26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/16 22 EKİM 1989 HeMfirelerin protestosu Duşük ücret ve kötü çalışma koşullarını protestc eden Avrüpa'nin değişık uikeiennden yaklaşık iki bın sağlık çaİtşanı Pans'ın ünlu Bastlle Meydanı nda bir araya gelerek bir gösteri yaptılar.Gösteride bazı hemşıreler maske taktılar. (Fotoğraf. Reuter) tZMtR (AA) Ankara Üniversiteşi Siyasai Bılgiler Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Alpaslan Işıkh, hekimlerin, mesleklerini daha verimli ve sağlıkh ortaya koyabilmeleri için örgütlenmeleri gerektiğini söyledi. Izmir Tabip Odası'nca düzenlenen, "Tıp ve Sendikacılık" konulu konferansta konuşan Prof. Dr. Alpaslan Işıkh, hekimlerde sendikalaşma gereksiniminin, çeşitli nedeniîrie, geç duyulduğunu belirterek şunlan kaydetti: "Hekimler daha önce bağımsız çalışırlarken, sanayi devriminin hızla ilerlemesi sonucu, hekimlik mesleğinin icrası, emeğin yanı sıra ondan da önemli olarak. bazı iiretim araçlanna sahip olmayı gerektirdi. Ancak, tekelleşme ve yüksek fiyat, üretim araçlanna tek başına sahip olmayı ortadan kaldınh." Tip ve sendikacılık unlü tenisçi Jimmy Conners, Riktgs ı<|aSj|< tenis tumuvasının finalinde bir şutu dışarı gidınce sınirinden raketini ısırıverdi. Ancak Connoers Israil'li rakibi Gilad Blomm'a iik seti vermesıne rağmen final maçında dığer setleri 62 ve 61 kazanarak tumuvayı kazanmayı bildi. (Fotoğraf Reüter) UOfiİ jCUI A m e r i k a l 1 ANKARA (AA) Çeşitli gruplar taraftndan yıllardıı Ağrı Dağı'nda araştınlan Nuh'un Gemisi'ni bulduğunu iddia edenler arasına ABD'li helikopter pilotu Jack Harris de katıldı. Türkiye'ye daha önce 7 kez gelerek gemınin aramalanna katılan Harris, Kocatepe Rotoract Demegı tarafından düzenlenen toplantıda, bulduğu "yeni gemi" hakkında bilgi verdi. Fotoğrafını ve video filmini çektiği bölgenin gemi biçimine son derece uygun olduğunu ve kutsal kitaplarda anlatılan biçimde bulunduğunu savunan Harris, 3040 kez dolaştıktan sonra gördükleri geminin, şekil olarak tüm incelikieri de taşıdığını söyledi. Harris: Kalıntıları buldum Nuh'un gemisi Bal* crtctParis'te modacılar şımdiden 1990 ilkbaharyaz modası için çalışıyorlar. Claude Montana tarafından tasarlanan ve bir balıkağını andıran ceket bu çalışmalar arasında buyük ilgi topladı. (Fotoğraf: AP) (Baştarafı 1. Sayfada) o da DSP'yı bekliyordu; çünkü Bülent Ecevrt'e güvenemiyordu; SHP'den doğacak boşluğu, bir ara seçimde Ecevit'li DSP doldurursa ne olacak sorusu, SHP kurmaylarını uğraştırıyordu. Ecevit ise hem DYP'yi hem de SHP'yi bekliyordu; dün yaptığı açıklamada, "Önce istifalan görelim, sonra düşünürüz ara seçime girip girmemeyi" diyordu bir bakıma. SHP'nin Ecevit'ten beklediği bir karşılıktı bu. Ancak bu yanıtıyla Ecevit'in topu İnönü'nün sahasına attığı da bir gerçekti. Şimdi ne olacak? Muhalefet sinei millete dönebilse, Özal'ı son derece güç bir duruma düşürecektir. Bunda kuşku yok. Ancak böylesine radikal bir adım kolayca atılabilir mi? Muhalefet, özellikle SHP ile DSP, birbirlerini köşeye sıkıştırmak yerine, hiç olmazsa bu konuda ortak bir çizgide buluşabilirler mi? Ecevit'in dün sergiledioi tutum, iyimserlik verici olmamıştır. Acaba SHP, Ecevit'e dönük herhangi bir önkoşul öne sürmeksizin, sinei millete dön se, yani parlamentodan çekilse daha iyi olmaz mı?Evet, sinei millete dönmek, etkili bir eylem türü. Ama artıları ile eksilerinin daha bir süre tartışılacağı anlaşılıyor. Ancak gündemde asıl tartışmalı olan konu Özal'ın cumhurbaşkanlığıdır; ana gündem maddesi, ANAP lıderinin 