28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/4 KÜLTÜRYAŞAM 24 OCAK 1989 TV 1 ;05.59 AçılışAçıköğretim (Yann) Ikinci sınıf dersleri: Ticarel Hukuku (Komandh ortaklıklar), laatisıik fDağılma) olçülerı), Kamu Maliyesı (Vergıleme ılkeleri), tnkılap Tanhı (Atalürk dönemmde Türkiye Cumhurıvetı'nın iç siyaseti), Ingılızce iWhaı do you thınk \ of hım?) : TRT^NIN ICINDEN M AHMUT T. ONGOREN Yemenicioğlu ''nun resimleri Kültür Servisi özdemir Yemenicioğlu 'nun resim sergisi 26 ocakta Altıneller Sanat Calerisi'nde açılacak. 1948 yılında doğan Yemenicioğlu, resim çalışmalannı 1965 'ten bu yana sürdurüyor. Yurtiçinde ve yurtdtşında çeşitli karma sergilere katılan sanatçı 1986'da Avusturya hükümetinin verdiği bursla Salzburg Yaz Akademisi'nde Prof. Raimund Girke ve Josef Tichy ile çalıştı. 07.00 Gün Başlıyor Uluslararası Af Örgütü Artık çok oiuyor! Kim mi? Uluslararası Af Örgütü. Ne mi yapıyor? Hep Türkiye aleyhine raporlar çıkarıyor. Tam da Ankara'nın, Türkiye'de ınsan hakları konusundaki görüntüsünü düzeltmeye çılıştığı bir sırada... Ne diyor Uluslararası Af Örgütü? "Türkiye'de ışkence var" diyor. "Türkiye'de işkence sistemleşmiştır" diye ekliyor. Bununla da yetinmeyen bu Uluslararası Af Örgütü, kalkıp işkencenin 1983 yılından sonra (yani sivil olduğu ileri sürülen Özal hukümeti döneminde de) sürdüğünü söylüyor ve "gözaltında işkence sonucu öldüklerini" belirttiği 144 kişınin adlarını bir bir sayıyor. Aman ha! Dur bakalım, Uluslararası Af Örgütü! Bir de bizimkilere kulak ver! Af Örgütü olarak sen, "12 Eyiül'den önce, hani ünlü gazetecılerin öldürüldüğü dönemde de Türkiye hakkında hiç rapor yayımladın mı?" Sayın Özal'ın televizyonda da uzun uzun gösterilen basın toplantısında söytediği bu sava yanrt verebilir mi Af Örgütü? İşte şimdi köseye sıkıştın, değil mi? Sonra bir Danimarka heyetiyle görüşen Devlet Bakanı Mehmet Yazar'ın, "Kanıtlasınlar, ışkenceye ömek versinler" diye ileri sürdüğü harika bir görüşü var. Uluslararası Af Örgütü ne yapsın? Öyle işkenceden öldürülmüş 144 kişinin adını vermek yetmez kanıt için. işkence yapıldığmı televizyonda göstererek kanıtlaması gerekiyor Uluslararası Af Örgütü'nün. Sayın Bakan, ancak o zaman kabul edecek, Türkiye'de işkencenin varlığını. Ama en sonunda bizım televizyonun tutumu kuçük bir kanıt getirdi galiba bu konuya. Türkiye'de işkencenin varlığı ve diğer insan haklarının çiğnenişı en çok Dısişleri yetkililerimizi zor durumda bırakıyor. 16 Ocak'ta Dısişleri Bakanlığı Müsteşarı Nüzhet Kandemir, Avrupa Toplulugu üyesi ülkelerle ABD, Kanada, İsveç, Norveç, Avusturya ve İsviçre büyükelçilerini Dışişleri Bakanlığı'na çağırarak Türkiye'deki insan hakları konusunda elde ettiği gelişmeleri anlattı. Burada son derece önemli bir nokta var. Sayın Kandemir'in çağrısı üzerine yapılan toplantıyı salt TRT Televizyonu görüntülüyor. TRT'nin bu olayla ilgili görüntülerıni ve "haber"ini tüm TV kanallarının haber bültenlerinde ve elbette Türkiye'deki tüm yabancıların izlediği sanılan İngilizce haberlerde izledik uzun uzun. Ama tek yanlı olarak ve salt Sayın Kandemir'in yabancı büyükelçilere sunduğu Türkiye'deki insan hakları ile ilgili ofumlu bilgilerle yetinerek... Sayın Kandemir'in toplantısını niçin salt TRT görüntülüyor? Olayı tek yanlı duyurmak için... Nitekım aynı gün basında Güneydoğu'daki büyük gözaltının haberleri yer alıyor. Ama Sayın Kandemir'in toplantısını tek başına görüntüleyen TRT'de "büyük gözaltı" ile ilgili tek satırlık bir haber yok. Üstelik, Sayın Kandemir'in toplantısındakı açıklamaları dinledikten sonra ilk sözü alan ABD Büyükelçisi Robert StrauszHupe ile onun ardından konuşan İngiltere Büyükelçisi Timothy Daunt'ın Türkiye'deki insan haklarının durumuna getirdiklerı eleştirilerı de TRT vermedi. Ama aynı TRT, Sayın Kandemir'in Uluslararası Af Örgütü'nün Türkiye aleyhinde çalışan kimi topluluklar tarafından "kullanıldığını" belirttiğini açık açıkyayımladı. TRT, Sayın Dısişleri Bakanı Yılmaz'ın Viyana'da Af Örgütü'nü aynı biçimde suçladığını da özel muhabiri ile açıklamaktan kaçınmadı. TRT'nin şu kuçük yanlılığı bile Türkiye'de insan hakları ile ilgili kimi gerçeklerin nasıl gizlenmeye çalışıldığını kanıtlaması bakımından ilgınçtir. Ama daha da önemlısı Ozal hükümetinin, Dısişleri Bakanlığ/nın ve TRTnin Uluslararası Af Örgütü hakkında kesin bir yargtya varması gerekiyor. Çünkü Uluslararası Af Örgütü, Bulgaristan'daki Türklere yapılan eziyet duyurulduğunda göklere çıkarılmakta ve TRT de hemen bu gibi haberleri ilk sıralardan Af Örgütü'nün adını da kullanarak vermektedir. Ama bu örgüt, Türkiye'deki yadsınamayan işkenceyi kanıtladığında aynı çevrelerce kötü bir kurum olarak tanıtılıyor ve TRT'de "haber" olamıyor. Bu, hem gizlenen işkencenin kanıtı hem de "haber alma ve verme hakkı"nın çiğnepişidir. • Ankara, Istanbul ve tzmır televızyonlaruıın gerçeklestirdıkleri canlı kusak '. programda, akıuel konular, magazın, röportajlor, jimnastık yer alıyor. ; 09.15 Çocuklar tçin1 Program hafıamn sarkısı ıle başlıyor. 36 yaş grubuna yönelık Moon Cal (Ay { Kedisı), 612 yaş grubuna Dınazor Denver adlı çizgi film yayımlanıyor. '. 10.45 Hanımlar İçin: Lafını Balla Kestim Senaryosunu Dtnçer Sumer'm yazdığı programda "Çevre Temızliğt ve Bakımı" konusu isleniyor. 11.15 Arkası Yann: Küçük Hanım Kuçük Hanım, nısanlısı Rodolfo'ya kölelen evde sakladığını anlatır. Daha sonra yüzbası ile konuşan Rodolfo, kuşkulamyorsa evi de amması gerektığinı soyler. 11.50 Kapanış 13.59 Açılış Haberler 14.20 Dizi Film: Babasının Oğlu Oıele Arap kılığmda yerleşen soyguncular Arnıe'yı yanıhmak ısterler. Max'ın yardımıyla Arnıe oiayı çoker. Sabri Berkel'in retrospektifi Kültür Servisi Sabri Berkel'in fıgüratiften soyuta, tüm dönemlerini kapsayan retrospektif resim sergisi bugün Ataturk Kültür Merkezi Sanat Galerisi'nde açılıyor. Sanatçının özel koleksiyonundan ve çeşitli özel koleksiyonlar ile müzelerden derlenen sergi 26 şubat tarihine kadar sürecek. Sergi dolayısıyla Arçelik fırması tarafından hazırlatılan Sabri Berkel'i tamtıcı bir kitap da satışa sunuluyor. Hiciv heoı etrensel henı ulnsal Çekoslovak sanatçı Adolf Born'a göre. hicıv cok önemli bır iletişim öğesi. Çünku hıcıv tıem evrensel hem de aıt olduğu ülkenın özelfiklenni saklı tutuyor. Born, genç kuşakta ülke özelliğini yok etme belirtleri olduğunu, oysa bu özelliğin korunması gerektığinı vurguluyor. ; 15.05 İki Solist ı Programda Güler basu Şen ve Mete Çelenk 'ten eserier yer alıyor. 15.20 Öğleden Sonra Programda Turkçenın guzel ve doğru kuilammınm Oğretıldığı Okuyalım Konuşalım, Kaynaktan Vilrtne ve Köy Dokloru adh drama yer alıyor. 16.25 Çocuklar İçin 2 (Sabah yayını lekrarlamyor.) bısanın öteki vüzü Çekoslovak grafık, illüstrasyon ve çizgi film sanatçısı Adolf Born'un resimleri 1 şubata kadar Istanbul Galeri Nev'de sergileniyor. Born, Türklerle yakın bağlantıyı hiciv yoluyla kurduğunu belirtiyor. BERAL MADRA Grafik, illüstrasyon ve çizgi Pılm sanatçısı Adolf Born'un resimleri bir "ars phantastica" olarak değerlendirildiğinde, Türk izleyicisinden gördüğu ılginin nedeni açıklanmış oluyor; izleyici resimde özellikle düşsel, gerçeküstü ve gerçekotesi öğelere, geleneksel sanatımızdaki masal, efsane, öykü dolu minyatür ve halk resimleri dolayısıyla bir yakınlık ve alışkanlık duyuyor. Born'un resimlerinde Cihat Burak ve Yüksel Arslan ile ortak duyarlık noktaları izle Devlet ve sanatçı niyor; illüstrasyon tekniğindeki Üikenizde sanadn yaygınlaşolağanüstü titizlik ve içerikteki ması, sanat pazanıun geliştirilmekeskin eleştiri açısından. si, uluslararası sanat ve sanatçı ilişkileri nasıl yiirütülüyor? Ortaçagdan bu yana BORN Devletin yönetiminde bir sanat ınerkezi bütün sanat Born, Avrupa'da kökenleri 10. etkinliklerini yönlendirir ve düyüzyıla dayanan kitap resimleme zenler. Yine bu merkezin denetisanatını gundeme getirirken, bu minde, kooperatif biçiminde işlesanatın kıtle üzerindeki yüzlerce yen galeriler var. Yarı devlet mayıllık sarsılmaz etkisinin bilinciıı İı, yarı sanatçı birliği gibi. AkadeUe. Illüstrasyon kitleyi her za mileri bitiren her sanatçının bu saman ciddi ve yorumcu sanata ha nat merkezinin olanaklarından zırlamakta eğitici bir işlevinin de yararlanma hakkı vardır. Bu merolduğunu savunuyor Born. Born kez uç aylık burslar verir ve sanatun resimlerinde ortaçagdan beri süregelen bir geleneği bugüne uyarlanmış koşullarda yaşatabıl TV 2 BALE mek becerisinden başka, Avrupada özellikle siyasaJ fırtınaların yaşandığı savaşlar arası dönemin yoğun siyasal icerikli resminden esintiler de var. Born, özellikle Grosz'tan, ama bunun yamnda "Kijinski'nin Anısına" Klee ve Steinberg gibi daha özgür adını taşıyan programda, ve bağımsız modern geleneği ku 20. yü'zyılm ikinci yarısının ran sanatçılardan da etkilendiğı "dans tanrısı" Nureyev, ni belirtiyor. yüzyılm ilk yarısının anlayışla ortaya koyduk. Bence, sanatıfı her dalında bir hiciv öğesi var, Fellini'de, Buffel'de, Max Ernsl'te olduğu gibi bir hiciv. Türkler ile yakın bağlantıyı da ben bu yoldan kurdum. Hiciv, ülkeler ve sanatçılar arasmda önemli bir iletişim ögesi. Çünkü hem evrensel hem de ait olduğu ulkenin özelliklerini saklı tutuyor. Genç kuşaktaki genellerne, ülke özelliğini yok etme belirtileri gösteriyor. Oysa bu özellik korunmalı. çının çalışmasım izler, başarılı görurse bursu uzatır. Yurtdışı ilişkiler de bu merkez aracılığıyla sağlanır, yabancı galeriler bu merkeze baş\urur, sanatçı ve sergi isterler. Bizde alıcı daha çok kuçük resim alır; grafik ve özgün baskı satışları iyidir. Buyuk resimler 5,5 6 milyon liradır. Bunlarm alıcısı büyük kuruluslar, bankaiar ve otellerdir. Burslar dolayısıyla sanatçılara iyi bir başlangıç hazırlanmıştır, sanatçı bunu değerlendirirse dertsiz, kedersiz çalışabilir. Sanatçılar işlerini çok ciddiye alırlar; reklam ve benzeri işlerle uğraşmazlar. Öte yandan sanatçıların çok dirençli olduklarını görüyorum, ne olursa olsun manzara, ölu doğa resmi yaparak ödün vermezler. Son yıllarda ABD'de sergi açan genç sanatçılar oldu. Önemli sergileriniz haagileri? BORN 1988'de F. Almanyada Heilborn'da yaptığım 200 grafik, suluboya, illüstrasyon ve Robinson Crusoe filmi resimlerinden oluşan sergim benim için çok onemliydi. 1989'da Konstanz'da, 1990'da Prag'da 60 yaşında olmam dolayısıyla yapacağım sergi de benim için çok önemli. Ayrıca Luzern'de bir galeri ile anlaşmam var; her üç yılda bir sergi açıyorum. Türkiye'deki bu serginin de etkili olmasını diliyorum. Adolf Born'un yapıtları Galeri Nev'de > 18.00 Haberler 18.20 Sağlık Programda, hamuehk belırtüen ve annenın yapması gerekenter anlatıityor. Birleşik resim sergisi 18.40 Çauşanlar İçin Dünya'da ılk toplusozleşmenın 1818 yılında tngillere'de yapıldığı bitiiırken Kutahya 'da bulunan belgeler, ılk toplusözleşmenın Ingılıere'den 51 yıl önce Osmanlı Devleıi zamanmda yapıldığmı ortaya çıkarmışıır. Programda bu toplusuzleşme lamıüacak. 19.00 Beraber ve Solo Şarkılar tzriır Radyosu Türk Sanal Muvğı sanaıçılan 8 eser seslendirecekler. 19.25 Tarihten Sayfalar Programda, Yanya Muıasarrıfı Alı Paşa'nın tdamt, Ahmet Hamdi Tanpınar'm olumu ve Sır U'ınsıon ChurcHıll'ın ölümü ışJenıyor 19.28 Mubteşem Yabancı Larry ıle Balkı dükkânda bir çocuğu hırsızlık yaparken yakalartar. 20M Haberler ve Hava Dunımu 20.45 Banko Programm özel sorusunu bu hafta Tımur Selçuk soruyor. Tımur Selçuk'un Ozel soruyu geçen hafta soracağı bıldınlmıs, ancak sanaıçı studyo çalışması nedeniyle gelemeymce, Tank Dursun K. özel soruyu sormusıu. Kültür Servisi Edpa Sanat Calerisi'nde 25 ocakta birleşik resim sergisi açılıyor. 27 şubata kadar açık kalacak sergide Ali Demir, A vni Arbaş, Ayhan Turker, Burhan Uygur, Cavit Atmaca, Cihat Burak, Fahri Sümer, Fikret Kolverdi, Gürdal Duyar, Gürol Sözen, Leyla Gamsız, Muhsin Kut, Sadi öziş, Salih Acar, Selim Turan, Salih Zeki, Tank Carım, Tekin Artanel, Ünsal Toker, Yaşar Yeniceli ve Zeynep Sartoğlu 'nun yapıtları yer alacak. 21.40 Danışma Biirosu Yurldısma ısçi götıirmek vaadiyle vatandaslan dolandıran bır şebeke, danısmaa Nun Bey sayesmde ortaya çıkartılır. Gevher Bozkurt sergisi Kültür Servisi Gevher Bozkurt'un resimleri Galeri Lebriz 'de sergileniyor. Sanatçının 4 şubat tarihine kadar sürecek olan sergisinde yağlıboya ve suluboya tekniğiyle çalıştığı 50'ye yakın yapıtı yer alıyor. 1947 yılında Güzel Sanatlar Akademisi'ni bitiren ve akademide kalarak 1962 yılında profesör olan Bozkurt, halen Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Temel Sanat Eğitimi Başkanlığı görevini sürdurüyor. Yurtiçinde ve dışında yapıtlarım sergileyen sanatçının Meksika, İsviçre, ABD ve Kanada 'da koleksiyonlarmda da yapıtları yer alıyor. 21.50 Televizyonda Sinema: Ne Olursa Olsun (Ayrıniıiı bılgı yandakı sutunlardaj 23.45 Günün Sonu Kapanış TV2 18.58 Açılış Haberler Î19.20 İyi Akşamlar ^ Sanat ve kültür ağıriıklı programı Çetın Çekı ve Lale EHIligıl sunuyorlar. 20.00 İki Soüst ~iiahtıyar Sıs'in hazırladığı programda Cavit Tanürek ve Sevim Tanürek yer plıyor. Tanrıdan tanrıya saygı 20.35 CNN Dünya Raporu • Amerikan CNN Televizyonu'nun dünya televizyonJan ile işbirliğiyle hazırladığı "pmgram ekrana geliyor. !21.20 Müzik Söyleşileri '(Ayrıntılı bılgı yandakı sutunlarda) 22.00 Fotoğrafın İlk Yıllan4.B1. \Arlık buyukfenırierde fotoğraf stüdyolan kurulmaya baslamıştu: Bu stüdyolarda cam plak uzerıne negatif resımler çektlmekıedır. Mizah ve düşgücü Born'un resimlerini izlerken bildiğimiz, yaşadığımız olayların eleştirisinde beklenmedik donüşümler ve kılık değiştirmelere rastlıyor, son derece incelmiş bir mizah ve düş gücünün oyunlanna tanık oluyorsunuz. Öte yandan, bütün bu görüntülerin anımsattığı olayların ve insanların "öteki yüzteri" gerçeğiyle karsılasrnaktan dolayı küçük bunalımlar geçiriyorsunuz. Bütün bu oyunu, eskiyi çağnştıran "nostaljik" renk dizgesi ve bir yağlıboya dokusuna ulasmış bir taşbaskı tekniği tamamlıyor. Çekoslovakya'daki sanat or/amının şu andaki durumunu anlatır mısınız? BORN Sanat ortamını çok yonlu olarak izleyebiliyonım, çünkü kızım 24 yaşında ve akademide eğitim goıdü. Sanat, AvrupaL daki genel eğilimlere koşut ozellikler gösteriyor. Genç kuşak soyut ve figürün birleştiği, "Junge Wüde" başhğı aJtında tammlanan üslubun egemenliğinde, gerçekleri biraz "grotesk" bir biçimde yansıtarak izle>iciyi sarsmak isteğini gösteriyor. Bu, bizim kuşağın sanat anlayışına (195560) çok yakın değil. Biz, ciddi sanat ile ince bir hicvi ve kara mizahı birfeştirmeye çalıştık ve bunu daha grafik bir > {Ayrıntılı bılgı yandakı sutunlarda/ 22.30 Haberler İngilizce Haberler 23.13 Bale 00.50 Kapanış R A D Y O 1 05.00 Açıhş, program ve haberler. 05.05 Ezgi kervanı. 05 JO Şarkılaı ,ve oyun havalan. 06.00 Yurtıan haberler. 06.10 Gunaydın. 07.00 Kuşak program. 09.40 Arkası yann. 10.00 Haberler. 10.05 Kadın kuşağı. 11.00 Haberler 11.05 Reklamlar 12.00 Günü yaşarken. 14.00 Bölgesel yayın ve reklamlar. 17.00 Haberler. 17.05 İşçılıkten işverenliğe. 17.25 Ttlrkçe sözlü hafif müzik. 17.40Çocuk bahçesi, 17.55 Haftanın çocuk şarkısı. 18.00 18'den 20'ye. 20.00 I>ı u>kular çocuklar. 20.10 , Yetu sesler. 20JO Turkçe sözlu hafıf muzik. 21.00 Haberler. 21.05 Saz eserleri. 21.15 • Türk ve Islam dünyasından. UJt Türk halk mOzıği dınleyici ısteklerı. 22.00 Küçük konser. 22J0 Solisüerden seçrrKİer. 23.00 Haberler. 23.15 Geoenin içinden 08.55 Gflnün haberlerinden özetler 01.00 Program ve kapanış. 01.0505.00 Gece yayını. \ R A D Y 0 2 07.00 Açıhş. program ve haberler. 07.05 Solistlerden seçmeler. 07J0 Haberler 07.40 Turkuler ve oyun havaları. 08.00 Sabah konsen. 08J0 Beraber ve solo şarkılar 09.00 Turkuler. 09.15 Çocuk bahçesi 09.30 Carly Siraon soyluyor. 10.00 Folklorumuza gönül verenler. 10.20 Çağnşım. 10.50 Turkçe sozlu hafif muzik. 11.05 Okul radvosu llOOTurküler ve oyun havalan 12J0 Solistler geçıdi 13.00 Haberler. 13.15 Hafif müak. 13 J 0 TSM Erkekkr Toplulugu. 14.00 Yabancı dil dersi. 15.00 Turkulerden bır demet. 15.30 Arkası yarın. 15.50 Hafıf müzik. 16.05 Okul radyosu. 17.00 Caz ustaları. 17J0 Türk halk muzıği topiu programı. 18.00 Klasik koro 18J0Dinveahlak. 19.00 Haberler 19.20Hafıf muzik.19J0 Turkuler geçıdı 20.00 Sohstlerden birer şarkı. 2OJ0 Yabana dıl dersı. 21J0 Hafif müzik. 22.00 Beraber ve solo şarkılar. 22J0 Bir roman / bir hikâye. 22.45 Turkuler. 23.00 Haberler. 23.15 Solisllerden birer şarkı. 23.40 Hafif müzik. 2155 Sab lconseri. O0L55 Gunün haberlerinden özetler. 00.58 Program ve kapanış. R A D Y O 3 07.00 Açılış, program ve haberler. 07.05 Gune başlarken. 08.00 Sabah için muzik. 09.00 Haberler 09.15 Sabah konseri. 10.00 Müaklı dakikalar. 11.00 Oğleye doğru. 12.00 Haberler. 12.15 Hafıf müzik. 12J0 Giınun konseri. 14.00 Müzik tunelı. 15.00 .Açıklamalı bale muziği 15.45 Konser saati. 16J0 Caz sanalı. 17.00 Haberler. 17.15 Unlu sesler. 18.00 Muzik yelpazesı. 19.00 Haberler. 19.15 Müzik ve yorumcular. 20.00 Her salı gençlerle. 20J0 Bir konser. 22.00 Haberler. 22.15 Gökkuşağı 23.00 Gece konsen. 24.00 Gece ve müzik. 00.55 Gunun haberlerinden özetler. 00.58 Program ve kapanış. Kültür Servisi Bu akşam TV 2'de bir bale şöleni var. Yirminci yüzyıhn en önemli klasik ve modern bale yorumculanndan Rudolf Nureyev, yüzyıhn ilk >arısında "dansın tanrısı" olarak nitelenen efsanevi Rus balet VasJav Nijinski'nin (18901950) oynadığı ve koregrafisini yaptığı balelerden bir seçmeyle ekranlara gelecek. St. Petersburg Mariyinski Tiyatrosu'nun ve Sergey Diaghilev'in "Ballets Russes" topluluğunun buyük dansçısı Vaslav Nijinski, dansta yepyeni bir çığır açmış, fırtınah yaşamırun da katkısıyla efsanevi ve gizemli bir une erişmişti. Nijinski, yaşamı boyunca gerek yorumlamalannda, gerek hazırladığı koregrafılerde ozgür bir anlatım biçiminin peşinde olmuştu. Annesiyle babası da zamanında ünlü birer dansçı olan Nijinski, ilk gençliğinde ailesinin dans topluluğuyla Rusya'nın dört bir yöresini dolaştı ve dans etti. St. Petersburg Kraliyet Bale Okulunu bitirdikten sonra, Diaghilev'le çok uzun sürecek olan işbirliği başladı. Ünlü koregraf Michel Fokine'ın bütün balelerinde dans eden Nijinski, 1911'den sonra Diaghilev'in yeni topluluğuna katıldı. Diaghilev yönetiminde, "Pelrouchka", "Gülün Hayali", "tlkbahar Ayini", "Oyun" gibi bale "dans tanrısı" Nijinski'nin anısına dans edecek. 'Casablanca? filminin piyanosu TOKYO (AA) Japonya'nın başkenti Tokyo'da bir cafe işleten Shinji tchimura, belleklerden silinmeyen ünlü ' 'Casablanca'' fılminde kullanılan piyanoyu satın aldı. Nostaljik bir yapıya sahip olan tchimura 1943 yılında çevrilen ve Humphrey Bogart'ı bir kez daha doruklara çıkartan fılmdeki piyano için 152.000 dolar ödedi. Bu arada îchimura'mn işlettiği cafenin adı da "Casablanca" Dansın tannian Yakın donernin eri büyuk dansçılarından bin sayılan Rudolf Nureyev (solda) üç yıl önce ülkemıze de gelmış, istanbul Devlet Balesi'nde dans etmişti. Sovyet Kirov Balesiyle 1961'de Parıs turnesine çıkan sanatçı siyasal sığınma hakkı ısteyerek Ingıliz yurttaşiığına geçmıştj. Vaslav Nijinski (üstte) Gülün Hayali" balesırale. BüGÜN • 'Kadınlar Hamamı\4/j Poyrazoğtu Tiyatrosu Murathan Mungan'ın sahneye koyduğu "Kadınlar Hamamı "m sergilemeye başlıyor. m Nefesli Sazlar Orkestrası'ndan İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvan Nefesli Sazlar Orkestrası 18J0'da Atatürk Kültür Merkezi'nde şefGökmen Noyan yönetiminde bir konser verecek. • Türk Resminde Ortak Bilinç' On sekiz sanatçının yapıtlanyla oluşturulan "Ttirk Resminde Ortak Bilinç" adlı sergi Galatasaray Kâzım Taşkent'te açıldı. lerde başroUere çıkarak olağanustu bir başarı elde etti. Bir Guney Amerika turnesi sırasında yine bir dansçı olan Romola de Pulszky ile evlenen Nijinski, Diaghilev tarafından topluluktan uzaklaştınidı. Daha sonra kısa sürelerle Diaghilev'in topluluğuyla çalışmasına karşın, bir süre sonra şizofreniye yakalandı ve 195O'de Lx>ndra'da öldü. 1938'de Sovyetler Birliği'nde, Başkır özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti'nin başkenti L'fa'da bir çiftçi ailesinin çocuğu olarak dünyaya gelen Rudolf Nureyev, halk danslarına duyduğu ilgiden baleye yöneldi. 1958'de Kirov Balesi'ne solo dansçı olarak katılan Nureyev, topluluğun 1%1'deki Paris turnesi sırasında siyasal sığın1 ma hakkı istedi. Aynı yıl Londra daki Kraliyet Dans Akademisi'nden çağrı alan Nureyev, 1962'den 1970'lerin ortalarına kadar Margot Fonteyn'in partneri ve Kralî yet Balesi'nin surekh' konuk sanatçısı oldu. Birçok ülkenin uniü topluluklarında dansçı, koregraf ve yöne tici olarak çalışan Nureyev, yirminci yüzyıhn ikinci yarısının en buyük dansçılarından biri sayıldı ve tekniği ve sanatsal anlatımı Nijinski ile karşılaştırıldı. Ayrıca kendisi için roller de yaratılan Nureyev, klasik ve modern bale yapıtlannı ustalıkla yorumladı, "Kuğu Gölü" ve "Uyuyan Güzel" gibi klasik yapıtlann en iyi yorumculanndan biri kabul edildi. Neumeier, Petipa, Manen, R. Petil ve Eejart gibi ünlü koregrafların düzenlemelerinde de dans etti. BULMACA SOLDAN SAGA 1/ Yer'in biçim ve boyutlannın belirlenmesi ve incelenmesiyle ilgili bilim dalı. 2/ Erzurum'un bir ilçesi... Sanat öğretirisi. 3/ Romalılar'ın Alpleri den Aüas Okyanusu'na, Pireneler'den Ren Nehri'ne kadar uzanan bölgeye verdikleri ad... Eğik olarak kesilmiş kenar. 4/ Din işlerini devlet işlerine kanştırmayan. 5/ Eskiden ekim ayına verilen ad. 6/ Yapısına girdiği sözcuğe olumsuz anlam katan bir önek... Cemal Gürsel'in lakabı... Baıyum elementinin simgesi. 7/ Bir renk... Canlı bir varhğın içinde bulunduğu doğal ya da maddi koşulların tümü. 8/ Turlü bitkilerin yaprak ve kabukları ile kokulandmlmış acımürak bir içki... Iskambilde koz. 9/ Kendi kendine cinsel doyum sağlama. YUKARIDAN AŞAGIYA 1/ Rahat adımlarla koşmaya dayalı spor. 2/ Bir gözrengi...Etrüskler'de savas tanrısı. 3/ Mera... Ostü kapalı olarak anlatma. 4/ Elektrik ampulünün takıldığı yivli yer... Uzaklık anlatmakta kullanılan sözcük... Hayvanlara vurulan damga. 5/ Bir görümü ya da bir davranışın daha iyi kavranmasını sağlamak için simgelerle göz önunde canlandınp dile getirme. 6/ Eski dilde ışık, aydınlık... Eskiden harman ürünlerinden onda bir orarunda alınan vergi. 7/ At ya da araba uşağı... Eksiği olmayan. 8/ Kovuşturma. 9/ Bir şeyin doğru olduğunu belirtmek için yapılan işaret... Durüstluk. TV 1 SEVEMA IZLEYICI GOZUYLE Eskisinin kötü kopyası Kültur Servisi Los Angeles'ta bir gece kulübü işleten ve muşterek bahis oynatan Jake Wise, işsiz kalmış eski bir Amerikan futbolu oyuncusu olan Terry'yi bir iş için kiralar. Jake'in amacı, kendisinden kaçmış olan sevgilisini geri getirtmektir. Terry'ye, kadının kendisini bıçakladığını ve 50 bin dolarını alaıak Meksika'ya kaçtığını söyler.Terry, Meksika'ya gidip kadının peşine düşecek, ancak kadını bulduğunda ona âşık olacak, bu kez Jake Wise, onları geri getirtmek için bir kiralık katil tutacaktır. "Ne Olursa Olsun", "Subay ve Centilmen'Me gişe rekorları kıran genç kuşak Amerikalı yonetmenlerden Taylor Hackford'un imzasını taşıyan bir film. Konusundan çok anlatımıyla dikkatleri çekebilecek bir yapıt. Ama yine de Jac Kadınlar yanşıyor Televizyonda her hafta, çarşamba gunleri, "Öğleden Sonra" kuşağında, sunucunun ve yarışmacıların "kadın" olduğu bir yarışma programı yayımlanıyor. Ehh, yarışmacılar kadın olunca soru olarak ne sorulur? Elbette ev işleriyle ilgili sorular değil mi? Çünkü kadınların tek uzmanlık alanlan e\ işleridir! Program yapımcıları da işte bu harika felsefeden yola çıkarak, yarışmacı kadınlarımıza, ev işlerindeki becerilerini sergileme fırsatı veriyorlar. Kimin daha iyi ev kadını olduğunu ortaya çıkarmak için sorular teorik ve uygulamalı olmak üzere iki bolümden oluşuyor. İşte leorik sorulardan örnekler: Bulaşık suyunun el dayanacak kadar sıcak olması gerekir. Bunun nedeni nedir? / Dibi tutmuş tencereleri temizlemenin en kolay yolu su koyup kaynatmaktır. Çözülmeyi kolaylaştırmak için su>un içine ne katmak gerekir? / Uygulamalı sorular ise tam bir sirk gosterisi! Kadınlann önüne ya bir kap içinde yumurta konuyor, bunu çabuk ve hızlı bir biçimde kabartmaları isteniyor ya da patates soyduruluyor. bardak kurulatılıyor... Sayın TRT... Kadınlan bu denli aşağılamaya kimsenin hakkı yok. EM1NE BAŞA İstanbul İVe Olursa Olsun (Against All Odds) / Yöneîmen: Taylor Hackford / Oyuncular: Jeff Bridges, Rachel Ward, James Woods, Richard IVidmark, Jane Greer / 1984 yapımı / 121 dakika. ques Tourneur'ün 1947'de çektiği "Out of the Past" adlı melodramın kötü bir kopyası olmaktan oteye gidemiyor. "Ne Olursa Ol sun"'un ilginç bir özelliği ise. 1947'dekı fılmde Robert Mitchum ve Kirk Douglas gibi oyuncularla başrolleri paylaşan Jane Greer'in bu filmde de rol almış olması. Jeff Bridges, Richard W idmark ve James Woods gibi oyuncular ve hareketli anlatımıyla yine de seyredilebilir. Restaurantda Işık Yavuz Kültiır Servisi Istanbul Televizyonu'ndan Evin tlyasoğlu ile Zehra Gökdeniz'in hazırladıkları "Müzik Söyleşileri"nin bu bölumunun konusu, "resimlerinde müzigi yansıtanlar." Resim ve muziğin karşılıklı etkileşimlerinin yanı sıra, resimdeki muzik öğelerinin de söyleşi konusu olacağı programa konuk olarak uç ressam katılıyor. Balkan Naci İslimyeli, Adnan Çoker ve Mehmet Gün, Evin Ilyasoğlu' Resimde müzik TV 2 MÜZİK SÖYLEŞİLERİ Sunucu faciası Gecenin Konukları programı yayımlanırken Aziz Üstel ile ilgili yapılan bütun eleştirilere içtenlikle katılıyorum. Ayrıca, Metin Akpınar ve Zeki Alasya'nın, Kabare programlarından birinde bolüm arasına ustalıkla sıkıştırdıkları aynı sunucuya ait eleştirilere de teşekkur ederim. Aynı eleştirileri Sayın Cenk Koray ve Sayın Erkan Yolac için de bekliyoruz. ÖZGU OZCAN Konva Bülent Ortaçgil Emin Fındıkoğlu KenanAkın OinayofSok 7E«Wc 145 15 96145 51 U Barda na müzikten nasıl etkilendiklerini, tamamlanmış çalışmalanndan da örnekler vererek anlatacaklar. Sanatçıların kendi atölyelerinde yapılan söyleşilerde, Balkan Naci İslimyeli klasik Batı muziğinden, Adnan Çoker cazdan ve Mehmet Gün de Wagner'den Prince'e değişik müziklerden nasıl etkilendiklerini ve bu ezgilerin tablolarına nasıl yansıdığını anlatacaklar. " MELIS ERCUMENT NEZİH TURGUT Boğoot Caa Çtet\cmniaı 3 70 «356 *9 30 VEĞfl DEHA
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear