Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
HABERLER CUMHURİYET/9 EREL SEÇIM 89 y BBC'de SHP ile birleşmeye ilişkin görüşlerini açıklayan Ecevit: GUNLERIN KOPUGU AHMET TAN 2+2 her zaman 4 etmez tirenler. siyasetin kendine özgü gerçeklerini bilmeyen ya da bilmeztikten gelenlerdir. Siyaseti matematikle karışunyorlar. Siyasetle iki artı iki her zaman dört etmez" dedi. Londra'daki temaslan sırasında iç siyasi konulara değinmeyen, ~bu konuda demeç vermeyen Ecevit, ilk kez bir değerlendirme yaparak son zamanlarda, soldaki iki partinin birleşerek sol oy potansiyelini bölmemesi gerektiği şeklindeki görüşlere de cevap verraiş oldu. Ecevit, 1983'te Halkçı Parti'nin %33 civarındaki oylarının, SODEP'le birleşerek SHP biçimini r almasından sonra o24'e indiğini hatırlattı. " O y l a r birbirine eklenraedi" dedi. DSP'nin "soldaki oylan böldüğü" görüşunü reddeden Ecevit, tam aksine, sosyal demokrat harekete "yeni oylar kazanma olanağım sağlıyo"ruz" şeklinde konuştu. Sosyal demokrat bir partinin Yerel seçım oncesinde DSP'nin tutumu konusunda da görüşlerini açıklayan Ecevit, diğer partilerden farklı olarak, bu seçime, "bir genel seçim havası vermekten yana olmadıklanm" kaydetti. Ecevit, "Yerel yönetimler. demokrasinin temelidir. Burada geniş halk kesimlerinin siyasete katılım olanaklan, merkezi yönetimin sagla"alraamalıdır" dedi. Ecevit, daha dıgı olanaklardan kat kat üstünsonra SHP'den 'tsmeu" de söz et dür." dedi. "nasıl" olması gerektiğini de tanımlayan Ecevit, "Progranı ve ideoloji kadar, partinin yapılanraası da önem taşır. Parti, programını uygulamaya aktarabilecek şekilde yapılanmamışsa, program, kâğıt iizerinde kalır. DSP, buna özen gösteriyor. Aynca, bir sosyal demokrat partinin başanlı olabilmesi için halka güven vermesi gerekir. Bunun için de solun her turune her rengine kapısını açmaması gerekir. Sosyal demokrasiyi 'başka' amaçlar için araç gibi kullanmak isteyenleri arasına ti ve SHP üzerine, "bir gölge düştüğünü" savundu. partinin, "kendi içinde çok degişik unsurları banndırdıgım" soyledi. Londra BBC'nin Türkçe Servisi'ne bir demeç veren Bülent Ecevit, DSP'nin "soldaki oyları böldüğü" yolundaki iddiaları reddederek "Tam aksine, sosyal demokrat hareketeyeni oylar kazanma olanağım sağlıyoruz" dedi. EDIP EMIL OYMEN LONDRA Geçen pazartesiden beri Londra'da temaslar yapan Demokratık Sol Parti Genel Başkanı Bulent Ecevit, BBC Turkçe Servisi'ne verdiğı demeç te, DSP ile SHF'nin birleşmesi yonunde ileri surulen goruşleri cevaplandırdı ve "Bu goruşleri ge BaykaFdan DSFye: Sandıkta buluşalım ANKARA (Cumhuriyet Burosu) SHP Genel Sekreteri Deniz Baykal, yerel seçimler oncesi DSP'lilere yeniden birlik çağrısı yaptı. Baykal, sosyal demokratlann seçimlere iki ayrı çatı altında girmesinin zarannın göruldüğunu belirterek, "Sandıkta buluşalım" dedi. Ankara Gölbaşı DSP tlçe Başkanı Mukaddim Aras, yönetim kurulu üyelcriyle bir grup DSP'li dun