21.80'le cumhurbaşkanı seçilmeye kalkışmasıdır; her 100 seçmenden 80'i kendisıne hayır dediği halde, Çankaya Köşkü'ne çıkmak istemesidir. Onun için muhalefet, gündemin saptırılmasından kaçınmalıdır. Sinei millet tartışmaları, Özal'ın tartışmalı cumhurbaşkanlığının gözardı edilmesine neden olmamalıdır. Ok yaydan çıkmıştır. Muhalefet, cumhurbaşkanı olacak bir Özal'ı Çankaya'dan indirinceye kadar mücadele edecektir. Özal'ın inadı, uzlaşmayı reddeden tavrı, Türk siyasetini kilitlemiştir. Ortaya çıkan düğümü ancak bir genel seçim çözecektir. Rejimi başka türlü rayına oturtmanın yolu yoktur. Sinei millete dönmenin anlamı bu çerçevede daha belirginleşir. İşin özü budur. ANAP'ta îstifa bayrağı TİTİZ Bunu önümüzdeki günlerde konuşabiliriz. Bu partinin siyasi yelpazede hangi yolu üstleneceğine bağh. Mevcut partilerin yerine oynamadan siyasi yelpazede bir boşluğu doldurmak amacıyla kurulursa basanlı olaoilirî' ANAP Genel Başkan Yardımcısı Metin Gürdere de Titiz'in istifasının "beklenmedik bir şey olmadığını" söyledi. Gürdere, "Dalan'ın parti kurması partinizde sonın yarabr mı?" sorusuna, "Bana göre yaratmaz. Nasıl açıklayacaklar böyle bir partinin kunılma gerekçesini? Hangi haklıyı ve hangi doğnıyu temsil eltiklerini soyleraelerini istiyoruz partiyi kuracak arkadaslanmızın" yanıtını verdi. TBMM Adalet Komisyonu Başkanı ve ANAP Ankara Milletvekili Alpaslan Pehlivanlı, Titiz'in istifasını "müjde" djye niteledi. Pehlivanlı, "Titiz'in kuracağı partinin nasıl bir parti olacağını şimdiden biliyoruz" biçiminde konuştu. nıhi, fikri sıkıntılan vardır veya mücadele azmini kaybetmişlerdir. Ben bu arkadaşlanmızı ayıplamam. İstifa kolay, kalıp içinde mdcadele etmek zordur. Bunun için üzülüyorum. Ben Özal'ın cumhurbaşkanı olmasını istemedim. Özal, cumhurbaşkanlığına layıktır. Ama ANAP'ın geleceği konusunda kaygılıyım. Bakın şimdiden 'Ben Başbakan olacağım' kavgalan başladı." Öte yandan Yozgat Milletvekili Seyit Ahmet Dalkıran'ın ANAP'tan istifa edeceği yolunda çıkan söylentiler doğrulanmadı. HABERLEREV DEVAMI CUNEYT ARCAYÛREK yanyor ANKARA Cumhurbaşkanı ci dalga, İnönü'nün Meclısten seçiminin ilk turuna muhalefet çekilebileceğini söylemesinden katılmadı, arkasından sinei mil sonra gelip sımsıkı sarıldığı kollete dönme girişimleri birden hız tuğa çarpmıştı. Dün ANAP genel landı. İki önemli hareket TÖ'nün merkezinde üst perdeden nutukyüreğini daralttı. Koştu konuta, lar atılıyordu. ANAP'ta Halil ÖzMecliste basın kulisine bir haber soy, muhalefetin türlü yollardan saldı. Acele basın toplantısı ya geçerek sinei millete dönemepıyordu. yeceğini liderden sonra tarihsel Tö, muhalefeti, basını suçia irdelemelerle yanıtlıyordu. Halk, yan açıklamalar yaparken, bir Ankara'ya gönderdiği temsilcileyerde bilgece gülümsedi. "Tari rini Mecliste görmek istermiş. he meraklıydı ve sürekli okuyor • Ama aynı halk, 26 Mart'ta TÖ ile du". Ve sonra, engin tarih bilgi askerlerim artık Mecliste görmek sini, anayasa hukukuyla ilgili de istemediğini kanıtlamış, ANAP'rin yargılarını sıralamaya ın umurunda bile değildi. başladı TÖ ile merkez yöneticilerini Seçime katılmamakla muhale sinei millet korkusu sararken. fet, anayasayı ihlal ediyor, ana muhalefet kulisinde de hayli ilyasaya karşı çıkıyordu. Anayasa ginç manzaralar izleniyordu. Deyı ihlal ettigi ve Çankaya'ya çı mirel dün de yineledi, "İşte açık karsa ihlal edeceği savlarına kar bono. SHP karar versin, o gün şı TÖ, müthiş bir silah bulmuş Meclisten çekileceğiz" dedi. tu. Ne var ki, anayasa bilimcıle Hatta, "İnönü ile