlayacak. Şair Adonis, 8. Istanbul Kitap Fuarinın konuklan arasında • REFİK DURBAŞ tanımak zorunda. Daha doğrusu anlamak zorunda. Şimdi Batı'dan söz ediyorsam soyutlama >apmak istemiyorum. Politik olarak ben elbette Batı'ya karşıyım, karşıBatı'yım. Teknik açıdan da Batı'ya karşıyım. Batı anlayışına yani. Ben Batı'dan konuşurken uygarlığımın ortak kıyısından konuşuyorum. Yani ayrı bir uygarhktan değil. Karşı olduğum da varlığımın bir parçası. Uygarhktan söz nsızlığa uğradılar, ama beni ne zaferleri ne yenilgileri ilgilendiriyor. Salman Rüşdü ve "Şeytan Ayetleri" konusunda neler düşünüyorsunuz? Salman Rüşdü'yü tanıyorum. Ama onu eleştirmek de istiyorum. Çünkü dini eleştirirken yeterince radikal değil. Müslümanlarla alay ediyor, onları eleştirmiyor. Alay etmek başka, eleştirmek başka. Bence Müslüman insanlar Islamla Batı arasında bir ozan nnız? Yirmiye yakın kitap yazdım. Hemen hepsi de şür. Denemeler de yazdım. Bu arada bir de kuramsal bir kitap: "Arap Şiirin* Giriş." Niçin böyte bir kitap? Batı'da Arapların şiirsel düşüncesi iyi tanınmadığı için şiir üzerine Arap poetikasını Batı'ya tanıtmak istedim. Bu nedenle dört konferans verdim College de France'da. 1984 yılıntn mayıs ayında verdiğim bu konferanslann ilki "Poetika ve Sozellik" üzerineydi. lslamiyet öncesi, cahiliye dönemini ele alıyordum. Sözel şiirde şiir şarkıya donüşür. Bu şairin, kulak ve yüreğe hitap etmesi gerekir. Yazısal şiirdeyse zihne, düşünceye hitap etmek lazım. Batı'da da şu anda yazısaldan sözele bir gidiş var. Bu nedenle sözelden yazısala geçişte Kuran'dan söz etmek gereğini duydum. Bu, ikinci konferanstı. Çünkü Kuran Arap geleneği içinde, metin olarak sözelden yazısala geçişin birinci basamağı. Kuran, sözelliğini koruyan bir yazısal metin. Yani Kuran'da şarkı ve metin aynı anda var. Üçüncü konferans "Poetika ve Düşünce" idi. 8. yüzyıl Arap şairi Abu Nııwas ve Abu Tammun gibi şairler poetikayı altüst etmişlerdi. Bunlar şiire zihinden, zihinsellikten başlamak yerine gövdeden, yani maddi hayattan başlamışlardı. Bu iki şaire göre düşünen ve yazan dil, gövdenin hayatıydı. Arap dünyasında da bu şairler moderniteyi başlatmış Bogaziçi'nde dans • Kültür Servisi Boğaziçi Üniversitesi Folklor Kulübü Dans Birimi "Dağlarda Kar Sesi" adlı dans gösterisini yarm saat 15.00 ve 17.00'de Boğaziçi Üniversitesi öğrenci Faaliyetleri Binası'nda sergiliyor. Artvin halk danslarmdan yola çıkılarak hazırlanan dans gösterisinin müziğini Nadir Göktürk hazırladı. Kurgusu, kulübün tlans biriminin oyuncuları tarafından yapılan gösteride "yerel dans birikiminden nasıl yararlanılır" sorusuna yamt aranıyor. Topluluk, "Öyle bir dans olsun ki elimizdeki yerel dans malzemesinden yola çıkarak, yörenin ve dönemin bir anını sahne üstünde ve sahnenin dili ile yeniden yaratsın biçiminde düşündük" diyor. "Dağlarda