Catalog

24 OCAK 1989 D1Ş HABERLER CUMHURİYET/3 Moğolistan Via reform hazırlıgı MOĞOLİSTAS (A A) Son zamanlarda pek çok sosyalist ulkede ekonomik reform uygulamaları yaşanırken, Moğolistan da bu alanda hazırhklar yapıyor. Moğol yetkililer, ekonomik yaşamda devletin ağırlığının ozel girişime kaydınlmasmı ve ekonomik ilişkilerde daha fazla serbesti sağlanmasım tasarlıvorlar. Denktaş ve Vasiliu gelecek pazartesi yeniden buluşacak yine eli boş geldi Kırtsal İttifak Saldırıda ALİSİRMEN pazartesi günü saat 10.00'da yeniden buluşmayı kararlaştırdıklarını bildirdiler. Guney Kıbns Rum sözcüsü, "Toplumlararası göriışmelerle ilgili çahşmaları yüriıten gnıbun Türk larafına sunulacak belge üzerindeki çalışmasını tamamladığını" açıkladı. Sözcü, Rum Ulusal Danışma Konseyi'nin önümüzdeki cuma günü bu belge metni üzerinde göruşeceğini ve kesin biçimini vereceğini, bu metnin daha sonra 30 ocakta Türk tarafına iletileceğini belirtti. TANIMAMAKLA Bu arada, KKTC Başbakanı ECEVIT: DÜNYA.KKTC'Yİ Derviş Eroğlu, görüşmelerdeki KENDtNİ ALDATIYOR 10. Sayfoda Rum taktiğinin "Türkleri masa ğu sonradan ortaya çıkan bu önedan kaçırmak" olduğunu bildir rilere karşılık vermesi bekleniyordi. Eroğlu, dün duzenlediği basın du. Ancak Rum tarafı, konunun toplantısında, Vasiliu'nun görüş Ulusal Danışma Konseyi'nde göme masasına heı.üz bir öneri ge rüşülmesinin tamamlanmadığı getirmediğini ve yazılı öneri sun rekçesiyle dünku toplantıya bir maktan kaçmdığını hatırlatarak, karşı öneri getirmediler. "Çiinkii ciddi götüşmiiyoriar ve Sovyetler Birliği Dışişleri Bakamasada belge kalmasından kor nı Şevardnadze'nin, Rum yonetikuyorlar. Sözlu getirecekleri öne mi Dışişleri Bakanı Yorgo Yakorüeri de ileride inkâr edeceklerdir" vu'ya, •'Türkiye'nin Kıbns konudedi. sunda daha fazla gerilemeyeceTurk tarafımn sabrınm da bir ğini" söyledıği bildiriliyor. Rum sının olduğunu bildiren Başbakan Agon Gazetesi'nin haberine gore Eroğlu, şöyle devam etti: "Rum Şevardnadze, Yakovu'ya, Ankara1 lar raasaya, doğnı diiriist oturma dan Kıbns konusunda uzlaşıcı lıdır. Karsımızda oneri bile getir davranmasını istediklerini, ancak raeyen bir laraf vardır. Her şey, olumsuz cevap aldıklarını bildirRum tarafının henüz bir anlasma di. İddiaya gore Şevardnadze, ya hazır olmadıgını gostermekte "Kıbns'taki durumdan endişe edidir." yoruz. Ama bakaiım ne yapabileBilindiğı gibi Turk tarafı, 1 ka cegiz?" dedi. sım, 22 kasım ve 9 ocak tarihleAgon Gazetesi, Batılı ülkelerin, rinde sorunun çeşitli yanlanna îİLşkin toplam 11 maddelik bir çö Turkiye'ye baskı yapacaklarını züm önerisi vermişti. Vasiliu'nun söyleyerek Vasiliu'yu kandırdıklaRum Ulusal Danışma Konseyi ça rını ve toplumlararası goruşmeletısı altında bir araya gelen siyasi rin başlamasıru Rum tarafına kaparti liderlerinden gizJemiş oldu bul ettirdiklerini de iddia etti. DUN^ADA BUGUN Ösbekistan'da istifa MOSKOVA (AA) SSCB'nin Özbekıstan Cumhunyeti Devler Başkam Pulat Habibullayev, görevini