kol kola Mecri, yarım saat sonra TÖ'nün sa listen ayrılırsak, kim ne yaparsa vını b*r çırpıda çürüttüler. Ne yapsın bir şey yazmaz, olay diMeclis ıçtüzüğünde ne de ana kiş tutmaz" diyordu. yasada cumhurbaşkanı seçimleSinei millet olayında sonuç, rine üye tam sayısının katılaca SHP'ye kalmıştı. SHP genel ğını belirleyen zorlayıcı bir mad merkezi ise karar alabilmek için de yoktu! DSP'yi bekliyordu. Kısacası; DeAltmış yaşından sonra tarihe mirel, SHP'yi, SHP'de DSP'yi merak saran TÖ'nün bir başka bekliyordu. irdelemesi de gülümsemelerle SHP kulisine göre İnönü'nün karşılanıyordu. İlk kez cumhur kişisel yargısı Meclisten çekilmebaşkanı seçilirken Atatürk, 334 yi içeriyordu. Ancak İnönü, "Tek üyenın, ancak 158'inin oyunu al tek milletvekilleri ne der, SHP mıştı. Kendileri 247 oy alırsa, çekilirde DSP yapılacak ara seAtatürk'ten bir adım ileride olma çime girerse hangi sonuçlar yacak mıydı. Atatürk'ü aşmaya alınır" gibi kimi kaygılardan söz cak mıydı? Atatürk'ü seçenlerin ediyordu. Aslında bu kaygılar, sayısı doğru kabul edilse bile İnönü'den çok, Genel Sekreter TÖ, yine mantık hatasına duşü Baykal'a aitti. Önceki gün kulisyordu. 334 üyenin 158'i ile seçil te önüne çıkan gazeteciye söydiyse "nisap için 167 oy gereki lediğine göre, "Ecevit'in ara seyor, demek ki toplantıda yeterli çimine girmeyeceğini resmen çoğunluk yoktu". Oysa ilk cum açıklaması" gerekiyordu. Ecevit hurbaşkanı seçiminde (Mahmut ise işi alargaya alıyor, bir olasılıKoloğlu'nun kitabına göre) Mec ğa göre, SHP'nin tutumunu netlis tam sayısı 287 idi. Uyelerin bir leştirmesini bekliyor, başka bir bölümü Ankara'da değildi, he varsayıma göre, SHP'yi nasıl ternüz seçimden çtkılmıştı. Cumhu se düşüreceğini hesaplıyordu. riyetin ilanı Meclise birden bire Dün DSP Merkez Yürütme Kugelmişti. rulu toplanırken kulise göreTarihsel bilgilerte yoğrulmuş li Ecevit, "tarihsel bir demeç . der iztenimi vermeye çalışan TO, vermeye" hazırlanıyordu. ! bu kez kaş yaparken göz çıkarıEcevit, ne yapabilirdi? Kuşku• yordu. Verdiği rakamlaıia Ata suz sinei millet konusunda ' turk'ün Mecliste "seçilmediğini" SHP'deki ikilemleri ortaya çıka1 öne sürüyordu. racak taktikler izleyebilirdi. Bir Demirel'e sorduk, TÖ'yü ala açıklama yapar. sinei millet ka• ya aldı. "Atatürk'ün Cumhurbaş rar ını onaylar, TÖ'nün ara seçim « kanlığı'nı muallel' ilan ediyor" tehdidini boşa çıkarır, erken ge', dedi. TÖ'nün verdiği her rakama nel seçime kadar hiçbir seçime ; kuşkuyla bakan Erdal İnönü ile girmeyeceğini açıklayabilirdi. arkadaşları önceki gece Ata Sonra döner SHP'ye, "kararsız türk'ün kaç oyla seçildiğini kitap Kasım" oyunundan vazgeçme, lara ve bilenlere danışarak sap sini ister, sinei millet ise hodri • tamaya çalışıyorlardı. TÖ'nün, meydan diyebilirdi. Bu, birinci böylece ne tarihsel olaylan bildi yorumdu. Ikinci yol izleyebilir, . ği ne de tarih okuduğu ortaya çı zaten DSP'nin sinei millette ol1 kıyordu. Önüne ne getirilirse duğunu anımsatır, SHP, karar * hele rakam olunca doğru mu alırsa katılacağını bildirirdi. Her * dur, eğri midir, incelemeden iki seçenekte Ecevit, SHP'yi ka1 TV'nin önüne çıkıyor, sade va rara zorlardı. Önceki gece yapı• tandaşı aldatmanın keyfini sürü lan bu yorumları Ecevit yanıltmadı. Dün merkez karar organı top•yor lantısından sonra topu yine Meclisteki muhalefete attı. Önce "otekiler" karar almalıydı. Otu; TÖ ile tarih ve rakamlar terse rur duşünürdü. Otekiler derken, ; dönebilir. Yarın çıkar kulağına fı asıl amacının SHP olduğu mey' sıldanan bir olayı tarih diye an