26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
22 EKİM 1989 KULTÜRSANAT Mehmet Ulusoy, öldürülen Afrikalı lider Lumumba'nın yaşamını Paris'te sahneliyor CUMHURİYET/5 Basın Müzesi etkinlikleri • Kültur Servisi Çemberlitaş Basın Müzesi tiyatro çalışmaları Erol Keskin yonetiminde cumartesi günleri gerçekleştirilecek. Önümüzdeki günlerde başlayacak olan kurslarda liyatro uygulamaları ve EğıtimBilim çalışmaları yer alacak. Ayrıca kasıtn ayından itibaren her çarşamba günü rehber eşliğinde orta öğretim öğrencileri için müze gezileri düzenlenecek. Muzede kasım ayı içinde Sema Ündeğer'in karikatür ve resim, Ferih Kutman'ın bale fotoğrafları ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nin "Kadın Başlan" adlı fotoğraf sergileri görülebilecek. Son on yılın bir numaraları • Kiiltiir Servisi ABD'de yayımlanan sinema dergisi "American Film"in düzenlediği ve 54 sinema eleştirmeninin katılımıyla gerçekleştirilen bir oylaroa sonucunda, Meryll Streep ve Jack Nicholson 1980'lerin en iyi oyuncuları seçildiler. "Raging BullVahşi Boğa" ise 1980'lerin en iyi filmi seçildi. Filmin yönetmeni Martin Scorcese de "Raging BullVahşi Boğa", "The Last Temptation Of ChristGünaha Son Çağn", "The King Of ComedyKahkahalar Kralı", "After HoursGeç Saatlerde" filmleriyle son on yılın en iyi yönetmeni seçildi. Woody • Allen'ın yazdığı "Hannah and Her SistersHannah ve Kız Kardeşleri" en iyi senaryo seçilirken, Allen da son on yılın en iyi senaryo yazarı olarak belirlendi. Kalıplara sığmayan büyücü nede? Içeriğin onemini, somurgecilik ve ırkçıhk temalarının guncelliğini göz önunde tutarak çekingen davranır, ayrıca Aime Cesaire'in usta edebiyatçı kişiliğinin gölgesinde ezilıp buzulürsek, vay halimize! Entel iv, ağır ve cansız, klasik mi klasik, giderek oğretici bir havaya burunduğu için sıkıcı olmaya başlayan tutuk bir yoruma gider bu yol. Mehmet Ulusoy, bu tuzaklann tümunden kurtarmış kendisini. Aime Cesaire'den soz ederken "Afrika siyahı gözlerinden iki damla bal aktığını hayal ediyorum. Bu gözler birçoğunun harika gözleridir. Kaç >a>ında olduklan belli değildir, zaman zaman patlayıveren bir yanardağ gibi" cumleleriyle dışavurduğü derin sevgiyi ve ona karşı duyduğu sonsuz saygıyı, kendi yaratıcı ozgurlüğüne engel etmek şoyle dursun, duşgucune kanat etmiş. Afrika danslan, tamtam sesleri, akortsuz bir piyanonun bozuk, ince müziği, klavyenin üzerinde zıplayan Lumuınba'nın yaşama dört elle sarılan gerçekliği... Boy boy otomobil tekerlekleri, kıvrım kıvrım siyah lastik içleri... Bir halkın bu yağlı kara giysiler altında dizginlenmeye çalışılan ozgürluk susuzluğunun patlayışı... "Kongo'da Bir Mevsim"i, Afrikalısı, Guney Amerıkahsı, Karayiplisi, Turku ve Fransızıyla, her bin oyuna başka bir tat katan on iki kişilik genç bir oyuncu ekibi başanyla yorumluyor. Yer yer birkaç cümle tspanyolca ve Turkçe de eTcleyiveriyorlar metrıe kendiliklerinden... Daha doğrusu Mehmet Ulusoy'un cebinden... Cesaire'in kaleminden, Karayip Adalan'nın yerel diliyie dökülen bölumlerin de uzerine titriyorla' olağan olarak. Anthony (juayle öldü • Kültür Servisi Ünlü İngiliz aktorü Anthony Quayle, Londra'daki evinde önceki gün kansere yenik düşerek öldü. "Sir" unvanına da sahip olan Quayle 76 yaşındaydı. Broadway'de "Sleuth" filmindeid rolüyle ün kazanan Quayle, klasik tiyatro anlayışına sıkı sıkıya bağlı bir aktör olarak tanınıyordu. Bu filmde oynamadan önce kırk yıl tiyatro sanatçılığı yapan İngiliz aktör ve yönetmen, bir Shakespeare tutkunu idi. Shakespeare'in doğum yeri olan Startford'daki . Shakespeare Tiyatrosu'nda 194856 yılları arasında yöneticilik yapan Quayle, daha sonralan Sheridan ve Brecht'i de sahneledi. 1978'de büyük bir başanyla canlandırdığı "Kral Lear" rolünü 1987 yılında yeniden üstlendi. Hayatı bo>ıınca çeşitli kumpanyalara katılan Quayle, 1984 yılında kendi kumpanyasını kurmuştu. Htehmet Ulusoy, Aime Cesaire'in "Kongo'da Bir Mevsim"ini Paris'te sahneliyor. Afrika danslan, tamtam sesleri, akortsuz bir piyanonun bozuk, ince müziği, klavyenin üstünde zıplayan Lumumba'nın yaşama dört elle sarılan gerçekliği. MEHMET BASUTÇl) PARİS Tiyatro, gulduru turu dı;ında, genellikle seyircisinden dikkat isteyen, yorucu bir sanat türüdur. Geçen vaz Avignon Şenliği'nde tamştığım bir yazar/oyuncunun düşüncesini aktarmak gerekirse, "Tijatro sıkıcı, ağır bir gösteri biçimidir. Yorgun insan gilmemelidir tiyalroya." Mehmet Llusoy, bu'genel kanıyı yalanlayan bir sanatçı. O, tıyatroyu her şeyden önce bir gösteri, bir tür "eylem" ya da bir "bayram" olarak algılayan ve durmadan kabarıp duran, köpüren, duş gucuyle yaratıcılığım harmanlayarak en yorgun ve isteksiz izleyicileri bile kendisine cekip yutuveren bir büyucüdür sanki. Sahnelediği, daha doğrusu ozgürce yorumladığı oyunlar ne kadar ciddi, îçerikleri ne kadar ağır ve aydın işi olursa olsun bu boyledir. Paris'te, "Theatre National de la Colline"de (biraz ozgürce çevirirsek, "Tepebaşı Devlet Tiyatrosu" da diyebiliriz adına) sahneye koyduğu, zenci yazar, ozan ve devlet adamı Aime Cesaire'in yapıtı "Kongo'da Bir Mevsim" ile Mehmet Ulusoy, ba 'Güzelim Bogaziçi? • Kültür Servisi Türk Kadınlar Konseyi Boğaziçi şubesi 25 ekim çarşamba günü "Güzelim Boğaziçi" konulu bir panel düzenliyor. Mimar Sinan Üniversitesi Oditoryumu'nda saat 10.00'da başlayacak panelin başkanlığını Prof. Dr. Suheyla Artemel yapacak. Panele konuşmacı olarak Prof. Dr. Ergun Taneri, Prof. Dr. Doğan Kuban, Boğaziçi İmar Müdürü Erdoğan Yıldız, Çevre uzmanıgazeteci Charles Adelsen ve çevre uzmanıgazeteci H. Angelo Castrillon katılacaklar. Oyuaculardan uikeier coğrafyası "Kongo'da Bir Mevsim"ı Afrikalısı, Guney Amerikalısı, Karayiplısi, Türkü ve Fransızıyla, 12 kişilik bir ekip yorumluyor. Fotoş Sezer ve Elie Pennot da oyunun başanlı yorumcuları arasında. şarılanna yeni bir halka eklemekte. Hem de politik içerikli, onemli ve yoğun bir konuya el atarken. alabildiğine kişisel, tümüyle özgur, cıvıl cıvıl neşeli, kıpır kıpır hareketli, coşkulu, acıyla mutluluğu, ölumle yaşamı aynı guçle, aynı hırsla yoğurmasını bilen, yepyeni, özgun bir yorum sunarak. Palrice Luımımba adı hâlâ belleklerdedir. 1%0'ta Belçika Kongo'su bağımsızlığına kavuşma savaşımı verirken tutuklannııştır. Daha sonra, hücresinden çıkarılır. Brüksel'deki yuvarlak masa toplantısına katılmasına izin verilir. Bir ay suren bu toplantı sonunda 30 Haaran 1960'ta Kongo'nun özgürlüğüne kavuşmasını ongoren anlaşmaya imza atan Lumumba, ulkesinin ilk başbakam olmuştur. Ancak olaylar hızla gelişecek, somurgeci güçlerin oyunları bir yandan, kabileler arası çatışmalar öte yandan, kişisel hırs ve çıkarları iyiden iyiye körükleyince, Kongo iç savaşın eşiğine gelecektir. Belçika ordusu da işin içine kanşmıştır. Birleşmiş Milletler Lumumba'ya gore tarafsız davranmamış, yeni devletin elini kolunu bağlamıştır bile. Katıksız bir devrimci, radikal bir politikacı olan, ne duşuncelerinden taviz veren ne de gerekli eylemlerden vazgeçen Lumumba, halkına bağlılığının, içtenliğinin ve uzlaşmaya yanaşmayan ateşli mizacının kurbanı olarak once iktidardan uzaklaştınlacak, sonra da populer olduğu için oldurülecektir. Bu olaydan tam beş yıl sonra, başka bir zenci devlet adamı, Martiniklı ozan Aime Cesaire, Lumumba'yı bir tiyatro yapıtının kahramanı yapar. Boylesine sıcak bir konuyu, tarihsel olayların zincirine bağlı kalarak şiirsel bir dille işleyen özgun bir oyunu nasıl yorumlamalı sah Selmi Andak jtiri tiyesiydi • Kiiltiir Servisi Ekim ayı başında ABD'nin Tennessee eyaletinin Nashville kentinde ilk kez düzenlenen "Altın Onur ödülleri Festivab'"nde Türkiye'den Selmi Andak da jtiri üyesi olarak yer aldı. Merkezi ABD'de olan Uluslararası Festival Organizasyonları Federasyonu ile Nashville Müzik Ajansları Birliği'nin ortaklaşa hazırladığı festivalin "Altm Onur ödülleri" gecesinde Nil Burak da Selmi Andak'ın "Güneş Bir Kere Doğdu" adlı bestesini ve Uğur Dikmen'in yeni bir bestesini yorumladı. Seçici Kurul tarafından belirlenen 25 ulke arasında yer alan Türkiye'yi temsil eden Selmi Andak, bu göreve Altın Orfe ve Palermo yanşmalarında kazandığı uluslararası başanlar nedeniyle seçilmişti. "Altın Onur ödülleri Festivali" süresince sempozyumlar, açık oturumlar, sergiler, konserler, TV çekimleri ve ülkeleri tanıtıcı kültür ve sanat etkinlikleri gerçekleşmişti. Parliament Superband, Big Band'i yaşattı Yakıııa gelen uzak tim. Ashnda bu yakınma yersiz. Çünkü Parliament Superband bir Big Band. Geleneksel solo uzunluğu da bu. Harry Sweets ise geleneksel biçimde orkestra platformunun en gerisindeki yerinden sahnenin önüne gelerek yaptığı susturuculu solosunu henüz bitmeden alkışlayanları daha sonra ust üste öpücükler göndereceği eliyle durdurmaıt. zorunda kaldı. Ashnda bu yakınma da yersiz. Solo bitmeden alkışlamak da bizim geleneğimiz. Topluluğu işin göşteri yanını hiç ihmal etmeyen bir anlayışla yöneten piyanist Gene Harris; ölçulu şakaları, içten tavırlan ve inceliği ile üstlendiği güç işin tam adamıydı. Parliament Superband Count Basie'den, ErroU Garner'dan, Herb Ellis'ten, Frank Wess'ten besteler çaldı. Duke Ellington'a saygı gösterisinde bulundu. tkinci bölümün ortalarında sahneye çıkan topluluğun şarkıcısı Ernie Andre»s geçen yıllann izlerini herkesten fazla taşıyor gib gorunse de dolgun sesi, beyaz smokin ceketi, elindeki beyaz mendili ve eski moda dramatik jestleri ile Big band'ın en formda uyelerinden biriydi. Urbie Green'in, Johnny Coles'un, Jerry Dodgion'ın, James Moddy'nin soloları art arda sıralandıkça müzik de ağdalandı. Bariton saksofoncu Gary Smulyan ve tenorcu Ralph Moore'u Istanbullular başka oluşumlar içinde de mutlaka dinlemeli. Ray Brovvn'ın sağ kolunu sarkaç gibi omuzdan sallayarak döktürüşü, Frank Wess'in nefesliler bölümünü yönetişi, Herb EUis'in solo yaparken ayaklannı yerden kaldınşı tiryakiler için bulunmaz görüntülerdi. Parliament konserlerinin belki de en çekici yanı bu güler yüzlü, çalarken şömine karşısında satranç oynarcasma rahat, durmadan şakalar yapan, birbirlerine takılan, saygıdeğer bir akademik heyet görünüşlü müzisyenlerin olağanüstü geçmişlerinin, hem elinizi uzatsaruz tutacağınız kadar yakında hem de bir daha hiç geri gelmeyeceğini bildiğiniz kadar uzakta oluşuydu. Hrant Lusigyan o akşam herhalde çok geç uyumuş, belki de ay kaybolana kadar bahcedeki azize heykelini seyretmiştir. SADETTtN DAVRAN Hrant Lusigvan vişneçurüğu fulan boynunda, kotunda Anna Turay tıkır tıkır geldi. "Birinci"sini yaktı. " l ş t e " dedi, "Bu akşam caz var." Hem de vardı. Limuzin, makam şoförü, telsiz, parfüm, pırlanta, Cordon Rouge, havyarlı kanepe, kuşkonmaza sanlı tütsülenmiş somon. Kısaca parıltı. Big Band panltısı. Her sey Lusigyan'ın alışkın olduğu ve beklediği mükemmellikteydi. Birçoğu Lusigyan'ın çağdaşı, pırıl pırıl smokinler içinde olduklarından da formda görünen kellifelli müzisyenler, örtülü bir dışavurumculuk. Philip Morris Inc.'in bir araya getirerek dünya turuna çıkardığı, ülkenüzde Parliament Superband adı ile konserler veren; içinde Big Band dönemini bizzat yaşamış çok sayıda müzisyeni de bannd<ran 16 kişilik topluluğun seyri bile dinleyenleri heyecanlandırmış olmalı. James Moody'nin besbelli amaçlı olarak giydiği ve Teoman Baber'in dayanamayarak sahnenin dibine kadar gelip yakın plan fotoğrafım çektiği siyah smokinin altında çarpıcılığı bir kat daha artan siyahkırmızıbeyaz çizgili çorapları ve Johnny Coles'un elörgüsü Gana takkesini saymazsak, her şey 40 yıl önceki bir Big Band resmine tıpatıp uyuyordu. Big Band döneminin olduğu kadar cazın bütün zamanlannın en usta enstrümantalıstleri arasında sayılan trompetçi Harry "Sweets" Edison, basçı Ray Brown, gitarcı Herb Ellis, tenorcu James Moody, tromboncu Urbie Green'in yanı sıra yine dönemin ve günümüzün birbirinden ünlü ve değerli müzisyenlerinden oluşan topluluğun repenuannda Big Band standartlan ile birlikte bazı ünlü üyelerinin özgün besteleri de vardı. Topluluğun repenuannda 63. yaşgününü salonun büyük bolümünün katıldığı bir "happy birthday" korosu ile kutlayan Ray Brovvn'ın iki bestesi vardı. Biri "Captain Bill", diğeri ise Brown'Usteri yamıı ibmat etnedM Parliament Superband'i işin gösteri yanı ın toplulukta yer alan kendi üçlüsü ile caldığı "Sonı hiç ihmal etmeyen bir anlayışla yöneten piyanıst Gene Harrıs ölçülü şaka me Real Blues". lan, içten tavniarı ve ıncelığıyte üsttendiği güç işin tam adamıydı. Bu olağanüstü müzisyenlere yeterli solo alanı kalmayacağına ilişkin kaygımdan daha önce söz etmiş(Fotoğraf: Muharrem Ayrjın) THo Basso konseri • Kültür Servisi Alman Kültür Merkezi'nin davetlisi olarak Türkiye'ye gelecek olan THo Basso, 31 ekim salı günü Atatürk Kültür Merkezi'nde bir konser verecek. Topluluk, çağdaş müziğin öncillerinden N.A. Huber, Y.Höller ve H.J. Hespos'un yapıtlannı seslendirecekler. Henüz yeni sayılan bu toplulukla ilgili Fransız, Alman ve Kanada basınında çeşitli yorumlar çıktı. Le Monde de la Musique, Trio Basso'yu "yepyeni, olağanüstü" oiarak yorumlarken, Montreal La Presse, toplulukla ilgili olarak "Diğer topluluklara benzemiyor. Bu üç yetenekli müzisyen, ustalıklanyla dinleyicileri büyülediler" dedi. Adonis fııara geliyor • Kültür Servisi Suriyeli ozan Adonis'in 8. Tüyap İstanbul Kitap Fuan'na katılmak üzere kasım ayında Istanbul'a gelmesi bekleniyor. Varlık Yayınlan'nın, "New York'U Mezar" isimli yapıtının yayımlaması nedeniyle fuara katılan ozan, 1983 yıhndan Mallarme Akademisi muhabir üyeliğine seçümiş, 1986 yılında Liege Uluslararası Büyük Şiir ödülü'nü kazanmıştı. \âpıtları Fransa başta olmak üzere ABD, Ingiltere, lspanya, Norveç gibi ülkelerde yayımlanan ozan, 1988 yılında Nobel Edebiyat Ödülü'ne aday gösterilmişt. Dri opera sanatçımız SSCBVle • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Devlet Operası sopranolarından Gölge Şekeramber ve tenor Pekin Kırgız Sovyetler Birliği'nde "La Boheme" operasında başrol oynamak üzere Bakü'ye gittiler. TürkSovyet ikili kültürel anlaşmalar programı çerçevesinde Sovyetler Birliği'nde sahneye çıkan Şekeramber ve Kırgız 25 ekimde Türkiye'ye dönecekler. "La Boheme"de Gölge Şekeramber Mimi, tenor Pekin Kırgız ise Rudolfo rolünde sahneye çıkacak. Diğer yandan Ankara Devlet Opera ve Balesi Verdi'nin "La Traviata" adh 4 perdelik operasını sahnelemeye başladı. l^şar Ali Güneş sergisi • Kültür Servisi Yaşar Ali Güneş'in resim sergisi 24 ekim salı günü Gorbon Sanat Galerisi'nde açılacak. 1956'da Bulgaristan'ın Kırcali ilçesinde doğan Guneş, 1982'de Bulgaristan ressamlar Birliği'ne girdi. Sanatçının birçok tablosu Bulgaristan'da Devlet Mazesi'ne alındı. 1985'te 37 ressam arası ndan seçilerek sergi açmak uzere gittiği Paris'te Türkiye Büyükelçiliği'ne sığınan sanatçı, Türkiye'ye iltica etti. 1985'ten bu yana Türkiye'de de çeşitli ödüllere değer görülen Yaşar Ali Guneş, halen İzmir 9 Eylül Üniversitesi Buca Eğitim FakUltesi Resimlş Bölumü'nde oğretim üyeliği yapıyor. Sanatçının sergisi 19 kasıma kadar açık kalacak. Kitaplar depolardan çıkıyor • ANKARA (AA) Eski Kültür Bakanı Ahmet Taner Kışlalı döneminde bazırlatılan, ancak daha sonraki yönetimlerce satışı yasaklanarak depolara kaldınlan 118 bin kitap, Kültur Bakanı Namık Kemal Zeybek'in izni ile bakanlığa bağlı kütüphanelere dağıtılmaya başlandı. Aralarında Ülker Köksal, Muzaffer Izgü, Prof.Dr. Türker Ata, Prof.Dr. llkay Sunar gibi yazarlann yapıtlarının da bulunduğu 16 çesit kitap, üzerinde herhangi bir yasak kalmamasına karşın satışa çıkarılmadı. Tarih ve Toplum' Dergisi düzenliyor Y A P I K R E D İ S A N A T G E C E L E R Iferli filme salon yok • ANKARA (AA) Başkent sinemalannda, Oscar ödüllü ve kaliteli yabancı filmler ardı ardına gösterime girerken, nitelikli yerli yapımlarm bu yıl da salon bulmakta zorlanacağı bildirildi. Sinema sahipleri ve işletmecileri, yeni sezon için çalıştıkları firmaların bu yıl çok sayıda yabancı filmden oluşan listeler hazırladığını, birkaç örneğin dışında Türk filmleri gösterimlerinin çok zor olduğunu söylediler. Ankaralı sinemacıların göstermeyi planladığı Türk filmleri arasında sadece yönetmen Tunç Başaran'ın Antalya Film Şenliği'nde birinci olan fîlrai "Uçurtmayı Vurmasmlar" ile Zülfü Liyaneli'nin yönettiği "Sis" ve Atıf Yılmaz'ın yönettiği "Ölü Bir Deniz" gibi yapımlar bulunuyor. Kültür gezileri 2G29 ekim tarihlerinde Kapadokya yöresi gezilecek. 4 kasımda Izmit ve Gebze gezisi yapılacak. Maıtiriyumu, Ayasofya Müzesi, Haseki Hamamı, Hipodrom, Küçük Ayasofya, Sokullu Camisi ve Çardaidı Hamamı gezd kapsamında yer aldı. 2629 ekim tarihlerinde ise Faruk Pekin rehberliğinde Kapadokya yöresi gezilecek. 26 ekimde gece otobüsüyle Kapadokya'ya hareket edilecek. 27 ekimde Ihlara Vadisi, Gelveri (Güzelyurt) gezilecek. Aynca Antik Otel Karballa'daki konaklama sırasında klasik, barok ve Gregoryen müzik dinletisi sunulacak. 28 ekimde Kaymaklı Yeraltı Kent, Nevşehir, Ortahisar, Göreme Açıkhava Müzesi, Tokalı Kilise, Zelve, Avanos, Üçhisar ve Ürgıip gezilecek. 29 ekimdeki gezi ise Açık Kültür Servisi İnci Aral'ın Saray, Gülşehir, Hacı Bektaş Veli "Kıran Resiraleri" adlı öykü ki Müzesi'ni kapsayacak. tabı Fransa'da L'Harmattan Ya4 kasımda da Doç. Dr. Mehmet yınevi tarafından Fransızca ola İ.Tunay rehberliğinde lzmit ve. rak yayımlandı. Gebze gezisi yapılacak. Bu gezi "Scenes de massacres" adıyla kapsamında ise Roma împaratorbasılan kitabın Fransızca çevirisi iuğu'nun Roma dışındaki ilk başni Ali Terzioğlu gerçekleştirdi. kenti Nikomedia (lzmit), Sultan 1978 yıjındaki Kahramanmaraş Abdülaziz Av Köşkü (lzmit Müolaylançevresindegelişen çarpı zesi), Saat Kulesi, Akropolde Orcı öykülerden oluşan "Kıran Re han Camii, Pertev Paşa Külliyesimleri" daha önce de Türkiye' si, Gebze'de Anibal'ın Mezan, de iki baskı yapmıştı. Eskihisar Kalesi, Osman Hamdi Bu arada İnci Aral Paris'e gi Müzesi yer alacak. derek kitabını imzaladı, bazı rad"Tarih ve Toplum" Dergisi'nin yo programlannda söyleşilere ka "Kültür Gezileri" kapsamında rıldı. Kitap, aynca Güzin Dino ta geçen yıl da İstanbul. lzmit, Gebafından Fransız Radyosunun sa ze, Mudanya, Bursa ve tznik'in nat kültür programında tanıtıldı. belli başb semtleri, kente eski haÖte yandan İnci Aral'ın "Uy vasını veren mekânlan. camileri, kusuzlar" adlı öykü kitabının da kiliseleri, tarihi yapılan konusunyine Ali Terzioğlu'nun çevirisiy da uzman tarihçi, kent tarihçisi, le yakında Fransa'da aynı yayıne mimar ve edebiyatçılarla birlikte vince yayımlanacağı öğrenildi. gezilmişti. Kültür Servisi "Tarih ve Toplum" Dergisi'nin geçen yıl başlattığı "Kültür Gezileri" bu yıl da devam ediyor. Bu yılki "Kiiltiir Gezileri" ekim ayında Sultanahmet, Kapadokya, lzmit ve Gebze'yi kapsıyor. İlk olarak dün Doç. Dr. Mehmet t.Tunay rehberliğinde tznik Çinileri Şergisi ve Sultanahmet'te Bizans Arkeolojisi gezisi gerçekleştirildi. Türk ve lslam Eserleri Müzesi'ndeki Iznik Çinileri Sergisi'nin yam sıra Binbirdirek Samıa, Aya öfemiya 'Klasik Türk Müziği Konseri Düzenlemelerini Timur Selçuk'un yaptığı Türk müziğinin seçkin eserleriyle Timur Selçuk ve Oda Orkestrası 27 Ekim 1989 Cuma, Saat 20.45 Yapı Kredi, Sermet Çifter Salonu, Beyoğlu Alpay Izer toprağa verildi • Kültür Servisi Tiyatro sanatçısı Alpay Izer dün Teşvikiye Camii'nde kılınan öğle namazının ardından Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verildi. Cenaze töreninden önce sanatçı için uzun yıllarını verdiği Dormen Tiyatrosu'nun önünde de bir tören düzenlendi. İzer'in ailesi, yakınları, tiyatro ve sinema sanatçısı dostlarının katıldığı cenaze töreninde Kültür Bakanı Namık Kemal Zeybek de yer aldı. İstanbul Belediye Konservatuvarı'nı bitirdikten sonra Dormen, Küçük Sahne, Ali Poyrazoğlu, Nejat L'ygur ve Levent Kırca toplulukları ile çalışan, tiyatro oyunlarında ve çeşitli filmlerde oyunculuğun yanı sıra televizyona kısa oyunlar da yazan, dramalar ve çocuk programlan hazırlayan İzer, uzun bir süredir Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi'nde kanser tedavisi görüyordu. (Fotoğraf: Yıldız Üçok) Moda'da dörtlü sergi • Kiiltiir Servisi Moda Sanat Galerisi'nin açıhş sergisinde Fahri Sümer, Kayıhan Keskinok, Mehmet Güler ve Turgut Uzunömeroğlu'nun resimleri yer alacak. Caferağa Mahallesi. Kadife Sokak, Eren Aparlmanı, No: 6. Kadıköy adresindeki Moda Sanat Galerisi'ndeki dörtlu sergi 22 ekimde açılacak \e 16 kasıma kadar açık kalacak. Galeride tablo onarım çahşmaları da yapılıyor. Inci Aral FransızcaVla "hizmette sınır yoktur" Davetıyelerinizi Yapı Kredi Reklam Tanttım Bölüm Başkanlığı'ndan (Tel: 144 37 32) sağlayabilirsiniz. Acıbadem, Basın Sitesi'nde 3 oda 1 salon. 100 m J , kalorıfer ve hidroforlu Tel: 331 10 93 (10.0014.00 arasıı YAPI^KREDi UGUN • İmza g ü n ü Vedat Gıinyol \e Mehmet Başaran kitaplarını 15.00 18.00 arası I. Beşikta:> Kitap Günleri kapsanıında inı/alayacaklar. • 'Yargf sahneleniyor ZalerDıper "Yargı"yı 14.15"ıe Kadıkoy kültur ve Sanat Merke/fndc.sergilıyor. SATILIK DAİRE KONSFRVATUVAK PROGKAMIYL.A GİTAR DERSLERİ KLASİK FOLK 385 50 13
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear