Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
19 EKİM 1989 KÜLTURSANAT YAYIN DUNYASINDA İNCELEMEARAŞTIRMA YONETENŞAHHi ALPAY CUMHURİYET/5 Nobel sahibini buluyor • STOCKHOLM (AP) Nobel Edebiyat Ödülü'nlin bu yılki sahibi bugün açıklanacak. Bu yıl ödülün bir kadın yazara verilme olasılığının yüksek olduğu belirtiliyor. Son olarak Alman asıllı Isviçreli kadın yazar Nellie Sachs, 1966'da Nobel'i İsrailli yazar Şmuel Agnon'la paylaşmıştı. Son 23 yıldır hiçbir kadın yazar Nobel Edebiyat ödülü'nü alamamıştı. Bu yıl Nobel için adı geçen kadın yazarlar arasında Nathalie Sarraulte, Nadine Gordimer ve Dois Lessing de yer alıyor. Aynca Meksika'dan Carlos Fuentes ve Octavio Paz, Trinidad asıllı Hintli yazar V.S. Naipul, Irlandalı ozan Seamus Heaney, Ingiliz romancı Graham Greene de Nobel'i alabileceği söylenen yazarlar arasında. Bu arada 18 kişilik Isveç Akademisi içinde, "Şeytan Ayetleri" yüzünden Salman Rüşdü hakkında "idam fermanı" çıkartan Ayetullah Humeyni'nin kınanıp kınanmamasL konusunda ikilik çıktığı büdiriliyor. Akademi'nin zamanmda "idam fermanı"nı kınamaması yüzünden 3 üyenin istifa ettiği belirtiliyor. 3 üyenin istifalarının kabul edilmediği, ancak bu üyelerin Nobel oylamasına katümayacağı söyleniyor. Bu arada, Isveç'te yayımlanan "Svenska Dagbladet" gazetesi daha önce Nobel almış ban yazarlara kendi adaylarının kimler olduğunu sordu. Yanıt veren yazarlardan Isaac Bashevıs Singer, ilk üç adayı arasında Güney Afrika'dan Nadine Gordimer'i, fürkiye'den Yaşar Kemal'i, Brezilya'dan Jorge Amado'yu saydı. Walter Farley öldti • SARASOTA (AA) "Siyah Aygır" adlı roman dizisiyle, özellikle genç okurlann düş gücüne hitap eden ünlü Amerikalı yazar sonuçları, Türk demokrasi ahla Walter Farley, Florida'nın kımn henüz güçlü tümenler oluş Sarasota kentinde kalp turacak düzeye pek erişmemiş ol krizinden öldü. Pazar günü raasının en sağlam kanıtıdır. Ha Sarasota Hastanesi'ne san Cemal bu noktayı kitabında kaldırılan 73 vaşındaki atlamıştır. Böylesi bir zemin üze Farley'in pazartesi akşamı rinde, başıyla ve sonuyla daha öldüğu açıklandı. Kitaplan çoook "özal Hikâyesi" yazılacak 20 dile çevrilen Farley'in demektir. şimdiye kadar 12 milyondan fazla kitabı Göremedigimiz satıldı. Farley'in "Siyar Cumhuriyet Gazetesi Genel Ya Aygır" dizisinden uyarlanan yın Müdürü, okuyucusuna sundu bir film de, Oscar ödülüne ğu kitabın "giınün birinde tarihia değer görülmüştü. daha iyi yazümasına dönuk içtenlikli bir çaba" sayılmasını diliyor. Ancak tarihçi yaıuur da 1980'ler sonrasını 12 Eylül ya da Özal etrafında odaklastırırsa, yazarın Yo• Kültür Servisi Zülfü nrceaar'a atfen tarihten beklediği özgürlüğün ve önyaıgılardan Livaneli'nin daha önce arınmamn zor engelinin Özal de Gaziosmanpaşa Kaymakamı ğil, özal'ı doğuran toplumsal ze tarafından engellenen minlerde kök saldığı gerçeğLıi gör konseri, 21 ekim cumartesi meyebiür. Hasan Cemal'in "özal günü yapılacak. Hikâyesi"nde göremedigimiz asıl Gaziosmanpaşa Belediyesi yön işte budur. Tttrk siyasal yaşa ve Bakırköy Yerel Haber mırun bütün entrikalanna, bütün