Kar Sesi"nde 14 dansçı yer alıyor. Sendikalı Marlon Brando • Kültiir Servisi Marlon Brando'nun, Martinikli yönetmen Euzhan Palcy'nin Andre Brink'in romanından beyazperdeye uyarladığı "Beyaz ve Kuru Bir Mevsim" adb filmindeki 20 dakikalık rolünün sembolik karşılığı olarak 4 bin dolar (yaklaşık 9 milyon 280 bin lira) aldığı bildirildi. Yabancı basında çıkan haberlere göre Marlon Brando'nun ilkin hiçbir ücret istemeden filmde oynamayı kabul ettiği, ancak daha sonra sendikaya bağlı olduğundan dolayı sembolik bir ücret almayı kabul ettiği öğrenildi. Asıl adı Ali Ahmet Sait Şiirlerinde Adonis adıru kullanıyor. 1 Ocak 193O'da Suriye'nin Kassabin Köyü'nde doğtnuş. 1956 yılında Lübnan'a gitmiş ve 1%1'den sonra da Lübnan vatandaşı. Ama şimdilerde Paris'te yaşıyor ve Mallarme Akademisi yabancı üyesi. Adonis'in 1970*16^01 basında yazdığı üç uzun şiir Özdemir tnce'nin Tütkçesiyle "Newyork'a Mezar" başlığı altında kitap olarak yayımlandı. Adonis şu sıralar TÜYAP'm da konuğu. Istanbul'a daha ayak basar basmaz, ayağının tozu gitmeden, çevirmeni Özdemir tnce'nin yardırnıyla Adonis'le konuşuyoruz. "Newyork'a Mezar" onun Türkçe'de çıkan ilk kitabı. Masanın uzerinde kendi kitabını görünce heyecanlanıyor ve "Türkiye'de kitabımı ilk kez size imzaJıyonını" diyor. Öyleyse ilk soru bu kitap üzre, şiir üzre olsun diyerek söze başlıyoruz: Ben kendimi Arap olarak iki kültüre kök salmış hissediyorum. Sanırım Türklerin de durumu budur. Bir yanda Arapİslam uygarlığı, öte yanda da Batı kültürü. Kendimi bu iki külturun dışında göremiyorum. O karşımdaki Batı'nuı benim bir parçam olduğunu hissediyorum. Batı'yı da benim varlığımın bir öğesi'olarak görüyorum. Eğer bir insan kendisini temelli, derinlemesine tanımak istiyorsa, ötekini, bir başkasını da Adonis kendini Arap olarak iki kültüre kök salmış hissediyor. Bir yanda Araptslam uygarlığı, öte yandan Batı kültürü. Adonis kendini bu iki kültürün dışında göremiyor. Ama politik olarak Batı'ya karşı. ödecek olursak bir tek insanhk la alay ediyor, ama dinin esasıııı eleştirmekten kaçınıyor. Bunları uygarlığı vardır çünkü. Şiirinizde jer yer Marx, Le söylemekle birlikte onu savunuyonin, Mao, Ho Şi Minh, Castro, rum ve her noktada onunla birlikGuevara vb.'den söz edivorsunuz. teyim. Çünkü söz ve yaratı özgurlüğünden yanayım ben., Peki şairin bağlanması... Sizin şiirinizde Arapça mı, Politik olarak hayatımda asla bağlanmadım, angaje olmadım. Franüizca mı, hangi dii ağır basıBu isimleri sayıyorsam, Arapları yor? Şiirimi Arapça yazıyorum. da sayıyorum, Batı'nın kimi şairlerini de. lcorilerinin ve eylemle Ana dilimde. Ama Fransızca çerinin dışında onlardan bir simge virilerini kontrol ediyorum. olarak söz ediyorum. Beiki başa Şiir dışında başka yazdıkla SANAT KULISI Eskinin tadı başka *İşte Baş, tşte Gövde, İşte Kanatlar* • Kültiir Servisi