Catalog

. <.» A ı *. F » 7 OC4A: 7989 55 milvon liralık kaçak altın yakalandı BAD REICHENWLL <AA) Federal Almanya'nın Bad Reichenvvall sınır polisi, otomobilınde 55 milvon lira değerinde kacak altın ile ulkeye girtnek isteyen bir Türku yakaladı. Bad Reichen\vall gümruk yetkilıleri tarafmdan yapılan açıklamada, sozkonusu Türkun, para karşıhğında. Köln'deki bir Turk tsadamı için kunelik gorevi gördüğünün anlaşıldığı belinildi. İCöln'deki Turk işadamının, yakalanan kurye>e kaçak altını Federal Almanya'ya sokması için 1500 mark (1,5 milyon lira) ödediği oğrenildi. Polis tarafından daha sonra Köln'deki işadamının evinde yapılan aramalar sonucu ise 100 milyon lira değerinde altın bulunduğu bildirildi. Kalp Vakfı'nın gecesine protesto İstanbul Haber Servisi Türk Kalp Vakfı nın cihazlanma kampanyasının ikınci aşamasında elektronik ekokwiiyografi cihazının alımı amacıyla düzenlediği geceyi gazetecile: terk etti. Maksim Gazinosu'na gelen gazeteciler. kendilerineayrılan masadan kaldınlmaları ve yakışıksız davranışlardabulunulması üzerine. durumu protesto ettiler. •«•• ingiltere'nin güneyinde Jan Wright erkek arkadaşı Wilf I I U sımms'den farklı bir hediye aldı. Wilf'in Glasgow festıvalinden 35 bin dolar (70 milyon TL.) karşıhğında satın aldığı dev nü kız arkadaşının evinin bahçesine yerieştinldi. Komştılannın heykele bıraz hayranlık bıraz da şaşkınlık duygularıyla henüz pek alışamadıklannı belirten Jan, bu ilginc hedıyenin kenttekı yaşamı radikal bir biçimde etkılediğını söyl'edı. (Fotoğraf: AP) Üzal ve eşi geceye katılmak uzere geldiklerinde, ahşılmışın dışında i!k kez tek bir kare fotoğraf çekilmediğini görunce, hayretlerini gizle\emedıler. Ozalların durumu, vakıf yoneticilerine "tnerak" ederek sordukları oğrenildi. CUMHURİYET/13 Giyotin yerine fermuar Fransız devrımının 200. yıldönümünün bu yıl içınde kutlanacak olması özellikle Fransız modacılann ılaisını bu tema üzerine odaklaştırmış durumda. Pariste düzenlenen bir moda defılesınde, Fransa kralıçesi Marie Antoınette'in giysisinin plastikten bir örneği ilginc bir yöntemle tanıtıidı. Oevrim sırasında giyotinle başı kesilmis olan Marie Antoinettee gönderme yapılarak başı gövdesinden ayrılmış bir mankenin taşıdığı pankartta şu yazı okunuyordu: "Fermuar, basmızı gövdenizden kesmeden ayırır." (Fotorjraf: AP) sı Bartş Manço tarafınaan acıldı Yerli ve yabancı toplam 132 firmanın katıldığı 7. Müzık ve Televizyon Fuarı'nda, müzık televızyon ve vıdeo teknolojtsinin yenı ürünleri ses ve kaytt dinleme aletlen. ses ve ışık sıstemleri, klasik ve elektronik muzik enstrümanları ıle son teknolojık aletler tanıtılıyor (rotoğraf Uygar Gürkan) Müzik ve Televizyon Fuarı ses sanatçıSergi Sarayı'nda düzenlenen 7. Muzik ve Televizyon Fuarı. HABERLERİN DEVAMI Almanya 6evet' demezse olmaz (Baftarafı I. Savfada) pılan "Yüksek Düzevli Grap" oturumunda dağmıeı belgenin üst duzeyde onaylanması anlammı taşıyan bu rapor, yine aynı belgedeki gibi, hiçbir ulkenin admı anmadan, nukleer modernizasyon içine girecek bir "opsi>on silahlar pakeli" sunuyor. Başka bir deyişle, Galvin raporu 1983 yılında Kanada'mn Montebello şehrinde alınan ve ancak birınci aşaması gerçekleştirilen "nıikleer modernizasyon" karannın ikinci aşamasını da gerçekleşurebilmek amacıyla uye ülkelere ilk resmi "teorik temeli" önerivor. Brüksel'deki gozlemcilere göre, yeni tür nükleer füzelerin fînansmanı için Kongre'den kredi almak zorunda olan ABD yönetimi, bu kredileri edinebilmek için, kesin olarak diğer müttefiklerin "ilke kararına" gereksinim duyuyor. Başka bir deyişle, Galvin raporunda sözu edilen ve henüz yalnız proje aşamasında bulunan karadan karaya "Lance 2" füzeleriyle, havadan karaya "TASM" füzelerinin uretilebilmesı icin. Avrupalı N\TO ulkelerinin. nükleer modernleşmeye en azından kâğıt üzerinde "evet" demesı gerekiyor. Ancak nisan ayında Bruksel'de savunma bakanları düzeyinde yapılacak NATO "Nükleer Planlama Grubu" toplantısında bir "ilke karannın" alınabilmesi dahi, şu anda tam bır kesinlik taşımıyor. ABD Kongresi'nin kısıtlı miktarda krediyi serbest bırakmasına zemin hazırlamak için, nisan ayındakı NATO toplantısında "ilke karannın" onaylanması durumunda bile, Avrupa'daki kısa menzilli nükleer silahların pratik olarak yenilenmesi, Belçika baskentindeki diplomatik gözlemciler tarafından "oldukça uzak bir olasılık" olarak değerlendıriliyor. Nükleer modernizasyon sorununun bu kadar "zoraki" yürütülmesi ise, îngiltere ve İtalya dışındaki bütün Avrupah müttefiklerin, Doğu ile Batı blokları arasındaki silahsızlanma surecinin devam ettiği bır donemde, SNF yenilenmesi konusunda çok isteksiz davranmasından kaynaklanıyor. Özellikle "kilit ulke" durumunda bulunan ve olası bir modernizasyondan en çok etkilenecek olan Federal Almanya, "ilke karan" da dahil olmak üzere, kısa menzilli nukleer silahlann yenilenmesi konusunda son derece ayak suruyor. AGtK oturumunda, Moskova'nın Oria Avrupa'daki kısa menzilli nükleer silahlann bir bölümunu de tek taraflı olarak çekeceğini açıklamış olması. NATO ulkelerinin kendi silahlannı modernleştirme kararını benimsemesini daha da güçleştiriyor. Zaten Sovyet duyurusundan hemen sonra Bonn'da Alman Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklama da federal hükumetin nükleer modernizasyona çok güç "evet" diyebileceğini ortaya koyuyor. Bu yuzden de General Galvin'in ulke adı anmadan NATO başkenüerine gönderdiği "opsiyon silah paketine" rağmen muttefik ülkelerin kısa menzilli nükleer silahlann modernleştirilmesi konusunda kolay karar alamayacaklan görüşü ağır basıyor. Asil Nadir, beyaz eşya ve otomotiv pazannda (Baştarafı I. Sayfada) eden Karan, bu pazar için once beya? e;\a ithal edip pazarlamayı amaçladıklarını iiade eden Karan. "Be>a/ eş\a ka>ramına giren her lurlu mal üzerinde çalışma\ı planlı>onız" dedi. Beyaz eşya sektoıiıne girmek için Uzakdoğu markalarını diisünmediklerini, Avrupa markaları üzerinde çalıştıklannı açıklayan Karan, "Daha çok İlalvan ve F.AIman markalan üzerinde duruyonız" dedi. Karan. "F. Alman Bosch ile ilgilenip. ilgilenmedikleri" yolundaki soruvu da, "Bosch gihi bü\iık markalar üzerinde ılurmuyoruz" dedi. Pazar araştırmasını yaparken, aynı zamanda ihracatı da dikkate aldıklarını anlatan Karan, •'İiretim konusunda ise, kesinlik kazanan bir kapasile ya da işin çapı konusunda bir rakam >ok. Her şe> ham durumda" diye konuştu. Pazar araştırmalarının ıçine otomotiv sektörünü de aldıklarını ifade eden Tahsin Karan, bu alanda da üretim konusuna kesinlik kazandırmadıklarını ifade etKaran, "(Jretim karan ahnması durumunda. yatırım nerede vapılacak?" sorubunu da "Ege bolgesini seviyoruı. Yalmm olacaksa orada olur" diye yanıtladı. Tahsin Karan. Yaşar Holding ^irketlerini satın alma konusunda girişimleri olup olmadığı yolundaki soruyu da şoyle yanıtladı: "Vaşar Grubu'nun tamamı ya da >irkellerinin birini >a da bir bölumünü satın almak için girişimimiz yok. Ancak Selçuk ^aı>ar Bey ile çok iyi dostluğumuz var. Bu nedenle. bir iş yaparsak. bu, Ege bolgesinde ve tamamen yeni vatırım olur." Asil Nadir'in beyaz eşya ve otomotiv sektörlerine yönelik ilk sömut adımlarının da Ege'de atılmakta olduğu oğrenildi. Ege tlleri Buromuzun haberine göre beyuz eşyB yatırımı için Asil Nadir'in Manisa'daki 3 fabrikasının yarundaki bir alanda fizibilite çalışmaları başlatıldı. Nadir'in televizyon, ti Olimpiyat (Bastarajı Sporda) • Başvurununyapıldığı 1982 yılında on yıl sonra nufusun ne olacağı, kışi başına duşen gelirin nerede bulunacağı, İspanya para biriminin durumu, tesislerin etüdü, altyapının durumu ortaya çıkanldı. Öncelikle konuya halkın katılımı sağlandı, biner kişilik formasyon kursları duzenlendi. Sanat, spor, sendtka çevrelerinden büyük destek geldi. • Teknoloji sağlamak için 250 milyon dolar aynldı. TV yayın hakİanndan 293 milyon dolarlık gelir sağlanacağı ortaya çıktı. Biten etutlere göre yaklaşık 3.4 milyar dolarlık yatırım gerçekleşti. Olimpiyatlar sonunda yaklaşık 5 milyar dolarlık bir gelirin dogacağı bulundu. Maliyet olarak olimpiyatların Ispanya'ya 8.4 milyar doîara çıkacağı belirlendi. Barcelona Olimpiyatları Organizasyon Komitesi 2. Başkanı Roma Cuyas, bunları aktardıktan sonra şöyle bir sentez€ varılabileceğini söyledi: "İstanbul için maceraya atılmış olmak sizlere tecriibe kazandınr. Ben faydalı olacağına inanıyorum. Bu konuda İspanya'nın elindeki tum bilgileri ve deneyimleri siılere seve seve veririm." Daha sonra konuşan MOK Başkanı Jerfı Fıratlı, 2000 yılında düzenlenecek olimpiyat için en geç 1993'de başvurulması gerektiğini arumsatarak şunları söyledi: "Talip olmak yetmiyor, önümüzdeki 5 sene içinde sadece maketler değil buyuk hazııiıklar yapmahvız. VOK İcra Komitesi'nin 21 ay önce İstanbul'da düzenlediği toplantıdan sonra çok çalışlık. ama bir turlu sacayağını kuramadık. Devletbelediye ve MOK'yı bir araya getiremedik. Ben 2000 için havır diyorum, ama 2004 ya da 2008 olabilir. Biz büyük fırsatlar kaçırdık, Seul'de de kaçırdık. Olünpiyatlara talip oldugumuz mesajını devam ettirmeliydik." ITÜ oğretim üyesi ve Londra Olimpiyatları 3 adım atlamanın gümuş madalya sahibi Ruhi Sarıalp de konferansın sorular bölümünde Cuyas'm bilgilerinin son derece yararlı olduğunu söylerken şu noktaya değindi: "Türkiye'nin olimpiyatları duzenlemcsi konusunda yakın çevremde yuz vıl sonradan söz edilivor, böyle söyleniyor. Ben daha iyimser bir vakJaşımla, ancak 2050 yıllarında divorum. Latince bir soz vardır; 'Aktanon Verba', yani laf vok, icraat var. Oysa burada deviet. belediye ve MOK'nın 21 avdır toplanamadığından, bir araya gelemediğinden söz ediliyor. Bir an önce bir araya gelinmesi gerekivor." Nufus cuzdammı yitirdim. hukumsuzdur. ZEYSEP MESEKŞE video, bilgisayar urettiği Vestel; klima, mikrodalga fırın üretüği Goldstar ve müzik seti, telsiz ve kaset çalar urettiği Astelsan fabrikalannın yanında bulunan alanda fizibilite çalışmaları yapılan fabrikada beyaz esya üretiminin amaçlandığı belirtildi. Asil Nadir'in daha çok otomobil uretimini hedeflediği söylenilen "otomotiv pro]esi"nin ise, Nadir'in, avukatları aracılığıyla Besim Uysal'dan 1.5 >ıl once satın aldığı Ege Otomotiv Sanayii fabrikasında gerçekleştirileceği tahmin ediliyor. Fransız otomobil üreticisi Peugeot ve G.Koreli otomobil üreticisi Daihatsu'ya bağlı teknisyenlerin fabrika arazisinde inceleme yaptığı belirtildi. Bu teknisyenler fabrika ve çevresinin otomobil uretimine uygun olup olmadığını araştırırken, Nadir elemanlarının da cevredeki arsaların satın alınıp alınamayaeağı yolunda çalışmalar yürüttuğü oğrenildi. Asil Nadir'in beyaz eşya sektörüne yönelik hazırlık çalışmaları sektorde ilgiyle karşılandı. AEG marka buzdolabı, fırın ve çamaşır makinesi üretimi yapan Profilo Holding Genel Koordinatöru Orhan Kiler'in girişime ilk tepkisi "Hayırlı işler. Allatı kolaylık versin" oldu. Rekabetin daıma iyi olduğunu \e her işkolunun herkese açık olduğunu \urgulayan Iyiler, Arçelikle tam rekabet içınde çalıştıklarını \urguladı. Orhan hiler şoyle konuştu: "Beyaz esya 10'ar yıllık periyotlarla buyüyen ve arada kısa donemlerde durgunluk gösteren bir sektordur. Nufus sürekli arttığı \e toplumun bilinç düze>i \ukseldiği için sektor uzun vadede doyuma ulaşmamıstır. Ancak bu sektore yeni bir yatırım mutlaka itıracat bağlantılanyla yapılmalıdır. Yalnızca iç pazara bakarak \apılan >atınmın kar>ılıgı 20 yılda bile alınamaz. Şimdilik iç pazar îkije bölunıivor. Nadir grubu girdiğinde üçe bölunur." ARADABİR SACİT SOMEL Emekli Elçi (Baştarafı 2. Sayfada) rıştıklarmı ne de bunları onayladıklar söylemeye olanak vardır. Hatta Ermenı ihtilalcilerinin harete jrinin Ermeni ruhani başkanlan tarafından onaylanmadığı da bilinmektedir (5). Tam karşıtı, çıkan olaylar bırçok yerde kardeş gibı yaşayan Ermenilere ve Türklere üzüntü kaynağı olmuştur. Olayların yaşandığı şehirlerde Türk ve Ermeni komşular birbırlerini koruyup evlerinde saklamışlardtr. Birbirlerinın yetim çocuklannı evlat edinıp, bağırlarına basarak yetiştirtnişlerdir. 19471951 yılları arasında Beyrut'ta ve daha sonra Amerika'da tanıştığım bazı Ermeniler Türk olduğumu öğrenince kardeşlerini görmüş gibi sıcaklık göstermişler, tarihı olaylara değinildiğinde de: "Bizi birbirimize düşüren Avrupalılar oldu, içimizdeki bazı aptallar da onlara uydu. Yoksa biz kardeş gibi geçiniyorduk" demişlerdir. Amerika'da Halıcıyan adında bir Ermeninin, ölen Türk arkadaşının cenazesi cenaze namazı kılınmadan gömülürse ruhu muazzep olur diyerek Amerikan makamleını ve 400 kilometre uzaklıkta bulunan Ue*ı York Başkonsoloslu{iu'nu ayağa kaldırdığını ha' rlıyorum. Bunlar tanık olduğum olaylardan sadece birkaç 1 Dolayısıyla bazı fanatik Ermenilerin yaptıklarını bütün Errr .ıilere mal etmeye olanak Duiunmadıgı gıoı, Dunu yapmak bırçok bakımlardan bize çok benzeyen ve sanat ve kültürümüze bu kadar buyük katkılarda bulunan bu çalışkan ve yetenekli ınsanlara karşı da büyük haksızlık olur. Burada soylemek istediğimiz şey, sadece arşıvlerin açılmasıyla kurt ve kuzu öyküsünün artık sona ereceği ve onun yerine daha dengeli bir tablonun ortaya çıkacağıdır. Amaç fanatik Ermenilerin abartmalı propagandalarını önlemektir. Arşivlerimizde araştırrna yaparak kitap yazan Amerikalı Profesör Stanford Shavv'un evine bomba atılması da fanatik Ermenilerin arşivlerdekı bilgilerden ne kadar korktuklarını kanıtlamaktadır. Dileğimiz Ermenilere ilişkin arşıvlerin tümünün bir an önce açılmasıdır. (1) Louise Nalbandian, The Armenıan Revolutionary Movement, University of California Press. 1963, sayfa 100101 (2) Ernest Jackh, The Rısing Crescent. Farrar and Rinehart Inc, New York, 1944, sayfa 43 (3) Ernest Jackhın aynı kitap ve sayfasının dipnotu. (4) Joseph Pomiankovvski. Der Zusammenbruch des Ottomanischen Reıches, Amalthea Verlag, Wıen 1928, s. 159. (5) Louise Nalbandian, The Armenıan Revolutionary Movement. University of California Press, 1963, s. 183. Işçi sorıınları 13 yıl aradan sonra (Başıarafı 1. Sayfada) mesinde de hükumetin zorlamasının pa>ı olduğunu soyledi. TİSK Başkanı Halit Narin ile ucretlerin düşüklüğü konusunda neredeyse görüş birliğine vardılar. Bu tavır, Çahşma ve Sosyal Guvenlik Bakanı tmren Avkut'u sinirlcndirdi. "Ben de bakan olarak, iş\srenler den rica ediyorum, işçı ucretlenni yeterli bir düzeye çıkarsınlar" diye çıkış yaptı. Açıkoturumun kadrosu daha öncekılerden farklı olarak dar tutulmuştu. Siyasi paniler \e basmdan konuşmacının bulunmadığı tartışmanın yasakiı konusu düzenleyenlen do etkilemiş olmalı ki Ali Kırca'dan soruları çok genel yanular, acıkhktan adeta 'kaçınan' dar bir çerçevede kaldı. Çahşma ve Sosyal Guvenlik Bakanı tmren Avkut'un oturuma katılmak istemediği ve telefonlara çıkmaması nedeniyle de çekimin geciktiği duyulmuştu. Çekim, dun ancak saat 17.00'den sonra gerçekleştirilebildi. Bu arada işçi sorunlarının bu dar kadro ile tartışılması yoğun okur tepkisi ve protesto teletonlarına yol açtı. Türklş Başkanı Şev ket Yılmaz işçinin temsilcisi olarak durum saptaması yapmaya çalıştı. İşçilerin elinin kolunun bağlı olduğunu, anayasa ve yasalardan kaynaklanan temel sorunıarı bulunduğunu sovledi. Halit Narin, işçi sorunlarında, Şevket Yılmaz ile karşı karşıya gelmemeye özen gösterirken işverenlerin işçiye yeterli ücret vermemesinin sorumluluğunu hükümete yöneltti. Hükumetin gerçek sanayiciye ağır yükümlülukler getirdiğini \e sigortasız, sozleşmesiz işçi çalıştıranların korunduğunu söyledi. Ancak Narin. yasalar konusunda, Çahşma \e Sosyal Guvenlik Bakanı tmren Aşkut'la tam bir göruş birliğine vararak bu kez yasaları eleştirerek Şevket Yılmaz ile sert tartışmaya girdi. Sonuçta Imren Aykut ile Halit Narin. tam bir göruş birliğı içinde Şevket Yılmaz'ı yasalar konusunda ağır biçimde eleştirdiler. Bir ara tmren Aykut. vasalarda Türkİş'in istediği bütün değişiklikleri yaptıklanna değinerek "Senin istediğin bütün değişiklikler yüzde yüz gerçekleşti. Yasalarda yapılabilecek her şev vapıldı. Hiçbir olumsuzluk vok" dedi. Köşk'ten Bezmi Alem (Baştaraft I. Sayfada) lemlerde >asalara aykırıhklar belirledi. Araştırma birimi son aşamada vardığı olumsuz görüşü daha sonra Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in de onayını aldıktan sonra Milli Eğitim Bakanlığı %e ilgili Sağhk ve Sosyal Yardım Bakanlığı'nabıldirdi. Cumhurbaşkanlığı Araştırma Birimi'nin olumsuz görüşünü ıçeren raporu uzerine Başbakanlıkça oluşturulan bir komisyonun üniversitenin kuruluş çalışmalarını başmdan itibaren tekrar incclemeye başladığı belirlendi. Öte yandan, Cumhurbaşkanlığı Basın Müşaviri Ali Baransel de ilgili araştırma bıriminin aldığı olumsuz yöndeki goruş raporunu doğruladı. Ali Baransel yaptığı açıklamada, "Köşk'ün bu konuyu inceleyen birimi, hastanenin ozel üniversiteye donüştürülmesiyle ilgili öngörülen yeni düzenlemelerde hastanenin kuruluş amacına ve ilgili yasalara aykırıhklar tespit etmişlerdir" dedi. Ali Baransel, ayrıca sorumuz üzerine Bezmi Alem Vakıf Gureba Hastanesi'nin kuruluş aşamalannın gelen ihbar \e belgeler paralelinde titizlikle incelendiğini, Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in konuya büyuk duyarlılık gösterdiğini \urguladi. Bu arada ozel universiteye dönuşturülen hastanenin sözleşmeli personel statüsüne gecmek istemeyen yaklaşık 300 personelinin bağlı bulundukları Vakıflar İstanbul Bölge Müdürlüğü'nd; mesleki normlarından uzak işlerde çalıştırılmalarının da devam ettiği ortaya çıktı. Daha once SSYB'den yapılan açıklamada doktorların İstanbul içi eğitim hastanelerine ^Nükleer yükti konuşuruz' (Baştarafı 1. Sayfada) bir memleketi hedef almış değil. O, onun biıtün memleketlere bir tavsiyesi olarak yazılmış. Herhalde bu konu, müzakerc edilmesi icabeden bir konu. Herhalde orada Türkiye bunlan alsın diye bir tavsiye de yok. Eğer bo\le bir teklif gelirse konuşulur tabiatıyla. Tiırkiye ile ilgili. bizden şunu alın, bunu yapın diye bir teklif yok. Bizim de prensip olarak ek nükleer yükttmlülük almak istemediğimiz belli. Araa genel olarak NATO içinde bir müzakere yapılır mı, yapıltnaz mı şu anda bilmiyorum." te yandan Dışişleri Bakanlığı Suzcusu Büyukelçi tnal Batu'nun aynı haber uzerine dün sorulaıa yanıt olarak yaptığı açıklamada, nükleer modernizasyon ve ek nükleer yukumlülük konularında önceki açıklamalarına oranla daha "esnek" bir yaklaşım sergilediği gözlendi. NATO askeri makamlarının kısa menzilli nükleer sistemlerin INF Antlaşması'ndan sonra hangi seviyede ve bileşimde oluşması gerektiğini tavsiye etmekle gorevlendirildiklerini anımsatan Batu, "Gerekli kararlar zamanı geldiğinde hükiimetimiz tarafından almacaktır" diye konuştu. Batu. NATO Muttefik Kuvvetler Başkomutanı General Galvin'in "nükleer modernUasyon" konusunda bir rapor hazırladığını ve ittifak üvelerine gönderdiğini bildiren Milliyet Gazetesi'nin haberi ile ilgili sorulara karşılık olarak gazetemizde 4 ocak tarihinde yer alan "Nükleer Pazarlık Hazırlığı" başlıklı haber uzerine yaptığj açıklamayi anımsattı. Batu, "Bu konudaki beyanıma ekleyecek bir husus bulunmamaktadır" dedikten sonra şunları belirtti: "Diger taraftan, gerek geçen >ıl mart ayında yapılan N ATX) zirvesi >onunda yayımlanan ortak bildiride, gerek bunu izleyen bakanlar toplantılan bitiminde yayımlanan bildirilerde, ittifakın caydıncılık stralejisinin teyid olunduğu, bu stratejinin yeterli miktarlarda etkin nükleer ve konvansiyonel ku\vetlerin kanşımına dayandığımn ve söz konusu kuvvetlerin gereken şekilde guncelleştirileceğinin belirtildigi bilinmektedir. NATO askeri makamları, bu çerçevede kısa menzilli nükleer sistemlerin !NF Anllaşması'ndan sonra hangi sevivt.de ve bileşimde oluşması gerektigini tavsiye etmekle görevlendirilmişlerdir. Bu çalışmalar devam etraektedir. NATO Nükleer Planlama Grubu'nun nisan sı>nunda vapacağı toplantıda çalışmalar gözden geçirileceklir." olundaki işlemlerin ise henuz başlamadığı oğrenildi. Doktorlar kendilerine, baştan beri reddetıikleri bir dilekçenın imzalanması >olunda baskı yapıldığını belirterek şunları sovlediler: "Biz resmi prosedur çerçevesinde bugüne kadar yapılaı; hakkımızdaki bütün işlemleri kabul «ttik. Son aşamada burava tayin edildik. Şimdi bizden 'Yakıflar Bölge Müdürlüğü'nden SSYB've naklimiz için' ve 'SSYB've bağlı İstanbul içi bir eğitim hastanesinde çalışmak istivorum" şeklinde imzalı bir dilekçe ısteniyor. Bunu imzalamarmz istifa ettiğimizi belgeleyecek. Madem yapılan yanlış bir uygulama düzeltilmek isteniyor. Vakıflaı Bölge Mudurluğu ile SSYB bunu aralarında sağlayıp bizi hastanelere tayin edebilir. Çaresizliğimizden yararlanılmak istenivor." Bu arada toplu tayin sonucu işbaşı yaptıkları Vakıflar Bolge Müdürluğü'nde kendilerine tahsis edilen toplantı odasında günlerıni boş geçiren asistanların gerekli nakil işlemlerinin de İstanbul İl Sağhk Mudurluğu tarafından 2'şer. 3'er gruplar halinde tebliğ edildiği belirtildi. SSYB'den yapılan açıklamada ihtisas hizınetlerinin yaklaşık 25 günlük bolumunun haksız uygulama sonucu >akıldığını belirten asistanlar. ilgili bakanhğa yazı göndererek haklannın gerı iade edilmesi konusunda istemde bulunduklarını ifade ettiler. Öte yandan hastane başhekimi Asaf Ataseven'in baskıları sonucu sozleşmeli personel statusüne giren hastane çalışar.lanna. 29 Ekim Cumhurişet Bayramfnda da çahşma zorunluluğu getırildiği belirlendi. HERGÜN 17.00 02.00 ARASI ORTAKÖY GECELERİNDE MARTI İLE YENİ BİR SOLUK HAKASMACİTGitar ikilisi ÇarşambaPerşembeCuma İSMAİL C.tesiPazar Gitar dinietisi Muailım NaclCad Na 70 Kctf 159 35 78160 78 28 TEŞEKKÜR Eşim FERHAN DOĞAN'ın ameliyab öncesi ve sonrası donemde yakın ilgilerini esirgemeven GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi Komutanı, Sayın Prof. Dr. Tuğgeneral GAZETECİLER CEMİYETİ GENEL KURUL ÇAĞRISI Cemiyetimizin Olağanüstu Genel Kurulu 14 Şubat 1989 Salı gunü saat I0.00"da Cağaloğlu, Turkocağı Caddcsi'ndeki Basın Sarayı Burhan Felek Konferans Salonu'nda aşağıdaki gündemi goruşmek uzere toplanacak. Toplantıda gerekli çoğunluk sağlanamadığı takdirde ikinci toplantı 21 Şubat 1989 Salı gunu aynı yer, saatte aynı gündemle çoğunluk aranmaksızın yapılacaktır. Görüşmeler bir günde bitirilemediği takdirde genel kurul toplantısı ertesi günlerde de devam eder. L'yelerimızin bilgilerıne sunar, teşnflerinizi nca ederiz. \ONETİM KVRULt GÜNDEM: 1) Açılı>. saygı duruşu \e başkanlık divanı seçimi. 2) Tuzuğun 5,6'ncı maddesinin (,ae) fıkrası kaldırılarak (Af) fıkrasının (Ae(, fıkrası yapılması, S, 9, 13, 14. 16, 17. maddesinin (e) fıkrası, 18. maddesinin (,ç) fıkrasımn değiştırilmesi \e bir (e) fıkrası eklenmesi, 19, 22. maddesinin son cumlesi, 24, 25. maddesıne bir cumle eklenmesi, 26, 27, 28. maddesindeki kıdem kelimelerinın onune "üyelikte" kelimelerinin eklenmesi. 30, 32. maddesinin bon cumlesi ile tuzüğutı bazı kelimeleri maddedeki anlamını kaybetmemek kaydı>la bugvın kullanılmakta olan kelimelerle değıştınlmesı biçimde tadi'li, 3) Tüzük değişikliği komisyonunun seçimi. 4) Önerilen tuzuk değışikliğinin ve komısyonun raporunun goruşulmesi, maddelennin \e tumunun oylanması. 5) Kapanı;,. HALKIN ÖZÜNDEN, SÖZÜNDEN.DİLİNDEN, TELİNDEN ANMA Bır daldı d u ş t u toprağa ki... Mc">\eleri b i t m e z ÇETİN GÜRLER'e Anestezi Kliniği Direktörü Sayın Doç. Dr. NECMETTİN BLTVtliKAYA'yı (l ( )4:i24 Ooak 1 9 8 4 | Olumunün 5. yılında saygıyla anıyorum. UĞUR ORAL'a başanlı ameliyao gerçekleştiren Kadın Hastalıklan vc Doğum Kliniği Direktörü Sayın Yrd. Doç. Dr. DOSTl OSMAN KARAVİL dilhayat Restaurant da • I$IK YAVUZ P,ar " V : toıT.n UDI HAKAN GÜNAY Andarutızda bu geceyi yaşayın... NEVZAT AKNAR ile Sayın Uzm. Öğr. Doktorlar EBŞAD BATMAN, ERCÜMENT M.ÜNGEN, ABDULLAH ÇANDAR'a Sayın hemşire RUKİYE YENİ'ye teşekkürü bir borç bilirim. Yrd. Doç. Dr. VEFAT Merhume Fatma Karpak ve merhum Ahmet Karpak'ın oğlu, Kemal Karpak'ın kardeşi. Bırsen Karpak ve Halit Aşgsn Coşar'm kaympederi, Canan Coşar ve Cengiz Karpak'ın babası, Evren Karpak'ın büyükbabası, Hayriye Karpak'ın eşi NEVZAT DOĞAN • Bar'da • EMİN FINDIKOGLU .• SUNfJY FiksMenü: a 15.000 TL. ^ £ DÜNYASİNEMATARİHİNİN EN İYİ FİLMİ SAR MoıO Cad Pa/nuJcbanlt Varı 336 41 19 • PAZARTESİ KONUKLARI ! İRFAN KARPAK vefat etmiştir. 27 ocak cuma (bugun) Fatih Camii'nde kılınacak oğle namazından sonra yeni Topkapı mezarlığında toprağa verüecektir. BULENT ORTAÇGİL ER'.AN OGL'P KENAN AKIN at Sok y Ehlef 165 15 96 165 51 86 2l00 V0LKAN DEHA DOGAN CANKU ve Arkadaşları (Pazar hariç) 17.0020.00 Arası Reccp Akıuğ HAPPY HOLR J'/l V fJS ",u<nıy> « POTEMKİN ZIRHLISI 133O150016301800.1P3O21 00 ,« Nlüiılal Gezen 3,10 S.ı,r \ İ2İ 1586987 BAĞLAMA KURSLARI Basvum 23 Ocsk 3 Sı " i Oı'ak^v Kı.lhn M»ı«.ı AİLESİ VEtAT VE BAŞSAĞUĞI En kıtlemli uye'erimi/den, c^kı \Onetirn kurulumuz başkanı, devlel adamı. sâbık Ticaret Bakanı AYDEMIR ÖKMEN Resim Sergisi 28.1.198915.2.1989 Hatay Restaurant Bağdat Caddesi No. 498 Tet: 361 33 57 BOSTANCI üzdanımı kaybettim. Hukumsuzdur. ABDURRAHMAN BAŞHAN Huvıyetimı kaybettim. Hükümsüzdür. MEHMET ŞESGÖ\'ÜL Hüviyetimi kaybetıim. Geçersizdir. EMlS KARAKAYA OZDEUIR PLAK VE KASETCILIK I U Ç 6 Blok No &414 Unlopanı İST Tcl 511 31 32 526 10 52 GONÂYDIN AÛLA KIZIURMAK AGLA ÇIKTI TÜMPLAK KASETÇİLERDt 2 3 4 5 6 7 8 u£ L A KIZIURMAK AĞ1 A VOBULDUM .O0GUNUM ŞAHIN BAKIŞ.IM r>fll GCNU1 fV (BİNlfP MUHAMMSOSÎVDIM HJZf IIF BA9\S DOMOfl BE> rONEN DON5LN •ORUN HINPEN BABIŞ u E HlılP PA$A PAVAN &fBI GETIftlN Jtmbiance MELİŞ ERCÜMENT NEZİH TURGUT Boğoot Cod Çfler>o.u.2a< 358 ^8 7G • 35S 49 30 MAH3VIUT NEDİM GÜNDÜZALP vefaı etmışiır. Cenazesı 27.1.1989 cuma (bugun) öğle luma/ınJan sonra Şı>lı Camıi'nden kaldınlacaktvr. Lveknmıze du>urur, aılesine \e nıen>uplarımıza başsağlığı dilerız. TÜRKİYE TL'RİNG VE OTOMOBİL KURUMU