SHP'ye girdi. Baykal, giriş töreninde yaptığı konuşmada, tabanın secimlerde herkese doğru yolu göstereceğini belirterek, DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit'i üstü kapalı biçimde eleştirdi. Baykal, "Taban secimlerde butünlük saglayacak ve büyük siyaset adamlanna ders verecekür" diye konuştu. Hayat pahahlığının dayarulmaz bir duruma geldiğini, köylü, emekli, memur ve işçinin borçlu olduğunu, bir avuç insan sefada savurganhk içinde yaşarken, namuslu vatandaşın akşam evine ne götüreceğini düşundüğunü anlatan Baykal, şunlan soyledi: "Bu durumda sosyal demokratlann seçime iki ayrı parça halinde ve iki ayrı çatı altında girmesinin rolü oldu. iki yan parça halinde seçime girmenin ne kadar zarariı olduğunu gördük. 1987 seçimlerinde sosyal demokrat tabandaki bölünmenin bedelini ödedik. Sosyal demokratlar 1987 seçimine bölünerek girraeseydi, iktidar ANAP olamazdı. Şimdi çekilen sıkıntılar bu yüzden. Ama bunu önlemek için önümüzdeki seçimde sandıkta buluşalım. Bu seçirnde tabanda butünlük saglayacağız. Taban hepimize dogru yolu gösterecek. Taban biç yaıulmamıştır. 26 Martta politikacılar degil, halk konuşacaktır. Halk, 'Şu Turgut Özal'a dersini verelim' diyeceklir. Bu tören gizlenen buluşmayı ortaya çıkardı. Yakın bir gelecekte bütün sosyal demokratlar birleşecektir." niden duzenlenıyor Beledıye Başkanı Hızlan, yerel seçımlerden önce, Kadı Ataturk heykelı konacak Heykel Latın alfabesinı kara tahta üzerınde gösteren köyiülenn büyük çoğunluğunun her gün ıkı kez geçtıği bölgeye, ağırlık venrken. Ataturk kompozisyonundan oluşacak Belediye Başkanı Hızlan, "İstanbul'un eskı ıskele önündekı alanı öncekı ay petek parkeyle kaplatmıştı. Geçen yıl en kultürlü ilçesi olan Kadıköye yakışan Ataturk heykelini böyle düşundük" ihaleye çıkarılan ve ESKA fırmasının kazandığı "Kadıköy Meydanı Düzenleme derken, şımdiki otobüs duraklannın yer aldığı, belediye bınasının yanındakı Proıesı"nın bir parcası olan çalışmalar tamamlandığında. yakında hizmete geniş alan da park olarak duzenlenecek. (Fotoğraf: Erdoğan Köseoğlu) Kadıköy hallaç pam , . Kadıköy'dekı iki yolcu ıs açılacak olan Haldun Taner Tıyatrosu'nun (Eski hal binası) çevresıne petek ' telesi arasındaki alan ye parke ile kaplanacak ve tiyatro ile eskı Kadıköy iskelesi arasında kalan alana J W F . DYP Istanbul Belediye Başkan adayı VuralArıkan FUAT KOZLUKLU Doğru Yol Partisi'nin İstanbul anakent belediye başkan adayı, MaJiye eski bakanlarından Av. Vural Ankan, yerel seçim propaganda çalışmalarına politik açıklamalar yaparak başladı. 70 yaşında, gunde 2 paket kadar sigara ve akşamlan da birkaç kadeh rakı içen Vural Arıkan'la, Şişhane'den Tünel'e çıkan yokuştaki bıirosunda görüştük. Zaman zaman espiri yapan ve anılarını anlatan Arıkan, Özal iktidarırun iflas ettiğini ve Turkiye'deki rejimin sorunlu olduğunu söyledi. Vural Arıkan, DYP lideri Süieyman Demirel ile yaptığı görüşmeler sonrasında aday olmayı kararlaştırdığıru belinti. Arıkan, yerel seçimlere ilişkin görüşlerini ve çalışma programları gibi konularda 1 şubattan önce açıklama yapmayacağını bildirerek, "Ancak şunu soyleyebilirim ki, İstanbullular yerel yöneticilik neymiş, DYP adaylannın seçilmesiyle göreceklerdir" diye konuştu. DYP adayı Vural Arıkan'a yönelttiğimiz sorular ve aldığımız yanıtlar ozetle şöyle: Sayın Üzal'ın kabinesinde görev aldınız. Maliye Bakanlığı yaptığınız donemdeki Özal'la ügili gözlemleriniz ile bugünkü arasında ne gibi farklar görıiyorsunuz?.. ARIKAN O donemlerde Turgut Bey'e en çok etki yapan bakanlardan biri bendim. Hatta Kaya Erdem'den dahi etkiliydim. Fakat vöntem farkı vardı. Ekonomik işlerde başanlı olamaması da Turgut Bey'i bugunku durumuna sokmuştur. Türkiye bugun bir bunalım yaşıyor. Mesela İsrail, enflasyonu aşağıya çekmekte butçenin denkliğinin etken olduğunu soylüyor. Sayın Özal, bu göruşe ancak 1988'de gelebildi. 1988'e kadar gelemeyişinin sebebi, butçenin acık olmasının enflasyonu etkileyemeyeceğini söylemesinden, duşünmesindendir. Bugunkü siyasi tabloyu nasıl değerlendiriyorsunuz?.. ARIKAN Bugunkü tablo, bunalımın ta kendisidir. Mesela 'Yılmaz, usulsüzlük teklif ettf ARIKAN Bakm Mesut Yılmaz var. O da gidecek... Neden?... Yakında Dışişleri Bakanı ARIKAN Ben öyle sezinliyorum, iki sebebi var. Birincisi, Yılmaz da gidiyor. Parti parti içerisinde biraz nüfuz sahiiçinde biraz nüfuza sahip bi olmaya başladı. Ikincisi, hak oldu. Bakanken bana yerini bulacak. Çünkü, benim ayusulsüzlük teklif etti. 'Sen nlmamda büyük payı vardır. yap, istimi arkadangelsin 'dedi. Çünku, Mesut Yılmaz, ben bakanken, bir çay fabrikası ile ilgili Bülent Akarcalı'nın da dilekçe getirdi: 'Abi, bu bizim şirket, yani hemşehrimizin şirketin. benim de başımı Bunun müsaadesini ver' dedi. sigaracılar yedi. Ben, 'kanun değişmedi ki müsabugün (dun) Özal'ın bir beyanatı rih'teydi. Hafta sonu ben Ada' ade vereyim' deyince, 'nasıl olsa var. Diyor ki; "Çok şukür iilke daki evimdeydim. Turgut Bey te çıkartaeağız Meclis'ten' dedi. karbugün artık koalisyonlardan kur lefon etti: "Vural, bu geri şı koydum.. Nasıl koruz, parlatulmuştur"... Neyi ifade etmek is zekllılar" dedi. "Kötü yöntem mentonun iradesine ipotek tiyor? 70'le 80 arasındaki koalis kullanıyorlar" dedi. "Sen dedim... yonları... Halbuki koalisyon hu haklısın" dedi. Hatta benden son Sayın Mesut Yılmaz usulsüzkuktaki mütemim gibidir, tefer ra onlara telefon açmış, istifa edin lük mü talep etti sizden? ruat gibi değildir. Demokrasinin demiş. Bunu da bana o zamanki ARIKAN Evet... (istimi aryapışık kardeşi olabilir. O'nun özel müşaviri Selim Egeli telefon kadan gelsin)dedi... Hukuktaiskanatine göre, o dönemlerdeki la bildirdi. Zurih'ten döndü, ben tim arkadan gelmez, önce kaide koalisyonlar başarısızdır. Ancak gittim (Bakanlıktan). Kaya da ay bulunur, ona göre hareket edilir bu, demokratik süreç içerisinde nı akıbete maruz gitti. Tara bu dedim. Sonra ben bakanlıktan gerçekleşecek koalisyonlann bun yani... Bu bir anı yani... gittim, Alptemoçin hemen verdi. dan böyle de verimsiz olacağına Maliye Bakanlığı'nı etki al Ondan sonra biliyorsunuz, Mecdelalet etmez ki... özal'ın bu tav tında tutan güçler söz konusu lis araştırması istendi. Reddedilrı, diktatörlüğe giden bir olay. mu? Sanıyorurn sizin istifanız da di. Bunları bir araya topladığınız Tıirkiye'de, üstü kapalı olarak tek uluslararası tütün... zaman, bir devlet yönetiminde partili rejime yeniden gitme meARIKAN Evet... O sırada bulunması gereken ağırhğuı olmaselesidir." bu konuda bir rivayet çıktı... Bir dığını görüyorsunuz. Keyfı oldu Bir donem Sayın Özal'ın çok milletvekili bana konuyu getirdi. ğunu görüyoısunuz. Işte, aynı şeyakırunda bulundunuz. Kabine içi 'Vural Bey, yabancı sigara kum yi Necmettin Karaduman yaptı. sıkıntılan, istifalan, beklentileri panyalan, yakında sizin devre dışı Araplara mülk satışını getiren kalacağınızı söylüyorlar' dedi. Be ikinci kanundaki itirazıma "hilei nasıl değerlendiriyorsunuz? ARIKAN Biliyorsunuz, as nim fîkrimi sordu. Ben de dedim şer'iye" dedi. Hem de Meclis Başlında Kaya Erdem'in yetkilerini ki, 'Amatörce görev yapıyorum, kanı iken. Meclisin toplanmasını bir yıl once Sayın Başbakan aldı yapabildiğim kadar yapar, yapa engelledi. Bir dahaki dönem seçilve kardeşi Yusuf Özal'a verdi. madığım zaman da bırakınm' de mek için.. Ne oldu... OlamayınKaya Erdem bir iç burukluğuyla dim. Çünkü, benim mutlu oldu ca, ayağına basılınca, nasırıma yetindi. Kaya Erdem, halbuki is ğum başka dünyalar var, bürom basıldı demeye başladı... tifayı bir yıl önce yapması lazım mesela, kitaplarım, yazmak, okuIşte, Kaya Erdem de aynı şeyi dı. Son olaya gelince... Kaya Er mak mesela, sanat mesela... Ta söyluyor. İstifa beyanatındaki biat mesela. İnsanı mutlu edecek sözleri ibret alınacak sozlerdir; dem Başbakan Yardımcısı, vekili... Sayın Başbakan ABD'de... tek şey o koltuk değil yani... (Gü "Parlamento içindeki tavırlara da Bir Şemiler olayı çıkıyor. Ve Sa lerek) Eğer koltuksa, burda da var ters düşüyorlar" dedi. Eee, yeni yın Erdem'le Sayın Özal'ın tele yani... Bakınız ben, eski Sağlık mi fark ettin kardeşim?.. Mızrak fon göruşmeleri gazetelerde çık Bakanı Bülent Akarcalı'nın da bu kendisine batınca, böyle davrantı, 'Kaya, merak etme, üzülme. amaçla gıttiğjni tahmin ediyorum. dı... Niye sustuğunu bileGelince kulağından tutar atarız' Yani onun da gidişinde sigaracı miyorum... diyor. O zaman biz arkadaşlarla ların rolü olduğunu kabul ediyo Yerel secimlerde şansınızı konuşuyorduk, 'Kaya gitti' de rum. Sağlık için derken gitti. Ve nasıl görüyorsunuz? o gidince de kampanya durdu... dim. 'Nerden çıkartıyorsun' dediARIKAN Milli Piyango'da ler. Bakın nerden çıkartıyordum. Hukumet kanadında yeni is hiç şansım yok... Bunların hepsi Benim olayım patlak verdiği za tifalar olabiieceği, kabine değişik gelip geçici şeyler. Bakalım, iyi man, Turgut Bey yurtdışında, Zü liğinden söz ediliyor... şeyler olacak inşaüah... ARIKAVDAN Özal'ın önüne niçin böyle bir tabela konulmuştu ki? Kürsüde ondan başka kimse oturmayacaktı. Yoksa, gazeteciler yeni kabineyi öğrenme heyecanı ile Özal'ı başkası ile kanştırırlar diye mi korkulrnuştu? Başbakan önde on kadar koruma polisi ile salona girdi. Basın toplantısı Başbakanlık binasının içındeydi. Belleri tabancalı, koltuk altları telsizli polisler gazetecilerin iki yanına dizildiler. Asayiş, acaba Başbakanlık içinde de mi berkemal değil miydi ne? Başbakan nihayet Aile Bakaniığı'nı kurmuştu. Ama kimi getireceğini açıklamıyordu. Soruyu Türk gazeteciler üstelediler, ama Özal isim açıklamadı. BBC Ankara muhabıri Jane Howard İngilizce sordu. Ona da İngilizce "Hayır, söylemem" dedi. Devlet bakanlarmın sayısı şu anda onbeş adet. Bunlardan yedisi dolu, sekizi boş. Başbakan 1983'teki hükümet programında, bakan sayısını 1718 kişiye indireceğini açıklamıştı. Aradan dört yıl gecmedi. Değil bakan sayısını azaltmak, arttırarak 22'ye çıkardı. Devlet bakanlarmın sayısını da "anarşi dönemi" diye adlandırılan ve "Kumar borcu olmayan on bakana ihtiyaç var" denılen dönemdekinin çok üzerine çıkarmıştı. O zaman mı yanılmıştı, şimdi mi yanılıyor? Başbakan, Aile Bakanlığı'nın kurulmasına gerekçe olarak, yaptırdıklan bir araştırmayı gösterdi: "Gençlerden yüzde 75'i ilerde ailelerine destek olacaklarını, yüzde 25'i ise olmayacaklarını söylediler. Bu çok iyi sonuçtur. Çünkü Batıda bu rakam tersidir." Başbakan kendisine fazla soru sorulmasından hoşlanmıyor. Madem iyi, niye bakanlık kuruluyor? Batıda tam tersi ise ve biz Batıya "duhul" etmeye çalışıyorsak, o zaman akla şu geliyor: Bu bakanlık, acaba Türk gençlerini de Batıhlara mı benzetmek istiyor? Aile Bakanlığı'nın arkasında kim olacaktı? Başbakan "gönüllü kuruluşlar" dıyerek gönlünde yatanı açıklamış oldu. "Gönüllü" kuruluş kimdi? Bakanlıgın başına "ailesi"ni getirecek hali yoktu. Ama bakanlıgın arkasına "aile"sini azeteciler, Başbakan yazan küçük G Turgut Özaldün öğle vaktimasa levhasının önüne dizildiler. Gölgelere Dikkat... ÖZAL'IN BASIN TOPLANTISINDAIN düştü. Bakanlığı ayırmak zorunluluğu doğdu. (Bu durumda Tanm, Orman ve Köyişleri Bakanı yeğen Husnü'nun faaliyetlerini güneşte yapmaması gerek. Tıpkı Sanayi ve Ticaret Bakanı Yürür'ün bu iki işin gölgelerine dikkat ederek işıni yürütmesi, Alptemoçin'in de gümrük gelirlerine Başbakan'ın Maliyei ninkinden fazla olmamasına özen göstermesi, İmren Hanım'ın Sosyal Güvenlik işi ile Çalışma konusunu aynı özenle sürdürmesi, Safa Gıray'ın Bayındırlık işlerini iskân'ın altına düşürmemesı, Fahrettın Kurt'un ise Enerjisini Tabii Kaynaklar'la eşit kullanması gerek. Yoksa bakanlıklarının yarısı gitti gider.) yüzden turizmin gölgesi kültürün üzerine koymaya da engel yoktu. Başbakan'a bu "gönüllüler" işini sormaya olanak yok. Çünkü hemen kaşlarını çatıp sinirlenebiliyor. Nıtekim: Bana ciddi sorun.. Sen sordun, otur. Onu SHP liler sorsun.. Manşetleri okuyup soruyorsun ve altını da okuyun! diye gazetecilere çıkıştı durdu. "Pislik işi"nı savcılar, Adalet Bakanlığı, Olağanüstü Bölge Valiliği yeterince ciddi buldukları için soruşturma açmışlardı. Cumhuriyet olarak bunu yazmıştık. Ama Başbakan bu tür haberlerın sonradan doğru çıkmayacağını soylüyordu. Başbakan'ın "sonradan doğru çıkmayacak şeyleri yazmamaj' tavsiyesine uyacak olursak once Özal'ın ağzından çıkanları hiç haber yapmamamız gerekir. (Ciddi birörnek: "Bizzat" Özal kendisi 14 Ocak 1988 günü sporculara ödül törenınde yaptığı konuşmada Gençlik Spor Bakanlığı'nın Mıllı Egitım'den ayrılmayacağını açıklamıştı. Aradan 12 gün geçmeden dün bu sözlerın doğru olmadığı ortaya çıktı) Başbakan konuşmasını yazılı yapmadı. Bu yüzden, bilinçaltını serbestçe ortaya koyma olanağı buldu: Devlet Bakanlıkları muayyen konularda ve muayyen zamanlarda çalıştyor. (Böylece bu 15 devlet bakanlığının partisinin içindekılere tatlı meme vaadinden başka bir işe yaramadığını ortaya koydu) Evlenme işlemlerini kolaylaştırdık. Şimdi de işyeri açma işlemlerini azaltıyoruz. (Evliliğın bir şirketleşme işi olduğunu söyleyerek Bekir Yıldız'a selam etti.) Turizmde büyük kârlar elde ettik. Bu şimdi de A vrupa'dan sonraTürk izleSoyyetler'deki ri izleniyor. SSCB'de Türk halkları sa Sovyetler'de Türk İzleri yı bakımından Sîavlardan sonra ikinci sırada. Son zamanlarda Türk Türkotoglar ile Sovyet Türko Sözen: Istanbul'a yapılabileceğin en kötüsü yapıldı İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi ve TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Şubesi'ni ziyaret etti. Meslek odalarındaki yöneticilerle yerel yonetim ve kent sorunlannı görilşen Prof. Sozen, iktidara geldiklerinde sosyal demokrat bir belediyecelik anlayışı içinda, belediye ile ilgılı her türlü hizmette halkın ve meslek odalannın görüşlerinin alınacağını söyledi. Prof. Sozen, bugunku belediyelere fonlardan ve dış kredilerden de para akıtıldığına dikkat çekerek "Bu paralaria yapılabilecek uygulamalann en kötüsü yapıldı" dedi. Dün sabah SHP istanbul ll Başkanı Mustafa Özyürek ile birlikte tnşaat Mühendisleri Odasına gelen Prof. Sözen, burada İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Mustafa Altuıeller ve yönetim kurulu üyeleriyle görüştu. tstanbul Haber Servisi SHP İstanbul Anakent Belediye Başkan adayı Prof. Nurettin Sözen, dün Gorbaçov'la model de bulunur. kafa da. (Fotoğraf: Mustafa Sağlamer) loglar temaslarını sıklaştırdı. Sovyet Türkologları Komitesinin girişimiyle Türk dili filololisi sorunları ikili bilimsel toplantılarda ele alınıyor Taraflac, Türk halklarının edebiyatı, dili, folkloru ve kültürünü tartışıyorlar. İlk SovyetTürk Bilimsel Toplantısı Baku'dayapılmıştı. Toplantıda "Benim Dede Korkut'umun Kitabı" ince lenmişti. İstanbul'daki Uluslararası 6. Türkoloji Kongresinde ise Sovyet temsilciler baş katılımcı idi. Ikı ülkenin bilim adamları, birleşerek önümüzdeki aylarda Sovyetler'deki "Türk tzleri"nı araştırmayı sürdürecekler. Sovyet Türkologları ile Türk Turkologlarının işbirliği biranlamda glasnostun Türkiye'ye de ıthali demek. Çünkü, bir zamanlar Sovyet sefaretinin önünde elinde "Türkiye Coğrafyası" kitabı ile gezinmek casusluktan içeri girmek için yeterli idi. Türk izlerinin peşinden gidip Avrupa'ya kendimizi kabul ettirmek zor. Herhalde aynı işi Sovyetler'de yapıp Sovyetler1 le işbirliğini geliştirmek, ANAP'a daha akıllıca gelmeye başladı. Tacın Aricasındaki Çiçek Gücü P apatyalar sonunda dışarıya da taştılar. İngiliz Independent Gazetesi, Papatyalar konusunda geniş bir inceleme yayımladı. Yazının bazı bölümlerı şöyfe: "Başbakan Özal'ın puro ve viski içen eşi Semra, "En azından hedefi vurmayı öğrensinler diye" kadınlarm askeri eğitim görmelerinden yana. Semra Özal'ın başkanlığını yaptığı Papatyalar birçok suçlamayla karşı karşıya kalmalarına rağmen aslında kadınlar için fırsat eşitliği ve Batı OUT OF TURKEY / • . Tım Keisey \\9tJ ISTANBUL DYP'ye 84 aday adayı başvurdu İstanbul Haber Senisi Yere! secimlerde, eski maliye bakanlarından Vural Ankan DYP'den İstanbul Anakent Belediye Başkanhğı için aday ada\ı olurkfcn, ılçelerdeki başvurular da d c a m ediyor. 30 ocakta sona erecek başvurular için tstanbul ve cevresinde düne kadar 84 aday adayı belirlendi. DYP'den tstanbul ve çevresindeki beldeler için aday ada>ı olanlar şöyle: Adalar: Pars Tuğlacı (yazar, yayıncı), Fikret F.rman (eski emniyet mıidüru), İsmail Akbulut (mimar) Bakırkoy: Erdem Yugen (doktor), Oral Boran (yuksek mühendis), Ayban Başanr (mimar) Beşiktaş: Ferhan Dinçer (Beşiklay Kulubu eski genel sekreterı), Nazmi Bilgi (Beşiktaş Kulubu yoneticisı), Erkan Çelikkol (mimar), Ali Canleveni (avukat), Özcan Turna (tuccar) Beykoz: Fethi Mermer (ilçe başkanı, tuccar), Ünal Şenel (doktor) Beyoğlu: Doğan Yakupoğlu (muhasebeci) Buyükçekmece: Selçuk Aytaç (doktor), Mesut Ergun (doktor) Tepecik Beldesi: Rafet Yüdız (emekli albay) Gürpınar Beldesi: Zeki Şenol (eski muhtar) Mimarsinan Beldesi: Ali Özcan (muhtar) Esenyurt Beldesi: Mehmel Akansu (doktor) Çatalca: Turan Altmoğlu (esnaf) Dunısu Beldesi: Mehmet Vural (emekli albay) Eminönü: Burhan Demir (avukat) Eyup: İbrahün Yüksel (mimar), Naci Kınalı (mühendis), Nihat tncekara (serbest), Haluk Ercebe (mühendis), Orhan Güler (esnaf), Sanri Özer (serbest) Fatih: Ömer Fanık Yener (mühendis), Mustafa Kuran (avukat) G.Osmanpaşa: Vahit Bozali (avukaı), Hasan Hıiseyinoğlu (doktor) Arnavutköy Beldesi: tlhan Soylan (esnaf), Halil Şener (esnaf), Yaşar Çeçen (tuccar) Kadıköy: Meiih Koray (mimar). Ogün altıparmak (eski milli futbolcu), Dursun Atabek (iktisatçı), Süleyman Başkan (serbest) Kuçukçekmece: Yunaz Hastürk (eski milletvekili), Mustafa Keskin (doçent doktor), Celal Aydın (mühendis), Rusuhi Yıldınm (avukat), Hiiseyin Pariak (mimar), Turgut Haznedar (iktisatçı), Nurfan Umar Pendik: Yusuf Topçu (Kızılay başkanı) Şile: Hanefi Tuten (veteriner) Silivri: Şaban Demiray (belediye başkanı), Nevzat Sezen (şoför), Ibrahim Yurdakul (emekli albay) Değirmenkoy Beldesi: Osman Topuz (mimar) Gümiişyaka Beldesi: Ali Fua' Demirkıran (esnaf). Sezai Poyraz (esnaf) Selimpaşa: Ahmet Yagcıoğlu 'belediye başkanı) Üsküdar: SaKh Zeki Tekin (mü hendis) Yalova: Rahmi Üslel (eski belediye başkanı), Cemil Aydın (u.imar), tbrahim Ozan (mühendis) (İŞÇİ) / flower power behind the thi'one Papatyaların kokusu Ingıiız öasınına dabulastı (23 ocak Independent) türü özgürlüklerin getirilmesi çabalannda gerçek bir güç oluşturuyorlar Çiftlikköy Beldesi: Süleyman Akbay (belediye başkanı) Çınarcık Beldesi: Turgut Kurt (belediye Başkanı) Zeytinburnu: Mehmet Çakır (mühendis), Tuncer Arabul (mühendis), Fazlı Bolkan (serbest), Ahmel Duman (esnaf), Ravi Kasapdnuhendis) Calâliye Beldesi: Rıdvan Yavuz Bilge (esnaf). Zekeriva Helvacıoğlu (beledıye başkanı) Ümraniye: Zaim Sancak (llskudar Belediye Zabıta Müdürü), Alişan Kostak (esnaf) Kâğıthane: Hiiseyin Özdemir (emekli general), Zeki Vural (serbest) Kartal: Erdogan Adalı (avukat), Yüksel Akgül (serbest), Alâddin Karaduman (mühendis), Fırat Fetlahoğlu (iktisatçı), Kemal Bircan (mimar), Zafer Er (serbest), Mehmet Özturk (tuccar) Sanyer: V usuf Balcı (mühendis), Tayfun Ermeiin (serbest) Şişli: Sermet Hobikoğlu (avukat). Yusuf Diril (serbest) Yenice DSP başkansız YENİCE (Cumhuriyet) SHPDSP güçbirliği protokoluyle son günlerde yoğun bir siyasi trafiğin yaşandığı Yenice'de, bu kez Zonguldak il örgutü tarafından DSP ilçe başkanlığına atanan Tevfik Karakaya da görev i kabul etmeyeceğmi açıkladı. Karakaya buna gerekçe olarak zamanın kısa olmasını gosterirkeıı, "SHP'nin eli DSP'nin cebinde iken yakalanmıştır. DSP yonetimi gerçek sosyal demokrat olduklannı gostermişlerdir. Şimdi gorev SHP Gend Merkezi'ne düşmekledir" dedi. SHP ile güçbirliği protokolü ımzaladıklan için görevden alınan Mustafa Akay ve arkadaşlannın yerine atanan DSP ilçe orgütü yönetim kurulu uyeleri Ekrem Çaylı ve Mahir Demirci de bu görevi kabul etmediklerini açıkladılar. Bayan Özal ve eşinin bir kıyafet balosuna padişah ve sultan olarak gelmelerini hiç kimse unutmuyor. Hırslı kadınlarm kocaları için avanta sağladıkları bir örgüt olduğuna ilişkin spekülasyonlara karşın Papatyalar kadın hakları konusunu gün ışığına çıkarmayı başardıkları gibi bu mesajı ülkenin en fakir köşelerine de götürmeyı başarmışlardır. Türkiye'nin ikilemlerınden birı de kadınlar için Batı türü ozgürlüklerin baş savunucuları arasıtıda, aşırı islamı akımları engellediğı gerekçesiyle askerler yer alıyor." Yazanmız Yalçın Dogan, özal'ın bugünlerde hangi kitabı okuduğunu merak etmiş: özal'ın kitap okumaya vakti mi var, maval okumaktan. " Şinasi Nahit Berker