Bilsak Tiyatro Atoiyesi Sevim Burak'ın "tşte Bas, İşte Govde, Işte Kanatlar" adlı oyununu bugünden başlayarak Bilsak'taki atölyelerinde sergileyecek. Nihal G. Koldaş, Alp Giritli, Önder Güvenç ve Ceysu Koçak'ın rol aldıkları oyun, atölye ve sahne için iki ayrı tasanmla sergilenecek. Her cuma ve cumartesi saat 19.00'da izlenebilecek olan oyun için Bilsak Tiyatro Atölyesi şunları söylüyor: "Bu metin 7 ayı bulan çalışma süremizde bize sürprizler yarattı. Metnin dramaturji çalışmaları sırasında fark etmediğimiz, ancak sahne üzerinde bir durum haline dönüştüğünde ortaya çıkan değişken ve katmanlı yapısı bizi oyun gününe kadar süren tartşmalara itti. Oyun bu aşamada bir yığın soruyu içinde banndırarak, sınırları bir ölçüde çizilmiş bir yapıya kavuştu. Ancak gizemini koruyor!' Kitap Fuarı'nın ziyaretçileri yalnızca yeni çıkmış kitapların taze kokusunu değil, eskimiş, sararmış kitapların kendine özgü o hoş kokusunu da duyabilme olanağına sahip. Ergun Hiçyılmaz'm yönettiği Pera Orient'in standında "eski" sait kitap olarak değil, bir fotoğraf aJbümü, bir mektup, bir afış ya da bir gazete kupürüyle de karsımza gelebiliyor. Ismet Inönu'nün imzalı bir fotoğrafı, Nâzım Hikmet'e af kampanyası sırasında çıkanlmış bir gazete, Osmanlı döneminin ilk sinema dergileri veya bir Darül Bedai afişiyle kolayca "eskiyi" yaşamak mümkün. Öteki standlann tam tCTsine Pera Orient'in raflarında gerçek bir karmaşa huküm süruyor. 6 Fuarm bu en ayrıksı standı sevimli bir eskici dukkânı görünümünde. Bu standın ve tabii fuarın en eski kitabı 1733 tarihli, Latince bir okul kitabı. En değerli kitap ise 2. Abdülhamit'in British Museum'a armağan ettiği 1893 baskısı "Akaidi îslam", Pera Orient'te "üç tanesi 10 bine" vc "iki tanesi 5 bine" kitap da satılıyor. Seç, beğen, al... Susma, iğneyi batır' ciddi yaklaştmlarla karşılaştıklannı belirtiyorlar. Ayrıca kadınların yani sıra erkeklerden de büyük ilgi gördüklerinı, kız arkadaşlarına armağan etmek üzere pek çok erkegin bu iğnelerden aldığını dile getiriyorlar. Söylediklerine göre, iki yıldır sürdürdükleri "Dayaga Karşı Dayanışma Kampanyası" da geniş bir ilgi göruyor Toplam 5 bin baskı yapan kitapçıkları tükenmeye yuz tutuyor. Fuar kapsamında "Kadın Çevresi"nin düzenledrği "Oayağa Karşı Kadın Dayanışma Kampanyası" ve "Cinsel Tacize Hayır" kampanyaları da buyuk ilgi göruyor. "Tepki Göstermiyorsan Tecrit Et" sloganı altında lağım kokulu sprey, "Utanma Haykır, Susma İğneyi Batır" sloganı altında ise sarkıntılık edenlere batırılmak üzere sembolik bir Tıyat karşılığında çuvaldız satışını gerçekleştiren feministler, kimi zaman alaycı, kimi zaman da lardır. Bir kıyaslama yapmak gerekirse Abu Nuwas, Batı'mn Bandelaire'i, Abu Tammun ise Mallarme'si denebilir. Dördüncü konferans "Poetika ve Çagcıllık" başlığım taşıyor. Radikalizm, babayı öldurmek demektir. Araplar babayla oğulun uzlaşmasını ister. Yani idarei maslahat. Modernitenin babayı öldürmesi gerekir. Ama Arap modernitesi babayı öldürmüyor, oğulla babayı barıştınyor. Bu, iyi bir şey mi sizce? Bilmiyorum. Ancak şunu söyleyebilirim: tslam ile modernitenin bir arada bulunması mümkun değil. tki ayrı kutup bunlar. Din olarak tslamlıkta her şey söylenmiş. tnsanın söyleyecek hiçbir şeyi yok. İslamiyet her şeyi söylüyor ve insana bir şey söyleme izni vermiyor. Bu çemberin dışına çıkmaya kalktığm zaman da sana kâfir diyorlar, yani artık mümin olmuyorsun, bir diyalog mümkün değil. Bir şair olarak bu açıdan devletle ilişkilerin... Suriye'de bazı problemlerim oldu, ama hapis yatmadım ve hakkımda da dava açılmadı. Fakat kitaplarım yasaklandı. Gizli gizli okunuyorum. Şu anda şiirlerira Suudi Arabistan'da yasak, ama genç şairler el altından okuyorlar. Kuveyt'te yasak. Kuveyt, bir yandan kitaplarımı yasaklarken öte yandan üniversitede konferans vermek için beni çağırıyor. Şöyle diyebilirim: Hükümetler bağlamında yasaklanıyorum, ama halk arasında okur cephesi oldukça kuvvetli. Aklınızın ucuna hiç roman yazmak düştü mü? Şu sıralar kendi deneyimlerimden yola çıkarak aşk üzerine bir romana çalışmaktayım. Bu roman benim aşk, ölüm ve cinseilik konusunda bir vasiyetnamem olacak. "Vasiyelname" deyince sözün ardı kesiliyor. Çayından son yudumu da alıp kaşığı tabağın kenarına koyuyor. Boyu bir Ortadoğu insanın boyu kadar. Gozleri yuvalarında fıldır fıldır. Adonıs., Özdemir Ince ve ben, dilimizde Adonis'in "Benim içime sıgındı yurdum" dizesi, en eski, Müslüman olmadan da eski Istanbul'a karışmak için Beyoğlunun aksam karanlığına düşüruyoruz gölgelerimizi. Şafaktan önce kalkıp uyandırıııak uzere Istanbul'u... İESAKkursu • İSTANBUL (AA) tstanbul Fotoğraf ve Sinema Amatörleri DerneğTnin (İFSAK) dtüzenlediği 14. dönem sinema kursu, 25 kasımda başlıyor. İFSAK'tan yapılan açıklamada, haftada bir gün, saat 15.3018.00 arasında 10 hafta sürecek kurslar boyunca senaryo, bir filmin oluşumu, film yönetimi, kamera, görüntü ve ışık, video kameralar, sinema tarihine bakış konulan ele alınacak. UGÜN • Türk sineması paneli TÜSES tarafından düzenlenen "75. Yılında Türk Sineması" paneli, saat 14.00'te Etap Marmara Oteli Balo Salonu'nda. Atilla Dorsay, Ömer Kavur, Onat Kutlar, Ali Özgentürk ve Türkân Şoray'ın katılacakları paneli Prof. Dr. Emre Kongar yönetecek. • Irak filmleri Atatürk Kültür Merkezi'nde "Irak Filmleri Haftası" çerçevesinde saat 15.00'te "Oyun"', 19.00'da "Irak Düğünü" filmleri görülebilir. • Kadıköy'de belediye Kadıköy Gençlik Kltabevi'nde saat 15.30'da, "Kadıköy'de Belediye Hizmetleri" konulu panel gerçekleşecek. Katılanlar: Kadıköy Belediye Başkanı Yardımcısı, DYP Kadıköy llçe Başkanı, ANAP ve DSP ilçe temsilcileri ile yüksek mühendis Cemil Mirasoğlu.