Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyel Havadaki kir kalbi vuruyor İZMİR (Cumhuriyet Ege Biirosu) Hava kirleticilerini, "Minenü, bitkisel, hayvansal kökenli asılı ve çokebilen parçacıklar, gazJar ve buharlar" diye sınıflandıran uzmanlar. bu kirleticilerin insanlara olan etkilerinin "solunum, kalp, dolaşım ve sinir sistemiyle, dokularda" gozlenebileoeğıni bildirdiler. Sahibı. Cumhunyet Matbaacıhk ve Gazetccılık Türk Anonım Şırkeıi adına Nıdir Nıdi • Genel 'layın Mudüni H*s»n CnnL MUessese Müdüru: Enint L »«klifjl, Yazı Işlerı Müduru: Olt) Gonenan. • Haber Merkczı Muduru Ytiçın Bayer, Sayfa Duzenı Yönetmenı Ati Acar, # Temstlakr ANKARA Yllçm Dogan. IZMİR' Hikracl Çrtinkavı. ADAN^ Celıl tstanbul Haberlcrr Ertuu Akyıldız, Dı; Haberler Ejpıa Bıkı, Ekonomi: Ccngiz Tttriıııı, Kultur (>tal Lfsıer, Spor Danışmanı. Abdnlkldir Vocdmma, Duzellme Rrfik Durbaş. Araşurına Şahia Alp»y, lşS^ndıka Şokı u KctcBCi, Yurt Haberlerı NerdM Dofrn. Dızı Yazılar Kercm Ç*lı?kıg, 9 Koordınatör Ahrari Korvhaa. # Mali t;ler Erol ErV.il, • Muhasebe Bulcnt Vtott # Buı.ePlanlama: Sevgi Arun # Reklam: Anc Tofiıı, Ek Yayınlar. Hulyı Akyol • Idare Hıneyin Gurer. Işleıme: Onder Çtlik, Bılgılslem: Nıil Iral. Basm \M Yayan. Cumhunyti Malhualılı w Guraalık TA.Ş Turt Oafc Od. 39/41 C^aloflu 34334 la PK 246tsunbul Tel 512 05 05 (20 hıı). Teta 22246 Fu (1) 5K «0 72 # Burotar Artara: Zıyj GOkalp Blv Inkılap S No 19/4. Td 133 11 4M7. T«tex: 42344 Fmı: (4) m II 41/428 • Itmir H Zıya Blv 1352 %1/i. 1U: 13 12 30. TOa: 52339 Fu: (51) 19 53 60 : tnOnü Cıd 119 S No I Kıt 1. Tö 19 37 52(4 hu), 1tkx: «21S5. Fn: (TD 19 37 52 TAKVIM: 28 OCAK 1989 Imsak: 5.43 Guneş: 7.11 Oğle: 12.22 İkindi: 14.58 Akşam: 17.21 Yatsı: 18.44 ABD'de kürtaja karşı çıkanlar gösterileri yoğunlaştırdı Havadaki kirleticiler solunum, kalp, dolaşım ve sinir sistemleriyle dokularda çeşitli olumsuz etkiler yaratabiliyor. Cıva sindirimde, kurşun kemik ve kaslarda birikim yapıyor. zukluklan görülür. Kurşun: Kemik, karaciğer, böbrek ve kaslarda birikim, zehirlenme belirtileri, sinirlilik, felç, ölüm. halsizlik, iştahsızlık, zayıflama, geçici körlük, kadınlarda regl bozukluklan, çocuklarda anormallik ve davranış bozukluklan görülur. Bush'iın kürtai sancısı ABD Başkanı George Bush, işbaşına gelir gelmez "kürtaj" sorunu ile yüz yüze geldi. Kürtajın tümden yasaklanmasını isteyenler sokağa döküldü. Bush "tecavüz ve özel durumlar dışında" kürtaj yasağından yana. Feministler Simdilik suskun. ŞEBNEM ATİYAS ~ Bush'un Çin ziyureti WASHWGTON (ANKA) ABD Başkanı George Bush, Çin Halk Cumhuriyeti'ne iki giinlük resmi bir ziyarette bulunacak. Beyaz Saray sözcüsu Marlin Fitzvater, konuya ilişkin açıklamasında Bush 'un 24 şubatta Tokyo'da İmparator Hirohito için dü'zenlenecek cenaze törenine kattldtktan sonra Pekin 'e gideceğini bildirdi. Bush, 2526 şubat tarihleri arasında Pekin 'e yapacağı ziyaret sırasında Çin Cumhurbaşkanı Yang Sangkun, Başbakan Li