Gazetesi'nin işbirliğiyle saray oyunlarma nüfuz edebiliyo Lütfi Kırdar Spor ruz. Üstelik demokrasi terbiyesi Salonu'nda düzenlenen ni özümsemiş bir kalemin yargı konser saat 19.00'da süzgecinden gecirerek. Ancak ne başlayacak. Daha önce toplumsal zemin ne de o zeminin Gaziosmanpaşa haritası, istisnalar dışında Özal Stadyumu'nda yapılacağı Hikâyesi'nde yok. 1980'ler sonrası duyurulan konser için Türkiye'si, 12 Eylül paşalanndan, lstanbul Valiliği'nden eski siyasal liderlerden, özal ve ar gerekli iznın aiındığı kadaşlarından, saray kliklerinden belirtiliyor. Livaneli daha öteye tahliller gerektirmeli konserinin biletleri Kadıköy dir. Söz geUşi tenis topunun kırsal diyalektiğini düşlediği sırada, Moda Sineması, Beyoğlu "enfes bir diyalektik anlatan Dünya Sineması, Ortaköy adam"la karşılaşıveren baa Türk Kültür Merkezi, Bakırköy lerin neden "Euroka!.!' diye hava Karya Kültür Merkezi, ya zıpladığı sorusu üzerinde bile Bakırköy özgürlük Alanı, biraz düşünmeye ihtiyacımız var. Aksaray Yeraltı Geçidi Ercü Belki "özal Hikâyesi"nin yaşan Giyün, Yerel Haber dığı dönem, Türklerin yüzyıllık Gazetesi'nin temsilcilikleri bilinçaltı fantezilerini kendilerine ve Gaziosmanpaşa Kültür özgü neşeli yöntemlerle gemlerin Derneği'nden temin den boşaltmayı denedikleri bir do edilebilir. nemfn hikâyesidir. Hasan CemaPin Kaç tümeni var?' özal Hikâyesi I Hasan Cemal, Bilgi Yayınevi, Ankara 1989. 351 S. CEMİL OKTAY Bilgi Yayınevi tarafından 4. basımı da yapılan Hasan Cemal'in Özal Hikâyesi'nı okurken, sık sık Floransalı kâtibin tl Prindpe'siıu anımsadım. Amaca giden yolda her şeyin mübah olduğunu vurgulayan ünlü Rönesans yazarının Hökflmdar söylevini anımsamış olmam. Özal Hikâyesi'nin "yazan" ın bakış açısıyla, ">'azılann"ın bakış açıları arasındaki çok derin uçunımdan kaynaklaruyor. 'Yazan'ın söyletnini örgütleyen asıl malzeme>"i, demokrasi ahlâkı oluşturuyor. 'Yazılan'ın yazı konusu eylemlerini ise siyasetin kendine özgü gerekleri. Başka bir deyişle iktidar olmanın ve iktidarda kalmarun gerçekçi praük koşullan. Bu koşullann başında da, "tifld kurnazhgıyla'', "aslan kuvvetinin" mının en ünlü simasırun içine bu halde ayrtı soruyu özal Hikâyesi'landığı bütün is ve pası ıdealist bir nin yazanna yöneltecektir diye dügeldiğini artık biliyoruz. şünüyonım. Sahi demokrasi ahaçıdan yargılamaktır. Rivayet olunur ki Papalığın lakçılannın, Türkiye'de ahlaklaRivayet Sovyet siyasetine kazandınlması rından başka "kaç tümeni varEn genelinde baktığımızda, gereği önerildiğinde, yüzyılımızın dır?" Bu soruyu biraz özal döneözal Hikâyesi, "olan" siyasetin, en sapkın Makyavelcisinin yanıtı minin yerleşik kültür diline çevi"olması gereken" siyaset anlayışı "Kaç tümeni var?" olmuştur. rerek soralım: Demokrasi ahlakçerçevesüıde değerlendirilmesidir. Cumhuriyet tarihinin en çılığı ya da çağdaş devlet etiği, Son 510 yıllık Türk siyaset yaşa "arabesk" Makyavelcisi de her "köşeyi döndürüyor mu?" Bizatihi köşe dönmecilifin deHasan Cemal, Özal'ın ğil, köşeleri "asalet" içinde dönedemokrat olmadığı memenin eleştirisi biraz da Hasan yargısına, birçok başka Cemal'in kitabı Yazar, "asalet" neden yanında, "ünlü" ölçülerini bir dizi görgül ömekten siyasal hakların iadesiyle yola çıkarak okuyucuya anlatmaya çalışıyor. "Devletin bir demokilgili referandumda raside nasıl yönetilmemesi gerektakındığı tavır tiğini gösteren" bu örnekler de dolayısıyla varıyor. Hasan Cemal'in anlatımıyla Belirtmeye bile gerek "özal Hikâyesi"dir. yok; yazar, hedefi "Asalet" 12'den vurmuştur ve Hasan Cemal, özal'ın demokhaklıdır. Ne var ki, rat olmadığı yargısına birçok başreferandum sonuçları, ka neden yanında "ünlü" siyasal Türk demokrasi hakların iadesi ile ilgili referanahlakımn henüz güçlü dumda takındığı tavır dolayısıyla tümenler oluşturacak vanyor. Belirtmeye bile gerek yok; yazar, hedefi 12'den vurmuştur ve düzeye pek erişmemiş hakhdır. Ne var ki, siyasal haklaolmasının en sağlam nn iadesi demek "AgabeysT'nin kanıtıdır. gücüyle uğraşmak anlanuna gelir. Bu noktada özal ne kadar da Sezar Borjiya'ya benzer!.. iktidannın altını oyacak asıl tehlikeyi uzaklaştırmak varkon, özal, niye demokrasi adına "asalet" içinde görünmeye gayret göstersin ki? Hele Türk seçmeninin ^§49 oranında kendisi gibi düşündüğü sonradan anlaşıldığına göre... Diyeceğim o ki, siyasal hakların iadesi konusunda yapılan referandum 4 iJvanelTnin konseri FransaVla 72. haftasında • Kültür Servisi Ağustos ayından bu yana ülkemizde de gösterimde olan Luc Besson'un "Derinlik Sarhoşluğu" adh filmi Fransa'da 72. haftasına girdi. Rosanna Arquette ve Jean Marc Barr'ın başrollerini paylaştıklan "Big Blue" (Derinlik Sarhoşluğu) Cannes 1988'in açılış filmi olmuş, 1989'da iki dalda Cesar ödülü kazanmıştı. 132 dakikalık film farklı türden kahramanlarla farklı türden bir aşk öyküsünü anlatıyor. Küçtik bir büyük yapıt Yaztntn Sıfır Derecesi Roland Barthes, / Çev. Tahsin Yücel, Metis Yayınları, Eylül 1989, 84 s. ORUÇ ARUOBA "Yazı" kavTamı başhbaşına bir sorun durumuna girmiştir çağırruzda. Edebiyat (yaan) kavramının cski, rahat anlamının; eski kalıplannın patlayıp yok olmasıyla, yazmak ediminin kendisi gibi, yazı ve yaratıcısı olan yazar, sorunlu varbklar sırasına girmek zorunda kahnışlardır: Bir "sıfır noktası"na gelmişlerdir... Bizden örnek verirsek, Franco'nun Madrid'inde elçilik eden Yahya Kemal, gönlünü çelen "Zil, Şal ve Gül" üzre 'terennüm'üyle, "Endülüs"te vezinkafıye içre gezinedursun; Bursa Mapushanesi'nde mide kramplan içinde gündoğumunu bekleyen Nâzun Hikmet, yazdıklannın hiçbir belirlenmiş ölçüye uymayacağını; uymaması da gerektiğini bilinçlendiriyordu. Bu bilinç, II. Dünya Savaşı'nın hemen sonrasında (hatta, içinde: Ele aldıgırnız kitabın baa böliimleri Fransız direniş örgütünün Albert Camus'nün yönettiği gazetesi Combal'la yayımlanmıştır), özeUikle Fransa'da yeşermiştir. Foucault'nun "söylemin tarihi"ni çözümleyen çalışmalarıyla günümüze dek ulaşan bu bilincin gelişme aşamalannı anlatmaya çahşmanın yeri burası değil; ama şu kadan söylenebilir: Fransız düşününün son 30 yıl içinde bu konuda ortaya koyduklan, öteki düşün ve yazın ortamları için de aydınlatıa ve yol gösterici olmuştur. Bu önderliği sağlayan ilk metinlerden biri, Barthes'm ele aidığınıız kitabıdır. 1953'te yayımlanan Le Dcgri ziro del'ecriture, kısa zamanda 'çağdaş klasik' denen yapıtlar arasına girmiş, semiotik ya da semioloji (tmbilim/Gostergebilim) admı alan araştırma ala Roland Barthes'dan birçeviri Hüsamettin Koçan Lebriz'de • Kültür Servisi Hüsamettin Koçan'ın resim sergisi bugün Nişantaşı'nda, Galeri Lebriz'de açılıyor. Koçan'ın sergisi 11 kasıma kadar açık kalacak. Son olarak yapıtlanm 1987'de tstanbul Urart'ta, 1988'de lzmir Vakko ve Ankara Beymen'de sergilemiş olan Koçan, halen Marmara Universitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nde doçentlik görevini sürdürüyor. Sanaiçı, 1974 ve 1978'de "Mimaride Sanat Eserleri" yanşmalarında birincilikler ve başan ödülleri kazandı. 1978'de Salzburg Kenti Onur ödülü, Devlet Sanat Sergisi ödülü ve Görsel Sanatçılar Mayıs Sergisi Cumhuriyet Gazetesi Özel Ödülü'ne değer görülen Koçan, 1981'de Günümüz Sanatçılan Istanbul Açıkhava Sergisi'nde Başarı ödülü, 1985'te Devlet Resim ve Heykel Sergisi Ödülü ile Sanat Kurumu'nun Yılın Sanatçısı ödülü'nü, 1986'da 5. Asya Sanat Bienali Resim Büyük ödülü'nü (Dakka) aldı. çevirmen olmaktan da öte, Barthes'ın kunıculan arasında yer aldığı semiolojinin uluslararası uzrunın temel metinlerinden biri sa manlar topluluğu içinde tanınan yılmıştır. bir bilim adamıdır. Barthes, bu metinde Manc'ın Bu kitabın Türkçe'ye katılmatarihsel/toplumsal perspektifi ile Nietzsche'nin aktörel/düşünsel sıyla, birçok yazı ve yazın konuperspektifine dayanarak yazıyı, sunun; bu arada da, bir miktar ceyazar ile toplum arasındaki tarih halet sakızı katkısıyla ciklet edilselaktörel ilişki içinde ele alır. miş "yapısalcılık" konusunun, Toplumsal olan "dil" ile kişisel biraz daha temellice ele alınabileolan "biçem" (üslup) arasında bir ceği umulabilir. üçüncü yapı öğesi olarak "biçim" (form) üzerinde durarak hem yazının (daha çok Fransız edebiya KISA KISA tı örneğine dayanarak) değişiş ev TÜRKİYE'DE SİYASAL ya,Bir Çağın, Bir Kusagın, Bir relerini hem de çağdaş yazının ve PARTİLER, Cilt III / Partinin Tarihi altbaşlığını verdiği yazann durumunu irdeler. Bartbu dldin önsözünde şunları söyTarık Zafer Tunaya, hes'ın, bütün 'sogukçözümleyici' lüyoT: "Hâlâ Enver Paşa'ya, Tabakışımn ardmda sezinlenen he Hürriyet Vakfı Yayınları, lat Paşa'ya sövenler, onlan katilyecanı; özellikle de çağdaş yaza lstanbul 1989, 673 s. ler sürüsünün çobanları olarak ra düşen büyük sorumluluğa geProf. Dr. Tank Zafer Tunaya' anımsayanlar var. Osmanlı Devtirdiği vurgu, sonraki birçok dü nın dev eseri Türkiye'de Siyasal leti'ni lttihatçılar mı batırdı, ülşün ve yazın adamını etkilemiştir. Partiler'in üçüncü cildi yayımlan kenin Kuzey Afrika'daki, RumeKitabın çevirmenine, Tahsin dı. İkinci Meşrutiyet Dönemi ile li'deki topraklarım, Trablusgarp Yücel'e gelirsek; bu kitabın Türk Mütareke Dönemi'ni kapsayan ve ve Balkan savaşlan sonunda onçe okurlarca 'gözü kapalı' güve ilki 1984 ve 1988'de ikincisi lar mı yitirdi? Harbı Umumi'ye nilecek bir çeviri içerdiğini söyle 1986'da basılan iki cildi izleyen bu bilerek ve isteyerek onlar mı giryebiliriz. Yücel, yülardır yaptığı sonuncu kitap, tttihat ve Terak di? Ve Arap dünyasımn ülkeden çevirilerle kendini kanıtlamış bir ki Partisi'ni konu alıyor. Tuna kopmasına onlar mı neden oldu? YAZININ SIFIR DERECESİ Roland Barthes • Prof. Dr. Cemil Oktay, I.Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi öğretim üyesıdir. Ben Devletiın... Ermeni tehcirinin "tertipçisi" onlar mı? Böylesine sorulan istediğiniz kadar çoğaltabilir ve istediğiniz yanıtları da kültürünüz, çıkarlannız, hayalleriniz müsaade ettiği oranda verebilirsinlz. Bu da yapılmıştır... tçeride ve dışanda bugün de alabildiğine yapılmaktadır. Ben de bu tartışma ortamına glriyorum." Tunaya'ıun bu son eseri üzerine bir değerlendirme yazısını yakında yayımlayacağız. ,. . CUMHURİYET KİTAP KULUBU'NDE YENİ KİTAPLAR Kod 011.089 011.090 032.091 052.037 064.116 079.077 104.108 104109 117.240 117 241 142.041 152.485 152.487 176.005 217 022 248.014 415 012 KHabın M ı Siyaset ve Asker Joyce Fetsefe DergiSH89/3 Evrim Kuramı ve Bağnazlık Mutlu ve Sasarılı Otma Sanatı Defter10 RusçaTurkçe Sözluk SeçmeteM ÖnümOzdeki Cumfıurbaşkanlığı Secimi Anafartatar'm Bes GOnu Oinle Kuçuk Adam Gül Bekasi Namt 864 Rakımlı Tepe Çankaya Türkrye Gerceği Ben DevteOm Zan Yaparım Merdtvenın Oıbmüek; Gulumseyis Demokrasi Nedir Yazar/Çe*lm«ı Zafer Uskül John Gfoss/Suğra Oncö Cemal Yıldınm Özer Uçuran Cılter MustafayevŞceıtıınin Muammer Aksoy Kemal Demire! W«telm ReictVH Portakal AyseKiümcı Cuneyt Arcayurek Der Oğuzhan Müftuoğlu Rafet Erdem Henry Miller/Toraris Uyar Mehmet Aü Ayni YsyuMvl Afa Afa De Gerçek İnkılap Metis Sosyal Tekin Tekin Yaprak Bilgi Bikji Patika BOS Nısan Yanar Tür Inceleme Inceleme Oergi Inceleme Dereme Dergi StoKsk Dergi inceleme Senaryo Deneme Öykü Derteme Belge Inceleme Ûyku Inceleme 7.000.5.0005.000 7.500 4.000.50.000tOOOO.4.000 4.000.4.0006.5006.000 14.000. 5.000.4.000 4.000 Arcayurek, Bilgi Yayınevi, Ekim 1989, 163 s. ÇANKAYA / Cüneyt ~ • Kültür Servisi Hüseyin Kıvanç'ın hazırladığa "Ben Devletim lşkence Yapanm" adb kitabın ikinci baskısı çıktı. BDS Yayınlan'nın "Ben Devletim..!' serisinin ilk kitabı olan "Ben Devletim lşkence Yaparım"ın ilk baskısı iki ayda tükenmişti. Yazarın aynı seriden yayımlanan "Ben Devletim ışkenceyi Severim" adlı kitabının ardından, ilk kitabmın yapıldı. Izmit'te tiyatroya izin yok • tstanbul Haber Servisi Ankara Birlik Tiyatrosu tarafından sahnelenen Muzaffer lzgü ve Zeki Göker'in yazdıkları "lcraatm lçinden lnsan Manzaraları" adh oyunun lzmit'te sergilenmesine Adapazan Valiliği'nce ikinci kez izin verilmedi. Tiyatro grubu tarafından yapılan yazılı açıklamada, "Cumhurbaşkanlığına hazırlanan Turgut Özal'ın yönetimindeki bürokratların Özal daha başbakanken onu ve icraatını eleştiren bir oyuna bile tahanımul edemeyip yasaklaması karşısında özal bir de cumhurbaşkanı olursa ne gibi baskılar getirecektir merak ediyoruz" dendi. Cüneyt Arcayurek, Namı 864 Rakımh Tepe altbaslığını taşıyan yeni kitabında "bir halef 'Özal' ile bir selef 'Evren' öyküsü"nü anlatıyor. Arcayurek kitabın önsözünde şöyle diyor: "Kitabm kapağmdaki 'Namı 864 Rakımh Tepe' nereden kaynaklanıyor?.. 1970'lerde siyasetçüer Çankaya'yı '864 Rakımh Tepe' diye adlandırdılar, özel söyleşilerde Çankaya'nın 'namı' buydu. Bu tanımlamayı cumhurbaşkanhğı secimlerinde askerlerin etki ya da müdahalelerinin yoğunlaştığı gunlerde kullandüâr... '864 Rakımh Tepe' namıyla bugünler, birbirine karıştıalmamalı. Zaten bu kitabın adı Bir HaJtf (Özal) ik Bir Selef (Evrea) Öykiisü olmalıydı." Sinan sergisi Pakistan'da • ANKARA (AA) Fotoğraflarla Mimar Sinan Sergisi, Pakistan'm Lahor kentinde, Pencap Eyaleti Genel Valisi tarafından açıldı. Lahor' daki tarihi kalede düzenlenen serginin açılış törenine, bazı yabancı misyon temsilcileri, Pakistanlı yetkililer, vatandaşlar ile basın ve televizyon temsilcileri katıldı. Sergi, Lahor'daki en önemli tarihi ve turistik eserlerden biri olan kaleyi görmeye gelen yabancı turistlerin de ilgisini çekiyor. Fotoğraflarla Mimar Sinan Sergisi, 25 ekimde de Pakistan'ın Karaçi kentinde açılacak. Fransa'da edebiyat günleri • Kültür Servisi Fransa'nın Strasbourg kentinde 1622 ekim tarihleri arasında "Avrupa Edebiyatı Buluşması" adı altında bir dizi toplantı, sergi ve gösteriden oluşan bir program diizenlenecek. Alman yazar Elias Canetti'ye saygı adı altında düzenlenen bir konuşmayla açılacak olan program, "Avrupa'da 20'li yülann öncü Yahudi Dili ve Edebiyatı" adlı bir bölümle devam edecek. Birçok ülkeden 10'un üzerinde yazarın katıkhğı "Edebiyat Günleri", AJsace ve Lorraineli Yazarlar Birliği'nin vereceği ödül ile noktalanacak. Borudan kaval, permatikten flüt dukça yoğun ilgi duyuyor, sık sık şarkılannı ve türkülerini söylemelerini istiyorlar. Kadınlar koğuşunda ise Grup Yorum'un türkülerini öğrenen tutuklular, onlan daha sonra kenüyelerinin ikiye aynlarak ayrı ko di türküleri ile uğurluyorlar. MakNİHAT HALICI ğuşlara konması onlan pek etki yaj malzemesine izin verilmediği Demir parmaklıklar ardmda lememiş. "Her şeyden öte, bize için ruj yerine "şokella" ile makverilen en büyük ceza enstriıman yaj yapan kadın tutuklulann geçen 65 gün. Bazı gazetderce cezaevinde bu lanmızııı verilmeyisiydi" diyorlar. Grup Yorum'a her mahkeme önlundukları süre içinde "hapisha ÜretkenUk çabası, burada da ola cesi "moral kazandırmak" amane şarkıcılan" olarak adlandırı naklarım zorlamalanna yol aç cıyla düzenledikleri eğlenceler de lan Grup Yorum üyeieri o gunler mış: Cezaevinde yaptıklan iki bes çabası. de yasadıklan "nabpusiıık anıla te ve duzenlemeden söz ediyor, su Grup Yorum üyeleri açuk gren"nı hâlâ unutamadılar. Kendi borusundan yaptıklan kavalı, vi yapacaklanm duyurduklannda leri tarafından "yasanması gert permatik saplanndan oluşturduk koğuştakilerin tepkilerini de akken bir praük ve deneyim" ola lan panflütü aynntılan ile tarif tanyorlar: "Epey şaşudılar. Hatrak nitelenen süreç, kimilerince de ediyorlar. Grup Yorum'a destek ta kadınlardao bazılan aglamaya "Sanatçüara ve özgüriüge yaptbn vermek için Türkiye'ye gelen Sa başladı. Yapmarnızı istemediler. baslu"nm sorautlaşması biçimin vage Rose (Yaban Gülü) toplulu Bunun anlamııu anlatbgunızın erğu bu muzik aletleri ile oldukça de algılandı. ilgilenmiş ve su borusundan yapı tesi günü cıvıl cıvıl gürültü dolu Aylin Şeşen, Metin Kahraman, lan kavalı Danimarka'ya götür koğuştan çıt çıkmaz oldu. YemekSdma Çicek, EUf Sumnı Göker, müş. lere el sürmeyeceklerini, kendikSerdar Keskin, Hilmi Yarayıa, rinin de açlık grevine kaülmak isAkın Çapın, Kemal Gürsel ve TaYa koğuştakilerle, diğer tutuk tediklerini soyleyenler oldu". ner Tannverdi ile özgürlüklerine lularla ilişkiler? Grup üyelerinin Yorum'cular, "Bazılan 'Grup kavuşmalarından yaklaşık bir ay hepsinin ayn bir anısı var. Ancak sonra konuştuk. Cezaevi ile ilgili koğuştakiler ve ilişkilerine bakışı Yorum'a iyi bir ders verildi. Artık buna göre davranırlar' diye anıların ağırlıklı olarak dile geti ortak: diişünüyoriar. Siz cezaevi dencyirildiği söyleşimizde Grup Yorum'un 4. kasetinin de tamamlan "tlk başta onlar bizi adi suç iş minize bakarak ne düsunüyorsudığını öğrendik. "Gün Ola" adı lemiş şarkıcı olarak göniyoriardı. nuz bu göriiş hakknda" yolundanı taşıyan kaset bir aksilik olmaz Ama giderek 'siyasi' yönlerimizin ki sorumuzu şöyle yanıthyorlar: sa, önümüzdeki gunlerde dağıtıl farluna vardılar ve bakışlan da "Grup Yorum bir geUnektir. degişti, bize daha saygı ile sempati maya başlayacak. ile baktılar. Yammızda ka%ga et Nasıl biz tutnklaodığımızda başGrup Yorum'cular mahkeme memeye gayret ettiler. Neredeyse ka arkadaşlar bizim yerimizi aldı nin tutuklama karanmn kendile biz cezaevindeyken koguşumuzda ise aynı şekilde başka bir tutukrini "şoke etligini" söylüyorlar. kavga olnadı." lama oldugunda bu gelenekte ye"Her ne kadar ifade işlerini çartişen arkadaşlanmız yerimizi be"Terslikler" olmuyor değil. tnen alacakUr. Halkın tarihsel, çabuk bitirmeierindeıı kuşkuya diiştiiysek de ilk tutuklama kara Grup Yorum'un üretkenlik çaba giincel aurasına sahip çıkarak bu nndan sonra itiraz dilekçemizin ları diğer tutuklular üzerinde mirası sanatın estetik ve kültiirel kabul edileceğini sanıyorduk. Va "garip" etkilerde bulunuyor. Su ögeleri ile bir bütün olarak görünıimısız. O zaman bize savnılan borusundan kaval yapıldığı za yoruz. Halkın sanat ürünleri ile 'Elimizden geleni yapıp sizi man hem hayran oluyor hem de daha da Ueriye çekilmesi gereklitutuklayacağız' tehditlerinin cid suratları asılıyor. "Kendi kendi liginden kaynaklanan sorumluluk diyetini anladık. lerine kızıyorlar. Bunlan gorduk ve bunun dogurduğu baskının, Ancak ilk umutsuzluk ve düş çe, 'Biz niye yapanuyoruz bütun gdenegimizden yetiscnlerce savoş'Gun Ola' yakında çıkıyor Grup Yorum, dördüncü kasetınin çaiışmalannı da tamamladı. Topluluğun yeni kasetj "Gün Ola", bir terslik olmazsa önü kırıklığı ant, Uretkenıık çabası ile bunlan' diyorlar." Bütün bunla turulacağını, savuşturuldugunu yitip gitmiş. Grubun kız ve erkek ra karşın sanatçı kişiliklerine ol düşünüyoruz." muzdeki gunlerde piyasaya çıkacak. Grup Yorum üyeleri, hapiste geçen 65 günü anlattı Iki kilise kapatıklı • NEVŞEHtR (Cumhuriyet) 6 milyar liraya yakın müze gelirlerinin elde edildiği Kapadokya bolgesinde Kıliçlar ve Meryem Ana kiliseleri, koruma görevlilerine para ödeyemeyecek duruma gelen Kültür Müdürlüğü'nce kapatüdı. 1 Ocak 1989 tarihinden itibaren tüm müze gelirlerinin özel idareye aktarılmasından sonra mali sıkıntıya düşen Kültür Müdürlüğü, Göreme Açıkhava Müzesi çevresindeki Kıliçlar ve Meryem Ana kiliselerinde çalışacak koruma görevlilerine para ödeyemeyecek duruma gelince kiliselerdeki • tahribatı önlemek amacı ile turizme kapatmak zorunda kaldı. Grup Yorum üyeleri en çok çalgılarımn ellerinden alınmasından yaktnıyorlar. Ama koğuşta su borusundan kaval, permatikten flüt yapmışlar ve beste çalışmalarını sürdürmüşler. Festivalde izin tartışınası • ANTALYA (AA) Antalya Valisi Erol Tezcan, 26. Altın Portakal Film Festivali'nin izinsiz yapıldığını söyledi. Belediye Başkam Hasan Subaşı ise, film festivali için valiliğe başvurduklannı bildirdi. Belediye Başkaru Hasan Subaşı'nın, "Antalya Valiliği Film Festivali'ne yardım yapmadı" şeklindeki iddialanru cevaplandıran Vali Tezcan, Belediye Başkanlığı'nın da festivali düzenleme konusunda valiliğe resmen başvurarak izin istemediğini söyledi. Tezcan, özel Idare Kongre Salonu'nu festivalde düzenlenen bir sempozyum için tahsis ettiklerini, polis teşkilatının emniyeti sağladığını, ilkokulların da korteje katılarak festivalin desteklendiğini kaydetti. Antalya Belediye Başkaru Hasan Subaşı ise, film festivalini düzenlerken, yardım talep etmek için valiliğe ve Kültür Bakanlığı'na birer yazı gönderdiklerini, ancak hiçbir maddi yardım görrhediklerini söyledi. Subaşı, "Biz 26 yıldır yapılan bir festival için izin alma gereği değil, haber verme gereği duyduk. Valilik ise, gerek izin konusunda, gerekse yardım konusunda bize cevap vermedi" diye konuştu. UGÜN • 'Kuğunun Şarkısı' Bulunmaz Tiyatrolstanbul "Kuğunun Şarkısı" adlı oyunu saat 18.00'de Beyoğlu'ndaki adresinde sergileyecek. • Serdar Şimga Sergisi Serdar Şimga'nın resim sergisi saat 17.00'de Zebra Sanat Galerisi'nde (Teşvikiye, Kahpçı Sok. 119) görülebilir. • İFSAK'ta söyleşi "Türk Fotoğrafında Ekolleşme ve Ekolleşme Sorunları" başhklı söyleşi, saat 19.00'da İFSAK'ta izlenebilir. Ttirk filmleri Ispanya'da • ANKARA/MADRİD (UBA) Kültür Bakanhğı 30 ekim 5 kasım tarihleri arasında Ispanya'da "Türk Filmleri Haftası" düzenleyecek. "Türk Filmleri Haftası"nda Ispanyol izliyeciler, TürkSovyet ortak yapımı "Ferhat ile Şirin", Yavuz Turgul'un "Muhsin Bey", ömer Kavur'un "Gece Yolculuğu", Orhan Oğuz'un "Herşeye Rağmen" ve Halit Refiğ'in "Aşkı Memnu"sunu izleyebilecekler. Film haftasında aynca, yönetmenliğini Özdemir Birsel'in yaptığı "14'üncü Yüzyıl Tahta Oymacılığı" adh belgesel ile Hasan özgen'in "Efeler Bacalar" ve Güner Sarıoğlu'nun "Kapadokya" belgeselleri de gösterilecek. Bu arada, 2329 ekim tarihleri arasında yapılacak Şam Film Festivali'ne Türkiye'nin, yönetmenliğini Yavuz Turgul'un yaptığı ve başrolünü Şener Şen'in oynadığı "Muhsin Bey" filmiyle katılacağı bildirildi.