kötüye kullandığı yolundaki haberler uzerine ısrifa etli. Hükumetin resmi yayın organı İzvestia, Habibullayev'in devler başkanhğından ahnarak bilimsel bir göreve atanması yolundaki başvurusunun, Özbekıstan Cunthuriyeti Komunist Parti yönetiminin toplanıısında kabul edildiğini bildirdı. Sabırsız VasUh Oyalıyor Rum sözcü, Türk tarafına iletilecek karşı öneriler üzehnde çalışmanın bu cuma sona ereceğini ve 30 ocakta Denktaş'a verileceğini açıkladı. SSCB Dışişleri Bakanı Şevardnadze'nin "Türkler daha fazla ödün veremez" dediği ve Rum Dışişleri Bakanı *nı uzfaşmaya yanaşması için uyardığı ileri sürüldü. Rum gazetesi SSCB Dışişleri Bakanı Eduard Şevardnadze'nin Rum yonetimi Dışişleri Bakanına "Türkler daha fazla taviz veremez" dedığı ve uzlaşıcı olmaları yolunda uyarıda bulunduğunu one surdü. Turk ve Rum liderleri arasındaki 2. dönem 4. toplantı dun sabah ve öğleden sonra olmak üzere iki bölüm halinde yapıldı. BM Kıbrıs özel temsilcisi Oscar Camillion'un Yeşil Hat'taki evinde yapılan görüşme, toplam üç saat sürdu. Göruşmeden sonra taraflar ayn ayn yaptıkları açıklamalarda Denktaş ve Vasiliu'nun 30 ocak İZZET RIZA YALIN LEFKOŞA KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ile Rutn yonetimi lideri Yorgo Vasiliu arasında dün Lefkoşa'da yapılan gorüşme de Rum tarafının Türk önerilerine karşılık vermeyişi nedeniyle sonuçsuz kaldı. Ancak taraflar onümuzdeki pazartesi gunü yeniden bir araya gelecekler. Bu arada Rum tarafı, kendi görüşlerini içeren bir belge üzerinde çalışmayı henüz tamamladıklannı belirterek bunu önümüzdeki cuma günkü toplantıda sunacaklannı açıkladı. öte yandan, bir ETA, ateşkesi uzattı BİLBAO (AA) Ispanya'da Bask bölgesinin bağımsızlığı için mücadele eden ETA orgütü, tek taraflı olarak 15 gün önce ilan ettiği ateşkesi, 23 ocaktan itibaren iki ay uzattığını açıkladı. ETA tarafından Bask bolgesindeki basın ve yayın organlanna gönderilen bildiride, orgütle İspanya hukümeti arasında görüşmeler yapmak üzere oluşturulan komitenin Cezayir'de toplanacağı belirtildi. ŞAM (AA) tran Dışişlen Bakanı Ali Ekber Velayeti, Suriye'nin başkenti Şam'a geldi. Velayeti, Lübnan 'daki HizbullahEMEL çatışmasına son verilmesi konusunda temaslarda bulunacak. Ekber Velayeti, Reuters'e yaptığı açıklamada, tran Devlet Başkam Ali Hamaney'in bir mektubunu Suriye Devlet Başkam Hafız Esad'a ileteceğini söyledi. Suriyeli meslektaşı Faruk El Şara ile Lübnan'daki milis savaşına son verilmesini göruşeceğini söyleyen Velayeti, "Lübnanlı kardeşlerimiz arasmdaki anlaşmazhğı çözmek için ortak girişimlerimiz konusu ele alınacak" diye konuştu. Polonya Başbakanı Dayanışma, muhalefet partisi olabilir Dış Haberler Servisi Polonya'da Dayanışma Sendikası'nın yasallaşma için hükümetle görüşmeler yapmayı ve hükumetin koyduğu baa koşulları kabul etmesinin ardından Başbakan Mieczysla» Rakowski bu sendikanın "bir gün siyasi muhalefet partisi olabileceğini" söyledi. Dayanışma Sendikası'nın 1981'de kapatılmasına kadar liderliğirü yapmış olan Lech Walesa da yaptığı açıklamada hükümetle vardıklan bu uzlaşmanın Polonyalılar'a sağlayacağı yararın ileriki günlerde ve pratikte belirgin olarak göTüleceğini söyledi. Dayanışma liderlerinin kendi aralannda toplanıp hükümetle görüşmelere en kısa zamanda başlama kararı almalarının hemen ardından Başbakan Rakovreki'nin Federal Alman ZDF televizyonuna verdiği demeç, Polonya'nın siyasal geleceğinde "çok partili düz*n"e doğru bir "yeşil ışık" olarak yorumlandı. AP'nin Varşova'dan bildjrdiğine göre Rakowski, ZDF televizyonuna verdiği edemeçte şunları söyledi: "Dayanışma'nın bir gün siyasi muhalefet partisi olabileceğini duşunebiliyorum. Ancak böyle bir durumda, Dayanışma'nın bir işçi sendikası otmaktan vazgeçmesi gerekiyor. Zaten sorun da burada dügümleniyor. Dayanışma ne olmak istiyor? " WASHINGTON Ariantin Silahlı bir grup sivil, askeri kışlayı bastı. Çatışmadan sonra kışla, ordunun kontrolüne geçtı. Kanlı kışla baskını: 9 ölü \elayeti Şani'da Demokratik Almanya GandVnin seçim yenilgisi MADRAS (AA) Hindistan 'da önceki gün yapılan eyaleı seçimlerinde, Başbakan Rajiv Gandi güneydeki Tamil Nadu eyaletinde ağır bir yenilgiye uğradı. Tamil Nadu 'daki yerel parti Dravida Munnetra Kazhagam (DMK) eyalet meclisindeki 234 sandalyeden 139'unu kazandı. DMK'nın müttefiki olan diğer yerel partiler ise 17 sandalye kazamrken fılm yıldızı Jayalalitha Jayaram 'ın yerel partisi 27 sandalye ile ikinci parti oldu. Başbakan Gandi'nin Kongre Partisi, Tamil Nadu Eyalet Meclisı 'nde sadece 24 ityelik kazanabildi. Israil, işgal altındaki topraklarda 13 aydır süren'intitada'yı (Frtistin ayakJanması) bastıramıyor.(Fotoğraf: Reuter) Tek taraflı indirime gidilecek DOGU BERLİN (AA) Demokratik .Almanya Komunist Partisi Genel Sekreteri ve Devlet Başkanı Erich Honecker, 1990 yılının sonuna kadar ülkesinin tek yönlü olarak silahlı kuvvetlerinde ve savunma harcamalannda indirime gideceğini açıkladı. Honecker, Demokratik Almanya'yı ziyaret etmekte olan tsveç Başbakanı Ingvar Carlson onuruna verilen yemekte yaptığı konuşmada, silahlı kuvvetlerinde 10.000 asker, savunma harcamalannda da yuzde 10 oranında indirime gidileceğini söyledi. Indirimin altı tank alayından 600 tankın çekilmesini ve 50 savaş uçağı içeren bir hava filosunun kaldırılmasını da içerdiğini belirten Honecker, tankların ya imha edileceğini ya da sivil gerekçelerle kullanılmak uzere yeniden teçhizatlandırılacağını bildirdi. Honecker, indirime gidilmesi kararının, Demokratik Almanya ordusuna daha çok savunma karakteri kazandırılması ve silahsızlanma görüşmelerinde yapıa etkısinin olması nedeniyle alındığını kaydetti. FKÖ'ye baskı Washington Güç17 örgütünün dağıtümasını ve bazı liderlehn FKÖ'den atılmasım istedi. Örgütten ihraç edilmesi istenen liderler arasında Ebu Abbas da var. LA TABLADA (AA) Arjantin'de silahlı kişiler tarafından dün sabah Buenos Aires keıvti yakınlarında ele geçirilen Tablada Kışlası, ordu kontrolüne geçti. Kışlayı ele geçiren ve kendilerine "Yeni Arjantin Ordusu" adını veren grup ile askerler arasında dört saat süren çatışmalar sırasında en az dokuz kişinin öldüğu bildiriidi. Olay sırasında ölenlerin sayısı hakkında resmi bir açıklama yapılmazken, Diarios Y Noticias Haber Ajansı, 2030 kişinin öldüğünu öne sürdü. Kendilerine "Yeni Arjantin Ordusu" admı veren silahlı kişilerin, sabah erken saatlerde çalmtı Coca Cota kamyonu ile kışlaya girerek askerlerin uyuduklan binalara el bombalan ile saldırdıklan bildirilmişti. Olay üzerine, üçüncü mekanize piyade alayımn bulunduğu kışlanın etrafı polis tarafından çevrilmişti. Saldınnın nedeni henüz açıkhk kazanmazken, ajanslar, Arjantin Devlet Başkam Raul Alfonsin'in cuma gunü duzenlediği basın toplantısında, ordu içindeki bazı unsurlann, hâlâ bazı konularda huzursuz olduklarmı söylediğini hatırlatıyorlar. Arjantin'de geçen ay, aralannda Tablada Kışlası'nın da bulunduğu bazı kışlalarda ayaklanma çıkmış, ayaklanmaya oncülük eden Yarbay Muhammed Ali Seyneldin'in teslim olmasından sonra olaylar bastınlmıştı. Artık kendılerinı yeterince güçlü görüyorlar. Bu yüzdendir kı, "kuteal ittifak" etıketinı de yadsımıyor, sevinerek taşıyorlar. Keçeciler, Strasbourg'dan tehditler yağdırıyordu. "Anarşi ve terör olayları artarsa, Meclıs'te bekleyen idam dosyalarmı işleme koyacaklarını" açıklayarak kısas ve rehine hukuku kafasmı taşıdığını bir kez daha herkesin gözleri önüne sermiş olan Alparslan Pehlıvanh, Anayasa Mahkemesi'nin türban konusunda çıkarılan yasayı ipta! etmesi halinde, DYP ile anlaşacaklarını ve Meclis'te çözüm yolu arayacaklarını açıklamış önceki gün. Artık kutsal ittifakçıtar, şeriatçılar, tarikatlar ekonomik bunalım ile birlikte ülkemizin gündeminin birincı maddesini oluşturuyorlar. Kâh Keçeciler Strasbourg'dan beri tehditler yağdırıyor, kâh bilmem ne şeyhi safsatalarıyla gazetelerin birinci sayfalarına geçiyor. Bu olayların birbirini izlemesi rastlantı değil. Türkıye'de laiklik karşıtı güçler, artık toparlanma gelişme dönemlerini tamamlamış bulunuyorlar. Son gırışimlerden anlaşıldığına göre, atağa geçme zamanının geldiği yargısına da varmışlar. Bundan böyle, bu güçlerin laik kurum ve kuruluşlara var guçleriyle saldıracakları dönemler başlayacaktır. Nıtekım Alparslan Pehlivanh'nın çıkışı bu dönemin habercisidır. Alparslan Pehlivanlı, Milliyet Gazetesi'nin muhabinne yaptığı açıklamada," Referandum işin şovu. DYP ile anlaşıp türbanı serbest bıraktıracak düzenlemeyı Meclis'ten geçiririz" diyor. Görülüyor ki, türban sorunu artık şeriatçıların kalkanı durumuna gelmiş bulunuyor. Olayın bu yönde gelişmesi kuşkusuz sorunun özüyle uğraşacak yerde, biçimsel yaklaşımları yeğleyen Sayın Evren'in yanlışları yüzünden olmuştur. Önderi olduğu "12 Eylül"ün Türkiye'nin tüm kurum ve kuruluşlarını altın tabak içinde laiklik karşıtı güçlere sunmasına hiç ses çıkarmamış, hatta bunu onaylamış olan sanıyoruz bu sonucu kendisi de görememıştı Sayın Evren'in türban konusunu böylesine bir çekişmeye dönüştürmesinın ne sonuç verdiğini şimdi hep birlikte görüyoruz. DYP'si ve ANAP'ı ile tüm laiklik karşıtı güçlere türban konusu iyi bir işbirliği alanı sağlamış bulunuyor. Ancak Pehlivanh'nın açıklaması olayın türbanı aşan boyutları olduğunu gözler önüne sermektedir. Şöyle ki: Eğer Anayasa Mahkemesi türban ile ılgilı yasayı iptal ederse, parlamentoda aynı yasanın bir kez daha isterse üçte iki çoğunlukla kabul edilmesi de bir anlam taşımayacaktır. Çünkü aynı gerekçelerle Yüksek Mahkeme yasayı bir kez daha iptal edebilir. DYP ve ANAP anlaşmasıyla sağlanacak üçte iki çoğunluk da anayasaya aykırılığı ortadan kaldıramayacaktır. Bu durumda DYPANAP anlaşmasmın etkin sonuç doğurması ancak anayasadakı laiklik ilkesinin tanımımn değıştirilmesi, daha esnek hale sokulması ile sağlanabilecektir. Oysa anayasanın 3. maddesındeki laiklik ilkesinin değiştirilmesinin teklif bile edilemeyeceği 4. maddede belirtılmiştir. O zaman yapılacak iş, önce 4. maddeyi değiçtirmek, sonra da 3. maddeye dönmektir. Parlamentonun üçte iki çoğunlukla da olsa böyle bir değişikliği yapmak hakkının olup olmadığı, üzerinde uzun uzun tartışılacak bir konudur. İşin hukuksal tartışmasını bir yana bırakalım, ama yalnızca bir noktayı vurgulamakla yetinelim: Acaba parlamento üçte iki çoğunlukla cumhuriyetin tüm temel ilkelerıni ve demokrasiyi de değiştirmek yetkisine sahıp midir? Başka bir deyişle, demokrasinın kendisinden veya onun "onsuz olmaz"ından vazgeçmek yetkisi parlamentoya verilmiş midir? Bu ince konunun çok büyük tartışmaların yanı sıra toplumda çok büyük çekişmelere, çatışmalara ve kargaşaya yol açacağı da kesindir. 1989 yılıyla birlikte, Türkiye çok tehlikeli bir eşiğe gelip dayanmış bulunuyor. Türkiye'nin yarım yamalak kör topal yürütülmeye çalışılan sistemi de büyük ve köktenci bir değişimin eşiğ'ndedir. Bu sonucu doğuran en önemli etken ise ülkenin tüm ilerici, demokrat güçlerini baskı altına alıp etkisizleştirirken şeriat yanlılarını ortaya salan, onlara her türlü girişimiyle destek olan 12 Eylül yöneti midir. 12 Eytülcüler arasında yer aldıktan sonra, pişmanlık duyguları içinde kıvranarak ölen Sayın Bedrettin Demırel'in "Belki de gelecek kuşaklar bızi lanetle anacaklar" tümcesi geliyor aklımıza. Evet bu sonucun öncüleri kurtarıcı olarak ortaya çıkanlardır. Arkadaşımız Ahmet Kahraman'ın elimin altından ayırmadığım "Kurtancılar" adlı kitabını bu vesile ile tüm okurlarıma salık veririm. Bu kitabı okurken, kurtarıcı diye ortaya çıkanların nasıl cumhuriyetin temeline dinamit koyduklarını ve bugünlere nasıl geldiğimizi çok açık biçimde görme olanağını bulacaksınız. Sanıyorum, açıkça dile getirmemiş bile olsalar kutsal ittifakçılar onlara minnetardırlar. Ama bu minnetleri, günü geldiğinde ittifakçıların kurtarıcıları da saf dışı etmelerini engellerneyecektir. yumıtşama Güney Afrika'da WASHINGTOı\ (AA) Güney Afrika Dışişlen Bakanı Pik Botha, Afrika Ulusal Kongresi ile şiddetten vazgeçtiği takdirde görüşmeye hazır olduklarmı söyledi. Newsweek Dergisi'ne bir demeç veren Pik Botha, "Şiddetten vazgeçen her tarafla, ırk ayrımımn kaldırılması ve yetki bölumü esasına dayalı bir anayasa için göruşmelerde bulunmaya hazırız" dedi. ABU DABl (AA) ABD' dün arasındaki ilişkinin güçlennin, Ortadoğu barış süreci içiu dirilmesi ve bir konfederasyon de rol oynaması karşılığında, olusturulması üzerinde durduğuFKÖ'den bazı önde gelen üyele nu ve FKÖ'nün açıklayacağı gerinin ihracını ve Güç17 gerilla çici hükümet içinde ılımlı üyelebiriminın lağvedilmesini istediği rin yer almasını istediğini de bebildiriidi. lirtti. Aynı yetkili, "FKÖ, VVashingYaser Arafat'a yakın ve adının açıklanmasını istemeyen bir FKÖ ton'un koşullannın çok güç olyetkilisinin verdiği bilgiye goıe duğunu düşüniiyor ve örgiıt bunABD'nin koşulları Tunus Büyü lara karşılık yeni öneriler kelçisi Robert Pelletrau tarafın getirdi" diye konuştu ve bunladan örgüte iletildi. nn neler olduğunu açıklamadı. "ABD tarafı. koşullannın kaFilistin Ulusal Konseyi, 15 kabul edilmesine karşılık, FKÖ'nün sımda Cezayir'deki toplantısıubanş sureci içinde rol oynamasını da bağımsız Filistin devletini ilan önerdi" diyen yetkili şoyle de etmişti. Bunun ardından FKÖ ile vam etti: görüşmeyi reddeden ABD, geçen "Pelletrau, ABD'nin terörist ay örgut ile doğnıdan diyalog olarak niteiediği FKÖ liderlerinin başlatma kararı alrmştı. ABD'bir listesini vererek bunlann ör nin FKÖ ile doğrudan görüşmegütten ihracını istedi. Bu liderle lerini, Büyükelçi Robert Pelletrin arasında Ebu Abbas da bu rau yürütüyor. lunuyor. Büyükelçi ayrıca Öte yandan Filistinli liderlerGüç17 gerilla biriminin lağvedil den Ebu Abbas, \Vashington tamesini istedi." rafından 1985 yılında yolcular Yetkili ABD'nin, FKÖ ile Ür arasında bulunan bir Amerikalı nın ölduruldüğü bir İtalyan seyahat gemisinin kaçınlması eylemini planlamakla suçlanıyor. ABD ve İsrail, aynca Güç17'nin çeşitü' askeri eylemler düzenlediğini iddia ediyor. Öte yandan Israil'de insan haklan savunucusu bir grup, işgal altındaki topraklarda Filistinli göstericilere karşı daha sert davrarulması için hükümet tarafından alınan karara tepki göstererek Yüksek Mahkeme'ye başvurdu. "İnsan ve Medeni Haklar Birliği" Yüksek Mahkeme'ye verdiği dilekçede, Savunma Bakanı tzak Rabin'in, taş atan, lastik yakan ve askerlerden kaçan Filistinli göstencilere plastik mermilerle ateş açılması konusunda askerlere daha fazla serbesti tanıyan kararının iptal edilmesini istedi. Başvuruyu yapan Avukat Felicia Langer, plastik mermilerin şimdiye dek çok saynda Filistinlinin oîmesi ve yaralanmasına yol açtığını belirtti. Silahlı saldınya uğrayan Venarthos, son 10 gün içinde vurulan 3. savcı oluyor. Soğuk savaş Savcı yardımcısı öldürüldü henüz bitmedi Yunanistan Dış Haberler Servisi ABD'nin yeni başkam George Bush'un Ulusal Güvenlik Danışmanı Brent Scowcroft, ülkesiyle SSCB arasında "soğuk savaşın bitmedigini" söyledi. AA'nm haberine göre, Amerikan ABC televizyonunda bir programa konuk olarak katılan Brent Scowcroft, Sovyet lideri Mihail Gorbaçov'un ulke ekonomisinin karşı karşıya bulunduğu ciddi sorunları çozmek için DoğuBatı ilişkilerinde bir yumuşamaya gereksinimi olduğunu savundu. Scowcroft, buna karşılık Gorbaçov'un Batı için "sorun yaratmayı" da istediğini öne surerek şoyle konuştu: "Bence Gorbaçov, bunu >apmanın en iyi yolu olarak kendinden öncekilerin yaptığı gibi değil de bir banş saldınsı yolunu seçti. Ben soğuk savaşın bittiği BusKun danışmanı Scowcroft'tan karamsar demeç ATİNA (Cumhuriyet) Yunanistan'da dun de bir savcı silahlı saldırıya uğradı. Savcı yardımcısı Anatasios Venarthos evinden çıkarken açılan ateş sonucu vuruldu. Göğus ve kann kısmından aldığı 5 kurşunla yaralanan Venarthos'un hastaneye kaldırüırken yolda öldüğü bildiriidi. Saldırıyı " 1 Mayıs Terör Örgütü" üstlendi. Görgü tanıkları savcı yardımcısının kendisini yaklaşık 20 dakika bekleyen bir kişi tarafından vurulduğunu, saldırganın daha sonra bir arkadaşıyla birlikte kaçtığını ifade ettiler. Venarthos son 10 gün içinde vurulan üçüncu savcı oluyor. Başbakan Andreas Papandreu, son olaydan sonra bir açıklama yaparak ülkedeki istikrann bozulmasını amaçlayan karanlık güçlerden söz etti. ne inanmıyorum." Scowcroft, görevinden ayrılan Ronald Reagan yönetiminin, stratejik nukleer silahlarda yarı yarıya indirime gidilmesi konusundaki tutumu hakkında endişeleri bulunduğunu ve Beyaz Saray'da yonetimi dev ralan George Bush döneminde ABD'nin bu konudaki onerilerinde değişikliğe gidebileceğini de söyledi. Bush ile Gorbaçov, telefonla görüştü Öte yandan Sovyet resmi haber ajansı TASS'ın verdiği habere göre, ABD Başkam ile Sovyet lideri Gorbaçov, dün bir telefon göruşmesi yaptı. Görüşmede iki ülke arasındaki ilişkilerin daha da geliştirilmesinin kararlaştınlmasının yanı sıra, birçok konunun da yapıcı bir hava içinde tartışıldığı bildiriidi PORTRE BRENT SCOWCROFT SSCB, Afgan yönetimine çattı Mosko\a radyosu, Kabil'deki yiyecek maddesi sıkıntısmdan Afgan hükümetinin de sorumlu olduğunu bildirdi. Dış Haberler Servisi Mücahitlerin kuşatması altında bulunan Afganıstan'ın başkenti Kabil'denTürk misyonunun tahliyesi için planların hazır olduğu bildiriidi. Batılı diplomatların çoğunun terk etmekte olduğu Kabil'de kargaşa artarken Sovyetler Birliği, başkentteki yiyecek maddesi vc yaVıt sıkıntısı yüzünden ilk kez NecibuUah yöîetimini suçladı. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, Büyükelçi Inal Batu, dun gazetecilere yaptığı açıklamada KabiPin boşaltılması konusundaki öır soruyu şöyle yanıtladı: "Misyonumuzun ve personelimizin güvenlik ihtiyaçlannı karşılayacak şekilde /.amanı geldiğinde tahliyenin yapılabilmesi için her türlii plan Moskova radyosu, aynca sabotajcılan da suçlayarak, Afgan yönetiminde mucahitleri destekleyen bazı yetkililerin başkente yakıt hazırlanmış bulunmaktadır." Batu, ancak ve gıda maddesi ikmalini sabote ettiklerini misyonda gorevli 4 Türkün tahliyesi için he bildirdi. nüz bir tarih saptanmadığını belirtti. AP'nin haberine göre, Sovyetler Birliği Suçlama Komunist Partisi'nin organı Pravda GazeBBC, dün sabahkı haberınde Moskova tesi'nde önceki gün çıkan karamsar bir varadyosunun Kabil'deki gıda maddesi ve ya zıda Kabil'in mücahit saldınları, dondurukıt sıkıntısmdan dolayı Agfan hükümetini cu kış ve ekonomik sabotajîar yüzünden gısuçladığını bildirdi. BBC'nin haberine go da maddesi sıkıntısı çektiği belirtildi. Pravre, Moskova radyosunda Kabil'deki duruın da'daki yazıda şöyle dendı: "Başkentteki hakkında yapılan yorumda şöyle dendi: durumu ozetlemek gerekirse şu söylenebi"Kabil'deki büyük yakıt ve gıda maddesi lir: Miıcahitler iki milyon insanı açuktan 61sıkınüsında Afgan hükümetinin de sorum durmeye çalışıyorlar." Gazete, Sovyet luluğu vardır. Yaz aylarında Kabil'e yakıt uçaklarının Kabil'e duzenli olarak gıda \e gıda maddesi stoku yapılabilirdi. Ama maddesi ve yakıt taşıdığını, Sovyet askeryönetimin ihmalkârlığı ve yolsuzluklan yü lerinin de halka kamyonlarla un ve yakıt dağıttığını bildirdi. zünden bu gerçekleştirilememiştir." Kabil'deki Türk misyonunun boşaltılması için planlar hazır Deneyimli danışman Emekli bir hava generali olan Brenl Sco*crof« görev suresi boyunca "ılırah" ve "tara bir profe>>onel" olarak tamnıyordu. 1947 ytlında Westpoint Aikeri Akademisi'nden mezun olduktan sonra orduda önetnli görevler aldı. Hava kuvvetleri ünifornnası içinde yaptığı gorevler arastnda Westpoint ve Hava Kuvvetleri Akademisı'nde Rus tarihı üzerine profesor olarak ders vermesi önemli bir yer tutuyor. 1970'li yıllarm başında o zamanki Baskan Richard Nixon'a a^kcn danışman olarak humet eden Scowcroft, bu görevini izleyen yıliarda Washington'daki Georgetown Üniversitesi'nde çahşmalar yaptı. Sco«.croft, Nixon vc Gerald Ford dönemlerıncie Dsşişkri Bakanlığı ve Ulusal Güvenlik Danışmanhğını biriikte yuruten Henrj Kissjnger'ın yardimcilıfi görevinde de bulundu. Kissinger'ın Ulusal Gıivenlik Danıs.rnanlığı'ndan ayrılması üzerine de Gerald Ford bu göreve Sco^croft'ı getirdi. Ford jonetiminden soara Jimmy Carter'a silahsızianroa iconularmda danışmanlıli yapan Sco^croft. Başkan Ronald Reagan'm aynı konulardaki çalışma gruplarında da görev aldı. 1988'de George Bush tarafından Ulusal Gu\cu!ik Bangladeş'e gıda yardımı ANKARA (AA) Türkiye'nin, sel felaketine uğrayan Bangladeş'e daha önceki nakdi yardtmdan sonra, gıda yardımı da yaptığı bildiriidi. Yaklaşık 1318 ton gıda yardımı malzemesi, dün İskenderun 'da düzenlenen bir törenle, "Gençlik" adlt gemiye yüklenmeye başlandı. Türkıye, Bangladeş'e önümüzdeki günlerde de 3 bin ton cimento gönderecek. Mücahıtler nalen Afganıstan'ın % 90'ına yakın böiumünü denetım alt>nda tutuyorlar. Hükümet kuvveflennın etkinlık atanı ıse Kabıl. Kandahar. Celalabad ve Kundu! gıbı bırkaç kentle sınırta