dandaydı. Oyun kuruyor, oyun latır. Önüne konulan rakamı doğ açıyor ve bu arada TÖ, Çankaru diye uluorta söyleyebitır. ya'ya ikinci adımı atmaya hazır• TV'deki tarih dersleriyle kendine lanıyordu. hisse çıkarma sahnesi kapanırSHP gibi bir partinın başka bir ken, kulis, TÖ'nün tedirgınliğine, partinin davranışlarını bekleyesinirli haline bir anlam vermeye rek böyle önemli bir kararı askıçalışıyordu. ya alır görünmesi, dün parti içinMuhalefetin seçime katılmayı de ve dışında olumsuz irdelemeşı TÖ'de şok etkisi yapmış, ikin lere yol açıyordu. Sinei millet ka Sinei Millet Kulisi : Sinei millete dönmek FARUK BİLDİRİCİ ANKARA Eski Kültür vt Turizm Bakanı Tınaz Titiz'ir ANAP'tan istifası, eski İstanbul Belediye Başkanı Bedrellin Dalan'ın yeni parti kuracağı iddiaJarı ile ilişkilendiriliyor. Titiz, Datan'ın parti kurup kurmayacağını zamanın göstereceğini belirterek, "Mevcut siyasi partilerin yerine oynamadan. siyasi >elpazede bir boşlugu doldurmak amacıyla kunıiursa basanlı olabilir" dedi. Titiz, ANAP'ta istifaların devam edeceğini sandığını kaydederken, ANAP Kayseri Milletvekili Servet Hacıpaşaoğlu da, cumhurbaşkanlığı seçiminin I. turunda Başbakan Turgut Özal'a oy vermeyen 38 ANAP'hdan bir bölürnünün istifa için uygun bir zamanlamayı beklediklerini savundu. Hacıpasaoğlu, "Gerekirse ANAP'tan istifa edebUirim" dedi. ANAP Istanbul Milletvekili Orhan Ergiider de, istifa edenleri ayıplamadığını ifade ederek, "İstifa etmek kolay. Kalıp raücadelc etmek zor olanı" diye konuştu. ANAP'ta dört milletvekilinin istifalan tartışılırken, bir yandan da pzal sonrası "veiiaht adaylan"nın çekişmeleri de rarının ne getirip ne götüreceği sürüyor. ni DSP'yi gözeterek hesaplamaANAP yöneticilerini özal'ı nın ana muhalefet partisine yacumhurbaşkanlığına aday gösteraşır politika olmadığı öne sürüren önergeye imza koyan milletvelüyordu. kili sayısının Özal'a birinci turda Üstelik sinei millete gitmenin oy verenlerle hemen aynı olma» zamanı giderek azalıyor. İnönü sevindirdi. Önergeye 248 ANAP'lı bir iki gün içinde kararın biçim imza verirken, Özal'a oy vermeleneceğini söyledi. Fakat dün yenlerin toplam sayısının da 38 olSHP kulisinde konunun ne za ması parti yöneticilerinin "tmzaman ele alınacağını gösteren layanlardan fıre vermedik" değerişaretlere rastlanmıyordu Bir yö lendirmesine yol açtı. Ancak parti neticı, "İnönü, ıstifa ediyorum içinde şimdi de 38 Özal muhalifiderse, grubun arkasından gitme nin nasıl tavır alacaklan değerlenmesi olanaksızdır" dedi. Bir grup dirilmeye başlandı. Bu milletvekilyönetici, "Fazla kulak asmayın" lerinden bir bölümünün istifayı diye konuştu. Çeşitli varsayımları düşündukleri, gelişmeleri bJedikgözeterek İnönü'nün alacağı ka leri kaydediliyor. Kulislerde özal'ı rar, herhalde önümüzdeki hafta cumhurbaşkanlığına aday gösteiçinde belirecek. İnönü ya kale ren önergeye imza koymayan yi bırakarak savaşı sürdürecek ANAP miHetvekilleTİ arasında 1. ya da kalede (Mecliste) kalarak turda Özal'a oy vermedikleri beTÖ'yu hem iktidardan hem de lirtilenler şunlar: "Zeki VavDztürk. Nabi SabunÇankaya'dan indirmeyi yeğleyecek. Ama her iki seçenekten bi cu, Felhi Çelikbaş, Hüsamettin rine karar verilirken inönü ile Öriiç, Miimin Kahraraan, Ünal Baykal arasında varlığı sezilen Akkaya, Cevdet Akçalı, Orban ikileme nihayet bir son verilecek. Ergiider, Talat İçöz, Kaya Erdem, Bu arada olaya daha tarafsız Akın Gönen, Recep Ergun, Servet gözle bakanların öne sürdüğü Hacıpaşaoglu, Kâzım Çağlayan, başka varsayımlar gözardı edil Abdıilhalim Aras, Gurbuz Şakmiyor. Muhalefet sinei millete ranlı, Haydar Özalp, Birsel Sönmez, Mehmet Aydın, Osman Dodöndükten sonra ara seçimle gan, Talat Sargın, Erkan Yüksel, DSP Meclise gelirse, TÖ'nün Necmeltin Karaduman, Muhlis "parlamenter padişahlığına" Görentaş, Seyit Ahmel Dalkıran, destek olmayacak mı? SHP ve Veysel Alasoy." DYP hemen her gün mitınglerle, demeçlerle DSP'nin TO'ye TitizDalan iligkisi destek vererek Çankaya'da kalANAP kulislerinde Titiz'in ismasına önayak olduğunu vurgulamayacak mı? İki güçlü partinin tifası Dalan'ın yeni parti kurma siyasai saldırılarına karikatür ni iddialarına bağlanıyor. Dalan'ın teliği taşıyacak bir parlamento ANAP içindeki gelişmeleri gözlediği ve Özal'ın atayacağı veliahta ne kadar süre dayanabilir? göre partiyi kurup kurmamaya SHP'deki bütün yetkililer şap kesin karar vereceği belirtiliyor. kayı önlerine koymuş, düşünü Titiz, istifası ve Dalan'ın parti kuryorlar. Sinei milletin kaderi bu ması konusundaki sorulanmızı günden başlayarak önümüzde şöyle yanıtladı: ki birkaç gün içinde belli olacak. " 38 ANAP'lının Özal'a oy ANAP önde gidenleri kararın er vermemesini nasıl değerlendiriken seçimi kaçınılmaz yapacağı yorsunuz? nın "idraki içinde". İnönü ile parTtTİZ Simple bir olay deği] tisinin alacağı kararı bekliyorlar. mi? Özal'a karşı olanlar oy vermeHalka dönmeyi istemeyenler di. "gözü kara TÖ'nün buna karşın Sizce istifalar devam edecek yapmayacağı şey yoktur" diyor mi? lar. Gözü karanın Çankaya'da TİTİZ Evet, devam edecek ysıpmayacağı kalmayacağını he sanıyorum. Ama çok da fazla saba katmaz görünüyorlar. olmaz. Olayı gülerek kim izliyor, bili tstifalar yoluyla Özal'ın yor musunuz? Demirel! SHP cumhurbaşkanlığı da önlenemedisinei millete dönse TÖ'ye vura ğine göre, neden parti içinde kacak. Tersi karar çıksa hem lıp mücadele etmediniz? SHP'ye hem de TÖ'ye yükleneTtrtZ Mücadele etmenin sıcek. Yarın İzmir, öbürgun İstan nınnı astığımızı düşünüyorum. bul, sonra Kayseri. Halka gidip Mücadele inancımı kaybettim. ANAP'ın gdeceği ne olur? karşısındaki her partiyi şikâyet TİTİZ Bir sure daha çalkaedecek. Günün özeti: TÖ, SHP'yi, lanır, variığmı bir süre daha sürSHP, DSP'yi, DYP üçünu bekli dürur. Daha sonra ne olacağını şu anda bilmek mümkün değil. • yor. İstifanızın Bedrettin Daian Oy pazarında vurgun günleri. ile ilişkili olduğu söylentileri doğru mu? TİTİZ Dalan benim sınıf arkadaşım. İlişkim obnası doğal değil mi? Ama söylendiği gibi bir ilişki değil. Dalan'ın parti kurması söz konusu mu? TİTİZ Onu zamajı gösterecek. İstifanız Dalan'ın girişimleriyle bağlantıh mı? TİTİZ Hayır. Benimki kişisel bir istifa. Istifam 15 haziranda yazdığım mektubun gereği idi. Dalan'ın parti kurması bekleniyor. Muayene, Te^hıs, Tedavı, TtTİZ Dalan'ın parti kurİİ Kontrol Laboratuvar, . masını herkes bekliyor. Rontgen Sizce böyle bir parti kunıl. 175 12 44/45148 58 66 ması yararlı olur mu? UĞURMUMCU GOZLEM (Baştarafı 1. Sayfada) 28 ekimini 29 ekime bağlayan gece karar vermişler, bu karar ertesi gün TBMM'de görüşülüp onaylanmıştı. Bu karar, bir anayasa değişikliği ile getirilmişti. Anayasa komisyonunun başkanı da gazetemizin kurucusu Yunus Nadi Bey'di. Cumhuriyeti ilan edip Atatürk'ü cumhurbaşkanı seçen Meclis, ikinci TBMM'dir. ilk TBMM seçimlerinin yenilenmesine, 1923 yılının nisan ayında karar verilmişti. 