Peng ve Çin lideri Deng Şiaoping ile görüşecek. Komür tozlarının solunum sisAnadolu Üniversitesi Muheıı temi hastalıklarına yol açtığını bedislik Mimarlık Fakültesi Kim lirten araştırmacılar, azot oksitleya Muhendisliği Bolumu öğretim rinin maruz kalınma süresine gögörevlileri Tuncay Dögeroglu ve re, akciğerlerde hastalık izleri Serap Kara, emisyon miktarlan (bronşit, zaturree) akciğer ödemi, genellıkle daha yüksek olan inor bronşlarda iltihaplanma, akut akganik kirleticilerin etkilerinin, at ciğer ödemi ve ölüm olaylarının mosferdeki yüksek yayılma hızla görüleceğini bildirdiler. nna bağlı olduğunu belirterek şöyFlor ve florlu bileşiklerin bitkile dediler: "Organik kökenli kir lerde biriktiğini, çiftlik hayvanlaleticiler genellikle dar çevreli ye rında topallığa yol açtığını, yukrel faaliyeller sonucu oluşmakla sek miktarlarda alındığında iskebirlikte canlı vücudundaki enzim let dokularında değişimler ve akler aracılıgıyla guç bozunabilen ciğer ödemi göruldüğünü kaydedaha zararlı ikincü organik bile den araştırmacılar, şu bilgileri şiklere dönuşebiliyor veya ozon ta verdiler: bakasını lahrip edebilraeleri açı"Kiikürt dioksil almosferde su sından özel önem taşıyorlar." Araştırmacılar, sayısı 30'u bulan buhan ile birleşerek sülfürik asit hava kirleticilerinin etkileri konu yagmuriannı oluşturur. Kalp hastahklannı ve solunum infeksiyonsunda şu bilgileri verdiler: lannı arttınr, derinin dayanıklılıCiva: Buyük bir kıstnı solunum gını azaltır. Tarımda ve ernici ısıyoluyla olmak üzere çok az bir ncı haşerelerin öldüriılmesinde lusmı da sindirim yoluyla vucuda kullanılan organik fosforlu bilegirer. Organik tuzları sistematik şikler, düşuk miktarlarda maruz zehir etkisi, inorganik cıva tuzla kalınması durumunda terleme, n ise dokularda yayılarak birikme bronş spazmı, göz bebeği daralsuretiyle toksik etki gösterirler. ması, nabzın yavaşlaması, bağırKronik zehirlenraelerde başağrısı, sak hareketlerinin kuvvetlenmesi, yorgunluk hali, ağız boşluğunda dışkı ve idrar tutamama hali goiltihaplanma meydana gelir. Ayn rülür. Yüksek dozlann alınması ca merkezi sinir sisteminde tahri halinde kas sertliği, titreme, şuur bat nedeniyle ruhi çöküntü, sinir kaybı etkisi olur. Hatta koma ve lilik halleri, duyu ve davranış bo ölüm hali de görülur." NEW YORK ABD'nin yeni başkanı George Bush'un kürtaj konusundaki fikirleri politik yaşamının başından beri oldukça esnek bir çizgi izlemiş. Kürtajı serbest kılan ve "Roe, Wade'e karşı" davası adıyla bilinen Anayasa Mahkemesi karan alındığında Bush kararı desteklemiş, daha sonra Cumhuriyetçi Parti'nin adayları arasına girdiğinde Bush bu tutumunu değiştirerek, "Sadece ırza geçme, hayati tehlike gibi •stisnai durumlarda" kürtajın izinle yapılmasının mumkün olduğu görüşunu savunur olmuş. Geçen pazartesi Bush göreve ba$lar başlamaz, uzun süredir yaşanmamış bir kitle gösterisi ile karşılandı. Tahminen sayıları 67 bini bulan kürtaja karşı göstericılere Bush telefon bağlantısı ile "kürtaj yasagı gelirme" sözü verdi. Bush, 1973'tenberiyürurlükte olan Yüce Mahkeme karanmn değiştirilmesi için çabalayacağını soyledi. Kürtaj konusu Demokratlarla Cumhuriyetçileri kıyasıya karşı karşıya getıren "en acılı" konulardan biri olarak nitelendiriliyor. Seçimler sırasında Bush'un aşırı muhafazakârlarca desteklenme Bebek 6HHnöM son ABD'de muhafazakârlann düzenlediği gösterilerden biri ve "Bebek ölümüne son" pankartı. sinin en onemli nedenleri arasında kürtaj ile ilgili görüşleri yer almaktaydı. Seçimler boyunca kürtaj konusu en çok tartışılan konulardan biri haline geldi. Bu nedeııle hem kürtaj yanlıları hem de kürtaja karşı olanlar sürekli gösteriler yaptılar. Kürtaja karşı olanlann taşıdıklan pankartlarda en sık rastlanan ifade şoyleydi: "Kürtaj cinayettir, korkunçtur; dehşet verici ve tiksindiricidir. Amerika'va ait olamaz." Bush kampanya boyunca kürtaja karşı olduğunu soyledi. Ancak aşırı baskı üzerine ifadesini geri alıp yumuşatmak zorunda kaldığı anlar oldu. Sonunda "Irza geçme ya da sağlık tebdidi gibi" durumlar dışında kürtajın yasal olmaması formülunu buldu. Buna karşın kabine onerilerinı açıkladığında Sağlık Bakanlığı için adayı kürtajın "bireysel bir karar olduğunu savunan", böylelikle Anayasa Mahkemesi'nin karannı destekleyen Dr. Louis Sullivan idi. Dr. Sullivan, kabinenin tek siyah adayı olduğundan ve Barbara Bush'un yakın arkadaşı olduğundan adaylığı hemen kabul görecekler listesinde yer alıyor. Bu durum Cumhuriyetçi kürtaj karşıtlannı harekete geçirdi. Bush'un secimini eleştiren "Yaşam Hakkı Savunucuları" adıyla bilinen kurtaja karşı aşırı dindar kesim, Sullivan'ın adaylıktan geri alınması için lobi ol')şturdu lar. Bush'a ağır baskı yapmaya başladılar. Bush, Sullivan'a aracılar göndererek yazılı kayda geçecek şekilde kürtajla ilgili bir açıklama yapmasını istedi. Nitekim Sullivan, kişisel görüşlerine rağmen kabinenin birliğini bozmayacağını, Bush'un kürtaj politikasını destekleyeceğini belirtti. Ancak kendi kişisel göruşünü halen koruduğunu ve kürtajın "kişisel bir seçim" olduğunu da açıklamasına ekledi. Bush ise Sullivan'ın bakanlık için adaylıktan hiçbir şekilde geri alınmayacağını bildirdi. Yapılan açıklamada, kabine uyeleri arasında karşıt görüş sahibi olanlann bulunabileceği kaydedildi. Sullivan'ın adaylığı 1 şubatta mali komitede görüşüldükten sonra Senato'da oylanacak. Bu sırada buyuk tartışmalar olması bekleniyor. Keagan ile birlikte başkan yardımcısı adayhğı kampanyasında ise kürtaja karşı anayasal bir yasak getirilmesini destekledi. Bush, "sadece ırza geçme ve hayati tehlike durumlannı dışlayan" bir kürtaj yasağı duşunüldüğunu belirtiyor. ABD, feminist hareketler arasında kürtaj konusunda "en ileri" hatta "kadın bedenine en saygılı" yasalara sahip ülke olarak tanımlanırdı. Kürtajın serbest bırakılmasını savunan dünyanın dört bir yanındakj feminist önculer ABD'yi "federal düzeyde kürtajı yasaklayan bir yasanın hiç olmaması" ile överlerdi. Bunca aşamadan sonra Reagan yönetimiyle başlayan ve Bush yönetiminde birincil sorunlar sırasında yerini alan kürtaj yasağı yeniden gundeme geldi. Simdilik tartışmada ağırlıklı goriınen taraf, yönetim ve onu destekleyen kürtaja karşı gruplar. Feminist örgütlerden henüz bir tepki gelmemiş olması ilgi çekiyor. Yeşiller bugün yürüyor BURSA (AA) Yeşiller Partisi Bursa ll örgütü, hava kirliliğini protesto amacıyla bugün miting ve yürüyüş yapacak. Yeşiller Partisi Bursa tl Başkanı Ayhan Yüksel, Fomara Meydanı'ndan Haşim tşcan Buhan 'na kadar yapılacak yürüyüşe, tüm Bursalılan beklediklerini soyledi. Yüksel, mitingle ilgili olarak "Hava ve çevreyi kirletenler politikalardır. Bu poliükalar sürdürülduğü müddetçe insanoğlu rahal nefes alamayacak, gün gelecek toplu ölümler başgösterecek. Biz, insanın doğasına dönmesini istiyoruz" dedi. Mersin'de lüks oteller MERStN (AA) Türkiye'nin ilk serbest bölgesi olarak açılan Mersin'de lüks otellerin yaptmı sürüyor. Mersin Otelciler Derneği Başkanı Osman Kütük, uluslararası üne sahip olan Hilton, Ramada ve Dedeman otellerinin 1990 yılında hizmete girmesi ile Mersin'de turistik konakiama ihtiyacımn karşılanacağmı soyledi. Belediye deneümindeki 60 otelin Mersin'deki konakiama ihtiyacmı karşılayamadığını belirten Kütuk, Hilton, Ramada ve Dedeman otellerinin yanı sıra, Mersin sahillerinde iki süper apart otelin yapımına başlandığım kaydetti. ABD'de kadın hakkı 'para'ya bakıyor Sovyet kadınlan çok çalışmaktan yorulmuş durumda. Tepki olarak eve dönmek istiyorlar. Sovyet kadınının asıl sorunu hep alt görevlerde ve düşük ücretlerde kaİması. ŞÜKRAN KETENCİ BONN Alman Sosyal Demokrat Partisi SPD'nin kadına oy hakkı verüişinin 70. yılı kutlama programı çerçevesinde düzenlenen uluslararası toplantı, dünyada kadın sonınunun ve kadımn yönetim hakkım kullanabilmesi için izlenecek politikaların saptanması kapsamında gerçekleşti. 30 ülkeden politik yasam, iş dünyası, bilim ve basında erkekler arasında kendilerine yer açabilmiş 120 kadın bir komisyonda tartışmanın olanaksızlığını görünce, her grupta her koşuldan temsilci bulunacak biçimde üç gruba ayrıldılar. Ayn ayrı çalışan gruplar, sonunda bir araya gelerek vardıklan sonuçlan değerlendirdiler. Toplantıyı düzenleyen SPD'nin Friedrich Ebert Vakfı, komisyon çalışmalanndan çıkan ürünleri bir raportör grubu ile tek metine dönüştürerek, kadın sorunu ile ilgili dünya kamuoyuna ulastıracak. Uzman ABD'li kadın haklan savunucusu Mal Jotınson. Beyaz Saray'da medya uzmanı Bu arada kadın haklarına yönelik uluslararası kadın dayanışmasının kesik kesik toplantılar çerçevesinde kalmaması için de önemli çabalar var. Vakfın kamuoyu direktörü Reinhard Keune, basın ve kamuoyu yaratma alanında çalışan kadııılarla özel bir toplantı yaparak, ilk aşamada Fransa'da ihtilalin 200. yıldönümü şenlikleri çerçevesinde yeni bir uluslararası kadın haklan toplantısının düzenleneceğini açıkladı. Her üç komisyon ve açılışta söz alan ABD'nin temsilcisi kadınlar, kadın haklan kavgasında durmadan paranın onemini vurguluyorlar. tlk dönemlerde kadın hareketlerinin para toplama kampanyalarında ne kadar başarısız, giderek nasıl başanlı olmaya başPartizan Afrikalı aristokradarla dünya kadın haklan için bir araya gelen Tito'nun partızanlarından Yugoslav kadın temsilci (en sağda) "Kadın hakkı sorunumuz yok sanıyorduk, her şeyın kâğıt üstünde kaldığını gördük" diyor. liyorlardı. Mal Johnson, Beyaz Saray'ın kamuoyu yönlendirmesini yapan bir şirketin direktörü. Kısacası çağımızda özellikle politik yaşamda çok önemli yeri olan bir meslekte, media (kamuoyu yonlendirme) uzmanı altı başkanın mediasını yaptığını anlatıyor. Hem siyahi hem de kadın olarak ABD'de bu noktalara gelmek çok önemli bir çaba ve iradeyi gerekli kılıyor. Oysa Mal Johnson'un yaşamında daha da önemli zorluklar var. Öncelikle zencilere hak tanınmayan guneyden Philadelphia'dan gelmiş. Eğitim kökeni öğretmenlik. Eşi oldükten ve 5 çocukla kaldıktan sonra bir daha evlenmemeyi seçtiğinde çalışma yaşamına girmiş. Johnson, "Bu kavga, dünyada en son zenci ve en son kalan kadın da haklarını kullanabilecek noktaya kadar sürer. Her kadın ve her siyah, kendi haklarını kullanabiliyor olsa da diğerleri kullanamıyorsa, bir yerlerde sömürii varsa, bunun kendisine de yansıyacağımn bilincinde olmalı ve hak kavgası içindeki yerini almalıdır" diyor. Sovyet kadını için kadımn çalışma yaşamında yerini alması gibi bir sorun yok. Aksine kadınlar Sovyetler'de çok ağır iş yapmaktan yorulmuşlar. Tepki olarak eve dönmek istiyorlarmış. Sovyet kadınının sorunu çalışma yaşamında hep alt görevler ve düşük ücretlerde kalması. Özel örnekler dışında ağırlıklı ve eşit koşullarda siyasal yaşam ve yönetimde erkeklerin çok gerisinde olması. Sovyet kadın temsücilerin ağzından "glasnosl" sözcuğu hiç duşmüyor. Kadın sorunları ve haklannda yol almayı buyuk öl;üde glasnosta bağlıyorlar. Yugoslavya'da iki farklı kuşağın temsilcileri çok yönlü pencereleri ile buyük sempati topluyorlar. Tito'nun dünyasından gelen, ttalya'da esir olmuş, partizan yaslı kadın olgunluğu ve geniş deneyimi ile görüşlerini nefes almadan dinletebiliyor. Genç gazeteci, "Biz kadın haklanm hazır alan kuşagız. Böyle bir sorunumuz. kavgamız yok sanıyorduk. Sonra gördük ki haklan mız kâğıt üstünde kalmış. Kadınlar meslekte, yönetimde, politik yaşamda, her alanda erkeklerin çok gerisinde kalmışız" diyor. İngiltere Hastaneye 20 6in, böbrek veren Türke 2 bin pound LONDRA (AA) Ferhat Usta adında bir Turkten satın alman böbreğin nakledildiği, ancak ameliyattan kısa bir süre sonra ölen Israilli muhasebecinin dul eşi, organ bağışında bulunan Türke verilmek üzere Wellington Humana Hastanesi'ne 20.000 pound (66 milyon TL.) ödediklerini, oysa Ferhat Usta'ya hastanenin 2.000 pound (6 milyon TL.) ödediğini öğrendiklerini soyledi. Ciddi fikir gazetelennden The Times'ın ınanşetten verdiği haberde, çift pasaportlu Israil/tngiltere vatandaşı olan muhasebeci Colin Benton'ın dul eşi, kocasının ölümüne ilişkin olaylardan "büyiik kin" duyduğunu belirtti. Muhasebeci Colin Benton'ın ilk adı açıklaıımayan eşi, kocasına yapılacak organ nakli ile ilgili düzenlemelerin Wellington Humana Hastanesi uzmanlanndan ve aynı zamanda Ulusal Böbrek Merkezi mudürü olan Dr. Raymond Crockett tarafmdan yapıldığını kaydetti. Gazete, organ nakli öncesi kocasının altı ay süreyle böbrek diyaliz makinesine bağlı kaldığını ve hastaneye tüm masrafları karşılayacağı umuduyla başlangıçta 20.000 pound verdiğini belirten Bayan Benton'ın şu görüşlerini aktarıyor: "Hastaneye bu 20.000 poundu ödediğimde. bu paranın hemen hemen yarısının, böbregini veren kişiye verileceğini sanmıştım. Bu paraya ek olarak bir ikinci 20.000 poundun da Dr. Crockett ile kocamın hastane masraflannı karşılayacagını umuyordum. Ama şimdi öğrendim ki, başlangıçta verdigim 20.000 pounddan sadece 2.000 poundu böbreğini bağışlayan kişiye verilmiş." The Times Gazetesi, Bayan Benton'dan böbrek nakli için önce 40.000 pound alan Wellington Humana Hastanesi'nin, ölen muhasebecinin eşinden şimdi de 26.000 pound daha istediğini yazdı. Isparta gülü ISPARTA (AA) Fransız fırmalarımn dünyaca ünlü kozmetik ürünlerinin en önemli hammaddesini Isparta güllerinden elde edilen gülyağı oluşturuyor. Isparta Gül, Gülyağı ve Yağlı Tohumlar Tarım Satış Kooperatifleri Birliği Genel Müdürlüğü 'nden alman bilgiye göre Fransız ithalatçı fırmalan tarafından birlikten satın alınan gülyağı ve konkret işlendikten sonra Fransız kozmetik fırmalarına satıhyor. ladıklarını anlatıyorlar. Onceleri paranın bu kadar çok vurgulanması, siyasal yapıları ve biraz da meslekleri ile ilişkili gibi geldi. Mesleği banka alıp satmak olan bir kadın, elbette sürekli paıa kavramı ile yaşıyordu. Ayrıntılara girildikçe gerçekten ABD'de kadın haklan kavgasında paranın, sistemin gereği olarak çok onemli olduğunu kavradık. Kadınlar yönetimde söz sahibi olacaklarsa, siyasal yaşamda etkili katılım yapacaklarsa, kadın adaylann seçim kampanyalannın fınansmanı sorunu elbette ön planaçıkacaktı. "Para" sözcüğünü kadın haklan mucadelesi ile nerede ise özdeş kullanan ABD temsilcisi kadınlar, genellikle işçi ve kadın hareketine daha fazla ağırlık veren Denıokrat Parti'den ge Kadınlara Rotaryvn Haber Merkezi Uluslararası Rotary Kulup Konseyi, hafta içinde Singapur'da yaptığı toplantıda kulübün anayasasmda değişikliğe giderek, 1 Temmuz 1989 tarihinden itibaren iş kadınlanmn da Uluslararası Rotary Kulübe üye olmalarını öngören bir tasarıyı kabul etti. 1 5 yıl Avrupa'da GÜNER YÜREKLİK BERLİN "Ateşli Sabır" ro sürgünde yaşadıktan manının yazarı Şilili Antonio sonra bu ay sonunda Skarmeta bu ay sonunda ülkesi ülkesine dönmeye ne geri dönüyor. 1973'te Pinochet darbesinden bir ay sonra Şili'yi hazırlanan Şilili yazar terk eden Skarmeta tam 15 yıl sür Skarmeta Avrupa'da günde yaşadı. "Kann Yandığını politikanın "akıl ve Düşledim", "Bir Şey Olmadı", "tsyan", "Ateşli Sabır" gibi çe mantığa dayandığını" şitli romanlar, oyküler ve senar söylüyor. yolann yazan 49 yaşındaki Skar Skarmeta şöyle diyor: meta ile 13 yıhnı geçirdiği Berlin'de konuşuyoruz. Duvarda Pablo "Okurlanma vermek Nenıda ve Victor Jara'run fotoğ istediğim, yaşam rafları... sevincidir. Dünyanın Sayın Skarmeta, 15 yıl ya değişmesini değil bancı bir kültürde yaşamak, sizin gibi Latin Amerikalı bir sanatçı mahvedilmeden için kolay olmasa gerek. Kendi kalmasını yeğlerim." kültüriinüzün ozlemini duyup yabancılık çekmediniz mi? gibi ateşli insanlanzdır. FanteziSKARMETA Pek çekme ye önem verir, duyarlı bir düle kodim. Çünkü Latin Amerika zaten nuşmayı severiz. "Avrupalılar kaçeşitli Avrupa kültürlerinin kan falanyla, Latin Amerikalılar deşımı bir ülke. Kulturümüzün oluş rileriyle düşünür" diye güzel bir masmda İspanyol, Italyan, Fran deyim vardır bizde. Işte bu yonsız, İngiliz ve Alman göçraenleri den Avrupa'da yaşamam kolay nin büyük etkisi oldu. Bizim kül olmadı. türümüz henüz yeni ve kimlik ara Neler ögrendiniz Avrupa'yışı içindedir. Latin Amerika ede da? biyatının tüm dünyada başanlı olSKARMETA önemli şeyler masının altında ise o bize özgü öğrendim. Her şeyden önce, pokendiliğindenhk ve küstahhk ya litikanın fantezi kurmak olmadıtar. Kısacası, Latin Amerikalı bir ğını, akıl ve mantığa dayandığını sanatçı Avrupa'ya geldiği zaman, anladım. Biz Latin Amerikalılar'burası onun için yabancı bir ülke ın tipik bir ozelliği vardır. Biraz değildir. Bu kültürün bir parçası bir şeyler bildiğimizde ya da bilyız. Bizim için en buyük sorun diğimizi sandığımızda, bunu fanzihniyet ve davranış farklılığında tezimizde zenginleştirir, tüm dünkendini gösteriyor. Akdenizliler yayı bir çırpıda değiştiriverecek Politikaıım fantezi olmadığını öğrendim da bu kanşımın biçemi vardır. Bir yandan yaşamın anlamını ve güzelliğini vurgulamaya, diğer yandan yüreğimizde taşıdığımız acılann melankolisini iletmeye çalışırım. Yoksa amacım neyin doğru neyin yanhş olduğunu gostermek değildir. Dünyanın değişmesini değil, mahvedilmeden olduğu gibi kalmasını yeğlerim. "Ateşli Sabır"da anlathklannız sizin kendi övkünıiz mü? Neruda ile olan bir yaşanünızı mı anlatıyorsunuz? SKARMETA "Ateşli Sabır"daki Pablo Neruda fıgürü realist bir portre değil. Neruda, çok naif ve sırnaşık bir postacının gözuyle anlatılıyor. Peki o postacı siz misiniz? SKARMETA Hayır, sanmıyorum. Postacı benim yarattığım bir fıgür. Neruda ise kısmen kendisi, kısmen benim yarattığım bir tip. Fakat roman belli bir gerçek üzerine otuıtulmuştur. Pablo Neruda'nın romanını yazmadım. Bir postacının onu nasıl gordüğunü anlatmaya çalıştım. Türkiye'de "Ateşli Sabır" adlı filminiz beğenilmekle birlikte, aynı isimli romanımz daha çok sevildi. Kilabuı verdiği tadı. filmin o denli vermediği söylendi. SKARMETA Veremez de zaten. Çünkü romanda fanteziler çok daha zengindir. Filmde, romanda kurulan fantezilerin ancak bir parçasını bulabilirsiniz. Sonra roman okuyucunun kafasında bir kez daha zenginleşen ve kalıcı olan bir niteliğe sahiptir. Film ise sınırlı fantezilerle yetinmek zorundadır. Sının genişletmek daha çok para ister. Ben ise alçak gönüllü filmler yapmayı yeğleyen bir yönetmenim. Öte yandan, fakir bir halkın sanatçısı olduğum için, bol parayla sanat yapmaya alışmadım. Yapmaya kalksam beceremem. Benim işim değil. Benim sanatımın zenginliği, halkımın yaratıcılığından ve fantezi gucünden kaynaklanıyor. Ben fakir insanların fılmini yapıyorum. Onun için benim filmlerimin estetiği, yoksulluğun estetiğidir. Butün filmler boyle olmalı demiyorum. Ama ben bu tur filmler yapabiliyorum. 15 yıllık sürgünden sonra şimdi bu ay sonunda ülkenize geri döneceksiniz. Ne dersiniz, Şili size yabancı bir ülke mi? SKARMETA Hayır, değil. Surgun yıllarında Şili ile ilişkilerimi hiçbir zaman kesmedim. Bugüne dek ne yazdıysam, Şili ana konu olmuştur. Onun için Şili'nin bana yabancı bir ulke olduğunu söyleyemem. Ama belki de ben biraz yabancılaştım ülkeme. Korkulannız var mı? SKARMETA Hayır yok. En geç 1.5 yıl içinde demokrasiye doneceğimizi sanıyorum. Halkın "Ateşli Sabır"ıyla Pinochet donemi kapandı. Tüm şüpheciliğime, melankolime ve çok kolay yaralanan ince fantezime rağmen demokrasiye er geç kavuşacağız inancı var bende. "Ateşli Sabır" romanının yazan Şilili Antonio Skarmeta ülkesine dönüyor MetalMakine çıktı tstanbul Haber Servisi Sanayici, miıhendis ve sanatkârlann mesleki gelişmesini, bu sektörle ilgili gelişmeleri ve yenilikleri duyurmayı amaçlayan "MetalMakine" Dergisi çıktı. Ajansmik'in sahibi Atıf Cengiz tarafından çıkanlan dergiye 144 07 70 numaralı telefondan abone olunabileceği bildirildi. Ateşli Sabır Skarmeta Şıli'ye dönerken demokrasi inancı ıçinde. düşun üretiriz. Işimize gelmeyenleri iplememeye başlar, retorik oluruz. Bu bize çok pahalıya mal oldu. Hiç unutamayacagımız çok kötü bir deneyim geçirdik. Sürgün bize ne denli hayalci ve safdilli (naif) olduğumuzu gösterdi. Bizi olgunlaştırdı. Yani Avnıpa'nın gerçekçUiği sizin fantezi dünvanızı degiştirdi mi? SKARMETA Bir sanatçı olarak kendi ülkemin deliliğini tamamen unutmak ve Avrupalılar gibi son derece akücı olmak istemiyorum. Fantezi benim kişiliğimin önemli bir parçası. Onsuz yapamam. Hayır, fantezilerimizi yitirmeyeceğiz, çünku o, Neruda'da olduğu gibi, halkımızın masalımsı inançlarıyla bütünleşmiştir. Onu yitirmek, halktan kopmak demek olur. Ancak şunu da söylemeliyim: Kişisel gudülerimle, sorumluluklarım arasında bir hesaplaşmaya girmiş durumdayım. Sorumluluklarım, 15 yılın deneyimlerinden sonra fantezi dunyamı smava çekmeye başladı. Şiirsel dünyam çalkantılar içinde. Peki Sayın Skarmeta, sizin sanat anlayışınız nedir? SKARMETA Gerek okurlanma, gerekse seyircilerime en başta vermek istediğim yaşama sevincidir, yaşam duygusudur. Yaşam duygusunu, yaşama coşkusu ve melankoli kanşımı bir biçemle vermek isterim. Bütün yapıtlanm