1923 baharında "erken seçim" yapılmış; bu erken seçim ile oluşan yeni TBMM Atatürk'ü cumhurbaşkanlığına seçmiştir. Özal, cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turundan sonra şöyle konuşuyor: Atatürk gibi büyük lider, cumhurbaşkanlığı seçimi sırasında 158 oyla seçildL Meclisin mevcudunu söyiemek istemiyoruz, ama 334. Sayın Özal, birçok konuda olduğu gibi bu konuda da yanılıyor. Çünkü Atatürk'ü cumhurbaşkanı seçen ikinci TBMM'nin üye tam sayısı 334 değil, 287'dir! Bu 287 milletvekilinin 286'sı Atatürk'ü TBMM başkanlığına seçmiştir. Cumhurbaşkanlığı seçimine 158 üyenin katılması yalnızca bir rastlantıdır. Çünkü cumhuriyet, bir ivedi karar sonucu ilan edilmişti. Bu yüzden, toplantıya Ankara dışında bulunan üyeler katılmamışlardı. Atatürk, 1927 ve 1931 ve 35 yıllarında yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de oylamaya katılan uyelerin tümünün oylarını almıştır. Özal, Atatürk'ün cumhurbaşkanlığı adaylığına da karşı çıkanlar olduğunu anımsatarak, kendi adaylığına da "şer kuvvetlerinin" karşı çıktığını, "bir kısım basının da şer kuvvetleri arasında yer aldığını" da söylüyor. Doğrudur, Atatürk'ün cumhurbaşkanı olmasına karşı çıkanlar oimuştur. Bunlann basını Rauf Bey çekiyordu. Rauf Bey'in cumhuriyetin ilanı ile ilgili demeçleri, istanbul'da Vatan ve Tanin gazatelerinde yayımlanmıştı. Atatürk, Söylev'de cumhuriyetin ilanına karşı hilafet yanlısı yayın yapan istanbul basınını eleştirmişti. Şimdi Özal, cumhuriyete karşı çıkan hilafet ve saltanat yanlılan ile bugün kendi adaylığına karşı çıkanları aynı kefeye koymaya çalışıyor. Atatürk, bir devrimciydi. Cumhuriyeti de devrimci yöntemle ilan etmişti. Atatürk, cumhuriyetin ilanı ile ilgili olarak Söylev'de, "Doğallıkla cumhuriyetçiler, ellerinden gelirse, amaçlarını, herhangi bir yolla, ayaklanma ile devrimle ya da kamuoyunca beğenilecek başka yollarla gerçekleştirirler" diyordu. Özal, cumhuriyetin ilk yıllanndaki koşulları, bu döneme özgü yöntemleri hesaba katmadan, cumhuriyeti ilan eden ikinci TBMM'nin üye tam sayısını bile doğru dürüst bilmeden "Atatürk'e de 158 oy verilmişti" diye konuşuyor. Bununla da yetinmiyor, o günkü hilafetçi basın ile bugün çoğulcu demokrasiyi savunan gazeteleri birbirine benzetiyor! Böyle yapay çağrışımlarla bir çeşit "teselli" arıyor. İlk turda kendi partisinin üye tam sayısını bile peşine takamayan Özal, kendisini Atatürk'e benzetiyor! Kurtuluş Savaşı'nın ilk Meclisi ve cumhuriyeti ilan eden ikinci Meclis, sağcısı, solcusu, ılımlısı, köktencisi, cumhuriyetçisi ve saltanatçısı ile tartışan, sorunlara tartışarak çözüm arayan meclislerdi. Özal, cumhurbaşkanı seçildikten sonra da partisinin genel başkanını bile kendisi atamayı planlıyor; bu "siyasai vesayef ANAP milletvekillerinin çoğunluğunca ayakta alkışlanarak, kuyruğa girilip el öpülerek onaylanıyor. Ne o meclisler ANAP grubuna benzer ne de Özal Atatürk'e! Atatürk, emperyalizme ve kapitalizme karşı verilen o kutsal isyanın, o şanlı direnişin. o ulusal kavganın ve devrimlerin önderidir. Atatürk devletçidir, laiktir, devrimcidir; Özal ise. muhafazakâr ve dinci ve ayrıca kapitalizmin ve yabancı sermayenin de şampiyonu! Cumhuriyeti ilan edip Atatürk'ü cumhurbaşkanı seçen Meclis de haJifeliği bir çürük diş gibi söküp atan Meclistir. Bu Meclis, İslamcı fînans kurumlarına kapitülasyonlar tanınmasına, KİT'lerin haraçmezat satılmasına alkış tutan, Özal'ın her dediğine "peki" diyen ANAP çoğunluğuna hiç, ama hiç benzemez! Veliaht adaylan Bu arada ANAP içinde özal sonrası başbakanlık ve genel başkanlık çekişmesi sürüyor. Kulislerde Özal'ın cumhurbaşkanı olduktan sonra bir başbakan atayacağı, bu basbakanı merkez karar ve yönetim kuruluna "genel başkanvekili" olarak seçtireceği, ardından da bu karannın olağanüstü kongrede onaylanmasını isteyeceği ifade ediliyor. Ancak genel başkan adaylanndan Hasan Ceia) Güzel, 31 ekimde Özal'ın cumhurbaşkanı seçilmesinden sonra ANAP MKYK'nın hemen toplanarak genel baskanvekilini belirlemesini, özal'jn başbakan atamak için de olağanüstü kongrenin toplanmasını beklemesini istiyor. Olağanüstü kongrenin özal'ın cumhurbaskanlığını 9 kasımda devralmasından bir hafta kadar sonra yapılmasııun yararlı olacağını düşünen Güzel, "parti içi demokrasiyi ve parti birliğini sağlayacak tek çozümün bu olduğunu" savunuyor. Dışisleri Bakanı Mesut Vılmaz yanlılannın ise son günlerde yeni başbakanın ANAP Meclis gnıbunda belirlenmesi görüşilne kaydıklan dikkat çekiyor. Yılmaz yanlılan, ANAP milletvekilleri arasında kongre delegelerine göre daha güçlü olduklarına inanıyorlar Hacıpaşaoğlu'nun istifası özal'ın adaylığına karşı çıkan milletvekillerinden Hacıpaşaoglu, özal'ın cumhurbaşkanı secümesinin kesinleştiğini kaydetti ve "Özal'a o> vermeyen 38 arkadaşımızın içerisinde daha bir miktar istifa çıkabilir. Belki onlar bir zamanlama yapıyoriar" dedi. Hacıpaşaoglu, kendisinin istifası konusunda da, "Ben şimdilik istifa elmiyonım. Kendime göre düşünceterim vat. Onlar gerçekleşmezse istifa edebilirim. Ama düşuncelerim gerçekleşirse de istifa etmeyebilirim. Daha iyi bir zamanlama yapmak istiyorum" diye konuştu. tstanbul Milletvekili Orhan Erğüder, 'istifalan maddi bir sebebe bağlamanın" yanlış olduğunu savunarak, Cumhuriyet muhabirine şunlan söyledi: "İstifa eden arkadaslanmızın Zenger ayrıldı ANKARA (AA) AnavaAnavatan Partisi Genel Başkanı Teknik Danışmanı Erkal Zcager. görevinden istifa ettiğini bildirdi. Erkal Zenger, konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, kendisinin Başbakan Turgut özal'a duyduğu sevgi ve saygıdan dolayı teknik danışmanlık görevini yürüttüğünü kaydederek, "Ben basbakaajmız için vardım. Başbakaa Öıal'ın ANAP teknik danışmanı SÇİB istifa karar oMngu İÇJB »ttfa etmeye karaı verdim" diye konuştu. Erkal Zenger, Türkiye'nin haziran 1990'da bir seçim ortamına gireceğüıe inandığını. aradaki boşluktan yararlanarak ilk öoce ANAP'la ilgili anüannı yazacagmı da bildirdi. Zenger, ANAP'la ilgili anılarını "ANAP'ın Röntgeni" adlı bir kitapta toplayacağuu ifade ederek, daha sonra seslendinnesini yaptığı, biriikte çalışüğı siyasi liderler ve partâerle b*$bakanIıktaB ve parti baş ilgili anüannı da kaleme alacakaohğudan aynlacağı garanti ğını belirtti. Muhalefet şantaj yapıyor (Baftarafı 1. Sayfada) jim açısından da toplum düzeni açısından da son derece olumsuz bir sürec başlalmış olur." ANAP Genel Başkan Yardımcısı Metin Gürdere de, muhalefetin sinei millete döneceğini sanmadığını söyledi. Gürdere, "DSP katılmadan demokrasi oluyorsa onlar katılmadan da cumhurbaşkanı seçilebilir. Kişilerin seçme ve seçilme hakkı üzerine ambargo koyarak demokrasiye uiaşılabikceğini sanmak çok yanlış olur" dedi. Gürdere, "Sinei millete dönme girişimierinden sonra, DSP, RP ve MÇP ile temasınız oldu mu?" sorusuna, "Hayır. Daha doğrnsu benim tarafımdan yüriitülen böyle bir temas yok. Sinei millete döneceklerine ihtimal vermiyorum" karşıhğım verdi. Bunlar, 12 Eylül paşalarının "inkılap taıihi"nöe değil, Atatürk'ün 'tievrim tarihi"nde öğretiliyor. Evet, devrim tarihinde, devrim tarihinde! "Galâyı Es'ar" (Baştarafı 2. Sayfada) muhtaç olduğu umumi ve planlı bir fiyat politikası bahsinde, bize herhangi bir ilham verememişlerdi. Seyda, İkinci Dünya Savaşı yıllan gelişmelerini şöyle değerlendirmektedir: Harbin ikinci yıh başında, yüzbinlerce müstahsilin milli savunma emrine girip müstehlik olmalan, harbin daha ilk gününden itibaren aksayan ithalatınuzla zaten gergin olan arz ve talep arasındaki muvazeneyi kökunden bozmuştur. Bundan doğan fîyat yükselişleri, er büyük müstehlik olan devletin masraflannı büsbütün arttırmıştır. Bundan sonra da, bütçeyi denkleştirme tedbirlerinin ancak küçük bir kısmı arz ve talep üzerinde sıhhatli tesir sağlarken, büvük bir kısmı da, ya fıyatlar veya para kıymeti üzerinde maküs (olumsuz) tesirler yapmıştır. Yani amme kredisine başvurulabildiği nispette, bir miktar iştira kudretini (satınalma gücünü) talep cephesinden geri çekmiş, lakin vasıtaiı (dolayiı) vergileri arttırmak zoruyla karşılaşınca, fiyatların şişmesi dolayısıya, müstehlikten cebri istikrazlar (zorla borç . . alma) yapmış venihayet ;.... .., , . . yeni emısyonlara mecbur kalınınca da paramızm kıymetinden fedakarlık etmiş olduk. Bir fasit daireye (kısır döngü) girmiş bulunduk. v T KALBINIZI KORUYUNUZ TURK KALPVAKFI Seyda, savaş yıllarında fıyatlara müdaha söz edilmesi önemli. Üçüncü Dünya ülkeleleyi ise şöyle eleştirmektedir: rinde yaygın olan 'yapısalcı görüş'ün TürkiBöyle bir müdahaleyi tıp lisaniyle ifade et ye'de yıllar önce var olduğu görülmektedir. mek icabederse, buna, hastalığı sebepleri üze İktisatçılan ilgilendirebilecek bu noktaya derinden değil, arazı (belirtileri) üzerinden te ğinmekle yetiniyoruz. davi ediyoruz demek doğru olur. Konuşma şöyle bitmektedir: ÇlklŞ: Sanayİde Fiyat hakkmda bir ilim adamı şöyle bir taG u n ü m ü z d e d e " k a mu açığıpahalılık' marif teklif etmış: Fiyat, bencü ıddıalann mad s a l ] t a r t I ş m a J a r ı n o dağı. Oysa, iktisadi gelişdı bir tezahürüdür... melerin nedenleri yapıda aranmalıdır. Hayatı ucuzlatma davası Cumhuriyet Hug ^ i k t i s a d i ya şamında görece önemsiz olukümetinin titizlikle üstünde durduğu ve ya ş u n e d e n i y l e t a n m b i r y a n a bırakılırsa, çalırın birinci planda ele alacağı bu memleket da ^ ^ ü ç t e b i r i n i n sanayide, üçte ikisinin vasıdır. Vatandaş ıçın de harpten sulhe geçı h i z m e t l e r d e o l d u g u söylenebilir. Bunlar uluşin en hakıkı ıfadesı, hükümetin hayat pana s a ] l i r i ranlarda bölüşürler, yani saO hhğıyla savaşa vereceği önem olacaktır. n a y i u ç t e bir> h i z m e t ü ç t e iki Hakiki sulhe kavuşuuca o zaman bunyeden Turkiye'de çahşanlann yansı tarundadır ve doğan hayat pahalıhğıyla asıl zor ve ınatçı sa u l u s a l g e l i r i n h e ş t e birinden azını alır. Çalıvaş başlayacak. bızden çok gayret, bılgı, sıs ş a n l a n n b e ş t e b i r i sa nayidedır ve ulusal geütem, plan ve genış görüş ve pek çok da ışbır rfn b e ş t e j k j s i n i ^ ^ Çaijjanjann d ö r t t e biri liği isteyecektır. Yuzmet kesimindedir (ticaret, vb.) ve ulusal geDünyanın iktisadi açıdan önemlı derecede y sarsıldığı otuzlu yıllar ve ardındaki ikinci Dünya Savaşı'nın sonunda, Atatürk inönü ı K t i s a d i y a p l n ıız budur. Çıkış ise turizmde idecür ; döneminin bir kamu , c c Ticaret aBakanlığı, KonKmKtur Konjonktör T T i c r 9 ( ^ ^ „ „ „ « „ „ „ „ „.. „ „ . . „ görevUsinin „„.„... kaleme al .. ^ . s a n a y ^ A l k 945 2931 fala dığı ve Bakanlığı adına yaptığı yukardakı açık ^ g ^ EkimAraiık 1945 sayısının â31. sayfalalamadan günümüz için çıkanlacak dersler var. n n ^ "Bizcte Hayat Pahalılığı Mes'eiesi" başiığıyiaya'İktisadi yapıdan doğan hayat pahalılığı'ndan yımlanmıştır. o K o n u m a m e t n l T E
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear